26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER AB Komisyonu Eşbaşkanı Demirkıran ‘28 Şubat’ın izlerini siliyoruz’ diye mektup yazdı AKP, 4+4+4 kulisinde ULUĞBAY’DAN LAİKLİK VURGUSU ‘İncil dersi de olması gerekiyor’ SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Eski Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, seçmeli Kuran dersi düzenlemesine ilişkin “Kuran dersi veren laik devlet, Hıristiyan ve Musevi vatandaşlar için de İncil ya da Tevrat’ı seçmeli ders olarak verecek mi? Vermezse laik devlet olmaz” dedi. Eski Milli Eğitim Bakanı Uluğbay din eğitimini ailenin vermesi gerektiğini belirterek, “9 yaşından itibaren seçmeli de olsa din dersi vermek, ailenin din eğitimi işlevini okulun üstlenmesi demektir. Çocuklarımızın Kuran öğrenmesinde sakınca yoktur. Ancak bunu devlet yapmamalı. Çünkü laik devlet bütün dinlere karşı eşit mesafede olmak zorunda. Kuran dersi veren laik devlet, Hıristiyan ve Musevi vatandaşlar için de İncil ya da Tevrat’ı seçmeli ders olarak verecek mi? Vermezse laik devlet olmaz” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABTürkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Afif Demirkıran AP Raportörü RiaOomen Ruijten ile TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre’a yazdığı mektuplarda “Yeni sistemle 28 Şubat postmodern darbesinin izlerini siliyoruz” dedi. Eşbaşkan Yardımcısı CHP’li Umut Oran ise, Demirkıran’ın mektubunda “kişisel” görüşlerini dile getirdiğini ifade ederken “27 ülkede uygulanmayan bir şeyi uyguluyoruz. Hiçbir AB ülkesinde dini eğitimi özendirici bir uygulama yok” diye konuştu. AP’de kabul gören Türkiye raporundaki “eğitimde 4+4+4 uyarısı” üzerine AKP kulise başladı. Demirkıran yazdığı mektuplarla yasayı savunurken, CHP’li Oran, “Mektupları kendi görüşü, partisinin görüşleri olarak değerlendiriyorum. Milli eğitimi dini eğitime çevirmelerini doğru bulmuyoruz. Avrupa Parlamontosu son açıkladığı raporda, eğitim sistemiyle ilgili gelişmeleri kaygı verici bulduğunu ifade etti. Bütün Av CHP’Lİ İNCE: TC’NİN KARLOFÇA’SI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis’ten geçerek yasalaşan 4+4+4 eğitim düzenlemesi ile 28 Şubat’ın değil 28 Ekim 1923’ün rövanşının alındığını söyledi. İnce, on yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin altına dinamit yerleştirildiğini belirterek “Bu kanunla birlikte dinamitin fitilini ateşlediler. Osmanlı 1920’de değil, 1699’da Karlofça’da yıkılmıştır. Laik Türkiye Cumhuriyeti için de Mart 2012 bir Karlofça’dır” dedi. İnce, AKP’nin bu yasayla 20 milyar dolarlık yolsuzluğun da önünü açtığını söyledi. rupa, bu yaşanan süreci hayretle izliyor. Kız çocukları küçük yaşta dini eğitime zorlayacı bu yasayı hiçbir Avrupalı parlamenterin benimsediğini görmedim. 27 ülkede uygulanmayan bir şeyi uyguluyoruz. Hiçbir AB ülkesinde dini eğitimi özendirici, zorlayıcı, teşvik edici bir uygulama yok” diye konuştu. Eşbaşkan Yardımcısı CHP’li Oran, AP’nin Türkiye raporunda “Kırsal alanda kız çocuklarını okulda tutabilecek düzenlemeler lazım, ayrıca çocuklara verilen seçenekleri değerlendirebilecekleri bir yaşta kendi eğitim yollarını seçme ola nağı tanınmalı” şeklinde ifadeler yer aldığına dikkat çekti. ‘AİHM’den geri döner’ Bazı Avrupalı parlamenterlerin “Bu konu AİHM’ye giderse geri döner” dediğini ve seçmeli derslere tepki gösterdiğini aktaran Oran, 11 Nisan’da Avrupa Parlamentosu’nda bir konuşma yapacağını ve yeni eğitim sistemi konusunda bilgi vereceğini sözlerine ekledi. CHP’li Oran, AP’nin son Türkiye raporunu değerlendirirken “raporda özellikle otoriterleşme eğiliminin göstergesi olan durumların kaygı ve endişe yarattığının belirtildiğine” dikkat çekti. Eşbaşkan Yardımcısı CHP’li Oran, “Bir manada rapor Tayyip Erdoğan’a ‘akıllı ol, otoriter olma’ diyor” dedi. Oran, AP’nin 2011 Türkiye raporu ile ilgili değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “AP diyor ki: Gösteri yapma hakkını garanti eden anayasa maddelerinin tam olarak uygulanması ve İçişleri Bakanı’ndan Toplantı ve Gösteri Kanunu’nun revizyonunun tamamlanması istenmeli. Raporun bir diğer ilginç tarafı Hrant Dink davası ile ilgili bölüm. Tam 5 yıl geçti. Raporda CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelen fezleke endişe verici bulunuyor.” Özgür Düşünce Olmayınca? En çok merak edilen sorudur bu: Avrupa, ne oldu da dünyaya yüzyıllar boyunca egemen oldu? İngiltere bir dünya imparatorluğu kurdu. Hollanda denizcileriyle Hindistan’a ulaştı. Portekiz Afrika kıtasını dolaştı. İspanya Amerika kıtasını keşfetti ve yağmaladı. Oysa, bütün bunlardan önce dünyada büyük uygarlıklar da vardı. En eski atılımcı uygarlık Çin uygarlığı idi. Kâğıdı, matbabayı, barutu, ipekli yapımını bulan uygarlık. Büyük kentler yapan, büyük ordular kuran, büyük donanmalar hazırlayan uygarlık idi Çin. Çin uygarlığı neden durakladı ve geriledi. Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda büyük bir uygarlık yaratmıştır. Fatih Sultan Mehmet bir rönesans insanıdır. Bu yanını dile getirmiyoruz. Kütüphaneler, eski Yunan metinleri çevirileri, eski Doğu metinleri çevirileri, medreseler, bilim araştırmaları. Sonra ne oldu? Osmanlı neden durakladı, geriledi ve çöktü? Bunları bilmeden bugünleri anlayamayız. Bunları araştıran ve anlatan kültür tarihidir. Bugün günümüzün çatışmaları da tarihin bu engin deneyimlerinde bulunmaktadır. Dünü okuyalım, bugünü anlarız. ??? Niall Ferguson, İngiliz tarih profesörü. Oxford Üniversitesi, Harvard üniversitesi öğretim üyesi. Nesnel çalışması UYGARLIK, Yapı ve Kredi Yayınları’ndan çıktı. Bu soruyu araştırıyor. Neden Batı? Uygarlık neden Avrupa merkezli oldu? Neden bütün ülkeler şöyle ya da böyle onu model alıyor? Avrupa’nın nasıl bağnaz olduğu, nasıl dogmaların esiri olduğunu da görüyoruz. Engizisyon mahkemeleri, aforozlar, cadı avları sürüp gidiyor. Osmanlı çok daha ileride. Osmanlı çok daha hoşgörülü. Osmanlı çok daha güçlü. Ama sonra tarihsel süreç tersine dönüyor. Neden ve nasıl? Yanıt; ÖZGÜR DÜŞÜNCE oluyor. Avrupa Rönesans ve Aydınlanma ile, filozofları ile, bilim insanları ile, sanatçıları ile dogmaları aşıyor, düşünce özgürleşiyor ve atılımlar başlıyor. Keşifler, icatlar, yenilikler, buluşlar, yaratıcılığın ürünleri bir bir ortaya çıkıyor. Siyasal güç halka geçiyor, üretim artıyor, ekonomi canlanıyor, kentler birbiri ardına gelişiyor, Endüstri Devrimi yaşanıyor. Bu dönemde Osmanlı gene ordusuna ve fetihlerine dayanıyor, geriledikçe din bağnazlığı artıyor, dogmalar egemen oluyor ve geçmiş ihtişam yerini hazin bir çöküşe bırakıyor. Anahtar kavram: Özgür düşüncedir. ??? 2012 yılında da tarih tekrarlanıyor. Bu kez emperyal devlet Amerika’dır. Avrupa artık ikinci plana atılmıştır. Çin yeniden birinci lige dönüyor. Hindistan atağa kalkıyor. Özgür düşünce gene tehdit altındadır. Paranın ve sömürünün gücü küresel boyutlara taşınıyor. Buna karşı koyacak olan gene İNSAN. Gene İNSAN. Gene ÖZGÜR DÜŞÜNCE. Büyük devlet olmak, bir egemenin kanatları altına girmekle olmuyor. Büyük devlet olmak, bağımsız olmaktır. Büyük devlet olmak, başkasının dümeninde yüzmek değildir. Büyük devlet olmak, ‘Özgür Düşünceli İnsanlar’ yetiştirmek demektir. Bu da laik düşünceyi, laik eğitimi zorunlu kılar. Büyük devlet olmak, her şeyden önce, yansız, tarafsız, tek kaygısı doğruyu bulmak olan adalet sistemini kurmak ve çalıştırmak demektir. Bütün bunları bir yana bırakıp egemen bir dünya devletinin yedeğine yanaşıp ‘model ortak’ olmaya çalışmak büyük devlet olmak değildir. Uygarlık yolu kolay bir yol değildir. Engelli, dikenli, dolambaçlı bir yoldur. Bu yolda duraklamalar da olur. Geri dönüşler de yaşanır. Ama tarihin saati geriye çalışmaz. Uygarlık, aklın yoludur. Uygarlık, özgür düşüncenin yoludur. Geri kalanı, zaman kaybından ibarettir. ‘Mussolini bile yapmadı’ CHP’li Umut Oran, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP rejiminde peşin peşin cezanı çekiyorsun sonra masum olduğunu kanıtlıyorsun. Benito Mussolini bile bu işi bu kadar tersine çevirmedi. Balyoz ve Ergenekon ile ilgili olarak AP ‘Bu davalardaki sahte delil iddiaları endişe verici’ diyor.” GÜRSEL TEKİN ‘Hedef laik sistem’ ALİ AYAROĞLU ‘Arapça sakıncalı olur’ Söz konusu derslerde Kuran’ın Arapça metninin okutulacağını söyleyen Uluğbay, “9 yaşında çocuğa, Türk alfabesini daha tam olarak öğrenemediği bir zamanda, soldan sağa yazılan Türkçeyi öğretmeye çalışırken, diğer taraftan sağdan sola yazılan Arapçayı sunarsak öğrenme sürecinde aksaklık yaşanır” değerlendirmesini yaptı. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Beyza Bilgin ise “Hz. Peygamberin yaşamı zaten din kültürü ahlak bilgisi dersinin müfredatında mevcuttur. Yeni olan Kuran dersidir. Demek ki Kuran kursları yeterince başarılı bulunmuyor” ifadelerini kullandı. ‘Pedagojik faydası yok’ Dinle ilgili seçmeli derslerin “okulun pedagojik amacına da bir faydası olacağını düşünmediğini” belirten Bilgin, “Arapça bizim anadilimiz değil ki, kutsal kitabımızı okumakla onun öğütlerinden yararlanmak söz konusu olsun” dedi. Bu seçmeli derslerle “Artık imam hatip okullarının gereksizleşeceğini” belirten Beyza Bilgin, “Çünkü artık meslek lisesi hüviyetini yitirdiler” diye konuştu. ‘CHP etle tırnak gibi kenetlenecek’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Partimizin önündeki hedef, artık iktidardır” dedi. Samsun’da yapılan CHP Atakum İlçe Kongresi’ne mesaj gönderen Kılıçdaroğlu, AKP iktidarında, hukuksuzluğun, yolsuzluğun, yoksulluğun ve işsizliğin büyük boyutlara ulaştığını belirtti. Halk Partililerin etle tırnak gibi kenetleneceğine ve Türkiye’yi AKP’nin karanlığından kurtaracağına içtenlikle inanıyorum” dedi. Atakum Belediyesi Eğitim ve Eğlence Merkezi’nde yapılan CHP Atakum İlçe Kongresi’ne katılan CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç da “Laiklik ciddi bir tehdit altında ama ödlerinin korktuğu bir CHP var” şeklinde konuştu. Tek lise ile girilen seçimde Ali Ekber Bolat, CHP Atakum ilçe başkanı seçildi. Afif Demirkıran yazdığı mektuplarla yasayı savunurken, CHP’li Umut Oran, “Mektupları kendi görüşü, partisinin görüşleri olarak değerlendiriyorum. (CEMİL CİĞERİM) ZONGULDAK Zonguldak’da partisinin Merkez ilçe kongresinde konuşan Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekin , AKP hükümetinin TBMM’den geçirdiği yeni eğitim tasarısının, laik sistemi ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi. Gece yarısı yapılan değişikliklerle ülkenin karanlığa sürüklendiğini söyleyen Tekin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den “4+4+4” olarak bilinen yeni eğitim yasasını iade etmesini istedi. Eğitim konusunda uzlaşmayla yeni bir yasanın hazırlanabileceğine dikkat çeken Tekin, “Yasa parlamentoya geri gelir komisyonlar da görüşülür ve uzlaşma sağlanır. Bu yasa anayasanın özüne ters. İhale yasası yok gibi tablet ihalelerini bunun içine koydular. Kamu ihale kanunundan çıkardılar. Bu tamamen anayasaya aykırıdır. Bunlar yapılacak 20 milyar dolarlık ihalenin suç ortakları olacaklar. Başbakan kendi kurumlarına inanmıyor, güvenmiyor. Eğer Cumhurbaşkanı bunu Meclis’e geri göndermeyip imzalarsa derhal Anayasa Mahkmesi’ne gideceğiz” dedi. Merkez ilçe Kongresi’nde tutuklu milletvekili Mehmet Haberal’ın mesajı okundu. CHP’liler Haberal’ın mesajını ayakta alkışladı. ÜRETİCİYE YENİ DARBE Kesinti oranı yüzde 5’e çıktı HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), üreticilerin ürün bedelleri üzerinden kesilen prim borcu kesinti oranını yüzde 1’den 5’e çıkardı. Üretici temsilcileri ise zaten borçlarını ödeyemediklerini vurgulayarak uygulamayı kendilerine yönelik “yeni bir darbe” diye niteledi. Ziraat Mühendisler Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, bu kararın çiftçiler için olumsuz bir süreç olduğuna değinerek “Zaten üreticilerimiz primlerini yatırabilseydi prim borcu diye bir durum söz konusu olmazdı. Borçları üzerinden yapılacak kesintilerin yüzde 1’den yüzde 5’e çıkması, ödemelerin 5 katı artması demektir. Çiftçimiz zaten zor durumda, borçlarını ödeyemiyor” dedi. Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı da konuyu oda genel merkezine bildirdiklerini ve oranların yeniden indirilmesi için girişimlerde bulunduklarını söyledi. Posacı, “BağKur aidatını ödemeyen çiftçilerimiz etkileniyor. Ancak zaten üreticilerimizin parası olmadığı için borçları oluşuyor. Eline geçecek ürün bedeli üzerinden daha fazla kesinti yapılması zaten zor durumda olan üreticimizin durumunu daha da kötü etkileyecek. Oranların değişmesi için girişimlerde bulunduk. Sonuç bekliyoruz” diye konuştu. Kadınlar ‘kod’lanacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yeniden düzenlenen “Konukevleri Yönetmeliği Taslağı”na göre 12 yaşından büyük erkek çocuğu olan mağdur kadınlara eşyalı ev kiralanacak, harçlık verilecek. Taslakta, kadınlar için koruma planının hazırlanacağı da açıklanırken gerekli durumlarda kadınlara tanınmaması için “kod” verileceği kaydedildi. Yönetmelikte nüfusu 50 binin üzerinde bulunan yerlerde belediyelerin kadın konukevi açmaları zorunlu kılınırken kadınlar ilgili birimlerine ve kolluk güçlerine başvuruda bulunabilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle