Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2012 PAZARTESİ 20 SPOR BEŞİKTAŞ’LI FUTBOLCUNUN DAMGASINI VURDUĞU MAÇI SARILACİVERTLİLER 21 KAZANDI Fenerbahçe ‘Egemen’liği F.BAHÇE: 2 BEŞİKTAŞ: 1 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Halis Özkahya (4), Emre Eyisoy (4), Serkan Gençerler (6) FENERBAHÇE: Volkan (7), Gökhan Gönül (7), Bekir (6), Yobo (6), Ziegler (6), Mehmet (6) (dk. 72 Dia 5), Selçuk (7) (dk. 83 Özer), Cristian (7), Caner (6) (dk. 59 Bienvenu 5), Stoch (8), Semih (6) BEŞİKTAŞ: Rüştü (6), Hilbert (6), İbrahim (6), Egemen (5), İsmail (5), Quaresma (5) (dk. 87 Mehmet Akyüz), Veli (6), Fernandes (6), Ernst (7), Simao (5) (dk. 87 Mustafa Pektemek), Edu (6) (dk. 68 Bebe) GOLLER: Dk. 54 Egemen, dk. 57 Stoch, dk. 83 Egemen (k.k) SARI KARTLAR: Cristian, Selçuk, Volkan, Özer (F.Bahçe); Edu, Egemen, Hilbert, Fernandes, Veli, Quaresma, Rüştü, Ernst, İbrahim (Beşiktaş) ELEŞTİRİ ADNAN DİNÇER Sabrın Sonu Mu? 90 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU Egemen ve 3 Puan Hareketli 1 haftayı geride bıraktık. Kafalarımız oldu çorba. Yaşananlar karşısında haydi gel de çık işin içinden, aydınlat insanları, soru çok ama yanıt yok. Telefonlarımız hiç susmadı, kim haklı, kim haksız? İşte gündeme düşen başlıklar: 1 Etik Kurulu’nun kişilerle ilgili kararında Aziz Yıldırım’a sıfır ceza, 2 Kurulun hazırladığı ikinci raporda şike de var teşvik de, 3 F.Bahçe CAS davasını geri çekti, 4 Taraftar hesap soruyor, 5 İlhan Ekşioğlu “Kendimi günah keçisi yaptırmam” diyor, 6 Aziz Yıldırım gidiyor, Ferit Şahenk geliyor, Rıdvan Dilmen sportif direktör olacak, 7 Ali Kıratlı “10 aydır boş yere yatıyoruz”, 8 Aziz Yıldırım “Sadri ne yapıyor?”, 9 Tahkim Kurulu Emre’nin cezasını kaldırmadı, 10 Mehmet Ali Aydınlar, “Hani CAS davası namus meselesiydi. Suçun olmadığına inanıyorsan neden vazgeçtin diye adama sormazlar mı?”… Ve bugün; sabah F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın duruşması yeniden başlayacak. Öğlen saatlerine doğru da TFF, Etik Kurulu raporuyla ilgili açıklama yapacak. Metris’te 10 ay oldu, Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Tamer Yelkovan hâlâ neden içerideler merak konusu… Aldığımız duyumlar var ama bunları aktarmanın şimdi yeri ve zamanı değil. Yazarımız Oğuz Tongsir hafta içinde Aziz Yıldırım’la görüşmeye gitti. Başkan öncelikle “Sadri Şener ne yapıyor?” diye sormuş ve sonra ağzından şu sözler dökülmüş: “Bakın; onlar için de gelinen nokta ortada. Bu işleri hep o ve Trabzonspor karıştırdı. Durumun bu noktaya gelmesinde sorumlulukları çok büyük.” Aziz Yıldırım haklı, Sadri Şener’in F.Bahçe ile alıp veremediği nedir? 2 kulübü birbirine düşman yaptı, oldu mu şimdi. Eksik kadrolarla kazanmak zorunda olan F.Bahçe ve Beşiktaş Avrupa şansını zorlarken aslında kaderini de çizdi. Beşiktaş Edu’nun ağır aksak, Quaresma’nın saçma sapan driplinglerine karşı kazanmak için elinden geleni yaptı. F.Bahçe Alex’le Emre’siz ikinci bölgede teknik üstünlük kuramadı. Ernst, Veli ve Fernandes daha etkili işler yaparken Simao, Edu ve Quaresma’nın hiçbir katkısı olmayan bir mücadelenin kurbanı oldular. Rüştü ikinci yarıda Caner’in müthiş şutunu kurtarırken kalecilik sanatını konuşturdu diyecektik, ne var ki yediği her iki golde de avlandı ve adeta acemiydi. Beşiktaş, Edu gibi yavaş bir oyuncuyu düşünen Tayfur Hoca’nın hesap yanlışlığına bir ölçüde kurban gitti. Oyunun 10 dakika durmasına neden olan Volkan’ın sakatlığı herkesi korkuturken daha sonra oyuna devam etmesi üzüntülerimizi sevince çevirdi. Gerçek şu ki Beşiktaş transferde hovardalık yaptı ve yabancılarıyla iflas eden takım olduğunu bir kez daha kanıtladı. Belki de kazanmak için kendisini en çok zorladığı karşılaşmada yine de kaybetti. 90 dakikanın bitiminde düşündüm. Beşiktaş bu kadar istekliyken dahi kaybederken ve rakibi F.Bahçe, G.Saray karşısında olduğu gibi zaman zaman mahkumken gol atmasını az da olsa, becerili oyuncularının sahnede rol alması sonucu kazanmasını biliyor. Guardiola 5 yıl sonra kendi eserini kaybettiği anda terk etmesini bilirken Beşiktaş’ın da arka arkaya yenilgilerinin bazılarını bu anlamda uyarmaya belki de örnek teşkil ediyor. Şimdi Playoff’un Şükrü Saracoğlu’ndaki son 90 dakikaya gelmeden F.Bahçe’nin oynayacağı mücadele önümüzdeki günlerin en önemli futbol olayı olacak. SÜPER FİNAL PUAN DURUMU TAKIM O G.SARAY 3 F.BAHÇE 3 TRABZON 3 BEŞİKTAŞ 3 G 2 3 1 B M 1 2 3 A 7 6 3 1 Y 4 2 6 5 P AV 45 3 43 4 31 3 28 4 ? SAHADA KUTLAMA Maç bitimiyle saha ortasında toplanan F.Bahçeli futbolcular, galibiyetin sevincini taraftarıyla yaptığı tezahüratla yaşadılar. F.Bahçeli futbolcuların “Fener gol gol gol” tezahüratına tribünler “İki kupa geliyor” şeklinde yanıt verdi. Beşiktaşlı Egemen, bu sezon ligde takımı adına 2. golünü kaydederken, kendi kalesine de yine 2. golünü attı. ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ Heyecan Sürüyor RÜŞTÜ’DEN İLGİNÇ İDDİA ‘Hakem hakaret etti’ KOCAMAN’DAN İNCE MESAJ ? F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman: 3 puanı alma isteğinin yanında, rakibin anormal bir biçimde kendisine 1 puanın yeteceği şekilde oynamasına rağmen benliğimizle kazandık. Eksiklerimiz kadar, Beşiktaş’ın sahada beraberliği önemsemesinin de etkisi vardı muhakkak. Volkan Demirel’e teşekkür ediyorum. Sağlığını riske ederek mücadele etti. Spor kamuoyunun vicdanı ve adalet duygusunun olduğunu düşünüyorum. Bizim maçlar da seyrediliyor, her takımın maçları seyrediliyor. Bakalım sonu ne olacak, hayırlı olsun. Orta ve uzun vadede inanıyorum ki doğrular gerçekler her zaman ortaya çıkacaktır. ? Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu: F.Bahçe karşısında iyi mücadele ettik ancak duran toplardan gelen 2 golle mağlup olduk. Beraberlik golünü erken yemesek sonuç farklı olabilirdi. Oyunu 10 dakika tutamadık. 10 dakika dayansaydık, oyun çok daha farklı gelişebilirdi. Attığımız gol çalıştığımız bir goldü. F.Bhçe’nin zaafını biliyorduk. Önümüzdeki sezon da sözleşmem var. Sezon sonunda yönetimimizle oturup tüm konuları değerlendireceğiz. CUMHUR ÖNDER ARSLAN Süper Final’in keyfi başka Süper Final’de heyecan sürüyor. Birbirinden güzel, çekişmeli, temposu yüksek, golleri bol maçları izlemeye başladık. Dün gece de F.BahçeBeşiktaş kapışmasına tanıklık ettim. Oyun güzel başladı, taa ki Edu’nun Volkan’a sert girdiği pozisyona kadar. Kasıt var mıydı tartışılır ama 8 dakika boyunca F.Bahçe file bekçisi yerden kalkamadı. Egemen hırçınlaştı, kaptan İbrahim Toraman destek verdi, futbol çığrından çıktı, kartlar havada uçuştu, Sarı Lacivertliler karşılık verdi, olaylar zaman zaman büyüdü, taraftar Beşiktaş’ı ıslıkladı. Ya hakemler? Halis Özkâhya bu derbiye atandığında futbol hocası değerli bir büyüğüm bana “Yandınız” ifadesini kullanmıştı. Maçı izlerken çok haklı olduğunu gördüm. Gerek Özkâhya gerekse Emre Eyisoy hata yapmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Birinin faulünü diğeri görmedi, diğerinin görmediğini de o… Finaller böyle hakemlerle oynanmamalıydı. Ama yapılacak fazla bir şey yok. Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım; bunlara ilave var mı bir dördüncüsü? İlk yarının özeti kavga dövüş, kötü yönetim, F.Bahçe’nin futbol oynama isteğinin Beşiktaş tarafından sertlikle engellenmesi. İkinci devrenin başında karşılıklı goller vardı. Önce Beşiktaş, sonra F.Bahçe attı. Sanki bu bölümde iki taraf da futbol oynamayı daha çok istedi. Ben böyle algıladım. Sarı Lacivertliler son 10 dakikada pozisyonların içinde olan taraftı. Ama kimin aklına gelirdi ki Stoch’un köşe vuruşunda Egemen’in topu kendi kalesine göndereceği… F.Bahçe’nin evinde Beşiktaş’ı 21 yendiği maça hakem Halis Özkahya’nın kararları damgasını vururken, Siyah Beyazlı ekibin kalecisi Rüştü Reçber’in karşılaşma sonrası yaptığı açıklama gündemi sarstı. Reçber, hakem Özkahya’nın maçta kendisine hakaret ettiğini belirterek, “Maçla ilgili konuşacak bir durum yok. Acı bir şey paylaşmak ve maçın hakemine seslenmek istiyorum. Maç esnasında hakeme hakaret ettim ve bana aynı şekilde cevap verdi. Beni neden oyundan atmadı? Kimse bana ‘Sen adam değilsin’ diyemez. Ben o stresle söyleyebilirim. Cezam atılmaktır. 3 5 maç da ceza alırım. Hakemler biz sustukça üzerimize basıyorlar. Sahada biz de emek sarf ediyoruz” dedi. Rüştü’nün bu ifadeleri sonrası hakem Halis Özkahya’nın raporuna tecrübeli file bekçisiyle ilgili bir ifade yazmaması halinde bile Beşiktaşlı oyuncunun kendi itirafı nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edileceği öğrenildi. Bir devrede 6 sarı kartın gösterildiği, Volkan Demirel’in Edu’yla pozisyon gereği sakatlanması sonucu 8 dakika duran karşılaşmada doğal olarak horoz dövüşünden öteye gidenmedi oyunun ilk yarısı. Beşiktaş’ın boş bıraktığı alanlarda topu daha etkili dolaştıran ama son paslarda bir türlü başarılı olamayan Fenerbahçe bu noktada Alex’in eksikliğini duyumsadı. Alex’i takımın üzerinde bir değer olarak göstermeye çalışanlardan değilim. Ama futbolda üçüncü bölgenin çevre görüşü yüksek oyuncularının başında geldiği için sonucu etkileyecek girişimlerde bulunabiliyor. Alex’in ileride oyunu olgunlaştırma yetisinden yoksun kalan Aykut Kocaman aynı görevi Semih Şentürk’ten bekledi. Ne var ki Beşiktaş’ın orta alan destekli savunma kurgusunda görev alan futbolcuları Fenerbahçe santrforuna oynayacak alan bırakmadı. Karşı atak düzenine yatkın bir yapıya sahip Stoch sol taraftan hareketlenince Fenerbahçe rakibinin kalesine gidebildi. Kalabalık içinde kaybolan Semih’e orta alandan destek gelmeyince Beşiktaş için Fenerbahçe’yi durdurmak sorun olmadı. İlk yarıda 2 kez bu sezonun formda oyuncusu Cristian gol girişiminde bulundu ama o da süratte devamlılığı olmadığı için topa basıp geri dönmek zorunda kaldı. Fenerbahçe’de maçın önemine göre başarım gücü (performans) ortaya koyan futbolcu sayısı azdı. Orta alanda Selçuk Şahin neredeyse Alex denli becerili oynadı, ek olarak da mücadele etti. Stoch ise F.Bahçe’nin ilerideki itici gücüydü. Attığı gol sıra dışıydı. Bu gol SarıLaciverlilerin mücadele gücünü de olumlu etkiledi. Bienvenu’nün oyuna girmesiyle de rakip savunma arasında daha güvenli hareketler yapılabildi. Gökhan Gönül’ün giderek düşen form durumu F.Bahçe’yi salt Stoch’la tek kanatlı oynamak zorunda bıraktı ki son 15 dakikada o da yoruldu. Ancak F.Bahçe’nin yedekten giren oyuncuları oyunun dengesini SarıLacivertliler lehine geliştiriyor. Stoch’un ortasıyla gelen yengi golü tam bir taktik sayıydı. Bu yengiyle F.Bahçe ipi elinde tutmaya devam ediyor. ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN Öp Volkan’ın Elini BEBE’NİN ACI GÜNÜ ? Beşiktaş’ın sezon başında Manchester United’dan kiraladığı Bebe’nin F.Bahçe maçı öncesi Portekiz’de yaşayan babası hayatını kaybetti. Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, bu acı haber sonrası Bebe’ye istediği takdirde ülkesine gidebileceğini söyledi. Ancak Bebe maç kadrosunda olmak istediğini belirtti. HAKEM GÖZÜYLE / MUHİTTİN BOŞAT Kontrolü Kaybetti Dün akşam ilk kez bir derbide düdük çalan Halis Özkahya özellikle 12. kuralda yaptığı hatalı yorumlar ve disiplin uygulamalarındaki tutarsızlıklarla oyunun kontrolünü elinden kaçırdı ve kötü bir yönetim gösterdi. Fenerbahçe ceza alanı içinde EduVolkan çarpışmasında Edu’nun kasti bir bir müdahalesi yoktu ve top ile oynayabilme şansına sahipti. Hakemin bu pozisyonda Edu’ya sarı kart göstermesi gereksizdi. Bu pozisyonda birbirleri ile sportmenlik dışı bir şekilde iten Baroni ve Egemen’e gösterdiği sarı kartlar doğruydu ancak olayları başlatan Bekir’e sarı kart göstermeyerek hata yaptı. Özkahya düdükten sonra yerde birbirlerine sportmenlik dışı hareketler yapan Bekir ve Quaresma’ya sarı kartını göstermedi. Topsuz alanda Fernandes’in dirseği ile Mehmet Topuz’un kafasına vurmasına kırmızı kart göstermeliydi. Yardımcı hakemin önünde Veli ile Semih arasındaki sportmenlik dışı itişmeler için her iki oyuncu da sarı kart görmeliydi. Daha önceden sarı kartı bulunan Egemen’in Semih’e yaptığı sert ve kontrolsüz faul için bu oyuncuyu ikinci sarı kartını göstermeyip ihraç etmediği için önemli bir hata yaptı. SERİ 42 MAÇA ÇIKTI ? F.Bahçe, Beşiktaş’ı 21 mağlup ederek ligde sahasındaki yenilmezlik serisini 42 maça taşıdı. Son yenilgisini 20092010 sezonunun 22. haftasında alan Sarı Lacivertliler; 42 maçta, 35 galibiyet 7 beraberlik elde etti. F.Bahçe, bu sezon ligdeki yenilmezlik serisini de 9 maça çıkardı. 25 Şubat’ta deplasmanda Eskişehirspor’a 21 yenilen Sarı Lacivertliler, son 9 maçından 7’sini kazandı, 2’sinde berabere kaldı. F.Bahçe, teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde oynadığı 11 derbide sadece 1 kez yenildi. Beşiktaş, 21 Kasım 2009’da İnönü Stadı’nda 30 yendiği F.Bahçe’ye karşı oynadığı son 6 maçta galibiyet alamadı. Bu sezon henüz derbi galibiyeti alamayan Beşiktaş, ligdeki son 10 maçından sadece 1’ini kazanabildi. Siyah Beyazlılar, rakip sahadaki lig maçlarında F.Bahçe’yi 8 maçtır yenemiyor. Beşiktaş, üst üste 18 lig maçında gol yiyerek kendi kötü rekorunu kırdı. VOLKAN’IN DİZİNE 17 DİKİŞ ? Derbinin ilk yarısında Beşiktaşlı Edu’nun bir pozisyonda ayak tabanıyla F.Bahçe kalecisi Volkan Demirel’e müdahale etmesiyle sahada tansiyon yükseldi. Sol dizine darbe alan Sarı Lacivertli file bekçisi acı içinde yerde kalırken, F.Bahçeli oyuncular ile Maçın uzatma dakikalarında Beşiktaşlı futbolcular arasında tartışma sahaya giren taraftar oyunun yaşandı. Dizi yarılan ve 10 dakika hareketsiz duraklamasına neden oldu. şekilde kalan Demirel’e sağlık heyeti saha içinde 8 dikiş attı. Karşılaşma sonrasında ise Volkan Demirel’e 9 dikiş daha atıldı. F.Bahçeli oyuncu, “Rakip takım oyuncusu vidalı ayakkabı giyseydi futbol hayatım sıkıntıya girmiş ? Beşiktaşlı Edu: Volkan’dan özür olabilirdi. Pozisyonu tekrar izlesin herkes. Ben topu diliyorum. Onu sakatlayacak şekilde aldığım halde rakip oyuncu kendisini sakınmadı. müdahalede bulunmak istemedim. Edu’nun özür dilediğini söylediler ama ben bunu Volkan sakatlanmadığı için mutluyum. kabul etmiyorum” diye konuştu. Volkan maç ? F.Bahçeli Stoch: Maçın zor sonrası dizinin fotoğrafını sosyal geçeceğini biliyorduk. Biraz da paylaşım sitesi twitter’da şanslıydık. Alex’i aradık. Alex olduğu yayınladı. zaman atak konusunda o 10 numarayı çok iyi dolduruyor. EDU’DAN ÖZÜR Seversiniz, sevmezsiniz bilmem, ama bence artık Fenerbahçe kalecisi Volkan’a saygı duyun. İster ‘amatör ruhuna’, ister 1 Mayıs arifesinde işine gösterdiği bağlılığa, isterseniz de renk sevdasına; ama bundan böyle Volkan’a sakın laf etmeyin. Kabul, özellikle futbolda bazı zaferler özveriyle kazanılır. Ama Volkan Demirel kardeşimin dün geceki fedakârlığı, gerçekten sıradan ‘bir özveri’ değildi, şapka çıkartılıp saygı duyulacak bir emek örneğiydi. Düşünün daha maçın başı, rakip forvet kramponunu koyuyor dizinize ve neredeyse kemiğinizin gözükeceği derinlikte bir yırtık oluşuyor etinizde. Saha içinde operasyon başlıyor, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 derken 8. dikiş; hem de anestezi süresi beklenmeden giriyor çıkıyor iğneler bedeninize. Kenarda hocanız “Isın Mert” derken bir el kalkıyor yerden “Oynayacağım..” O sırada tribünler başlıyor, “Bizi bırakma Volkan, bizi bırakma...” Dönüyor, sakat sakat, seke seke oynuyor. Hatta bir ara önündeki arkadaşı şaşırıp geri pas bile veriyor, o da can havliyle koşup topu kornere bırakmıyor ama dikişlerden ikisi üçü atıyor. Devre arasında bu kez ‘sten’ denen metal kanca takılıyor, ama o da, Quaresma’nın şutunda fırlıyor yerinden ve 90 dakika bittiğinde Volkan da soyunma odasında yığılıyor; 89 dikiş de orada! Aferin be evlat... Artık hatalı gol yersin, yemezsin ama Fenerbahçe camiasından bir tek kişi seni eleştirmemeli... Eleştirirlerse çok ayıp ederler! O yüzden diyorum ki ‘öpün Volkan’ın elini... Maça dönersek; Fenerbahçe çok istedi, kazandı. Belki üretken değillerdi, belki göze hoş gelen işler de yapmadılar ama çok koştular üstelik kupa mesaisi sonrası. Üstelik Alex ve Emre’siz. Yani ‘yönetici’siz... Ama bu kez askerler işi bitirdi. Gökhan’ı, Mehmet’i, Caner’i inanılmaz koştular. Ve elbette o askerlerin başında da Stoch vardı. ‘Miro’, müthiş bir frikik golü atarken kaptanı Alex’i aratmadı. Kullandığı kornerde de ön direk arka direk organizasyonu yaptırdı, Gökhan aşırdı, Egemen kendi kalesine vurdu. Bu gol de bence Stoch’un hanesine yazılmalı. Beşiktaş mı? Bence sezon başından bu yana takım halinde oynadıkları 35 maçtan birini çıkardılar. Almeida olsa ya da Simao ile Q7, boşlukları iyi değerlendirseler çok farklı bir maç izlerdik ama Fenerbahçe’nin ‘istenç’ duvarını aşamadılar. Elbette Fernandes’in kalitesini de bir yere not etmekte fayda var. Rövanş mı? Kesinlikle zor geçecek. Özellikle Almeida’nın da oynayacağını düşünürsek dünkü Beşiktaş, dünkü Fenerbahçe’ye ‘dur’ diyebilir, ama o maçta da SarıLacivertlilerin Alex’i geri dönecek büyük olasılıkla. Keyifli bir İnönü kapışması izleyeceğiz... C MY B C MY B