16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZ RAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA DİZİ A&G, KONDA ve Metropol araştırma şirketleri sonucu değerlendirdi AD L GÜR 9 CHP seçimden başarıyla çıktı CHP’nin aldığı oy küçümsenmemeli A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür, seçim sonuçlarını değerlendirirken “Hem kişisel olarak, hem de araştırmalarımda CHP’nin aldığı oydan birkaç puan daha yukarıda bekleyenlerdendim. Hiçbir araştırmacı zaten ‘CHP yüzde 35 alacak’ demedi. Bütün araştırmacılar iktidarın değişmeyeceğini, partilerin oy oranlarını bildiler. Araştırma sektörü başarılı bir sonuç aldı” dedi. Gür, “CHP başarılı mı, başarısız mı” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Bu, nereden baktığınıza bağlı, çok göreceli bir şey. Önemli olan Adil Gür’ün ya da falanca delegenin ne düşündüğünden çok, seçmenin ne düşündüğü. Kişisel bir değerlendirme yaparsak beklenenin altında oy çıktı ama CHP’nin başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu parti 2007’de DSP ile birlikte yüzde 20.9 aldı. DSP’nin 1.52 civarında oyu vardı. Kriter yerel seçimlerse, CHP o zaman 23.1 oranında oy almıştı. Ayrıca, 2009 seçimlerinin kendine özgü dinamikleri vardı. AKP’ye karşı CHP ve MHP’nin yarıştığı yerlerde MHP öndeyse MHP, CHP öndeyse CHP lehine seçmen birleşti. Yani o oylar da tam bir gösterge midir, elimizde çok net ve tutarlı bir bilgi yok. 2007 seçimleri en önemli kriter. 80 yıllık CHP, son bir yıl içinde değişime, dönüşüme başladı. 20 yıldır hiçir şey üretmiyor, söylemiyor denen CHP, ilk defa bu seçimde halkın karşısını birtakım projelerle çıktı. Bu, ezberi bozdu. Seçim kampanyalarının seyri değişti. Kürt meselesi, başörtüsü, anayasa, AB gibi pek çok konuda ilk defa CHP ‘ben oynamıyorum’ demek yerine, ürkek ve çekingen de olsa kamuoyunun karşısına birtakım düşüncelerle çıktı. Bunun üzerine, ekseni mi kayıyor tartışmaları başladı. Son bir yıl içinde genel başkan değişikliği, yönetim değişikliği, kurultaylar, aday belirleme ile önemli bir küskünler ve kırgınlar ordusu oluştu. Seçmenlerin hükümete sağlık, duble yollar gibi hizmetlerinden memnun olduğu için oy verdiğini görüyoruz. Böyle durumlarda muhalefet partilerinin işi daha zor. Bu nedenle CHP’nin oyu küçümsenmemelidir” Gür, CHP’den MHP’ye de oy gittiği görüşünde. “MHP’nin bir kaset komplosu nedeniyle baraj altında kalacağı haberleri çok fazla dillendirildi. Aman güçlü bir sayıyla Kürt milliyetçisi parti Meclis’e geliyor, Türk milliyetçisi partiye de mutlaka ihtiyaç var, diyenlerin sayısı arttı. Bunların içinde CHP’ye oy veren sadık seçmenler de vardı” diyor. Gür, “Baykal, kendi döneminde anketlerde yüzde 28’lere ulaştığını söylüyor” anımsatmamız üzerine “Ben de merak ediyorum bu anketi. Ben böyle bir araştırmayı görmedim, benim bulgularımda yok. Böyle bir araştırma yapılmışsa açıklanması lazım” dedi. Gür, CHP içindeki çalkantıyla ilgili olarak da “CHP’de yönetim değişikliği isteyenler olabilir. Bu onların en demokratik hakkıdır. Ben partinin dışında bir araştırmacı olarak bunların dışında kalmak isterim. Ama ben CHP’nin son 56 ay içerisinde yaptıklarının tamamı olmasa bile yüzde 90’ının doğru olduğunu düşünenlerdenim. CHP, U dönüşü yapalım derse hem CHP’ye yazık olur, hem Türkiye’ye. Yönetenler kim olursa olsun, politikalarla ilgili söylüyorum bunu” görüşünü dile getiriyor. KONDA araştırma şirketinin sahibi Tarhan Erdem: Deniz Bey ya da bir başkası bunları söylerken, ben geleyim, demek istiyor. Başarılıdır ama yetmez, başarısızdır ama bu şartlarda başka türlüsü olamazdı, denebilir. TARHAN ERDEM A&G Araştırma şirketi sahibi Adil Gür: 80 yıllık CHP, son bir yıl içinde değişime, dönüşüme başladı. 20 yıldır hiçir şey üretmiyor, söylemiyor denen CHP, ilk defa bu seçimde halkın karşısını birtakım projelerle çıktı. Bu ezberi bozdu. Partide çekişmeler var kısır Metropol araştırma şirketi başkanı Prof. Dr. Özer Sencar: Oylarını yüzde 21 oranında arttırdı. Dünyanın hangi ülkesinde yüzde 21 artış başarısızlık olarak anılır. 5 puan yüzde 21’dir, milletvekili sayısı da yükseldi, o da yüzde 24 ediyor. Hem oy oranını, hem de milletvekili sayısını yüzde 20’den fazla arttıran bir parti nasıl olur da başarısız addedilebilir. KONDA araştırma şirketinin sahibi Tarhan Erdem, “eski CHP genel sekreteri” olarak seçim sonuçlarının CHP açısından tartışmasına girmek istemiyor. Erdem, şunları söylemekle yetindi: “Böyle bir tartışmanın tarafı olmak istemem. Çekincem şu; CHP’nin meselesi seçimi kazanmak, başarılı olup olmamak değil. Bir gün eğer o meseleye gelirsek konuşuruz. Tartışmaların kısır parti içi seçime gitmek çabasından ibaret olduğunu görüyorum. Hadi kurultaya gidelim, başarısız olanlar gitsin, başarılı olanlar gelsin, tartışmalarına dönüştürülür. Başarılı olanlar niçin başarılıdır belli değildir. Ciddi bir raporla gelinsin, demek başka; bunlar başarısız gitsin, demek başka. İki tarafın da niçin bunu söyledikleri belli. Deniz Bey ya da bir başkası bunları söylerken, ben geleyim, demek istiyor. Bu tartışmaya girmek istemiyorum. CHP çok önemli bir kurum, düzelebilir mi, rahatsızlık nerededir onu konuşabileceksek konuşalım. Başarılıdır ama yetmez, başarısızdır ama bu şartlarda başka türlüsü olamazdı, denebilir. Maalesef başlayan, başladığını gördüğümüz tartışma böyle bir tartışma değil, kısır bir tartışma.” ÖZER SENCAR Hastalıklı psikoloji Metropol araştırma şirketi başkanı Prof. Dr. Özer Sencar, CHP’nin başarılı olduğu kanısında. “Oylarını yüzde 21 oranında arttırdı. Dünyanın hangi ülkesinde yüzde 21 artış başarısızlık olarak anılır. 5 puan yüzde 21’dir, milletvekili sayısı da yükseldi, o da yüzde 24 ediyor. Hem oy oranını, hem de milletvekili sayısını yüzde 20’den fazla arttıran bir parti nasıl olur da başarısız addedilebilir. Bu, hastalıklı bir psikolojidir” diyor. CHP’nin yeni söylemine karşı Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak isteyenlerin “CHP başarısız” dediğini savunan Sencar, şu değerlendirmeleri yaptı: “CHP bu seçimin 3. seviyede başarılı partisidir. Birinci BDP, ikinci AKP. Böyle bir olaydan hemen sonra tartışma ortamı üretmek partinin kamuoyundaki imajını aşağı doğru çekmekten başka bir işe yaramaz. Bunu normal kongre sürecinde tartışmak gerekir. 26 değil 28 olsaydı da, hatta yüzde 30 da olsaydı bahane bulurlardı tartışma açmak için. CHP’den bir miktar seçmen MHP’ye kaçmıştır. Ama asıl AKP, DP ve diğer bazı partilerdeki milliyetçi kişiler MHP’ye siyasal suikast uygulandığı algısıyla geri döndüler. CHP’den büyük oranda kaçış yok. Kılıçdaroğlu bir taktik hata yaptı, Kürtlerden oy alacağım diye özerklik meselesini zamansız gündeme getirdi. Ege’de, Akdeniz’de oy yükselmesine engel oldu. O tartışma açılmasaydı CHP’nin oyu yüzde 28’lere çıkacaktı. Kürtlerden oy alamayacağı halde Kürtlerle ilişkiye girmesi siyasal hataydı. O hatayı yapmasaydı 145 milletvekili çok rahat alacaktı. Özerklik konuşmasını kim söylettiyse, onun peşine düşsün Kılıçdaroğlu. Kendisi söylemediyse, kötü niyetli bir danışmanın, arkadaşın kurduğu tuzaktır. Kılıçdaroğlu’nun vaatleri konusunda da yeterince inandırıcı olmadığı kanısındayım. Aile sigortası en başarılısıydı, orada da yeterince inandırıcı olamadı. Ayrıca Kılıçdaroğlu nun başarısız kılınması için pek çok kişinin çalıştığı ve CHP’ye oy vermediği kanısındayım. Kılıçdaroğlu, Baykal’a, parti örgütüne vefasızlık yaptı, diyorlar. CHP’nin klasik bir oy kitlesi var. Öz seçmeni dışındaki gruplara açılmaya mecburdur.” Seçim sonuçları zmir il örgütünde düş kırıklığı yarattı. B TT ALAATT N YÜKSEL YÜKSEL ÇAKMUR Neoliberal politikalar Her şeye rağmen en büyük kötülük HAKAN D R K birinci olduk KIVANÇ EL Genel başkanlık mücadelesi de veren eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, partinin neoliberal politikalara yönelmesinin hem CHP’ye hem de ülkeye en büyük kötülük olduğunu söyledi. İlkelere sahip çıkma çağrısı yapan Çakmur, “CHP mutasyona uğramamalı” dedi. Çakmur, “Bir damarda iki ayrı kan dolaşmaz. CHP’nin hali budur. İdeolojinizi, inançlarınızı niye beğenmiyorsunuz? Aşçı kendi yaptığı yemeği beğenmiyorsa başkasına yedirebilir mi? CHP, neoliberal bir parti olamaz. Partinin sağa kaymasına izin verilmemeli. Burası Ukrayna, Gürcistan değil. Soros’u övenlerin CHP’de ne işi var? CHP’nin kendisine başta fikren ve kadro olarak çekidüzen vermesi gerekiyor. CHP kendi ilkelerini, ideolojisini nasıl unutur? Biz gecekonduların, sokakların, kahvelerin partisiydik. Ne oldu bize? Siz liberal politikalara yönelirseniz, hem Türkiye’ye hem partiye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. İlkelerinize sahip çıkacaksınız. Bugün en büyük ihtiyaç sol politikalardır” dedi. Çakmur, CHP’nin yıllardır yoluna “kişiye bağlı” devam ettiğini dile getirdi. Çakmur, “Eğer siz üyelerinize değer vermez, önseçim yapmazsanız, CHP’nin kapısının önünden geçmemiş olanları parlamenter yaparsanız bu parti ilerleyebilir mi? Bu bir inanç, ideoloji meselesidir. Geçmişteki başarılar, kasketi takıp onları taklit ederek elde edilemez.” CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili Alaattin Yüksel, yerel seçimlerle genel seçimlerin kıyaslanmaması gerektiğini ifade ederek 2007’ye göre oylarını yaklaşık 9 puan arttırdıklarını söyledi. Yüksel, “AKP, 2 bakan, Başbakan, tüm Bakanlar Kurulu’nun hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı dahi buraya getirmesine karşın oyunu 6 puan arttırabildi. Devletin tüm olanaklarını kullandılar. Vali seçim çalışmalarına katılır gibi çalıştı. Kaynağı belli olmayan paralar akıtıldı. Her şeye rağmen yarıştık ve İzmir’de 1. parti olup oyumuzu da AKP’den fazla arttırdık. AKP’lilerin bir kısmı 1. parti olduklarını sanıyor ama sonuçtan haberleri yok...” dedi. Belediyelerin suçlanmaması gerektiğini ifade eden Yüksel, “Belediyeler ve vekiller ayrı ayrı çalıştı. Biz iktidar gibi belediye olanakları ile seçim yarışına girmedik. Herkes kendi görevini yaptı” diye konuştu. Yüksel moral bozukluklarının İzmir ile ilgili olmadığını, Türkiye genelindeki oy oranı ile ilgili olduğunu söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle