25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Meclis’te yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin düzenleme 360 oyla kabul edildi. Gözler Gül’e çevrildi ‘Darbe Önlüyoruz Ama!’ Eski TBMM başkanlarından, Yassıada duruşmalarının ünlü savunma avukatlarından Hüsamettin Cindoruk, hukukçu kökenli bir siyasetçidir. “Kendisinin hukuk adamlığı mı, siyaset adamlığı mı ağır basar” diye soracak olsanız, kolay yanıt veremem, çünkü o hiçbir zaman hukuk adamlığından bağımsız siyasetçi olmamıştır. Kendisine büyük saygım da işte bu niteliğinden kaynaklanır. Siyaset yelpazesinin her bölümünde böyle insanlar olsa Türkiye demokrasisi bambaşka ufuklara çoktan yelken açmış olurdu. Sayın Cindoruk, Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun “27 Mayıs darbesi ve 12 Mart muhtırası ile ilgili olarak bilgisine başvurulmak” amacıyla yaptığı çağrıyı geri çevirmiş. Çağrıya olumsuz yanıt vermesinin gerekçeleri arasında komisyonun araştırmadan çok sorgulama kurumu gibi çalıştığını, yeni bir darbe olgusunun geliştirildiği ve yeni bir darbe ihdas edildiğini öne sürmüş ve şunları söylemiş: Komisyon sorgulama yaptığı için yetkisini aşıyor. Yasama organına yakışmayacak biçimde içtüzüğe aykırı nitelikte çalışıyor. Aynı eleştiriyi iki gün önce bu sütunda dile getirmiştik, daha önce Sevgili Melih Aşık Milliyet’teki “Açık Penceresi”nde de aynı konuya değinmişti. Kimilerinin bu eleştirilere yanıtları hazırdır: Ama biz darbeleri önlemek için çalışıyoruz. ??? Böyle bir cevabın abesliğini belirtmeye gerek olmadığını sanıyorum. Demokrasilerin temeli hukuktur ve hukukta gaye vasıtayı meşru kılmaz, hiçbir komisyonun anayasa ve yasadan almadığı yetkiyi kullanmasını meşrulaştırmaz. Bu gerçek darbeleri araştırmak amacıyla kurulmuş olan komisyonlar için olduğu kadar darbecilikle itham edilenleri yargılayan mahkemeler için de geçerlidir. Demokratik rejimlerde darbeler, mukabil darbe yöntemleriyle değil, demokrasinin kurum ve kurallarıyla önlenmelidir. Yoksa A darbesini, karşıt B darbesi ile önlerseniz, darbenin egemenliği olgusu değişmez, yalnız bir darbenin yerini öbürü almış olur. Bunun mantığı da ancak şu şekilde izah edebilirsiniz: Senin darben kötü, gayri meşru benim darbem ise iyi ve meşrudur. Demokraside iyi ve kötü darbe yoktur; darbenin de vesayetin de her türlüsü kötüdür. Hukukun kuralları dışına çıkıp keyfiliği egemen kılma topla tüfekle de olursa darbedir, devletin erkini kullanarak yapılırsa da darbedir. Birine askeri darbe, öbürüne sivil darbe denilir; her ikisi de aynı derecede kötüdür. Hitler ve Salazar tarihte yıkıcılık açısından askerleri bile geçen sivil darbecilerdir. Askeri darbeye karşı olup, askeri vesayeti yıkıyoruz diye sivil darbeye destek vermek ise sahtekârlıktır. ??? Bu gerçekleri, darbeden mağdur olanları savunduğu için kendi de mağdur olan ve bir ömür boyu hukuku, demokrasiyi savunan Hüsamettin Bey gibi kişilerin dile getirilmesi daha da anlamlı ve ağırlıklı oluyor. Bu arada, darbe ve muhtıraları araştırma merakında olanlara bir gerçeği daha anımsatmak isterim: Türkiye’de askeri darbeler ve muhtıralardaki sivil sorumluluk en aşağı askeri sorumluluk kadar büyüktür. İlk bakışta ters ve hazmı güç görünen bu gerçeği yakın geçmişin olayları kanıtlıyor. Dönün bakın 27 Mayıs’a ve ondan önceki “Tahkikat Encümeni”ne! Dönün bakın 11 Eylül 1980 gününe ve öncesine! Dönün bakın 28 Şubat ortamına! Demokrasinin üstünlüğünü hukukun kurallarını bir yana kaldırdınız mı, siz de demokrat olmaktan çıkar darbeci olursunuz, darbe ve darbeci egemenliği için üniformalıların da aynı yolu tutmalarına gerek yoktur. Onlar olmadan da darbe olmuştur zaten. İçinde bulunduğumuz durum budur. Ve bu durumda en çok ihtiyacımız olan şey de sanırım “Ama darbeyi önlüyoruz derken, Darbe Oluşturan Güç ve Amilleri Araştırma Komisyonu” olsa gerek. AKP’ye referandum şoku ERDEM GÜL ANKARA AKP ve MHP’nin yerel seçimlerin 27 Ekim 2013’e alınmasını öngören anayasa değişikliği önerisi “referandum sürprizine” takıldı. TBMM’de anayasa değişikliğinin yapılan ikinci tur oylamasında, kabul oyları 360’ta kaldı. Anayasa değişikliğinin “referandumsuz kabulü” için 367 oy gerektiğinden, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, değişikliği onaylarsa 60 gün içinde referanduma gidilecek. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile aynı yıla denk gelmemesi için MHP desteğiyle yerel seçimleri 27 Ekim 2013’e çekmek isteyen AKP, dün TBMM Genel Kurulu’nda yapılan ikinci tur oylamada “referandumlu kabul” şoku yaşadı. Yerel seçimlerin “2013 yılının Ekim ayının son haftasına” çekilmesini, anayasanın 67. maddesindeki, “seçim yasalarında yapılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde uygulanmayacağını” hükmünü 2013 seçimlerinde istisna tutan anayasa değişikliğinin ilk maddesi 64’e karşı 365, yürürlük maddesi olan ikinci maddesi ise 51 ret Bahçeli: Bizde fire yok Oylamaya katılan tek genel başkan olan MHP Lideri Devlet Bahçeli oylamada partisinden “fire olmadığını” söyledi. 8 fire hesaplayan Bahçeli, “Referandum konusunda taktir Cumhurbaşkanı’nındır” dedi. Bahçeli, yerel seçimlerin öne alınmasının referandum eşiğinde kabul edilmesiyle ilgili, “Sayın Cumhurbaşkanı tekrar Meclis’e gönderirse o zaman MHP, Meclis’te var olan iradesini devam ettirir” dedi. Bahçeli, Engin Alan’la birlikte 5 partili milletvekilinin oylamaya katılmadığını belirtti. Bir gazetecinin, “MHP büyükşehir belediyeleri yasa tasarısına tavır aldığı için son anda bu teklif üzerinde red oyu kullandığı söyleniyor” sorusu üzerine de “AKP’den ve MHP’den katılmayanların toplamı sekizdir. 8 boşluk AKP’den kaynaklanmıştır. Bu da bellidir. Onların da katılmayanları bellidir. Bu sekiz rakamı buradadır. Önümüzdeki günlerde Meclis’e getirilecek olan bazı yasalarla ilişkilendirerek kimse MHP üzerinde gölge kurmaya çalışmasın” karşılığını verdi. oyuna karşılık 380 oyla kabul edildi. Ancak anayasa değişikliği önerisinin 440 milletvekilinin katıldığı tümünün oylamasında ret oyları 72’ye yükselirken, kabul oyları da 360’ta kaldı. 4 çekimser, 3 geçersiz çıkarken 1 oy boş çıktı. AKP, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un da oy kullanmasını sağlamak için TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i kürsüye çıkardı. Ancak referandumsuz kabul için gerekli oya ulaşamadı. Anayasa değişikliği önerisinin “referandum” koşuluna takılmaması için en az 367 oyla kabul edilmesi gerekiyor. Ancak dünkü oylamada değişiklik 360 oyla kabul edildiği için Gül, düzenlemeyi aynen onaylarsa otomatik olarak 60 günde referanduma gidilecek. Gül, iade ederse düzenleme tekrar görüşülecek. KP’liler: Muhalefet taktik yaptı Oylama sonrası MHP ve AKP, “kimin fire verdiği” hesabının peşine düştü. Tutanaklara göre MHP’den Mustafa Erdem, Faruk Bal, Özcan Yeniçeri, Koray Aydın, AKP’den de Naci Bostancı, Cevdet Erdöl ve Hakan Şükür oylamaya katılmadı. Genel Kurul’da kabul cehpesindeki AKP’den 322, MHP’den de 46 milletvekili oy kullandı. İki partinin kabul oyunun 368 çıkması gerekirken, 360’ta kalması da 8 firenin olduğunu ortaya koyuyor. A Anayasa değişikliğinin oylamasından “referandum koşullu” kabul çıkması, AKP’de tam bir şok etkisi yarattı. AKP’liler “Muhalefet taktik yaptı. Önce oy verip sonra geri çekti” yorumunu yaptı. AKP grup yönetimi acil olarak toplanıp, İstanbul’da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan’la durum değerlendirmesi yaptı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, böyle bir sonuç beklemediğini söyledi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise Cumhurbaşkanı’nın değişikliği onaylaması durumunda “referanduma” gidileceğini belirterek, “Ben Cumhurbaşkanı’nın onaylayacağını düşünüyorum” görüşünü dile getirdi. KUTAN’DAN ‘28 ŞUBAT’ YORUMU ERDOĞAN’IN 2014 PLANI Tanka çıkma zamanı değildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na bilgi veren eski Ankara DGM Savcısı Talat Şalk, özel yetkili mahkemede karara bağlanan Balyoz davası için, “Hangi hukukçu olursa olsun beni ikna edemez, ortada icrai hareket yok” dedi. REFAHYOL hükümetinin Enerji Bakanı ve kapatılan FP’nin Genel Başkanı Recai Kutan da 28 Şubat için ‘Önceki darbelerin hepsinden daha organizeydi’ dedi. Abdullah Öcalan ve Beyaz Enerji davalarında da savcılık yapan Şalk, DGM döneminde “hukuka bağlı çalıştıklarını” söyledi. Şalk, komisyon üyelerinin soruları üzerine Öcalan’ın başlangıçta MİT tarafından kullanılmış olabileceğini belirtirken de “Ama PKK’yi kurduktan sonra MİT’in kontrolünden çıkıyor” dedi. etkisi vardı” sözleriyle ifade etti. 28 Şubat için ise “Bundan önceki darbelerin hepsinden daha organizeydi” dedi. Kutan, Erbakan’ın eski Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin gibi tankların üzerine çıkmadığı eleştirilerine karşı da “Tankların üzerine çıkılacak zaman vardır çıkılamayacak zaman vardır. O zaman çıkılacak zaman değildi. Ama bundan sonra inşallah çıkacak çok kişi olur” diye konuştu. 28 Şubat27 Nisan Alt Komisyonu’na bilgi veren eski Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, başsavcılık görevindeyken YİMPAŞ ile ilgili şikâyetleri sonuçsuz bıraktığı ve emekli olduktan sonra bu şirkete ortak olduğu yönündeki bir soru üzerine, “Orada çalışmam yasadışı değildi ama hataydı” dedi. Komisyonun dinlediği eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ise “Darbeler ABD’nin solu ezme planıdır” dedi. Kazan, “12 Mart’ta Necmettin Erbakan Alpler’de dinlenmeye gönderildi. 15 yıla mahkum olduk. Erbakan geldi hükümete ortak oldu biz hâlâ içeride yatıyorduk” ifadelerini kullandı. Fotoğraf: AASEFA KARACAN Gül’den vize almak zorunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, MHP ile anlaşarak girdiği yerel seçimlerin öne çekilmesinde beklemediği bir sonuçla referandum sınırında kalınca, parti yeniden Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2014’te cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin iç hesaplarla karşı karşıya kaldı. Anayasanın tümü üzerinde iki partinin yeterli çoğunluk olan 367’nin üzerinde sandalyesi bulunmasına karşın 360 oyda kalması 2014 hesapları çerçevesinde AKP içerisinde Gül Erdoğan sorunu başta olmak üzere bir süredir yaşanan gelişmelere bir tepki olarak değerlendirildi. AKP içerisinde oylamada ortaya çıkan durum, şu başlıklar etrafında değerlendirildi: Partili cumhurbaşkanı: Bir dizi açılış için Antalya’ya giden Kılıçdaroğlu’nu havaalanında partililer karşıladı. ‘Bize düşen görev, bu hükümeti yolcu etmek’ CEREN KAYA epsinden daha organizeydi’ Komisyon bünyesindeki 12 Eylül alt komisyonuna açıklamalarda bulunan Recai Kutan tüm darbelerde dış güçlerin müdahalesi konusunda kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini “Atlantik ötesi ve Tel Aviv’in ‘H ANTALYA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bize düşen görev, herkesle kavgalı olan bu iktidarı yolcu etmek. Beysbol sopasıyla Türkiye’de hükümete ders verilmediği, bağımsız, kararlı, yürekli bir iktidara ihtiyacımız var” dedi. Kılıçdaroğlu, bir dizi açılış için dün Antalya’ya geldi. Havaalanında partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, daha sonra CHP il başkanlığı binasından yurttaşlara seslendi. AKP’nin 2002 yılında sıfıra indirilmiş terör ve ekonomisi sağlam bir Türkiye teslim aldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bugün zam ve zulümle ekonomiyi idare etmeye çalışıyorlar. Dünyada doğalgaz fiyatları düşecek, sen zam yapacaksın. Bunun akılla, mantıkla, vicdanla yakından uzaktan ilgisi var mı? Bu, ‘Ben iktidar olarak vatandaşın cebine elimi uzatıyorum. Parasını çalıyorum’ demektir ve o yüzden de ahlaksız zamlardır. Beylerin karnı doydu, keyifleri yerinde. Altlarında lüks arabaları, yatları, katları var” dedi. ‘Stratejik Körlük’ kitabı yazmalı Kılıçdaroğlu, Konyaaltı Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Kitap Fuarı’nı gezdi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sizin hayalinizdeki Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile çatıştığınızı ve gerçekleri görmeniz halinde bunu yapamayacağınızı söyledi, bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusu üzerine, “Kendisi yeni bir kitap mı yazmış, bence yeni bir kitap yazmalı, ‘stratejik körlük’ diye” diye konuştu. Bir ülkenin Başbakanı’nın Dışişleri Bakanı’nı tutması halinde bir anlamda aynı sorumluluğu paylaştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da kendisini sorgulaması gerektiğini söyledi. ÖCALAN İÇİN AÇLIK GREVLERİ MİTİNG İPTALİNE TEPKİ ‘Hükümet gazilerden korktu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ankara Şubesi’nin bugün Tandoğan Meydanı’nda gerçekleştireceği “Teröre Karşı Halk Mitingi”ne Ankara Valiliği’nce izin verilmemesine gaziler tepki gösterdi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ankara Şubesi’nce, Tandoğan Meydanı’nda bugün saat 13.00’te artan terör olaylarını protesto etmek amacıyla “Teröre Karşı Halk Mitingi” yapılacaktı. Ancak Ankara Valiliği bu mitingin gerçekleştirilmesine izin vermedi. Konuya ilişkin açıklama yapan derneğin Ankara Şube Başkanı Hamit Dölek, valiliğin söz konusu kararında “güvenliği sağlayamama” gerekçesinin gösterildiğini belirterek “Şehitler, gaziler başımızın tacıdır diyorlar ancak bizi ayak bağı yapıyorlar. Yürüyüşümüzü engelliyorlar. Çünkü bizden korkuyorlar” dedi. ‘Ölümlere çeyrek kaldı’ MAHMUT ORAL AKP içerisinde bir süredir muhalif çevrelerden seslendirilen “tek adam” eleştirileri kadar olmasa da Erdoğan etrafında 2014’e yönelik hesaplara tepki var. Parti kurullarında tartışılmayan başkanlık sistemine geçişin adımı olan partili cumhurbaşkanı önerisi kısmi de olsa rahatsızlık yaratıyor. AKP Kongresi: Kongredeki konuşma ve buna paralel olarak parti yönetiminde Gül’ün parti ve hükümete yönetimine geri dönüşü engelleyecek yeni yapılanmalar da aynı şekilde grubun içerisinde sıkıntının bir başka kaynağı. Seçim yasaları: Yerel seçimlerin öne alınmasından sonra getirilen, büyükşehir belediyelerinin artırılmasına yönelik düzenlemeye parti içerisinde de tepkiler var. Buna paralel olarak bir tür başkanlık sisteminin altyapısı olarak getirileceği açıklanan daraltılmış bölge seçim sistemi de partideki memnuniyetsizliğin dışa vurma nedenleri arasında sayılıyor. Kürt sorunu milliyetçilik: Erdoğan’ın bir süredir DİYARBAKIR Diyarbakır Tabip Odası (DTO), SES Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, İHD Diyarbakır Şubesi, TİHV Diyarbakır Temsilciliği ve TUHADFED, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesi nedeniyle 12 Eylül’de başlatılan açlık grevleriyle ilgili basın toplantısı düzenledi. DTO Genel Sekreteri Cengiz Günay, “Geçmiş yıllarda acı örneklerini yaşadığımız bu tür eylemlerin ölümlerle sonuçlanabilecek olması, hiçbirimizin sürecin izleyicisi olarak kalamayacağının açık kanıtı durumundadır. Sorunların çözümünde açlık grevleri sebeplerini, insanı esas alacak bir şekilde ortadan kaldırabilmek öncelik olmalıdır. Tüm siyasi aktörlere ve ilgili kurumlara çağrımız ölüme çeyrek kaldı ve bir şeyler yapın” dedi. Günay, 60 tutuklunun durumunun ciddi olduğunu ifade etti. özellikle Kürt sorunu ve terör konusunda izlediği tutumun “milliyetçi” bulunmasının da oylamayla verilen tepki mesajına yansıdığı belirtiliyor. Özellikle Güneydoğulu milletvekillerinin Erdoğan’ın “Ölen teröriste ağlamayan insan değildir” açıklaması nedeniyle Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’i sert bir şekilde eleştirmesi ve hakkında inceleme başlatılması gelişmeleri nedeniyle parti politikalarından hoşnutsuz oldukları dile getiriliyor. Bu nedenlerle Gül’ün vereceği kararın 2014 hesapları için önemli olacağı belirtiliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle