19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA otomobil?cumhuriyet.com.tr OTOMOBİL ERDOĞAN’A ÖVGÜLER 7 Sosyal medyada CHP’ye çok ağır hakaret ettiler AHMET ŞEFİK Ulaşılabilir fiyata kompakt MPV Yüksek güvenlik 5 ve 7 kişilik iki versiyon ile pazara sunulan Dacia Lodgy sıra dışı cömert boyutlar ve modülerlik sunuyor TRABZON Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta oluşturulan “CHP zihniyeti aptal zihniyeti” adlı grupta, CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’ye oy veren yurttaşlara ağır hakaretler yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşlerinin Boğaz manzaralı fotoğrafının yer aldığı grubun, bir sivil toplum örgütü olduğu belirtilerek adreslerine yer verildi. Grupta paylaşılan fotoğraflarda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eski genel başkan Deniz Baykal’a yönelik hakaretler yer aldı. Başbakan Erdoğan’a övgüler düzülen grupta, dini içerikli pek çok belge de paylaşıldı. D Kuşaktan Kuşağa 1 Mayıs Marşımız Bütün devrimci şarkılar, marşlar yüreği titretir, coşturur, ama “Bizim 1 Mayıs Marşımız”ın yeri başka. Belki de bunun, marşı ilk dinlediğimde (1974) çiçeği burnunda bir devrimci genç olmamla da ilgisi vardır. Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), Brecht’in Maksim Gorki’den uyarladığı Ana adlı oyununu sergiliyordu. Oyunu sahneye Rutkay Aziz koymuş, Erkan Yücel, Savaş Yurttaş, Yaman Okay, Meral Niron gibi isimler oynuyordu. Marşı ilk kez bu oyunda duymuş, 1905 Rusyası’na ait sanmıştık. Sonradan öğrendik ki, öyle değil. Sözüyle, müziğiyle tamamen bize aitti. Oyunun müziklerini yapan Sarper Özsan, 1 Mayıs 2009’da Cumhuriyet’te Celal Üster’e de anlatmıştı marşın öyküsünü. Oyunun metninde Rusya’da 1905 “Kanlı 1 Mayıs”ının konu edildiği sahneye gelindiğinde, “İşçiler marş söyleyerek girer” cümlesi vardır, ama marşın ne marşı olduğuna dair bir şey yoktur. Oraya bir marş koymak gerekmektedir ve iş başa düşer; “Buraya nereden, nasıl bir marş bulacağımı bilemedim. En iyisi, benim bu sahneye uygun bir marş sözü yazıp bestelememdi” diyordu Özsan ve devam ediyordu: “Sözlerde ve müzikte hem o günlerin ortamına uygun düşecek, ama aynı zamanda bizlerin içinde bulunduğumuz ortama aykırı düşmeyecek bir marş olmasına dikkat ettim(…) 1 Mayıs Marşı’nın ezgisinin temeli, bizim Kürdi dizimizle sol minör dizisinin karışımı sayılabilir. Marşı yazarken sevilebilir ve rahatlıkla söylenebilir bir marş olduğunu düşünüyordum.” Rutkay Aziz, 21 Ocak 1996 günü Siyah Beyaz gazetesinde yayımlanan bir söyleşisinde AST’ı anlatırken şunları söylüyordu: “1905 1 Mayıs sahnesi, orada emekçi sınıfı için bir marş düzenliyorsunuz sahnede; bir bakıyorsunuz o marş, ülkedeki işçi sınıfının, emekçilerin 1 Mayıs marşı olarak tarihe kalıyor. Bunun mutluluğunu anlatmak çok zor. Büyük bir onur bizim için.” Marşın, oyunun güzelliğine güzellik katmasından öteye taşıp bugüne kadar değerinden hiçbir şey yitirmeden dilden dile, kuşaktan kuşağa akmasının sihri neydi? Çok açık ki, bizim 1970’lerden bu yana yaşadıklarımızın değişmemesinde, marşta ifadesini bulmasındadır keramet: “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır / Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez” … ??? 1 Mayıs Marşı’nın söz yazarı ve bestecisi Özsan, o dönem Aydınlık saflarındaydı. Dolayısıyla yüzü Pekin’e dönük Aydınlık siyaseti marşın patentini hemen üstlendi. Ama, ilginçtir, öteki uçtaki yüzü Moskova’ya dönük TİP, TSİP, TKP bloku da marşı bağrına bastı. “Bizim Orta Yolcu” politik gruplar da öyle… 1976’da 1 Mayıs’ın Taksim’de bir mitingle kutlanması gündeme geldiğinde TİP’in resmi yayın organı olan Çark Başak Dergisi marşın sözlerini yayımladı, alanda söylenmesi için küçük bir koro oluşturdu . Yıldırım Koç, DİSK Ajansı’nın 1 Mayıs 1976 tarihli özel sayısında yer alan yazısında 1 Mayıs Marşı’nda küçük farklılıklar olduğunu, Aydınlık gazetesinde yayımlanan 1 Mayıs Marşı’nda ise şu kıtanın da yer aldığını yazdı: “Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor/ Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor/ Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.” Yine Y. Koç’un yazdığına göre, (28 Nisan 2010, Aydınlık), 1 Mayıs Marşı, aralarında Sarper Özsan’ın da bulunduğu bir grup Aydınlıkçı tarafından kaset yapıldı. Ardından Cem Karaca, bu marşı bir 45’lik plağa okudu. Plağın gelirinin Türkiye İşçi Köylü Partisi’ne verilmesi konusunda anlaşma yapılmıştı…Sarper Özsan, Cem Karaca ve plağı basan Gönül Plak Şirketi, Türk Ceza Kanunu’nun 142/4, 159 ve 312. maddelerini ihlal ettikleri iddiasıyla 1978 yılında yargılandılar ve beş yıl sonra beraat ettiler. 1 Mayıs Marşı’nı söyleyen Timur Selçuk ve Selda da yargılandı ve onların davaları da beraatla sonuçlandı . ??? 1 Mayıs Marşı’nın kitleselleşmesi ve kuşaktan kuşağa akmasında Timur Selçuk’un da büyük rolü var. 1975’te Paris’ten İstanbul’a dönen Timur Selçuk’u benim kuşağım, 1 Mayıs’tan önce , “Ayrılanlar İçin”, “Sen Nerdesin”, “Beyaz Güvercin”, “İspanyol Meyhanesi” gibi parçalarından tanırdı. Giderek, onu Orhan Veli, Attilâ İlhan ve Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelediği şarkılarla daha çok benimsedik. Bilgesu Erenus’un “Nereye Payidar” oyunu için yaptığı besteler müthişti. Uğur Mumcu’nun “Sakıncalı Piyadesi”nin müziklerini de o yapmış, ayrıca birçok değerli, unutulmaz oyuna daha müziği ile katkıda bulunmuştu. 1 Mayıs Marşı’nın doruğa ulaştığı tarih 1 Mayıs 1977 idi. O kanlı 1 Mayıs’ta kontrgerillanın o vahşi saldırısından önce meydan, Ruhi Su Dostlar Korosu tarafından seslendirilen 1 Mayıs ile çınlamıştı. “1 Mayıs”, 1979’da Dostlar Tiyatrosu bünyesinde Genco Erkal ve Zeliha Berksoy tarafından sahnelenen “BrechtKabare”de de kendine yer buldu. Mitinglerden konserlere pek çok etkinlikte seslendirildi, dalga dalga, dilden dile yayıldı. Grup Yorum’un “Marşlarımız”, Edip Akbayram’ın “Söyleyemediklerim” albümünde yorumladığı 1 Mayıs Marşı, başka pek çok albümde de yer buldu. ??? Yarın, Taksim’de ve daha birçok meydanda, 1977 başta olmak üzere 1 Mayıs’larda kaybettiklerimizin anısına bir kez daha haykıracağız: “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır / Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez / Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde/ 1 Mayıs, 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı / Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı / Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından / Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından / Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir / Gün gelir, gün gelir, zorbalar kalmaz gider / Devrimin şanlı yolunda bir kâğıt gibi erir gider...’ TangerFas’ta EGC’NİN 60. YAŞI Zileli’ye ödül Can HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’nin (EGC), kuruluşunun 60. yıldönümü nedeniyle verdiği “Demokrasi ve Özgürlük” ile “2011 Medya Başarı” ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Gazetemiz yazarı Ümit Zileli’ye de “Demokrasi ve Özgürlük” ödülü verildi. Gecede Zileli’ye ödülünü Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Serter verdi. Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte gazetemiz yazarı Ümit Zileli ile birlikte Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık, Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı, Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, gazeteci ve televizyon programı yapımcısı Uğur Dündar, Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’e “Demokrasi ve Özgürlük” ödülü verildi. Eskişehir Anemon Otel’de yapılan etkinliğe Türkiye’nin dört bir yanından gelen Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri katıldı. Etkinliğe Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Medya İşçileri Sendikası (Medyaİş) Genel Başkanı Gürsel Eser ve davetliler katıldı. Gecede ayrıca, 2011 Medya Başarı ödülleri de sahiplerini buldu. acia’nın MPV segmentindeki ilk modeli olacak Dacia Lodgy, Fas’ın Marakeş kentinde yapılan basın test sürüşü ile tanıtıldı. Renault Scenic altyapısı üzerine geliştirilen model, yine Renault’dan alınma motorlara sahip. Avrupa’da 9 bin 900 Avro’dan başlayan fiyat etiketiyle satılacak olan model 5 ve 7 kişilik iki versiyona sahip. Dacia’nın yeni MPV’si Avrupa’da mayıs ayında satışa sunuluyor. Türkiye’de ise ilk gösterim, bu Kasım ayında yapılacak olan İstanbul Autoshow’da. Lodgy ile birlikte, Dacia ürün gamında daha önce yer almayan teknolojik ekipmanlar sunuluyor. Bu ekipmanlardan bazıları; ön panele entegre edilmiş olan dokunmatik yedi inçlik ekrana sahip MEDIA NAV multimedya/navigasyon sistemi, hız sınırlayıcı ve arka park sensörleri. USB ve bluetooth Dacia ürün gamında ilk kez standart olarak yer alıyor. Ön panel yeni, işlevsel ve daha modern bir tasarıma sahip. Lodgy’nin gösterge tablosunda krom detaylar ön plana çıkıyor. Standart sunulan elektrikli ön ve arka camlara ait düğmeler de pratiklik ve kullanım kolaylığı açısından kapılarda yer alıyor Dacia, Lodgy ile ilk kez bütünleşik multimedya sistemi sunuyor. MEDIA NAV sisteminde 18 cm dokunmatik ekran bulunuyor. Lodgy’de bir başka yeni özellik ise hız sınırlayıcı. Bu özellik, sürücüye, aşmak istemediği bir maksimum sürati programlamasına imkân veriyor. Arka tamponda yer alan sensörler, sürücüye kendi araçları ile başka herhangi bir engel arasındaki mesafeyi sesli olarak bildiriyor. Bu işlev, geri vitese takıldığında devreye giriyor. Motor bölmesindeki yalıtım malzemesinin arttırılmasıyla kabindeki motor sesi de en az düzeye çekilmiş. odgy’de Bosch 8.1 ABS + elektronik fren gücü dağıtımı ve acil fren yardımı bulunuyor. Frenleme performansı, çapları 259 mm’den 280 mm’ye çıkarılan daha büyük havalandırmalı ön diskler sayesinde daha da arttırılmış. Son olarak ABS ve ESP tüm versiyonlarda standart olarak sunuluyor. Pasif güvenlikte ise Lodgy’de iki ön, iki yan kafa/göğüs hava yastığı (opsiyonel), aktif gergili ön emniyet kemerleri yer alıyor. Lodgy’de ilk kez ikinci sıra koltuğunda üç noktalı Isofix bağlantısı kullanılıyor. L üretim Lodgy, Fas’ta yepyeni fabrikada üretiliyor. Aracın Dacia ve Renault logolu versiyonları için bütün Avrupa ve Akdeniz bölgesine tedarik de buradan sağlanıyor. Tesisin yıllık üretim kapasitesi şu anda 170 bin araç olup, yakında yılda 400 bin araca çıkacak. Tanger dünyanın ilk sıfır karbonlu ve sıfır atıklı otomobil fabrikası olarak göze çarpıyor. Fabrikanın CO2 emisyonları yüzde 98’lik tasarrufa denk geliyor; bu da yılda 135 bin ton CO2 anlamına geliyor. Bu, enerji tüketiminin optimizasyonu ve yenilenebilir enerjilerin kullanılmasıyla mümkün oldu. Söz konusu yeni RenaultNissan tesisine 1 milyar Avro’luk yatırım yapıldı. Düşük yakıt tüketimi ve performanslı motorlar odgy, 90 ve 110 beygir dizel L 1.5 dCi motorlar ile satışa sunuluyor. Dizel motorların her ikisi de Dacia’nın eco² imzası ile uyumlu olup, son derece düşük yakıt tüketimine ve CO2 emisyonlarına sahip. Güvenilirliği, performansı ve çevreye saygılı özelliği ile bilinen 1.5 dCi motor, modelin 90 beygir versiyonunda 200 Nm’lik ve 110 bg versiyonundaki 240 Nm’lik tork değeri ile en düşük motor devirlerinde bile özellikle iyi tepki veriyor. Bu iki versiyonun ortalama yakıt tüketimi segmentindeki en düşük değerler arasında: 100 kilometrede 4.2 litre, kilometrede 109 gramlık karbondioksit emisyonu ve 100 kilometrede 4.4 litre, kilometrede 116 gram karbondioksit emisyonu. 90 beygir motor beş ileri vites kutusu ile birlikte kullanılırken 110 beygir altı ileri vites kutusu ile pazara sunuluyor. Söz konusu iki versiyonun avantajlı ekolojik ayak izi her ikisinin de Dacia eco² imzası ile uyumlu olduğunu gösteriyor. Hyundai marka değeri sıralamasında 2. sıraya yükseldi D ünyanın önde gelen derecelendirme kuruluşu Strategic Vision tarafından her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen “Toplam Değer Endeksi” sonucunda Hyundai tüm otomotiv markaları arasında 2’nci sıraya yükseldi. Otomobillerin kaliteleri, maddi ve kullanıcıları üzerindeki duygusal değerleri göz önünde tutularak hazırlanan endekse göre Hyundai büyük bir gelişim kaydederek önemli bir yükseliş gerçekleştirdi. Aynı araştırmanın segment bazlı değerlendirmesinde sınıfında birinci sıraya yerleşen ix35 ise, kullanıcıları üzerindeki pozitif algısı, uygun satış fiyatı, düşük yakıt tüketimi ve bakım masrafları ile rakiplerini geride bıraktı. GÜL, ÇANAKKALE ZİYARETİNİ TWİTTER’DA DEĞERLENDİRDİ ‘Askeri tören göğsümüzü kabarttı’ C MY B C MY B ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çanakkale’ye yaptığı ziyarete ilişkin bazı ayrıntıları Twitter’daki hesabından takipçileriyle paylaştı. Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile Çanakkale ziyaretinde, kordon boyunda şehrin ileri gelenleriyle kısa bir yürüyüş yaptıklarını kaydetti. Halkın yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Gül, “Herkes bize gül verdi” dedi. Gökçeada’ya geçtiklerini hatırlatan Gül, “Ada bir taraftan gelişirken, diğer yandan güzelliğinin korunması önemli, bunu herkese hatırlattım. Rum vatandaşlarımızın yaşadığı Zeytinlik köyüne gittik ve orada bize meşhur dibek kahvesini Efi Hanım ikram etti” ifadelerini kullandı. Şehitliği ziyaret ettiğini de anımsatan Gül, “Silahlı Kuvvetlerimizin sancak merasimlerinin çok ayrı bir değeri ve önemi vardır. Alaylara sancağı cumhurbaşkanları verir ve sancak askerin şerefi ve namusudur. İkinci Kolordu İstihkam Alayı’na tevdi ettiğim sancak merasiminde Genelkurmay Başkanımız ve Kara Kuvvetleri Komutanımız da vardı. Göğsümüzü kabartan muhteşem bir askeri merasim yapıldı” dedi. Kia Sportage, şimdi çok daha konforlu D Ferrari, Çin pazarında 20. yaşını kutluyor ünyaca ünlü Red Dot ve iF Tasarım ödüllerinin sahibi olan Kia Sportage, Türkiye’de 1.6 litre benzinli manuel şanzıman ve 2.0 litre dizel otomatik motor seçeneği ile satışa sunuluyor. Kia Sportage 1.6 litre benzinli modeli, yeni bir donanım paketi ile satışa sunulmaya başlandı. Plus paketinde, başlangıç paketine ek olarak ısıtmalı ön ve arka koltuklar, supervision gösterge paneli, akıllı park sistemi ve ISG sistemi (dur kalk sistemi) standart olarak sunuluyor. Sportage’ın sahip olduğu dur kalk sistemi (ISG Ecodynamics) teknolojisi, yoğun trafikte ya da trafik ışıklarında beklerken, sürücünün ayağını gazdan çekip vitesi boşa aldığı an devreye girerek motoru durduruyor. Böylece hem yoğun trafikte oluşacak aşırı yakıt tüketimini önlüyor, hem de düşen emisyon değeriyle çevrenin korunmasına büyük katkı sağlıyor. Sınıfında pek çok modelde bulunmayan Akıllı Park Sistemiyle ise Sportage, ön ve arka sensörlerini kullanarak en uygun park yerini bulup sesli ve görüntülü uyarı sistemiyle haber veriyor. Sürücü, gaz pedalına bastığında en doğru direksiyon manevralarını yaparak aracın en rahat biçimde park etmesi sağlanıyor. Kia’nın Sportage 1.6 litre benzinli modelinde uygulanan 3 bin TL indirimle fiyatı 59 bin 700 TL, 1.6 litre benzinli Plus modeli ise 62 bin 700 TL fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. 3 bin TL indirime ek olarak 2 bin TL’ye varan takas indirimi de mMayıs ayı itibarıyla sunulmaya başlanacak. Ç in pazarında 20. yılını kutlamaya hazırlanan İtalyan lüks spor otomobil üreticisi Ferrari, sadece 20 adet ürettiği ve özel tasarımıyla dikkat çeken Ferrari 458 Italia modelini gün ışığına çıkardı. Ferrari’nin şaha kalkan kısrak sembolünün yanı sıra Çin kültüründe cesaretin simgesi olan ejderha logolarıyla süslenmiş olan sınırlı sayıda üretilen Ferrari 458 Italia, ilk olarak Şangay Dünya Expo Parkı’ndaki İtalya Merkezinde açılacak olan Ferrari Fuarı kapsamında sergilenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle