18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AKP hükümetinin sanat ve sanatçıya bakışını eleştirdi: 5 Genç ölümleri düşünüyorum, yitirdiğim arkadaşlarımı, Mahir’i, Saffet’i, Taylan’ı. Bir pazar sabahı içinizi acıtmak değil amacım; hayatın sayfalarında bir şeyler aramak. Ahmed Arif’in dizelerinden Hasan Hüseyin’in Kızılırmak’ına doğru uzanmak... Edip Cansever ve Cemal Süreya, Erdal Öz, Demirtaş Ceyhun ve Arap Erol’la (Özkök) çilingir sofrası kurmak... Ah ölümler yok mu? Tüm dostlarımı yitirdim... Denizlerin dibinde onlarla buluşmak, gülün ölüm yüzyılında doğmak ne demek! Güneşi birlikte öpmek varken, varken güzel havalarda ayışığı altında yıldızlarla konuşmak!.. Hayatın sayfalarında ölümü düşünmeden! Bir düş görmek, insanca yaşamak, dostluk, arkadaşlık, aşk, tutku kavramlarını tümleştirmek. Paul Eluard’ın çok bilindik dizelerinden kendi payımıza ders çıkarıp yaşama sımsıkı sarılmak. “Bir insan öldü başka silah bilmeden Hayata açılmış kollarından gayrı Bir insan öldü başka yol bilmeden Mavzerlerin kıpraştığı yollarda gayrı Bir insan öldü vazgeçmez hâlâ döğüşten Ölüme karşı o karanlığa karşı” ??? Şişli’den gazeteye gelirken kendi kendime sordum: “Acı nasıl anlatılır?” Arjantinli edebiyatçının şiirlerini de severim, düz yazılarını da tüm yapıtlarını da... Yıllar önce yaşamöyküsünü anlatan “Senyor Borges”u (Can Yayınları) okumuştum. Kitabı okurken Arjantin’in askeri faşist cunta dönemlerini, ölümleri, katliamları, acıları, hüzünleri düşündüm. Gülün ölüm yüzyılında doğmak bana göre değil... Tüm çiçeklerin doğum yıldönümünde ölmek daha güzel olmalı... İlkyazı bekliyorum Jozsef gibi... Göğün uzantısını, uyku dolu bir zamanın tutsaklığını, mavi göğün kırmızılaştığı bir günbatımını o yüzden çok seviyorum. Ve şairin dediği gibi: “Yaşam’a önümdeki yeri sağlayan O bakışı kaldırıyorum Eylem sadeleşiyor... Çünkü ölüme Bir çığlıkta”. Sanattan korkuyorlar İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözüne işaret ederek “Sanatın önemini bu denli iyi anlayan bir liderlikten sonra sanatı küçümseyen, aşağılayan bir ucube bakış açısı Türkiye için talihsizliktir. Sanatçı devrimcidir statükonun karşısındadır. Kendi statükosuna âşık olanların en çok korktuğu şey sanattır. Bu statükocuların bir karikatürden, resimden, filmden, bir heykelden korkmalarının temel nedeni budur. Çünkü o heykeller durdukları yerde bile iktidar sahibi diktatörleri rahatsız eder” değerlendirmesi ? Siyasi otoritenin hem gücünden yararlanmak hem de şerrinden korunmak amacıyla sanatı ve sanatçıyı kendi tarafına çekmek istediğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Sanatçı siyasi otoriteye boyun eğdiği anda ölür” dedi. AKP hükümetinin sanatı ve sanatçıyı aşağılayan bir bakış açısına sahip olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ‘’Sanatçı statükonun karşısındadır. Kendi statükosuna âşık olanların en çok korktuğu şey sanattır’’ diye konuştu. ni yaptı. Kılıçdaroğlu dün Conrad Otel’de sanatçı örgütlerinin ve sendikalarının temsilcileri ile bir araya geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Gürsel Tekin ile CHP PM üyesi Aylin Nazlıaka’nın daveti üzerine gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren toplantıya aralarında Mehmet Ali Alabora, Altan Gördüm, Görgün Taner, İsmail Güneş, Murat Karasu, Orhan Kurtuldu’nun da bulunduğu sanat camiasında çok sayıda isim katıldı. Toplantıda Tolga Çandar, Haluk Eyidoğan, Mahmut Tanal, Deniz Pınar Atılgan, Yakup Akkaya’nın aralarında bulunduğu CHP’li yöneticiler ve milletvekilleri hazır bulundu. ölür” dedi. Kılıçdaroğlu, ifade özgürlüğünün olmadığı toplumlarda sanatın ya hiç vücut bulamadığını ya da sanatçının ağır bedeller ödemek zorunda kaldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, “Ben bir siyaset adamıyım. Bir yazarın, şairin, ressamın, heykeltıraşın, tiyatrocunun, fotoğraf sanatçısının neyi nasıl yaptığına karışmam, karışamam. Böyle bir yetkim de yok. Haddim de değil” dedi. Kılıçdaroğlu, sanatçının vicdanını tatmin etmeyen, vicdanına ters ‘Boyun eğerse ölür’ Toplantı öncesinde konuşanl Kılıçdaroğlu, siyasi otoritenin hem gücünden yararlanmak hem de şerrinden korunmak amacıyla sanatı ve sanatçıyı kendi tarafına çekmek istediğini ifade ederek “Sanatçı siyasi otoriteye boyun eğdiği anda gelen yönetim anlayışını “eksik, ayıplı, kusurlu” olarak niteledi. Koltuklarında rahatça oturmak isteyen bütün diktatörlerin sanatı ve sanatçıları kendi kontrolleri altına almayı arzuladığını ifade ederek “Bunlar en çok sanatçıların konuşmasından korkarlar. Bu diktatörler sanatçısına baskı yapmanın farklı yollarını da bilir. Sorunları göz ardı etmek bu baskılardan biridir. Sanatçıyı bürokrasiye boğmak yine bu diktatörlerin yöntemlerinden biridir” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Sosyal demokrat siyasetçiler olarak görevimiz sanatçının sesinin özgürce çıkacağı bir ülke idealine sahip çıkmaktır. Parlamentodaki sesiniz olmaya kararlıyız” dedi. Yaşamak Var Ya Yaşamak!.. İncecik mavi bir alev sarıyordu gözkapaklarını... Andreade, gülün ölüm yüzyılında doğduğunu anlatıyordu. Ölümü düşündü... Yitip gitmeyi karanlık bir gecede... Soğuk lacivert suların derinliğine inmeyi... Yaşamı boyunca dürüst olmanın bedelini çok ağır ödemişti. Yüreğini soyduğu anılar, güneşleri sakladığı yıllar... Derin duygularla örülmüş bir hayatta ölülerle baş başa kalmak güzel olmalıydı. Suyun gözünü göstermek istedi bir an, sonra vazgeçti. Dağlardan, bulutlardan arınmış bir bakışta, bu çökmüş göğüs kafesinde, sayfaları arasında bırakılmış çiçekte kendi kendine seslendi: “Yaşam nedir?” Bu soruya yanıt veremedi bir süre... O sırada rüzgâr atları mahmuzluyordu. ??? Öğle saatlerinde Şişli’de bir kafede otururken tüm çiçeklerin ölüm yüzyılını, ölümleri, intiharları düşündüm... Attila Jozsef’i, onun tren rayları üzerinde 32 yaşında ölüme gidişini. Ve Jozsef’in Flora’ya seslenişini: “Bir köye nasıl okul, elektrik Su, taştan evler gerekliyse çocuk nasıl gereksinirse oyuncaklara Isıtan bir sevgiye; İşçi için bilincin Gözüpekliğin anlamı neyse Yoksul için onurun; Ve bulanık çocuklarına bu toplumun Bir hayat çizgisi nasıl gerekliyse Ve nasıl gerekliyse hepimize Akıl, uyanıklık, yol gösteren bir ışık Flora! Yüreğimde senin yüreğin işte böyle” Flora, anlayamadı bunu, bu sevgiyi, tutkuyu ve aşkı... Zordur bir şairi ve yazarı anlamak! ??? Gülüm ölüm yüzyılında değil, maviş menekşelerin, tüm mor çiçeklerin doğum yılında ölmek mi iyidir bilemiyorum. ERDOĞAN TOPRAK: AKP yeni gerilim peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “dindar gençlik” yetiştireceğiz açıklamalarına atıfta bulunarak AKP yöneticilerinin gençlere ilişkin ifadelerini kaygı ve endişe verici olduğunu, AKP’nin Türkiye’de yeni bir kamplaşma ve kutuplaşma konusu bulduğunu belirtti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü verilerine göre Türkiye’de her 100 gençten 22’sinin işsiz olduğunu anımsatan Toprak, açıklamasında şunları kaydetti: “Bütün AKP yöneticileri söz birliği yapmışçasına ‘Hedefimiz dindar gençlik yetiştirmektir’ diyor. Çünkü gündemin değişmesi gerekiyor; çünkü yeni bir gerginlik yaratılması gerekiyor ki AKP oradan beslensin. Oysa AKP hükümetinin birinci önceliği gençlerin yaşamlarını çağdaş ülkelerin standartlarına ulaştırmaktır.” O, Bülent Arınç’tır Gazetecilerin soruları üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum” diyerek Türkiye’ye gelmeyen ABD’li yazar Paul Auster’ı Atatürk’e benzetip “Atatürk’le ilgili film yapılırsa Auster oyuncu olarak kullanılabilir” sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sanatı ve sanatçıyı en az tanıyan odur. Yani Bülent Arınç’tır” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün İstanbul Conrad Otel’de sanatçı örgütlerinin ve sendikalarının temsilcileri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu “sizin parlamentodaki sesiniz olmaya karalıyız” dedi. CHP’Lİ CANALİOĞLU: AHMET ŞEFİK Bu tüzük sizin değil mi başkanım? TRABZON CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve parti yönetimini eleştirmesine tepki gösterdiği iddialarını doğruladı. Baykal, iddialara göre geçen salı TBMM Genel Kurul arasında bir grup milletvekili ile söyleşirken Kılıçdaroğlu ve parti yönetimine yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Baykal’ın yönetimi zaafiyet içinde olmakla suçladığı, tüzük değişikliğinin gerekli olduğunu söyle diği belirtildi. Baykal’a Canalioğlu ve Sena Kaleli’nin tepki gösterdiği bildirildi. Trabzon’dan yayın yapan “viratrabzon.com” adlı haber sitesine açıklamalarda bulunan Canalioğlu, Baykal ile tartıştığını doğruladı. Canalioğlu Baykal’a “Sayın Genel Başkanım, bu tüzüğü siz getirdiniz. Çarşaf listeyi blok liste siz yapmadınız mı?” dediğini açıkladı. Canalioğlu, “Şimdi ne oldu da kendi getirdiğiniz değişikliğin demokrasiye ve özgürlüklere aykırı olduğunu söylüyorsunuz. Dün dündür, bugün bugündür. Olur mu böyle” diye konuştu. KARADENİZ DERNEKLERİ ÖNERİLERİNİ KOMİSYONA İLETTİ: Anasınıfı öğrencilerine dini kitaplarla eğitim veren öğretmen Işık artık okul müdürü Türbana terfi, müdüre sürgün FARUK KESKİN Eşitlikçi ve demokratik bir anayasa istiyoruz İstanbul Haber Ajansı Demokrat Gürcüler Platformu, Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği, Laz Mektebi ve yönetmen Özcan Alper’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve kişiler oluşturdukları anayasa önerilerini kamuoyuna açıkladı. Basın toplantısında konuşan Jineps gazetesi yazarı İnci Hekimoğlu, “Topraklarımızdaki tüm kültür, kimlik, dil, din ve inançların varlığını kabul eden, halkların demokratik ve kültürel haklarını anayasal güvence altına alan, insan odaklı, özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir anayasa talep ediyoruz. Taleplerimizi Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na ilettik” dedi. Taksim’deki Makina Mühendisleri Odası’nda düzenlenen toplantıda “Halkların Anayasası Bilgilendirmesi” kamuoyuna duyuruldu. ANTALYA Kepez ilçesindeki Altınova İlköğretim Okulu’nda türban üzerine taktığı perukla derslere girdiği için hakkında soruşturma açılan öğretmen Melek Münevver Işık, başka okula vekâleten müdür olarak atanırken, okul müdürü Abdüllatif Tapkan ise “inanan insanlara baskı yapıyor” gerekçesiyle Akseki ilçesinin Cevizli beldesine sürgün edildi. Işık’ın ana sınıfı öğrencilerine düzeyleri üzerinde dini kitaplarla ders verdiği için daha önce kınama cezası aldığı da belirtildi. ALEVİLERİN ‘DEVŞİRME’ İMAM PLANINA TEPKİSİ SÜRÜYOR ‘Truva Atları yaratmaya çalışıyorlar’ MEHMET MENEKŞE Ceza işine yaradı Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, derslere türbanla giren Işık’ın yanı sıra iki öğretmen hakkında şikâyette bulunuldu. Öğretmen Işık’a bunun üzerine kınama cezası verildi. Geçen yıl yaşanan olayın ardından, kınama cezası alan öğretmenlerle ilgili bazı gazete ve televizyonlarda yapılan haberlerde, soruşturmaya izin veren İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay da hedef haline getirildi. Işık’ın başvurusu üzerine hakkında verilen kınama cezası İl Disiplin Kurulu’nca kaldırıldı. Işık, kent merkezinde M. Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda vekil müdür yardımcısı, daha sonra da Kızılarık Mahallesi’nde henüz daha yeni açılmakta olan bir anaokulunda vekâleten kurucu müdür olarak görevlendirildi. Altınova İlköğretim Okulu Müdürü Abdüllatif Tapkan ise “inanan insanlara baskı yapıyor” gerekçesiyle Akseki ilçesinin Konya sınırında bulunan Cevizli beldesine sürgün edildi. EğitimSen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, Tapkan’ın Altınova İlköğretim Okulu’ndaki görevine iade edilmesi için idare mahkemesine gerekli başvuruyu yapacaklarını belirterek,uydurma soruşturmalarla eğitim emekçilerinin mağdur edilmeye çalışıldığını söyledi. Tapkan ise böylesine bir cezayı hak etmediğini ifade etti. AMASYA – Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk’ün “Alevi köylerindeki camilere annebabası Alevi olan, Alevi orijinli imamlarımızı atayacağız” açıklaması Alevi örgütlerinin tepkisini topladı. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel “Bize, siz önyargılısınız, her şeye itiraz ediyorsunuz diyorlardı ama AKP zihniyetinin ve kafasının arkasında yapmak istedikleri bugün çok net bir şekilde ortaya çıktığına tanık oluyoruz” diye konuştu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan da Öztürk’ün açıklamasını “asimilasyon girişimi” ola rak nitelendirerek “Alevileri içeriden yok etmek için Truva Atları yaratmaya çalışıyorlar” dedi. UNESCO’nun “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak seçtiği Halk Ozanı (Dede) Dertli Divani ise, “Bu Pervazsızca ve hayâsızca bir ugulamadır. Aleviler ibadet yerimiz cemevidir, cami değildir diyorsa, kabul edilmesi gerekir” diye konuştu. Hangi bakan gensorudan düşmüştür? İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Anayasa Hukukçuları Derneği, Anayasa Hukuku Araştırmaları ve İncelemeleri Derneği ile Fransa Anayasa Hukuku Derneği’nin işbirliğiyle “Yeni Anayasa Çalıştayı” düzenledi. İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu’nda düzenen çalıştayın açılışında konuşan Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “Bir ülkede yasama organı yürütmenin güdümündeyse, o zaman siz orada denetim yapamazsınız. Hangi bakan hakkında açılan bir gensorudan sonuç alınıp bakan düşmüştür? Rakamlar çok az. İçimden düşürmek istesem bile parti disiplini devreye girer” dedi. ‘Gazeteciler bırakılmalı’ AKP’lilerin İskilipli Atıf Hoca ‘yarışı’ SEYFETTİN METE Siverek’te baba ve oğluna silahlı saldırı ŞANLIURFA (AA) Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde otomobilin içinde silahlı saldırıya uğrayan baba ile oğlu öldü. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Yücelen köyünde çiftçilikle uğraşan Mahmut Adak’ın (26) kullandığı otomobile, Fırat Mahallesi, Hasan Çelebi Otobüs Terminali kavşağında kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş edildi. Araç sürücüsü Mahmut Adak ile yanında bulunan babası Ali Adak (64), olay yerinde hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştiren kişiler ise otomobille kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ve savcının incelemesinin ardından cesetler Siverek Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis eşkâli belirlenen saldırganları arıyor. ÇORUM İstiklal Mahkemeleri tarafından şapka kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle idam edilen İskilipli Atıf Hoca ile ilgili Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında 12 Haziran seçimleri öncesinde yaşanan polemiğini ardından Çorum’daki AKP’li belelediyeler İskilipli Atıf Hoca için adeta yarışa gir di. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte İskilipyi Atıf Hoca’nın Ankara’da bulunan mezarı Çorum’un İskilip ilçesine getirildi. AKP’li İskilip Belediyesi de, Atıf Hoca için anıtmezar yapmaya başladı. İskilipli Atıf Hoca, ölümünden 86 yıl sonra ilk kez mezarı başında anıldı. AKP’li İskilip Belediye Başkanı Numan Sezer törende “Biz itibarını iade ediyoruz halk olarak. devamı da gelecek” dedi. Toplantıda konuşan Hekimoğlu, yeni anayasanın yapım sürecinde öncelikli talebin tutuklu aydın, akademisyen, siyasetçi ve gazetecilerin serbest bırakılması olduğunu belirtti. Hekimoğlu, yeni anayasaya ilişkin taleplerini özetle şöyle sıraladı: “Vatandaşlık tanımı soydaşlık temelinden arındırılmalı, hiçbir etnik kimliğe dayandırılmamalı, ülkemizdeki tüm kültür, kimlik, dil, din ve inançların varlığını kabul eden, halkların demokratik, siyasal ve kültürel haklarını güvence altına alan, insan odaklı, özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir anayasa talep ediyoruz. Tekçi, tektipleştirici, merkeziyetçi, devlet odaklı politikalar terk edilmeli, anadil hakkı temel bir hak olarak kabul edilmeli, kültür, dil, inançlar üzerindeki tüm yasaklar, her tür ayrımcılık ve ırkçı söylem oradan kaldırılmalı, anayasada vatandaşların dini tarif edilmemelidir.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle