22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parti çifte tüzük kurultayına giderken genel merkez, muhalifler ve sol kanat ne istiyor? 5 CHP’de tüzük yarışı TÜREY KÖSE Kürsüye Kim Oturacak? ANKARA CHP “çifte tüzük” kurultayına doğru giderken; genel merkezin taslağı ve kurultay çağrısı yapan muhaliflerin 10 maddelik önerisinin yanı sıra PM üyelerinden Ercan Karakaş da ayrı bir taslak hazırladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Şubat’ta tüzük taslağını görüşmek üzere, 1 Mart’ta da muhaliflerin taslağını görüşmek üzere iki ayrı kurultayı toplantıya çağırdı. Bu süreçte tarafların tüzükle ilgili önerileri şöyle: Genel merkez ne istiyor? Aday üyelik kaldırılıyor. ? Taraflar Parti Meclisi üye sayısı, MYK’nin oluşumu, MYK’ye “dışarıdan” üye atanması, ön seçimin zorunlu olması ve genel başkan seçimli kurultay toplamanın kolaylaştırılması konularında farklı görüşler ortaya koydu. Üyelerin ödeyecekleri aidat miktarı 12120 liraya yükseltiliyor. Özellikle seçim dönemlerinde “son dakika” adayları için kullanılan “MYK kararıyla üyelik” maddesine eklemeler yapılıyor. Merkez organlarında ve il ve ilçe örgütlerinde seçimle gelinen bir göreve aday olabilmek için, Genel Merkez tarafından belirlenen eğitimin alınması zorunlu hale getiriliyor. PM, Genel Başkan, kadın kolları genel başkanı ve gençlik kolları genel başkanı ile kurultayca gizli oyla seçilmiş 40 üyeden oluşacak. . MYK’nin oluşumunda Genel Başkan “tek seçici” oluyor. Kurultayda genel başkan adayı olabilmek için delelgelerin yüzde 10’unun yazılı önerisi gerekecek. Olağanüstü kongrelerde “seçim yapılamaz” ibaresinin çıkarılması isteniyor. Genel başkan seçimli kurultayı için 650 imza (delegelerin yüzde 51’i) gerekirken, tüzük taslağında bu sayı 256’ya (delegelerin yüzde 20’si) çekiliyor. Kongre ve seçim takviminin ilanından önceki 3 ay içinde MYK kararıyla üye yapılanlar ilk kongre ve önseçimlerde seçme hakkından yararlanamayacak, ancak seçilebilecekler. MYK’nin 14 kişiden oluş av ekibinin istekleri Eski genel sekreter Önder Sav’a yakın muhalifler de bir taslak hazırladı. Muhaliflerin önerileri şöyle: S ması ve PM tarafından gizli oyla seçilmesi isteniyor. Genel başkan adayı olabilmek için delegelerin yüzde 10’unun önerisi yeterli olacak. Kurultayda organ seçimleri blok liste önerisi verilmemişse çarşaf listeyle yapılacak. Milletvekili adaylarının tüm seçim çevrelerinde önseçimle belirlenmesi isteniyor. Partinin aldığı Hazine yardımının en az yüzde 40’ının seçmen ve alınan oylar gözönünde bulundurularak il ve ilçe örgütlerine gönderilmesi isteniyor. Karakaş’ın önerisi PM üyelerinden Ercan Karakaş da, genel merkezin taslağının yetersiz olduğunu vurgulayarak ayrı bir taslak hazırladı. Karakaş’ın taslağında yer alan öneriler de şöyle: “MYK kararıyla üyelik” maddesinde istismarın önlenmesi için üye yapılacaklara sınırlama getirilmeli ve PM’nin kararına bağlı olmalı. MYK kararıyla üye yapılanların eğitimden muaf tutulması yanlıştır. Çünkü parti ilkeleri, değerleri, kültürü ve programına ilişkin eğitim asıl, “dışarıdan” gelenler için gereklidir. PM seçilmiş 50 üye ile kendi kurultaylarında seçimle göreve getirilen kadın ve gençlik kolu başkanları ve genel başkandan oluşmalı, toplam 53 kişi olmalıdır. MYK, genel başkan tarafından atanmamalıdır. Dışarıdan 3 genel başkan yardımcısı atanması yetkisi yanlıştır. MYK PM içinden seçimle gelmeli, üye sayısı 1517 kişiyle sınırlanmalı. Görevden alma uygulamasına son verilmeli, “seçimle gelen seçimle gider” ilkesine uygun bir düzenleme yapılmalı. Genel başkan adaylığı önerisi için delegelerin yüzde 5’nin önerisi yeterli olmalıdır. Cinsiyet ve gençlik kotası delege seçimlerinde de geçerli olmalıdır. ÜÇ KİŞİ GÖZALTINDA Doğubeyazıt Savcısı’na silahlı saldırı AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde görevli Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç sokak ortasında silahlı saldıraya uğradı. Saldırıda ağır yaralanan Kılıç ambulans uçakla Ankara’ya sevk edilirken olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı. Doğubeyazıt ilçe merkezindeki İsmail Beşikci Caddesi’nde alışveriş yapan evli ve bir çocuk babası Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç, oturduğu lojmana giderken kimliği belirlenemeyen bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Vücuduna isabet eden 3 kurşunla ağır yaralanan, savcı Kılıç, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından Doğubeyazıt Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Kılıç, burada yapılan müdahalesinin ardından ambulans uçakla Ankara’ya götürüldü. Olay yerinden yaya olarak kaçan saldırganın yakalanması için Emniyet güçleri çalışma başlattı. İlçenin giriş ve çıkışlarında güvenlik kontrol noktaları oluşturuldu. Yapılan Savcı Hakan Kılıç çalışmalar neticesinde, Taşlıçay ilçesi girişinde bir araç, İlçe Emniyet Amirliği ekiplerince durduruldu. Araçta bulunan 3 kişi şüpheli olarak gözaltına alındı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hatay’daki temaslarının ardından Ankara’ya gitmek için geldiği Adana Havaalanı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırının “elim bir saldırı” olduğunu söyledi. Ergin, “Canına bir şey gelmemesi için dua ediyoruz. Şu an saldırının nedeni hakkında araştırma yapıyoruz. Başsavcılığımız gerekli çalışmaları yapıyor” diye konuştu. Meclis’in geçen haftaki “gerilim” konusu, AKP’nin hiç “tahammül” edemediği muhalefetin sesini tamamen kısmak için getirdiği TBMM içtüzük değişikliği önerisiydi. 3 muhalefet partisi, içtüzük değiştiğinde artık ellerinde hiçbir şekilde AKP’yi “engelleme, dizginleme” şansı kalmayacağı için, AKP’nin önerisine karşı ciddi direniş sergiledi. “Taktik savaşları” gırla gitti. Muhalefetin en önemli taktiklerinden biri, içtüzük değişikliği görüşmelerinde, Meclis başkanvekillerinin hem kürsüde olması hem de komisyon sıralarında “Meclis’i temsilen” oturmamasıydı. Çünkü, yasa tasarı ve teklifleri görüşülürken, “hükümeti temsilen” bir bakan görevli olurken, içtüzük görüşmelerinde de Meclis’i bir TBMM Başkanvekili temsil ediyor. Geçen hafta genel kurulu yönetme görevi MHP’li Meclis Başkanvekili Meral Akşener’deydi. Ancak içtüzük görüşmelerine geçilince, Akşener yerine AKP’li Mehmet Sağlam kürsüye çıktı. Gerekçe Akşener’in “rahatsızlığıydı”. AKP’nin diğer Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da “tedavi” için yurtdışında olduğundan, Meclis’i kimin yöneteceği, ayrıca Meclis’i temsilen kimin oturacağı AKP açısından sıkıntı oldu. Konu, içtüzük geriliminde devreye giren TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantıda da gündeme geldi. Muhalefet, daha önce CHP’li Muharrem İnce’ye yönelik “sinkaflı” sözleri ile gündeme oturan Mehmet Sağlam’ın, içtüzük değişikliği önerisinin Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerinde, AKP’nin değişikliğine destek vererek “tarafsızlığını yitirdiğini”, bu nedenle Meclis’i yönetemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Çiçek, “Meral Hanım ve Güldal Hanım, kürsüye oturmuyor, Sadık Yakut Amerika’da, Mehmet Sağlam’a karşı çıkıyorsunuz, o zaman kim kürsüye oturacak?” diye yakınınca muhalefet sözcülerinin yanıtı net oldu: “Eee artık kürsüye genel sekreterinizi oturtursunuz.” Kandilli’de buluştular Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi bir ziyaret için Türkiye’ye gelen Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myungbak ile dün Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’da öğle yemeğinde bir araya geldi. Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myungbak ve eşi Kim Yoonok’u, Adile Sultan Sarayı’nın girişinde karşıladı. Başbakan Erdoğan, çalışma yemeğinin verildiği salonun penceresinden konuk Cumhurbaşkanı Lee Myungbak’a İstanbul Boğazı‘nı göstererek bir süre sohbet etti. Çalışma yemeğine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. 2.5 saat süren çalışma yemeğine basın mensupları alınmadı. (Fotoğraf: AA) Ergin sıkışınca ‘CHP kurultayına’ sığındı! Geçen hafta AKP’nin içtüzük değişikliği önerisi nedeniyle kilitlenen Meclis’te Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkındaki gensoru da görüşüldü. Ergin, bakanlığının güncel yakıcı icraatına ilişkin soru ve suçlamalara yanıt vermek yerine; ne kadar cezaeviadliye yaptıklarını, ne kadar savcıyargıç aldıklarını anlatmayı yeğledi. Muhalefet milletvekilleri Ergin’e “Deniz Feneri savcıları neden görevden alındı? Özel yetkili mahkemeler sizin döneminizde kuruldu mu? Kurulmadı mı? Yargılama hızlı olsa ne olur? Yargının Deniz Feneri sorunu var. Cezaevleri tıklım tıklım dolu Sayın Bakan. Bir tane cezaevini ziyaret edin bakalım. Cezaevleri hangi durumda? On yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, şimdiye kadar niye başaramadınız? Basına servis yapan Emniyet mensuplarını ne yapacaksın Sayın Bakan?” soruları yöneltti. Ergin bu soruları duymazdan gelip, elindeki metne sadık kalarak konuşmasını sürdürdü. Ancak bir noktadan sonra yanında getirip kürsüye koyduğu bir dosyayı alıp genel kurula doğru sallayarak sözü CHP’nin tartışmalı tüzük kurultayına getirdi: “(...) Bakın, şu dosyamın içerisinde, Türkiye’de adalet uygulamaları, Türkiye’de yargının siyasallaştırılması, Türkiye’de yargıya müdahalelerle ilgili onlarca örnek var. Bunlar, tespit edilmiş sabit olan müdahale örnekleri. (...)Bunları bu kürsüden konuşursam çok kimse burada mahcup olur. (…) Siyasi partilerin kendi mensuplarına haklarını tanıyıp tanımadığı konusu bugünlerde çokça tartışılıyor. Ana muhalefet partisi bir tüzük kurultayına gidiyor, baktığınız zaman. (…) Burada grup başkanvekilliği yapmış, bu partinin hukukçu kurmaylarından bugünlerde ortaya çıkan değerlendirmelere bir bakınız, CHP Genel Merkezi’nde haktan, hukuktan bahsetmek mümkün değil. (…) ‘Hukuksuzluk yapılıyor’ diye haberler ortaya çıkıyor. Bizden adalet beklerken siz kendi çatınız altında, CHP Genel Merkezi içerisinde önce şu adaleti bir sağlayın lütfen.” Hükümet, ‘arazi bölünmesi’ne karşı formül arayışına girdi ‘Elim bir saldırı’ Sıra miras hukukunda AYŞE SAYIN ESKORT’LA YOLCULUK TBMM adını kullanarak sahtekârlık Yurt Haberleri Servisi Antalya’da M.E.G, kendisini AKP TBMM Grup Başkanvekili danışmanı olarak tanıtıp İzmir’den Antalya’ya kadar 5 ilden polis eskortu eşliğinde geçti. İnşaat mühendisi Y.G, tanımadığı polislerin kendisini telefonla arayıp tayin olmaları için yardım istediklerini söyleyerek Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne şikâyetçi oldu. Y.G, arayan kişilerin kendisine Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ın yeğeni olup olmadığını sorduklarını anlattı. Polis, Y.G’nin telefon numarasını veren kişinin, 30 Ocak’ta İzmir’den Denizli’ye Antalya plakalı bir otomobille gelip kendini AKP Grup Başkanvekili danışmanı olarak tanıttıktan sonra, eskort isteyip Denizli Polisevi’nde kaldığını tespit etti. Denizli polisi, polisevine verdiği kimlik numarasıyla bulduğu şüphelinin Antalya’da oto kiralama şirketi sahibi olan M.E.G, olduğunu tespit etti. ANKARA Hükümet, tarım arazilerinin bölünmesini önleme gerekçesiyle, “miras hukuku”nda da değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. Tarım Bakanı Mehdi Eker, tarım alanlarının miras yoluyla bölünmesine karşı “aile şirketi kurulması, tek bir kardeşe hisse devri zorunluluğu ya da toprağı işleten kardeşin diğerlerine kira ödemesi” formülleri üzerinde çalışıldığını söyledi. “Arazi toplulaştırması” ve tarım arazilerini miras yoluyla bölünmesine karşı yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Türkiye’nin Avrupa’ya karşılaştırıldığında “nitelikli ve geniş tarım arazisi” açısından son derece yetersiz olduğunu ifade etti. Bir yandan arazi toplulaştırma çalışmaları sürerken “miras yoluyla bölünmeye” karşı da önlem alınması gerektiğini anlatan Eker, bu kapsamda dünyadaki örnekleri incelediklerini bildirdi. Miras yoluyla bölünmeyi engellemek için düşündükleri formüllerden birinin, tüm kardeşlerin ortak olduğu “aile şirketi” şeklinde yapılanma olabileceğini belirten Eker, “Bu yöntemle herkes mirası oranında şirkete ortak olur. Anlaşmazlık durumunda, şirket kayyıma devredilir ve kayyım işletir” dedi. ‘Kız çocukları ne yapar?’ Bir başka formülünse kardeşlerden birinin, diğer hisseleri satın alması yöntemi olabileceğini belirten Eker, “Bu durum, mevcut durumda da mağdur olan kız çocuklarının aleyhine olmaz mı” sorusu üzerine, “Eğer anlaşmazlık olursa mahkeme yoluyla hakkını arar” görüşünü dile getirdi. Eker, üçüncü formül olarak da kardeşlerden birinin “işletmeciliği” üstlenmesi ve diğer kardeşlere “kira ödemesi” şeklinde olabileceğini ifade etti. Tarım arazilerinin toplulaştırılması ile üretim maaliyetlerinin düşeceğini kaydeden Eker, “Örneğin bir salça firması geliyor bize 50 bin dekarlık araziye ihtiyacım var, kiralayacağım diyor. Ama Türkiye’de o büyüklükte arazi yok” dedi. ‘Kamyoncu’luktan Meclis kürsüsüne TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta MHP’nin kamyoncuların sorunlarıyla ilgili araştırma önergesinin öncelikle görüşülmesi için verdiği önerge görüşülürken, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder söz aldı. Önder’i “sinemacı” bilirdik, meğer “kamyonculuğu” da varmış: “Kendim Trabzon Şoförler Cemiyeti’ne kayıtlı bir kamyoncu olmam hasebiyle konuşacağım. Çalışma karnem Trabzon Şoförler Cemiyeti’nden alınmadır. Hapishaneden çıktıktan sonra belli bir müddet kamyonculuk yaparak evime ekmek götürdüm. Beni geçelim ama büyük bir şair var: Sabahattin Ali. O da ömrünün son zamanlarında kamyonculuk yapmıştır. Ölüme giderken de Adalet Cimcoz’un kefil olarak alıp Sabahattin Ali’ye evine ekmek götürmesini sağladığı kamyonla son yolculuğuna çıkmıştır muhtemelen. Devlet eliyle öldürülmüştür, malum.” Önder, uzun uzun kamyoncuların sorunlarını anlattıktan sonra da milletvekillerine şöyle seslendi: “Belki vicdana gelirsiniz diye, Ulu Önder Atatürk’e atfedilen bir sözle devam etmek istiyorum, ‘Türk şoförü en asil duyguların insanıdır’ diyor. Gerçi bu sözü söylediği zaman ya da söylediğinin iddia edildiği zaman, yani ölmeden hemen önce, şoför esnafını kabulünde söylemiş, o zaman Türkiye’deki toplam şoför sayısı 300400 civarında. Buradan nasıl bir asalet çıkmış onu anlamak mümkün değil. Ama ben, büyük şair, hepinizin bildiği bir şairin dizesiyle meseleye biraz açıklık getireyim ‘Kamyonlar yine kavun taşır ama içimdeki şarkı bitti’ diyor. Şimdi, büyük şairin dediği gibi kamyonlar artık kavun taşımıyor, çünkü bu ülkedeki nakliyenin navlununun bu kadar pahalı olması hayatı da pahalılaştıran bir işleve sahip, çünkü her şey bir başka yerden buraya nakledilmek zorunda ya da tüketicinin bulunduğu yerlere nakledilmek zorunda. (...) Artık kamyonculara dair literatürümüz, Sabahattin Ali ve Cahit Külebi’nin nostaljik şiirleriyle sınırlı kalacaktır.” EMO DANIŞTAY’A BAŞVURDU BAKAN YILDIRIM YENİŞAFAK’A KIZDI ‘Özel yetki hukuka aykırı’ diye dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) mülkiyeti TEDAŞ’a ait olacak yeni altyapı tesisi projelerinin onay ve işletmeye alma işlemlerinin özel dağıtım şirketlerine devredilmesini öngören genelgenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurdu. Dilekçede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın söz konusu genelgesinin kamu mülkiyetinin korunması açısından sakıncalar doğuracağı vurgulandı. Dava dilekçesinde, “kamu kuruluşları ve kamu görevlileri eliyle yürütülmeleri zorunluluğu bulunduğundan, açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle iptali için dava açılması zorunluluğu doğmuştur” denildi. HAVAŞ geriliminde yargı yeniden devrede ÖZCAN YAŞAR Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bir süredir kendisi ve bakanlığı aleyhinde yayın yapan Yenişafak Gazetesi’ne dava açacağını söyledi. Bir TV programında konuşan Bakan Yıldırım, Bakanlık olarak yaptıkları bir düzenlemeyle belediyeye de yolcu taşma konusunda yetki verdiklerini belirterek, belediyenin ihalesiyle yetkiyi devralan Albayrak Grubu bünyesindeki HAVATAŞ adlı şirketin, yine bu gurp bünyesindeki gazete aracılığıyla kendilerine saldırdığını kaydetti. Gazete, rakip şirket HAVAŞ’ın faaliyetine göz yumulduğu iddiasıyla haberler yapıyordu. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle