Katalog

13 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, AKP’nin baroları yeniden dizayn etmeye çalıştığını söyledi: 5 Dünyanın her şehrinde terör ve savaş çocukları ölümcüldür. Hüsnü Mübarek Gazze’den Mısır’a açılan Refah kapısını kapatır, halkı açlığa tutsak ederdi. Misket bombalarının gökten nasıl yağdığını unuttuk Gazze’ye ve Bağdat’a. O zulme, o vicdansızlığa seyirci kaldık, “van münit” diyerek, yoksul Arap halklarının sevgisiyle coştuk. ??? Onlar baskıcı rejimlere karşı örgütlenip direnemedikleri için bize sarılıyorlardı aslında. Yıllar çabuk geçti... Arap Baharı’nın Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, şimdilerde Suriye’de demokrasi ve özgürlükleri getireceğini sandık bu arada. Hiç düşünmedik, demokrasinin laiklik temelinde gerçekleşeceğini, hiç! ABD’nin neomuhafazakârlarının tuzağına isteyerek düşüp, Suudi Arabistan ve Katar’la el ele verip, Esad’ı devirmeye kalktık. TürkiyeSuriye sınırımızı yol geçen hanına çevirip, yabancı istihbarat ajanlarının, El Kaide’nin, Taliban’ın karargâhına dönüştürdük. Malatya Kürecik’e füze kalkanı kuran biz değiliz sanki, İran... Ya İncirlik Hava Üssü’ne ne dersiniz! Neler var orada? Suriye bir savaş uçağımızı Güney Akdeniz’de vurdu, iki pilotumuz şehit düştü. Biz ise Suriye yolcu uçağını Ankara’ya indirttik... Ortadoğu’da, Afrika’da zulüm ve baskı ne zaman bitti? Diktatörlük, kan, soygun ve talan! ??? Suriye’yle kardeşliğimiz bir çırpıda bitti, bitirildi... “Kardeşim Esad” oldu “düşmanım Esed”. Hatay’ı muhaliflerin karargâhına dönüştüren köktendinci örgütler oldu mu “muhalif devrimci güçler”. Hiç şaşırmadım! ‘Uyumlu baro’ya hayır! LEYLA TAVŞANOĞLU Dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosu’nun seçimleri yarın yapılıyor. Baro seçimlerinin hemen öncesi AKP hükümetinin Türkiye Barolar Birliği’ni kontrol altına almak için bütün baroların seçim yapılarını değiştiren yasa tasarısı hazırladığı haberi bomba gibi gündeme düşüyor. Bu konuda İstanbul Barosu’nun şimdiki başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal diyor ki: “İşin özü şu: Türkiye’de o referandumdan sonra hepimizin bildiği ve yaşadığı süreçte tamamıyla siyasi iktidarın kontrolünde uyumlu bir yargı yaratıldı. Ama yargının görevi uyumlu çalışmak değil. Hatta iktidarın hak ve özgürlükleri etkileyen bir tutumu varsa onu ortadan kaldırmak amacıyla baronun uyumsuz çalışması lazımdır.” Referandumdan sonra yüksek yargının yeniden dizayn edildiğine dikkat çeken Kocasakal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Herkesi haberdar etmek isterim. Şimdi çok önemli bir içtihat değişikliğine gidiliyor. Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinden kaynaklanan toplumsal sorumluluğu var. ‘Barolar hukuk devletini, insan haklarını korur, kollar, gözetir’ diyor. “Bizler bu maddeye dayanarak HES’lere, GDO’lara, siyanürlü altın aranmasına karşı, kısaca toplumun hakkını ve hukukunu korumak üzere, çevreyle ilgili davalar açıyoruz. Ama maalesef yeni oluşan, dizayn edilmiş, uyumlu yargı içtihat değişikliklerine gitmeye başladı. Bu konuda, bizim açtığımız bir davada karar üçe iki, ‘böyle bir davada baronun ehliyeti yoktur’ çıktı. Bakın, iş çok ciddi. Şimdi karar Dava Daireleri Kurulu’na gitti. Umarım oradan döner. Yani artık uyumlu barolar ve uyumlu barolar birliği olacak.” Peki, niye? Ü.K. Büyük üstat Molierac’ın ünlü sözüdür. “Avukatlar köle kullanmadı. Ama efendileri de olmadı” demiştir. Avukatlar biat etmeyen, boyun eğmeyen bir tarihsel mirası genlerinde taşıdıkları için onlara boyun eğdiremiyorlar. İşte, boyun eğdiremedikleri için de bu şekilde baroları yeniden dizayn etmek istiyorlar. Yasa önerisinde delege yapısının değiştirilmesi isteniyor. Mevcut sistemde bile biz yüzde 22 delegeyle temsil ediliyoruz. Yeni düzenlemeyle temsil oranımızı yüzde 6’ya düşürecekler. Özellikle genel seçimlerle ilgili “İstanbul’u alan siyasi parti Türkiye genelinde seçimleri almıştır” denir. Madem böyle, bu durumda Seçim Ka nunu da adil temsil için değiştirilsin. Iğdır ya da Bilecik ne kadar vekil çıkarıyorsa İstanbul da o sayıda milletvekili çıkarsın. Öyle değil mi? Ü.K. Çok doğru söylüyorsunuz. Sıkıntı zaten burada. Bu yaptıkları avukatların iradesine de saygısızlık. Çünkü her baroya dörder beşer delege dağıtılacak. Sonra üye sayısı binin üzerindeki barolar için “Her bin avukat için bir delege getirilecek” deniyor. Çok afedersiniz ama siz İstanbul’daki avukatı kelle gibi mi görüyorsunuz? Burada başka bir mantık daha var. Bu nu öngörenler kendileri biat kültüründen geldikleri için bizleri de öyle sanıyorlar. Buradaki bütün amaç delege yapısını değiştirmek suretiyle Türkiye Barolar Birliği’ni belirlemek. Peki, yarışma başlamışken kural değiştirilir mi? Ü.K. Birçok baro genel kurulunu yaptı. Bizim genel kurul pazar günü (yarın). Neden alelacele şimdi bu teklif getiriliyor? Bu da insanı endişeye sevk ediyor. Bunu getirdikleri anda “Bari içeriye sokabildiğimiz kadar kişi sokalım” mantığıyla hareket ediyorlar. Bir Bilen Olsaydı... Sabahın erken saatlerinde mavi bir göğün altında yürürken kendi kendime sordum: “Nerede kalmıştık?” PKK’nin Van’da okul yakması. Uçak krizi. Suriye’yle savaşın eşiğine gelmemiz. Rusya’yla gerginleşen ilişkilerimiz. O zaman kaldığımız yerden devam edebiliriz... Eli kanlı PKK, Güneydoğu’da yol kesiyor, Kahramanmaraş’ta boy gösteriyor, Tunceli yöresinde eylemlerini sürdürüyor. PKK ve Taliban... Hiç düşündünüz mü ikisinin arasındaki benzerlikleri? Taliban da Afganistan’da okula giden kız çocuklarını öldürüyor. Eğitim düşmanı iki örgüt... Çocukların okula gitmesini istemiyor. Çünkü okula giderlerse, cehaletin bataklığından kurtulacaklar. Öğretmen, doktor, mühendis, memur olacaklar. PKK ve Taliban bundan korkuyor... O nedenle okul yakıyor, çocukları öldürüyor. ??? Yaşamımızın rengi soluk bir sarı bir ışığa dönüşüyor her geçen gün. Acılar fırtınası dinmiyor. Rüzgârlı yurdumun vadilerinde, dağlarında Mehmetler ölüyor, kentlerde PKK terörü tuzaklar kuruyor. Gözlerimi yumup geçmişe doğru bir yolculuğa çıkıyorum. Bir dönem barış, kardeşlik nutukları atılır, umuda doğru yolculuğa çıkılırdı. Sonra neler oldu, ne değişti? Gazze’de bombalarla insanlar öldürülürken, Irak işgal edilirken sesimiz soluğumuz çıkmadı. ‘Orada yatan senin baban’ LEVENT GENCELLİ HAKKÂRİ’DE ÇATIŞMA: 5 ASKER YARALI Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’nin Bağlar köyü yakınlarında güvenlik güçleriyle PKK’liler arasındaki çatışmalarda 5 askerin hafif yaralandığı belirtildi. Çatışmaların Bağlar ile Zorgeçit mezrası arasındaki Kırmızı Tepe bölgesinde yoğunlaştığı ve burada da 13 PKK’linin öldürüldüğü kaydedildi. Öte yandan Şırnak Beytüşşebap’a bağlı Kaplıca köyü yakınlarında dün saat 16.00 sıralarında yol kesen PKK’liler bir korucu ve bir öğretmeni kaçırdı. Bölgede operasyon başlatıldı. BURSA Diyarbakır’ın Lice ilçesinde önceki gün helikopter kazasında şehit düşen Uzman Çavuş İlyas Genel dün düzenlenen törenle toprağa verildi. Askerliğini 4 yıl önce Diyarbakır’da yaptıktan sonra sınava girip uzman çavuş olarak TSK’de kalan şehit İlyas Genel için dün ilk tören evinin önünde düzenlendi. Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’ndeki baba evine getirilen şehidin yakınlarından helallik alındı. Duygu dolu anların yaşandığı buradaki törende şehidin annesi Nuray ve babası Eyüp, “Vatan sağolsun” dedi. Kardeşi İsa ve 2 yıl önce evlendiği eşi Şengül, gözyaşlarını tutamadılar. Şehit Uzman Çavuş İlyas Genel’in cenazesi daha sonra dev Türk bayrağının asıldığı mahallesinden alınarak Ulu Cami’ye getirildi. Burada törenin başlamasını oturarak bekleyen eşi Şengül Genel, kucağına aldığı oğlu Kaan’a, kocasının tabutunu gösterip, “Yavrum bak orada yatan baban. Sen bana şehidimden kalan en büyük mirassın” diyerek gözyaşı döktü. Şehidin cenazesi törenin ardından şehitlikte toprağa verildi. İSTANBUL BAROSU GENEL KURULU Yönetim için 3 grup 4 aday yarışacak ? Turgut Kazan, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve HSYK gibi kurumları ele geçiren AKP hükümetinin şimdi de baroları etkisi altına almaya çalıştığını belirtti. İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu’nun iki gün sürecek genel kurulu, bugün Haliç Kongre Merkezi’nde başlayacak. Genel kurulda baro yönetimi için 3 grup, 4 aday yarışacak. Eski İstanbul Barosu başkanlarından avukat Turgut Kazan, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve HSYK gibi kurumları ele geçiren AKP’nin, şimdi de baroları etkisi altına almak için yasal düzenlemeler hazırladığını belirtti. İstanbul Barosu’nun genel kurulunun ilk gününde divan oluşumundan sonra İstanbul Barosu Başkanı avukat Doç. Dr. Ümit Kocasakal, açılış konuşması yapacak. Daha sonra gruplar adına yapılacak konuşmalardan sonra ise gündem doğrultusunda çalışmalara devam edilecek. İstanbul Barosu yönetimi, üyelerin kongre merkezine rahat ulaşımını sağlamak için “ücretsiz otobüs ve tekne servisi hizmetleri” gerçekleştirecek. Genel kurulda Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu seçimlere İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve eski başkanlardan Muammer Aydın ile katılıyor. Kocasakal ve Aydın genel kurulda ikinci kez rakip olarak yarışacak. Baro Başkanı Kocasakal, “Ülkemize, ilkemize, cüppemize sahip çıkacağız” mesajıyla seçimlere katılırken, Aydın seçimlerin Önce İlke’nin iki adayı arasına geçeceğini savundu. Çağdaş Avukatlar Grubu ( ÇAG), Katılımcı Avukatlar Grubu (KAG) ve Özgürlükçü Hukuk Platformu ( ÖHP) da seçimler için birleşti. Üç grubun ortak adayı da kadın hakları savunucusu avukat Filiz Kerestecioğlu oldu. Bugüne dek hiç kadın başkan tarafından yönetilmeyen İstanbul Barosu’nda Kerestecioğlu seçilirse baro tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş olacak. Seçimlere, AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun adayı, Deniz Feneri Derneği denetçisi Rıza Saka da katılıyor İstanbul Barosu’nun eski başkanlarından avukat Turgut Kazan yaptığı yazılı açıklamada, AKP’nin yasal düzenlemelerle baroları ele geçirmek istediğini vurguladı. Kazan, siyasi iktidarın Avukatlık Yasası’nın 114 ve 90. maddelerinde değişiklik yapılmasını isteyen genelge ile “hukukun sesini bastırmanın yolunun arandığını” kaydetti. Kazan açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdi: “114. maddedeki değişiklikle, baroların Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) seçeceği delege sayısı ile oynanıyor. Örneğin 29 bin 142 üyeli İstanbul Barosu, 37, 40 üyeli barolarla eşitlenerek, adil ve demokratik bir adım atılmış oluyor. 90. maddedeki değişiklikle de baro organları ve TBB delegeleri, grupların aldığı oy sayısına göre belirlenecekmiş. Yani partilerin aldığı oy oranına göre hükümet kurulması gibi bir şey.” C MY B C MY B