22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2012 PAZARTESİ 6 KÜLTÜR SÖYLEŞİLERİ Bakırköy Belediyesi Kültür Merkezi’nin açılışı 2013 yılının Ağustos ayında yapılacak Hayalim, ‘Operadaki Hayalet’ ÖZNUR OĞRAŞ Ergenekoncu muyum? Can Dündar “Neden Ergenekon’u gizliyorsunuz” yazısında kimlere seslendi bilmiyorum ama ben üzerime aldım... Ben cahilin tekiyim, Ergenekon nedir doğrusu bilmiyorum. Masalla ilgim yok, şunun şurasında genç bir Cumhuriyetin çocuğuyum, bu tarihi biliyorum; Kurtuluş Savaşı’nı, ulus inşayaratma ruhunu biliyorum. Bunlar olmasaydı rezil durumdaki İslam ülkelerinden biri bile olamayacağımızı da biliyorum! Bugün ya Anadolu’nun bir köşesine sıkıştırılmış belki himaye altında yaşayan veya dış ülkelere dağılmış bir “diyaspora ülke” de olabilirdik. Derdim tarih değil. Bugün, “gerçekleştirilen tarihi” yıkıp, bu topraklarda yeni bir tarih başlatılmak istenmesi de değil... Konuya girelim. ??? “Derin devlet yapılanmasının adı” mı “Ergenekon”? Tarif öyle.. Ama bu nedir? Birileri yazıp çizdi, her ülkenin (ulus devletin) bir derin yapısı var.. Vardır zaar.. Herkesin kendi ulusunu (devleti), yok oluşçöküş koşullarında ayakta tutacak bir Z planı vardır (herhalde, mantıken)! Yoksa ulus devletin tabiatına aykırı olur.. Bizimki nedir, bilmiyorum. Seferberlik Tetkik Dairesi dendi vb. Tabii kontrgerilla, Gladyo.. Bunların hangisi “Ergenekon”? Veya Z Planı? Öyle bir şey yok! Devlet içinde ve ülkede ırkmilliyetçiliği (yurtsever değil) kılıklı gelişigüzel bir yapılanma göze çarpıyor... Ama bunların hiçbiri bir ZPlanı’nın unsurları değil. Peki neyin unsurları? Hepsi, dönemsel siyasetin, iktidar güçlerinin sık sık silah olarak kullandıkları bazı güçler.. Biri alıp diğeri bırakıyor. Bugüne kadar da genellikle ABDNATO tarafından kontrol edilen, yönlendirilen, kullanılan güçler.. Ortak özellikleri, “komünizmi gördüğün yerde ezeceksin” veya “solu, sosyalisti başını kaldırınca yok edeceksin” biçiminde ortaya çıkıyor. Yurtseverlikle ilgisi olmadığı, İslami ve ırkçı anlayışı kullandığı için, etnik ve dini yurttaş ve kurumlara karşı ötekileştirici özelliğiyle de sık sık ortaya çıkıyor veya iktidar güçleri tarafından kullanılıyor.. ABD’nin, NATO’nun çıkarları doğrultusunda biçimlendi, içeriğe sahip oldu; yurtseverlerin, gazetecilerin, bilim insanlarımızın katlinde, provokasyonlarda kullanıldı... Şüphesiz, anlayış olarak da devletin güvenlik güçlerinde ve ırka gönderme yapan “sivil” milliyetçi ve İslamcı siyasi kesimlerde uzantıları, örgütlü veya örgütsüz varlar. Bu yapıdan destek alarak, ordu, siyasi hayata olur olmaz müdahalelere kadar uzanan bir politik çizgi oluşturdu! Türkİslam sentezi, bu yapının ana düşünce gövdesi oldu. O ünlü “Ergenekon”, gladyo ve kontrgerilla yapısı, işte budur! ??? 10 yıldır, sığıyla deriniyle, bu yapıyı AKP devraldı, devşirdi... Bize ise hâlâ dünün “derin yapısı” elma şekeri yalatılıyor! Oysa, ülkeyi ikiyeüçe bölen, kan revan içinde bırakan, muhafazakârlaştıran Ortadoğulaştırıp İslamileştiren, tek bir iktidar/yapı var ortalıkta... Üstelik bu “tek yapı”nın mottosu ise “kendinden olmayan herkesi ezeceksin..” Düne kadar yurtseverlersosyalistler yok ediliyordu, bugün ise milletin yarısı yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya! Tabii ruh olarak, düşünce olarak, özgür varlık olarak.. muhalefet olarak yok edilme ve boyun eğen kullara dönüşme.. Merak etmeyin fiziki olarak da yok etme süreci, mahkemelerde ve hapishanelerde, tecrit odalarında sürüyor... Bugün ne özgür basın ne özgür gazeteci var.. İşte Hürriyet’te son bir “arınma” daha... Tepemizde, bu zulüm yapısını en iyi kim yönetecek, yani bizim canımıza en çok kim okuyacak tepişmesi kavgası yapılıyor bir de... ??? Tarif edilegelen “Ergenekoncu yapı”ya dün karşı yazılar yazan bir kalem olarak, bugün de aynı yapının ağırlaştırılmış düşünce ve eylem mantığıyla hareket eden bir iktidara karşı, özgürlüğü savunmaya çalışıyoruz. Gayet açık seçik, bugün Ergenekoncu yapı = iktidar ve kollarıdır. Hrant Dink’i öldüren yapının kumandası bugünkü iktidara geçmiştir... Bu “genetik” bir geçiştir, İslami karakteri uygundur, şimdi de Türkmilliyetçiliği aşısı yapılmaktadır. İktidar güçlerinin büyük mücadelesini görmeliyiz. Gül, bir “Erdoğan karşıtı” olarak, Dink davası dosyasıyla, Erdoğan’ı vuruyor. Burada CemaatGül ittifakını da görüyoruz. Cemaatin savcılığı da, Dink cinayeti Ergenekon marifetidir, diye ortaya çıkıyor. Burada, Silivri davalarını da güçlendiriyor. Oysa aynı savcılık, Dink davasının böyle sonuçlanmasında bir numaralı etkendi! Gül ve Cemaat, bugün Erdoğan’ın kullandığı iktidar yapısına talipler... ??? Dündar’ın yazısının, özellikle “Ergenekonculuk” açısından, incelenecek daha çok yönü var.. Bu dava mı Ergenekon da, biz sessiz kalıyor muşuz! Gülmenin sırası değil! ? Kültür merkezinin Sanatçıları ve tarihi binalarıyla tanınan açılışının operayla Bakırköy’de yeni bir olmasını arzu ettiğini kültür merkezi açılıbelirten Ateş Ünal yor. İçinde tiyatro, Erzen, “Ben operayla opera, konferans ve konser gibi etkinlikaçmak isterim. Gelirler lerin yer alacağı, mi bilmiyorum ama yaklaşık bin kişilik hayalim İngiltere’de salonu olacak kültür merkezi, aslında bir çok uzun yıllardır yaşam alanı... oynayan ‘Operadaki Yazın bahçesinde Hayalet’. Bütçesi çok film gösterimleri yapılacak olan binanın önemli değil sponsorlar içinde kreş ve sanat ve biz çözebiliriz” diyor. atölyeleri de olacak. Bahçesinde heykellerin ve su havuzlasinema gibi de kullanabilerının da bulunacağı binanın dışı ise ‘baceğiz. Binanın çevresi bakırla kır’la kaplanacak. “2013’ün Ağustos süslenecek. Merkezin önünde haayında açılacak kültür merkezinin açıvuzlar olacak, bu havuzlar yere lışı ise tam bir festival havasında geçesıfır su havuzu, Batıda olduğu gicek” diyor Bakırköy Belediye Başkanı bi. Bina ve çevresi çok geniş, içi Ateş Ünal Erzen... Erzen’le Bakırköy yaklaşık 8 bin metrekare. Büyük Belediyesi Kültür Merkezi’ni ve Bakırbir otoparkı olacak. Salonda balköy’ü konuştuk. kon sistemi de var, yaklaşık bin Bakırköy Belediyesi Kültür Merkezi kişi alıyor. Isıtma ve soğutma (BBKM) projesi nasıl oluştu? koltuklarda olacak, engelliler Aklımızda hep büyük bir kültür merkezi için özel rampalar ve asansörleri kurmak vardı. Bakırköy’de kültür merkezi de unutmadık. Sahnemiz 391 görevini üstlenen iki tane binamız var. Yumetrekare, orkestra çukuru yapınus Emre ve İTÜ’ye bağlı İspirtohane Külyoruz, bunun özelliği tür Merkezi. Bunlar, cumde orkestranın kullahuriyet döneminden kalnılmayacağı zamanrın varoş la n ma tarihi binalar... Yunus larda üzeri kapanıp a s İn “ ? aniye m Emre Kültür Merkezi’nde s sahneyle bütünleşiO ı ğ tı k diye ba k o iki salon var. Büyük salon yor olması... EngelÇ . değil 380, küçük salon ise 200 liler için özel bir seartık varoş im oldu; ğiş e d ir kişilik... Bu salonlar Bakıryirci alanı yapıyob i d cid parkları, k köylüye yetmiyor. Biz biu ruz. Kültür merç o ç i, s adliye e en kezimiz fuayev naları restore ettirdik fakat le iy r le e ? “Her dakika sağlık ünit türk Spor tarihi eser olduğu için Anıtsiyle, kulisleta da heyecanla bekliyor. Belar Kurulu’na bağlı, oynama riyle, sahnesiyyaşanabilecek bir yer önemlisi A ü’yle...” y ö hayallerimden bir taneK yapamıyoruz; yani binaları le büyük bir m a ş Ya olması önemliydi bizim nim si; yurtdışında üniversite büyütemiyoruz, kat çıkmaya alan olacak. için. Güzel bir bahçe okurken 1 ocak günü sabah müsade etseler zaten ben yap Salonun akustiği erkenden uyanırdım TV’yi oluşturuyoruz mam. Arsa sıkıntısı vardı. Öyelektrik sistemiyle mi, yoksa açardım Viyana Filarmoni le bir yerde olmalı ki ulaşım rahat olsun mimari yapıyla mı sağlanetrafında; yazın bahçe Orkestrası’nı dinlerdim dedik ve bir arsa bulduk, bize terk edilen dı? kullanılacak. Binanın muhteşem olurdu. bir alan, Osmaniye’de yeni adliyenin karşı Akustik çok önemliydi, çok dışında BBKM’de her yıl, yılbaşı sırasında kalıyor. İnsanların varoş diye uzun süre bunun üzerinde çaertesi klasik müzik konseri baktığı Osmaniye artık varoş değil. Çok lıştık, uzmanlarla konuştuk; kullanabileceğiz özel de olacak. ciddi bir değişim oldu, adliyesi, çoçuk değişik akustik sistemleri olabir perdesi var, BBKM ne zaman açıparkları, sağlık üniteleriyle ve en önemlisi cak... Mimari yapısında olaiçerideki olayları lacak? Atatürk Spor Yaşam Köyü’yle... Arsayı cak, ayrıca değişken akustikNisan sonu mayıs gibi tebulduktan sonra proje çalışmalarına başlaler operada, tiyatroda, konfedışarıdan melini atıyoruz, ihale süreci dık ve çok güzel bir şey çıktı ortaya. Çok rasta, konserde farklı sistemin yansıtabileceğiz gibi, maalesef elimizi kolumuzu tartıştık üzerinde, en çok hoşumuza giden kullanılabileceği bir sistem yazlık sinema gibi de bağlayan süreçler arasında, projeyi seçtik. yapıldı. Bunun için yurtdışınkulanabileceğiz.” üç ay onu bekliyoruz, bir de dan örnekler getirerek çalıştı aşam merkezi olacak Kamu İhale Kurumu var. arkadaşlarımız. Işıkta da öyle Açılış 2013’ün Ağustos Yeni kültür merkezini İspirtohane ve tamamen Batıda olan son sisayında olacak. Yunus Emre Kültür Merkezi’nden ayıtemleri kullanıyoruz. ran özellik salonun sadece büyük olması KSV ile görüşeceğiz’ üşfik Kenter’in mı? Başka neler olacak kültür merkezifikirlerini alıyoruz’ BBKM’nin yapımı için maddi kaynanin içinde? ğı nasıl sağladınız? Özelliği şu: İçinde sadece salon olmaya Sahne için tiyatro ya da opera sanatYapımdaki kaynağımız belediyenin kencak, kreş ve sanat atölyeleri de olacak, yaçılarının görüşlerini aldınız mı? di geliri. Biz göreve geldiğimizde beledişam merkezi gibi olacak kısacası. Her daYunus Emre Kültür Merkezi Sanat Yöyenin 130 milyonun üzerinde borcu vardı. kika yaşanabilecek bir yer olması önemliy netmenimiz Müşfik Kenter’in fikirlerini Bütçesinden fazla bir borç bu. Bunun bir di bizim için. Güzel bir bahçe oluşturuyodeğerlendirdik. Sahne üzerine konuşurken ruz etrafında; yazın bahçe kullanılacak. çok duygulandı; “eğer ömrüm yeterse yıl bölümünü yapılandırdık, bir bölümünü ödedik. Her belediyede olduğu gibi bizim AKM gibi bir yer olmuyor tabii, orası çok lar sonra bir oyun yazmak ve bu sahnebüyük bir alan. Binanın dışında kullanabide sahnelemek istiyorum” dedi. Bakırköy de para sıkıntımız var tabii. Sosyal hakları ücretsiz yaptığımız için maliyeye SSK’ye leceğiz özel bir perdesi var, içerideki olayMusiki Konservatuvarı Vakfı’nın başında olan toplam borcumuz 30 milyonu geçmiları dışarıdan yansıtabileceğiz gibi, yazlık Nevzat Atlığ var. Atlığ’la da görüştük, o yor. Bunu da uzun yıllara yapılandırdık. Bir liralık bir işi bir liraya yaptırırsanız her şeye yetişirsiniz. Maalesef daha ucuza yapılacak işleri çok yüksek fiyatlara yaptıranlar var. O yüzden onlar borçtan kurtulamıyorlar, devlete trilyonlarca borcu olan belediyeler var, bu belediyeler İstanbul içinde bile var. Bizim yok, her türlü yatırımımızı da yapabiliyoruz. Kültür merkezinin açılış gösterisi için ne düşünüyorsunuz? Ben operayla açmak isterim. Gelirler mi bilmiyorum ama hayalim İngiltere’de çok uzun yıllardır oynayan “Operadaki Hayalet”... Bütçesi çok önemli değil sponsorlar ve biz çözebiliriz. Merkezin temeli atıldıktan sonra İstanbul Kültür Sanat Vakfı’yla (İKSV) görüşeceğim bize ileriki dönemler için yardımcı olurlar. Onların deneyimi çok fazla, ben işin uzmanlarıyla konuşmak isterim ki onlar bu işin uzmanları, benim göremediğim birçok şeyi bana gösterebilirler, öğrenmek sormak lazım... antta gözü olanın gözü çıksın’ Başka sosyal projeleriniz de olacak mı? E5 yolu kenarında botanik parkını yapıyoruz. Burada bu işe ayırdığımız arazi 96 bin metre kare, 107 dönüm yapıyor. Emirgan’dan sonra ikinci olacak. Botanik bahçelerin içinde bir göletimiz var bu gölette sandalla gezilebilecek. Çoçuk oyun bahçeleri, parklar yapılacak. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ağaçlar dikilicek. Bir tane kafeterya olacak. Ağacımızı kesmeyen herkese kapısı açık olacak parkın. Et mangal kesinlikle olmayacak. Biz burayı apar topar bu işe tahsis ettik. Eğer burası imara açılsaydı 2 milyar doların (yaklaşık 4 milyar TL) üzerinde rant getirirdi. Biz burayı halka tahsis ediyoruz, o yüzden rantta gözü olanların gözü çıksın... En büyük sıkıntımız rant şebekeleriyle uğraşmak rant şebekelerinin partisi yok, etiği de yok. Her şekilde üzerinize hücum ediyorlar. Ama pes etmeyeceğim ve pes etmeye de niyetim yok. Parkı da Ağustos 2013’te açıcağız... Bir de Mehmet Aksoy’la bir projemiz var. Aksoy, Kaltaltepe Millet Parkı’nda Turgut Özakman’ın heykelini yapacak. Tarık Akan da bu konularda bize yardımcı oluyor. İnsanlara sağlıklarında değer verilmeli... Biz burada daha çok sosyal projelerimizle tanınmış bir belediyeyiz. Biz sadece çalışıyoruz şov yapmıyoruz. ‘R Y ‘M ‘İ HAREKET ANALİZ TEKNİKLERİNİ ANLATACAK 17. İZMİR KİTAP FUARI’NA DOĞRU Jason Turner Atölyesi başlıyor Kültür Servisi İstanbul Fransız Kültür Merkezi, İBB Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi (ÇGSM) ve Paris Drama Sanatı Yüksek Okulu (ESAD) işbirliğiyle gerçekleşen eğitim projesi kapsamında Jacques Lecoq Okulu eğitmeni oyuncu ve yönetmen Jason Turner, hareket analiz teknikleri ve hareketten yola çıkarak yaratım teknikleri üzerine bir atölye çalışması gerçekleştiriyor. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ndeki ÇGSM Atölyesi’nde bugün başlayacak olan çalışmaya, ön atölye sonucu seçilen 25 profesyonel oyuncu katılacak. Jason Turner, atölyenin son günü olan 6 Nisan saat 18.30’da Fransız Kültür Merkezi’nde herkesin katılımına açık olan “Her Şey Hareket Ediyor” adlı bir filmin ardından söyleşi gerçekleştirecek. Jacques Lecoq Okulu’nda hareket analizi, hareket ve doğaçlama teknikleri Kitabın Ege yolculuğu Kültür Servisi TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle bu yıl on yedincisi düzenlenen İzmir Kitap Fuarı, 1422 Nisan tarihlerinde Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nda okurlarla buluşmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 350 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenecek fuar kapsamında söyleşi, panel, şiir dinletileri, dans gösterisi ve çocuk etkinliklerinin aralarında bulunduğu 150 etkinlik gerçekleştirilecek. Bu yılki fuarın onur konuğu ise Yaşar Aksoy. Yanı sıra, 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın onur konuğu ülkesi olan Hollanda, yıl boyunca süren etkinlikler kapsamında İzmir Kitap Fuarı’na da katılıyor. Fuarda Hollanda kültürüne ait kitapların yanı sıra Palonia dans grubu 20 Nisan Cuma günü İzmir Kitap Fuarı’nda olacak. 17. İzmir Kitap Fuarı, her gün 11.0020.00, kapanış günü 22 Nisan 2012 tarihinde ise 11.0019.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. ‘Türkiye iddialarında saldırgan’ Los Angeles Times, Türkiye’nin tarihi eserler konusundaki tutumunu değerlendirdi Kültür Servisi Türkiye’nin, ülkeden kaçırılan tarihi eserlerin iadesi için yaptığı çalışmalar yabancı basında geniş bir şekilde yer almaya devam ediyor. Los Angeles Times gazetesi, Türk hükümetinin, ABD müzelerinden “arkeolojik alanlardan kaçırıldığı” iddiasıyla düzinelerce tarihi eserin iade edilmesini istediğini belirterek Türkiye’nin, yaklaşık 100 eserin iade edildiği İtalya ve Yunanistan’ın başarısından ilham aldığını, ancak iddialarında daha “saldırgan” bir tutum içerisinde olduğunu belirtti. Gazete, Türk yetkililerin iletişim kurduğu müzeler arasında The J. Paul Getty Müzesi, New York Metropolitan Müzesi, The Cleveland Müzesi, Harvard Üniversitesi Oaks Araştırma Kütüphanesi ve Koleksiyonu’nun bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin bu müzelerin hiçbirine istediği eserleri listeleyerek bir talepte bulunmadığını da iddia etti. üzerine ders vermekte olan Jason Turner, son 10 yıldan bu yana Alain Mollot yönetimindeki Romain Rolland Tiyatrosu’nda çocuk ve gençlere yönelik atölyeler ve Jacques Lecoq pedagojisi çerçevesinde yetişkinlere yönelik stajlar yönetiyor. Ecole Nationale des Arts du Cirque, Royal Scottish Academy of Music and Drama (Glasgow), Seattle Üniversitesi (ABD) gibi tiyatro okullarında eğitmen olarak görev alıyor. ‘Gerçek Hayattan Alınmıştır’ ? Kültür Servisi Altıdan Sonra Tiyatro’nun yeni projesi, Kumbaracı50 Üçlemesi’nin ilki “Gerçek Hayattan Alınmıştır” bugün prömiyerini yapıyor. Yiğit Sertdemir’in yazdığı oyunu, Arif Akkaya yönetiyor. Oyunda, Tomris İncer ve Yiğit Sertdemir rol alıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle