Katalog

17 EYLÜL 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Başbakan Erdoğan, PKK’lilerle görüşme kayıtlarını sahiplendi, “Hakan Fidan’ı harcamayız” dedi 5 ‘Sızma olayı süreci etkilemez’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, internete düşen PKK yöneticileriyle görüşme kaydına sahip çıktı. Erdoğan, “Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Sızma olayı süreci etkilemez. Devlet üzerine düşeni yapmaya devam eder. Hakan Fidan’ı İmralı’ya gönül rahatlığıyla gönderdim. Hakan Bey’i harcamayız” dedi. Erdoğan, muhalefeti “hükümet tanımı ile devlet tanımını ayır edememekle” eleştirerek, görüşmeye Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak katılmasına ve kayıtlarda “Başbakan’ın temsilciyim” demesine karşın Fidan’ı “devlet görevlisi” saydığının mesajını verdi. Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’le birlikte Oslo’da PKK yöneticileriyle yaptığı görüşme kaydına ilişkin ilk değerlendirmesini Mısır’dan Tunus’a geçerken gazetecilerin soruları üzerine yaptı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: Fidan’a Ankara’ya dön dedim: (Ses kaydının kim tarafından lay adam yemeyiz. Süreç etkilenmez: (Görüşme sızdırıldığına ilişkin soru üzerine) Kimin yaptığına dair bir bilgim var diyemem. İncelemeleri yapması için Hakan Bey’e ‘Tunus ve Libya bölümlerine katılma, Ankara’ya dön’ dedim. Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay ko kayıtlarının süreci etkileyip etkilemeyeceği sorusuna) Hayır, etkilemez. Devlet üzerine düşeni yapmaya devam eder. Süreç etkilenmez. İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar, devlet karar verdiğini uygular. Bölücü terör örgütü ve siyasi uzantıları geçmişte olduğu gibi bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler. (Habur anlayışı) Bitti. Hükümetle devleti karıştırıyorlar: (İç siyasette tartışma konusu olacağına ilişkin anım satma üzerine) Siyasete malzeme yapılmasına sıcak bakmıyoruz. (Kemal) Kılıçdaroğlu ve (Devlet) Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Emre Bey’i de (eski MİT Müsteşarı Emre Taner), Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde İmralı’ya gönderdik. Bunlar hükümet tanımı ile devlet tanımını ayırt edemiyorlar. Biz ne dedik? ‘Hükümet olarak İmralı ile görüşmeyiz. Ama devlet üzerine düşeni yapar’ dedik. Şimdi ben bunlarla terörle mücadelede nasıl işbirliği yapayım, siz söyleyin. Oslo, PKK, Kaset... Yollara kurulan mayınlı tuzaklar, öğretmenevinin yakılmak istenmesi, karakol baskınları, kentlerde asker ve polislerimizin sokak ortasında öldürülmesi. Şehit cenazelerinde akan kan ve gözyaşı... Analar, babalar, eşler, çocuklar... Tüm bunlar insanın içini acıtmaz mı? Yüreğini yakmaz mı? Yıllardır şöyle diyorum: “Yeter artık! Akan kan dursun!” Akan kan durmuyor yaklaşık 30 yıldır... Sayısını unuttuğum kadar hava ve kara harekâtı yapıldı, yine durmadı... Düzenli bir ordunun karşısında gerilla savaşı veren, Güneydoğu’yu çok iyi tanıyan, hem iç hem de dış destekli PKK’yle baş edebildik mi? Artık eğri oturup doğru konuşmanın zamanı çoktan gelip geçti... Her şehit cenazesinde toplum öfkeli ve acılı... Çığlık çığlığa... “Şehitler ölmez vatan bölünmez!” Ne yazık ki askerimiz, polisimiz hain tuzaklarla, bombalı saldırılarla şehit düşüyor. Biliyorsunuz bir ses kaydı düştü internet sitelerine... Oslo’da KCK ve PKK yetkilileriyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan (o dönemde Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı) ve Başbakan Erdoğan’ın görevlendirdiği yetkili sivil bürokratlar ve İngilizce konuşan birisi, bir masa çevresinde görüşme yapıyor. Eskiden böyle görüşmeleri askerler yapardı... Abdullah Öcalan’la hangi askeri yetkililerin görüştüğünü biliyoruz. MİTPKK görüşmesi internet sitelerine düşünce kıyamet koptu... Şöyle bir düşünün, İngiltere, İspanya teröre karşı bu tür toplantılar yapmadı mı? Türkiye, ASALA terörünü bitirmek için, ABD şemsiyesi altında bu tür müzakerelere katılmadı mı? Toplum olarak unutkanız... ASALA terörü onlarca diplomatımızı öldürdü. Paris Orly Havalimanı’nda THY bürosuna bombalı eylem yapmış, 2’si Türk, 4’ü Fransız, 1’i ABD’li, diğeri İsveçli, 8 kişi ölmüş, 60 kişi de yaralanmıştı. 7 Ağustos 1982 günü Ankara Esenboğa Havaalanı’nda ASALA’nın bombalı eylemi sonucu 3’ü polis 9 kişi yaşamını yitirdi, 72 kişi yaralandı. Levon Ekmekçiyan adlı terörist yakalandı, yargılandı ve 1983’te idam edildi. ASALA 21 ülkenin 38 kentinde 39’u silahlı, 70’i bombalı, biri de işgal biçiminde toplam 110 terör olayı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda Türkiye’nin 42 diplomatı ile 4 yabancı uyruklu kişi yaşamını yitirdi. ASALA, müzakereler sonucu silahlı eylemden vazgeçip, eriyip gitmedi mi? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK terörünü bitirmek için devletin kurumlarını harekete geçiremez mi? Geçirir! Devletimizin gelenekleri, görenekleri ve deneyimleri vardır... Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan kimler tarafından, hangi pazarlık sonucu getirildiğini de unutmadık. 90’lı yılların sonlarındaki koşullarla 2011’in koşulları çok farklıdır. Akan kanın durması için devletin kurumları müzakereler de yapar, görüşmeler de... Bu nedenle MİT’i ve öteki kurumları suçlamak çok yanlıştır... PKK 30 yıldır bitirilemiyor. 30 yıldır her şehit cenazesinde toplum çığlık çığlığa: “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” Hem CHP hem de MHP terör sorununun çözümlenmesini, bu konuda önemli adımlar atılmasını istiyor... Burada önemli olan ses kayıtlarının zaman zaman internete düşmesi... Işık Koşaner Paşa’nın ses kayıtları internet sitelerinde yayımlanıyor. Ardından da Oslo’da yapılan toplantı... Ben Oslo’da yapılan görüşmenin normal olduğunu düşünüyorum. İspanya ve İngiltere bunu yaptı, Türkiye neden yapmasın? Başbakan Erdoğan’ın, İmralı ve Oslo’ya temsilci gönderirken, “PKK’yle görüşme yapılıyor” diyen siyasileri, yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu “şerefsiz” diye nitelemesine şaşırıyor, birdenbire şahinleşip, Devlet Bahçeli’ye “Niçin Abdullah Öcalan’ı asmadınız” diye sormasına bir anlam veremiyorum. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin “Kuzey Irak’a davul zurnayla kara operasyonu yapılacağını” açıklıyor. Gazeteciler Başbakan’a Mısır’dan Tunus’a giderken uçakta soruyor bu konuyu. Başbakan yanıt veriyor: “İçişleri Bakanı’nın bu sözleri dil sürçmesinden kaynaklanıyor, kendisiyle bu konuyu görüştüm!” Kasetlerin sızdırılmasına gelince... Bu bir maskaralık, ikiyüzlülüktür; kan gölünden beslenenlere güç vermek içindir! ran’dan Erdoğan’a yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İran’ın Ankara Büyükelçisi Bahman Hossoinpour, Kandil’e Türkiye ile birlikte şimdilik ortak bir operasyonun söz konusu olmadığını söyledi. Büyükelçi Hossoinpour’a, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i ziyaretinin ardından Başbakan Erdoğan’ın yaptığı “Kandil’de müşterek bir çalışma yapabiliriz” açıklaması soruldu. Hossoinpour, PJAK’ın İran’a saldırdığını, onlara ağır hasarlar verdirdiklerini belirterek “Şimdilik ortak operasyon gündemde yok. İyi bir diyaloğumuz var” dedi. C MY B C MY B