25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Topluluk, 11.1 milyar dolar olan net varlık değerini, 2016’da 25 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor Bir Sabancı daha yaratacak ? Bu yıl yüzde 20 büyüme hedefleyen Sabancı, 2 milyar dolar yatırım yapacak. Bu yatırımların yüzde 68’inin enerji için hedeflendiğini belirten CEO Zafer Kurtul, bu yıl 3 bin kişinin daha işe alınmasının planlandığını açıkladı. Ekonomi Servisi Sabancı Topluluğu şirketleri 2011’de konsolide net satışlarını 22.9 milyar liraya çıkarırken, bunu bu yıl yüzde 20’lik artışla 27.6 milyar liraya yükseltmeyi hedefliyor. Topluluk 2006’da 5.7 milyar olan, 2011’de ise 11.1 milyar dolar olan net varlık değerini, 2016’da 25 milyar dolara çıkarmayı planlıyor. Sabancı, böylece 5 yıl içinde net varlık değeri açısından topluluk kadar bir değer yaratmış olacak. Dünya ekonomisindeki olumsuz gelişme ve Türkiye’deki kriz algısına rağmen, 2011’de hedeflerini tutturduklarını belirten Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünya ekonomisinde “baharın gelişi” beklentisinin kuvvetli olduğunu, Türkiye’nin, önemli bir engelle karşılaşmaması durumda bu yıl yüzde 5 büyümeyi yakalanmasının sürpriz olmayacağını söyledi. 2011 yılının topluluk açısından Geriye Eğitim Uluslararası geçerliliği olan tüm çalışmalar, raporlar, piyasalar düzeni verileri ile büyüyor, zenginleşiyor görünen Türkiye’nin, insani verilerle yaşamın her alanına dönük olarak en çok da eğitim kalitesinde, içeriğinde, kaygı duyulacak boyutlarda gerilere gittiğini çok çarpıcı sergiliyor. Akıllı tahtalar, tabletler Başbakan’ın olup bitenden bihaber, ilgisiz öğrenci velileri, seçmen vatandaşlarının gözlerini boyamasında ancak işe yarıyor. On yıllık iktidarlarında öğretmen kalitesinin aşağı çekilmesi, içi boşaltılan eğitim programları, yazboz tahtası uygulamaları ile zaten koşulların dayattığı testezberci sistemlerde, bilimi, aklını kullanması unutturulan yeni kuşaklardaki geriye gidiş ürkütücü. Erdoğan iktidarları, Milli Eğitim Bakanlığı’nın toplumsal gelişmenin en önemli aracı, kaliteli, düşünen, sorgulayan, bilen insan yetiştirme kaygılarının olmadığının en önemli belgesi, öğrencinin yetiştirilmesinde anahtar rolü oynayacak öğretmene bakışları değil mi? Yaşam, iş güvencesi olan, sürekli kendini geliştirecek öğretmen yetiştirme kaygısı hak getire, dünyada kadrosuz, sözleşmeli, yetmedi geçici görevlendirmeli, dışardan saat ücretli kitlesel, yüz binlerle öğretmen çalıştıran en garabet ülke biz olmalıyız. “Öğretmenini, gerçekten çocuk yetiştirmeye ehil, kendine güvenli, bilgili, bilge, özgür aydın yerine, bağımlı, kul nasıl yaparım?” arayışları içinde olan bir başka Milli Eğitim Bakanlığı örneği var mıdır? Çok ayrıntı gibi gelebilir ama can güvenliği, çocukların, öğretmenlerin yaşam güvencesinin karşılığı olduğu için çok anlamlı ve yaşamsaldır. Türkiye, zaten kamu inşaatlarında en çok vurgun ve yolsuzluğun yapılmasıyla bağlantılı olarak kaliteli, depreme dayanıklı okullara sahip olmada dünyada en ayıplı ülkelerin başını çekiyor olmalıdır. Kamuoyuna yansımadı belki, Van depremi sonuçları son belge, orta şiddetteki bir depremde göçen okullar tablosunda sınıfta kalınması bir yana, son 10 yıllık iktidar dönemi inşaatlarının da tümünün içinde başta okullarının kullanılamaz hasarlanması gerçeği sırıtmakta. ??? Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer’in öncelikleri arasında bu sorunlar yok. Öncelik 12 yıllık kesintisiz, zorunlu eğitim vitrininde, “kademelendirme” kavramı süslemesinde, zorunlu eğitim süresinin özünde 4 yıla indirilmesi... “Esnekleştirme” kavramının arkasına sığınılarak “Haydi kızlar yeniden okuldan eve, çocuk gelin adayı olmaya” olanağına kapı açmak, ürkütücü, vahim tek olumsuz sonuç olmayacak elbette. “Mersinetersine” özdeyişine uygun olarak dünyadaki eğitimi geliştirme arayışlarında, yeni bilimsel buluşlar, sonuçların yönlendirmesinde, okulöncesi eğitim, “en yaşamsal, yararlı eğitim” içeriğini kazanırken bakanlığın önceliğinde sözde kalıyor. Dünyadaki gidişin tersine yok sayılan okulöncesi eğitim için Bakan Dinçer, gündemlerinde ancak maddi koşullar nedeniyle zorunlu eğitim reformu taslağı içinde yer alamadığı savunmasını yapıyor. İnsanın öğrenmeye, beceriye, kimlik kazanmaya, geliştirmeye beyninin en açık olduğu çocuk yaşları için, sorumluluklarının gereğini yapmamakta kaynaksızlıktan yakınan bakanlık, “dindar gençler yetiştirme, yaratma” uğruna kaynak israfında, bakanlık bütçesinin haksız akıtılmasında hiçbir sakınca görmüyor. Bakanlığın yeni zorunlu eğitim yasa paketinin içeriğinin “28 Şubat rövanşı” olarak değerlendirilmesi bile çok yetersiz kalabilir. Çünkü asıl dert imam hatip liselerinin çocuk yaştakiler için ortaöğretim bölümlerinin açılması, desteklenmesiyle sınırlı değil. Büyük bir aldatmaca olarak meslek lisesi kapsamında pazarlanan İHL’lerin çocuk yaşlardaki kızlar ve erkekler için kapılarının açılması, aynı yaşlarda okul dışı, Diyanet başta çok yaygın Kuran kurslarına yönlendirme çocukta kimlik oluşmadan, tek tip dindar genç yetiştirme, akıl, bilim, eleştirel, yenilikçi düşüncelerden koparma hesapları yatıyor. Bir kez daha altını çizmek gerekiyor, şeriatla yönetilmeyen, rejimi demokrasi olan hiçbir ülkede, başka dinler için de geçerli olmak üzere, örneğin papaz okulu çıkışlı doktor, hukukçu, siyasetçi yetiştirme örneği yok. Meslek okulu olarak resmen tanımlanan İHL’ler bal gibi de imam yetiştirmekten çok, laikliğe, bilime, demokrasi, dünya örneklerine aykırı olarak imam kökenli, üstelik tek mezhep ağırlıklı bir eğitimden geçirilmiş, doktor, siyasetçi, hukukçu yetiştirilmesi gibi bir işlev üstleniyorlar. Hukuk devleti, insan hakları, demokrasi düzeninin geçerli olduğu ülkelerde ailelerin dindar çocuk yetiştirme hakları özel katkıları ile olabilecek bir iştir. Laiklik, devletin okullarında inanca göre din eğitimine, seçmeli, ek dersler kapsamında düzenlenmesine olanak verir. Türkiye’de çok yaşamsal olan, teknik gelişmemizi de engelleyen meslek okullarının kısır kalmasının sorumluluğu, bakanlığın, iktidarların, İHL’leri meslek okulu olarak değil de dini duyguları sömürecek oy aracı olarak kullanmalarındadır. Sıkışan iktidar bir kez daha din üzerinden, ucuz oy avcılığına çıkıyor. 2 milyar dolar yatırım, 60 bin çalışan ? 2012’de 60 binin üzerinde çalışanı olması planlanan Sabancı Topluluğu, 2011’de 3 bin civarında yeni istihdam yarattı. Bu yıl da 3 bin adet daha yeni iş olanağı yaratmayı hedefliyor. Bu yıl planlanan yatırımlar 2 milyar dolar. Bunun 1.3’ü enerji. Gıda perakendesinde organik ve inorganik büyüme fırsatları değerlendirilecek. ? Sabancı Topluluğu şirketleri 2012’de konsolide net satışlarını yüzde 20 arttırarak 27.6 milyar liraya, öz kaynaklarını yüzde 11 büyümeyle 15.6 milyar liraya çıkarmayı hedefliyor. Tasarruf ulusal öncelik olmalı Güler Sabancı, Türkiye ekonomisinin kırılganlık göstermeye açık yönlerinin de bulunduğuna işaret ederek, öncelikleri şöyle sıraladı: ? Türkiye’nin net sermaye ithal eden ve dolayısıyla cari açık veren bir ülke olması doğaldır. Ancak hedefimiz, bu açığın makul düzeyde tutulması olmalı. Açığı azaltacak önlemlere paralel tasarrufu teşvik etmeliyiz. Bu, ekonomik olarak birinci ulusal önceliğimiz haline gelmelidir. ? Ülkemizin yakaladığı bu kalkınma performansını devam ettirmesi, dünyadaki kaynaklardan gereken payı ve yatırımı alması, sürdürülebilir ve istikrarlı büyümesi için atması gereken çok önemli adımlar da vardır. Bunların en önemlisi yeni bir anayasadır. ? Ciddi bir hukuk reformuna ihtiyaç var. Hukukun üstünlüğü kadınerkek, yaşlıgenç, zenginfakir, engelliengelsiz, azınlık çoğunluk, yerli yatırımcıyabancı yatırımcı, atanmışseçilmiş herkes için çok önemli bir güvencedir. ? 2012’de iş dünyasının güvence açısından önemli beklentilerinden biri de gri alanları azaltan, kayıt dışı ile mücadeleyi sürdürülebilir kılacak vergi reformu. Buna ek olarak, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun belirtilen zamanda yürürlüğe girmesi. yeniden ciddi büyüme ve değer yaratma yılı olduğunu belirten Sabancı, kârlılığı arttırarak istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeye devam ettiklerini, 2012 planlarının da aynı paralelde olduğunu aktardı. Sabancı, “Hatta ben arkadaşlarımın bazı planlarını biraz muhafazakâr bile buluyorum” dedi. Carrefour’da hedef çoğunluk Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul da soru üzerine Carrefour’daki mevcut durumu sürdürmek istemediklerini belirtirken perakendede büyüme hedefleri olduğunu ve Carrefour ile görüşe ceklerini kaydetti. Sabancı ve Kurtul, Yıllık Paylaşım Toplantısı’nda, 2011’e ilişkin henüz kesinleşmemiş rakamsal verileri açıkladı. Toplantıda verilen bilgiler özetle şöyle: 2011’de konsolide net satışlar 22.9 milyar liraya çıktı. Konsolide faaliyet kârı (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi KârFAVÖK) 4.3 milyar lira. Yatırımlar 2010’a göre yüzde 29 artarak 1.5 milyar dolar oldu. Öz kaynakları 14 milyar lira. Topluluğun 12 halka açık şirketi İMKB piyasa değerinin yüzde 12’sini oluşturuyor. TAV’ın 2011 cirosu 881 milyon Avro Ekonomi Servisi TAV Havalimanları’nın 2011 cirosu yüzde 12 artışla 881 milyon Avro oldu. TAV’dan yapılan açıklamaya göre, Faiz, Vergi ve Amortisman Öncesi Kâr (FAVÖK) yüzde 21 oranında büyüme sergileyerek 257 milyon Avro olarak gerçekleşti. Şirketin 2011’de faaliyetlerinden 52.8 milyon Avro net kâr elde edilirken, TAV Yönetim Kurulu, 2011 kârından ortaklara hisse başına 0.25 TL nakit temettü dağıtmayı Genel Kurul onayına sunma kararı aldı. Açıklamada, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı M. Sani Şener, “Yolcu büyümesindeki güçlü trendin devamı sonucunda 2011’i son derece başarılı sonuçlarla tamamladık. Dünya havayolu yolcu trafiği 2011’de yüzde 4.9 büyüdü. Bu sonuçlarda talebin hız kesmemesi ve dünyanın yüzde üç reel ekonomik büyüme yaşaması etkili oldu” dedi. Yönetim değişmeyecek Cem Boyner, 60 yıllık YKM’nin birikimleri ile Boyner’in birikimlerinin büyük bir sinerji yaratacağını kaydederek bundan sonraki süreçte de yola YKM yöneticileri ile devam etmeyi arzuladıklarını ifade etti. Boyner, satın alma bedelinin bir kısmının özkaynak, bir kısmının da uzun vadeli banka kredisi ile karşılanacağını söyledi. Boyner Mağazacılık, çok katlı Boyner mağazalarının yanı sıra, konsept mağaza ve Çarşı mağazalarıyla faaliyet gösteriyor. Satın alma işlemi sonrasında Boyner Mağazacılık, büyük metrekareli alanlarda Boyner ve YKM, daha küçük metrekareli alanlarda ise Çarşı mağazalarıyla faaliyet gösterecek. Boyner ezeli rakibi YKM’yi aldı Ekonomi Servisi Gıda dışı perakende alanında Türkiye’nin önde gelen firmalarından Boyner Mağazacılık Yeni Kara Mürsel’in (YKM) yüzde 63 hissesini 190 milyon liraya satın almak için el sıkıştı. Hisselerin yüzde 37’si de YKM’nin ortaklarından Tan ailesinde kaldı. Boyner bundan sonraki süreçte de YKM adını koruyacak. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, satın alma ile ilgili düzenlediği basın toplantısında “YKM benim 12 yıllık projemdi. Bu mükemmel birleş ? Boyner Holding’in patronu Cem Boyner ‘12 yıllık hayalimdi’ dediği YKM’yi 190 milyon TL’ye satın aldı. YKM ile Boyner’in mağaza sayısı ikiye katlanırken, 20 ile daha ulaşarak 47 ilde hizmet verecek. meyi bekliyordum. Nihayet bunu gerçekleştirdik” dedi. Boyner YKM’yi satın alma ile ilgili şu bilgileri verdi: Boyner ve YKM markaları bundan sonraki hayatlarında burada olduğu gibi yan yana ve dostluk içinde yollarına devam edecekler. YKM ile Boyner’in ciddi anlamda birbirlerini tamamladığını düşünüyoruz. Onların oldukları yerlerdeki konumları bizim yıllardır bakıp ‘ah keşke’ dediğimiz konumlardı. YKM ile Boyner cennetteki bir evlilik gibi mükemmel bir resim çıkarıyor. İki dev markanın 2011 sonu toplam konsolide cirosu 1 milyar. Satış işlemi Rekabet Kurumu’nun onayı ve sözleşmede yer alan önşartların yerine getirilmesinin ardından bu yıl sonuna kadar Saffet Ulusoy toprağa verildi Ekonomi Servisi Ulusoy Holding’in kurucularından eski Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’un babası Saffet Ulusoy’un cenazesi toprağa verildi. Rahatsızlıklarının artması üzerine kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden Saffet Ulusoy, Levent Camisi’nde kılınan ikindi namazının ardından Yeni Ulus Mezarlığı’nda defnedildi. Kalabalık dolayısıyla izdiham yaşanan cenazeye Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AKP İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, eski Başbakan Yardımcılarından Hüsamettin Özkan, Eski Galatasaray Kulübü Başkanlarından Faruk Süren ile Adnan Polat, Galatasaray Kulübü 2. Başkanı Ali Dürüst, Galatasaray Teknik direktörü Fatih Terim, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, iş adamları Ali Ağaoğlu, Halis Toprak’ın da aralarında bulunduğu siyaset, spor ve sanat dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Haluk Ulusoy, babasının cenazesini, araca kadar omzunda taşıdı. tamamlanmasını bekliyoruz. YKM ile Boyner’in mağaza sayısı ikiye katlanırken, Türkiye’nin 20 iline daha ulaşarak toplam 47 ilde hizmet verecek. Boyner’in 3 bin, YKM’nin 2 bin kadar çalışanı var. Toplamda ise 5 bin kadar çalışan sayısı olacak. YKM’nin 65, Boyner Büyük Mağazacılık’ın 68 mağazası bulunuyor. Boyner Büyük Mağazacılık, 2011’de 132 bin metrekare net satış alanı ve 660 milyon TL ciroya ulaştı. YKM ise 116 bin metrekare net satış alanı ve 455 milyon TL ciroya sahip. Grev yasaklarına karşıoy ? TBMM AB Uyum Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, toplu iş ilişkileri ile ilgili yasa tasarısına, sendikalaşmanın önündeki barajları kaldırmadığı, grev hakkını kısıtlayan kapsamlı grev yasaklarını sürdürdüğü gerekçeleriyle karşıoy yazısı yazdı.. IŞIK KANSU ANKARA TBMM AB Uyum Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Oğuz Oyan, Umut Oran, Ayşe Eser Danışoğlu ve Aykan Erdemir’in yazdıkları karşıoy yazısında, tasarının hazırlanma sürecinde Ekonomik ve Sosyal Konsey’in hiç toplanmadığı belirtilerek “Hükümet ve işveren çevreleri, pozisyonlarını açıkça beyan etmek yerine kapalı kapılar ardında güç yansıtma yöntemlerini tercih ettiklerini bir kez daha göstermiştir. Bu çerçevede, 2012’nin bir kriz yılı olabileceği bahane ve tehditleri de kullanılarak, sendikal örgütlenme öz gürlüğünün, toplusözleşme ve grev haklarının kullanımının kısıtlanması tasarıya yansıtılabilmiştir” denildi. Karşıoy yazısında, tasarının AKP’nin parti programı, seçim beyannamesi ve hükümet programı gibi belgelerdeki vaatlerin yanı sıra AB istemlerini de kapsamadığı vurgulanarak, şu saptamalara yer verildi: Tasarı işkolu esasına dayanırken işkolu barajı kaldırılmamakta ve işyeri barajı da yüzde 50 gibi yüksek düzeyinde sabit tutulmaktadır. İşletme barajının yüzde 50’den yüzde 40’a indirilmesi yüksek işyeri barajı nedeniyle anlamlı değildir. İkili/üçlü baraj sisteminin ko runması yanında işkolu barajının yüzde 10’dan yüzde 3’e indirilmesi de bir aldatmacadır. İşkolu sayısının 28’den 18’e indirilmesi de sendikalar açısından ek baraj etkisi yaratacaktır. Çalışma Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu’na sunduğu tasarıda Üçlü Danışma Kurulu ortak görüşü olan binde beş işkolu barajı önerilmişken, bunun 6 katına çıkarılarak TBMM’ye sevk edilmesi, sözde demokratik katılım süreçlerinin dışa dönük bir gösteriden başka bir anlama gelmediğini kanıtlamaktadır. Niğbaş, 27 Şubat’ta halka açılıyor Işıklar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Niğbaş 2728 Şubat itibarıyla halka arz ediliyor. Gedik Yatırım’ın üstleneceği halka arz süreci 27 Şubat 2012’de başlayacak. İMKB birincil piyasada sabit fiyatla talep toplama ve satış yöntemi ile halka açılacak. Hisse satış fiyatı 2.04 lira olarak belirlenirken ve halka arz büyüklüğü 10 milyon 200 bin TL olacak. Kuruluşunun 42. yılında halka arzı gerçekleştirilecek Niğbaş elde edecekleri kaynakları üretim ve istihdam için kullanacak. Ayrıca Niğde ve Kırşehir’de boşluklu döşeme panelleri ve beton kiremit üzerine iki yeni fabrika kurulması planlıyor. Sony ile Vodafone 3G’li Vita’da buluştu Sony, yeni nesil taşınabilir eğlence sistemi PlayStation Vita’yı, Avrupa, Amerika ve Ortadoğu bölgelerinde eşzamanlı olarak “Dünyayla, Yerinden Oyna” sloganıyla pazara sundu. Vita 3G için Vodafone ile işbirliğine giden Sony’nin 3G/WiFi modeli 959, WiFi modeli 799 TL’ye satışa çıktı. Vodafone cep merkezlerinden PlayStation® Vita’yı veya data paketini satın alan oyunseverlere 95 TL değerindeki “WipeOut 2048” oyunu hediye olarak verilecek. Vodafone ile 3G paketi ise aylık 1 GB için 59, 4 GB için ise 69 TL olarak belirlendi. Sinpaş’tan aklı Ege’de kalanlara kasaba Sinpaş GYO’nun iştiraki Eviya Gayrimenkul, huzur dolu bir yaşam arayışında olanlara ilk projesi EgeBoyu ile cevap veriyor. Projenin yer aldığı Sancaktepe’deki satış ofisinde yapılan basın toplantısında projeyi, projeyle ilgili bilgi veren Eviya Gayrimenkul Genel Müdürü Seba Gacemer, EgeBoyu’nun Eviya’nın ilk ve prestij projesi olduğunu söyledi. İnsanlara evlerindeyken bile tatil havası yaşatmak amacıyla EgeBoyu projesini geliştirdiklerini anlatan Gacemer, projenin toplam ciro değerinin yaklaşık 240 milyon lira olduğunu belirtti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle