Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2012 CUMA 12 Fidan haberlerinden geçilmiyor. Anayasa gereği “Yüce Divan’da” yargılanması gereken Genelkurmay Başkanı “terörist” suçlaması ile “özel yetkili mahkemede” sorgulanıyor. Üstüne üstlük, Türk basını için utanç sayılabilecek iki başlık da dünkü gazetelerde yer aldı. Hürriyet: “Darbeyi K.K. Komutanı’yken planladı.” Vatan: “TSK’ye sızmış üst düzey Ergenekoncu” Her iki gazetemiz daha sorgusu yapılmamış, cezası kesinleşmemiş, TSK’nin tepesine başarıyla tırmanmış, yıllarını terörle mücadeleye vermiş Başbuğ’un “idam fermanını” bu başlıklara taşıdılar. Bu sözlerin bir savcıya ait olduğunu anlatmak için başlıklar ne “tırnak” içine alınmıştı ne de “ünlem işareti” ile tamamlanmıştı. Başlıklar, sanki yargıdan çıkmış son karar gibiydi. Kısaca, o “komutan” değildi. TSK’ye “sızmış bir terörist” idi! İnsanın aklına bir soru geliyor! Peki, darbeyi KKK iken planlamıştı da, AKP hükümeti onu neden Genelkurmay Başkanı yapmıştı? ??? AKP iktidarında bu göreve atanmış olan ve “Başbakan’a bağlı” komutan Silivri’de hücredeydi. Buna karşılık DIŞ HABERLER [email protected] Medvedev, Erdoğan ile görüşmesinde Suriye toplantısına katılmayacağı mesajı verdi TC ‘Devleti’ İçin Senaryo! hakkında bir senaryo, gündem oluşturuyor! ??? Senaryo: Fethullah Gülen Yapımcı: Recep Tayyip Erdoğan Yönetmen: Sam Amca ??? Birinci Perde: 1943’te Afyonkarahisar’da Başbuğ ailesi, doğan çocuklarına İlker adını verdi. Adındaki “er”lik hecesinin etkisiyle olsa gerek yüksek eğitim için gittiği Harp Okulu’ndan 1962’de mezun oldu. Çeşitli görevler yaptığı TSK’nin merdivenlerini başarıyla tırmandı. Komutanlarının ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyelerinin verdikleri seçkin siciller ile 2002’de orgeneral oldu. YAŞ’taki (üstelik AKP’li siyasacıların oluru ve cumhurbaşkanının onayı), asker üyelerinin olumlu kanaat notları ile 2008’de Genelkurmay Başkanlığı’na getirildi. Başarılarından dolayı göğsüne “TSK Üstün Cesaret ve Feragat” ve “TSK Üstün Hizmet” madalyaları takıldı. Adındaki “er”likten yola çıktıktan sonra, soyadının, Orta Asya Türklerindeki anlamını yerine getirerek TSK’ye “başbuğ” oldu. ??? 1968’de Ankara’da Fidan ailesi ise doğan çocuklarına Orta Asya Türklerinde “hükümdarların hükümdarı” anlamına gelen Hakan adını verdi. Hakan, Kara Kuvvetleri Muhabere (haberleşme) Okulu’ndan 1986’da mezun oldu. TSK’ye “astsubay” olarak katıldı. “Başçavuş” iken 2001’de kendi isteğiyle TSK’den ayrıldı. Ankara’da Avustralya Büyükelçiliği’nde “Kıdemli Siyasal Danışman!” olarak görev yaptıktan sonra gittiği ABD’deki eğitimini Ankara’da doktora ile tümledi. Çeşitli kamu görevleri arasında Başbakanlık danışmanlığı yaparken Milli İstihbarat Teşkilatı’na “müsteşar yardımcısı”, sonra da “müsteşar” olarak atandı. ??? İkinci Perde: Her ikisi de “doğrudan Başbakan’a bağlı” görevleri yüklendiler. Biri merdivenin basamaklarını anlatmak için yabancı dillere Yunancadan giren “hiyerarşi”, Osmanlıcası ile “silsilei meratip” denilen rütbeler aşamasını başarıyla tırmanarak tepeye ulaştı… Ötekisi paraşütle tepeye indi… ??? İki gündür gazetelerde, her ikisi de doğrudan “Başbakan’a bağlı” bu üst düzey yöneticiler olan İlker Başbuğ ve Hakan Nisan 1920’de Ankara’da kurulan 23 bağımsız Türkiye “devleti” Rusya Tunus’a gitmiyor rdoğan’ın Medvedev ile yaptığı telefon görüşmesinde Tunus için nabız yokladığı, Medvedev’in, “Bu konu üzerinde düşünmemiz gerekir” sözleriyle diplomatik bir dille daveti geri çevirdiği belirtiliyor. BAHADIR SELİM DİLEK E Humus’ta operasyonlar sürüyor. (Fotoğraf: AP) Muhalefet boykot edecek Dış Haberler Servisi Suriye’de 11 aylık ayaklanmanın simge isimlerinden blog yazarı Razan Gazzavi 13 insan hakları savunucusuyla birlikte tutuklanırken muhalif gruplar, halka 26 Şubat’ta yapılacak yeni anayasa tasarısı referandumunu boykot çağrısı yaptı. Yerel Koordinasyon Komitesi, Beşşar Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiğini, bu anayasa tasarısının “barbar” bir rejimin politik oyuncağı olmaktan öteye gitmediğini söyledi. Muhalif lider Hasan Abdül Azim de “şiddet” sona ermeden referandumda yer almalarının mümkün olmadığını söyledi. Bu arada Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhai Jun, dün temaslarda bulunmak içni Şam’a gitti. Londra’da İngilizce yayımlanan El Şark el Evsat gazetesi, Suriye muhalefetinin bir an önce silahlandırılması için çağrıda bulundu. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye konusunda yapılacak uluslararası toplantıya Rusya’nın katılımı ve olası bir tavır değişikliği konusunda nabız yokladığı ancak Medvedev’in, “Bu konu üzerinde düşünmemiz gerekir” diyerek, diplomatik bir dille olumsuz yanıt verdiği öğrenildi. Arap Birliği’nin aldığı ve Türkiye’nin de desteklediği karar çerçevesinde 24 Şubat’ta Tunus’ta yapılacak Suriye toplantısında ele alınacak yol haritasına ilişkin ayrıntılar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Amerikalı mevkidaşı Hillary Clinton ile yaptığı görüşme de gündeme geldi. Ancak Davutoğlu ABD’ye gitmeden ‘Silahlandırın’ önce Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile yaptığı telefon görüşmesinde “Suriye konusunda yapılacak toplantı” konusu değerlendirildi. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, böyle bir toplantıya Rusya’nın katılmasının önemine dikkat çekip Moskova yönetiminin tavır değişikliğine gidip gitmeyeceği konusunda Medvedev’in nabzını yokladı. Medvedev de Erdoğan’a “Bu konu üzerinde düşünmemiz gerekir” diyerek yanıt verdi. Suriye’ye ilişkin yapılacak toplantıda, Beşşar Esad yönetimine güçlü bir şekilde “çekil” çağrısı yapılacağından ve bunun da Moskova yönetiminin “İki taraf arasında ateşkes sağlansın. Taraflar arasında bir uzlaşı aransın” yönündeki pozisyonuna aykırı olduğu için Medvedev’in olumlu yanıt vermediği belirtiliyor. Tunus toplantısında çekirdek bir yürütme kurulu oluşturulması ve bir eylem planı belirlenmesi bekleniyor. Eylem planı ağırlıklı olarak Suriye’ye insani yardım ulaştırılması konusunu kapsayacak. Bu konuya ilişkin BM’ye çağrı yapılmasının da planlandığı toplantıda muhalefetin daha etkin biçimde devrede olmasına ilişkin ayrıntılar da ele alınacak. Öte yandan Tunus’tan sonra ikinci bir toplantının İstanbul’da gerçekleştirilmesi olasılığının bulunduğu öğrenildi. DÜZMECE GÖRÜNTÜLER Netanyahu’dan Silivri’ye biriki... “Başbakan’a bağlı” göreve paraşütle inen kişi hakkında ise, yangından mal kaçırırcasına, TBMM’den “kişiye özel” yasa geçirilerek, haklıhaksız ya da sanıktanık olarak yargı önüne çıkarılması engelleniyordu. Yasa teklifini yapan AKP Milletvekili Recep Özel, MİT Müsteşarı hakkında “Memleket için çalışanlar bu kadar kolay harcanmamalı” diyordu. Demek ki Genelkurmay Başkanı memleket için çalışmadığından yıllarca sonra kolayca harcanabiliyordu! Çünkü biri “komutan”, ötekisi “hükümdarların hükümdarı” idi! ??? Üçüncü Perde: “Terörist” suçlamasıyla Başbuğ, “tutukevi” kavramının artık “cezaevine” dönüştüğü Silivri’de üç kişilik bir odada yalnız kalıyordu. Aynı suçlamadan dolayı emekli Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon da Silivri’deydi. İki asker dönem arkadaşıydılar. Başbuğ’un isteği üzerine Tolon da onun odasına aktarıldı. Bu odaya aktarılacak üçüncü kişi merak ediliyordu! İnternette dolaşan bir resimde merak edilen üçüncü kişi görülüyor! Güney Kıbrıs’a tarihi ziyaret ? Rum lideri Hristofyas ile bir araya gelen Netanyahu iki ülke arasındaki yakınlaşmayla ilgili olarak “Bu bizim için doğal bir ilişki” yorumu yaptı. Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kıbrıs Rum kesimine dün tarihi bir ziyarette bulundu. Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden ilk İsrail lideri olan Netanyahu, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile bir araya geldi. Netanyahu, görüşmenin başında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki yakınlaşmayla ilgili olarak “Bu bizim için doğal bir ilişki” diye konuştu. Bir günlük ziyaret sırasında, tarafların enerji, tarım, sağlık, deniz araştırmaları, arama ve kurtarma çalışmaları alanlarında işbirliği konularını ele aldıkları bildirildi. (Fotoğraf: EPA) Putin parmaklıklar ardında railTürkiye ilişkilerinin bozulması üzerine düzelmeye başladı. Türkiye’ye karşı bölgede ittifak arayışlarına giren İsrail ile Güney Kıbrıs’ı yakınlaştıran bir başka etken de Doğu Akdeniz’de, Türkiye ve KKTC ile ihtilaflı bölgede keşfedilen doğalgaz yatakları. Amerikan şirketi Noble Energy, bölgede her iki ülke adına arama çalışmaları yürütüyor. Dış Haberler Servisi Rusya Başbakanı Vladimir Putin’i demir parmaklıklar arkasında gösteren bir düzmece haber, internette tıklanma rekorları kırıyor. YouTube’a gönderilen ve milyarder işadamı Mihail Hodorkovski’nin 2010’da çekilen yargılanma görüntüleri kullanılarak hazırlanan klip, üç gün içinde yaklaşık 3 milyon kere tıklandı. Görüntülerde Putin, mahkeme salonunda tutukluların konulduğu kafesin içinde görülüyor. Hodorkovski’nin, Putin’e meydan okuduğu için yargılandığı görüşü yaygın. Putin yanlıları ise düzmece görüntülere karşı, kendi hazırladıkları ve Putin’in iktidardan gitmesi halinde ülkenin içine düşeceği “kaos ve kıyım” ortamını gösteren bir videoyu YouTube’a gönderdiler. Türkiye’ye karşı ittifak Güney Kıbrıs’ın Filistin’i desteklemesi nedeniyle uzun yıllardır soğuk olan iki ülke ilişkileri, Mavi Marmara baskınından sonra İs ‘Asabi komşuda’ buluştular Dış Haberler Servisi Pakistan, Afganistan ve İran cumhurbaşkanları dün Pakistan’ın başkenti İslamabad’da bir araya gelirken Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Wall Street Journal gazetesinde ziyaret öncesi yayımlanan röportajında, ABD ile Taliban arasındaki barış görüşmelerine Afganistan’ın da dahil olKarzai, Pakistan Başbakanı Gilani ile. (EPA) duğunu açıkladı. Karzai, “ABD ile Taliban arasında bir ilişki Amerikan varlığına itiraz etmez” var, Afgan yönetimi ile Taliban ara iddiasında bulunan Karzai, Taliban sında da. Hepimiz bir aradayız” de bünyesinde çok sayıda kişinin bulundi. Taliban, “kukla rejim” olarak ni duğunu belirterek “Onlar bu ülkenin telendirdiği Karzai hükümetiyle gö insanı ve bu ülkenin zarar görmesini istemiyorlar” şeklinde konuştu. rüşmeyeceğini açıklamıştı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Karzai, Taliban’la başlatılan diyalogda Pakistan’ın rolü konusunda gö Ahmedinejad da bölge ülkelerinin rüş belirtmedi ancak “Afganistan’ın birlik ve beraberlik içinde karşılıkasabi komşusu, sorunları bizim için, lı saygı esasına göre sorunlarını Taliban için ve ABD için kolaylaştı halletmeleri gerektiğini belirterek racak” dedi. “Taliban bir barış an “Bölge ülkeleri birbirinin talaşmasını kabul etse bile ülkedeki mamlayıcısı olmalı” dedi. Dev İnsan Cem Ağabey! Cumhuriyet gazetesiyle (1924) yaşıttı. 1942’de Son Posta gazetesinde gazeteciliğe başlamış, Cumhuriyet’in “Spor Servisinin” oluşmasında başrolde olmuştu. Cem Ağabey’in Cumhuriyet’teki okulundan Erdoğan Arıpınar’lar, Abdülkadir Yücelman’lar gibi nice usta spor gazetecisi yetişti. Emekli olduktan sonra çeşitli gazetelerde görev yapan Cem Ağabey’in iki önemli özelliği asla unutulamaz. Askerliğini Ankara’da yaparken izinli günlerinde büromuzda saatlerini geçirdiğinde, yakından tanıdığım Cem Ağabey, Türk basın dünyasındaki en ender “çelebi” insanların başında gelirdi. İriyarı yapısıyla ters orantılı, alçakgönüllü, sencil, bilgi saçan, insan gibi insandı… em C (Atabeyoğlu) Ağabey, tam Cem Ağabey. İkinci özelliği ise Türk ve hatta dünya spor tarihi konusunda Türkiye’nin “ansiklopedisi” sayılan bilgi ve bellek birikimine sahipti. Bugün Fenerbahçe Basketbol Takımı diye bir takım varsa, Fenerbahçeliler kuruculuğunu ona borçludurlar. Böylesine dev bir meslektaşıma Cumhuriyet Spor sayfasında yalnızca 2.5 sütunluk bir haberle yer verilmesini doğrusu yakıştıramadım! Spor basınına saçtığın ışıklar içinde yüceleceksin sevgili Cem Ağabey. C MY B C MY B Libyalılar demokrasi değil tek adam istiyor Dış Haberler Servisi Libya’da Bingazi Üniversitesi ve İngiliz Oxford Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptığı kamuoyu yoklamasına göre, uzun yıllar süren Kaddafi diktatörlüğünün ardından halkın yüzde 25’i “güçlü ve tek bir lider” istiyor. “Libya’nın beş sene içinde neye ihtiyacı var” sorusu farklı bölgelerden ailelere yöneltilerek yapılan yoklamanın sonuçlarına göre Libyalıların yüzde 23’ü “teknokratlardan oluşan hükümeti” tercih ederken sadece yüzde 12’si “Batı tipi demokrasi”den yana.