19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 AfşinElbistan A Termik Santralı’nın Çiller zamanında verilen ve kurum zararına olduğundan yapılmayan devri gündemde 18 yıllık aşk alevlendi Enerji Bakanlığı ile ilgili şirket arasında imtiyaz sözleşmesine karşın Türkiye Elektrik Üretim İletim AŞ (TEAŞ) kaAkçul’un verdiği bilgiler munun zarara uğrayacağı nedeşöyle: niyle sözleşmeyi imzalamamışL 1994’ten bugüne kadar tı. Aradan geçen süre içinde 7 geçen süre içinde AKP hükümet değişti, hiçbiri devri öncesinde görev yapan yapmadı. Şimdi 20 yılda ülkeyi toplam 7 hükümet ve bu 11 milyar dolar civarında zarahükümetlerin Enerji ve Tara uğratacak 2 bin çalışanı sıbii Kaynaklar Bakanlığı kakıntıya sokacak devir için AKP mu yararına aykırı bu devhükümeti kolları sıvadı. ri gerçekleştirmedi. Enerji Bakanlığı’nın da ne L TEAŞ’nin devletin, halzaman yapılacağını bilmediği kın çıkarlarını düşünerek, devir için Türkiye Elektrik kamu yararına aykırı devrin İletim AŞ (TEİAŞ) bünyesözleşmesini imzalamamasinde oluşturulan devir kosıyla, ErgVerbund dava açtı. misyoL Dava en son Danıştay’da şirket lehine sonuçlandı. L 17 yıl öncesine göre, enerji alanında mevzuat ve yasalar değişti. Devir, yürürlükte olmayan bir mevzuatla yapılacak. L 2004’te Elektrik Üretim AŞ görevlilerinin hazırladığı AfşinElbistan A Santralı’nın devri ile 20 yıllık işletme sürecinde kamunun zararı 11 milyar dolar olacak. L ErgVerbund’un AfşinElbistan A Termik Santralı’nı işletecek bir deneyimi, birikimi yok. Filtre sisteminin oluşturulması gerekiyor. 7 hükümet bu devri yapmadı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA ? Kamunun zarara uğrayacağı gerekçesiyle yedi hükümetin yapmadığını yeniden gündeme getiren AKP hükümeti, kamuyu yaklaşık 11 milyar dolar zarara uğratacak, 2 bin işçiyi sıkıntıya sokacak devir için komisyon kurdu. nunda, devrin yapılacağı ErgVerbund yetkilileri de yer alıyor. Komisyon çalışmalarının ardından ilgili genel müdür ve bakan onayı ile fiili devir yapılacak. Çalışanların durumunun ne olacağı konusu fiili devir komisyonunun çalışmaları sonucunda ortaya çıkacak. Maden İş Sendikası yetkilileri ile Sendika Başkanı Nurettin Akçul, AfşinElbistan A Termik Santralı’nın kömür sahası ile birlikte ErgVerbund’a devri gündeme gelirse meşrudemokratik tepkilerini ortaya kararlılıkla koyacaklarını belirterek “Kamunun uğrayacağı zarar nedeniyle geçmişte 17 yıl içinde çok sayıda hükümetin ve bu hükümetlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının devretmekten ısrarla kaçındığı bu devri, mevcut bakanlığın da gerçekleştireceğine inanmak istemiyoruz. Böyle bir sürece girilirse, 19931994 yıllarında bu işletmenin ilk devri gündeme geldiği zaman bölgenin bütün halkı ve demokratik kitle örgütleri, siyasi parti teşkilatları kenetlenerek ortaya koyduğumuz kararlı mücadeleyi yine ortaya koymaktan kaçınmayız” dedi. Akçul’un verdiği bilgilere göre, Türkiye’nin en önemli enerji ünitelerinden biri konumundaki AfşinElbistan A Termik Santralı’nın, 1994’te Çiller hükümeti döneminde işletme hakkının 20 yıllığına bedelsiz biçimde ErgVerbund ortaklığına verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı alınmıştı. İşletme hakkının 20 yıllığına devredilmesi öngörülen Erg Firması’nın sahibi Vural Özbilgin, devri yapan hükümetin başbakanı konumundaki Tansu Çiller’in yalı komşusuydu. Dönemin Enerji Bakanlığı ile şirket arasında imtiyaz sözleşmesi imzalanmasına karşın TEAŞ kamunun uğrayacağı zarar nedeniyle sözleşmeyi imzalamadı. Sendikacılığın İflasının İlanıdır Hani dünkü Cumhuriyet’in manşetiyle de DİSK’e kapıların kapandığının haberi verilen gelişme var ya.. Aslında Erdoğan hükümetlerinin Türk sendikacılığının resmen iflasını ilan ettiği, yukarısı bıyık aşağısı sakal bir durum... Çalışma Bakanı’na düştüğü çıkmazda acımamak olanaksız. 6 dönemdir yasal yükümlülüğü olduğu halde ilan etmeyerek yasalara karşı suç işlediği resmi istatistikleri ilan etse de suç, etmese de suç... Yürürlükteki yasal düzene, hukuka göre, birincisi ocak ayında yılda iki kez ilanı zorunlu resmi istatistikler, sendikaların topu pazarlık ehliyeti (hakkı) için işkolunda yüzde 10 oranında örgütlenmiş olduklarının resmi kanıt belgesi. 12 Eylül yasaları yürürlüğe girdiği süreçte de bilindiği üzere özgür sendikalaşma, toplu pazarlık düzeni önünde bile bile konulmuş temel hak yasaklarının en etkin silahı. 1984 yılının ilk resmi istitastiğinde bile, bile bile lades sahteciliğine prim verilmek zorunda kalınılması bundandır. Türkiye’nin acımasız kuralsız çalışma düzeni içinde, sendikal hakların kullanılabildiği kamu sektörü özelleştirmelerle hızla eritilirken, her işkolu için çalışanların yüzde onunu örgütleyebilmiş sendika bulmak fiilen hızla olanaksızlaştı. İlk yıllardan saadet zinciri gibi büyüyen resmi istatistik sahteciliğine prim verildi. Düşünün ki 2009 yılında yayımlanan son resmi istatistiği kadar, sendikaların toplam üye sayıları 3 milyona ulaşmıştı. Oysa Çalışma Bakanı’nın sözleşmelerden yararlanan işçi sayısına göre verdiği son bilgiye göre, sözleşmelerden yararlanan işçi sayıları 700 binlerde. Gerçek sendikalı işçi sayısının 500 binin altında olduğundan eminim. Malum özel sektörümüz çalışanlarının kendilerine yakın gördükleri önemli çoğunluğunu sendikalara üye yaptırmama inatları, gerçeği ortada... Şimdi Bakan, yasal suç işleyerek yayımlanmamış, beklenen istatistiği yayımlasa, yararlananlara göre 700 binli bir rakamda tutsa, sendikaların en büyüklerinden de içinde olmak üzere çoğunluğu toplusözleşme yapma ehliyetlerini, haklarını kaybetmiş olacaklar. Sistemin iflası ilan edilmiş olacak. 5 katına çıkan bir sahteciliğe, eski istatistiklerde olduğu üzere göz yumsa, zaten üç yıldır istatistik yayımlamaktan kaçınmak zorunda kaldığı, SSK verileri ile ilgili yasal yükümlülüğünü de çiğnemiş olacak. Yine sistemin resmen iflasının ilanı olacak... ??? Yeni kuşaklar işçi sınıfının bilmediği 1516 Haziran 1969 büyük direnişine yol açan, DİSK’in kapatılmasını hedef almış yasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi iptal ederken, sonuç gerekçesinde “sendikal örgütlenme, toplu pazarlık haklarının gaspı” demişti. 282122 sayılı sendikal yasaların baraj kapsamına ilişkin düzenlemelerinin tümü için de, ortada bağımsız bir yargı denetimi kalmadığı için, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) sayısız kararları var. Uluslararası sendikal haklara ilişkin tüm organlardan da aynı çerçevede kararlarda, bizdeki baraj sisteminin “sendikal örgütlenme, toplu pazarlık haklarına gasp içeriği” taşıdığının yüzlerce kararından söz edebilirim. Siyasi iktidarlar tınmadılar, sendikaları iktidarın, Bakanlığın elinde, sahtecilikle köle yapmayı yeğlediler. Ama sistem kendi kendine iflas etti. Bakanlığın pek çok yaşamsal değerde sendikal özgürlük, toplu pazarlık, grev yasaklarını saklı tutarak, yine yasaklı düzen içinde barajı binde 5’e indiren bir taslakla karşımıza çıkmak zorunda kaldı. Kamu bitrilip, özel sektör kayıt dışı, taşeronluk, kuralsızlaştırma ile beslenerek.. çalışma yaşamı Erdoğan iktidarlarında daha da hızlı çarpıtılınca ortada başkaca çıkış yolu kalmamıştı. SSK verileri ile düzenlenecek işkolu istatistiği içinde makul sayılarda sendikanın toplusözleşme yapma haklarını korumanın, yani var olan 700 bincik, sözleşmeden yararlanabilen 500 binin altında sendikalı gerçeğinin korunmasının başkaca yolu yoktu... Türkiye’de yasal iş bulabilmiş halen 8 milyon 481 bin işçi üzerinden, her işkolu için barajı aşmak koşulunun geçerli olabilmesi, ancak bindeli oranda bir düzenlemeyi zorunlu kılıyordu... Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki çok yaşamsal pek çok yasağı koruyan, bir tek sistemi şeklen ayakta tutacak Çalışma Bakanlığı’nın bu yasa tasarısı bile, kulislere göre iki ekonomi bakanının engeline takıldı. Pek sayın bakanlara göre ekonomik kriz döneminde, yabancı sermayenin gelişi üzerinde engel oluşturabilirmiş, 8 milyonu sendikasız, toplusözleşme hakkını kullanamayan sigortalı işçi gerçeğinde, 500 binin altındaki sendikalı işçi tehdit oluşturacakmış. Toplam sigortalıdan biraz daha yüksek oranda milyonlarca sigortasız, sözleşmeli, 4C, geçici, hülle yasalar, yaygın taşeronluk elinde, kölelik düzeninde çalıştırmanın önlenemez çekiciliği yetmezmiş gibi... Ha bir de bir o kadar milyonlarca işsizi olan bir ülke gerçeğinde... AKP gözdağı verdi ama istatistikleri dün de açıklamadı Ekonomi Servisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ısrarla dün açıklanacağını söylediği Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarının dikkate alındığı sendika işkolu istatistikleri yayımlanmadı ve son güne girildi. 2009’da çıkarılan ve süresi 3 kez uzatılan düzenlemeye göre Türkiye’nin 3 yıldır yayımlayamadığı sendikalı işçi sayısı istatistiklerinin bu ayın sonuna kadar yayımlanması gerekiyor. Yasa gereği bu sayıların ocak ve temmuz aylarında açıklanması zorunlu. Mevcut düzenlemeye göre bir sendikanın yetkili sendika olabilmesi için, o işkolunda yüzde 10 barajını geçebilmesi gerekiyor. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, “AKP’nin istatistikleri yayımlayacağını ve sendikaların yetkisinin düşürüleceğini söylemesi tam bir kara propaganda. Sayıların açıklanmayacağını biliyorduk. AKP’nin tehditlerine karşı bugünden itibaren protestolara başlayacağız” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Toplu İş İlişkileri Kanunu ile ilgili görüşmelerin devam ettiğini hala bunun Bakanlar Kurulu’na getirilecek duruma gelmediğini söyledi. Arınç, işkolu istatistiklerinin hâlâ açıklanmadığını, açıklandığı takdirde de üzerinde belirli düzenlemeler yapılabileceğini aktardı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu ise ILO olarak sendikalaşma önündeki tüm barajlara karşı olduklarını açıkladı. Türk Telekom Katar’a geçiyor Türk Telekom’un kontrol hissesi Lübnan’dan Katar’a geçiyor. Katar, Türk Telekom’un ana hissedarı Oger Telecom’un çoğunluk hissesini almak için görüşmelere başladı Ekonomi Servisi Katar’ın, Oger Telecom’un ana hissedarı olan Saudi Oger ile Oger Telecom’daki hisselerini almak için görüştüğü belirtildi. Oger Telecom, şu anda Türk Telekom’un da kontrol hissesine sahip. Reuters’a bilgi veren kaynaklar, Katar’ın Oger Telecom’da yaklaşık yüzde 55 hissesi olan Saudi Oger ile doğrudan görüşmelerde bulunduğunu açıkladılar. Saudi Oger ise eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin ailesi tarafından kontrol ediliyor. Oger Telecom’un Türk Telekom’daki payının en az 8.6 milyar dolar değerinde olduğu ve Güney Afrika’nın üçüncü büyük telekom operatörü Cell C’nin halka açık olmadığı göz önüne alındığında satın alma teklifinin ne büyüklükte olduğu konusunda tahmin yapmak zorlaşıyor. Gelen bilgilere göre Katar’a Credit Suisse danışmanlık hizmeti veriyor. Saudi Oger’e ise Deutsche ve Citi danışmanlık yapıyor. Erem Demircan Gökhan Bozkurt Memet Atalay Her ev fiberle tanışacak Türk Telekom, internette yüksek hız ve yüksek kapasite sağlayan fiber teknolojisini hanelere götürmek üzere 81 ilde aynı anda çalışma başlattı. Şu anda 730 bin haneye fiber optik sistemle internet erişimi sağlayan Türk Telekom, 2012 sonuna kadar 3.3 milyon haneye fiber optik altyapıyla ulaşmayı ve 2105’te de Tüm Türkiye’deki ADSL abonelerini fiberle tanıştırmayı hedefliyor. Türk Telekom Üst Yeneticisi (CEO) Gökhan Bozkurt düzenlediği basın toplantısında vedoiği bilgilere göre Türk Telekom 2012’yi teknolojide ve yatırımda atılım yılı ilan etti. Fiber altyapısının bulunduğu lokasyonlarda ADSL müşterileri, talep ettikleri fiber internet paketine geçiş yapabilecekler ve geçiş ücreti ödemeyecekler. Chavez bankaları da uyardı: Kamulaştırmaktan çekinmem Enerji başta olmak üzere stratejik sektörlerde kamulaştırma yapan Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, hükümetin teşvik ettiği tarım projelerini finanse etmeyi reddeden bankaları kamulaştırma uyarısında bulundu. Chavez, anayasaya uymayan ve görevini yerine getirmeyen özel bankaları kamulaştırmaktan hiç çekinmeyeceğini belirtti. Venezuela’da yasalar, bankaların, borç verme programlarının en az yüzde 10’unu, hükümetin kalkınma projelerini finanse etmeye ayırmalarını öngörüyor. Ülkede bankaların yaklaşık yüzde 28’i, Chavez hükümetinin kontrolünde. TPG, News Corp, Time Warner SabahATV’ye teklif verdi Çalık Holding bünyesindeki Turkuvaz Medya Grubu’nun sahibi olduğu ATV ve Sabah gazetesinin satış süreci ile ilgilenen yatırımcılardan Texas Pasific Group (TPG), Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu News Corp ve Time Warner Group tekliflerini sundu. ATV ve Sabah’ın satışı için yatırım bankası Goldman Sachs yetkilendirilmişti. ATV ve Sabah ile ilgilenen yatırımcılar arasında teklif verenlerin dışında KKR Co ve Alman RTL de vardı. Bir kaynak, TPG’nin oldukça agresif olduğunu belirtirken Çalık Grubu’nun medya varlıkları için istediği fiyatın 1 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi. Kaynağa göre teklifler de bu civarda oldu. Şeker işçisi özelleştirmeye karşı yürüyecek ? Şekerİş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi halinde 25 şeker fabrikasından 18’inin kapanacağını belirterek özelleştirmeye karşı yürüyeceklerini söyledi. Gök, başta Malatya olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinden Ankara’ya “Şekerin Ayak Sesi” yürüyüşünü gerçekleştirmeyi düşündüklerini kaydetti. ? TÜİK’nin, 2011 yılı 4’üncü dönem turizm istatistiklerine göre, 2010’da 20.8 milyar dolar olan turizm gelirleri, 2011’de yüzde 10.6 artarak 23.2 milyar dolara yükseldi. Turizm giderleri de artarak 4.9 milyar dolar oldu. C MY B C MY B Turizmden 23 milyar dolar geldi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle