18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2012 CUMA 4 HABERLER CHP, 27 Mart’ta Genel Kurul’a gelecek kesintili eğitim yasa tasarısının yasalaşmaması için tüm olanaklarını kullanacak Cihan’ın Sorunu Ne? Cihan Kırmızıgül, Galatasaray Üniversitesi öğrencisi. Eğer başına bu işler gelmeseydi, normal olarak bu yıl mezun olacaktı. Ama olamayacak, en iyi ihtimalle, tutuklu olarak içeride geçirdiği iki yıl yanına kâr kalacak. O da en iyi ihtimalle... Tabii Türkiye’de son yıllarda olup bitenleri izleyenlerin hepsinin kabul edebileceği ortak kanıyı şöyle dile getirebiliriz: Cihan’ın durumu yine de iyi hiç değilse sahipsiz değil. Gerçekten de, Galatasaray Üniversitesi’nden öğrenci ve öğretim görevlisi arkadaşları, öğretmenleri Cihan’a sahip çıkıyorlar, durumunu kamuoyuna yansıtıyorlar. Kâğıthane’de bir markete düzenlenen saldırıya katılmaktan, iki yıldır tutuklu Cihan. Cihan’ın hakkında 45 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Market saldırısına katılırken, kimse tarafından görülmüş veya herhangi bir kamera tarafından görüntülenmiş değil. Ama iki yıldır tutuklu olarak içeride, ayrıca da, belirttiğim gibi, 45 yıla kadar varan hapis cezası istemiyle yargılanmakta. Bütün bunlar, eğer sahibiniz iktidar değilse sahipliliğinizin de umar olmadığının kanıtı. ??? Cihan hakkında 45 yıla kadar hapis cezası istenmesinin, iki yıldır tutuklu olarak yatmasının kanıt olarak tek dayanağı, olaydan sonra, saldırı mahalline yakın, bir poşulu olarak otobüs beklemesi. Mantık da şöyle işliyor: Markete saldıranlar, yüzlerini poşuyla gizliyorlardı. Cihan Kırmızıgül de olay yerine yakın bir durakta poşulu olarak, bulunduğuna göre, saldırıya katılmıştır. Değerli okurlar, burada, uzun tutukluluk süreleri, adil yargılama, bağımsız yargı gibi konulardan sıkça söz ediliyor, biliyorum bunlar soyut konular. Ama şimdi Cihan önümüzde somut bir örnek olarak duruyor. Bugün Çağlayan Adliyesi’nde, Cihan’ın duruşması var. Cihan Kırmızıgül’ün talebine gelince: Bundan önceki duruşmalarda, tutuklanmanın bir yargısız infaza dönüştürülmemesi talep ediliyordu. Türkiye’de çok sık ifade edilen bir yakınmadır, uzun tutukluluk süreleri. Bu yakınmalar, sonuç vereceğe de benziyor. “Nasıl veriyor?” derseniz, tutukluluğa veya tutukluluk halinin devamına karar verirken, daha titiz davranma değil de, yargı sürecini hızlandırma yolu tutuluyor. Nitekim iktidar kanadından veya destekçilerinden gelen şu tür çağrılar sıklaştı: Hızlandırın yargı sürecini, bir an önce verin kararı, tutuklanma şikâyeti son bulsun! ??? Şimdi bugün duruşması yapılacak olan Cihan Kırmızıgül hakkında da bir an önce karara varılması acaba Cihan’ın sorununu çözecek mi? Soruyu kestirmeden “evet” diye yanıtlamak kolay değil. Çünkü Cihan’ın asıl sorunu adil yargı. Nitekim davanın 9 Aralık 2011 tarihli son oturumunda “gerçeğin tam olarak ortaya çıkabilmesi ve yargılamanın adil bir karara varabilmesi için soruşturmanın genişletilmesi” talebinde bulunulmuş. Tanık olarak dinlenen polis memurlarının ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeniden dinlenmeleri, dinlenmeyen yeni tanıkların dinlenmesi, olay yerinde keşif yapılması, olay anını görüntülemiş MOBESE veya özel güvenlik kameralarının var ise incelenmeleri talep edilmiş. Ne var ki, mahkeme bu talepleri reddetmiş. Bugün muhtemelen karara varılacak. Soruşturmanın genişletilmesi talebini reddeden mahkeme, bu celsede mahkumiyete karar verirse, sorun çözülecek mi? Cihan örneğinde, uzun tutukluluk halinin çözülmesi mi esas mesele? Cihan’ın tek sorunu uzun tutukluluk hali miydi? Yoksa asıl sorunu adil yargı mıydı? Bağımsız yargı olmadan adil yargılanma olur mu? Galatasaray Üniversitesi öğrencileri ile öğretim görevlileri bugün saat 10.30’da Cihan ve adil yargı ile dayanışma için Çağlayan Adliyesi’nde olacaklar. Hepimizi de bekliyorlar. Gensoru+Tandoğan TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda önümüzdeki hafta ele alınması planlanan 4+4+4 yasa önerisine karşı muhalefetini yükseltmek için meydanlara iniyor. CHP, görüşmeleri “engelleme” taktikleri doğrultusunda Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın ardından, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında da gensoru önergesi verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan grup toplantısında, milletvekillerine önümüzdeki hafta Kore ve İran’da olacağını anımsatarak “müjdeli haberi kendine iletmelerini” istedi. İktidar, önerinin “27 Mart5 Nisan” tarihleri arasında yasalaştırılmasını planlıyor. Muhalefet ise içtüğüzün verdiği tüm olanakları kullanarak “engelleme” yapmaya hazırlanıyor. CHP, 27 Mart günü saat 13.30’daki grup toplantısını Tandoğan ? CHP, AKP’nin kesintili eğitim yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacağı 27 Mart Salı günü grup toplantısını yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri ile birlikte Tandoğan Meydanı’nda yapma kararı aldı. Ana muhalefet partisi, görüşmeleri “engelleme” taktikleri doğrultusunda Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın ardından, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında da gensoru önergesi verdi. Meydanı’nda yapacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Öneri 27 Mart günü Meclis Genel Kurul’a geliyor. Meclis Başkanı’na yaptığımız çağrılara yanıt alamadık. Ne yazık ki Meclis Başkanı, Başbakan’ı aşamadı. Biz de Türkiye’nin bu en önemli sorununu milletle paylaşmak istiyoruz. Binlerce partili, yurttaş ve sivil toplum örgütleriyle beraber Tandoğan Meydanı’nda grubumuzu toplayacağız” dedi. CHP, ayrıca “gensoru”larla da engelleme taktiğini devreye soktu. 20 Mart akşamı Hamamönü “sağlıklılaştırma” projesi öncesi düşük bedelle ve belediye bürokratına verdiği vekâletle ev alan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında gensoru önergesi veren CHP, önceki akşam da Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında gensoru önergesi verdi. Anayasaya göre gensoru önergelerinin verilişinden 3 gün içinde bastırılıp dağıtılması ve dağıtılmasından sonra 10 gün içinde de görüşülmesi gerekiyor. CHP, daha önce de Atalay hakkında gensoru önergesi vermiş, ancak bu önerge “Başbakan Yardımcısı” Atalay hakkında değil, dönemin “İçişleri Bakanı” Ata lay hakkında verildiği için iade edilmişti. CHP’nin yenilediği gensoru önergesinde şu değerlendirmelere yer verildi: “Ortaya çıkan bulgu ve gelişmeler, Deniz Feneri yolsuzluğunun ta başlangıç aşamalarından itibaren, AKP yönetim kadrolarının yolsuzluk ilişkileriyle bağlantıları olduğunu göstermektedir. Beşir Atalay, Zahid Akman, Zekeriya Karaman ve YİMPAŞ’ta yönetim kurulu üyeliği yapan isimlerden oluşan Nehir Medya’nın yönetim kurulu üyeleri arasında gözüken Veli Korkmaz ile Beşir Atalay arasındaki ilişkinin hiç kopmadığı, daha da yoğunlaştığı ortaya çıkmıştır. Özel koruma amiri Ali Karabağ ile Kırıkkale Belediye Başkanı arasındaki ve sonrasındaki telefon trafiği ve ortaya çıkan diğer bulgular soruşturmanın akamate uğratılmak istendiğini göstermektedir.” KOMİSYON ŞAŞIRTMADI Çiçek’e ‘yetkin yok’ yanıtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Eğitim Komisyonu, CHP ve MHP’nin kesintili eğitim görüşmesine ilişkin itirazların incelenmesi konusunda “TBMM Başkanı’nın yetkisi yok” yanıtı verirken; TBMM Başkanı Cemil Çiçek de bu konuda elinden geleni yaptığını söylemekle yetindi. TBMM Milli Eğitim Komisyonu, TBMM Başkanı Çiçek’in kesintili eğitim görüşmelerinde yaşanan olaylarla ilgili CHP ve MHP’nin itirazlarını araştırma isteğine dün yanıt verdi. 6 sayfalık yanıtta, TBMM Başkanı’nın komisyon çalışmalarına müdahale edemeyeceği, içtüzük hükümlerine atıfla komisyonların gündemlerine hakim olduğu, görüşmelerin anayasa ve içtüzük kuralları çerçevesinde gerçekleştirildiği ifade edilerek içtüzüğün TBMM Başkanı’nın görevlerini düzenleyen 14. maddesinin anımsatıldı. Yanıtta, bu maddenin TBMM Başkanı’na komisyon kararlarını değiştirmeyi ve hükümsüz kılmayı sağlayacak işlem tesis etme yetkisi vermediği kaydedilerek “Raporumuza ilişkin siyasi parti gruplarını ve milletvekillerinin baki itirazlarının görüşüleceği nihai mevzi genel kuruldur” denildi. CHP ve MHP’nin itirazlarıyla ilgili olarak içtüzük kuralları çerçevesinde vekillere yeterli konuşma süresinin verildiği savunuldu. NABİ AVCI İÇİN SUÇ DUYURUSU İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Olaylı toplantı yargıda ? CHP’li Mahmut Tanal, Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı ve üç AKP’li üye hakkında görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, eğitim sistemini 4+4+4 şeklinde kademeli hale getiren teklifin görüşüldüğü TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda yaşanan olaylı oturumu yargıya taşıdı. Komisyon Başkanı Nabi Avcı ile üç AKP’li komisyon üyesi hakkında suç duyurusunda bulunan Tanal, dört AKP’li hakkında görevi kötüye kullanmak ve resmi belgede sahtecilik iddiasıyla soruşturma açılmasını istedi. Tanal’ın Ankara Başsavcılığı’na verdiği dilekçede, Nabi Avcı’nın yanı sıra Milli Eğitim Komisyonu Divanı’nın üyeleri Avni Erdemir, Fikri Işık, Osman Çakır’ın adı “şüpheli” olarak yer aldı. Dilekçesinde 11 Mart’ta yapılan 4+4+4 toplantısında komisyonda yaşananları anlatan Tanal, AKP’li milletvekillerinin CHP’lileri tekme ve tokatlarla komisyon salonundan attığına dikkat çekti. Tanal, şunları kaydetti: “Komisyon Başkanı Nabi Avcı siyasi iktidar grubuyla anlaşmalı bir şekilde, toplantı saatinden çok önceki bir zaman diliminde komisyon salonunu açtırarak, komisyon çalışmalarının sürdürülemeyeceği bir şekilde iktidar partisi milletvekilleri tarafından komisyon salonunun depo edilmesine ve işgaline olanak sağlamıştır. Zorbalıkla fiili durum yaratılmasına göz yumulmuştur. Bu durum anayasanın 87’nci maddesinin yasama organına dolayısıyla milletvekillerine verdiği yasama görevini yerine getirmeleri fiili güç kullanılarak engellenmiştir.” Komisyonda CHP’li bir tek milletvekilinin bile konuşamadığına dikkat çeken Mahmut Tanal, şu suçlamada bulundu: “Düzenlenen komisyon tutanağı fiili durumla örtüşmemekte, komisyonda bulunan milletvekilleri komisyon salonunda var olduğu halde yok sayılmakta, söz taleplerimiz dikkate alınmadan kavgadan istifade ederek kanun teklifinin maddeleri usulsüz bir şekilde geçirilerek, divan üyeleri Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesine aykırı olarak görevi kötüye kullanma ve hakikatle bağdaşmayan tutanak tutarak alenen Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinin 2. fıkrasını (resmi belgede sahtecilik) ihlal ederek suç işlemişlerdir. Tüm şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak, kovuşturma açılmasını, Türk Ceza Kanunu’nu ihlal edenlerin cezalandırılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ederim.” ‘Elimden geleni yaptım’ Çiçek, dün katıldığı bir etkinlikte konuyla ilgili yaptığı açıklamada, konunun bu noktaya gelmemesi için elinden gelen çabayı gösterdiğini belirterek “Bunu hiç kimse inkâr edemez. Aranması gerekenleri aradım, konuşulması gerekenleri taraflarla konuşmaya çalıştık. Bunun parlamentonun, siyaset kurumunun itibarı bakımından doğru olmadığında da hepimiz müttefikiz” dedi. [email protected] Fatih Projesi denetimden muaf TTK denetimine alınmayan akıllı tahta ve bilgisayarların satın alımları da 4+4+4 yasa önerisinin yasalaşması ile Kamu İhale Yasası kapsamından çıkarılacak SİNAN TARTANOĞLU Vural: BOP telaşı içinde ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kafasındaki BOP görevini yerine getirme telaşı içinde açıklamalar yaptığını söyledi. Vural, “Emperyalist projenin eşbaşkanı oluyorsun, sonra Çanakkale’den bahsediyorsun. Sende o ruh olsaydı BOP eşbaşkanlığını reddederdin. Afganistan ve Suriye’deki politikalarla Türk askerini, Anzak konumuna düşürüyor” diye konuştu. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu (TTK), Fatih Projesi kapsamında kullanılan akıllı tahta ve tablet bilgisayarların denetlenemediğini itiraf etti. 4+4+4 yasa önerisinin yasalaşması durumunda da bilgisayar ve tahta ihaleleri Kamu İhale Yasası kapsamından çıkarılarak denetimsiz olarak satın alınabilecek. MEB’in “Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği”nde bilgisayar, tahta, televizyon gibi malzemeler için “herhangi bir değerlendirme veya seçime gerek görülmeden okullarda kullanılabilir” ifadeleri yer alıyordu. Ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 3 Mayıs 2011 tarihinde “ders kitabı dışındaki eğitim araç ve gereçlerinin de MEB değerlendirmesine ve denetimine tabi tutulması yargı kararları gereğidir” hükmünü verdi. EğitimSen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, 6 Şubat 2012 tarihinde TTK Başkanlığı’na bir dilekçe vererek “etkileşimli tahta ve tablet bilgisayarların donanım malzemesi olarak görülerek TTK denetiminden geçi rilmeden kullanılmasının mahkeme kararlarına aykırı olduğu” gerekçesiyle Fatih Projesi’nin durdurulmasını istedi. Kurul Başkanı Prof. Dr. Emin Karip’in verdiği yanıtta, “satın alınan elektronik tahta ve tablet bilgisayarların donanım malzemesi olduğu” belirtilerek “ihale şartnamelerinin MEB personeli tarafından hazırlandığı” belirtildi. TTK denetimine alınmayan tahta ve bilgisayarların satın alımları da 4+4+4 yasa önerisinin yasalaşması ile Kamu İhale Yasası kapsamından çıkarılacak. Yasa önerisinde “Fatih Projesi kap samında, MEB ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, yasa hükümlerine tabi değildir” hükmü yer alıyor. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, proje kapsamında kullanılacak cihazların 3 yılda bir değiştirilmesinin gerekeceğini belirtti. Aksünger, “Bunun için Kamu İhale Kurumu dahilinde olmayan keyfi alımlar ile birileri zengin edilecek ve bugünkü değerler ile 15 milyar dolar gibi bir rakam harcanacaktır” dedi. AKP EĞİTİM, KÜRT SORUNU ve MİT DÜZENLEMESİNİ HALKA SORDU DİSK’ten yasaya protesto ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), sendikaların bazı işkollarında toplu sözleşme yapma hakkını engelleyen “Toplu İş İlişkileri Yasası”nı Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanı’na yürüyerek protesto etti. DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “Yapılan değişiklikle 12 sendikanın toplusözleşme hakkı ortadan kaldırılacak. DİSK’in tarihini bilmeyenler şunu iyi bilsin ki işçi sınıfının tarihi direnişle yazılmıştır. AKP, 1516 Haziran işçi direnişini unutmasın” dedi. 4+4+4’e yüzde 50 destek Haber Merkezi AKP’nin yaptırdığı ankette, eğitimde “4+4+4” teklifine destek oranı yüzde 50 çıktı. AKP, anketinde eğitim ve Kürt sorununun yanı sıra MİT düzenlemesine vatandaşların yaklaşımını da sordu. Ankete katılanların çoğunluğu, düzenlemenin Ergenekon sürecini sulandıracağına ilişkin kaygılarını iletti. Ankette, eğitimde “4+4+4” teklifine destek yüzde 50 çıktı. Türk ve Kürt kökenli yurttaşların birbirlerine karşı duygula CHP anketine göre bilinmiyor CHP’nin geçtiğimiz günlerde yaptırdığı ankette, halkın büyük bölümünün 4+4+4’ün eğitim sistemini nasıl etkile C MY B C MY B rının da sorulduğu ankette, katılanlar yüzde 85 oranında “kardeşiz” yanıtı verdi. Öte yandan ankette, Kürt kökenli yurttaşlara da Türkiye’den ayrılma taleplerine nasıl baktıkları da soruldu. Soruyu yanıtlayanların yüzde 70’i ayrılma önerisine sıcak bakmadıklarını bildirdi. yeceği konusunda bilgisi bulunmadığı ortaya koyulmuştu. 25 ilde 1200 kişi üzerinde yapılan araştırmaya katılanların yüzde 91.1’i “Size çocuklarınızın bu kanundan nasıl etkileneceği konusunda yeterince bilgi verildi mi?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi. Yüzde 97.7’si kız çocuklarının 10 yaşından sonra okulu terk etmesini, yüzde 86.5’i erkek çocuklarının 10 yaşından sonra okul yerine çıraklık eğitimine gitmesini doğru bulamadığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle