26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 Muhteşem çöküş OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Tarım sektöründe büyüme düştü. Yemde yüzde 400’e varan artış, ette ve sütte alarma neden oldu Yağma Güftesine Yeni Beste: PPP Kapitalizmin geride kalan 250 küsur yıllık tarihinde, “tüyü değişti, huyu değişmedi”: Daha çok kâr, daha çok sermaye birikimi... Bunun için dönem dönem biçim değiştirse de değişmeyen tek şey, devlet himayesi... Bu gelişmiş, azgelişmiş tüm kapitalist formasyonlar için geçerli. Örneğin, yükselen Türkiye kapitalizmini alalım. Yine devletsiz yapamıyor. Birikim için yeni koltuk değneklerine ihtiyacı var. Son zamanların yağmalama biçimi olan PPP (PublicPrivate Partnership), yani KamuÖzel İşbirliği (KÖİ), devletin ya da kamu kaynaklarının yerliyabancı sermaye arasında paylaşımı için yenilenmiş bir araç. Batı’da da var, bize de uyarlanıyor... Devlet ve/veya kamu kaynaklarının yağmalanması deyince, yine bazı liberallerin tüyleri diken diken olacak... “Yine mi devletçilik” diyecek, suratlarını buruşturacaklar. Aslında, “devletin, kamunun yağmalanması” derken vergi olarak halktan devletin aldığının, vergilerle oluşturulmuş ya da kıyılar, ormanlar, su kaynakları gibi halka ait kamu varlıklarının belli bir azınlığa tahsisinden başka bir şey değil konuştuğumuz. Kamu kaynaklarının aktarımı, bir sınıftan alıp bir diğerine vermenin başka bir ifadesi... Bahse konu KÖİ projeleri de 19. yüzyıla ait bir uygulamanın günümüze uyarlaması. Çoğu, Abdülhamit dönemine denk gelen demiryolu, liman, maden işletmeciliği, hatta elektrik, gaz, telefon gibi altyapı hizmetlerinin, Fransız, Alman, İngiliz finans kapitaline imtiyazlarla yaptırılmasının, günümüze uyarlanışı... Bugüne uyarlama, “YapİşletDevret,YapKirala, İşletme Hakkı” adlarıyla yapılıyor, yapılmak isteniyor, o kadar. ??? Osmanlı’nın dünya kapitalizmine entegre olmaya başladığı yıllarda altyapıya kredi açan, altyapıyı inşa eden, bunun için imtiyazlar edinen finans kapitalin elindekilerini, genç Cumhuriyet geri aldı. İmtiyazlı sözleşmeleri iptal etti, millileştirmelere gitti. Altyapı “stratejik” özellikteydi, yabancıya bırakılamazdı. O günden itibaren de, kendi kurduğu kamu iktisadi teşebbüsleriyle kendi altyapısını, kendisi üretmeye koyuldu. Demiryolları, barajlar, limanlar, elektrik santralları böyle imal edildi, madenler böyle işletildi. 1950 sonrası Dünya Bankası kredisi alınsa da altyapı hep devletin işi olageldi. Ne zamana kadar? 1980 miladına kadar. Sonrasında devlet ekonomiden çekilmeli, dediler. Kamu, sadece sanayiden dışlanmadı, altyapıdan da uzaklaştırıldı. İyi de, büyüyen kapitalizmin yeni altyapı ihtiyaçları nasıl karşılanacaktı? Yerliyabancı özel sektörle mi? Evet, denildi, ama farklı bir biçimde; “KamuÖzel İşbirliği” ile... Yani? Devlet yine olacak, ama arsa sağlayarak, üretilecek mal ve hizmete alım garantisi vererek, dışarıdan sağlanacak finansa garantör olarak... İşte yeni dönemin yağma biçimlerinden birinin adı bu: KÖİ... ??? Yeni yağma sisteminin aksayan yanları sürekli etüt ediliyor ve buna yeni dönemin yükselen İslamcı burjuvazisinin örgütü MÜSİAD da öncülük ediyor. Geçen hafta 24 Kasım’da MÜSİAD’cılar, Kalkınma Bakanlığı (eski DPT) ,Özelleştirme İdaresi ve Enerji Bakanlığı yetkililerini Akçakoca’da topladılar ve sorunları masaya yatırdılar. Aktarılanlara göre, Kalkınma Bakanlığı Kamu Özel İşbirliği Daire Başkanı Cem Galip Özenen, 2011 itibarıyla PPP modeli kapsamındaki proje sayısının 134, bunların da yüzde 40’ının enerji alanında olduğunu söylemiş. Enerji projelerini karayolu, liman ve havaalanı projelerinin izlediğini belirten Özenen, gümrük kapılarında uygulanmaya başlanan kamuözel işbirliğinin yabancılar tarafından yakından takip edildiğini de ifade etmiş. Özenen, 2002 yılına kadar 11 milyar dolarlık, 2002 yılından sonra ise 24 milyar dolarlık projenin gündeme alındığını, devam eden 23 projenin tutarının da 9 milyar doları aştığını aktarmış. Kısa zaman içerisinde değeri 3 milyar doları aşan 16 projenin ihalesinin gerçekleşeceğini söyleyen Özenen, İstanbul’a yapılacak olan havaalanı projesi için 10 milyar doları aşan bir ihale gerçekleşeceğini de belirtmiş... ??? KÖİ adlı yeni yağma sisteminde devletten 3 temel destek isteniyor: 1 Kamu arsası sağlaması, kıyı, orman, su kaynağı gibi kamu varlıklarını tahsis etmesi, 2 Üretilen enerjiyi, öteki hizmetleri 2530 yıl boyunca satın almayı garanti etmesi, 3 Projelerin yapımı için uluslararası bankalara garantör olması, birlikte borçlanması... Tadından yenmez, risksiz bir model. Bulunsun yabancı ortaklar, yapılsın havaalanları, otoyollar, limanlar, santrallar, hastane, üniversite binaları... Nasılsa devlet hepsinin arkasında; arsa hazır, alıcı hazır, risk halinde hava yastığı hazır... MÜSİAD’cılar, KÖİ projelerinde farklı bakanlık ve kuruluşların yetkili olmasından şikâyetçi oldukları için ilk elde her şeye yetkili bir “Merkezi PPP İdaresinin Teşkili”ni istiyorlar. Yargıya çekilen onca ayara rağmen hâlâ bazı projelerin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’dan dönmesinden de şikâyetçiler. Dikensiz gül bahçesi niyetlerine, diken hem de devedikeni olmak için TMMOB odaları direniyor. Daha güçlü direnmeli ve kamuoyunu daha iyi aydınlatmalılar... Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu olmak üzere yedi ürünün üretiminde dünya sıralamasında başı çekerken, özellikle son yıllardaki kötü tarım politikaları ve iklim değişikliklerinin neden olduğu olumsuzluklar nedeniyle tarım sektöründe ciddi sıkıntılar başladı. Girdi maliyetlerinin yüzde 7.8 arttığı ülkede, hayvancılıktan pamuğa, hububattan sebzeye kara bir tablo in’den fasulye, kayısı ve kuru sarmısak, oluştu. İtalya’dan ıspanak, ABD’den fındık, Güney 2012 tarım sektörünü değerAfrika’dan satsuma mandalini, Şili’den lendiren Türkiye Ziraatçılar Dersofralık üzüm, İran’dan karpuz, İtalya ve neği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin’in verdiği bilgiye göre, Şili’den elma, Kosta Rika’dan kavun, tarım işletmeleri kredi borcu alİtalya’dan kuru üzüm, İran’dan kuru kayısı tında ezildi. TZD araştırma serviile lahana ve İspanya’dan marul ithal eder sinin hazırladığı rapora göre Türhale gelindi. kiye’nin tarım gerçeği özetle şöyle: ? Çiftçinin elektrik dağıtım şirmasrafı 100 lira idi. ketlerine borcu 2.1 milyar TL, faiz tu? Yem açığı 1314 milyon ton. tarı 1.8 milyar TL’ye vardı. ? Bu yıl tarıma 7.5 milyar lira des? Çiftçinin Ziraat Bankası ve tarım tek verildi. 2013 bütçesinde çiftçiye aykredi kooperatiflerine borcu 22 milyar rılan destek miktarı 9 milyar lira ola300 milyon liraya yükseldi. rak belirlendi. Artış yeterli değil. ? Çiftçinin bankalara kredi borcu ? Buğday üreticisinin dekara geçen yıl sonu itibarıyla 32 milyar TL yaptığı mazot harcaması oldu. 56 TL. Mazot desteği ? DPT’nin araştırmasına göre olarak aldığı prim 4 TL. 2015’te Türkiye’de 170 bin ton ci Destek, masrafın yüzde varında et açığı oluşacak. ? Doğu ve Güneydoğu sınırlarından yapılan hayvan kaçakçılığındaki olağanüstü artış sıkıntıyı katlayacak. ? Bu bölgede üretici geçen yıl 500600 liraya sattığı koyunu şu anda 300350 liraya satamıyor. Geçen yıl 1011 liradan satılan canlı hayvanın kilosu, şimdi 67 lira. ? Bir süt ineğinin günlük yem maliyeti 10 TL. Bu yıl samanın kilosu yüzde 400 arttı. Geçen yılki saman Ç 7’sini karşılıyor. ? Tarımda yılda 3.5 milyar ton mazot kullanılıyor. Bu mazotun ÖTV ve TDV’si 9 milyar TL tutuyor. 2013’te verilecek 9 milyar TL’nin tamamı çiftçinin ödediği mazot parasından alınan ÖTV ve KDV olarak geri alınacak. ? 2012 ithalat kalemlerine bakıldığında Çin’den fasulye, İtalya’dan ıspanak, ABD’den fındık, Güney Afri? TÜİK’e göre, 2012’de on iki aylık endeksinde tarım ka’dan satsuma sektörü üretici fiyatlarındaki artış yüzde 7.85 oldu. mandalini, Kosta ? Kötü tarım politikaları sonucu son üç yılda doğrudan Rika’dan kavun, 3 milyar dolar kaynağı dışarı gönderildi. Türkmenistan’dan ? Bu ithalat nedeniyle yerli besicilerin uğradığı zarar portakal, Arjan5 milyar lira olarak tahmin ediliyor. tin’den limon, Bulga? 2012’nin ilk tahmininde bir önceki yıla göre tahıllarda yüzde 5.2 azalış, sebzelerde yüzde 1.4 ve meyvelerde ristan’dan nar, Çin’den yüzde 6.4 artış gözleniyor. kayısı ve kuru sarmısak, ? Bir önceki yıla göre buğday üretiminin yüzde 7.8 İran’dan kuru kayısı ile laazalarak 20.1 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 6.6 hana ve İspanya’dan marul itazalarak 7.1 milyon ton, çeltik üretiminin yüzde 2.2 hal edildi. azalarak 880 bin ton olması bekleniyor. ? Üretim açığı bir kenara bı? Türkiye’nin buğday ihtiyacı 18 milyon ton cirakılsa bile fındık gibi dünyada bir varında. Türkiye son 5 yılda buğday ithalatı için numara olduğumuz üründe bile it5.2 milyar dolar ödedi. halat yapılıyor. ? Pamuk üretiminin yüzde 10.9 oranında ? Üretim açığı olan birçok azalarak 2.3 milyon ton, şeker pancarı üretiüründe küçük bir destekle açıminin yüzde 2.3 oranında azalarak 15.8 ğı kapatmak mümkün. milyon ton olacak. Üretici fiyatları yüzde 7.8 arttı 4 ayda 1342 ton saman ithal edildi MAHMUT LICALI ‘Pamuğa sahip çıkın’ HİCRAN ÖZDAMAR ? Yaş çay üretiminin yüzde 2.5 oranında azalarak 1.2 milyon ton civarında olması bekleniyor. ANKARA Hayvancılıkta yem bitkisi olarak kullanılan saman, ot ve sapın Türkiye tarihinde ilk kez ithalatına ağustos ayında izin verilmesinin ardından yaklaşık 4 ay içerisinde Türkiye’ye toplam 1342 ton sapsaman ithalatı gerçekleşti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker; ot, sap, saman ithalatının piyasada olumlu etki yarattığını savundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, 8 Ağustos 2012’de yayımlanan yönetmelikle Türkiye’ye sap, saman, ot ve yaprak ithalat yasağının kaldırıldığını; 2 Eylül 2012 ithalat rejimi kararıyla da bu ürünlerin gümrük vergilerinin düşürüldüğünü ifade etti. Eker, Türkiye’de 2001 yılı saman üretiminin 28.3 milyon ton olduğunu ve 10 milyon tonunun tarımda kullanıldığını da hatırlattı. 15 işçiye gözaltı ğun çıplak kalmasını istemiyorsa, Türk pamuğuna sahip çıkmalı” dedi. Türkiye’nin pamukta en büyük üretiİZMİR İzmir Ticaret Borsası Yö ci ülke konumundayken şimdi en büyük netim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ithalatçıya dönüştüğünü vurgulayan “Sayın Başbakan vatandaşlarımıza Kestelli, üreticilerin büyük bir hayal kıtavsiye ettiği en az rıklığı yaşadığını söyledi. Kestelli, 1 kiüç çoculogram kütlü pamuğun maliyetinin ADAyaklaşık 1 lira 80 kuruşken fiNA (Cumuhuriyet) CHP Geyatının Ege Bölgesi’nde nel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile 1 lira 30 kuruşa, GüAdana Milletvekili Ali Demirçalı dün Yüreğir ilneydoğu Anadolu Bölçesindeti ırgat pazarında tarım işçilerini ziyagesi’nde 1 lira 20 kuret etti. Tekin,“bebeklerini emziren anneler ruşa kadar düştüğünü geçim derdi nedeniyle ırgatlık yapıyor. Baş vurguladı. Kestelli, bakan Muhteşem Süleyman ile uğraşıyor. “ Gıda ve içecek dıMuhteşem Süleyman’ı bırak, halkın sorun şındaki tarım ve larıyla ilgilen” dedi. Ziyaret sonrası yola hayvancılık dış ticaçıkan işçilerin önünü kesen polisler ile işçiretinde 3.5 milyar dolar ler arasında tartışma çıktı. Polis, 15 işaçığımız var” dedi. çiyi gözaltına aldı. Beyaz eşyacılar senetle satışa döndü HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR Karşılıksız çek sayısında yılın ilk 10 ayında yüzde 55 artış olduğu ve sayının 722 bine ulaştığı vurgulanırken İzmir Beyaz Eşya Satıcıları Derneği Başkanı Metin Aztekin, yurttaşların kredi kartı limitleri yetersiz kaldığı için senetle alışveriş yaptığını söyledi. Beyaz eşya satıcılarının yeniden senetle satışa döndüğünü, ancak karşılığını alamadığını vurgulayan Aztekin, “Ciddi sıkıntılar yaşıyoruz” dedi. Aztekin, kredi kartı limitleri yetersiz kaldığı için senetle alışveriş yapanların arttığına dikkat çekerek 1300 dernek üyesinin sıkıntılı günler yaşadığını kaydetti. Kredi kartların da limitlerin yetersiz kaldığını, senetlerin ödemelerinin yapılamadığını vurgulayan Aztekin, “Yurttaşların büyük bölümünün kredi kartları limitleri dolu. İnsanların vazgeçilemez gereksinimleri oluyor. Biz de beyaz eşya ve mobilya satıcıları, perakendeciler olarak satış yapıyoruz. Alacaklıyken borçlu konumuna düşebiliyorsunuz” dedi. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da karşılıksız çek sayısının hızla arttığına dikkat çekti. İhtiyaç kredisi kullanımı yüzde 54 arttı Ekonomi Servisi Yılın üçüncü çeyreğinde 2 milyon 140 bin 199 kişi, 26.5 milyar liralık tüketici ve konut kredisi kullandı. Türkiye Bankalar Birliği’nin raporuna göre; kredi kullanan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarken, bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 5 azaldı. Kullandırılan kredi miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 büyüdü. İhtiyaç kredileri yüzde 54 artışla en büyük paya sahip oldu. İhtiyaç kredilerini sırasıyla, yüzde 25 ve yüzde 7 ile konut ve taşıt kredileri takip etti. 1 milyon 645 bin 480 kişi 14.4 milyar liralık ihtiyaç kredisi kullandı. 85 bin 355 kişi 6.5 milyar liralık konut kredisi aldı. Taşıt kredileri 44 bin 793 kişi tarafından 1.8 milyar lira kullanıldı. KISA... KISA... ? Standart and Poor’s, Çin’in kredi notunu AA/A1 olarak teyit etti, not görünümünü ise durağan olarak belirledi. ? UniCredit’in Almanya’daki bankası HypoVereinsbank’a vergi kaçırdığı şüphesiyle baskın düzenlendi. ? İtalya’nın Taranto kentinde bulunan Avrupa’nın lider demirçelik üretim tesisine, kentte kanser vakalarınının genel ortalamadan yüzde 15 fazla olduğunun tespiti üzerine kapatma kararı verildi. Firmanın kapatılması halinde 20 bin kişi işini kaybedecek. ? Garanti Bankası, Financial Times grubunun finans dergisi The Banker’ın “Türkiye’nin En İyi Bankası” ödülüne layık görüldü. Karta ücret yok Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’na göre, tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek ücreti gibi isimler altında herhangi bir bedel alınamayacak. Taslağa nihai şeklinin verilmesinin ardından tasarı, TBMM’ye sevk edilmek üzere Başbakanlığa gönderilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle