19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Türkiye Öğrenci Meclisi’nin imam hatipli öğrencisi alkışlar eşliğinde yemin etti, TRT canlı yayımladı Nihayet İyi Haber mi? Ortamı yumuşatıcı, demokratik uzlaşma yolunu açacak gelişmelere öylesine hasret kalmışız ki, bu yöndeki en ufak bir gelişme bile büyük bir sevinç yaratıyor. Ancak bu alanda o kadar çok umut boş çıktı ki, her iyi haberi büyük bir şüpheyle karşılamak normal hale geldi. Tutuklu milletvekilleriyle ilgili haberi de, Meclis Başkanı’nın, Adalet Bakanı’nın, hatta Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına karşın yine de ihtiyatla karşılıyoruz. Oysa tutuklu milletvekillerinin durumunu çözecek, onların parlamenter görevlerini yerine getirme imkânının önünü açacak formül üzerinde anlaşmaya varılmış olması, yalnızca içeride bulunan sekiz kişi yüzünden veya yasamanın üstündeki ipoteklerden birinin kalkması açısından değil, gerginliğin gittikçe arttığı, tırmandığı bir dönemde, bir normalleşme belirtisi olması bakımından da çok önemlidir. Gazetecinin işi, sakıncalı gördüğünü söyleyip, eleştirirken, olumlu bulduğunu desteklemek olduğuna göre, bu tür bahar havalarının etkisinin ne olacağı ve ne kadar süreceği konusunda kuşku belirtmenin şu an için anlamı yok diyelim ve temenni edelim ki, üzerinde anlaşılan formül, Tayyip Bey’in de desteğiyle, yaşama geçsin. ??? Tercihim bu çözüm yönünde değildi. Sanırım bu görüşe katılanların sayısı da çoktu. Çünkü ortada tutukluluk kurumunun yanlış ve kötü kullanımından doğan bir durum vardı ki, birden çok soruna yol açmaktaydı. Tutuklu milletvekillerinin milletin kendilerine verdiği yasama görevini yerine getirememeleri ve sistemin bu yüzden bir yara daha alması bunlardan biriydi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutukluğu düzenleyen 100. maddesinde yapılacak değişikliklerle konu temelden çözülebilirdi. Bunlardan biri de bir tür infaz aracına çevrilmiş olan uzun tutukluluk sürelerinin gelişmiş demokrasiler düzeyine indirilmesi (örneğin 1 ya da 2 yıl gibi) yalnızca içerideki tutuklu milletvekillerinin değil, tüm uzun süreli tutukluluk mağdurlarının sorunlarına çözüm getirebilirdi. Tutuklama koşullarını keyfilikten uzaklaştıracak kriterlerin maddeye eklenmesi de başka bir çözüm olabilirdi. Ama öyle görünüyor ki, siyasi iktidar CMK’nin hükümlerinin yanı sıra yargının genel eğilimlerinden doğan sorunun çözümünü istemiyor, onun için bu yolu tutmuyor. Her neyse, üzerinde uzlaşmaya varılmış görünen çözüm de hiç değilse, milletvekillerinin tutukluluk durumuna kökten bir çözüm getirmektedir. Hepsini elde edemiyorum diye önerilenlerin tümünü reddetmek de uzlaşmanın yolunu açmayıp, tıkayacağına göre, bir öneriyi desteklemek gerekir. ??? Varılan uzlaşma, CMK’nin tutukluluğu düzenleyen 100. maddesinin 4. fıkrasına şu yönde bir değişiklik getirilmesidir: “Sadece adli para cezası gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili olarak ve milletvekilleri hakkında tutuklanmaya ve tutukluluğun devamına karar verilemez. Tutuklu ise tutukluluk hali derhal kaldırılır, yargılanma tutuksuz sürdürülür. Yargılama sonucunda verilen kararın yerine getirilmesi dönem sonuna bırakılır”. Burada, bir tek sakınca, anayasanın 83. maddesidir. Ancak Ankara Barosu Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, bu düzenlemenin anayasaya aykırılık taşımadığını, tutuklamanın istisnai bir uygulama olduğunu, istisnaya bir istisna daha getirilmesinin mümkün olduğunu ve bunda bir sınırlama olamayacağını belirtmektedir. Böyle bir uzlaşmanın yaşama geçmesi ve bunu başkalarının da izlemesi şart. İlk bakışta iktidarın gücü dolayısıyla öyle gibi algılanmasa bile, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunların büyüklüğü temel konularda uzlaşmayı herkes için zorunlu kılıyor. Bu zorunluluğu görmek, illa o noktaya varıldığını sanmak anlamını taşımıyor tabii. Meclis’te türban alıştırması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın TBMM Başkanlığı döneminde başlatılan ve imam hatipli öğrencilerin başkan seçilmesi nedeniyle tartışma konusu olan Türkiye Öğrenci Meclisi’nin TBMM’deki birleşiminde “türbanlı vekil” provası yaşandı. Van’dan gelen türbanlı öğrenci temsilcisine, alkışlar arasında milletvekili yemini ettirildi. TRT, TBMM çalışmalarını cuma günü canlı olarak yayımlamamasına karşın dün bütün programı canlı olarak yayımladı. Bu yıl sonuncusu yapılan 9. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi özel birleşiminin açılışını TBMM Başkanı ? 9. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi özel birleşiminin açılışında 81 ilden gelen öğrenciler yemin etti. Van Öğrenci Meclisi Başkanı Mehmet Akif Ersoy Lisesi öğrencisi Hacer Eşut, türbanıyla yemin etti. Türbanlı öğrenci vekil, yemini sırasında birleşime katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu tarafından ayakta alkışlandı. Genel Kurul çalışmalarını yayımlamak konusunda oldukça seçici davranan TRT’nin, Öğrenci Meclisi çalışmalarının tamamını canlı yayımlaması dikkat çekti. Cemil Çiçek yaptı. TBMM’nin millet iradesinin buluşma ve uzlaşma noktası olduğunu belirten Çiçek, “Demokrasinin kalbi burada atar. Ülkemizdeki hiçbir güç ve kurum TBMM’nin üzerinde değildir. Meclis’e sahip çıkmak özgürlüklere ve bağımsızlıklara sahip çıkmaktır. Cumhuriyetimiz modernleşme yolculuğunu demokrasiyle yapmıştır” diye konuştu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise yurtdışında bulunan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer adına yaptığı konuşmada 20032004 döneminde başlatılan Demokrasi Eğitim ve Okul Meclisleri Projesi’ne vurgu yaparak, “Bu proje, proje olmanın çok ötesinde işleme sahiptir. Proje demokrasi şöleni haline dönüşmüştür” dedi. Daha sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 9. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi’nin özel birleşiminde koltuğunu geçici başkan Hakkâri Şemdinli İMKB Lisesi öğrencisi Sadık Şen’e devretti. Sadık Şen ile birlikte, Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanlık Divanı üyeleri yerlerini aldı. 81 ilden gelen öğrenci temsilcileri, yaklaşık 1 saat süreyle ant içti. Öğrenciler, “Meclis çalışmalarına etkin ve verimli bir şekilde katılacağıma, Meclis tarafından verilen görevleri en iyi şekilde yerine getireceğime, demokrasi kültürünü okulda ve toplumda yaşatacağıma, milli ve manevi değerler ile insan hak ve özgürlüklerine saygı duyacağıma, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş ve demokratik hedeflere ulaşmak için azimle çalışacağıma ant içerim” sözleriyle ant içtiler. Öğrenci Meclisi, ilk kez türbanlı bir öğrencinin milletvekili yemini etmesine sahne oldu. Van Öğrenci Meclisi Başkanı Mehmet Akif Ersoy Lisesi öğrencisi Hacer Eşut, türbanıyla yemin etti. Türbanlı öğrenci vekil Eşut, yemin için anons edilmesi ve yemin etmesinin ardından birleşime katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu tarafından ayakta alkışlandı. ‘SUÇLUYU SAVUNMAYIN’ DİNDAR TOPLUMA YENİ TEŞVİK Nesin’den Eronat’a sert yanıt ? AKP’li Oya Eronat’ın Sivas katliamında Aziz Nesin’i suçlu gösterme çabalarına yanıt veren Ali Nesin, ‘’Siz Sivas faillerinin avukatı değilsiniz ki tahrik konusuyla ilgilenesiniz’’ dedi. Haber Merkezi AKP Milletvekili Oya Eronat’ın TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda Sivas katliamında hayatını kaybeden şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok’a yönelttiği “Keşke Aziz Nesin konuşmasaydı da babam ölmeseydi dediniz mi?” sorusuna oğul Ali Nesin “Sizin o komisyondaki göreviniz insan hakları ihlallerinin faillerini bulmaktır. Siz Sivas faillerinin avukatı değilsiniz ki tahrik konusuyla ilgilenesiniz” diyerek tepki gösterdi. Kamuoyunun tepkisini çeken soru üzerine Ali Nesin, Oya Eronat’a bir mektup gönderdi. Sivas kıyımını fiilen gerçekleştirenlerin şeriat isteyen cahil ve zavallı bir güruh olduğunu beliten ve “Onlara düşman olmayı kendime yakıştıramam” diyen Ali Nesin, “Onlardan hesap sormak da benim işim değil. Ancak bu korkunç katliamı planlayanlardan ve tasarlayanlardan hesap sormak hepimizin görevidir, en başta da o komisyonda bulunduğunuza göre sizin görevinizdir” ifadesini kullandı. “Sivas olaylarının faillerinin Aziz Nesin’in konuşmasını dinlediklerini mi sanıyorsunuz?” diye soran Nesin, konuşmanın halka açık olmadığını, kapalı bir salonda davetlilere verildiğini de anımsattı. Nesin, Eronat’a olaylardan önce Sivas’ta dağıtılan bir bildiriyi de göndererek tepkisini şu satırlarla dile getirdi: “Babası yanarak ölmüş bir kızın duygularıyla oynayarak kendisinden siyasi emellerinize alet edeceğiniz bir cevap ummak, Meclis’in, dolayısıyla milletin size verdiği görevi kötüye kullanmak demektir. O komisyon üyeliği bu amaca hizmet için size verilmemiştir. Bu mektubumun sonunda olaylardan iki gün önce, dolayısıyla Aziz Nesin’in konuşmasından da önce Sivas’ta dağıtılan bir metin okuyacaksınız. Bu metin belli ki neyi nasıl ifade edeceğini çok iyi bilen ve hesaplayan biri tarafindan dikkatle kaleme alınmıştır. Alelade bir metin değildir. Bu metni kim kaleme almıştır? Görevinizi anımsattığım için beni bağışlayın. Zeynep kardeşime sorduğunuz münasebetsiz sorunuz karşısında sessiz kalamadım.” Çorum’da gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklu vekillerin yerinin Meclis olduğunu ve yasama çalışmalarına katılmaları gerektiğini söyledi. (Fotoğraf: AA MEHMET KUMCAĞIZ) Camilere vergi dopingi ? TBMM’ye gönderilen tasarıyla okul, hastane ve öğrenci yurdu yaptıranlara uygulanan vergi indiriminden camilere yardım yapanların da yararlanmasının yolu açılıyor. FIRAT KOZOK Arınç: Savcı emuhtıra konusunda gerekeni yapar SEYFETTİN METE ÇORUM Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 27 Nisan emuhtırası hakkında şikâyette bulunulması halinde savcıların gereğini yapacağını belirtti. Çorum’da gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 27 Nisan emuhtırasıyla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: “27 Nisan’da önemli bir olay yaşandı. Bize 27 Nisan’da cumhurbaşkanı seçtirmeyenler DYP ve ANAP siyaset tarihinden silindi. Biz cesur hareket ettik. İkinci cesur hareketimiz 27 Nisan tarihindeki bildiri veya muhtıraya verilen hükümetin cevabıdır. Bu cevap hükümetimizi güçlü kıldı ve yüzde 47 oyu kıldı.” 27 Nisan emuhtırasıyla ilgili bir yargı sürecinin başlamasını bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de Arınç, “Yargı sürecinin başlaması müşteki sıfatıyla birilerinin şikâyetine bağlı. 27 Nisan’la ilgili bir şikâyet varsa ki ben hatırlamıyorum, savcılar anayasanın ve Türk ceza kanunlarının suç saydığı bir fiil tespit ederlerse başlar. Şu anda böyle bir şey yok ama olmayacağı anlamına da gelmez. Elbette tamamen yargının inisiyatifinde olan bir konu” dedi. Arınç, tutuklu vekillerlere ilişkin soru üzerine de “Partiler bu sorumluluğu üstüne aldı ve aday gösterdi. Millet de oy verdi. Millet de bu sorumluluğu üstüne aldı. Millet seçti ise onların yeri TBMM’dir. Yasama çalışmalarına katılmalıdır” diye konuştu. Arınç, daha sonra İskilip ilçesine giderek şapka kanununa muhalefet ettiği için İstiklal Mahkemeleri tarafından idam edilen İskilipli Atıf Hoca’nın mezarını ziyaret etti. ANKARA TBMM’ye sunulan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasa ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı’yla, yapılan bağış ve yardımların vergiden düşürülebildiği okul, hastane ve öğrenci yurdu gibi yapılar arasına camiler de eklendi. Ayrıca bugüne kadar yalnızca Kızılay’a tanınan bu olanaktan Yeşilay da yararlanacak. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu’nun onayından geçerek TBMM’ye gönderilen Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasa ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı ile dikkat çekici iki değişiklik getirildi. Tasarıyla önceki yasada geçen “rehabilitasyon merkezi” ifadesi, “rehabilitasyon merkezi ile imar planında dini tesis alanı olarak ayrılan yerlere yapılan ibadethane” olarak değiştirildi. Yapılan bu değişiklikle camilere yapılan her türlü yardımlar vergiden düşülecek. Yani birçok cami yardım toplayabilmek için kapısına yardım sandığı koymak zorunda kalmayacak. Yeni uygulamayla birlikte özellikle işadamlarının camiokul arasında nasıl bir tercih yapacakları merak konusu oldu. Tasarıyı değerlendiren vergi uzmanı Şükrü Kızılot “AKP döneminde yapılan bir düzenlemeyle fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılan bağışların, gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin de tamamının vergilendirilecek gelirden indirilmesine olanak sağlanmıştı. Şimdi bir adım daha atılıyor, daha önce yasada olmayan dini amaçlı yerlere yani camilere yönelik yardımlar da bu kapsama alınıyor” dedi. Tasarıyla getirilen bir diğer çarpıcı değişiklik de sigara tiryakilerini ilgilendiriyor. Tasarıda yapılan değişiklikle tütün mamullerinde yapılan vergi artışı enflasyona bağlı olarak 6 ayda bir otomatik yenilenecek. CHP il başkanı, 33 ilçe başkanının desteğini alarak bir kez daha göreve aday olduğunu açıkladı TKİP ÜYESİNİN ÖLDÜRÜLMESİ İlçe kongreleri tamamlandı Davanın tek delili yaralayan mermi HİLAL KÖSE İstanbul’da Salıcı yeniden aday İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul il örgütü, ilçe kongrelerini tamamladı. Seçimlerde 21 ilçenin ilçe başkanları yeniden seçilirken, 18 ilçede başkanlar değişti. CHP İstanbul’da seçimleri tamamlanan ve seçilen ilçe başkanları şöyle: “Adalar Mehmet Dündar Taş, Arnavutköy Nazım Asan, Ataşehir Hakkı Altınkaynak, Avcılar Bayram Acar, Bağcılar İsmail Kelbat, Bahçelievler Rıza Akbolat, Başakşehir Özgür Karabat, Beylikdüzü Ekrem İmamoğlu, Bakırköy M. Sait Yücel, Bayrampaşa Zahit Gürdal, Beşiktaş Uğur Gedik, Beykoz Hızır Yılmaz, Beyoğlu İnan Güney, Büyükçekmece Dursun Tazegül, Çatalca Naci Özcan, Çekmeköy Murat Çirav, Esenler Halil Özden, Esenyurt Kemal Deniz Bozkurt, Eyüp Ahmet Kartalkanat, Fatih Uğur Ataş, Gaziosmanpaşa Ümit Kaplanseren, Güngören Hüseyin Konuk, Kadıköy Necati Ekşi, Kâğıthane Gökhan Murat Pektaş, Kartal Kamer Gök, Küçükçekmece Kemal Çebi, Maltepe Süleyman Kıpırtı, Pendik Halit Temiz, Sarıyer Mehmet Deniz, Sancaktepe Hakkı Sağlam, Silivri Mümin Tuğlu, Sultanbeyli Muharrem Konuk, Sultangazi Ali Boztaş, Şile Aras Arslan, Şişli Veli Çellik, Tuzla Ali Ekber Kızılkan, Ümraniye Nurkal Dedetaş, Üsküdar Mustafa Çetinkaya, Zeytinburnu Metin Doğan.” Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) üyesi, işçi Alaattin Karadağ’ı (32) içinde yolcuların da bulunduğu bir minibüsle takip edip ateş ederek öldüren polis Oğuzhan Vural’ın tutuksuz yargılandığı davada, mahkeme, olay yerinde keşif yapılması yönündeki kararından vazgeçti. Davanın seyrini değiştirecek tek delil ise olay sırasında yaralanan minibüs şoförü İsmail Durmuş’un beline isabet eden kurşun. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki oturuma müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan sanık polis Vural katıldı. Mahkemeye Emniyet’ten gelen yazıda olay yerine ait kamera görüntüsünün bulunmadığı ifade edildi. Karadağ ailesi avukatı İbrahim Ergün, olay yerine ait kamera görüntülerinin bulunduğu bildirilmesine karşın Emniyetin bu kayıtları mahkemeye göndermediğini söyledi. Durmuş ise doktorların, vücudundaki merminin çıkarılmasının riskli olacağını söylediğini belirtti. Mahkeme, mermi çekirdeğinin çıkarılması durumunda Durmuş’un vücudunda kalıcı bir hasar olup olmayacağı konusunda rapor alınmasına karar verdi. Mağdur sorgulanıyor Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kemal Bülbül de yaptığı açıklama nedeniyle Eronat’a tepki göstererek, “Aziz Nesin gibi bir aydın ve yazarı Madımak katliamının ‘sorumlusu, azmettiricisi’ olarak göstermek, ‘Gazanız mübarek olsun’ suçluluk duygusunun dışavurumundan başka bir şey olamaz” dedi. ‘Görüntüler gönderilmiyor’ İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, 1213 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan il kongresinde başkan adayı olduğunu açıkladı. Salıcı’ya 33 ilçe başkanı da verdiği imzalarla destek oldu. Şişhane’deki il binasında ilçe başkanları ve partililerle birlikte basın toplantısı düzenleyen Oğuz Kaan Salıcı, AKP’nin 12 Haziran seçimlerinde yüzde 50 oy almasına karşı halkın kendisine verdiği krediyi 10 ayda tükettiğini söyledi. İlçe başkanlarının isteği ve önerisiyle 2014’te İstanbul’u ve ardından Türkiye’yi AKP’den kurtarmak için aday olduğunu belirten Salıcı, “İstanbul örgütümüz böyle bir çalışma için hazırdır ve ben de hazırım. Bizim için önemli olan şey CHP’li olma bilinciyle, sorumluluğuyla aynı ideal için birlikte mücadele edebilmektir. Kongreler yalnızca seçimlerin yapılıp, kırgınlıkların yaşandığı yerler olma Oğuz Kaan Salıcı, adaylığını CHP İstanbul il binasında yaptığı basın toplantısı ile açıkladı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) malı. Bütün Türkiye ve İstanbul aynı idealler için bir araya gelen CHP’lilerin gücünü görecektir” dedi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “Eğer 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’na gelecek olan yurttaşlar orada anıtın etrafında milli hassasiyetlerimize aykırı işler yaparlarsa burayı kapatırız” şeklinde “talihsiz” bir açıklaması olduğunu da söyleyen Salıcı, “Sayın Valim, orayı siz açmadınız ki siz kapatacak sınız. Orayı emekçiler direnerek açtı. Dolayısıyla oranın kapatılıp kapatılmayacağının kararını verecek olanlar da o direnen emekçilerdir. Yasal olarak serbest bırakılan 1 Mayıs kutlamalarında hiçbir taşkınlık olmamıştır. Bir milli maç kutlamasından daha fazla bir sıkıntı da yaşanmamıştır” diye konuştu. Konuşmanın ardından Salıcı ve kendisine destek veren ilçe başkanları birlikte fotoğraf çektirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle