28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2012 CUMA 4 HABERLER 34 yurttaşın öldürüldüğü bombardımanın görüntülerine hükümet ve muhalefetin yorumu farklı Dokunulmazlar Bakmayın siz ”dokunulmaz kimse ve bir şey bırakmadık!” diye böbürlenmelerine... Marifet değildir bu. Tam tersine demokraside esas olan kişinin ve haklarının dokunulmazlığıdır. Bir anlamda, dokunulmazlar ve dokunulmazlıklar rejimidir demokrasi. Kişiye dokunamazsın, haklarına dokunamazsın. Kişinin haklarının kamu yararıyla sınırlanmasının bile ölçüsü ve denetimi vardır. “Kamu yararı” diyerek, sınırlamaya kalktığında bireyin hakkını, yargı denetimi vardır. Dokunulmazlık insanlığın uzun uğraşlardan sonra ulaştığı bir aşamadır. Eskiden de vardı, dokunulmazlık, ama güçlüye gücü oranında tanınmış bir ayrıcalıktı. Tek gerçek dokunulmaz vardı, piramidin tepesindeki hükümdar. Sonra aşağı doğru azalarak, tümüyle yok olana kadar inerdi. Demokraside herkes dokunulmazdır, dokunulmazlık haktır. Dokunulmazlığın sınırı da toplumun ya da bireyin dokunulmazlıklarının ihlal edildiği noktada başlar, dokunulmazlık dokunulurluğa dönüşür. Dokunulmazlıkta olduğu gibi dokunulurlukta da eşitlik esastır. Yani herkes eşit derecede dokunulmaz ve herkes eşit derecede dokunulurdur. Bireyin başkalarının haklarını çiğneyip, dokunulur olduğu halde, ona nasıl dokunulacağı da, sınırları iyice belirlenmiş kurullara bağlıdır. ??? Normal demokrasilerde geçerli olan bu kuralların hepsi altüst edilmiştir. Normal demokrasilerde, bireyin dokunulmaz hakları kamu yararına sınırlanırken, burada gerçekten kamu yararı olup olmadığı veya sınırlarının ölçüsünün kamu yararıyla orantılı olup olmadığı yargı denetimi altındadır. Sağ olsun bu iktidar, kimi alanlarda, TOKİ’ye tanıdığı yetkileri yargı denetimi dışında tutarak bu ilkeyi ortadan kaldırmış bulunuyor. Normal demokrasilerde, bireyi yargı kararıyla dokunulur kılarken, şu ya da bu nedenle olağanüstü yargı gibi yöntemler uygulanmaz. Sağ olsun bu iktidar, her vatandaşı olağanüstü yargının sınırları içine sokacak bir uygulamayı yürürlüğü koymuş, en doğal hakların kullanımını terör sınırları içine alarak, olağanüstü yargıya tabi kılmıştır. Demokratik gösteri hakkı, olağanüstü yargının sınırları içine alınabilmektedir. Parasız eğitim isteği olağanüstü yargının sınırları içine alınabilmektedir. Kitap yazmak terör sayılıp olağanüstü yargının çerçevesine sokulabilmektedir. Kısaca, AKP Türkiyesi’nde olağanüstü yargı olağan, olağan yargı olağandışı olmuştur. ??? Demokrasilerde, herkes dokunulmazdır, ama suç halinde, sonuna kadar dokunulmaz kimse yoktur. Oysa, AKP Türkiyesi’nde yapılmakta olan düzenlemeyle, düzenin, demokrasiyle bağdaşmayan kutsal dokunulmazlarını oluşturmak üzere harekete geçilmektedir. Öyle ki, Başbakan’ın görevlendirdiği kişiler, Başbakan’ın müsaadesi olmadığı sürece, suç işleseler, vatana ihanet etseler bile, yargılanamayacaklardır. Yani Başbakan’ın iradesi görevlendirdiği kişilere milli iradenin görevlendirdiği kişilere sağlayabildiğinin çok ötesinde bir dokunulmazlık kazandırabilecektir. Böyle bir dokunulmazlığın, demokrasiyle bağdaşmadığını söylemeye gerek var mı? Bu yeni dokunulmazlar, çağdaş dünyanın gerisinde tarihin derinliklerinde bıraktığı, monarşinin dokunulmazlarıdırlar. Şimdi Erdoğan Türkiyesi’nde durum özetle şudur: Herkes ve her şey, her şekilde, hatta çoğu zaman olağanüstü yargı yoluyla da dokunulurdur; yalnızca Tayyip Bey’in adamları, o izin vermediği sürece dokunulmazdır. AKP’liler anlayamadı ‘Hüsrana uğrayacaklar’ “KCK” operasyonları kapsamında İstanbul’da gerçekleşen gözaltılar Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde protesto edildi. Adliye önünde toplanan grup adına açıklama yapan İsmail Şengül, “Bugün burada ‘KCK operasyonları’ adı altında yürütülen tutuklama saldırısına karşı buluştuk. Bu saldırılarda bu kez hedef başta kadın sendikacılar ve sanatçılar oldu. Özgür sanata kelepçe vurmaya çalışan AKP hüsrana uğramaya mahkumdur” dedi. Sanatçılar serbest bırakıldı Haber Merkezi Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması KCK’ye yönelik geçen pazartesi günü düzenlenen operasyonda çeşitli kentlerde gözaltına alınanlar dün adliyeye sevk edildi. İstanbul’da gözaltına alınan 49 kişi dün sabah saatlerinde Beşikaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerin ifadesi soruşturmayı yürüten Savcı Bilal Bayraktar dahil 12 özel yetkili savcı tarafından alındı. Fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer, yönetmen Mizgin Müjde Arslan, görüntü yönetmeni Özay Şahin, gazeteci Banu Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 35 kişi savcılıkça serbest bırakıldı. 14 kişi ise tutuklanmaları istemiyle nöbetçi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Ankara’da ise KESK ve buna bağlı olan SES, Tüm BelSen ve Eğitim Sen’e yönelik operasyonlarda gözaltına alınan 15 kadın sendika yöneticisi Emniyet’te susma hakklarını kullandı. Adliye sevk edilen 15 kişiden SES üyesi Özden Özmen Gök, 7 aylık hamile olduğu için serbest bırakıldı. Diğer 14 kişi ise “terör örgütü üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yargıç karşısına çıkan zanlılardan 9’u tutuklanırken 5 kişi serbest bırakıldı. Operasyonun Van ayağında gözaltına alınan ve aralarında Van Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Orhan’ın da bulunduğu 7 kişiden 2’si tutuklandı. Diyarbakır, Batman, Mardin ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 36 kişi ve İzmir, Denizli, Aydın ve Antalya’da düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda gözaltına alınan ikisi kadın 10 kişi de dün adliyeye sevk edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uludere’de 34 sivilin yaşamını yitirdiği bombardımanla ilgili Heron görüntüleriyle ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler AKP’yi rahatsız etti. AKP’liler bu görüntülerden bu kişilerin “terörist mi, kaçakçı mı, köylü mü” olduğunun anlaşılamayacağını savunurken muhalefet partili üyeler, bombardıman öncesinden sonrasına kadar kaçakçıların rahat olarak izlenebildiğine dikkat çekti. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, Heron görüntülerinin incelenmesinden sonra, Uludere’de uçakların ilk bombayı bırakmasının ardından “bombayı durdurun” diye yerel yetkilileri aradığını söyleyen bir köylü, bir korucu ile bombardımandan kurtulan bir kişinin telefon kayıtlarını Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) istedi. İçişleri Bakanlığı’ndan olaya ilişkin müfettiş raporları ve Adalet Bakanlığı ile Genelkurmay’dan da olayla ilgili bütün bilgileri isteyen komisyon, bunları inceledikten sonra raporunu yazmaya başlacak. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM İnsan Hak larını İnceleme Komisyonu Başkanı AKP’li Ayhan Sefer Üstün, Heron görüntülerine dayanarak komisyon üyelerinin kesin kanaat belirtmesinin yanlış olduğunu savundu. AKP’li Komisyon üyesi Hamza Dağ ise görüntülerdekilerin “terörist mi, kaçakçı mı” olduğunun anlaşılamadığını savundu. İlk bombardımandan sonuncusuna kadar 44 dakika geçtiğine dikkat çeken CHP Tunceli Milletvekili ve Komisyon üyesi Hüseyin Aygün “Bu arada diğer üç grubun hareketlerini, nasıl eğildiklerini, nasıl donduğunu biz görebildik. Biz bunun kesinlikle bir örgüt grubu olmadığını anladık. Bu görüntüleri izleyenler neden anlayamadı, devam etti” görüşünü dile getirdi. DP’den suç duyurusu BDP, Heron görüntülerinin komisyonda izlenmesinin ardından harekete geçti. Olayın “insanlığa karşı suç ve toplu katliam olduğunu” belirten BDP, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel olmak üzere sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. B 1 KİŞİ AĞIR YARALI 114 kişi gözaltına alındı MAHMUT ORAL GITTÜRKİYE KURULDU ‘Üniversitelere sahip çıkacağız’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GITTürkiye), “Akademisyenler baskılara karşı birleşiyor” diyerek kuruluşunu açıkladı. GITTürkiye’nin tanıtımı amacıyla dün Taksim’deki Cezayir Restoran’da bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Zeynep Gambetti, KCK soruşturmaları kapsamında Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın temelsiz suçlamalara dayanılarak tutuklandığını belirterek “Akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler, son yıllarda yaygınlaşan ve çok farklı biçimlerde ortaya çıkan baskı ve yıldırmalara maruz kalmaktadır” dedi. Yüzlerce üniversite öğrencisinin tutuklandığına ve yayım alanına yapılan müdahalelere dikkat çeken Gambetti “Bundan böyle üniversitelere ve akademik faaliyet alanına sahip çıkacağız” diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet İnsel ise sorulması gereken sorunun, “Neden hâlâ bu baskıları yaşıyoruz” şeklinde olması gerektiğini belirterek üniversite dünyasının harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa da “Baskılar her zaman açık olmuyor. Son derece ince yıldırma mekanizmalarıyla öğretim üyeleri özgür, akademik çalışma yapmaktan alıkonuluyor” diye konuştu. DİYARBAKIR Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanmasının 13. yıldönümü nedeniyle bölgede düzenlenen korsan gösteriler gece boyunca devam etti. Diyarbakır’da misafirlerini uğurlamak için dışarı çıktığı belirtilen 75 yaşındaki bir kadın panzerden sıkılan su nedeniyle düşerek beyin kanaması geçirdi. Yurt genelinde 114 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’da önceki gün aralarında bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk’un da bulunduğu çok sayıda BDP’linin yaptığı basın açıklamasının ardından kent geneline dağılan grupların gösterileri, gece boyunca devam etti. Bağlar ilçesinde polis panzerinden sıkılan basınçlı suyun etkisiyle yere yuvarlanan ve bu sırada kafasını kaldırım taşına çarpan 75 yaşındaki Ayşe Al’ın durumunun ağır olduğu bildirildi. Gösterilerde İstanbul’da 35, Adana’da 24, Batman’da 11, Ağrı’da 5, Erzurum’da 4, Mersin’de 15, Diyarbakır’da 10, Adıyaman’da 2, Kızıltepe’de 3, Van’da 4, Cizre’de 1 kişi gözaltına alındı. Evinde bomba ele geçirildi MARDİN (Cumhuriyet) Mardin’in BDP’li Nusaybin Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak’ın evinin bahçesinde yapılan aramada 22.5 kg. ağırlığında üç adet zaman ayarlı bomba bulundu. Cadabak ve kardeşi gözaltına alındı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle