15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2012 PERŞEMBE EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Son bir ayda 13 bin kişi daha işsiz kalıp ödenek istedi Ekonomi Servisi İşsizlik ödeneğinden Türkiye’de işsizliğin yararlanmak için İŞKUR’a başvuyükseliş eğilimine ranların sayısı kasımda 62 bin 451 kigirdiğini İŞKUR verileri de şiye çıktı. Bir önceki ayda başvuteyit etti. Kasımda işsizlik ranların sayısı 49 bin 371 olmuştu. ödeneğinden yararlanmak İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan açıklamaya göre, İşsizlik Sigortaiçin başvuranların sayısı uygulamaya başlandığı Mart sı’nın 62 bin 451 kişiye çıktı. Bu 2002 tarihinden bugüne kadar sisrakam önceki ay, 49 bin teme 3 milyon 560 bin 258 kişi baş371 olmuştu. vuruda bulunurken 2 milyon 750 bin 343 kişi işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Başvuranlara toplamda 5 milyar 415.4 milyon TL ödemede bulunuldu. Bu yıl kasımda işsizlik ödeneğinden 191 bin 963 kişiye, 86 milyon 339 bin 579 TL ödeme yapıldı. Ücret Garanti Fonu’ndansa 325 kişiye toplam 1 milyon 83.6 bin TL ödendi. Kısa çalışma ödeneğinden aynı ayda ödeme yapılmadı. İŞKUR’un verileri, son açıklanan rakamlara göre, artış eğilimine giren işsizliğin daha da yükseleceğini ortaya koyuyor. Son açıklanan verilere göre, ağustos döneminde bir önceki aya göre işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 8.8 oldu. Bir yıl öncesine göre Ağustos 2012’de işsiz sayısı 76 bin kişi azalmış gibi görünse de söz konusu ayda 122 bin kişi daha işsizler arasına katıldı. Poker Övünç kaynağım değil ama kâğıt oyunlarının hiçbirini bilmiyorum. Çocukken öğrendiklerimi, üzülerek altını çiziyorum, satrancı bile 20 yaşımdan bu yana yoğun iş yaşamı, koşturmaca, zaman yaratabilme kavramını yitirmiş olma bağlantılı tümden unuttum... Yine de poker oyununda ustalığın, blöfürest çekmeyi doğru zamanlı yapabilme ile özdeşleştirildiğini biliyorum. Ne kadarı ile doğrudur? Siyaset sanatında yapılan benzetmelerde, aslında işlerin iyi gittiği, güç dengelerinin olumlu çakıştığı dönemlerde siyasetçilerin blöf ve restlerinin üst üste tuttuğuna, tam tersi dengelerde ise ters teptiğine fazlası ile tanıklığım olmuştur. Sinema sanatında sıkça kullanılan kumarbaz karelerinde de şans ve kazanmalar ne kadar üst üste gelirse, şansın tersine dönmesi olarak tanımlanan hızlı kayıplarda da aynı kural geçerli değil midir? Siyasi liderlik dehası, işlerin ters gittiği, güçler dengelerinin ters işlediği dönemlerde çıkış yolu bulabilme sanatı değil midir? Mustafa Kemal’in sadece ülkemiz değil dünya tarihine, tarih bilimcilerinin kayıtları ile “deha” olarak yazılmasının sırrı, olağanüstü olumsuz koşullardan olağanüstü başarılar, toplumsal kazanımlar çıkarması değil midir? ABD öncülüğünde dünya düzeninin yeniden yapılanmasında, Ortadoğu haritalarının çizilmesi atağında Irak işgaline stratejik ortaklık rolünü kabul etmeyen Ecevit liderliğindeki hükümetin yıkılması, “evet” diyecek bir iktidarın oluşturulması gündeme geldiğinde, Derviş’li formüller tutmadığında AKP’nin doğuş yıldızı parladığında, Başbakan Erdoğan’ın liderliği, yıldızı da yıllar değil nerede ise aylar içinde parlayıvermişti... Elbet karizmatik lider kimliği, iktidara gelişteki başarılarını, uzun soluklu iktidarda kalış yetilerini, yandaşı, destekçisi olmasam da kendi iktidar amaçları ekseninden yadsıyacak halim yok, sonuçları ortada... Ancak yeni dünya dengeleri oluşumunda üstlenilen rollerle ilişkisini, dengeler çakışmasını hafife almayalım. İktidarlarının, ideolojik yandaşlarının hep bir Mustafa Kemal Atatürk takıntıları var ya... Çok olumsuz, tersine esen sert rüzgârlara karşı durma, Kurtuluş Savaşı destanının üzerine devrimler tarihini, Cumhuriyet’i kurma başarısını yaratmış Atatürk’ün liderlik dehası nerde? Dünya düzeninde Türkiye’ye biçilen rolü üstlenmiş siyasal yapılanma, liderlikle, arkadan esen destek rüzgârları ile yola çıkmak çok başka... Elbet arkadan esen, iten rüzgârları da yanlış kuLlandığınızda geminiz batabilir, yetenek ister. Ancak teknenizin bir de uygun yelkenleri varsa, siz de doğru kullanabilirseniz, yakıta bile gereksiniminiz olmadan yol alabilirsiniz... ??? Günümüzde sorun çok hızlı, başarılı bir yol alışta arkadan esen sert rüzgârın tümden durmuş olması. Ortadoğu haritalarının yeniden çizilmesi, İslam dünyasının yönetilebilirliğinin sürdürülmesinde, emperyal güç odaklarının ılımlı İslam projelerini, Türkiye’yi ılımlı İslam rol model, lider ülke olarak kullanma hesapları, nedenlerinin tartışılması çok zor ve uzun, ancak kesine yakın tutmamışa benziyor. Hele de Arap baharları deneyimlerinde, yine emperyal güç odaklarının yaratılmasında büyük katkıları olan radikal İslami akımlarla çıkarlarda çelişkili pozisyonlara düşmeleri, baharlardan çıkan iktidarlarda ise ağırlıklı bu örgütlenmelerin hiç de insancıl, demokratik değil, şeriatçı hevesleri kabarmış, katılaşmış, diktatoryal iktidar yapılanmalarına dönüşmeleri.. dünya dengelerini koruma projelerinde, değişik araçlar arayışlarını getirdi. En azından radikal İslami akım iktidarları, örgütlenmeleri, hele de çok öne çıkmış İslami terör yapılanmaları ile emperyal iktidar çıkarları arasında artık ittifak değil, çatışmalar ön planda. Ilımlı İslam projelerini oturtmak, Türkiye’nin öngörülmüş bu türden bir yapılanma ile liderliğini pazarlamak, düşünce kuruluşlarının nerede ise caydıkları formül, proje arayışları oldular... Arap, Ortadoğu, İslam dünyasında çok sevilen lider Erdoğan, ılımlı İslam modeli Türkiye iktidarları mayası tutmadı gibi... Tutmuş olsaydı Bakan Yıldız’ın Erbil’e gitme resti, iktidarlarının Irak merkez yönetimine nota vermesi, uçağının yola çıkmış olması ile geri çevrilemezdi. Dünyanın en değerli petrol üretim merkezlerinden biri Irak’ta, yine çok değerli bir merkez olan Erbil üzerinden yaşanan büyük paylaşım savaşında, merkezi Irak yönetimi ile ABD destekli Kürt yönetimi arasındaki büyük kavgada çıkar çatışması ne kadar güçlü olursa olsun, sallanan Irak merkezi yönetiminin bu kadar katı, kararlı bir duruşu öngörülmemiş olabilir... Kabul de anlı şanlı “One minute” şovun arkasından, İHH gemisi ile Türkiye’nin yaşadığı büyük travma yetmemiş gibi, Suriye’de Esad’ın devrilmesine yönelik tek başına önde, açıkta kalışın üstüne bir de Irak çuvallaması, çok fazla geri tepen, üst üste kaybettiren blöf, boş restler değil mi? Kaybettikçe yenilgiye doymayan kumarbaza dönme lüksümüz olabilir mi? Bu düzenin adaleti yok açıklandı. Oluşturulan Ekonomi Servisi Dünyanın “açlık duygusu Dünyada açlık ve yüzde 12’si, endeksi”ne göre yoksulluk geniş kitleleri ’sı 16 e dünya nüfusunun vururken diğer yanda zd yü n ni e’ iy rk Tü na yüzde 3’ü lüks tüketim baş Bu ıyor. yeterli gıdaya ulaşam sürekli, yüzde döndürücü bir hızla aşık 13 milyon 9’u ise zaman büyüyor. göre Türkiye’de yakl kalabiliyor. a ıy rş zaman açlık Barem ka ı rş ka la kişi açlık göre a ın as çekiyor. Açlık Research’ün m tır aş ar n ’ü Barem Research hissi Türkiye halkasını ve zde 16.2 olan duyanların gerçekleştirdiği Türkiye genelinde yü yeterli gıda oranı toplam WIN/Gallup sürekli veya ara sıra lışanlar ça ı, yüzde 12. International Global an or rın la bulamayan Zaman zaman “Açlık Algısı” en ik 12 e arasında yüzd ya da sürekli araştırmasına göre da açlık hissi duyan dünya nüfusunun yüzde çalışmayanlar arasın yüzde 12, dünya 3’ü sürekli, yüzde 9’u yüzde 19.3 nüfusunun 840 zaman zaman açlık seviyesinde. milyonunun açlık çekiyor. Türkiye’de nüfusun çektiğini gösteriyor. yüzde 16.2’si yeterli gıdadan yoksun. Bu oran en iyi olasılıkla alışanlar da aç ortalama 13 milyon kişi demek. Araştırmaya göre Türkiye Dünyanın gündeminde bulunan nüfusunun yüzde 4.6’sı sık sık, yüzde Filistin ve Sudan’da ise durum içler 11.6’sı da zaman zaman yeterli gıda acısı... Sudan halkının yüzde 80’i, bulamıyor. Türkiye’de açlık İsrail ablukası altındaki Filistin’de ise çekenlerin oranı toplam yüzde 16.2 halkın yüzde 52’si yeterli gıdaya seviyesinde. Bu oran, yüzde 12 olan ulaşamadığı için açlık çekiyor. dünya ortalamasının üzerinde. Türkiye halkasını Barem Research’ün Türkiye genelinde yüzde 16.2 olan ve gerçekleştirdiği WIN/Gallup International’ın, 5 kıtadan 57 ülkedeki sürekli veya ara sıra yeterli gıda bulamayanların oranı, çalışanlar 50 bini aşkın kişiyle yapılan “açlık arasında yüzde 12 iken çalışmayanlar algısı” araştırmasının sonuçları arasında yüzde 19.3 seviyesinde. (Fotoğraf: ŞEHRİBAN KIRAÇ) üks tüketim baş döndürüyor Öte yandan Bain & Company’nin öngörülerine göre global lüks tüketim malları pazarı 2012 yılını yüzde 10 büyüyerek 212 milyar Avro ile tamamlayacak. Dünya genelinde yapılan araştırma; lüks otomobiller, şarap ve alkollü içkiler, otel, ev ve ev dışı yiyecek, ev mobilyası ve yatçılık ürünlerinin bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 750 milyar Avro’ya ulaşacağını söylüyor. Önümüzdeki beş yıl içinde ise bu rakamın 1 trilyon Avro’ya ulaşması bekleniyor. L Ç ? Yeterli gıda bulamayanların sayı sı giderek artarkan lü ks tüketim kriz dinlemiyor. Du ğun ekonomileri de rgunlurinden sarstığı bu yıl içinde bile lüks tüketimin yüzde 10 artması be klen & Company’nin öngö iyor. Bain rülerine göre global lüks tüketim malları pazarı 2012 yılını yüzde 10 büyüyerek 212 milyar Avro ile tamam yacak. Lüks, önümüz ladeki 5 yılda 1 trilyon Avro olacak. Karşılıksız çekte rekor üstüne rekor Merkez Bankası’nca bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı kasım ayında, geçen yıl aynı aya göre yüzde 46.2 oranında artarak 102 bin 217 adete çıktı. Merkez Bankası verilerine göre, aynı ayda bir önceki aya göre ise yüzde 30.3 artış yaşandı. Ekim ayında karşılıksız çek sayısı 78 bin 433 seviyesindeydi. Karşılıksız çeklerin haftalık ortalaması 20 bin 443 oldu. Geçen yıl aynı ayda sayı 13 bin 987 seviyesinde bulunuyordu. S&P: Avro Bölgesi’nde potansiyel likit sıkışıklığı Türkiye’ye sıçrayabilir Kredilerdeki artış riskli ? S&P kredilerin tasarruflardan daha hızlı artmasının likidite ve fonlama riski yarattığı konusunda uyardı. Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, yayımladığı raporda, kredilerin yurtiçi tasarruflardan çok daha hızlı büyümesinin Türk bankacılık sistemi için bir likitite ve fonlama riski yarattığına dikkat çekti. S&P, Türkiye’de kredilerin 2009 sonu ile Eylül 2012 arasında mevduatlarda yaşanan yüzde 43.4’ün çok üzerinde yüzde 92.5 büyüdüğüne işaret ederken Türk bankalarının bu fonlama açığını yurtdışından borçlanarak ve vadesi gelen devlet borçlanma kâğıtlarını çevirerek kapattıklarını belirtti. Bu hareketin kısa vadeli borçlanma ve uzun vadeli krediler arasındaki vade uyuşmazlıklarını artırdığını ve bundan kaynaklı likitite risklerini yükselttiğini belirten S&P, bu durumun Türkiye’nin dış fonlama için büyük bir kaynağı olan Avro Bölgesi’nde potansiyel bir likitite sıkışıklığının Türkiye’ye sıçraması potansiyelini artırdığını da vurguladı. “Kredi Büyümesi ve Düşük Yurtiçi Tasarruflar Türk Bankalarının Fonlama Profillerini Geriyor” başlıklı raporda uzun vadede kredilerde büyüme iştahının güçlü kalmaya devam edeceğini öngören S&P, bunun fonlama ve likitite üzerindeki artan baskının sürmesine yol açabileceğini vurguladı. Citigroup Türkiye’nin de olduğu 5 ülkeden çıkıyor Ekonomi Servisi ABD’li Citigroup 11 binden fazla çalışanı işten çıkartacağını açıklarken Türkiye’nin de içinde olduğu 5 ülkeden çıkmayı planlıyor. ABD’nin üçüncü büyük bankası Citigroup, harcamaları azaltma ve verimliliği artırma planı çerçevesinde 11 bin kişiyi işten çıkaracağını bildirdi. Yapılacak işten çıkarmalarla birlikte 2014’ten itibaren yıllık tasarrufların 1.1 milyar doları aşması bekleniyor. Citigroup CEO’su Michael Corbat yaptığı açıklamada, “Bu adımlar Citi’nin dönüşümünde mantıklı yeni adımlar. Ölçeklerine göre anlamlı getiri sağlamayan alanları ve ürünleri belirledik. Aşırı kapasiteyi ve harcamaları azaltarak operasyonel verimliliğimizi daha da artıracağız” diye konuştu. İşten çıkarmaların etkisi ile Citi, 2012 4’ncü çeyrekte 1 milyar dolar civarında maliyetle karşılayacak ve 2013 ilk çeyrekte 100 milyon dolar daha maliyet ortaya çıkacak. 2013’te işten çıkarmaların etkisi ile harcamalarda 900 milyon dolar tasarruf bekleniyor. Citi Türkiye’den yapılan açıklamada da “kurumsal ve ticari bankacılık faaliyetlerine odaklanma yönünde stratejik karar alındığı” belirtildi. Fuar otomotivde satışı artırdı Ekonomi Servisi Bu yıl kasımda otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.65 oranında arttı. Otomobil satışları bu yılın 11 aylık döneminde, toplamda, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 5.79 azalarak 475 bin 354 adete geriledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, ekonomide yumuşak inişi sağlamak amacıyla alınan önlemlerin, ÖTV oranlarındaki artışın ve ekonomik aktivitenin yavaşlamasının, yılın 11 ayında Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarında yüzde 10.07 oranında daralmaya neden olduğunu belirtti. Erce, buna karşılık bu yıl kasım başında gerçekleştirilen 14. İstanbul Autoshow’un olumlu etkileri ve düşük faiz ortamının pozitif yansımalarının kasımda etkisini hissettirdiğini söyledi. İnşaat sektörü buluşuyor İnşaat sektörünün önde gelen kurum ve şirketlerinin üst düzey yöneticileri “İnşaat ve Konut Konferansı”nda bir araya gelecek. Eventuum Organizasyon tarafından düzenlenecek olan olan konferans 12 Aralık Çarşamba günü Marriott Hotel Asia’nda gerçekleştirilecek. Konferansın açılışını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle