23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ergenekon’da tutuklu yargılanan Küçük; Karadayı, Baykal ve Çiller’in tanık olarak dinlenmesini istedi 7 Küçük: Şema açıklansın HATİCE TUNCER Umut Dünyası... Sevgili Mustafa Balbay’ın dünkü köşesinde “Milli irade 321 gündür tutuklu” yazıyordu. Cumhuriyet’in manşeti ise “Özgürlük umudu” idi. Üst başlık ise şöyleydi: “Tutuklu vekiller sorunu için üç muhalefet partisi Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değişikliğinde uzlaştı. AKP açık kapı bıraktı.” Peki doğru yolu ya da ulusal iradenin gerçek anlamını benimsemek için neden 321 gün beklendi, derseniz, iktidar partisinin, gerginlik yaratarak politika yapma inadı, bu alanda anca kırılabildiği için. Kaybedilen süreç ülkeyi kimi özel sorunlara çözüm üreterek yönetirken, siyaseti her gün değişik bir sorun yaratarak gerginlikle sürdürmenin dayanılmaz başarısından yararlanmanın başka yolu henüz bulunamadığından olsa gerek. Kimi açıklamalara göre anlaşma konusunda Meclis’te grubu bulunan dört siyasi parti görüş birliğine varmış. Kimi açıklamalara göre ise Başbakan Erdoğan’ın onayı bekleniyormuş. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Çiçek’in girişiminin yaşama geçirilmesinin daha fazla gecikmemesini diliyoruz. ??? Tutuklu milletvekillerinin durumunu değiştirecek yasa önerisi gelişirken, tutuklu gazetecilerle ilgili görece iyileştirmeyi askıda bırakmanın anlaşılması daha da güçleşiyor. ??? Konuya devam etmeden önce bir parantez açalım. Terörle Mücadele Yasası gerçek amacına uygun olarak yeniden düzenlenmezse, iyileştirmeler “kanserin Aspirin’le tedavisi” tanımına benzer bir nitelikte kalacak. Terörle Mücadele Yasası’nda sadece Türk Ceza Yasası’nda yer alan 60 madde terör suçu kapsamında. Ve hepsinin de terörle ilişkilendirilmesi yoruma bağlı durumda. Sonucunu varın siz düşünün. ??? Üçüncü yargı reformu tasarısı ocak ayından bu yana Adalet Komisyonu Alt Komisyonu’nda bekletiliyor. Tasarı 87 madde ama, ara sıra çıkan haberlere bakarsak AKP “Acaba tasarıya bazı maddeler daha eklesek mi?” sorusuna kesin bir yanıt bulamamış görünüyor. Tutuklu milletvekillerinin sorunu çözüm aşamasına gelirken tutuklu gazetecilerin sorunlarının da çözülmesini beklemek sanırım yanlış olmaz. Tasarının yaklaşık 10 maddesi basın yoluyla işlenen suçların tanımlarında bir yönüyle değişiklik yapıyor, öteki yönü ile de işlendiği iddia edilen suçlar için verilmiş kararları askıya alıyor. Kimi koşullara bağlı olarak da, verilmiş olan toplatma ve yasaklama kararlarını yok saymayı amaçlıyor. 1952 yılından 2012 Şubat’ına kadar 22 bin 601 toplatma, yasaklama ve yayın durdurma kararı alınmış ve bunlardan sadece 529’unun kaldırılmış olduğunu da anımsarsak, demokratikleşmenin bu açıdan da sorunlu olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Umut fakirin ekmeği ye Memed ye. ??? Özür: 26 Nisan’daki “Laf Ola Beri Gele” başlıklı yazıda, Mustafa Nihat ve Nijat Özön’lerin soyadları “Özen” olarak çıkmış. Düzeltir, özür dilerim. Birinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, gizlilik kararı bulunan MİT şemasının açılmasını isteyerek, “Ben suç ortakları gizlenerek yargılanan bir kişiyim. Veli Küçük olarak yaşamak çok zor” dedi. Küçük, basında yer alan Ergenekon şemasının doğru olup olmadığını sorarak aralarında eski Genelkurmay başkanları, emekli Orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski Başbakanlardan Tansu Çiller’in de bulunduğu 5 emekli general ve 23 siyasetçi, gazeteci ve askerin tanık olarak dinlenmesini istedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın 225. duruşması gerçekleştirildi. Duruşmada söz alan Veli Küçük, Ergenekon iddianamesinde kendisinin “örgütün köprü personeli” olduğunun iddia edildiğine dikkat çekti. MİT tarafından hazırlanan şemanın mahkeme kararıyla üzerinin kapatıldığını ifade eden Küçük, “Mahkemenin bu kararını yeniden gözden geçirmesini talep ediyorum. Ben suç ortakları gizlenerek yargılanan bir kişiyim. ‘Suç ortaklarını söylemem’ diyorsunuz. Ben yargılanmak istiyorum” diye konuştu. İddianamede yer alan şemanın yayımlandığına dikkat çeken Küçük şöyle devam etti: “MİT şemasını, Emniyet’in Tuncay Güney’i falakaya yatarak, ‘orasını burasını sıkın’ diyerek elde ettiği bilgilere dayandırıyor. Benim üstümde 5 emekli general, altımda çalışan 23 kişi var. Basında yer alanlar doğru ise bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum.” Veli Küçük, MİT’in hazırladığı Ergenekon şemasında eski Genelkurmay başkanları Ergenekon davaları birleştirildi B emekli orgeneraller İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Jandarma Genel Komutanları emekli orgeneraller Teoman Koman, Rasim Betir ve emekli Tümgeneral Osman Özbek’in bulunduğuna dikkat çekti. Küçük, basındaki şemada “CHP lideri Deniz Baykal, eski Başbakanlardan Tansu Çiller, eski bakanlardan TBMM Başkanvekili Meral Akşe irinci Ergenekon davası, gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklu bulunduğu İkinci Ergenekon davasıyla birleştirildi. Ergenekon davasında 61’i tutuklu 256 sanık yargılanacak. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Nisan’da İkinci Ergenekon davasıyla emekli Orgeneral Başbuğ’un tutuklu bulunduğu İnternet Andıcı davasını birleştirmiş ve davayı 7 Mayıs’a ertelemişti. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İkinci Ergenekon davasının ana dava olarak da bilinen Birinci Ergenekon davasıyla birleştirme talepli açıldığını kaydederek “sanıklar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle” iki davanın birleştirilmesini talep etti. Mahkeme de birleştirme kararını davaların sanıkları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması gerekçesiyle verdiğini açıkladı. Böylece Birinci ve İkinci Ergenekon davalarında toplam 16 dava dosyası birleştirildi. Birinci Ergenekon davası 20 Ekim 2008 tarihinde açılmış, daha sonra Danıştay ve gazetemize bomba atılması dosyalarıyla birleştirilmişti. Mahkeme, gazetemize molotofkokteyli atılması dosyası sanığı Bayram Demir ve Seyhun Zaim’in tahliyesini kararlaştırdı. Duruşmadaki davranışları nedeniyle Aydınlık gazetesi yazarı Hikmet Çiçek ve emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk’ün ise 16 duruşmadan men edilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, avukat Zeynep Küçük hakkında gizli tanığın kimliğini açıkladıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmaya karar verildi. ner, Mehmet Ağar, Koray Aydın, Tunca Toskay, Ali Müfit Gürtuna, Nazif Okumuş, Hasan Fehmi Güneş, gazetemiz yazarı Bekir Coşkun, gazeteciler Enis Beberoğlu, Arslan Bulut, Hüseyin Gülerce, Ertuğrul Özkök, işadamları Rahmi Koç, Ethem Sancak, Jefi Kamhi, Hayyam Garipoğlu, Ka muran Çörtük, Şevket Sabancı, Mehmet Ali Ilıcak, Adnan Polat, eski bakanların Cumhur Ersümer, Adnan Bulut” gibi isimlerin yer aldığını ifade etti. Küçük, kendisinin Amerikan hegemonyasına karşı çıktığı ve Türk milliyetçisi olduğu için Ergenekon’dan tutuklu olduğunu ifade ederek “Amerikan emperyalizmine hizmet etmeyeceğimi açık ve net ortaya koymuştum” dedi. WikiLeaks belgelerinde Amerikan Büyükelçiliği’nin Washington’a gönderdiği kriptoların açığa çıktığını belirten Küçük şöyle devam etti: “Kriptolara göre Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 21 Kasım 2008’de büyükelçilikte verdiği brifingde Veli Küçük üzerinde duruluyor. Hrant Dink olayı, Mustafa Duyar’ın öldürülmesi olaylarından sorumlu olduğu anlatılıyor. Beni hedef olarak gösterenlerin kimler olduklarının ve bu konuda ne gibi deliller bulunduğunun sorulmasını talep ediyorum.” “Veli Küçük olarak yaşamak vallahi çok zor” diyen Küçük “Ben cefakâr eşimi ilkokuldan beri tanıyorum. Biri çıkmış ‘Ben Veli Küçük’ün ilk eşinden oğluyum’ diyor. Artık usandım” dedi. ‘Tanık sahtekâr’ Tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, tanık Talip Doğan Karlıbel’in Alman yetkili makamlarına ait olduğunu ileri sürdüğü belgelerin sahte olduğunu savundu. Alman yetkili makamlarından istenilen belgelerin dosyaya geldiğini söyleyen Tekin, “Alman adli mercileri, maddi delillerle tanığın sahtekâr ve müfteri olduğunu mahkemenize bildirmiştir” diye konuştu. DOKUZ TONLUK BOMBA 35 kilo patlayıcı ele geçirildi ADNAN AVUKA MARDİN Mardin’in Nusaybin ilçesi yakınlarında bir araca düzenlenen operasyonda, aracı kullanan terör örgütü PKK üyesi Rahman Fidan, “dur” ihtarına ateşle karşılık verince çıkan çatışmada yaralı olarak yakalandı. Araçta yapılan aramada 35 kilo patlayıcı ele geçirildi. Polis, terör örgütüne yönelik yapılan teknik ve fizik takip sonunda teröristlerin yüklü miktarda patlayıcı sevki yapılacağı istihbaratını aldı. Polis, önceki gece Mardin’in Nusaybin ile Şırnak’ın Cizre ilçesi karayolu üzerindeki Girmeli Beldesi yakınlarında bir araca düzenlenen operasyonda, bir terörist, polislere ateş açarak araçla birlikte kaçmaya başladı. Teröristin yaralı olarak yakalandığı operasyonda 35 kilo patlayıcı ele geçirildi. Mardin Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Bugüne kadar bir seferde yakalanan en fazla patlayıcı olduğu değerlendirilen patlayıcının 24 kilogramı TNT, 5 kilogramı A4, geri kalanı ise çeşitli patlayıcılar oluşturmaktadır. Uzmanlar, bu miktarda bir patlayıcının amonyum nitrat ile zenginleştirildiği takdirde 89 ton patlayıcı olabileceğini belirttiler” denildi. Bir kadın gazeteciye daha hapis ? İstanbul Haber Servisi Mücadele Birliği Dergisi Yazıişleri müdürlerinden Gülnaz Yıldırım Yıldız, “Basın Kanunu’na muhalefet” ve “terör örgütü propagandası yapmak suçlarından” 3 yıl 9 ay hapis ve 40 bin TL para cezasına çarptırıldı. Yıldız’ın tutuklanması ile birlikte Türkiye’de cezaevlerindeki gazeteci sayısı 100’ü geçti. Yıldız, işyerine gelen Terörle Mücadele Birliği ekiplerince “kesinleşmiş basın cezası” nedeniyle gözaltına alındı. Yıldız’ın avukatı Sevinç Sarıkaya, “İç hukuk yolları tükendiği için AİHM’ye gideceğiz” dedi. 1 GÜN SÜRDÜ Bakan Şahin’i eleştirene dava ? BATMAN (Cumhuriyet) İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i eleştiren yazısı nedeniyle Batman Postası Gazetesi sahibi ve Batman Mezopotamya Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti Genel Başkanı olan Kemal Çelik’e dava açıldı. Çelik, 28 Mart’ta “Bakan Şahin IQ testinden geçmeli” başlıklıklı yazısında Bakan Şahin’i eleştirmişti. Çelik hakkında “hakaret” gerekçesiyle dava açıldı. Çelik, hakkında açılan dava ile ilgili olarak, “Haber ve makalelerimize yönelik olarak yargı eliyle bizleri baskı altına almaya çalışıyorlar” diye konuştu. Canlı kalkan eylemi sona erdi MAHMUT ORAL DİYARBAKIR DTK ve BDP’nin Diyarbakır’ın kuzeyinde süren askeri operasyonlara karşı canlı kalkan olma eylemleri, bölgede operasyon bitmiş olduğu için kendiliğinden sona erdi. Diyarbakır’ın Lice ilçesi ile Bingöl’ün Genç ilçesi arasında kalan dağlık bölgede, PKK’lilere karşı düzenlenen operasyonda kimyasal silahlar kullanıldığı, bu nedenle askerlere gaz maskesi dağıtıldığı iddiaları üzerine, önceki gün canlı kalkan olmak için kent merkezinden yola çıkan BDP ve DTP’liler, geceyi Hedikli köyü kırsalında geçirdikten sonra, dün sabah dağlık bölgeye geçti. Aralarında DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Diyarbakır Milletvekilli Nursel Aydoğan’ın da bulunduğu eylemciler, askeri operasyonun tamamlandığı Lice ile Genç arasındaki tepede bir süre slogan attı. Eylemciler tepelere sapladıkları çubuklara yeşil, sarı, kırmızı renkte flamalar astı. 3. KCK iddianamesi gönderildi ? İstanbul Haber Servisi PKK terör örgütünün şehir yapılanması KCK’ye yönelik operasyonda tutuklanan çoğunluğu gazeteci 44 kişi hakkında hazırlanan iddianame Özel Yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar tarafından hazırlanan 800 sayfalık iddianamede, 36’sı tutuklu 44 şüphelinin, KCK’nin basın komitesi içinde yer aldıkları öne sürülüyor. Şüphelilerin “terör örgütü yöneticisi olmak” ve “terör örgütüne üye olmak” suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor. Mahkeme, kabul ederse dava açılmış olacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle