15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2012 PERŞEMBE DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 13 Brüksel’de Patriot’un yanı sıra THAAD ve AEGIS sistemlerinin tahsisi için de karar alındı Koruma şemsiyesi 3’e çıktı ‘Parlamentomuzun onayı gerek’ BARKIN ŞIK Liberallerin Tarihi Yanılgısı Düşünüyorum da kâbus nasıl bu noktaya geldi; işler, nasıl açık açık dünyanın en kıdemli diktatörlükleriyle özdeşleşen “Latin Amerika usulü başkanlık sistemi” ve “Türk usulü başkanlık” sistemi istemeye dek ilerledi? Eskiden hiç olmadı ileri sürülen rejim değişikliğine meşruiyet kılıfı sağlamak adına, sadece öykünülen gelişmiş demokrasi modelleri gündeme getirilir; “ABD usulü başkanlık”/“Fransa’nın yarı başkanlık sistemi” örnek gösterilirdi... 2012 sonu itibarıyla tavan yapan acayip özgüven patlamasıyla bu tür göz boyama taktiklerinden de vazgeçtiler. Damardan “Latin Amerika/Türk usulü başkanlık sistemi” isteyecek kadar açıksözlüleştiler. Kendime bu noktaya nasıl vardık sorusunu sorduğumda ister istemez filmi geri sarıyorum. Filmi geri sarınca zıvanadan çıkıyorum. Zıvandan çıkmam için zaten “liberal” denen aydınlarımızın günlük yazılarını takip etmem yetiyor. Öyle şeyler yazıyorlar ki sanki siber uzaydan buraya ışınlanmışlar, duruma asla müdahil olmamışlar, dengefren mekanizmalarının devreden çıkmasıyla baş gösteren kontrolsüz güç ve özgüven patlamasına en ufak katkıları bulunmamış; onlar da bizler gibi, sonunda ortaya çıkan tabloya eli mahkum maruz kalmış... İş işten ve atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, bugün şimdi Erdoğan’ı yerden yere vuruyorlar. ANKARA Suriye’den Türkiye’ye yönelik kimyasal silah tehdidine karşı ele alınacak tedbirleri görüşmek üzere toplanan NATO Dışişleri Bakanları’nın, Patriot sistemlerinin yanı sıra Patriot’un bir üst seviyedeki tamamlayıcısı THAAD (Terminal High Altitude Area Defense) ve AEGIS sistemlerinin Türkiye’ye tahsisi konusunda da karar aldığı öğrenildi. 3 Patriot bataryası ile 1 THAAD bataryası Türkiye’ye konuşlanacak. Ayrıca, Akdeniz’deki AEGIS sınıfı Amerikan destroyerleri de Türkiye’yi füze tehdidine karşı koruyacak. NATO kararları doğrultusunda Almanya’dan 2 batarya Patriot, Hollanda’dan ise 1 batarya Patriot Türkiye’ye gelecek. Bu bataryalar, Gaziantep Diyarbakır Malatya üçgenine konuşlandırılacak. ABD ise Türkiye’ye gezici THAAD füze sistemini gönderecek. 1990’ların sonunda, halen Suriye’nin de elinde bulunan Scud füzelerine karşı üretilen ve yapılan testlerin ardından zaman içinde geliştirilip 2008’de Amerikan ordusunun envanterine giren THAAD’lar, balistik füzeleri yok etmek için tasarlanmış bir sistem. THAAD sisteminin, Patriot’lardan en önemli farkı, Malatya Kürecik’e de yerleştirilen TPY2 radarla uyumlu çalışarak hedefi çok önceden tespit edip harekete geçmesi ve ateşlenen füzeyi, hedef aldığı bölgeye serpintisiyle dahi zarar veremeyecek şekilde çok uzakta im Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton; NATO Dışişleri Bakanları toplantısı için gittiği Brüksel’de yaptığı açıklamada, ülkesinin Türkiye’nin hava savunma sisteminin güçlendirilmesi çalışmalarına katkıda bulunmayı kararlaştırdığını açıkladı. Gazetecilerin Suriye’nin kimyasal silah hazırlığı yaptığı yönündeki iddiaları sorması üzerine Clinton, “Esad rejiminin kimyasal silah kullanmasının ABD için kırmızı çizgi olduğu” görüşünü yineledi. Clinton, “ABD’nin umutsuzluğa düşen Esad rejiminin kimyasal silahlara başvurabileceğinden veya bu silahların kontrolünü kaybedebileceğinden endişe ettiğini” söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle; ülkesinin, Ankara’nın talep ettiği Patriot sistemini vermesi için parlamento onayının gerektiğine dikkat çekti. Brüksel’deki NATO toplantısında yaptığı açıklamada Westerwelle, Almanya’nın son teknoloji ile donatılmış, kendi Patriot Savunma Sistemi’ni Türkiye’nin hizmetine sunmayı amaçladığını söyledi. “Tabii ki bunun için öncelikle Federal Parlamento’nun onayı gerekmektedir” diyen Westerwelle şu ifadeleri kullandı: “Bu hafta içerisinde Bakanlar Kurulu’nda bir karar alacağız, sonra bunu parlamentoya sunacağız. Kanaatimce bu yıl içerisinde, yani önümüzdeki hafta yapılacak oturumlarda bir sonuca varabiliriz. Ön görüşmelerden sonra parlamentonun geniş desteğini alacağımızı tahmin ediyorum.” Kürecik’ten bilgi alacak ha edebilmesi. THAAD füzelerinin İstanbul’a konuşlandırılabileceği belirtiliyor. Lockheed Martin tarafından üretilen THAAD bataryasında 24 füze, üç fırlatıcı, bir ateşleme merkezi bulunuyor. Her bir bataryanın maliyetinin 310 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Bu füze sistemi; 150 kilometrelik irtifasıyla tehdidi atmosfer dışında imha edip kimyasal veya nükleer serpinti riskini ortadan kaldırabiliyor. Patriot ve Suriye’nin 300 kilometre menzilli Scud B, 500 km. menzilli Scud C ve 700 km. menzilli Scud D füzeleri bulunuyor. Bunlar sıvı yakıtlı füzeler. Karar verildikten sonra, yakıtın doldurulup ateşlenebilmesi 56 saat sürüyor. Scud füzelerinin üzerine kimyasal harp başlığı takılabiliyor. Suriye’nin elinde sarin, har Suriye’nin elinde ne var? THAAD sistemlerinin yanı sıra SM 3 füzeleri ile donatılmış Akdeniz’deki Amerikan AEGIS sınıfı destroyerler de Türkiye’yi kimyasal saldırı tehlikesine karşı korumak için hazırda bekleyecek. dal ve VX gazlarının olduğu belirtiliyor. Scud B 1 ton, Scud C ve D daha uzun menzile ulaşabilmek için 500 kg. harp başlığı taşıyabiliyor. Suriye’nin katı yakıtlı 600 km. menzilli M600 (Fateh 110), 600800 km. menzilli M9 ve M11 füzeleri de var. Patriot’larda kimyasal serpinti riski ise az da olsa bulunuyor. Patriot, düşman füzeleri hedefe doğru dalışa geçtikten sonra 125 kilometre irtifada yani atmosfer içerisinde imha edebiliyor. THAAD ise füzeleri atmosfer dışında vurma özelliğine sahip. Bu nedenle de kimyasal serpinti riskini ortadan kaldırmakta çok daha etkili. Ortadoğululuğumuzu yeni keşfediyorlar Ahmet Altan geçen gün “Üçüncü Meşrutiyet” başlığıyla bir yazı yazdı. İstenilen ‘Törkiş Başkanlık’ sistemi için; “Bu sistemin örneklerini bulabilmek için 140 yıl kadar geriye gitmek gerek. 1876’ ya… Osmanlı’ya. ‘Bir padişahla bir meclisin’ olduğu meşrutiyet dönemine… AKP’nin istediği sistem gelirse biz kendimize bir ‘padişah’ seçeceğiz. Yeni bir Abdülhamit” dedi. Bonjour! Yazının gerisi de ilginç. “AKP, halka bu cumhuriyeti ‘demokratikleştirme’ sözü vererek iktidar oldu” diyor Altan: “Demokratik bir cumhuriyet kuracaklardı. Bir zaman bu yolda yürüdüler gerçekten. AB uyum yasaları çıkartıldı, askeri vesayet geriletildi (ve) AKP yüzde 50 oy aldı. Demokrasi yolunda hiçbir engel yoktu önünde. Ama neticede burası bir Ortadoğu toplumu ve Erdoğan’da Ortadoğulu bir lider. İktidar açlığını tatmin etmek neredeyse imkânsız. Ve onların başkanlık önerisiyle birlikte biz neyle karşılaştık şimdi: Üçüncü Meşrutiyet’le” Türkiye’nin bir Ortadoğu toplumu ve Erdoğan’ın da “Ortadoğulu bir lider” olduğunu sanki yeni keşfetmiş gibi yazıyor Altan. Ülkeye sanki ilk kez ayak basan bir Birleşmiş Milletler gözlemcisiymiş gibi konuşuyor… Bu uzak “gözlemci” tonunu sıklıkla kullanan bir diğer kalem erbabı da Hasan Cemal. Dün Ergin Yıldızoğlu da atıfta bulundu... “Mesele nedir? Erdoğan’ın zihniyetidir” diyor Cemal: “ Mesele nedir? Erdoğan’ın gücü kullanma tarzıdır, demokrasi anlayışı, kültürü, hukuk anlayışıdır!” Türk siyasetinin bir nevi hakemliği mertebesine yükseltilen liberallerimiz; Erdoğan’ın zihniyeti, demokrasi kültürü, hukuk anlayışıyla sanki yeni tanışıyor, Erdoğan’ın bir Ortadoğu toplumunun Ortadoğulu lideri olması keyfiyetiyle yeni yüzleşiyor, bu durumun sonuçlarıyla yeni hesaplaşıyor ve karşı karşıya olunan badireleri, harikalar diyarına henüz adım atan bir Alis misali yeni fark ediyorlar. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Yalnızca eyyamcılık, sağduyusuzluk, öngörüsüzlük, basiretin bağlanması, analiz yetersizliği ve siyasi körlükle mi? Bunların hepsi mutlaka geçerli. Ancak Türkiye’nin yönünü Ortadoğu diktatörlüklerine çeviren en belirleyici yanılgı, gözü kapalı AB’ye yaslanmak oldu… Bugün ne diyeceklerini, ne söyleyeceklerini şaşıran liberallerin ortak noktası, “AB referansını” fazlasıyla ciddiye almış olmaktı. Her şeyi çok iyi bildiklerini düşünen bu ekibe göre, Türkiye nasıl olsa Erdoğan’la birlikte AB’ye çıpalanmaktaydı. Erdoğan’ın demokratik sicili fazla güvenilir olmasa da nasıl olsa “Kopenhag Kriterleri” vardı. Raydan çıkma teşebbüslerini nasılsa Brüksel denetim altına alır, Kopenhag Kriterleri bizi, bize karşı korurdu… AB çıpasını yitirmek istemeyen Erdoğan ilk günden zinayı suç yapmak dayatmasından vazgeçmemiş miydi? Binaenaleyh Erdoğan’ı tanımlayan ilk özelliği otoriterliği değil, pragmatikliğiydi. Türkiye’yi İran olmaktan kurtaracak en büyük fark işte buydu! Bugün aydan gelmişçesine birdenbire Türkiye’nin “Ortadoğululuğunu” keşfeden arkadaşlar; sanıyorum fazlasıyla bu şablona itibar etti. Tüm bahislerini bu taktik destek üzerinden Erdoğan’a oynadılar. Taktik ters tepince kontrpiyede kaldılar. Şimdi kral çıplak! Buradan devam ederiz…. Kapasiteleri tartışılıyor Dış Haberler Servisi NATO’nun Türkiye’ye Patriot füzelerinin verilmesini onaylamasının ardından şimdi de söz konusu füzelerin kapasitesi gündeme geldi. Patriotların savaş uçakları ile top mermilerini değil, sadece füzeleri engelleyeceği ileri sürüldü. Washington Post gazetesinin NATO ve ABD yetkililerine dayandırdığı haberine göre Suriye hava sahasının çok uzağında olacağı kaydedilen Patriotlar Suriye topraklarından gelen füzeleri tespit edecek ancak Türkiye’nin sınırlarına girmesi halinde onları engellemeye çalışacak. Haberde Suriye kaynaklı havan atışları ve top mermilerinin Türkiye’de beş kişiyi öldürdükleri anımsatılarak “Patriotlar, bu tür silahları engellemek için tasarlanmış değil” iddiasında bulunuldu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov Türkiye sınırına Patriot füzelerinin yerleştirilmesinin bölgeyi silah deposuna çevireceğini ileri sürdü. Lavrov, Suriye’nin kimyasal silah kullanacağı iddialarını “temelsiz” olarak değerlendirerek Şam’ın bu silahları kullanma niyetinde olmadığını vurguladı. (Fotoğraf: AP) TRT ekibine saldırı Önceki gün başkanlık sarayı önüne gelen Mursi karşıtlarının eylemleri dün de sürdü. Lavrov: Abartılmasın Başkanlık sarayına kuşatma Dış Haberler Servisi Mısır’da “diktatör olma” yolunda gittiği eleştirilerinin merkezindeki Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin başkanlık sarayı, önceki gün on binlerce protestocu tarafından kuşatıldı. Kahire’de güvenlik güçleri eylemcilere sert müdahalede bulunurken Mursi’nin gösteriler sırasında sarayda olduğu ancak kalabalık büyürken arka kapıdan çıktığı belirtildi. Göstericilerin sayısının 100 bine yakın olduğunu duyurulurken olaylarda 2 kişinin öldüğü, 211 kişinin yaralandığı bildirildi. Mursi dün ofisine dönerken muhalifler “eylemlere devam” mesajı verdi. Müslüman Kardeşler Mursi yanlısı gösteri çağrısı yaparken bu si’nin danışmanlarından Seyf Abdulfettah, Eymen esSayyad, İsmet Seyfuddevle ve Amr Leysi, Cumhurbaşkanlığı Danışma Heyeti’nden istifa etti. Başta liberal, sol, laik kesimlerle Kıptiler 15 Aralık’ta referanduma sunulacak anayasa taslağının birleştirici özellikten çok ayrıştırıcı olduğu uyarısında bulunuyor. Başkanlık sarayı önünde dün toplanan kalabalık, referandumun iptali çağrısı yaparken Mübarek rejimi dönemine atıfta bulunarak “yeni firavun”, “halk rejimin düşmesini istiyor” sloganları attı. grubun siyasi oluşumu olan Hürriyet ve Adalet Partisi’ne (HAP) ait genel merkez ateşe verildi. Protestolar devam ederken Mur MURSİ KARŞITI GÖSTERİLERDE 2 KİŞİ ÖLDÜ yaklaşık 20 kişilik bir grubun saldırısında yaralandı. AA’nın haberine göre, Ersoy ve Ahmet, Tahrir Meydanı’nda Muhammed Mursi’nin anayasal düzenlemelerine karşı gösterileri takip ederken, “Baltacı” olarak bilinen bir grubun saldırısına uğradı. Ersoy ile Ahmet’in saldırganlardan kurtulmasına, görevliler yardımcı oldu. Saldırıda, zincir ve sopalarla darp edilerek yaralanan gazetecilere, Tahrir Meydanı’ndaki seyyar hastanede müdahale edildi. “Baltacı” adıyla bilinen grup herhangi bir siyasi eğilime sahip değil. Sık sık örgütlü suçlara karışan grup, bir tür sokak çetesi olarak nitelendiriliyor. RT Kahire Temsilcisi Mehmet Akif Ersoy ile kameraman Adil T Ahmet, Kahire’deki gösterilerde Kral çıplak! imyasal silahlar Halep’e taşınıyor’ ‘K Bu arada İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile haber sitesi; Suriye’nin Şam’da bulunan kimyasal silah tesislerini Halep’e taşıdığını iddia etti. Askeri ve istihbarat kaynaklarına dayandırılan iddiaya göre söz konusu konvoyun tam olarak nereye gittiği konusunda henüz bilgi Dış Haberler Servisi Suyok. Haberde; Patriotlar riye Devlet Başkanı Beşşar Türkiye’ye yerleştiklerinde Esad’ın, ülkesini terk etmek Suriye’nin kimyasal silahlarının zorunda kalırsa Latin Ameönceden planlanan pozisyonu rika ülkelerine sığınabialmış olacağı da belirtilerek leceği bildiriliyor. İsolası bir operasyonda hava rail’de yayımlanan koşullarının da Suriye’nin işini Haaretz gazetesinin hakolaylaştıracağı kaydedildi. berine göre, Suriye Doğu Akdeniz’deki güçlü Dışişleri Bakan Yarrüzgârların, yağmurlu ve dımcısı Faysal el bulutlu havanın Suriye’ye Mikdad, geçen hafta karşı bir operasyonu Küba, Venezüella ve önleyeceğinin de ileri Ekvador’da görüşLübnan’ın Trablusşam kentinde Şam rejimine sürüldüğü haberde, melerde bulunarak destek verenlerle karşı olanlar arasında Patriotların zehirli gaz Esad’ın yazdığı gizli önceki gün çıkan çatışmada 2 kişi öldü, 10 saldırısını mektupları iletti. kişi yaralandı. Özgür Suriye Ordusu ise Şam engelleyemeyeceğine de Venezüella gazeteAkraba Askeri Havaalanı’nı ve Meliha Hava dikkat çekildi. si El Universal’a göÜssü’nü ele geçirdiğini duyurdu. (REUTERS) (AA) Esad için Latin Amerika çıkışı re de Venezüella Dışişleri Bakanlığı, El Mikdad’ın Devlet Başkanı Hugo Chavez ’e Esad’ın mektubunu ilettiğini doğruladı. Yetkililer; Esad’ın mektubunun iki lider arasındaki kişisel ilişkilerle ilgili olduğunu söylemekle yetindi. New York Times gazetesi de üst düzey bir Türk diplomata dayandırdığı haberinde Moskova’nın bundan böyle Esad’ı görevini bırakması için ikna etmeye çalışacağını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti sırasında bu konuda anlaşma sağlandığını yazdı. Yine New York Times’a konuşan, “Küresel Politikada Rusya” dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fyodor Lukyanov, Esad’ın “Nasıl olsa öldürüleceğim havasında” olduğunu söyleyerek sadece çok cesur diplomatik önerilerin Esad’ı koltuğunu bırakıp hayatta kalabileceğine ikna edebileceğini söyledi. Lukyanov, Esad’ın bir “tuzak” içinde olduğunu belirterek, “Gitmeye, bırakmaya, kaçmaya kalkarsa kendi adamları tarafından öldürülecek. Kalırsa, düşmanları öldürecek. Bunun Rusya ya da başka biriyle ilgisi yok” diye konuştu. ? Dış Haberler Servisi İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, Türkiye ile “alçak koltuk” krizine neden olan yardımcısı Danny Ayalon’u 22 Ocak’ta yapılacak genel seçimlerde aday göstermeme kararı aldı. Koalisyon hükümeti ortağı Evimiz İsrail Partisi lideri Liberman gazetecilerin soruları karşısında yorumda bulunmazken partisinin aday listesini “dengeli, milliyetçi ve sorumlu” bir liste olarak niteledi. ? Haber Merkezi İngiliz The Guardian gazetesi, Suriye’de rejimden koptuğu iddia edilen Dışişleri Sözcüsü Cihad Makdisi’nin Amerika’da olduğunu duyurdu. Gazete, Makdisi ile ilgili haberini “güvenilir diplomatik kaynaklar”a dayandırdığını yazdı. ABD’li bir dışişleri yetkilisi ise, “Makdisi ile ilgili bilgi verecek pozisyonda değiliz” açıklamasını yaptı. Ayalon liste dışı kaldı ‘Makdisi ABD’de’ iddiası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle