23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 9 stanbul’un yapı stoğu yıkılmak için depremi bekliyor. Dere yataklarının, kıyıların, dolgu alanların ve 480 çadır alanının önemli kısmının imara açılması da cabası ‘Serbest çalışan bürolar yeterli denetim yapmadan rapor veriyor’ Suç projeleri Yıkılmak için depremi bekliyorlar 17 Ağustos 1999 yıkımının stanbul ve Türkiye açısından bir milat olamadığını dile getiren Gökçe “Yıkıcı bir deprem bekleyen stanbul’un yapı stoku bugün de 1999 şartlarını taşıyor. Okullarımız, hastanelerimiz, diğer kamu yapılarımız ve içerisinde oturduğumuz konutlarımız ne yazık ki yıkılmak için depremini bekliyor” dedi. stanbul’da konutların yüzde 70’inin yasadışı üretilmiş olması nedeniyle önemli bir deprem riski altında olduğunu vurgulayan Gökçe, “Ulaştırma sistemi çökmüş durumda. stanbul’un geleceğini kurtarmak için yaşam kalitesini artırmak gerekiyor. Mevcut hastalıklı yapının düzeltilmesi için var olan yapı stokuna yeni sorun alanları eklememek gerekiyor. Son zamanlarda altı sıkça çizilen projelerden vazgeçmek gerekiyor. Bu projeler stanbul’a karşı ‘suç’ oluşturan projeler” dedi. Deprem senaryosu 90 bin 130 bin ölü Zemin etüdü usulsüz SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, yeni yapılacak binalar için zemin etüt raporu alma zorunluluğunun getirilmesiyle birlikte türeyen serbest büroların yeterli denetim yapmadığını vurgulayarak, “Verilen raporlar yerinde yeterli inceleme yapılmadan, gerçekler göz ardı edilerek hazırlanıyor” dedi. Zemin Etüt Raporu alma zorunluluğunu getiren yasanın ardından serbest büroların sayısında hızlı bir artış olduğuna dikkat çeken Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Baki, bu görevi yürütenlerin zeminde iyi araştırma yapmadan rapor verdiğini söyledi. Raporlar gerçeği yansıtmadığı için olası bir depremde can ve mal kaybının artışına yol açabileceğini vurgulayan Baki açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bazı mühendisler, oturdukları yerden, hiçbir inceleme yapmadan sadece para kazanmak için bu raporları veriyor. Oysa, gerçeği yansıtmadığı için bu raporlar yardımdan çok felakete hazırlık oluyor. Jeofizik Mühendisleri Odası olarak bu raporları onaylamıyoruz.” 30 milyar dolardan fazla vergi ağır yaralı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Makina Mühendisleri Odası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından yapılan çalışmalarda büyüklüğü 7.5 ve 7.7 olan iki ayrı deprem senaryosuna göre ölü sayısının 70 bin ile 90 bin civarında olacağının belirtildiğine dikkat çekti. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın “Türkiye’de Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın Önerileri” başlıklı raporunda, Marmara Denizi’ndeki olası en az 7 büyüklüğündeki bir depremden etkilenmesi beklenen, sanayinin kalbinin attığı İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Sakarya’da, ciddi ve güvenilir envanter bulunmadığı, bu nedenle olası afetten sanayinin ne kadarının, hangi oranda etkilenebileceği tam olarak saptanamasa da bununla ilgili yapılmış araştırmaların bulunduğu belirtildi. nereye gitti? Gökçe, yılda 1 milyar dolar kaynak ayrılarak stanbul’un 2025 yıl içerisinde yenilenerek deprem güvenliği bir kente dönüştürülebileceğini vurguladı. Aradan 12 yıl geçmesine karşın bugün bile; planlama, denetleme ve uygulama alanında bütünsel bir bakışa ve plana sahip olmadığımızı söyleyen Gökçe, 1999’dan sonra getirilen deprem vergileriyle toplanan 30 milyardan fazla paranın nasıl harcandığının da açıklanmadığını belirtti. ÖZLEM GÜVEML İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’da sadece 2 yıl içinde 4 bin 800 imar değişikliği yapıldığını, olası deprem açısında risk taşıyan dere yatakları, kıyılar ve dolgu alanlarının yapılaşmaya açıldığını vurguladı. Gökçe “17 Ağustos 1999 tarihinden bu yana 12 yıl geçmesine rağmen, depremini bekleyen İstanbul’da kısa süreli ve acil olan bazı önlemlerin bile alınamadığı, varolan risklere yeni risklerin eklendiği koşullarla iç içe yaşıyoruz” sözleri ile kentin karşı karşıya olduğu tehdide dikkat çekti. Gölcük merkezli deprem sonrasında güvenli bir yapılaşma için şu ana kadar, kalıcı bir çözüm getirilemediğini vurguladı. Bir buçuk milyon insan evsiz kalacak Çadır alanları yapılaşmaya açıldı Gökçe, kentin depreme hazırlanmasına ilişkin basit önerilerini de şöyle anlattı: “İnsanlara ayrılması gereken mekânlar otomobillerden arındırılırsa, toplu taşıma sistemi çağdaş bir düzeyde hizmet üretirse, boş alanlara AVM veya başka yapılar yapılmasından vazgeçilirse, su havzaları ve orman alanlarına yeni yapılar için göz dikenlere engel olunabilirse, bu kent ve diğer kentlerimiz depreme de kolayca hazırlanabilir.” Gökçe, 1999 afetinden sonra, İstanbul için belirlenen 480 çadır alanının önemli bir kısmının yapılaşmaya açıldığını ifade etti. Gökçe, “1.31.4 milyon binanın, 3.5 milyon dairenin bulunduğu İstanbul’da öncelikli alanlardan başlanarak bütünlüklü bir planın yapılması gerekli. Riskli alanlardan başlanarak İstanbul’un yenilenmesi mümkün” diye konuştu. 1999 şartlarına göre yapılan ve deprem güvenliği olmayan binaların bugün de İstanbul’da varlığını sürdürdüğüne dikkat çeken Gökçe, “Hatta bugün korozyon ve kötü kullanım nedeniyle çok daha güvensiz bir duruma geldiler” dedi. İstanbul’un beklediği büyük depremin ardından en az 1.5 milyon insan barınaksız kalacağını, Tuzla Tersanesi, Haramidere Dolum Tesisleri’nin hasar alacağını anlatan Gökçe, ekonomik kaybın da 70100 milyar dolar civarında olacağının altını çizdi. 400 bin hafif yaralı Kentsel alanların yarısı sağlıksız Gökçe, başta stanbul, zmir ve Ankara olmak üzere kentsel alanın yaklaşık yarısının sağlıksız, güvensiz ve niteliksiz yapılardan oluştuğunu dile getirerek şunları söyledi: “Hiçbir mühendislik hizmeti almadan yapılaşmış bu alanlar, her türlü teknik ve sosyal donatı elemanlarından yoksun oldukları gibi, depreme karşı da çok riskli. Sadece mülkiyet esasına dayanan bir anlayış yerine, bütün analizlerin bir kentsel tasarım noktasında ele alınarak, mekân güvenliği ve kalitesi bağlamında olmalı, tek düze bir blok anlayışından vazgeçilmelidir.” Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından yapılan çalışmalarda büyüklüğü 7.5 ve 7.7 olan iki ayrı deprem senaryosuna göre oluşacak muhtemel kayıp ve hasar durumuna da yer verildi. Bu senaryoya göre, 50 bin ile 60 bin arasında ağır hasarlı bina, 500 bin ile 600 bin arasında evsiz aile, 70 bin ile 90 bin civarında ölü, 120 bin ile 130 bin civarında ağır yaralı, 400 bin civarında hafif yaralı, bin ile 2 bin noktada su sızıntısı, 30 bin doğalgaz servis kutusunda gaz çıkışı, 140 milyon ton enkaz, 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu, 330 bin çadır, 50 milyar dolar civarında maddi kayıp oluşacak. Jeoloji Mühendisleri Odası da, on binlerce kişinin canına ve milyarlarca liralık mal kayıplarına yol açan 17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen, yapılması gerekenlerin yerine getirilmediği belirtildi. 17 Agustos’tan sonra imara kapatılan ova tekrar yapılaşmaya açıldı Kayseri’de 4.5’lik deprem KAYSER (Cumhuriyet) Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) depremin, dün saat 10.53’te yerin 4.5 kilometre derinliğinde meydana geldiğini açıkladı. Çevre ilçelerde de hissedilen orta büyüklükteki depremde ilk belirlemelere göre önemli bir hasar olmadı. Sarıoğlan Belediye Başkanı Ali Rıza Başaran “Depremi hissettik ama şu ana kadar herhangi bir hasar, yaralanma ya da can kaybı bilgisi gelmedi” dedi . Bu bir cinayet FARUK KIRTAY YALOVA Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, 17 Ağustos depreminde en fazla yıkım ve ölümün yaşandığı Hacımehmet Ovası’nın çok katlı yapılaşmaya açılmasını “cinayet” olarak nitelendirdi. Büyük Marmara depreminde, deprem bölgesi Kocaeli, Düzce, Sakarya ve Yalova’da Koordinatör Bakan olarak görev yapan Yaşar Okuyan, Yalova’da düzenlediği basın toplantısında, 17 Ağustos depreminde en fazla ölümün yaşandığı Hacımehmet Ovası’nın AKP ve DP’li meclis üyelerinin oylarıyla yeniden çok katlı yapılaşmaya açıldığını, yeni bir deprem faciasının yolda olduğunu söyledi. Okuyan, “Bu bir skandal, bir cinayettir. 12 yıl önce yaşanan felaketin ardından, imara kapattığımız Hacımehmet Ovası’nı depremin 12. yılına denk getirerek AKP ve DP’li meclis üyeleri aldıkları meclis kararlarıyla çok katlı yapılaşmaya açtılar. Toprak aynı toprak. Zemin aynı zemin. Rant amaçlı olarak yine yüzlerce masum insanın ölümüne neden olacaklar. Hacımehmet Ovası’nı çok katlı imara açmak toplumsal bir cinayettir” dedi. 12 yıldır psikolojik tedavi görüyor SAKARYA (AA) 1999 yılındaki Marmara depreminde 2 katlı binanın enkazında 12 yaşındaki kızını kaybeden, eşi ve oğluyla birlikte beton yığınları arasından çıkarılan Firdevs On binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, yüz binlercesinin evsiz Akgül (48), 12 yıldan beri panik atak tedavisi görüyor. Deprem kaldığı Marmara depremini yaşayan Düzceliler hâlâ 12 yıl sırasında kiracı olduğu için depremzedeler için yaptırılan kalıcı önce kurulan prefabrike konutlarda yaşam mücadelesi konutlardan yararlanamayan Akgül, betonarme binalara veriyor. (AA) giremediği için Dernekkırı Mahallesi’nde depremzedelerin geçici olarak konaklamaları amacıyla inşa edilen ve bakımsızlık nedeniyle harabe haline gelen prefabrike konutlarda yaşam mücadelesi veriyor. Depremden 2 ay sonra kendisinde panik atak belirtileri görülmeye başlandığını kaydeden Akgül, 12 yıldan beri ilaç kendi denizlerinde kurmak istediği gözlem isÖZLEM GÜVEML tedavisi gördüğünü ’dan beri tasyonu ağına biz de entegre olmak istedik. kaydetti. Akgül, sivil Marmara Denizi’nin altında 3 kritik noktaya kırılmadı Avrupa Deniz Tabanı Gözlem İstasyonu Ağı toplum gözlem istasyonu kurulması için İTÜ liderliğinde (Esonet) projesi kapsamında yer uygunluk çakuruluşlarınca Projede İTÜ’nün yanı yürütülen proje 2 yıldır hükümetten destek beklilışmaları yaptık. AB destek oldu. Ama istasDernekkırı Mahallesi’nde depremzedeler için yaptırılan sıra Kandilli Rasathanesi, yor. Projenin yürütücülerinden Prof. Dr. Naci yonların kurulum aşamasında iş hükümete prefabrike konutlarda zor şartlar altında yaşam MTA, İstanbul Üniversitesi, ODGörür, İstanbul merkezli olası depremi önceden düşüyordu. Fakat hükümeti bir türlü ikna mücadelesi verdiklerine dikkati çekerek, konutlarda TÜ, Oşinografi Enstitüleri de yer alakestirebilmek adına büyük önem taşıyan ve edemedik” dedi. Geçen yıl Cemil Çiçek’in çağaltyapının tamamen çöktüğünü de söyledi. cak. Fayın izleneceği istasyonların kuAB’nin de desteklediği projeyi 5 Ağustos’ta rısı üzerine Ankara’ya gittiklerini Afet Acil DuPrefabrike konutların çevresinin lağım sularıyla DPT’ye sunduklarını ve şimdi yanıt beklediklerirum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) yetkilile rulması ve 5 yıllık işletmesinin maliyeti dolu olduğuna işaret eden Akgül, “Lağım suları yaklaşık 10 milyon Avro. İstasyonlardan ni söyledi. rin de bulunduğu bir toplantı yaptıklarını dile geyollarda, çocuklar girip oynuyorlar. Sinekler biri 1999 depremi kırığının son bulduğu 2 yıllık süreç hakkında bilgi veren Prof. Görür, tiren Görür, “Çiçek, ‘Çözeriz’ dedi. AFAD yetoradan alıp mikropları yiyeceklerimize İzmit Körfezi girişine, ikincisi 1766’dan Marmara Denizi’nde Gölcük depremi sonrası kililerine çalışma yapmaları için talimat verdi. bulaştırıyor. Sularımız artezyen, içme beri kırılmamış ve gelecek Marmara depreVictor 6000 ve Nautilus denizaltıları ile yapılan AFAD, projeyi önce TÜBİTAK’a sonra sularını dışardan alıyoruz. Bazı incelemeler sonucu faylarda tespit edilen gaz ve DPT’ye vermek istedi. Sonra birden geri çekil minde kırılma olasılığı yüksek olan Çekprefabrikelere gün içinde hiç gitmiyor meceSilivri segmentine, üçüncüsü de miksu çıkışlarını daha yakından incelemek için harediler” diye konuştu. Görür, son çare olarak İTÜ su” diye konuştu. Büyük depremden beri prefabrike konutlarda 245 yıldır uyuyan fayı gözleyen sistem hükümetin gündemine giremedi 1766 kete geçtiklerini anlattı. Gaz ve su çıkışlarının beklenen olası depremle ilgili ipuçları verebilecek nitelikte olduğunu söyleyen Görür, “AB’nin adına DPT’ye başvurduklarını ve 5 Ağustos’ta sunuma gittiklerini, şimdi kurumdan yanıt beklediklerini belirtti. rosismik etkinliğin çok yoğun olduğu Marmara Adası’nın kuzeyindeki batı sırtlarına kurulacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle