19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 GSS primleri TC numarasıyla izlenecek. 60 günlük borcu olana sağlık hizmeti yok, ödeyemeyene haciz gelecek Yurttaşın başı yanacak ? Zorunlu hale gelen GSS’de, 294 TL olarak belirlenen yoksulluk sınırının gerçekçi olmadığı vurgulanırken, geliri asgari testi yaptırmaları istenen mektuplarda, isteğe bağlı prim ödenücreti aşan yurttaşların da GSS yerine isteğe bağlı sigortalılığı tercih etmesinin daha avantajlı olacağı belirtildi.Gelir Yılbaşından itibaren zorunlu hamesi öneriliyor. testi için süre bu ay doluyor ancak SGK’nin 2 milyon civarında göndereceği mektuplar daha postalanmadı. le gelen genel sağlık sigortası uyOLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Teke Tek Hak Kaybı Birleşince Vahim Gasp 12 Eylül’ün anayasal, yasal sendikal hak gasplarının boyutlarını, gerçek sonuçlarındaki vahameti işçilere, sendikacılara bile anlatmak zorlaştığında, tek tek maddelerle gelen yasakların, bir bütün içinde hakları toptan katletiklerini anlatabilmek için “Hakları düzenliyormuş gibi hazırlanmış maddelerle hakların toptan kaldırılması iğne oyası gibi ustaca işlenmiş, kimi maddelerde tek tek yasakları görseniz de, hepsinin birden getirdiği sonucun vahametini anlayamıyorsunuz..” türünden cümleler kuruyordum. Sonuç olarak, “Bu anayasa, yasalarla Türkiye’de bir daha yeni hiçbir sendika kurulamaz, hiçbir işyerinde işveren istemiyorsa sendikalı işçi, toplu pazarlık düzeni yaşamaz. Kazanılmış haklar, sendikal örgütlülük hızla geriye gider, sosyal damping yaşanır, kuralsızlık egemen olur” diyordum. Aradan 20 yıl, Erdoğan hükümetlerinin her istediklerini yapabildikleri güçlü iktidarlarında 9 yıl geçti. Sendikal haklar, toplu pazarlık düzenini unutun, yasal iş bulabilmiş işçilerin asgari haklarında bile olumsuz gelişmeler katlandıkça katlandı. Büyüyen ekonomide, piyasalar düzeninde, işsiz, kayıt dışı çalıştırmada patlama yaşanırken, Erdoğan hükümetinin yeni yasaları, düzen dayatmaları ile yasa, hukuk dışı çalıştırma kamu için bile geçerli olmak üzere, yaygın uygulama haline dönüştürüldü... Hükümetin ilk icraatı iş yasası değişiklikleriydi, sözde esnek çalıştırmayı amaçlıyordu, yasal çoğu asgari ücretle çalıştırılanlar için de iş yasasının rafa kaldırılması, fazladan mesaisiz, çok fazla saat ek, angarya çalıştırmayı genel kural haline getiriyordu... Çoğunluk için tazminat hakları da rafta, yasadışı, ağır angarya koşullarında, en düşük ücretlerle çalıştırma geçerli... Kamuda, eğitimde, sağlıkta bile taşeron, sözleşmeli, tümden hukuka aykırı saat ücretli, özel sözleşmeli, 4/C’li çalıştırma yöntemlerinin bini bir para... Durum o kadar vahim ki, geçerli yasal düzen içinde, Çalışma Bakanlığı’nın resmi istatistikleri ile ortada sözleşme masasına oturabilecek, şeklen vaziyeti kurtarabilecek sahtelikli listelerle bile baraj aşabilecek sendika kalmadığı için; Çalışma Bakanlığı birkaç dönem, yıldır, sözleşme yetkisi, ehliyeti kazanmada yasal zorunluluk olarak kullanılan resmi istatistiklerini yayımlayamıyor. Mahkemeler açılan davalar için karar alamıyor. Sistem çöktü, toplu pazarlık düzeni bütünü ile sahte... Bakanlık zorunlu barajı düşürecek yasa çıkarmaya çalışıyor, hükümet içinden ekonomiye bakan bakanlar imzalamıyorlar... Sendikalar güçlenecekleri için değil elbet. Toplu pazarlık düzeni en cılız, işe yaramaz haliyle bile işler hale getirilirse, ekonomik kriz riskinde yatırımlar daha da geriye gider diye, sistemin iflasta kalması savunuluyor... Beterin beteri, dibe vuruşun sonu yok... ??? Hukuk devleti katliamının yeni boyutları karşısında, yargı bağımsızlığının rafa kaldırılması sayesinde, özel toplu yargılamalarla, hukuk ihlalleri, sonu gelmez operasyonlarla.. insan hakları bu kadar ağır ayaklar altında kalırken, medya gündeminde sadece toplama kampı kimliğine bürünen Silivri, yeni operasyonlara kilitlenmişken.. örneğin yeşil kartlar üzerinden, sağlıkta yeni operasyonlar ayrıntıda, sonuçları ile pek de anlaşılmaz oluyorlar. Nüfusun nerede ise yarısına yaklaştığı söylentileri çıkmış yeşil kartların çok ciddi sayılarla geri alınması kaçınılmaz olunca; iktidar yandaşı seçmende, ağırlıklı yoksullarda sessiz bir kaygı, yeşil kartları kaptırmama savaşları gündemde... Biz sadece yeşil kart yenileme kuyruklarını gördük. İşin rengi çok başka... Yıllardır büyük oy akışına yarayan sosyal fonların keyfi, partizanca kullanılmasında kaynak tükendi. Dünya krizi bastırıyor; sağlık harcamalarında, iktidarın aslında paralı sağlık için öngörülmüş reformlarının gerçek yüzü, sonuçları ile uygulamaları başlamış bulunuyor. İlaçta, muayenede, özel tedavi kurumlarında katkı payları sadece siftah... Yeşil kartları toplamak siyaseten olanaksız olduğundan, genel sağlık sigortasına alınma oyunu sahneye konuluyor... Yeşil kartlı ailenin bütün sosyal yardımlardan aldığı paylar, kömür, belediye, başka kanallardan gelmiş para yardımları kayda giriyor. Aileye işi olandan giren paralar da katılarak hesap yapılınca da çok büyük sayılarla yeşil kartlının parasız sağlık hakkı buharlaşıyor. Genel sigortadan yararlanmak üzere aylık düzenli para, prim yatırılması, çok düşük gelirliler için de gündeme giriyor... Öte yandan da sigortalar, yeşil kart üzerinden devlet bütçesinden önceleri kazanan özel hastanelerin, çoğunluk yoksul ailenin en küçük paraları bile yatıramayacak olmaları bağlantılı, kazanç kapıları kapanıyor. Özel hastaneler, ilaç firmaları ile Sağlık Bakanlığı’nın birbirlerine düşmeleri bundan. Yoksullarla varsılların kamu okulları birbirinden koptu, devlet eliyle parasız eğitim hakkı çoktan rafa kalktı... gulamasının, yoksulluk sınırının gerçekçi olmaması nedeniyle yurttaşları ciddi biçimde sıkıntıya sokacağı, yurttaşın sağlık hizmeti almak için evindeki eşyalarını haczettirmek zorunda kalacağı uyarısı yapıldı. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Türkİş Sosyal Güvenlik Danışmanı Celal Tozan’ın verdiği bilgiye göre özellikle asgari ücret düzeyinde ücret alan ya da işsiz durumdaki yurttaşları ciddi sıkıntılar bekliyor. Zira, gelir testi yaptırarak primleri ödemeye başlayan ya da ödeyemeyen yurttaşın başı devletle belaya girecek. Çünkü primlerin ödenip ödenmediği TC yurttaşlık numaraları ile kontrol edilecek. Ödenmemiş primlerin haciz yoluyla tahsili mümkün. Tozan’ın verdiği bilgiye göre tüm yurttaşların sağlık sigortası kapsamına alınması gibi olumlu bir geliş olarak lanse edilen uygulama ile yurttaşları nelerin beklediğini şöyle sıralamak mümkün: Süre daraldı. Zorunlu hale gelen sistemle, herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar ve 25 yaşını doldurmuş öğrenciler GSS (Genel Sağlık Sigortası) primi ödemek zorunda. Bunun için ay sonuna kadar gelir testi yaptırarak, ne kadar prim ödeyeceğini beyan edecek ve ödemeye başlayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yurttaşları bilgilendirmek için 2 milyona yakın yurttaşa mektup gön derecek, ancak gelir testi için verilen süre bu ayın sonunda doluyor. SGK’nin mektupları daha postalanmadı. SGK Prim Hizmetleri Genel Müdür Vekili Mustafa Kuruca, imzasını taşıyan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve yeşil karta da başvurmayan 1 milyon 700 bin civarı kişiye gönderilen mektuplarda, yurttaşlardan gelir testi yaptırmaları, bu test sonunda prim ödemeden de sağlık hizmetleri alabilecekleri dile getirildi. Bu kategoriye yalnız, ayda asgari ücretin üçte birinden az gelir elde eden, yani 294 lira gelir elde edenlerin girdiğini hemen belirtelim. Çünkü bu miktarın üstünde kazanan her yurttaş GSS primi ödeyecek. 2 1 Gelir testi yoksa gelir 1800 lira kabul edilecek. Gelir testini ay sonuna kadar yaptırmayan ya da söz konusu mektuplar eline geçtikten bir ay sonra yaptırmayan yurttaşların geliri, asgari ücretin iki katının fazlası olarak kayıtlara geçecek. Yurttaşlar test edilen gelirlerine göre 35 lira ile 213 lira arasında prim ödeyerek sağlık hizmeti alabilecekler. Başvurmayanlar 880 lira da ceza ödeyecek. Kısmi çalışana isteğe bağlı prim önerisi. Ev temizlik işleri gibi kısmi süreli ya da çağrı üzerine çalışanlara da ödenmesi gereken prim tutarın belirlenmesi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına başvurarak gelir 3 4 İsteğe bağlı prim daha avantajlı. Eğer ödeme gücü varsa isteğe bağlı prim ödemek, hem emeklilik hakkı da sağlayabileceği hem de bakmakla yükümlü olduğu kişilerin de sağlık sigortasını kapsadığı için daha avantajlı. Prime esas kazançın altı sınırı yani asgari ücret ile asgari ücretin altı katı kadar arasındaki bir skaladan tercih edilecek bir primle yani en az 284 liraya emeklilik hem de sağlık hakkı kazanmak mümkün. Ayrıca yalnız kısmi süreli ya da çağrı üzerine değil, daha önce sigortası olan ancak şimdi işsiz olanlar ya da daha önce hiç sigortalı olamayanlar da isteğe bağlı prim ödeyerek hem emeklilik hem de sağlık hizmetinden yararlanabilirler. 5 ’ arzı ertelendi Ekonomi Servisi Taraf gazetesinin halka arzı, arz miktarının altında gelen talep nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi. Gazetenin halka arzına aracılık eden Halk Yatırım Menkul Değerler tarafından yapılan resmi açıklamada “Halka arzın küçültülmesi gibi alternatifler, Taraf Gazetecilik ile birlikte değerlendirilmiş ve bu uygulamaların yatırımcılarımızın lehine sonuçlar vermeyeceği kanaatine varılarak halka arzın konjonktürün daha uygun olacağı bir tarihte yapılmak üzere geri çekilmesine karar verilmiştir” denildi. Taraf’ın 8 milyon TL’lik çıkarılmış sermayesinin 10.5 milyon TL’ye yükseltilmesi, nakit olarak arttırılan 2.5 milyon TL nominal değerli payların arzı planlanırken arzda bir adet payın fiyat aralığı 3.904.30 TL olarak belirlenmişti. ın Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, Vestel’in, Milli Eğitim Bakanlığı’nın FATİH Projesi kapsamındaki etkileşimli dijital tahta (akıllı tahta) ihalesinin 85 bin adetlik ilk fazını 339.5 milyon TL’lik bir teklifle kazanmasının ardından düzenlediği toplantıda, Vestel’in PC ana kartlı, tek parça akıllı tahtasının sektörde bir ilk olduğunu savundu. Akıllı tahta olarak nitelendirilen etkileşimli dijital tahtalar, sahip oldukları LED ekran ve PC ana kartları sayesinde internete bağlanabilme, eposta atabilme, çıktıyı yönlendirme ve görüntülü konferans yapabilme özelliklerine sahip. Ciro ve siparişler azalıyor Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün yayımladığı Kasım 2011 dönemine ilişkin “Sanayi Ciro ve Sipariş Endeksleri” de son zamanlarda açıklanan diğer veriler gibi geçen yıla kıyasla daha yüksek değerleri gösterdiği halde, bir önceki aya göre yavaşlamanın başladığını gösteriyor. Buna göre, “Sanayi Ciro Endeksi” Kasım 2011’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28.5 arttı, bir önceki aya göre ise yüzde 13.6 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı endeksi yüzde 43.4, imalat sanayisi endeksi ise yüzde 28 artış kaydetti. İmalat sanayisi alt sektörlerinde en yüksek artış, yüzde 44.6 ile makine ve teçhizat hariç fabrikasyon metal ürünleri imalatında gerçekleşti. Ana sanayi grupları itibarıyla en yüksek artış da yüzde 43.7 ile enerjide oldu. Kasım 2011’e ilişkin “Sanayi Sipariş Endeksi” de yıllık bazda yüzde 28.7 oranında artmasına karşın bir önceki aya göre yüzde 11.7 azaldı. Ömer Yüngül Vestel, okulları fethedecek ? Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, akıllı tahta ihalesini kazanan Vestel’in toplam 78 milyar dolarlık FATİH projesinin tablet dahil tüm ihalelerine katılacağını açıkladı. Ekonomi Servisi Milli Eğitim Bakanlığı’nın akıllı tahta ihalesini kazanan Vestel, ağustos ayı sonuna kadar 85 bin akıllı tahtayı Türkiye’nin değişik illerindeki okullara yerleştirecek. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, Türkiye’de Vestel’in bundan sonraki akıllı tahta ihalelerine de girmeye devam edeceğini, tablet PC üretimi konusunda da iddialı olduklarını ifade etti. Türkiye’de toplam 650 bin derslik bulunduğunu ve bu sayıda da akıllı tahtaya ihtiyaç olacağını belirten Yüngül, “İhaleler devam edecek ve bu ihtiyacın 4 yıl içinde tamamlanması öngörülüyor. Tablet PC’de ise 1416 milyon adet arasında bir ihtiyaç söz konusu. Tablet’te yerli üretim teşvik ediliyor. Vestel’de bu teknoloji var” dedi. rada modül için zaten 50 milyon dolarlık bir yatırımımız var. Akıllı tahta için de 20 milyon dolarlık yatırım yapıldı. Burada maliyetin en önemli kısmını panel bölümü oluşturuyor. Hedefimiz akıllı tahta üretiminde yerlilik oranını yüzde 5560’a çıkarmak” diye konuştu. Eğitim teknolojileri harcamasında Avrupa’nın pazar lideri İngiltere’de akıllı tahta kullanımının yüzde 80’e ulaşmasının beklendiğini anlatan Yüngül, “Ürünümüzün yurtdışında da büyük ilgi görmesini ve sahip olduğu ihracat potansiyeliyle ülke ekonomisine katkı sunmasını bekliyoruz. Vestel olarak akıllı tahta ürünümüzle toplam ihracat tutarımızı önemli oranda arttırmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı. ÜMİT BOYNER: Bu eğitimle 2023 hedefi zor tutar Ekonomi Servisi Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Türkiye’nin 2023’te 10 büyük ekonomi arasına girmek gibi ileriye yönelik ciddi hedefleri var, ama şu anki insan gücümüzün ve eğitim yapımızın buna yeterli olmadığını elimizdeki raporlarla görüyoruz” dedi. TÜSİAD heyetiyle birlikte YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’yı ziyaretinin ardından soruları yanıtlayan Boyner, okulöncesinden hayat boyu öğrenmeye kadar eğitimin tüm bölümlerinin ele alındığı bir programın da çalışmalarına başlandığını kaydetti. Boyner şu değerlendirmeyi yaptı: “İdeal olan Türkiye’de bilim kurumları olan üniversitelerin anayasayla özerkliklerinin güvence altına alınması. Eğitimi, verimliliği, kaliteyi, iş gücü piyasalarında vasıf uyumsuzluğunu gidermeyi ve Türkiye’nin rekabetçi gücünü arttırmayı tekrar ele almak gerekiyor.” üzde 60 yerli yapacağız Vestel akıllı tahta ile eğitimde fırsat eşitliğine katkı sağlayacaklarını ifade eden Yüngül, Edirne’den Van’a tüm öğrencilerin aynı bilgi ve verilere aynı imkânlarla kavuşacağını dile getirdi. Akıllı tahta yatırımları konusunda da bilgi veren Yüngül, “Bu Y Yaratıcı beyinler İstanbul’da Ekonomi Servisi İstanbul 2627 Ocak tarihlerinde yaratıcılık alanında dünyanın en önemli yarışmalarından biri sayılan Kıtalararası Reklamcılık Kupası’nın (The CUP) bu yıl ikincisine ev sahipliği yapacak. Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen etkinlik, Marketing TürkiyeMarketing Management Institute organizasyonuyla gerçekleştiriliGünseli Özen reklamcıyor. İslığın insanları bir araya t a n getirdiğini söyledi. Koza Altın 2.3 milyon onsluk rezerve ulaştı Ekonomi Servisi Koza Altın, 2011 sonu itibarıyla kaynaklarının 11 milyon, rezervlerinin de 2.3 milyon onsa ulaştığını açıkladı. Koza’dan yapılan açıklamaya göre, 0.86 milyon ons altın, şirketin mevcut projelerinde yapılan testlerin yılın ilkyarısında tamamlanmasıyla rezerve eklenecek. Açıklamada, “2011’de yapılan 302 bin onsluk rekor üretim tutarı da dikkate alındığında toplam kaynaklarımızdaki yıllık artış oranı yüzde 13, rezervlerimizdeki artış oranı yüzde 23’e ulaşmaktadır” denildi. Koza Altın, sahip olduğu kaynaklar için yüzde 50 oranında bir artış potansiyelinin raporlandığını da belirtti. ? 2627 Ocak tarihlerinde yaratıcılık alanında dünyanın en önemli yarışmalarından biri sayılan Kıtalararası Reklamcılık Kupası’na (The CUP) ünlü düşünür Slavoj Zizek, yaratıcı düşünce metodolojisinin kurucusu Edward de Bono gibi isimler konuşmacı olarak katılacak. bul’un felsefe, mimari, moda ve mücevherat alanlarında bu yıl da yaratıcı endüstrilerin cazibe merkezi olmasının hedeflendiği CUP’de dört kıtadan en iyi reklamcılık projeleri jüri tarafından değerlendirmeye alınacak. ğunu” söyleyerek etkinlik kapsamında ayrıca “İstanbul Yaratıcılık Zirvesi”nin de yapılacağını söyledi. Zirveye ünlü düşünür Slavoj Zizek, yaratıcı düşünce metodolojisinin kurucusu Edward de Bono, reklam yaratıcılığının karnesi kabul edilen Gunn Raporu’nun kurucusu Donald Gunn, Berlin Yaratıcı Liderlik Okulu Kurucu Başkanı Michael Conrad, ünlü mimar Boris Podrecca ve H&M ve Diesel markalarının kampanyalarının yaratıcısı Johakim Marketing Türkiye’nin Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu, “reklamcılığın insanları bir araya getiren bir dünya dili oldu C MY B C MY B Üç yıl daha burada yapılacak Jonasan gibi isimler konuşmacı olarak katılacak. CUP kapsamında ayrıca yarının yaratcılarını ortaya çıkarmak için yalnızca gençlere yönelik “The Young CUP” isimli etkinlik de yer alacak. İlk kez geçen yıl İstanbul’da başlayan Slavoj bu etkinlikle dünyanın Zizek farklı yerlerinden 1924 yaşları arasındaki yaratıcılar İstanbul konulu yarışmalarla yeteneklerini sergileyecekler. Dünyada reklamcılığın “Şampiyonlar Ligi” olarak adlandırılan CUP’nin önümüzdeki üç sene daha İstanbul’da yapılması planlanıyor. KISA... KISA... ? Novartis, ABD’deki eczacılıkla ilgili birimlerden 1960 çalışanın işine son verecek. Şirket, 2013’e kadar 450 milyon dolar tasarruf sağlamayı hedefliyor. ? Rusya’da, krizin etkileri azalmasına karşın geçen yıl 84 milyar dolar para çıktı. Rusya Merkez Bankası’na göre bu rakam 2010’daki 33.6 milyar doların iki katından fazla. ? Ukrayna Başbakanı Mikola Azarov, Kiev ve Moskova’nın Avrupa’ya enerji sevkıyatını aksatacak bir gaz çatışmasından kesinlikle kaçınacağını söyledi. Azarov, Avrupa’ya gaz sevkıyatının yeniden kesilmesi riskinin bulunmadığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle