19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 17 Rusya Dışişleri Müsteşarı Denisov, füzelerin ‘aslında neden yerleştirildiğinin’ açıklanmasını istedi ‘Patriotlar gizli tehdit’ Dış Haberler Servisi Rusya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Andrey Denisov, Patriot füzelerinin Türkiye’nin Suriye sınırına konuşlandırması kararının “sorun çözmek yerine daha çok sorun” yaratacağını savundu. Denisov, “Patriot füzelerini Türkiye sınırına yerleştirme fikri hoşumuza gitmiyor. Bu fikirde gizli tehdit görüyoruz” dedi. Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen iki günlük uluslararası Avrupa Güvenlik ve Savunma Kongresi’nin açılışının ardından konuşan Denisov, “Partnerlerimiz tarafından füze kalkanı yerleştirmenin asıl nedenlerinin tarafımıza açıklanmasının, barışı koruma çabalarına hizmet edeceğine inanıyoruz” dedi. Denisov, Rusya’nın Sesi tarafından yansıtılan açıklamalarında şunları söyledi: “Patriot sistemi ciddi bir silah ve ciddi tehditlere karşı kullanılmalı. Doğal olarak bu durumda şu sorular oluşuyor: Hangi tehditler söz konusu? Kim kimi tehdit ediyor ve hangi yönden? Bize verilen tüm cevaplar telkin edici açıklamalardan ibaret. Oysa askeri ve siyasi konularda net ve doyurucu cevaplara gerek duyulur. Tehdit kimden kaynaklanıyor, kime karşı tehdit, tehdidin süresi ve amacı neler?” Suriye’ye karşı önlemlerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınması gerektiğini vurgulayan Denisov, Rusya’nın Patriotların sorun yaratacağına inandığını, bu nedenle temkinli bir tutum takındığını belirtti. İranlı General Yadollah Javani, Türkiye’nin, Suriyeli isyancıları destekleyerek “stratejik bir hata” yaptığını söyledi. Devrim Muhafızları eski politbüro şefi General Javani, Ankara’nın, Suriye’deki Batı destekli isyancılara “katkıda bulunmasını”, Türk hükümetinin “diğer bir stratejik hatası” olarak niteledi. Javani, Fars Haber Ajansı tarafından yansıtılan açıklamasında, “Suriye krizinin patlak vermesinden hemen sonra Türkiye, Batılı ülkeler ve Siyonistlerce aldatıldı ve sabotajcı gruplara yardım ederek Suriye’deki yangını körükledi” dedi. NATO heyeti Battalgazi’de bir arazide inceleme yaptı. Heyeti taşıyan otobüs çamura saplanınca tarlada çalışan bir çiftçiden yardım istendi. Araç önce traktörle çekilmeye çalışıldı, sonra kepçe yardımıyla kurtarıldı. (Fotoğraflar: AA) Muhteşem Sansür İtalya’nın Akdeniz kıyılarında, “Sperlonga” isimli küçük bir köy var... Köy, hilal biçimindeki ince kumlu plajı, dik kayalara tünemiş Arap “Medine”si tarzındaki evleri, sokaklarıyla ve burada Türklere meydan okumuş olan dillere destan Giulia Gonzaga’sı ile meşhur… Sperlonga’ya ayak basar basmaz bana hemen Gonzaga’nın öyküsünü anlatmışlar, bu korsanlık öyküsüyle özdeşleşen köydeki bir avluya götürmüşlerdi. Bembeyaz, revaklı evlerle çevrelenen avlu içinde yalnız ufak bir kuyu bulunmaktaydı. Avlu etrafındaki mor begonvil salkımları arasından da resimli duvar yazıları okunmaktaydı… 16. yüzyıl İtalyancasıyla anlatılan olay duvarlarda şöyle naklediliyordu: “Âşık burada size bu tatlı kıyılara, kana susamış vahşi bir hayvan gibi çıkan Türk’ün yol açtığı karanlık ve acı bir günü anlatacaktır!” (Messer favolatore è qui a narrare della giornata trista e tenebrosa che vide il turco, fera sanguinosa, sbarcar a questa ripa delitiosa.) O anlatılacak gün nedir? Barbaros Hayrettin’in Sperlonga kıyılarını yakıp yıktığı gün. Neden? Bir kadın için. Giulia Gonzaga isimli bir dilberi padişaha sunup, aferin almak için... Barbaros Hayrettin, tepelerin üzerindeki bu ücra köyü, Akdeniz’e güzelliği ile nam salan bu tek kadını ele geçirmek için kuşatmış. Sperlonga halkı kadını köyün damlarından kaçırdığı için amacına ulaşamamış ve seferden eli boş dönmüş… Sperlonga badiresini, malum dizinin geçen haftaki son bölümünü izlerken hatırladım. İbrahim’le Barbaros arasında dizide şöyle bir sohbet geçiyor: Barbaros, Pargalı’ya, “Paşam bahsettiğim şu düşes Giulia Gonzaga”… diyor. Pargalı: “Tiziano’nun resmettiği meşhur düşes mi” diye soruyor. Barbaros; “Ta kendisi!” yanıtını veriyor: “Tunus seferine giderken onu almak için İtalya kıyılarını topa tuttum. Papa kendisi için geldiğimi zannedip, Roma’yı boşaltıp kaçmış.” Karşılıklı gülüyorlar ve Barbaros devam ediyor: “Giulia Gonzaga’yı kaçırdılar. İzini sürdük. Ama bulamadık. Hususi olarak bir ağaya vazife verdim… Elbet bir gün yakalar, hünkârımıza sunarız!” Koltuktan düşüyordum. Konuşulanlar birebir vaki çünkü. Başbakan “cenk” yerine “harem” öykülerine aşırı iltifat ettiği için diziyi gerçeklikten uzak buluyor ya… Kendisine bir küçük Sperlonga turu öneririm… Ecdadımızın bu sevimli Akdeniz köyünde bıraktığı, “unutulmaz anıları” yerinde görüp, teşhis ve tespit etmesi için… Dizide tabii ki hayal unsuru çok sayıda öğe var. Öyle olmasa dizi olmaz, belgesel olurdu. Ama hayal unsurları yanına bu yaşanmış olaylar serpiştirilince, ortaya 150 milyonun seyrettiği başarılı bir dizi çıkıyor… Benim diziyle ilişkim, dostum Meral Okay’ın ölümüyle sona erdi. Onun ölümünden sonra pek izleyemedim. Ta ki Başbakan’ın “fetvasına” dek! Başbakan’ın öfkesi ister istemez aklıma “Neden şimdi” sorusunu getirdi... Gündem değiştirme iddiasına olayın yaşadığımız her şeyi özetleyen boyutları nedeniyleprim vermedim. 2. yılındaki diziye, Başbakan durup durup neden şimdi bindirmişti? Son bölümde özellikle keyfini kaçıran şeyler olabilir miydi? Bir okurumdan; “İyi bir tarih okuru olarak dizinin son bölümünü izlerken, Ebussuud efendi ile Pargalı diyaloğunu izleyince ‘hah!’ dedim…” şeklinde bir mail de alınca; geçen haftanın bölümünü internetten indirip izledim. “Yunus’u okumak küfürdür!” diyen, daha sonraki yıllarda şeyhülislam olacak İstanbul kadısı Ebussuud Efendi bu bölümde “zülfü yâre” dokunan çeşitli konulara giriyor. Başbakan’ın hayran olduğu iddia edilen Ebussuud efendi, yüksek makamlardakilerin mağrurluğunu örneğin eleştiriyor. “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; Allah kendini beğenmiş ve durmadan övünen kimseleri asla sevmez!” buyuruyor: “Makamlar geçicidir” diye ekliyor: “Dikkat etmek lazım. Cehenneme giden yollar, iyi niyet taşlarıyla döşelidir!” Kapitülasyonlara ayrıca karşı çıkıyor. “Bugün devlet kuvvetli. Yarın bu imtiyazlar bela olur” diyor ama laf dinletemiyor. İlaveten bu bölümde ilk kez “kardeş katli” gibi netameli konulara dalınıyor; kardeşler arasına taht gölgesi düşüyor. Süleyman, Hürrem’den olma büyük oğluna misal; “Tahta çıkan kardeşin, diğerlerini katletmesinin mübah olduğunu” söylüyor; ulemanın onayını hatırlatıyor; “Atamız Sultan Mehmet Han, kanunnamelerimizde böyle buyurmuştur!” diyor. Şimdiye dek izlediğim bu “en politik” bölümünün ardından “Başbakan sadece Firuze’den kıl kaptığı için Muhteşem Yüzyıl atağını yapmış olamaz!” diye düşündüm; “Asıl mesele ecdadın bu tabu yönleriyle ele güne tanıtılması olmasın?” Bir de konjonktür var. Toplumun “muhafazakârlaştırılması” son kerteye ulaşmış, laikler ötelenmişken; “ses getiren” popüler kültür ürünlerinin hâlâ laik kesimler tarafından üretiliyor olması, Başbakan’ı sinirlendiriyor olmalı… Kütahya konuşmasında Erdoğan’ın muhteşem fetvasına, tam da muhalefete giydirirken girdiği; özetle “Ecdad dizisi yapmak bunlara mı kaldı?” dediği görülüyor. Gettolaşan laikler bu iddialı projelerden de artık el ayak çekmeli ve ekranlar da yaşamın kendisi gibi dibine dek “muhafazakârlaştırılmalıdır” diyor kıssadan hisse Başbakan. NATO ‘çamura saplandı’ SELAHATTİN GÖKATALAY/ MAHMUT ORAL İran: Stratejik hata MALATYA/ DİYARBAKIR Türkiye’nin başvurusu üzerine Suriye sınırı için yerleştirilecek Patroit füzeleri için önceki akşam Türkiye’ye gelen NATO heyeti Malatya ve Diyarbakır’da incelemelerde bulundu. Malatya’ya önceki gece uçakla gelen 50 kişilik NATO heyeti, geceyi Malatya Orduevi’nde geçirdikten sonra dün Tulga 1 Kışlası’nda incelemelerde bulundu. Altay Kışlası’nda da yaklaşık 1 saat süren inceleme yapan NATO heyeti geniş güvenlik önlemleri al tında Battalgazi ilçesine giderek atık su arıtma tesisinin arkasındaki arazide incelemelerde bulundu. Bu sırada yabancı askerleri taşıyan askeri servis aracı toprak yolda çamura saplanınca çıkamadı. Otobüsten inen askerler yürüyerek Türk askeri yetkililerle birlikte arazi üzerinde inceleme yaptı. NATO askerleri kendilerini görüntülemeye çalışan gazetecileri cep telefonu ile çekti. Çamura saplanan otobüs önce traktörle çıkarılmaya çalışıldı ardından kepçe yardımıyla kurtarıldı. NATO askeri heyetinde yer alanlardan 10 kişilik bir grup da gece Malatya’dan Diyarbakır’a gitti. Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssü’ne giden heyete Türk subayları da eşlik etti. Patriot Füze sistemleri için çalışmalara başlayan heyetin buradaki çalışmasının 5 gün süreceği belirtildi. Dizideki öykü gerçek iyarbakır’a malzeme getirildi iddiası Diyarbakır’da Körfez Savaşı döneminde Patriot füzelerinin kurulduğu 4 ayrı noktada inceleme yoğunlaştı. Diyarbakır’a 2 Patriot füze rampasının yerleştirileceği, bunun için ilk malzemelerin de Diyarbakır’a getirildiği ileri sürüldü. D LOĞOĞLU: SURİYE BAHANE Patriot Kürecik ilişkisi gayet açık BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Suriye’deki gelişmeler bahane edilerek Kürecik’in korunması için Patriot sistemi kurulduğunu söyledi. “NATO’dan gelen ekip değişik noktalarda mevki araştırması yapıyor. Bunlar arasında Malatya da zikredildi. Kürecik radar istasyonu ile Malatya’ya gitmeleri arasındaki ilişki gayet açık” dedi. İkinci konu olarak da Kürecik radar istasyonunun Türkiye’de kurulması müzakereleri yapılırken müzakerelerin eksik yapıldığının anlaşıldığını dile getiren Loğoğlu, “Türkiye’nin hava savunma silah sistemleri yok, 10 sene de ihmal edilmiş. Dolayısıyla bu açıdan Türkiye’nin Patriotlara ihtiyacı var” diye konuştu. Loğoğlu, “Genel stratejik anlamda Kürecik radar istasyonuna el atarken bunu koruyacak hava savunma sisteminin de aynı zamanda istenmesi gerekirdi. Onun istenmediği anlaşılıyor. Şimdi Suriye bahane edilerek bu sistemin kurulmasına çalışılıyor” görüşünü dile getirdi. Türkiye’nin eski NATO Daimi Temsilcisi Emekli Büyükelçi Ümit Pamir, Patriotların merkezinin Malatya’da olması durumunda da bunların Suriye’ye karşı bir koruma sağlayacağını dile getirdi. Pamir, Patriotların gelmesiyle Türkiye’nin, “Tamamen savunma amacıyla bu sistemleri konuşlandırıyorum” ve “Benim Suriye’ye yönelik herhangi bir saldırı amacım ve niyetim yok” gibi iki mesaj verdiğini belirtti. Pamir, bu sistemlerin herhangi bir parasal maliyeti olmadığını ifade etti. (Fotoğraflar: AFP) Şam’da bombalı araç dehşeti Neden şimdi? uriye’nin başkenti Şam’da dün eşzamanlı olarak bombalı araçla düzenlenen saldırıda 38 kişi hayatını kaybetti, 83 kişi de yaralandı. Bomba yüklü araçların kentin rejim yanlısı Hıristiyan ve Dürzi S bölgesi Caramana’da bir petrol istasyonunun yakınında patladığı, iki patlayıcının da etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bunun, semtte üç ay içinde gerçekleştirilen dördüncü saldırı olduğu kaydedildi. ‘MısırKatarTürkiye ekseni yükseliyor’ Dış Haberler Servisi Amerikan New York Times gazetesi, ayaklanmalar, savaşlar ve ekonomik gelişmelerin Ortadoğu’da manzarayı değiştirdiğini, “Mısır, Katar ve Türkiye’den oluşan Sünni ittifakın liderliğindeki yeni eksenin yükselmesi için zemin hazırlandığını” yazdı. Gazetenin “Sünni Liderler Ortadoğu’da Nüfuz Kazanıyor” başlıklı yorumunda, “Bu üçlü, büyük ölçüde Hamas’ı kucaklayıp İranSuriyeHizbullah ağından daha da uzaklaştırarak, diplomatik etkinlik ve bol yardım sözü vererek İsrail ile Gazze arasındaki 8 günlük ihtilafın sona ermesine yardım etmede liderlik rolü oynadı” denildi. Gazete, yıllarca İran liderliğindeki “Şii Hilali”nin ABD ve bölgedeki müttefiklerine “meydan okuduğu” Ortadoğu’da, artık Sünni liderlerin nüfuz kazandığını vurguladı. Gazete, Lübnanlı akademisyen Talat Atrissi’nin “Hamas, Türkiye, Mısır ve Katar’a daha da yakınlaşırken bir ‘direniş hareketi’ olarak zayıflayacak. Çünkü bu üç ülke direniş istemiyor” şeklindeki sözlerini de aktardı. Uçak düşürüldü iddiası Türkiye Suriye sınırına yakın bir bölgede muhalif Cundullah Tugayı’nın Suriye ordusuna ait Rus yapımı bir Mig23 savaş uçağını düşürdükleri iddia edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden yapılan açıklamada füze ile vurulan uçağın Daret Ezza bölgesine düştüğü belirtildi. Muhalifler önceki gün de ilk kez, Neyrab askeri havaalanı yakınlarında karadan havaya fırlatılan füzeyle bir askeri helikopteri de düşürmüştü. Gözlemevi, bu durumun ülkede savaşan taraflar arasındaki askeri güç dengesinin potansiyel değişimine işaret ettiğini ileri sürdü. Putin, Suriye için öneri paketi sunacak BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ekim’de yapılması öngörülen ve 3 Aralık tarihine ertelenen ziyareti için pazartesi günü İstanbul’a geliyor. Ziyaretin ana gündeminin enerji ve ekonomik ilişkiler çerçevesine oturtulması bekleniyordu ancak siyasi gelişmeler, Putin’in ziyaretinde Suriye, Patriotlar ve Ortadoğu konularını ön plana taşıdı. Rus tarafının, ziyaretin Ankara’ya yapılması yönündeki önerisine Ankara’dan “hayır” yanıtı gelince, hazırlıklar İstanbul’a göre tamamlandı. Putin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelecek. Ziyaretin programında Erdoğan’la baş başa görüşme de yer alıyor. Erdoğan ve Putin daha sonra bir basın toplantısı da düzenleyecek. Kaynaklar, Rusya’nın Patriotlar ve Suriye konusundaki çekincelerini en üst düzeyde aktaracağını dile getirirken Suriye konusunda bir öneri paketi sunabileceğine de işaret etti. Putin, Türkiye ve Rusya’da yatırım yapan şirketlerin yönetim kurulu başkanlarıyla da görüşecek. Pilotlar da hesap veriyor Dış Haberler Servisi Arjantin’de askeri cunta yönetiminin “Kirli Savaş” dönemindeki 68 sorumlusunun yargılandığı duruşma dün başkent Buenos Aires’te başladı. Mahkemede “ölüm uçuşları” olarak adlandırılan muhaliflere yönelik yok etme kararını uygulayan pilotlar da ilk kez yargılanıyor. Kurbanların, uyuşturularak Atlantik Okyanusu’na atıldığı vurgulanıyor. Pilotların en kötü şöhretli ismi Julio Poch, 2010’da sığındığı İspanya’dan Arjantin’e iade edilmişti. Görev yaptığı Hollanda havayolu şirketi Transavia’daki bir meslektaşına Ölüm uçuşlarındaki sorumluluğuna ilişkin itiraflarda bulunduğu belirtilen Poch, yanlış anlaşıldığını belirterek bu iddiayı reddediyor. Bir diğer pilot Emir Sisul Hess’in de yakınlarına uçaktan atılan kurbanları “küçük karıncalar” gibi hissettiğini söylediği ileri sürülüyor. 30 kişinin denize atılarak ölümünden sorumlu olan diğer pilot Adolfo Scilingo, bir ispanyol mahkemesi tarafından 640 yıla mahkum edilen tek pilot. ‘MİT ve MOSSAD görüştü’ Haber Merkezi Gizli diplomasi ve istihbarat ile ilgili haberler veren Paris merkezli “Intelligence Online”, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Kahire’de MOSSAD Şefi Tamir Pardo ile görüştüğünü öne sürdü. Haberde, Fidan ile Pardo’nun Kahire’ye esas gidiş nedeninin, İsrail askeri operasyon yaptığı Gazze’de ateşkes sağlamak için yürütülen görüşmelere katılmak olduğu vurgulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle