27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2012 CUMA 14 Ekonominin durumunu işçiden, memurdan, emekliden, sendikacıdan dinleyecek halimiz yok! CHP’den, MHP’den dinlemek de sakıncalı: Tayyip Bey’in öfke diline maruz kalma tehlikesi var. Biz de doğrudan sayın bakanlarımızın sözlerine kulak verelim istedik. Kimine göre ekonomi tıkırında… Kimine göre tıkanmış durumda... Dikkatli olmak gerek. Yani “gaza basmak yok!” Bir başka bakan diyor ki: “Gaza basılmazsa araba yürümez!” Bu bakanların adlarını açıklarsak ve bu sözleri söyledikleri gün ile saati burada yazarsak… Adımız “nifakçı”ya çıkar Bu yüzden yazmıyoruz. Yazmaya da gerek yok. Ayrıca nifakçıya da gerek yok! Aralarına nifak girmiş bile. Bir sayın bakan ortaya söylermiş gibi konuşuyor. Ama hedefi bir başka bakan: “Bazı kendini bilir bilmezler gaza basmak bir yana frene basmaktan söz ediyorlar. Bunlar şom ağızlılardır. Fren yapmak demek balata sürtünmesi, aşınması ve etrafa kötü koku saçılması demek! Kimse de gelip böyle ülkeye yatırım yapmaz!” Bu tartışmaları bir noktada ve hakça kesmek için aklımıza İlhan Kesici geldi. Artık hiçbir partinin üyesi değil. Ne Suriyeli sığınmacılar 100 bini aştı. Bunun yükü? “Siyasi ve askeri riskini anlatmaya kelimeler yetmez. Ama 100 bini aşan sığınmacı demek, bütçeye günde 10 dolar harcama üzerinden 1 milyon dolar, ayda 30 milyon dolar yük demek. 9 aylık bütçe açığımız, 14 milyar TL’yi geçtiğine göre, gaz fren derken.” Yani.. “Yanisi, yandı gülüm keten helva!” Peki yolculuk böyle mi sürecek? Yolun sonu? “Sayın Başbakan gaza basılmasından yana. Fren diyen Başbakan Yardımcısı’ndan ise ses yok. Debriyajsız fren tartışan bakanlardan bir hayır gelmez. Aracın da modeli geçti. On yılda eskidi. Bakım falan da yapılmadı!” Yani? “Yani otobüs de kaptanı da diğer yardımcı şoförler de ilk durakta değiştirilmelidir!” “İlk durak” ilk seçimlerdir! GÖRÜŞ SELÇUK EREZ Direksiyon Edebiyatı ve Yolun Sonu AKP’li ne AK Partili! Dünya ekonomisini de ülkemizin tüm ekonomik göstergelerini de yakından izliyor. Sayın bakanların gaz/fren demeçlerini de.. Telefonda “Ne diyorsunuz?” diyorum. Kesici: “Vallahi, sayın bakanlar gaz ile fren arasına sıkışmış durumdalar. Debriyajı unutmuşlar. Oysa motorun stop etmemesi için debriyaj şart. Bakanların fren gaz atışmasına bakanlar, sanacaklar ki muhalefet sözcüleri itişiyor. Ekonomiden sorumlu, yarı sorumlu bakanlar tartışırken, dua edelim araba devrilmesin, yoldan çıkmasın!” Bu fren gaz edebiyatı neyin nesi? “Sayın bakanlar kendi aralarında, herhalde, on yıldır durmak yok, yola devam şarkısı söyleyen Sayın Başbakan’ın gözüne girme yarışı yapıyorlar!” Yarış mı? “Evet, siyaset yarış demektir zaten. Ama bu yarış bakanlar arasında olursa sonu felaket olur. Fakir fukara yolcuya, işçiye memura Allah acısın!” Kaptan şoför gaza basmaktan yana! “Evet işin tehlikesi de orada zaten! Kaptan içeride dışarıda her yolda her alanda tam gaz! Suriye sınırında uçurumun kenarında yol alıyoruz. Bir direksiyon sekmesi, Allah muhafaza.” Esenboğa’ya Uzay Aracı İndirildi!.. 23.45: Flaş flaş... Kuzeyden gelen kaynağı, modeli belirsiz bir uçak iki F16 uçağı eşliğinde Esenboğa’ya indirildi. Havaalanında çevik kuvvet polisleriyle çevrilmiş olan uçağın personeli, sesbüyütenlerle yapılan Türkçe, Rusça, Arapça uyarılara rağmen yanıt vermemektedir. 00.00: Flaş flaş... İçişleri Bakanı konuştu: “Uçak şeklindeki bu cismin Esed tarafından gönderilmiş patlayıcı yüklü bir sabotaj aygıtı olması olasılığı karşısında önlem almaktayız.” 00.14: Flaş flaş... Uçaktan yükselen bir anten dönmeye ve acayip sesler çıkarmaya başladı. Alarma geçildi. Meydana çok sayıda itfaiye aracı, askeri birlik ve tanksavar getirildi. Her an harekete geçirilebilir. 00.30: Flaş, flaş... Dışişleri Bakanı, “Güvenlik kurulunun aymazlığı, işleri işte bu duruma getirmiştir!” dedi. 01.00: Flaş flaş... Jetler, alçaktan uçarak dikkatleri başka yöne çekerken hedefe sürünerek yaklaşan özel tim elemanları, uçağın kapısını koçbaşıyla kırıp içeri girmeyi başardılar. 01.13: Flaş flaş... Uçakta hiç kimsenin bulunmadığı anlaşıldı. Pilot ve personelin paraşütle atlayıp kaçmış olduklarına inanılmaktadır. Yetkililer, Ankara çevresinde kapsamlı arama yapıldığını açıkladı. Uçaktan bazı kutu ve aygıtların hangarlara taşındığı görülüyor. 02.00: Başbakan (Tayvan’dan) konuştu: “Maalesef yine Rus yapımı askeri araç gereç ve gözleme aletleri bulunmuştur. Bunların Esed’e bizi gözlemesi için gönderildiği kesindir. Uluslararası anlaşmalara göre hava sahamızdan geçerek bir yere üç beş sapan taşı bile götüremezsiniz” dedi. 02.16: Flaş flaş... Uçağa şimdi narkotik polisleri girdiler. Özel yetiştirilmiş köpeklerle zulada uyuşturucu aramaktadırlar. 02.55: Flaş flaş... NASA yetkilileri, Mars’tan dönen uzay aracının kaybolduğunu, bunun Akdeniz’e yakın bir yere düşmüş olabileceğini açıkladılar. 03.25: Flaş flaş... NASA yetkilisi, kaybolan uzay aracının Esenboğa’ya indirilmiş olduğunu saptadıklarını söyleyerek aracın ve içinden çıkarılanların hemen NASA’ya gönderilmesini istediklerini açıkladı. 03.45 Flaş flaş... Beyaz Saray sözcüsü, “Durum üzücüdür, ama ABD’nin Türkiye ile olan ilişkileri sağlam temellere dayanmaktadır, böyle olaylardan etkilenmez!” dedi. 08.45: İçişleri Bakanı, Esenboğa’da konuştu: “Aygıtı iki gün sonra NASA’ya göndereceğiz.” Neden iki gün sonra? Önce Başbakan Uzakdoğu’dan dönünce bir tören yapacak, uzay araçlarının, Fantomların eşliğinde kazasız belasız yeryüzüne indirilebileceğini ispat ederek uzaycılık tarihine geçmemizi kutlayacağız! www.selcukerez.com Kayıtlı tarih boyunca bir sonraki öğüdün nereden geleceği konusunda endişelenen tek bir ekonomist olmamıştır! Peter DRUCKER (Afili Lügat’tan) Uluslararası ‘11 Ekim’ Günü MERİÇ VELİDEDEOĞLU KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Geride bıraktığımız “11 Ekim”, “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak ilk kez kutlandı. Bu karar geçen yıl “BM”ye üye “190” ülke tarafından oybirliğiyle alınmıştı. “11 Ekim” Cuma günkü bu ilk kutlamanın konusu “cinsel ayrımcılığın” en acımasız bir örneği olan “Çocuk Gelinler”di. Kız “çocuk”larına yaşatılan bu durum, “Bebek ile oynayacağı yaşta bebek sahibi olmak!” sloganıyla ortaya konuyor. Dünyada “1116” yaşlarında “39 milyon” kız çocuğunun, her “üç dakikada bir” evlendirildiği, çocuk yaşta anne olduğu gözler önüne seriliyor ciddi sayılamalarla (istatistik). Üstelik de, “18 yaşın altındaki” her bireyin “çocuk” olduğu vurgulandığı halde. Buna karşın “çocuk gelinler” ile “kız çocukları” üzerinden cinsel sömürü “ticaret”e dökülerek yapılıyor; böylece “insan hakları” bütünüyle “insanlık”tan uzak bir yolla çiğneniyor; son kerte (derece) acımasız bir “kölelik” biçimi olan bu “durum”, günümüzde de bütün yoğunluğuyla sürdürülerek “kız çocukları”na yaşatılıyor hepimizin bildiği gibi. Ve “UNICEF” şu anda bütün dünyada “çocuk”ken (1116 yaş) evlendirilmiş, şimdi “25” ve “49” yaşında olan “400 milyon” kadının varlığından söz ediyor. “Bütün dünya”da denildiğine göre bu “kadınlar” içinde Türkiye’deki “çocuk yaşta” (1116) evlendirilip bugün “25” yaşında olanlar, “49” yaşına gelenler de vardır kuşkusuz. Üstüne üstlük bunlar arasında Cumhurbaşkanı’nın “eşi” de yer almaktadır... Bunu anımsayınca; “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü” önerisini veren ve böylece “ilk” kutlamanın içeriğinin “Çocuk Gelinler” olmasını isteyen “BM”deki “üç” ülkeden birinin “Türkiye” oluşunun “nedeni” de ortaya çıkmış(!) olmuyor mu dersiniz? “Çocuk Gelinler”in, ülkemizi “temsil” edecek böyle bir aşamada bile yer alabilmesi, konunun boyutunun ne olduğunu da gösteriyor sanırım. Eğer bu “özel örnek”ten yola çıkarak çocuk evliliklerine bakarsak; bu tür evliliklerin önemli nedenlerin den olan “eğitim, ekonomi” gibi sorunların bu “örnek”te “rol”ü olmadığı görülür. Dolaysiyle konuya “UNICEF”in (2011), üniversitelerin, “TÜİK”in kimi sayılamalarına (istatistik) kısaca değinerek girelim diyorum. • “Bangladeş” dünyada en çok “çocuk gelin”i olan ülke. • “Güney Asya”da Hindistan ile birlikte çoğunluktaki İslam ülkelerindeki gelinlerin yüzde “46”sı “çocuk gelin”den oluşuyor. Suudi yönetimin evliliğe bir “yaş sınırı” getirmek istediği de biliniyor; ne ki bu istek daha duyulur duyulmaz, ülkenin en büyük müftüsü “Abdülaziz el Şeyh”: “Evlenmek için bekleyenler fena halde yanılıyorlar. (...) ‘10 yaşında’ki ‘kızlar’ evlilik görevlerinin tümünü yerine getirebilirler!” çağrısını içeren “fetva”yı hemen yayımlamıştı (26.4.2012). Ne var ki, tam bu sıralarda İstanbul’un bir ilçesi olan Tuzla Belediyesi’nde, nikâh işlemlerinden sonra evlenen çiftlere verilen bir “kitapçık”ta, “kız”ların “din” gereği “7 yaşında” evlenebilecekleri savunuluyor, bunun uygulanması isteniyordu, bu konuda geçerli olan yasanın, “Erkek veya kadın ‘on yedi’ yaşını doldurmadıkça evlenemez” kesin hükmüne karşın. Ama daha da “kaygı” verici bir durum; yukarıda adı geçen kurumların yayımladıkları son (2011) sayılamalarda, Türkiye’de (1116) “çocuk evlilikleri” oranının yüzde “28”e yükselmiş olması. Kuşkusuz bu “çocuk” kızların hepsi de “tesettür”e sokulmuştur, ayrıca eğitimi sürmekte olanlar okullarından “koparılıp” alınmıştır tıpkı “özel örnek”te olduğu gibi. “Cumhuriyet”in başarısız olduğunu, yönetimde artık “İslam dini”nin kurallarının geçerliğini isteyen bir “Cumhurbaşkanı” ve “Elhamdülillah şeriatçıyım!” diye haykıran “Başbakan”ı olan bir “ülke”den başka ne beklenir ki? Bakalım; dünyada özellikle geri kalmış kimi ülkelerde yoğun bir biçimde yaşanan; İslam ülkelerinin ise hemen hepsinde geçerliliğini sürdüren, “insan”lığa yakışmayan açıkça “cinsel kölelik” olan bu tutumu, “çocuk evlilikleri” ni; “BM”nin kanatları altındaki “Dünya Kız Çocukları Günü” çalışmalarıyla yenebilecek mi? ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN BULMACA [email protected] SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ [email protected] T.C. GEBZE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2012/310 Esas Davacı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından açılmış olan bedel tespiti davasında; Aşağıda yazılı taşınmazların kamulaştırma kanunu hükümlerine göre Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı lehine kamulaştırıldığından ilgili taşınmazların daimi irtifak bedelinin tespiti ile tesciline karar verilmesi davası açılmıştır. İLİ: KOCAELİ İLESİ: GEBZE KÖYÜ: OSMAN YILMAZ MAH. Dosya Malikin Adı ve Ada No Pafta Bina Kamulaştırılan Vasfı No Soyadı No No Alan 2012/310 E. 1Edibe Şayli 4965 4 24,41 m2 Arsa 2Burhan Şayli 3Filiz Türk (Şayli) 4Memnune Şayli “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” 5Duygu Şayli, 6Bedrettin Cenk Şayli 1 Tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemini İdari Yargıda iptal veya Adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. 2 Husumet Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yöneltilecektir 3 Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahibi adına T.C. Ziraat Bankası Gebze Şubesine yatırılacaktır. 5Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilan tarihinden itibaren mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, Keyfiyet 2942 sayılı yasanın (Değişik 4650) 10. maddesi uyarınca duyurulur. 24/09/2012 (Basın: 64172) 1/ Güneş’in her iki ya 1 nında par 2 lak nokta 3 lar halinde 4 beliren at 5 mosfer ışık 6 olayı. 2/ 7 Yünden dövülerek 8 yapılan ka 9 lın ve kaba ku1 2 3 4 5 6 7 8 9 maş... Bacağındaki 1 S A M İ Z D A T sakatlık nedeniyle 2 Ü Z ÜM O D A K seker gibi yürüyen. 3 F A C İ A E Z A 3/ Yapıların duvar 4 R E K Ş İ M İ K ve tavanlarına süs 5 A N D I R Y O lemeler yapan us 6 J U D O E S E F ta... İlgi eki. 7 E B E L E M E O 4/ Tunus’un plaka 8 T U R A N K A N K E Y B İ B İ imi... Aldatma işi, 9 hile... Bir çeşit börülce. 5/ Sözcüklerin hem biçimsel hem anlamsal tarihini ele alan dilbilim dalı. 6/ Kuzey Amerika yerlilerinin inandıkları doğaüstü güç. 7/ Budun ön kısmından elde edilen dana eti... Bir bağlaç. 8/ Kalayoksit katılarak donuklaştırılmış ya da kemik tozu katılarak yarı donuk hale getirilmiş cama verilen ad. 9/ “Çok sarhoş” anlamında argo sözcük... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çoktanrılı bir dinin bütün tanrıları. 2/ Bolu ilinde turistik bir göl... Muğla’nın bir ilçesi. 3/ Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi... Üstü kapalı olarak anlatma. 4/ Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. 5/ Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli... İtalya’da bir ova. 6/ Yeteri kadar aydınlık olmayan... İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz. 7/ Kalın bükülmüş sicim... İşlek karayolları üzerinde yapılmış otel. 8/ “Maun” da denilen bir ağaç... Vilayet. 9/ Okullarda kâğıt, mukavva, tahta gibi şeylerle yaptırılan çalışmalar... Valide. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle