27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Nükleer fizikçi bilim adamının öldürüldüğü suikasta, ‘sınır ötesi ve bölge dışında’ karşılık verileceği bildiriliyor İran’dan misilleme tehdidi EKBER KARABAĞ TAHRAN İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Ruşen’in ölümüne neden olan bombalı suikast girişiminin arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu ileri sürerek “cinayeti yapanların cezalandırılmasını göz ardı etmeyeceklerini” bildirdi. Dini lider yayımladığı yazılı taziye mesajında, “korkakça” ve “uluslararası devlet terörü” olarak değerlendirdiği eylemin “İsrail ve ABD gizli servisleri CIA ve MOSSAD’ın planlaması veya desteği” ile gerçekleştiğini öne sürdü. Hamaney, “Bu terör, ABD ve Siyonizm önderliğindeki dünya emperyalizminin, İran milletinin kararlılığı karşısında çıkmaza girdiğini göstermektedir” diye konuştu. Bir nükleer tesiste görevli bilim adamı Ahmedi Ruşen, geçen çarşamba günü işyerine gittiği sırada aracına monte edilen manyetik bombanın patlamasıyla başkent Tahran’da öldürülmüştü. Devrim Muhafızları’na ya Bombalı suikast sonucu ölen nükleer fizikçi Ruşen dün toprağa verildi. Suikasttan ABD ve İsrail’i sorumlu tutan dini lider Hamaney, olayı “uluslararası devlet terörü” olarak tanımladı. (Fotoğraf: AFP) Hürmüz Boğazı’nı kapatmanın, ABD’nin karşılık vermesine yol açabileceğini açıkça ifade ettiler. Yetkililer, iki ülke arasındaki temasın nasıl kurulduğunu ve İran’ın cevap verip vermediğini açıklamadılar. Hürmüz Boğazı’ndan günde 16 milyon varil petrol geçiyor. Bu da dünyadaki petrol ticaretinin yaklaşık beşte birine denk geliyor. ABD, nükleer programı nedeniyle İran’a petrol ambargosu uygulama kararı almıştı. Tahran da buna karşılık Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinde bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı, İran ile iş yapan 3 şirkete yaptırım uygulama kararı aldı. Konuyla ilgili açıklamada, 3 enerji şirketine ambargo koyulduğu, bu şirketlerin, Çin’in İran’a en çok rafine petrol ürünü tedarik eden kamu şirketi Cuhai Cenrong, merkezi Singapur’da bulunan Kuo Oil PTE ve Birleşik Arap Emirlikleri merkezli bağımsız enerji şirketi FAL Oil olduğu kaydedildi. Obama’nın ‘Kirli Savaş Doktrini’ ve İran Yerkürede coşkulu bir bayram gibi karşılanan ilk karaderili Başkan, Beyaz Saray’a yerleşirken dünyanın yeni bir “Obama doktrini”nin şafağında olduğu söylenmişti… Yeni “doktrine” göre çiçeği burnunda ABD Başkanı; Bush’un “ya bizdensin ya bize karşı” kovboyculuğunu bir yana bırakarak yeni sayfa açacak; “ABD’nin ahlaki üstünlüğünü yeniden tesis etmek amacıyla” yalnız “hukuk devleti enstrümanlarına” başvuracak; “Guantanamo’yu kapatacak”, “işkenceyi sona erdirecek”, “askeri sert güç/hard power” kullanmak yerine, bundan böyle “akıllı güç/smart power” adı verilen uzlaşmacı yaklaşımlar benimseyecekti… Yeni doktrin uyarınca “havuç” ile “sopa”, sonuç elde etmek için duruma göre değişik alaşımlarda kullanılacaktı. Önceden tanımlanan katı kurallar getirilmeyecek, pragmatik olunacaktı. “Kılavuz” olarak başvurulan tek kural; “çatışmadan” çok, “müzakerecilik” ve “uzlaşmacılığı” devreye sokmaktı. “Dayatmacı tek taraflılık” yerine uluslararası sorunları yönlendirmede “çok taraflılık” benimsenecekti… Genel hatları bu şekilde belirlenen “Obama doktrini”, o gün bugün çok konuşuldu. “Filin tarifi” gibi, herkes “doktrinin” farklı yanına asılıyordu. Sonunda Roger Cohen “New York Times”ta (NYT) geçen güz tüyler ürpertici bir yazı döşendi. “Sükut Doktrini/Doctrine of Silence” (28 Kasım 2011) başlığını taşıyan yazı; ele avuca gelmeyen “Obama doktrininin”, “hukuk devleti enstrümanlarını kullanmak” şöyle dursun; “kirli savaşın” önde gidenini uyguladığını söylüyordu. Yeni “kirli savaş” ya da kibar deyimle “örtülü savaş doktrinine” göre Washington, Bush gibi pahalı, gürültülü savaşlara girmek yerine; sessiz ve derinden, sinsi biçimde yeraltından götürülen kirli savaşları tercih ediyordu. Dünyanın en büyük istihbarat servislerinin CIA, MOSSAD, MI6 işbirliği yaptığı bu savaşta; insansız hava uçaklarıyla gerçekleştirilen deklare edilmemiş askeri kampanyalar, suikastlar, siber sabotajlar kullanılıyordu… Bush’un “terörle savaş” kampanyasının yerini; Obama’nın “tilkilikleri” almıştı. Ve bu tilkilikler ABD’nin resmi politikası olmuştu. Uluorta kullanılan bu yeni yöntemler hakkında “Amerikan kamuoyuna” en ufak bilgi verilmediğini söyleyen Roger Cohen; bu yoğun gizlilik ve sessizliğin kendisini tedirgin ettiğini söylüyor ve işte bu nedenle ABD dış politikasına yön veren doktrine “sükut doktrini” adını takıyor; “sükut doktrinini” özetle, ABD dış politikasının “İsrailleşmesi” (“Likudization”) olarak tanımlıyordu. “İsrailleşme”den kasıt, İsrail’in kuruluşundan bu yana efsane katmanına varan MOSSAD operasyonlarıydı: “Düşmanı nerede olursa olsun, eline kan bulaştırmak pahasına öldürmekten çekinmeyen İsrail devleti gibi” diyordu Cohen; “ABD de hukuk dışı ‘extrajudicial’ bir dış politikaya yöneliyor.” Önceki gün Tahran’ın göbeğinde, yanından geçen motosikletli adamlar tarafından, arabasının kapısına takılan manyetik bir bombayla öldürülen nükleer fizikçi bilim adamı Mustafa Ahmedi Ruşen’in haberini gördüğümde, Cohen’in iki ay önce NYT’de çıkan bu yazısını hatırladım… Cohen; “sükut doktrinini” zaten son aylarda Tahran’da birbiri ardına gerçekleşen esrarengiz patlamalar, suikastlar ve nükleer tesislerin bilgisayarlarını çökerten “Stuxnet” virüs saldırıları üzerine kaleme almıştı. NYT yazarı, yazının girişinde daha; “Bunların, İran’ın nükleer kapasitesini geliştirmesini engellemek için yapıldığı ortada. Aksine inanmak için çok saf olmak gerekir!” diyordu… Süper gücün “hukuk dışı dış politikası” böyle artık kabak gibi ortada konuşulduğu için, Hillary Clinton başta olmak üzere ABD yetkilileri bu defa reçel kavanozu içinde eli yakalanan suçlu bir çocuk gibi! derhal öne çıkıp; “Biz yapmadık!” deyip eklediler: “Hâşâ! Bu olayla ilgimiz yoktur. Şiddeti biz lanetliyoruz!” İsrail Savunma Bakanlığı’na bağlı kaynaklar da, Washington’la yarış edercesine ardından hemen; “İranlı bilim adamından kim intikam almak istemiş olabilir, tabii bilmiyoruz? Ama ölümüne de gözyaşı dökmüyoruz” demeçleri verdiler... Yerseniz... İran’a karşı yaklaşık iki yıl öncesinde fitillenen bu amansız kirli savaşın nerede sonlanacağı, ne netice vereceği belli değil. ABD için bu malum bir seçim yılı. Yeniden seçilmeyi uman ABD Başkanı, kasımdaki sandık sınavına dek, sırtındaki “nükleer tehdit İran” yükünü atabilmek için; “sükut doktrininin” sağladığı her imkâna sarılacak… Beri yandan büyük rejim çekişmeleri yaşayanİranda eli kolu bağlı kalmayacak… Tahran da ABD’ye karşı kendi kirli savaşının olanaklarını araştırıyor… Bunlardan biri örneğin; “Hürmüz Boğazı’nı” tüm dünyanın tepkisini alacak biçimde! doğrudan doğruya kapatmak yerine, “Somalileştirmek!”... İranlı muhaliflerin sitesi “Tehran Burau”da çıkan bir yazı da; İran’ın yanıtının “Hürmüz’e Somali modeli uygulamak” olabileceğini söylüyor. Somali korsanlarının hâkimiyetindeki hukuk dışı sular sayılan kuzeydoğu Afrika kıyıları gibi, Hürmüz’den geçen gemiler, bu plan uyarınca her sabotaja maruz kalacak… İran’ın gücü buna yeter mi bilmem ama, 2012’yi bekleyen şu dünyaya bakın! Yeni yaptırımlar kınlığı ile bilinen Fars Haber Ajansı ise adını belirtmediği bir güvenlik yetkilisinin, İran’ın yanıtının “sınır ötesi ve bölge dışı olacağını” ve “eylemi yapanların dünyanın hiçbir noktasında güvende olamayacağını” söylediğini aktardı. Fotoğraf: Reuters Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre, ABD, Hamaney’e gizli kanallarla mesaj göndererek Hürmüz Boğazı’nı kapatmanın, “kırmızı çizgiyi” aşma olarak değerlendirileceğini bildirdi. Habere göre, Amerikalı hükümet yetkilileri, Skandal askerler keskin nişancıymış Dış Haberler Servisi Afganistan’da üç Afgan’ın cesedinin üzerine idrarını yapan ve olayın görüntülerinin yayınlanmasıyla büyük tepkilere yol açan Amerikan askerlerinin kimlikleri belirlendi. Amerikan Deniz Piyade Kuvvetleri Sözcüsü Albay Joseph Plenzler, görüntülerdeki deniz piyadeleri ve birliklerinin tespit edildiğini, ancak soruşturma devam ettiği için isimleri açıklamayacaklarını duyurdu. Amerikan CNN televizyonu ise, askerlerin Kuzey Carolina’daki bir birliğe bağlı seçkin keskin nişancılar olduğunu bildirdi. Askerlerin geçen yaz Helmand’da görev yaptığı ve sonbaharda ülkelerine döndükleri de öğrenildi. İnternette yayınlanan video kaydında, dört Amerikan askerinin, Taliban militanı oldukları sanılan, kanlar içerisindeki üç Afgan’ın cesedinin üzerine idrarını yaptığı görülüyor. Taliban, Amerikan askerlerinin davranışını, “barbarca ve vahşice” diye nitelerken, Afganistan yönetiminden de sert tepkiler geldi. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, “Görüntüyü gördüm ve düpedüz vahim buluyorum. Bu eyleme karıştığı tespit edilenlerden sonuna kadar hesap sorulacak” diye konuştu. Irak’taki Ebu Garib Hapishanesi’nde Amerikan askerlerinin yaptığı işkenceyi ortaya koyan görüntülerin 2004’te yayınlanması, dünya çapında tepkilere ve bazı misilleme eylemlerine yol açmıştı. Castro ile görüşme İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Havana’da, Küba’nın eski lideri Fidel Castro ile bir araya geldi. Ahmedinejad, bölgesel ve küresel sorunları ele aldıklarını söyledi. Küba’nın, resmi açıklamasında ise “Tüm ülkelerin, nükleer enerjiyi barışçı amaçlar için kullanma hakkını savunma” taahhütlerinin dile getirildiği belirtildi. ZDF pazar ayini için İstanbul’da OSMAN ÇUTSAY Namı diğer ‘sükut doktrini’ Kafile açlık grevi başlattı BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Yurtdışında yaşayan Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu ve Suriyeli yetkililerin izin vermemesi üzerine önceki gün geri dönen “Özgürlük Kafilesi” Kilis’te kamp kurarak açlık grevi başlattı. Kafile lideri Mueyed Skef, açlık grevinde su haricinde hiçbir gıda almadıklarını belirterek bugün ise su da almayarak eyleme devam edeceklerini bildirdi. Yurtdışında yaşayan Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu “Özgürlük Kafilesi” Ürdün’ün izin vermemesi üzerine Türkiye’ye gelmiş, önceki gün Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye geçmek istemişti. Muhalifler, Suriye yönetimi izin vermeyince aynı gün Türkiye’ye dönerek Suriye sınırının 15 km. ilerisinde Kilis’te kamp kurdu. Kafile lideri Katarlı gazeteci Skef, amaçlarının yaşanılanları dünyaya duyurmak olduğunu kaydetti. Kafilenin organizatörlerinden Muhammet Elmahmut ise kampta ateş yakıp ısındıklarını, yiyeceklerini kendilerinin temin ettiğini, valiliğin sadece güvenlik sağladığını belirtti. MazlumDer Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik ise “Suriyeliler ile gümrük kapısına kadar gidip Kilis Valiliği ve emniyet müdürlüğü ile görüştük. Suriye tarafından olumlu yanıt alamayarak geri döndük” diye konuştu. FRANKFURT İstanbul’daki Alman Protestan Kilisesi’nde (Kreuzkirche) bu pazar yapılacak ayin, Almanya’daki devlet televizyonu ZDF’de naklen yayınlanacak. Ayin çerçevesinde kadın Papaz Ursula August da bir vaaz verecek. Vaazında “Hıristiyanların Türkiye’deki konumunu” işleyeceğini belirten August, Tayyip Erdoğan hükümetinin yaptığı bazı düzenlemeleri övdü ve Hıristiyan kiliseleriyle Yahudilerin daha önce el konulmuş mülklerinin geri verilmesine yönelik yeni yasayı olumlu bir sinyal olarak değerlendirdiklerini söyledi. Protestan cemaatlerinin Türkiye’deki hukuki statüsünün halen bir belirsizlik içinde olduğunu ifade eden August, ZDF televizyonuna yaptığı açıklamalarda, Türkiye’de Müslüman olmayan azınlıkların da taşınmaz satın alabilmesi, kilise kurabilmesi ve teolojik eğitim merkezleri açabilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayine ünlü müzisyen Azad Alizade’nin de enstrümanıyla eşlik edeceği bildirildi. T.C. FOÇA SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2011/13 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün; YER: FOÇA MEVKİİ: ILIPINAR CİNSİ: TARLA YÜZÖLÇ.: 3300 M2 ADAPARSEL: 160 MUHAM.BEDELİ: 24.750,00 YATIRI.TEM.: 4.950,00 SATIŞ SAATİ BAŞL.BİTİŞ: 14.2014.30 NOT: Gayrimenkul tapuda tarla vasfında olup, kır tarım arazisidir. Zeytin tesisi kurulmaya müsait olup gayrimenkul bu haliyle yukarıdaki muhammen bedelle satılacaktır. ISatış 27/02/2012 günü saat 14.2014.30’a kadar FOÇA ADLİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDE açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 08/03/2012 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul. En çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacak. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenin memurluğumuzun 2011/13 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 09/01/2012 Bu örnek, yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 2402) T.C. ŞİLE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2011/ 89 Tal. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI:İstanbul ili, Şile ilçesi, Çavuş Mahallesi, Eski Ağva Caddesi Mevkii, 2.282,00m2. miktarında Bağ Yeri vasıflı 91 ada, 22 parsel sayılı borçlular adına 1/3’er hisseyle kayıtlı taşınmazın tamamı. İşbu satış ilanı İİK.’nin 127. maddesine göre tapuda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: Çavuş Mahallesi 91 ada 22 parsel sayılı taşınmaz mal tapuda bağ yeri vasfı ile tescilli olmasına rağmen imar planında 2 katlı konut alanında kalan kadastro parselidir. Kamu terkleri yapılmamıştır. Dolayısıyla imar parseli olması için gerekli olan terklerin yapılması ya da istimlak yapılması gerekmektedir. Zemin olarak yaklaşık %10 meyilli, Şile merkezinde, cuma günleri kurulan halkpazarına ve Şile anayoluna 400 m. mesafede, alışveriş marketleri ile diğer işyerlerine yürüme mesafesinde gidip gelinebilecek bir mesafededir. Yakın çevresinde yoğun yapılaşma mevcut olup, deniz manzaralı bir konumdadır. Taşınmazın üzerinde herhangi bir yapı ya da ekonomik değeri olan ekili ve dikili ağaç vb. şeyler olmayıp kendiliğinden yetişen yabani çalı ve otsul bitkiler vardır. Taşınmazın bulunduğu mevkide bütün altyapı hizmetleri mevcuttur. Belediye hizmetlerinden faydalanabilir bir konumdadır. TAŞINMAZIN İMAR DURUMU: Şile Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 28.02.2011 tarih 113662 sayılı yazısında Çavuş Mahallesi 91 ada 22 parsel saydı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar uygulama planında H=6.50 m. İrtifada, TAKS: 0.30 KAKS; 0.60 yapılaşma yoğunluğunda ayrık nizam 2 katlı konut alanında kaldığı ifade edilmektedir. TAŞINMAZIN’KIYMETİ: Satışa konu 91 ada 22 parselin konumu, özellikleri, imar durumu, arz talep ve satış kabiliyeti, günün ekonomik şartları ile bölgenin gelişmişlik durumu, bölgeye olan rağbet göz önüne alınarak yapılan değerleme sonucunda kadastro parseli olarak m2 birim fiyatının 400,00 TL, 2282 m2’nin tamamının değeri 912.800,00 TL olarak takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış Şile Kaymakamlığı bodrum kat çay ocağı önünde. 09/04/ 2012 Pazartesi günü günü saat: 15.00 15.10 arasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile 19/04/2012 Perşembe günü aynı yerde ve aynı saatler arası ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da tahmin edilen kıymetin %40’ını ve rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. %18 KDV alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içersinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İİK’nin 133. mad. gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı ve kefilleri müteselsilen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/89 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/01/2012 (İc.İf.Kan. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dâhildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek: 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 2325) ‘Valla biz yapmadık!’ İS TANB UL C UMO K Ç AĞR ISI 15 Ocak 2012 PAZAR Saat: 11.00 Konuğumuz ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU ile kahvaltılı aydınlanma toplantısında bir araya geliyoruz. Konumuz: “TÜRKİYE’DE HUKUK” Yer: Kadıköy Aden Otel (Otopark vardır) İletişim: 0535 793 44 14 0533 235 03 14 LÜTFEN YERİNİZİ AYIRTINIZ w ww . cum ok. or g HALKALI GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NE AİT 10341300EX313525 SAYILI 30.06.2010 TARİHLİ BEYANNAME VE BU BEYANNAMAYE AİT 936052 SAYILI 30.06.2010 TARİHLİ FATURA ZAYİ OLMUŞTUR. DEV TEKSTİL KUYUMCULUK ELEKTRİK TURİZM İNŞAAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SADETTİN SEZER C MY B C MY B 20092012 için geçerli olan istisnai çalışma izni uzatma belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. David Nigel Carter.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle