Katalog

26 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER The New York Times: Türkiye, ABD’de inzivaya çekilmiş din adamının egemenliğini hissediyor 5 Çocuklar okula gitmesin diye! Hayatında tiyatroya bile gitmemiş bir bürokrat Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın başına getiriliyor... Niçin? Oyunlarda müstehcenliği, hükümete eleştiriyi önlemek, Türk halkının gelenek, görenek ve inançlarını korumak falan için... Kimse yemez bunu! Gidişat belli... Fazıl Say, bugün yaşadıklarımızı yıllar önce görmüş bir sanatçı... O bir yurtsever, demokrat, aydın! ??? Say’a karşı bir linç kampanyası başlatıldı, savcılık ihbar üzerine soruşturma açtı. Fazıl Say, daha önceleri de ölüm tehditleri almıştı... Dört koldan saldırı var Fazıl’a... O yüzden Türkiye’den ayrılıp Japonya’ya yerleşmek istiyor. Birden aklıma, savcılık soruşturması, Malatya katliamı, Rahip Santoro, Hrant Dink cinayetleri geldi... Hepsi gözümüzün önünde gerçekleşti. Fazıl’ın açıklamasını okurken içimden bir şeyler koptu, yüreğim yangın yerine döndü... Şöyle diyordu Fazıl Say: “Plajda kum tanesi gibiyim. Halktan destek görmüyorum. Arabesk dünyasından isimler beni din düşmanı yaptı. Böyle şey başka hangi demokratik ülkede olur?” Fazıl, savcılığa yapılan suç duyurusundan sonra almış bu kararı. Diyor ki: “Üç aydan fazla hapse girip piyano çalmazsam, meslek yaşamım biter, bertaraf olurum!” Linçlere doymayan bir toplum yarattık özetle! Yazıklar olsun!.. ??? The New York Times gazetesi “Türkiye, ABD’de inzivaya çekilmiş din adamının egemenliğini hissediyor” yorumunu yapmış... Haberi okuyunca sadece gülümsemeyip bir kahkaha attım... Yahu ben bunları 15 yıl önce yazmıştım ve kimsenin kılı bile kıpırdamamıştı adliye kapılarını aşındırırken... Yanımda ise Avukatım ve Yazıişleri Müdürüm Fikret İlkiz’den başkası yoktu... Ne tek bir okur, ne Gazeteciler Cemiyeti ne de Basın Konseyi... Tek başıma!.. Ne diyeyim? Sabah şerifleriniz hayırlı olsun!.. Günaydın! Gülen tedirginliği AP’DE 4+4+4 SORUSU Fazıl Say’ı ‘Linç’ Etmek... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı televizyonlarda izlerken, bazen kaygılanıyor, bazen gülümsüyorum... O zaman şu soru geliyor aklıma: “AKP iktidarı gerçekten demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesini mi istiyor yoksa ılımlı İslamı giderek pekiştiriyor mu?” Soruları çoğaltabilirim... Erdoğan’ın kendine güven duygusu sınırsız! Kim ne derse desin, hem iktidar hem de muktedir! Erdoğan “Ben laik değilim ama laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanıyım” diyor, din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımcılığı yapmadıklarını dillendiriyor. Yerseniz... ??? Rezaletin son perdesini İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaşıyoruz. Daha önce neler yaşamıştık? Mehmet Aksoy’un büyük emek vererek bitirmeye çalıştığı “İnsanlık Anıtı”nın puta benzediği gerekçesiyle yıkılmasını. Öyle olaylar yaşıyoruz ki bir süre sonra unutup gidiyoruz. Fazıl Say’ın bugüne kadar başına gelenleri yazsam bir kitap olur... Dünyaca ünlü piyanist ve bestecimiz Fazıl Say, Twitter’a “Ben ateistim” diye bir mesaj ve Hayyam’dan bir dörtlük yazınca kıyamet koptu. Say, iktidar yalakalarına, din bezirgânlarına göre “din düşmanı” ilan edildi. Yakın tarihimize bakarsak bu tür olaylardan sonra birileri hareketlenir, bazı “meczuplar” devreye girer ve “katli vaciptir” denilerek gereken yapılır. ??? Tetikçi bulmak kolaydır! Bunlar kimi zaman Sivas Madımak’ta bir anda binler olup onlarca aydınımızı, sanatçımızı, ozanımızı yakarlar, kimi zaman Malatya Zirve Yayınevi’nde ellerinde kasap bıçağıyla “İslam” adına insanları boğazlarlar. Biraz daldan dala atlama gibi olacak ama olsun... Afganistan’da Taliban, okullardaki içme suyuna zehir karıştırıyor, PKK ise Güneydoğu’da okulları yakıyor, bombalıyor. Neden? ‘Türkiye’de laiklik zayıflatılıyor’ BRÜKSEL (ANKA) Avrupa Parlamentosu’nun İtalyan üyesi Mario Borghezio, Avrupa Komisyonu’nun yanıtlaması istemiyle “AB Türkiye’de anayasanın ve Türk devletinin laik konumunun korunması için müdahale etmeli” başlığını taşıyan bir soru önergesi verdi. Borghezio, AP Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde Türkiye’de son olarak kabul edilen eğitim reformuyla, “Kuran okullarının kayırıldığını” ve “İslam dini eğitim saatleri başlatıldığını” savundu. Borghezio önergesine şöyle devam etti: “Seçmeli olsa da Kuran ve Muhammed’in hayatı derslerinin başlatılması Türk devletinin laikliğini zayıflatmakla kalmayacak, aynı zamanda devletin laiklik ilkesini tesis eden Türk anayasasını da ihlal etmiş olacak.” Borghezio önergesini, “Komisyon, Türkiye’nin AB’ye katılımı sürecini dondurmanın, Türkiye’de anayasa ve sonuç olarak laikliğe saygı gösterilmesi için önemli ve uygun bir hareket olduğunu dikkate almaz mı” diye bitirdi. Önergeye AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle’nin yazılı yanıt vermesi bekleniyor. NEW YORK (ANKA) The New York Times, “Türkiye, ABD’de inzivaya çekilmiş din adamının egemenliğini hissediyor” yorumunu yaparak üst düzey bir Amerikan yetkilisinin, “Gülen hareketinin bilinmezlerle dolu doğasından dolayı tedirginiz. Her şey bir saptırmaca, göz boyama. Etki ve güç istedikleri çok açık. Laik Türkiye’ye meydan okumak için gizli bir ajandalarının olduğundan endişe duyuyoruz ve ülke daha İslami bir yönde ilerliyor” açıklamasına yer verdi. ? Türkiye’de Fethullah Gülen’in egemenliğinin hissedildiğini belirten The New York Times, muhaliflere karşı başlatılan cadı avını cemaatin yürüttüğü suçlamalarını hatırlattı. Gazete, ABD’li bir üst düzey yetkilinin Gülen hareketinden tedirginlik duyduklarını belirttiğini ve ‘Laik Türkiye’ye meydan okumak için gizli bir ajandalarının olduğundan endişe duyuyoruz’ dediğini aktardı. kâr bir Türkiye yaratmak amacıyla muhaliflere karşı bir cadı avı için Türkiye’deki mahkemelerde ve poliste ve istihbarat servisinde kullandıkları yönünde bir suçlama ortaya çıkartıyor” değerlendirmesini yaptı. ‘Gücü gizlice yayılıyor’ ABD basını, bu ülkede yaşayan Fethullah Gülen’in, Türkiye üzerinde etkisi olduğuna dikkat çekti. ABD’nin saygın gazetelerinden The New York Times, “Türkiye, ABD’de inzivaya çekilmiş din adamının egemenliğini hissediyor” başlıklı geniş haberinde, gazeteci Ahmet Şık’ın tutuklanmasının, ABD’de yaşayan Gülen ile bağlantılı olabileceği ifadelerine yer verdi. Gazete, Gülen’i “Milyonlarca takipçisi ve 140 ülkede bulunan okullarıyla dünyanın en etkili İslami hareketlerinden birinin karizmatik vaizi” diye nitelendirdi. Ergenekon soruşturmalarına da işaret eden gazete, “Ancak taktikler ve şeffaf olmamanın yanı sıra hareketin gücünün gizlice yayılması şu an Sayın Gülen’in destekçilerinin nüfuslarını daha fazla muhafaza ‘AKP de artık temkinli’ Gazete, Fethullah Gülen’in, desteklediği “değişken ve popülist, otoritesine herhangi bir meydan okumaya karşı duyarlı” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkinin bazen gerilimli olduğunu savunarak analistlerin, Gülen hareketini eleştiren ünlü kişileri tutuklamanın hükümeti utandırdığı için Erdoğan ve AKP üyelerinin, giderek artan bir şekilde daha temkinli olduğu iddiasına yer verdi. Gülen sempatizanlarının, Gülen’in amacının bir “altın nesil” yaratmak olduğu sözlerine de yer veren NYT, “2002’den bu yana Sayın Erdoğan’ın hükümetinin yükselişi güç dengesini radikal bir biçimde değiştirdi” yorumunu yaptı. AKP’Lİ ÜNAL KOMİSYONA GİRDİ Emekli paşa da darbeyi araştıracak ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMM’de darbeleri araştırmak üzere oluşturulan komisyonun başkanlığına, sürpriz bir kararla eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş’ı getirdi. Erdoğan, 12 Eylül’de “ülkücülükten” mağdur üç milletvekilinin üyeliğine vize verdi, “solculuktan” mağdur miletvekilinin başvurusunu reddetti. AKP’deki Milletvekili emekli Tümgeneral Şirin Ünal da komisyonda yer aldı. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun üyeleri belirlendi. Komisyonda başkan ve üye olmak üzere AKP grubuna yaklaşık 70 milletvekili başvuruda bulundu. Erdoğan, komisyonda üyelik ya da başkanlık için başvurusu olmayan eski Milli Eğitim Bakanı, AKP İstanbul Milletvekili Nimet Baş’ın başkan olmasına karar verdi. AKP, 17 kişiden oluşacak komisyonda 10 üyeyle temsil edilecek. AKP’nin üyeleri arasında en dikkat çekici isim AKP’nin tek asker kökenli milletvekili emekli Tümgeneral Şirin Ünal oldu. Erdoğan, 12 Eylül’de “MHP ve ülkücü kuruluşlar” davalarından yargılanıp cezaevinde yatan AKP’nin Çorum Milletvekili Naci Bostancı, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ve Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in üyeliklerine onay verdi. Ancak yine 12 Eylül’de “1982 Anayasası’na hayır kampanyası yürüttüğü” için “solculuktan” mağdur olduğunu belirterek görev isteyen İstanbul milletvekili Mehmet Domaç’a vize vermedi. Darbe komisyonunda 4 milletvekiliyle temsil edilecek isimler arasında 12 Eylül’de yargılanıp hapis yatan DİSK’in başkanlarından CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi dikkat çekti. Ali Rıza Öztürk, Ahmet Toptaş ve Mehmet Şeker, komisyonun CHP’li diğer üyeleri oldu. MHP’den ise Özcan Yeniçeri ve Atilla Kaya komisyonda görev yapacak. BDP’nin darbe komisyonundaki tek üyesi ise Sırrı Süreyya Önder oldu. BALBAY’A ÇİÇEKLİ MEKTUP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin değişik yerlerinde tecritte cezasını çeken tutuklu öğrencilere kitap ve mektuplar gönderen yazar Metin Demirtaş, gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile koğuş arkadaşı Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’a da mektup yazdı. Mektup zarfına çiçek açmış bir turunç filizi koyan Demirtaş, yazdığı Nasrettin Hoca kitaplarını da armağan etti. Mektuba ayrıca cezaevi görevlilerinin okuması için küçük bir not yazan Demirtaş, “Sayın görevli, içeridekiler, yeşile, güneşe, çiçeğe hasretler. Zarf içindeki çiçekli filizi öylece ulaştırırsanız. Teşekkürler” ifadelerini kullandı. KOZİNOĞLU’NUN ÖLÜMÜ AYDINLANSIN İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında tutuklu yargılanan eski MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu’nun Silivri Cezaevi’nde ölümüyle ilgili soruşturmada verilen takipsizlik kararına itiraz edildi. Kozinoğlu ailesinin avukatları, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdikleri dilekçede, olaya ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı belirtildi. Dilekçede cezaevindeki görevlilerin Kozinoğlu’nu revir yerine hükümlü kabul birimine götürerek, “durakta dolmuş bekletircesine” ambulans bekledikleri kaydedildi. Dilekçede, savcılığın ihmali olan görevlilerin ifadelerini almadığı kaydedildi. C MY B C MY B