19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 Suriye’de ordu birliklerinin açtığı ateş sonucu 121 kişi öldü, yüzlerce yaralı var Esad katliam yaptı Breivik: Beni paşa yapın Dış Haberler Servisi Norveç’te 22 Temmuz’da düzenlediği saldırılarla 77 kişiyi katleden aşırı sağcı Anders Behring Breivik, polise verdiği ikinci ifadede, hükümetin istifası, Norveç Kralı 5. Harald’ın tahttan feragat etmesi, ordu komuta kademesinin istifası ve kendisinin genelkurmay başkanı ilan edilmesi halinde saldırılarla ilgili daha fazla bilgi vereceğini söyledi. Breivik, daha önce saldırıların sorumluluğunu üstlenmişti. Dış Haberler Servisi Suriye ordusuna mensup tank destekli birlikler Humus kentini kan gölüne çevirdi. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, ordu birliklerinin açtıkları ateş sonucu 95 sivil hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı. Hama kentinde de çoğu ağır yaralananlar olduğu, tıbbi destek sağlanamadığı için ölü sayısının artabileceği belirtilirken ülke çapında ölenlerin sayısının 121’e ulaştığı bildirildi. Ordu birliklerinin Hama’ya dün sabah girdiklerini bildiren ülkedeki insan hakları örgütleri, kitlesel gösterilerin düzenlendiği kentte Şam yönetiminin, haftalardır durumu kontrol altına almaya çalıştığını kaydettiler. Öte Türkiye’den Suriye’ye sert tepki Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Suriye’deki mevcut gelişmelerin, Suriye yönetiminin meselenin barışçıl yollardan çözümü konusundaki niyetini ve samimiyetini sorguya açtığı belirtildi. Açıklamada, “Suriye’de maalesef şiddet olaylarının ve can kayıplarının artarak devam ettiğini görmekte yiz... Operasyonların Suriye’de asayişin sağlanmasına herhangi bir katkısı olmadığı gibi yapılması gereken reformlara ilişkin süreci de son derece olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür operasyonlar ve şiddet çözüm değil, çözümsüzlük getirmektedir. Suriye yönetimi bu gerçeği artık idrak etmelidir” denildi. rasyon başlattığı bildirildi. Suriye’de bulunan gözlemcilerin verdiği bilgiye göre elektrik ve iletişim ağı kesilen kente kuzey bölgesinden giren ve kentin güney, doğu ve batı girişlerini tanklarla bloke eden ordu 300’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Avrupa, Terör ve ‘Ötekiler’ 1990 sonrasında tek merkezli dünyaya yönelişle birlikte dünyada bazı sorunlar artmaya başladı; Soğuk savaş yerine sıcak savaşlar Ortadoğu ve Afrika’da hız kazandı. Dünya gelir bölüşümünde farklar ve dengesizlikler büyüdü, işsizlik arttı, derin ekonomik krizler baş gösterdi. İşin ilginç yanı Batı kapitalizminin (ABD ve AB’nin) ısrarla istediği bu yeni yapılanma, iktisadi alanda Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin küresel ağırlıklarının artmasına yol açtı. Bu gelişmelerin Avrupa’ya (ve AB’ye) faturası büyük oldu; işsizliği arttıran yeni uluslararası rekabet düzeni, öte yandan sosyal devleti zayıflatmaya ve için için çökertmeye başladı. Avrupa ülkeleri art arda krizler yaşıyor. AB’nin (ve Avrupa’nın) küresel ekonomideki payının azalması, Avrupa’ya kültürel, etnik ve siyasal negatifleri ile yansıdı, Müslümanlar potansiyel suçlular olarak ilan edildiler. Asya’yı ve Afrika’yı “öteki” olarak görmek, AB politikalarının bir parçası haline geldi. “Vize”den kültürel ayrışmaya kadar birçok alanda yeni duvarlar örüldü. Aşırı sağ, faşist ve etnik milliyetçiliğe dayalı partiler Avrupa’da etkilerini arttırdılar. HıristiyanlıkMüslümanlık karşıtlığı ortaçağda olduğu gibi vitrine çıkarıldı. Avrupa’nın ve Avrupalının dışarıya bakışında çifte standartlar yaygınlaşmaya başladı. Bütün bu gelişmelerin sonuçlarını hem Avrupa’da yaşayan 5 milyonun üzerindeki Türkler olarak gördük; hem de AvrupaTürkiye ilişkilerinde onların izledikleri politikalar ve uygulamalar olarak fiilen yaşamaktayız. yandan, Deir Ezzor’da da dün güvenlik güçlerinin ateşinde 19 kişinin öldüğü, 50 kişinin yaralandığı, Harak’ta da 6 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı ifade edildi. Bir görgü tanığının AFP’ye verdiği bilgiye göre, Suriye ordusuna mensup birlikler Hama kentine beş tank eşliğinde girdi. Öte yandan Suriye resmi haber ajansı SANA, Hama’da “silahlı grupların” iki güvenlik görevlisini öldürdüklerini belirtti. Suriye ordusunun Şam yakınlarındaki Muadhamiya kentinde de ope KAŞGAR KENT KARIŞTI Karakola intihar saldırısı Dış Haberler Servisi Afganistan’ın güneyindeki Laşkar Gah kentinde, bir karakola düzenlenen intihar saldırısında 11 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer, bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda ölenlerden birinin çocuk, diğerlerinin polis olduğunu, ikisi sivil ve yedisi polis olmak üzere dokuz kişinin de yaralandığını duyurdu. Taliban Sözcüsü Yusuf Ahmedi, saldırıyı üstlendiklerini açıkladı. Sincan’da olaylar: 14 ölü Dış Haberler Servisi Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Kaşgar şehrinde önceki gün meydana gelen 2 patlamanın ardından çıkan olaylarda 14 kişi hayatını kaybetti. Kaşgar’da önceki akşam hemen hemen aynı anda 2 patlama oldu. Patlamalardan biri bir takside, diğeri çok sayıda lokantanın bulunduğu bir sokakta meydana geldi. Ardından 2 kişinin bir kamyonu gasp ettiği, şoförünü bıçaklayarak öldürdüğü ve kamyonla yayalara çarptıkları haberi geldi. Yetkililer, daha sonra kamyondan atlayan 2 kişinin çevredekileri bıçaklamaya başladığını bildirdi. Resmi Şinhua haber ajansının bildirdiğine göre, olaylarda 1’i polis 10 kişi öldü, 28 kişi de yaralandı. Haberde, kamyonu gasp edenlerden 1’inin öldüğü, diğerinin ise yakalandığı belirtildi. Şehirdeki olaylar bununla da bitmedi. Yine Şinhua’nın haberine göre polis, “şüphelilere” ateş açarak 4 kişiyi öldürdü. Polisin 4 kişiyi gözaltına aldığı, 4 kişiyi de aradığı öğrenildi. Sincan bölgesi hükümet sözcüsü Hou Hanmin, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların 2’sinin de Uygur olduğunu ve soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Hotan şehrinde 18 Temmuz’da bir grubun şehrin merkezindeki karakola saldırması ve bazı kişileri rehin alması sonucu 18 kişi ölmüştü. İki güvenlik görevlisi ve iki rehinenin öldüğü olaydan sonra polis, bunun “organize terör saldırısı” olduğunu öne sürmüştü. Yurtdışındaki Uygur aktivistler, olayların Uygur azınlık üzerindeki baskıların artmasına yol açmasından endişe ettiklerini söylediler. AnkaraBrüksel görüşmeleri Sokaklara dökülen 150 bin kişi sosyal adalet için yürürken eylemler kimi zaman şenlik havasına büründü. Göstericilerden gözaltına alınanlar oldu. (EPA/ AFP) Dış Haberler Servisi Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’i yargılayacak hâkim, yargılama sürecinin hızlı götürüleceği ve duruşmaların televizyonlardan canlı yayımlanması sözü verdi. Hâkim Ahmet Rıfat, çarşamba günü başkent Kahire’nin dış kesimlerindeki Milli Polis Akademisi’nde başlayacak duruşmalara 600 kişinin katılmasına izin verileceğini de duyurdu. Mısır’da hızlı yargılama sözü srail’de ‘Arap Baharı’ Dış Haberler Servisi İsrail’de başta Tel Aviv, Kudüs, Hayfa, Ber Şeva, Aşdod, Nasıra olmak üzere 11 şehirde eşzamanlı olarak 150 bin kişinin katıldığı hükümeti protesto gösterileri düzenlendi. Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümeti protesto eden göstericiler, hükümetten daha ucuz konut ve daha iyi yaşam koşulları talebinde bulundu. Yaklaşık iki hafta önce bir genç kızın, kirada oturduğu evden çıkarılmasından sonra Tel Aviv’in Rothschild caddesi üzerinde çadır kurmasıyla başlayan protesto hareketi bütün ülkeye yayıldı. Protestolara aylardır toplusözleşme görüşmelerinde hükümetle uzlaşamayan doktorlar, öğrenci dernekleri ve en son işçi sendikalarıyla İsrailli Araplar da katıldı, Tel Aviv ve Kudüs’te meydanlara çadırlar kuruldu. Önceki akşam saatlerinde başlayan protestolarda “Diktatör Netanyahu”, “Sadaka değil, sosyal adalet istiyoruz” sloganları atılırken Kudüs’te yaklaşık 12 bin kişi Netanyahu’nun resmi konutuna doğru yürüdü. Gösterileri düzenleyenler, hiçbir siyasiyi aralarında görmek istemediklerini söyledi. Başlayış ve düzenlenme biçimiyle, Arap ülkelerindeki isyanlara benzetilen protestolar için “Arap Baharı İsrail’de” değerlendirmesi yapılırken “Tel Aviv’deki Tahrir Meydanı” benzetmesi de dillerdeydi. İsrail’de doktorların bugün genel greve başlayacakları da gelen haberler arasında. T.C. MİLAS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2010/257 TAL. 1 Tapu Kaydı: Muğla Milas Dörttepe köyü Hisar mevkii 18 cilt, 1757 sayfa, 3560 parsel 22.171,38 m2, ana taşınmaz nitelik arsa, alt zeminkat 77 No’lu bağımsız bölüm, 2/224 arsa paylı, bağımsız bölüm nitelik dubleks mesken olan tamamı borçlu Lütfî Bayrak adma kayıtlı taşınmaz. Halihazır Durumu: 3560 No’lu parsel 22.171,38 m2 büyüklüğünde olup parsel içerisinde S.S. Gültan Konut Yapı Koop.’ne ait inşaatı bitmiş ve iskân edilmiş binalar ile inşaatı devam eden binalar bulunmaktadır. Altyapısı tamamlanmış çevre düzenlemesi kısmen yapılmaktadır. 2/224 arsa paylı 77 No’lu dubleks zemin taban seramikleri yapılmamış iç kapılar takılmamış dış PVC doğramaları takılmış ve sıvası yapılmış vaziyettedir. İnşaatın %70’i bitmiştir. Üst katında salon açık mutfak ve tuvalet alt katında yatak odaları ve banyo tuvalet bulunmaktadır. Toplam inşaat alanı 78,00 m2’dir. Parselin bulunduğu yer arazi yapısı olarak meyilli ve deniz manzaralıdır. Bina değeri: 28.550,34 TL’dir. Arsa değeri: 27.714,23 TL olup taşınmazın satışa esas toplam değeri: 56.264,57 TL’dir. İmar Durumu: Dörttepe köyünde tapunun 3560 No’lu parselinde kayıtlı taşınmazın 1/1000 ölçekli mevzii imar planında ayrık nizam iki kat 2. konut alanında kalmaktadır. TAKS: %15, KAKS %30’dur. Muhammen Bedeli: 56.264,57 TL Satış Saati: 09.30 09.40 Arası Satış Şartları: 1 Satış 20.09.2011 günü yukarıda belirtilen saatler arasında MİLAS ADALET SARAYI ÖNÜ adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 30.09.2011 günü MİLAS ADALET SARAYI ÖNÜ adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini,geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 49414 AnkaraBrüksel üyelik görüşme süreci bunun bir kanıtı; “Ben Ankara ile üyelik görüşmesi yapmıyorum, sadece uyum görüşmesi yapıyorum” diyecek kadar ileri gidiyorlar. Kısacası, sen benim için “ötekisin”, seni içime almayacağım, benim kararlarıma nasıl uyacağının kurallarını belirliyorum, diyorlar. Bu arada “bazı iyi şeyler de oluyor, o ayrı mesele”; aynen kuma verilen kızın giyeceği çorabın daha iyi olması gibi bir şey. Kıbrıs’tan Güneydoğu sorununa, Ergenekon meselesinden Ege’ye kadar her konuda,“öteki” olarak algılanan bir Türkiye var. Türkiye gibi birçok bölge ülkesi de aynı durumda. 1990 sonrasında bütün bu konularda Avrupa’nın hareketlendiğini görüyoruz. Küresel pazarlardaki etkinlik olarak nispi anlamda zayıflayan Avrupa, Türkiye’yi parlayan bir pazar olarak seçiyor; otomotivden mücevhere, sigortacılıktan turizme Avrupa şirketleri Türkiye’ye doluşuyorlar, ama aynı açıklık ve hoşgörü Türkiye’ye gösterilmiyor. Adli ve hukuki meselelerde bunu halen yaşamaktayız. Norveç olayı çizgi dışı mı? Norveç’te patlak veren ve halkı şoka sokan saldırı, bireysel bir cinnet olmanın yanında toplumsal ve kültürel bazı birikimlerin de sonucudur: Avrupa ülkelerinde Müslümanlara ve Türklere karşı biriken algılamalar; izlenen politikalar ve uygulamalar; Avrupa’nın eğitim sisteminden sokak kültürüne kadar yerleşen tarihi algılamalar ve yanılgılar; 1990 sonrasında Avrupa’nın dünyadaki iktisadi ağırlığının oransal olarak gerilemesi ve bunun getirdiği sosyal sorunlar; Sosyal devletin etkisinin azalmasının halk ve işsizler üzerinde yarattığı umutsuzluklar birlikte düşünülmelidir. “Düşmanlar ve ötekiler” yaratarak kendilerini ayakta tutmaya çalışan toplumlar kendilerine de zarar verirler. Türkiye’de ve bölgede bir dönem yaratılan “komünist ve solcu avı” ya da Müslümanları potansiyel terörist görerek cilalanan politikalar kendi içlerinde saldırgan faşistleri de beraberinde getirirler; yarattığınız yapay düşmanlar kimileri tarafından gerçek sanılır ve bilim kurgu filmlerindeki gibi saldırılar, bu defa fiilen işe başlar. Bundan da en büyük zararı, o toplumun kendisi görür. Siyahlar, ABD’de “ötekiydiler”, ta ki bir siyah başkan seçilene kadar. Sevgili dostum, eski diplomat, şimdi papaz olan John Meultke geçen yıl İstanbul’da buluştuğumuzda bana şöyle demişti: “Erol, Obama’nın seçilmesi dünya için değil ama Amerika için büyük bir devrimdir.” Çok haklıydı, siyahlar artık “öteki” değillerdi. Bu arada 1989’da vefat eden İktisat Fakültesi kurucularından Prof. Fritz Neumark, 1987’de Almanya’daki son buluşmamızda bana şöyle diyordu: “Avrupa 400 yıl Türklerle savaşmış, işte bu nedenle Türkiye’yi AB’ye alamaz...” İstisnalar hariç, Avrupa’daki Türkler bugün Avrupa’nın Hitler dönemindeki Yahudilerinden farklı değiller. Sistematik kundaklamalardan bireysel ayrımcılığa, her alanda bunu fiilen yaşamaktayız. “Haçlı seferi” ifadeleri günümüzde yalnız caniler değil, siyasetçiler tarafından da kullanılmıyor mu? C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle