25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 ‘Herkes işine baksın’ zihniyeti değişmeli diyen Boyner’e göre iş dünyası zihniyet reformunda öncü olmalı Sözcük değil ruh değişmeli ? TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye’de yaşanan siyasi sürece ilişkin önemli uyarılarda bulunarak hükümete yeni anayasada söz değil zihniyet değişikliği olması gerektiği mesajını verdi. PELİN ÜNKER ‘YARGI ZARAR GÖRÜYOR’ Türkiye’de her şey değişiyor zannederken çok az şeyin değiştiğini bize düşündüren olayların odak noktasında hep yargı var. Bazen yargıya müdahale tartışmaları ile bazen yargının çağdaş insan hakları hukukuna uygun düşmeyen kararları ile. Yargıyı bu siyasi tartışmalarda hedef ya da özne olmaktan kurtarmak zorundayız. Bu tartışmalar, en çok yargıya zarar veriyor; vatandaşların yargıya güvenlerini ve kişisel güvenliklerine ilişkin inançlarını sarsıyor. Sıkıldık Bu Fil Tepişmesinden… Sizi bilmem, ama ben bu tepedeki fillerin tepişmesine “demokrasi mücadelesi” denilmesinden fena halde sıkıldım. Kuşaklar boyu, tepemizdeki filler iktidar için itişip çekişiyor ve bütün bunlar olurken alttaki sınıflar çimler bu itiş kakıştan nasiplerini alıyor, eziliyorlar ve buna “demokrasi mücadelesi” deniyor… Cumhuriyetin tarihi, sınıf mücadelesinin, ama daha çok da hâkim sınıflar içi mücadelenin tarihi. Cumhuriyetin kuruluşundan çok partili hayata geçişe kadar, tepede sivilasker üst bürokrasi vardı ve modernleşme sürecinde çabaları, prekapitalist (çoğu Kürt) toprak ağaları, tefeciler, gayri müslim tüccar sınıfın üstünde hâkimiyet kurmaktı. 1950’lerin DP’si, büyük toprak sahiplerinin, palazlanan ve yabancı sermaye ile halvet olup sanayiye yönelen burjuvazinin iktidarıydı. 10 yıl boyunca “devletçi”, sabık iktidarın güçleri ile kavga ettiler, ardından 1960 darbesi geldi. Yeniden sivilasker üst bürokrasi, müttefiki burjuvazi ile iktidara geçti. 1960 Anayasası ile alt sınıflara, işçi sınıfına da mavi boncuklar dağıtıldı. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980, fillerin iç kavgalarını erteleyip emeğin üstüne çullandıkları kırılma anlarıydı. 12 Mart’ta hedef, 1516 Haziran’la yüreklere korku salan işçi sınıfı, DİSK, TİP, devrimci gençlikti. Dönemin “motto”su şöyleydi: 1960 Anayasası’nın elbisesi bedene bol geliyor… 12 Eylül, hâkim filler blokunun mutabakat halinde askeri diktatörlüğe onay verdikleri kırılma noktalarının bir diğeri, belki de en önemlisi. Tıkanan iç pazara dönük birikim modelinin, ucuz emeğe dayalı dışa açılmaya ve otoriter siyasal rejime dönük bir formata dönüştürülmesidir hedef. 197879’daki Ecevit iktidarı ile olamayacağı anlaşılır ve iktidardan indirilmesine TÜSİAD, gazete ilanları ile katkıda bulunur. Demirel, Özal’ı yanına alarak 24 Ocak Kararları ile IMF güdümlü operasyonu başlatır ama grevler, DİSK, ayak bağıdır ve Demirel’le de olamayacaktır. ABD, “bizim çocuklar”ı devreye sokar… Darbe!.. Devrimci işçi hareketinin, siyasetinin defteri hunharca dürülür. Özal iktidarı, 12 Eylül Anayasası’nın keyfini sürerken iç pazara dönük burjuva fraksiyonları ile Özal’ın kendi döneminde yarattığı dışa dönük burjuvazinin hayhuyu sahne alır tepede. Özal, TÜSİAD’daki Özalseverler ile yeni yeni yeşerttiği İslam burjuvazisini bir hatta buluşturmayı dener. 12 Eylül’de tasfiye edilen Demirel’in demokrasi mücadelesi, siyaset yasağının kaldırıldığı 1987’ye kadardır. Yasak kalkar, kendi ifadesiyle 12 Eylül ile hesaplaşması da biter. Özal kendi burjuvazisini (Enka, Süzer, Topbaş, Erol Aksoy vb) yaratmaya çalışırken TÜSİAD’ın “ötekileri” (Yaşar, Boyner, Narin vb.) Demirel’in etrafında öbeklenerek Özal’ın ANAP’ına muhalefeti DYP çatısı altında yükseltirler. SHP, (sonra CHP) ittifaka katılır. İşçi sınıfı, emek kesimi 12 Eylül’ün despotik, anti sendikal rejimi ile gerilerken filler arası iktidar değişimi sürer ve bunların hepsi “demokratikleşme” nidaları altında yaşanır… ??? Evren cuntası, dini, devrimci akıma karşı bir dalgakıran olarak besledi. Gülen cemaati bu iklimde serpildi. Milli Görüş de öyle. 1980’lerin neoliberalizmi kitleleri yoksullaştırdıkça ortaya çıkan hoşnutsuzluğu örgütleyecek devrimci sol sahnede yoktu, CHP mirasçıları da “varoşlara” yabancılaşmışlardı. Meydan, RTE ve arkadaşlarına kaldı. İlk elde yerel yönetimlerde iktidar oldular 1990’ların başlarında. Derken, Milli Görüş, koalisyonla da olsa, iktidara geldi. TÜSİAD’cıların kontrolündeki hâkim medyanın “yeşil sermaye” olarak kodladığı İslami sermaye yükseliş halindeydi. 1990 başlarında MÜSİAD olarak örgütlendiler. Gülenciler, “Milli Görüş”ü, fazla “yerli” bulup TUSKON ile neoliberal, İslami enternasyonalist “takılmaktaydılar”. TÜSİAD ve ABD için Erbakan, yüzü Doğu’ya dönük, antiliberal ve anti Batıcı olarak güvenilir bir siyasi lider değildi. Ve 28 Şubat 1997’de, ABD TÜSİAD mutabakatı ile TSK’nin postmodern darbesi geldi… Yine filler tepişmesi… İrticayla mücadele adı altında, hâkim güç TÜSİAD’daki burjuvaziye, destek veren orta sınıf örgütü TOBB, peşlerine taktıkları zamanın DİSK’i(!), Türkİş’i, esnaf örgütü… Bu fil tepişmesinde ilk raund 28 Şubatçılarındı ve sandılar ki 100 yıl gerilettiler İslami burjuvaziyi… 28 Şubat sonrası TÜSİAD, elindeki son merkez sağmerkez sol barutunu da 2002’ye kadar tüketti. 2002 seçimlerinde, bitkin atlarının yerine koşacağı dingin atı yoktu TÜSİAD’ın. 28 Şubat’ta defterini dürdükleri ise Milli Görüş gömleklerini atarak Gülen ve ABD ile mutabakat sağladılar, iktidara talip oldular. 12 Eylül mahsulü seçim barajının da yardımıyla tek başlarına iktidara geldiler. Şimdi, hesap sırası İslamcı fillerdedir. Yargıasker vesayetinden, TÜSİAD’dan hesap sorulup sivil darbelerini yaparlarken kendi içlerinde de AKPCemaat hesaplaşmasına tutuştular ve bu böyle sürüp gidiyor. Sözün özü, bir fil tepişmesidir gidiyor demokrasi adına… Birileri de tepişmeyi kastederek darbelere karşı değil misiniz, hesap sorulmasından niye rahatsızsınız, diye sorular soruyor. Egemenlerin tepişmesi, alttaki sınıfların niye derdi olsun ki? Bu tarih, fillerin tepişme tarihi. Alt sınıflar bir türlü tarihin sahnesine çıkamıyorlar ki, taraf olsunlar… KAYSERİ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner , Türkiye’de yapılacak olan yeni anayasa çalışmasında zihniyet değişikliğinin önemli olduğu uyarısında bulunarak “Artık Türkiye’de herkes kendi işine bakmalı zihniyeti geride kalmalı. Anayasa değişikliğinde yamalarla çözüm olmadığını gördük. Yeni anayasada sözcükler değil zihniyet ve ruh değişikliği olması gerekiyor” dedi. TÜSİAD yönetiminin Kayseri Sanayi Odası’nda düzenlediği “Dış Politikadaki Gelişmeler ve Ekonomik Görünüm” konulu toplantıda konuşan Boyner, Türkiye’nin bölgesindeki siyasi çalkantılara da dikkat çekerek “Etnik gelişmelerde Türkiye’nin de tehlikeli bir noktaya geldiğini görüyoruz. Soğukkanlı bakmak zorundayız” uyarısında bulundu. Boyner, yaşanan sü reçte zarar gören en önemli alanın ‘yargı’ olduğunu ifade etti. “Zihniyet değişikliği gereksinmesinin yalnız eğitimde değil hukuk, adalet ve demokrasi anlayışında da kendini gösteriyor. Yeni anayasanın mutlaka yeni olması gereken unsuru, cümleleri değil ruhudur” diyen Boyner, yirmi yıl daha geçtikten sonra “meğer çare yeni anayasa değilmiş, zihniyet değişmeliymiş” denmemesi için bugün zihniyet değişimine odaklanılması gerektiğini vurguladı. Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zihniyet değişimi, devletin bireye, idarenin vatandaşa, siyasetin sivil topluma, devlet içindeki erklerin birbirlerine yaklaşımında yaşanmalıdır. Bizler, üreten, değer ve istihdam yaratan iş dünyası olarak zihniyet reformunda katılımcı, hatta öncü olmalıyız.” EKONOMİK RESİM NET DEĞİL ‘Darbe yargılanırken hukuk çerçevesinde kalmalıyız’ Boyner, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat müdahalesi sorumlularının yargılanırken hukuk çerçevesi içinde kalması gerektiğine işaret etti. Boyner, yaşanan süreçle ilgili, “Askeri darbeler artık bu ülkenin siyasetinden ve siyaset anlayışından silinmeli. İhtiyaç duyduğumuz şey kurtarıcılar değil, düzgün işleyen bir sistem oluşturmak, korkulardan, baskılardan, özgürlük düşmanlığından arındırılmış bir siyasi alan kurmaktır. Bu eğilimleri dışlayan bir zihniyete sahip olmaktır. Bu davaların tarihimizdeki tatsız ve derin izler bırakmış dönemlerle bir yüzleşme imkânı yaratacağını, bir hesabın verileceğini, çekilmiş ya da çektirilmiş olan acılara bir nebze merhem olacağını ümit ediyorum. Darbeler yargılanırken aslında toplum olarak biz de bir muhasebe yapmak zorunda kalacağız” şeklinde konuştu. Bazı yazarların 28 Şubat sürecinde TÜRKİŞ, DİSK, TOBB, TESK ve TİSK 5’lisiyle beraber TÜSİAD’ın da yayımlanan bildiriye imza attığı iddialarına tepki gösteren Boyner, söz konusu oluşum içinde kesinlikle yer almadıklarını söyledi. Ümit Boyner, ekonomik alanlara ilişkin uyarılarda da bulundu. Boyner, “Resmin çok net görülemeyen iki bölümü var. Birincisi, ihracat performansını, kurun yardımı olmadan nasıl sürdürebileceğimiz hayli müphem. Tehlikeli bir kurenflasyonbeklenti mekanizması var. Bu döngünün, kalıcı ve yapışkan hale gelmesi riski en büyük tehlikelerden birini oluşturuyor. Resimde, bulanık olan ikinci bölüm ise GSYH artışındaki yavaşlamayı ne ölçüde ve ne kadar sürede tazmin edebileceği ve yüksek büyüme hızlarına yeniden nasıl çıkılacağına ilişkindir” diye konuştu. Kayıt dışı çalışanların sayısı 10 milyonu aştı MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Sigortasız işçi çalıştırmanın çok yaygın olduğu Türkiye’de, kayıtdışı istihdam nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) prim kaybı toplamı 20.4 milyar liraya ulaştı. Özel sektörde istihdam edilen sigortalı işçilerin yaklaşık yarısının sosyal güvenlik primi de asgari ücret üzerinden ödeniyor. Türkİş Araştırma Müdür Yardımcısı Enis Bağdadioğlu, Türkiye’de kayıtdışı istihdamın çok yaygın olduğuna dikkat çekti. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranının son yıllarda azalmasına rağmen 2011 ortalaması olarak 10 milyon kişiyi geçtiğine işaret eden Bağdadioğlu, kayıtdışı istihdamın özellikle ücretsiz aile işçiliği ve kendi hesabına çalışanlar ile yevmiyeli olarak hayatını sürdürmek durumunda olan kesimde yüksek olduğunu vurguladı. Ücretliyevmiyeli olarak çalışan ancak sosyal güvenlik kapsamında olmayanların sayısının da geçen yıl itibarıyla 3 milyon 398 bin kişi olarak tahmin edildiğini belirten Bağda dioğlu, Türkiye İstatistik Kurumu Hanehalkı İşgücü Araştırması 2011 Yıllık Sonuçlarına göre, yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranının yüzde 42.1 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Bağdadioğlu, ücretli veya yevmiyeli ile kendi hesabına çalışan ancak herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayanların toplamının 6 milyon 408 bin kişi olduğuna dikkat çekti. İngiliz Manchester United en değerli kulüp Ekonomi Servisi İngiliz futbol kulübü Manchester United 2.24 milyar dolarla dünyanın en zengin futbol kulübü unvanını sürdürdü. Forbes dergisinin gelir, karlılık ve borç seviyelerini dikkate alarak hazırladığı “Dünyanın En Değerli Futbol Kulüpleri” listesine göre, sekiz yıl üst üste dünyanın en değerli futbol kulübü unvanına sahip Manchester United’ın, 20102011 sezonunda yayın gelirleri önceki sezona göre yüzde 22’den fazla artarak 192 milyon doları buldu. Malcolm Glazer ve ailesinin sahibi olduğu Manchester United’ın 330 milyon taraftarı olduğu tahmin ediliyor. 1.88 milyar dolarlık değeriyle İspanyol Real Madrid ikinci, İspanyol Barcelona en değerli üçüncü futbol kulübü oldu. İlk 20’de yer alan futbol kulüplerinin toplam değeri 15,4 milyar dolar. İlk 20’de İngiltere’den 6, İtalya’dan 5, İspanya’dan 3, Almanya’dan 4 ve Fransa’dan 2 kulüp bulunuyor. T.C. BAKIRKÖY / İSTANBUL 12. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2010/4605 TLMT Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi Evsafı: Tapu Kaydı: Satışa konu taşınmaz İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Kocasinan köyü, 14020 Parsel de kayıtlı 198.00 m2 miktarlı arsa vasıflı 10/120 arsa paylı 2. Kat (5) Nolu Bağımsız Bölümlü Mesken nitelikli taşınmazın tamamı. İmar Durumu: Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 25/11/2010 Tarih 2010/16970 Sayılı imar durumu yazısına göre söz konusu taşınmaz 1/1000 Ölçekli 21/06/2009 tasdik tarihli Bahçelievler Revizyon Uygulama İmar Planında H=18.50 m irtifada (6 kat ), ikiz nizam yapılanma şartlarında ticaret konut alanında kaldığı bildirilmiştir. Hududu ve Sahası: Tapu kaydı ve ekli çapı mahalline uygulandığında çapının zemine uygun olduğu tespit edilmiştir. Hali Hazır Durumu ve Evsafı: Satış konu taşınmaz, İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Soğanlı Mahallesi M.Kemalpaşa Caddesi’nde, tapunun 5 Pafta, 14020 parsel numarasında kayıtlı ve M.Kemalpaşa Caddesi’nden 176 dış kapı numarası alan 198,00 m2 kat irtifaklı kargir Şahin Apartmanı’nda 10/120 arsa paylı 2. Kat (5) B.bölüm, 3 kapı numaralı meskenin tamamıdır. Taşınmaz mesai saatlerinde görülemediğinden emsal taşınmaz tetkik edilmiş olup; Bodrum kat+ Zemin Kat+Asma Kat+5 Normal kattan müteşekkil, B.A.K Tarzda, bitişik nizamda, 2. sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş olan, elektirik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatları mevcut ana binanın 2. normal katındaki yer alan daire antre, hol, salon, mutfak, antrenin devamındaki iki oda, banyo, WC ile balkon mahallerinden ibaret dış ölçeleri itibarıyla 87 m2 alana sahip emsal daireler de ıslak hacim zeminleri seramik, diğer kısımlarda parke ve marley döşemeli duvarları sıvalı ve boyalı, banyo, WC duvarları fayans kaplı mutfaklarında sabit tezgâh ile ahşap mutfak dolapları, balkonu PVC doğrama ile kapatılmış ve dış kapısı çelik olup daire dahilinde doğalgaz mevcuttur. Taşınmaz konum itibarıyla her türlü belediye ve altyapı hizmetlerinden istifade edecek konumda olup ulaşım imkânları elverişlidir. Takdir Olunan Kıymeti : 130.000,00 KDV Oranı : %1 1. Satış Günü: 15/06/2012 Cuma 10.00 10.10 saatleri arasında 2. Satış Günü: 25/06/2012 Pazartesi 10.00 10.10 saatleri arasında yukarıda özellikleri yazılı taşınmazlar bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte BAKIRKÖY 12 İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadarki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddiaların dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikler bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/4605 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.14/04/2012 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 24664) T.C. ANKARA 22. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/306 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı Satış Şartları: 1 Ankara ili, Keçiören ilçesi, Aşağı Eğlence Mahallesi, Meşeli Sokakta 32 Kapı nolu binanın bulunduğu yere rastlayan imarın, 5638 ada, 7 parseli teşkil eden, 1075 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 36/1075 arsa paylı, Zemin Kat 4 nolu, 2 oda, salon, antre, mutfak, banyo ve WC’den müteşekkil 62,5 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz, 3 nolu kömürlüğü ve 28 nolu deposu ile birlikte, 2 Ankara ili, Mamak ilçesi, Bahçelerüstü İmar Mahallesi, 37. Sokakta 4 Kapı nolu binanın bulunduğu yere rastlayan imarın, 36096 ada, 1 parseli teşkil eden, 699,29 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 34/724 arsa paylı, 1. Bodrum Kat 4 nolu, 2 oda, salon, antre, mutfak, banyo ve WC’den müteşekkil 82 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz, Bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle ayrı ayrı satılacaktır. Gayrimenkullerin geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. S.NO ADAPARSEL BAĞ. BÖLÜM TAKDİR OLUNAN KIY. KDV SATIŞ SAATİ 1 56387 Z. Kat 4 Nolu Mes. 65.000,00.TL. %1 15.0015.10 2 300961 1.Bod.Kat 4 No.Mes. 85.000,00.TL. %1 15.15 15.25 KDV ALICIYA AİTTİR. 1 Satış 11.06.2012 günü, yukarıda yazılı saatler arasında Ankara Adliyesi 2 nolu mezat salonunda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 21.06.2012 günü, yukarıda yazılı saatler arasında Ankara Adliyesi 2 nolu mezat salonunda ikinci arttırmaya çıkartacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/306 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur.13.04.2012 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No: 27 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 24481) Katar metrosuna Türkler talip Ekonomi Servisi Son dönemin gözde müteahhitlik pazarı olan Katar, Türk firmalarının yeni adresi olmaya başladı. Yedi Türk firması, Ağustos ayında Katar’da yapılacak 40 milyar dolar büyüklüğündeki metro ihalesine girecek. Türk Müteahhitler Birliği Başkan Vekili Emre Aykar, “50 kilometrelik metro ihalesine girmek için Yapı Merkezi, STFA, Doğuş, Makyol, Yüksel İnşaat, Gülermak ve Rönenans ön yeterlilik belgesi aldılar” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle