19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 OCAK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet ne zaman zorlu bir gündemle karşılaşsa yargıdan ses getirecek bir adım geliyor 5 Oysa, DİSK’in yaptırdığı araştırma daha önemli ama halkımız bu konuları pek önemsemez, bilirim. ??? Zamlı ücret alacak olan asgari ücretlinin karnını doyurması ve barınması nasıl olacak? Öğün başına 69 kuruş... Bir simit 1 lira... 226 liraya ısınacak... Eşi çalışmayan asgari ücretli emekçinin iki çocuğu varsa gıdaya günde 8.28 lira ayırabilecek. Türkiye’nin 2012 yılının Ocak ayında durumu böyle... Gelelim gündemin eğitim konusuna... Sekiz yıllık kesintisiz eğitim kaldırılıp (1+ 4+4+4) olarak 12 yıla çıkacak. Peki niye 12 yıl? Birkaç AB ülkesinin dışında böyle bir şey yok... 10 yıllık temel eğitim olmalı ve öğrenciler kendi becerilerine göre yönlendirilmeli. Nedense Türkiye, çocuklarını “hurafeler” üzerinden eğitmek istiyor. ??? Yurdumun insanı pembe düşler içinde gezinmeyi, yaşama öyle bakmayı sever. Van’da ve Erciş’te buz üstünde dolaşan çıplak ayaklı çocukları görmez... Bölgede 23 Ekim’de ara verilen okulların 71 gün sonra açıldığını, öğrencilerin ve öğretmenlerin nasıl yaşadıklarını düşünmez... Ne diyordu Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı: “Van’da bizi paspas yaptılar!” Türkiye’de eğitimin kör topal yürüdüğünü herkes görüyor! Siyasi iktidar tarafından önemsenmediği bir gerçek değil mi? AKP hükümeti onuncu yıla girdi... 2002 yılında hükümetin eğitime yatırım payı yüzde 17.5; 2011 yılında ise yüzde 5.8. Aynı dönemde yani 2002 yılında devlet okuluna giden çocuklarımız için 720 lira öderken bugün bu sayı 3 bin 200 lira olmuş. Dershane sayısı 1225’ten 4099’a çıkmış... Elbet öğrenci sayısı da 606 binden 1 milyon 264 bine yükselmiş. ??? Liberalizmin içinde yaşıyoruz hep birlikte... Sömürü düzeni sürüyor, sermayeemek çelişkisinden, gelir dağılımındaki eşitsizlikten söz edenler “kaka çocuk” oluyor... Zaman ayarlı adalet İLHAN TAŞCI ANKARA Hükümetin siyaseten “zorlandığı/sıkıştığı” konu ve olaylarla karşılaştığı dönemde, yargısal alanda “sürpriz” gelişmeler yaşanması AKP döneminde olağanlaştı. Uludere katliamıyla ilgili askerisivil istihbarat zaafiyeti tartışmaları yoğunlaşırken; hükümetin eleştiri oklarının hedefi olduğu günde eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un bir buçuk yıldır süren internet andıcı soruşturmasında ifadeye çağrılması dikkat çekti. Hükümetin doğrudan kendisi ya da çevresini ilgilendiren konuları “fırsata” dönüştürdüğü, kimi soruşturmaların ? Türkiye, AKP hükümeti ile birlikte tek gündemli günleri de geride bıraktı. Hükümetin açıklamakta zorlandığı ya da zor durumda kaldığı her olayda yargıdan ya yeni bir soruşturma veya yürüyen bir soruşturmada sansasyonel bir ismin ifadeye çağrılması atağı geliyor. da gündem değişikliğini sağlayan soruşturma gelişmelerinden bazıları şöyle: Darbeciler yargılanıyor(mu): AKP sözcülerinin deyimiyle “operasyon kazasıyla” Uludere’de çoğunluğu çocuk 35 kişinin yaşamını yitirmesiyle hükümet, eleştirilerin odağına yerleşti. Tam da bugünlerde yaklaşık 7 aydır bir arpa boyu yol almayan 12 Eylül darbesine yönelik soruşturmada, iddianame tamamlandı. Henüz mahkeme tarafından kabul dahi edilmeden ki mahkemece iddianamenin iadesi de mümkün kamuouyu ile iddianamenin tamamlanıp mahkeye sunulduğunun duyurulmasıyla, gazetelerin birinci sayfasındaki öncelikli haber dengesi de değişmiş oldu. AKP görüşülürken, Agarta açıldı: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle AKP hakkında açtığı kapatma davasında karar beklendiği günlerde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 600 yıl öncesine dayanan “Agarta/Ergenekon terör örgütü”ne ilişkin iddianamesini açıklamıştı. 24 şehit, Deniz Feneri’ne tahliye: Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 24 askerin şehit edilmesi, 19 askerin de yaralandığı gün yurt genelinde “acı ve öfke”nin öne çıkıp sınır ötesi harekâtın tartışıldığı gün, Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V. soruşturmasında “asıl failler” olarak gösterilen ve 102 gün tutuklu kalan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan’ın ara larında bulunduğu 6 şüphelinin tahliye edilmesi “fırsatçılık” olarak değerlendirilmişti. Cumhuriyet tarihinde bir ilk: Uludere katliamıyla ilgili askerisivil istihbarat zaafiyeti tartışmaları yoğunlaşırken Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, hükümet aleyhine kara propaganda yapmak amacıyla Genelkurmay tarafından kurulduğu öne sürülen internet sitelerine ilişkin İnternet Andıcı soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez eski bir Genelkurmay başkanı sivil bir savcı karşısında şüpheli sıfatıyla ifade verdi ve tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Pembe Düşler İçinde... Van ve Erciş depremini çoktan unuttuk... Yanan çadırları, ölen bebeleri... Oysa orada yaşam sürüyor her şeye karşın! Sabahın ilk saatlerinde, her zaman olduğu gibi televizyon kanallarında haberleri izlerken ne denli unutkan bir toplum olduğumuzu yeniden anımsadım... Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın dizeleri, belki bizi anlatıyordu: “Kocaman yıldızlar altında ufacık dünyamız, Ve minnacık bir ‘hane’ Kokar kır çiçekleri gün ağarmadan, Anısız uykusuz, Kokar nane.” Binlerce insan evsiz... Çoğu çadırlarda yatıyor soğuğa, kara, tipiye karşın. Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı yaşananları biliyor... Van Valiliği’ne bu nedenle öfkeli: “Biz halkın hademesiyiz, Van Valiliği’nin değil. Kimse bize ‘Lan Kızılaycı gel buraya, bize çadır getir’ diyemez. Valilik ‘ben yöneteceğim’ dedi ama beceremedi. Afet yönetimi bürokratik değil, operasyoneldir. Van’da bizi paspas yaptılar... (Milliyet)” ??? Gazeteleri okurken Van ve Erciş depremini çoktan unuttuğumuzu, ölen bebelerin sayısını bile anımsamadığımızı bir kez daha fark ettim. Dağlarca’nın yıllar önce yazdığı şiirinin dizelerini yeniden okudum: “Farkında değil gönül, Sanki hep divane; İçimizden, dışımızdan Geçer vakit Zalim, zalimane!” Türkiye’de yaşananlar, insan olanın içini acıtıyor... Eğitim sistemi değişecek... İmam hatip okullarına beş yıllık eğitimden sonra öğrenciler kaydolabilecek. Neden acaba? İmam hatip liseleri meslek okulu olduğu için... AKP’li milletvekilleri yasa teklifini hazırladılar. Mollaların imam yapılacağı bir ülkede bunların tümü olağan bence. GENELKURMAY BAŞKANI NECDET ÖZEL: Terörist demek istemiyoruz ? KCK yapılanması konusunda yürütülen soruşturmaya destek veren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, ‘’Kendi vatandaşlarımız için terörist kelimesini kullanmak istemiyoruz. Bize göre bunlar kandırılmış kişilerdir’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, terörle mücadelede konsept değişikliği yaşanıp yaşanmadığına ilişkin olarak “Biz geçmişte olduğu gibi bugün de teröristlere (ki bu kelimeyi kendi vatandaşlarımız için kullanmayı hiç arzu etmiyoruz. Bize göre bunlar çeşitli nedenlerle kandırılmış kişilerdir) gerek insani mülahazalar ve gerekse kanunların öngördüğü şekilde, başlangıçta hep teslim olmaları yönünde telkinlerde bulunuyoruz” yanıtını verdi. Milliyet ve Habertürk gazetelerinin yazılı sorularını yanıtlayan Özel, son 6 ay içerisinde toplam 327 teröristin (165 ölü, 50 yakalama, 112 teslim) etkisiz hale getirildiğini söyledi. Özel, KCK yapılanması konusundaysa, “Devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için KCK’nin yargı önüne çıkarılmasının hayati önemi haiz olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. TSK’nin anayasa ve kanunlarla üstlenmiş olduğu görevlerin ifasına olumsuz yansımaları olmaması için imkânlar ölçüsünde gerekli tedbirler alınmıştır.” Meclis, PKK’li yakınını dinledi TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu içinde oluşturulan “Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi” için kurulan alt komisyon bir oğlu 2009 yılında Gabar Dağı’nda güvenlik görevlilerince öldürülen ve cenazesi verilmeyen, bir oğlunun da 9 yıldır dağda olduğunu düşündüğünü söyleyen baba Mehmet Karakaya’yı (Sağda) dinledi. Karakaya oğlunun cenazesini almak istediğini belirtirken, AKP’li Komisyon Başkanı Naci Bostancı cenazenin verilmesi noktasında gerekli girişimleri yapabileceklerini söyledi. Oğlunun 90’lı yıllarda yaşananlar nedeniyle dağa çıktığını düşündüğünü anlatan baba Karakaya, “polis, asker, gerilla” ölümlerinin hepsinin acı olduğunu ifade ederek, “Barış gelsin. Ettırnak olmamız gerek. İsteğim bu. Benim oğlumun son olmasını diliyorum. Halklar birbirimizi kucaklayalım” görüşünü dile getirdi. Karakaya, 5 çocuğu olduğunu, ölen oğlu dışında, birinin “dağda olduğunu” düşündüğünü, birinin ise üniversitede okuduğunu anlattı. BDP’li komisyon üyesi Ertuğrul Kürkçü’nün, “Oğlunuz toplu mezarlarda olabilir mi?” sorusu üzerine Karakaya, devletin oğlunu dağda bırakacağına inanmadığını, alıp bir toplu mezara gömmüş olabileceklerini söyledi. MHP’li Yusuf Halaçoğlu ve CHP’li Malik Ecder Özdemir’in “Oğlunuza ‘dağdan insin, dönsün’ çağrısında bulunur musunuz” şeklindeki sorularına rağmen Karakaya, ısrarla sadece “Oğlumun ölmesini istemiyorum” yanıtını vermekle yetindi. Karakaya’nın “seyit” olduğunu söylemesi üzerine eski Türk Tarih Kurumu Başkanı MHP’li üye Yusuf Halaçoğlu, “Seyitseniz, Kürt değilsiniz” deyince BDP’li Kürkçü elindeki kalemi masaya fırlattı. Halaçoğlu ise “Peygamber soyundan gelen seyit Kürt olamaz, Arap olur, bunu iyi öğrenin” karşılığını verdi. Komisyon üyelerinin “PKK’yi destekliyor musunuz” diye sorduğu Karakaya, “Ben PKK’li değilim. Bir oğlunu kaybetmiş, diğer oğlunun cenazesinin gelmesini istemeyen, asker polis cenazesi gelmesin diyen bir aileyim” dedi. (Fotoğraf:AA BÜLENT UZUN) akan benden özür diledi’ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, TBMM Genel Kurulu’nda bedelli askerlik yasası tartışılırken “Genelkurmay ‘Evet’ dese ne olur, ‘Hayır’ dese ne olur” ifadesini kullanan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Kendisinden özür dilediğini ve üzüntülerini ilettiğini” açıkladı. ‘B MUHALİFLERİN TÜZÜK KURULTAYI GİRİŞİMİNE DESTEK VERDİ Baykal: Taahhüt yerine getirilmeli niz Baykal “Genel BaşANKARA (Cumkan’ın da tüzük değişikhuriyet Bürosu) liği konusunda taahhüdü CHP’de parti içi muvar. Taahhüt yerine gehalefet bugün hareketirilmeli. Tüzük kurulte geçiyor. “Yeniden tayı toplanmalı, örgütte CHP Hareketi” adına bir canlanma olmalı” yapılan açıklamada bu mesajı verdi. sabah bir basın top? CHP’de tüzük CHP tüzüğüne göre, delantısı düzenleneceği legelerin beşte birinin 15 bildirildi. Açıklamada kurultayı toplama gün içinde noterden onay“Olağanüstü tüzük girişimlerine lı olağanüstü kurultay çağkurultayı toplanması destek veren Deniz rısı üzerine olağanüstü kuiçin taban hareketi rultay toplanabiliyor. Olabaşlıyor. Görevden Baykal “Genel ğanüstü kurultay gündemi alınan veya görevi soBaşkan’ın da bu çağıranlar tarafından bena erdirilen önceki konuda taahhüdü lirleniyor, seçim yapılaCHP il başkanları ve var” dedi. mıyor. Ancak olağanüstü duyarlı kurultay dekongre isteyenlerin sayısı legeleri adına olakongre üyeleri tamsayısığanüstü tüzük kurultayı çağrısı için basın toplantısı dü nın salt çoğunluğunu sağlıyorsa, gündeme güvenoylaması ve seçim madzenlenecektir” denildi. Olağanüstü tüzük kurultayı için deleri konabiliyor. Olağanüstü kongre için yeterli imyaklaşık 1300 delegenin beşte bir imzasının toplanması yeterli olduğu, zanın toplanması ve yönetime ulaştıancak taban hareketinin 600 imzayı rılması durumunda, 45 gün içinde geçmeyi hedeflediği de kaydedildi. kongrenin toplanması ve bunun da 15 Muhalifler önce saat 11.00’de basın gün önceden duyurulması gerekiyor. Bu arada, CHP Genel Başkanı Ketoplantısı yapacaklarını bildirirken Genel Başkan Yardımcısı Nihat Mat mal Kılıçdaroğlu’nun Sözcü gazekap’ın da saat 11.00’de “tüzük de tesinde Ertuğrul Akbay’ın “Parti ğişikliği” konulu basın toplantısı ya içinde malum kişilerin tetikçileri olan ‘Brütüs’ler’ hakkında ne dipacağı duyuruldu. Muhalifler bunun üzerine bir dü yorsunuz? Brütüs’ler ne olacak” sozeltme yaparak basın toplantısı saati rusuna “Benim tek güvencem parni 10.00’a aldı. İl başkanları olağan tililerimdir, halkımdır. Ben onlara üstü tüzük kurultayı toplanması için güveniyorum. Partililerim ve halkım imza kampanyası başlatırken tüzük de bana sahip çıkıyor. Bu da onları ğişikliği taslaklarını da açıklayacak. kendiliğinden yok edecektir. SayıGirişim, eski Genel Başkan Deniz ları her geçen gün azalıyor. Er geç Baykal ve eski Genel Sekreter Önder hepsi yok olup gidecekler” yanıtı verSav ekiplerini de bir araya getirdi. De mesi dikkat çekti. ‘Başbuğ olayı gündem değiştirme’ CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Uludere Savcılığı’nın 35 kişinin ölümüyle ilgili soruşturmada aldığı gizlilik kararına tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Uludere soruşturmasında gizlilik kararı alınmasına tepki gösterirken; eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ifadeye çağrılmasının zamanlamasına dikkat çekti. Tanrıkulu, “Uludere faciasına ilişkin gündemi değiştirme” amacının akla geldiğini söyledi. Tanrıkulu yaptığı yazılı açıklamada Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 35 kişinin ölümüyle ilgili soruşturmada “gizlilik kararı” almasını kınadı. Tanrıkulu, “35 insanın ölümü ve bunun gerçekleşme biçimi açıkça ortadayken bu gizlilik kararı farklı birtakım amaçlara hizmet edildiği gerçeğini akla getirmektedir” açıklamasını yaptı. Başbuğ’un ifadeye çağrılmasının zamanlamasına da dikkat çeken Tanrıkulu, “Tabii ki Genelkurmay başkanları da ifade çağrılabilir, soruşturulur. Ancak bir taraftan gizlilik kararı alan yargı, diğer yandan İlker Başbuğ’un ne zaman ifadeye çağrılacağını ve sorulacak soruları virgülüne kadar servis etmektedir” görüşünü dile getirdi. Tanrıkulu, yargıya “Gündem mühendisliğini bırakın, işinizi yapın. Ne gündem değiştirmek ne de gizlilik kararı almak gerçekleri değiştirmeyecektir” çağrısı yaptı. rşiv açılacak’ Genelkurmay Başkanlığı’nın arşivlerindeki Dersim belgeleri için de 1 ay önce çalışma başlatıldığını ve tamamlandığında araştırmacıların hizmetine sunulacağını ifade eden Özel, “Mevcut tutuklamalar, TSK’nin kadrosu açısından bir zafiyet yaratmakta mıdır” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Söz konusu tutuklular mutlaka sistemi etkilemektedir. Tecrübeli personelin tutuklanmaları sebebiyle kadro görevlerinden uzak kalmalarının ‘A GÜL’ÜN GÖREV SÜRESİ İÇİN HAZIRLANAN YASA TASARISI ALT KOMİSYONA SEVK EDİLDİ Türmen: Yasa ile anayasa değişecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresini 4.5 yıl sonra geçici bir madde ile 7 yıl olarak netleştireceği Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu tasarısı, TBMM Anayasa Komisyonu bünyesinde alt komisyona gönderildi. Komisyondaki görüşmelerde söz alan MHP’li Faruk Bal, Cumhurbaşkanı’nın görev süresini 5 yıl olarak düzenleyen anayasa değişikliğinin Gül’ü de bağlayacağını belirtti. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Bal’a, “Sen 5 yıl dersin, ben 7 yıl derim, bir ortasını buluruz” diye espri yapınca milletvekillerinin uzun süre gülüşmelerine neden oldu. CHP’li Atilla Kart ise Cumhurbaşkanı’nın görev süresine ilişkin tartışmanın komisyonda verilecek önerge ile netleştirilecek olmasının anayasaya aykırı olacağını söyledi. CHP’li Süheyl Batum, Gül’ü 5 yıllık süre için halkoyu ile seçmek üzere yola çıkan iktidarın genel seçim sonrası iradesini değiştirdiğini savunarak, “Sayın Kuzu, komisyon toplantılarında siz de Gül’ün 5+5 yıl görev yapacağını savunuyordunuz, onun için aslında siz de rahatsızsınız” dedi. CHP’li Rıza Türmen ise, “Ama yasa ile anayasayı değiştiremezsiniz. 2007’den bu yana zaten hukuku çok örselemiş, zorlamışsınız. Hukuk güvenliği kalmamış” deyince AKP’li Burhan Kuzu “Neler çektik, bir bilseniz” diye karşılık verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle