22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2012 SALI 4 Bugün 1 Mayıs... İşçilerin bayramı... ? En büyük işçi örgütü “Şükür sendikası” meydana çıkmıyor, o evde oturacak, durumundan memnun... Sor istersen: “Geçim nasıl?..” “Şükür yani...” ? “Kısmet federasyonu...” “Nasip konfederasyonu...” Emekçilerin bağlı oldukları en etkili örgütler... Bu nedenle “nasip kısmet olursa” diye bir asırdır bekliyor, alın terinin karşılığını alıp da insan HABERLER gibi yaşamayı... ? Dünyanın adam gibi her yerinde emekçiler, üretimden gelen güçleri ile ülkelerinin en etkili sınıfıdır... İtilip kakılamazlar... İktidarın polisi onları süs havuzunda ıslatıp ıslatıp dövemez... Onlara özgürlüklerini veren demokrasi yıkıldığında... Çağdaşlık ve laiklik gibi varlık nedenleri ellerinden alındığında... Ülkeleri; ilkel eğitime, ilkel yaşam biçimine, ilkel yönetimlere sürüklendiğinde, oturup seyretmezler... Osmanlı Bunlardan Çok Daha İlerideydi Geçen gün fark ettim ki, “CV”mi yazarken, okullarımdan birini hep unutuyormuşum. Daha Galatasaray Lisesi’nin Ortaköy’de bulunan ilkokuluna gittiğim zaman kapısından içeri girdiğim okul, “Şehir Tiyatroları” idi. Muhsin Ertuğrul’un deyimiyle bir mektebi edep olan Şehir Tiyatroları o zaman henüz daha İstanbul’un çeşitli bölgelerine dağılmamış, Tepebaşı’nda Dram ve Komedi sahnelerinde hizmet verirdi. Benim kuşağımın kim bilir kaç çocuğu, Muhsin Ertuğrul’un 1949’a kadar sanat yönetmeni olduğu dönemde her yıl bir Shakespeare oyunuyla açılan o küçük ama şirin, İtalyan Tiyatrosu “Dram”ın seyirci koltuklarından yetişmişlerdi. Şehir Tiyatroları o yıllarda da İstanbul’un köklü kurumlarından biriydi ve Osmanlı’nın son dönemlerine kadar uzanırdı. 1914 yılında, Şehremini (Şehir Emini: Belediye Başkanı) Cemil Topuzlu tarafından ülkemizin ilk tiyatro ve opera konservatuvarı olarak kurulmuş olan kuruma Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem’in önerisiyle Darülbedayi adı verilmişti. Darülbedayii Osmani’nin başına Fransa’dan ünlü tiyatro adamı Andre Antoine getirilmiş, Şehzadebaşı’ndaki Letafet Apt. binası da bu kuruma tahsis edilmişti. ??? Darülbedayii Osmani’de aruz, edebiyat tarihi, haile (trajedi), mudhike (komedi), drama, kıraat, telaffuz, tecvit, raks (dans), eskrim, adabı muaşeret (görgü) dersleri verilmekteydi. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine Andre Antoine ülkesine dönmüş ve kurumun başına da Reşat Rıdvan Bey ile Muhsin Ertuğrul getirilmişti. Kurumun halka açık ilk temsili ise 1916 yılında bir adaptasyon olan “Çürük Temel”dir. Darülbedayi kurulurken, İstanbul’da aynı zamanda bir Sanayii Nefise Mektebi açılıyordu. 1915 yılında da ilk Devlet Resim Heykel Sergisi düzenlenmişti. 1925 yılında kapanan, 1927’de Muhsin Ertuğrul başkanlığında yeniden açılan Darülbedayi, 1934 yılında Şehir Tiyatroları adını almıştır. 1914’te temelini Osmanlı’nın İstanbul Belediye Başkanı’nın attığı ve Cumhuriyet döneminde de bir süre Darülbedayi adıyla anılan Şehir Tiyatroları, Cumhuriyetin eski İstanbul belediye başkanlarından biri olan Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kapatılmak istenmektedir. Osmanlı’nın son döneminde kurulmuş olan bu sanat kuruluşu 98 yıl sonra özelleştirilmektedir. Amaç Tayyip Bey tarafından şöyle dile getiriliyor: “...Tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum... Özelleştirmek suretiyle buyurun istediğiniz oyunu oynayın. Destek gerekirse BİZLER DE HÜKÜMET OLARAK İSTEDİĞİMİZ OYUNLARA SPONSOR OLUR DESTEĞİMİZİ VERİRİZ.” ??? AKP ve Tayyip Erdoğan’da saplantıya dönüşmüş bir Osmanlı tutkusu var. Kimileri de onları “Osmanlı” diye niteleyerek küçümsemeye kalkıyorlar ki, bu haksızlığa, inanın bana, isyan ediyorum. İsyanım AKP değil, Osmanlı adınadır. Osmanlı, son dönemlerinde laik okullar açarak, çağdaş eğitimi, modernleşmeyi yakalama çabasındaydı. Osmanlı son dönemlerinde kadının esaretten kurtulması yolunda laiklik alanında yeni yeni adımlar atıyordu ve Osmanlı, Tayyip Bey’in özelleştirmeye kalktığı tiyatroyu, kurup sübvanse ediyordu. Başbakan her zamanki gibi, bir kez daha doğruyu söylemiyor ve diyor ki: Gelişmiş olan ülkelerin hemen hemen tamamında devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Oysa olur efendim, hem de bal gibi olur! Dünkü gazetelerde tiyatro sanatının önde gelenleri Başbakan’ı yanıtlarken, ağız birliği etmişçesine İngiltere’deki National Theatre’ı, Fransa’daki Comedie Française’i örnek gösteriyorlardı. Bunlara başkalarını da katabiliriz. Her neyse, Osmanlı’nın son döneminde kurduğu sanat kurumunu Tayyip Bey özelleştirerek kapatıyor. Diyeceğim o ki, Osmanlı bunlardan çok çok daha ilerideydi. İşçiler... ? Türk işçisi ise yarı aç, yarı tok... Ülkesine sahip çıkmamanın bedelidir... Açlık sınırının altında ücret, güvensiz yarınlar, sakatlığın ve ölümün beklediği işyerleri, sosyal haklardan yoksun, iki dudak arasında tükenen bir yaşam... Bu nedenle zaten; on binlerce işçinin çalıştığı kamu işletmeleri yabancı vurgunculara satıldı, işçileri kapıların önüne koydular... Direnen bir avuç yürekli işçiyi süs havuzunda ıslattılar... Sonra biber gazı ile tütsüleyip copla gönderdiler evlerine... Kendi sınıfları dönüp bakmadı bile... Umursanmadı... ? Bugün 1 Mayıs... İşçilerin bayramı... ? Emekçileri gereksiz kalabalıklar gören valilerin, itip kakmak için onları bekleyen polislerin, işçi sınıfını adam yerine koymayan iktidarın izni ile bir avuç yürekli işçi meydanlarda “işçi bayramını” kutlayacak... Biber gazları, kalkan ve coplar onları bekliyor olacak... ? “Şükür sendikası” katılmıyor... “Bereket versin konfederasyonu” ise evden bakacak... Tutuklu milletvekili sorununun çözümü için muhalefetin hazırladığı yol haritası Erdoğan’ın önünde Çiçek AKP’yi bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu milletvekilleri konusunda üç muhalefet partisinin “aynı paralellik noktasına geldiğini” belirterek “Yaptığımız görüşmeler ve dile getirdiğimiz hususlar, Sayın Başbakanımıza ulaşmıştır. Kendilerinin bir toplantıda yaptığı konuşmada bu beklentilerin partinin yetkili organlarında görüşüleceğini ifade etti. Bu görüşmeyi bekliyoruz” dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise, konuyla ilgili sorular üzerine, “Süreci Meclis Başkanlığı yürütüyor. Gelişmeleri hep birlikte değerlendireceğiz” dedi. TBMM Başkanı Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneği’nin kuruluş Üç partinin uzlaşması yeterli değil PMD’yi ziyaretinde soruları yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Erdoğan’ın, tutuklu milletvekilleriyle ilgili CHP, MHP, BDP’nin bu sorunun çıkacağını bildiğine yönelik açıklamaların anımsatılması üzerine bu sorunu, “yargıya yaptığı müdahalelerle AKP’nin yarattığını” söyledi. Tarhan, “Üç parti olarak uzlaşmamız çözüm için yeterli değil. AKP’nin bu işi sürüncemede bırakmaması gerekir. Bu insanların çocukları var, çocuklarına umut vermemek gerekir. Eğer AKP, bu konunun çözümünü istemiyorsa, açık ve net olarak söylemelidir.” yıldönümü nedeniyle, derneği ziyaret etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, tutuklu milletvekilleriyle ilgili gelinen noktanın sorulması üzerine, önlerinde bir sorun bulunduğunu ve asıl arzuladıklarının bu işin yargıda çözülmesi olduğunu, ancak yargıda çözülemediği için “yargıdan kaynaklanan bir soru nun parlamentonun önüne geldiğini” ifade etti. Çiçek, şu görüşleri dile getirdi: “Üç muhalefet partisi arasında aynı paralellik noktasına gelindi. Şimdi bunun bir başka yönden de tamamlanması gerekiyor. Yaptığımız görüşmeler ve dile getirdiğimiz hususlar, bunun hukuki çerçevesinin ne olabileceği ko nusu da Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, Sayın Başbakanımıza ulaşmıştır. Kendilerinin bir toplantıda yaptığı konuşmada bu beklentilerin partinin yetkili organlarında görüşüleceğini ifade etti. Bu görüşmeyi bekliyoruz. Görüşmeden çıkan sonuca göre de ne olduğunu görmüş olacağız.” “Umutlu musu nuz” sorusu üzerine de Çiçek, kendisinin bu işlerde “realist” olduğunu belirterek, “Bu noktada gerçek üzerinden hareket etmez, açıklama yapmaz ümit pompalarsanız, insanlara başka bir yönden de sıkıntı çıkarmış olursunuz” diye konuştu. Yeni anayasa konusundaki çalışmaların ilk aşamasının tamamlandığını belirten Cemil Çiçek, bugünden itibaren yazım aşaması olan ikinci ve “en zorlu” sürecin başlayacağını ifade etti. Perşembe günü siyasi partilerin görevlendirdiği danışmanlarla toplantı yapacaklarını bildiren Çiçek, “Cuma günü de Uzlaşma Komisyonu, belirlenen çerçeve doğrultusunda taslak hazırlıklarını sürdürecek” dedi. ÜMİT KOCASAKAL: Birlik Vakfı’nın anayasa önerileri Biz 90 senedir yattık CAN HACIOĞLU ‘Laiklik çıkarılsın’ AYŞE SAYIN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Nisan’da Bingöl’ün Genç ilçesinde şehit düşen Jandarma Komando er Sinan Şen’in Kemerburgaz’daki ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Şehit annesi Maviş Şen’in, “İnşallah bu son olur. Tek bayrak altında barış içinde huzur içinde yaşayalım” temennisinde bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, bu temenniye yürekten katıldıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “İstiyoruz ki bu güzel cennet ülkede hepimiz barış ve huzur içinde yaşayalım. Kan dökülmesin. Huzur bu ülkenin güvencesi olsun” dedi. (SİBEL BAHÇETEPE) Avukat Sıdkı Zilan açıkladı: Güneydoğu’da yeni İslamcı parti kuruluyor MAHMUT ORAL ESKİŞEHİR “Yargı Bağımsızlığı ve Yeni Anayasa” konulu panelde konuşan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, hükümetin yeni bir anayasa yapma yetkisinin olmadığını söyledi. İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal ise “Şimdi darbe ticareti çıktı. Her şeyin altında örgüt, darbe aranacak ve bundan da nemalanacak” diye konuştu. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde Anadolu Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından “Yargı Bağımsızlığı ve Yeni Anayasa” konulu panel düzenlendi. Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin’in yönettiği panele, Sabih Kanadoğlu ve Ümit Kocasakal konuşmacı olarak katıldı. Hükümetin yeni anayasa yapma yetkisi olmadığını savunan Kanadoğlu, “Bu anayasaya yemin ederek göreve başlayan iktidar, bilerek isteyerek kavramları birbirine karıştırmaktadır. Bu seçimin tek sebebi, bu hükümete yürütme yetkisi vermiştir. Yeni bir anayasa yapma yetkisi vermemiştir” diye konuştu. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da, darbe ticareti modasının başladığını belirterek “Her şeyin altında örgüt, darbe aranacak ve bundan da nemalanacak. Şimdi herkes antidarbeci oldu” dedi. Cumhuriyeti korumada yetersiz kalındığını ifade eden Kocasakal, “Biz 90 senedir yattık. Adamlar 30 Ekim 1923’ten beri çalışıyorlar. Biz zannettik ki Cumhuriyetler barolarda korunur. Biz zannettik ki günde 5 vakit laiklikten söz ederek laiklik korunur. Biz zannettik ki ordumuz var. O güçlü ordu bizi korur. Biz NATO’ya girdiğimizden beri ne kadar milli ordumuz kaldı bunu hiç düşünmek istemedik. Geldiğimiz noktanın şöyle hayırlı bir yönü var. Artık TSK vesaire yerine Türk Silahsız Kuvvetleri. Siz Türk silahsız kuvvetlerisiniz. Bu yüzden durmadan çalışacağız” diye konuştu. ‘Artık kan dökülmesin’ CHP lideri, İstanbul İl Başkanlığı seçimi öncesi partililere seslendi: Özgür iradenizi kullanın İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul’daki ilçe başkanlarına, “sandıktan kim çıkarsa, onun elini kaldıracağını” söyledi. Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul’daki ilçe başkanlarıyla Etiler Meridien Otel’de basına kapalı yaptığı toplantıda,13 Mayıs’taki il başkanlığı seçimine yönelik mesaj verdi. www.gercekgundem.com’un edindiği bilgiye göre Kılıçdaroğu, Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Gedik’in 13 Mayıs’taki il başkanlığı seçimine yönelik, “Siz İstanbul’da hangi adayı destekliyorsunuz” sorusunu özetle şöyle yanıtladı: “Beğenmediğiniz, bu görevi yapamayacağına inandığınız kişiye oy vermeyin. Aklınıza yatanı seçin. Özgür iradenizi kullanın. Önümüzdeki günlerde ortaya bir sandık konulacak. O sandıktan kim çıkarsa, ben elini tutar kaldırırım. Seçim sürecinde birliğinizi beraberliğinizi bozmadan başkan seçin.” Bir ilçe başkanı ise “Birkaç gün önce Oğuz Kaan Salıcı için imzalar toplandı. Bu imzaları önemsiyor musunuz” sorusunu yöneltti. Kılıçdaroğlu bu soruyu yanıtlamadı. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de aralarında bulunduğu AKP’nin çekirdek kadrosunun “Kurucular Kurulu” üyesi olduğu Birlik Vakfı, anayasadan “laiklik” kavramının ve “Türkiye’nin başkenti Ankara’dır” ibaresinin çıkarılmasını istedi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu içindeki alt komisyon, Birlik Vakfı’nı temsilen, eski RP’li Kültür Bakanı İsmail Kahraman ve eski AKP Milletvekili Resul Tosun’un da bulunduğu heyeti dinledi. 85 maddelik “Anayasa Teklifi”ni komisyona sunan vakıf, parlamenter sistemin terk edilerek “başkanlık sistemi”ne geçilmesini, anayasanın değiştirilemez ilk 3 maddesinin değiştirilerek “belirsiz” olduğu gerekçesiyle “laiklik” kavramının yanı sıra, “Atatürk milliyetçiliği”nin de çıkarılmasını istedi. İsteyen milletvekillerinin “inandıkları kutsal dinin kitabı” üzerine yemin etmelerine olanak tanınması istenen metinde, hiç kimsenin “kılık kıyafeti”nden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağı, kamuda da işe alınmada “işin gerektirdiği liyakat” dışında başka bir koşul aranmayacağı belirtilerek bu alanda da türbana vize verilmesi öneriliyor.Vakfın önerisinde zorunlu eğitimin ise 1 yılı “okulöncesi” olmak üzere 5 yıla düşürülmesi de yer aldı. Protestanlar: Tüzelkişilik tanınsın Darbe ticareti yapıyorlar ‘Amaç rejim değişikliği’ Bahçeli, ‘23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim, AKP iktidarının hıncına ve kirli emellerine maruz kalmıştır’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin ulusal bayramların kaşınmasındaki ve üzerinde oynamasındaki maksadın Cumhuriyet’in yapıtaşlarını kırmak ve planlanan rejim değişikliğini hayata geçirmek olduğunu dile getirdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletine mal olmuş tarihi kutlama günlerini gizli ajandasındaki sıraya göre gündemine aldığını belirterek “23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim tarihleri iktidar hıncına ve kirli emellerine maruz kalmıştır” dedi. Yaklaşan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı üzerindeki tartışmalarda artış yaşandığını ifade eden Bahçeli, şunları dile getirdi: “İsminin başındaki milli sıfatını yalnızca usulen taşıyan Eğitim Bakanlığı’nın, 11 Ocak 2012 tarihinde yayımladığı bir genelgeyle, 19 Mayıs’ın başkent dışındaki stadyum ve meydanlarda kutlanması yasaklanmıştır. Bu genelgenin Danıştay tarafından iptal edilmesi ise gelişmelerin seyrini ve hızını doğal olarak değiştirmiş, farklı bir mecraya taşımıştır.” Bahçeli, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamalarından 19 Mayıs başta olmak üzere diğer milli bayramlar için tekrar suikast hazırlığı içinde olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Komisyonun dinlediği Protestan Kiliseler Derneği, kendilerine “tüzelkişilik” verilmesini, “zorunlu din dersi”nin kaldırılmasını istedi. Toplantıda, MHP’li Oktay Öztürk’ün, dernek temsilcilerine “Türk müsünüz” sorusu gerginliğe yol açtı. DİYARBAKIR BDP lideri Selahattin Demirtaş’ın bir süre önce “AKP, BDP’ye karşı bölgede İslami parti kurduracak” sözleriyle kuruluşuna işaret ettiği yeni partinin öncülerinden avukat Sıdkı Zilan, kurulacak partinin İslami Kürt partisi değil, Kürdistani zeminde çalışacak İslami parti olacağını belirtti. Diyarbakır Barosu avukatlarından Zilan, Partinin adının bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi “Kürdistani İslami Parti” olmayacağını belirtti. Zilan, “İslamcı Kürt Partisi söylemi yanlıştır. Biz Kürdistani zemini esas alacağız. Ancak, İzmir, İstanbul ve benzeri Türkiye metropollerinde azımsanmayacak kadar Kürdistani kitleler vardır. Onlardan sarfı nazar etmek imkânsızdır” dedi. BDP’nin bu projeye karşı durmasının hata olacağını kaydeden Zilan, “Biz, BDP veya başka Kürdi, Kürdistani parti veya hareketleri doğal müttefik olarak görmektedir. Çünkü bu proje doğrudan AKP’nin Kürdi tabanına gözünü dikmiştir” diye konuştu. ‘Değiştirilemez madde olmamalı’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Dicle Üniversitesi Girişimci Hukukçular Kulübü tarafından düzenlenen “Güneydoğu’da Sivil Toplum ve Yeni Anayasa” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ömer Çaha, yapılacak yeni anayasada ülkede yaşayan her tür farklılığın haklarının garanti altına alınması gerektiğini belirterek, Atatürkçülük ve Türklük gibi kavramların yeni anayasada yer almaması gerektiğini savundu. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise “Anayasanın değiştirilmez denilen tüm maddeleri değiştirilmelidir” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle