19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MAYIS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER KATILIM ÇOK, DÜZEY DÜŞÜK Zirveye ilk gününde yaklaşık 10 bin kişilik katılım gerçekleşti. 22 devlet başkanı, 19 başbakan, 10 başbakan yardımcısı, 94 bakan, 39 bakan yardımcısı, 47 uluslararası örgüt başkanının katıldığı zirvede ABD bakan yardımcısı düzeyinde temsil edilirken AB’den ise devlet başkanı düzeyinde katılım sadece Finlandiya’dan oldu. Kurumsal düzeyde AB’yi Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso temsil etti. Ermenistan ve srail teknik memur düzeyinde temsilci gönderirken Suriye ve Libya’dan hiçbir siyasi katılım olmaması dikkat çekti. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildiği zirvede, Bahreyn ve Tunus’tan ise büyükelçi düzeyinde katılım oldu. (Fotoğraflar: AA) 9 Kafa da Yasaklanacak mı? Bütün dünyanın küresel bir iletişim içine girdiği, ticaretten haberleşmeye, eğitimden evliliğe, spordan müziğe akla gelecek her alanda farklı coğrafyalardaki insanların ortak bir paylaşıma doğru gittiği günümüzde biz hâlâ yasaklarla uğraşıyoruz. Mahkeme kararlarıyla birçok internet sitesine erişimin engellenmesi, hatta dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitelerinin aylarca yasaklı olması bir yana şimdi de internet servis sağlayıcılarına yeni bir yasak gelmiş. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan gelen bir mektup servis sağlayıcılara, sitelerin kullanmaması gereken isimleri bildiriyor. Listede görebildiğim kadarıyla daha çok “seks” içerikli sitelerle ilgili bir mektup bu. Örneğin bu listede yer alan sözcüklerden bazıları şöyle, “baldız, çıplak, etek, hatun, haydar, hikâye, hot, homemade, yasak, yerli, yetişkin...” Ya peki şunlara ne dersiniz: “Sarışın, şişman, liseli, nefes, itiraf!!!” Bu sözcükleri ve benzerlerini kullanan siteler kurulamayacak ya da erişimi engellenecek. Bunları düzenleyip bildirmek de servis sağlayıcıların görevi... Bu sözcüklerin niye ille de “seks” çağrışımı yaptığı bir yana, yapsa ne olacak bir tarafa, bu sözcükleri çağrıştıran daha doğrusu başka sözcüklerin içinde bunlara benzer sözcükler geçen siteler de hapı yutmuş durumda. Bunlardan bazıları haberlerde yer aldı. “Sokmarket.com”, “forzabesiktas.com”, “citirkurabiyem.com” gibi... Herhalde yetkililer, çocuklar herhangi bir arama motorunda arama yaptığı zaman bu sözcükleri yazarlarsa müstehcen sitelere ulaşamasınlar diye düşünmüş olacaklar. Ya da sanıyorum Türkiye’den en çok aranan sözcüklerin listesine bakarak böyle bir yola gitmişler. Bunun bir yasak olmadığını, bu isimlerin kullanımına dikkat çektiklerini söylüyorlar. Bence ya kendi çocukluklarını unutuyorlar ya da şimdiki çocukları fazla saf sanıyorlar. İnternetteki çeşitli sitelerde yer alan garip sitelerin başında aslında porno siteleri gelmiyor. Terör siteleri, bomba yapımını bile öğreten siteler, intihara özendirici siteler, işkence yollarını gösteren siteler, ceset resimleri gibi resimlere yer veren siteler, çocuk pornosu gibi siteler bütün dünyada dikkatle izleniyor. Geri kalanların sayısı o kadar fazla ki onları müstehcen diye niteleyip yasaklamak bana göre imkânsız. Örneğin diyelim hatun, kız, baldız gibi sözcükleri yasakladınız. Aşk sözcüğüyle de bu tür site kurulamaz mı? Peki bütün organların isimlerini de mi yasaklayacaksınız? Sarışını yasakladınız, esmer ne olacak? Hadi “popo”yu yasakladınız, “kafa” ne olacak? Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı Gül’ün konuşmasıyla başladı: Dünya gözlerini kapatamaz BAHADIR SEL M D LEK BERZA Ş MŞEK İSTANBUL En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi’ne katılımcı sayısı rekor kırdı ancak siyasi açıdan düzey düşük kaldı. 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açılış konuşması ile başladı. 1971 yılında 25 en az gelişmiş ülke varken bugün bu rakamın 48’e çıktığını belirterek “Bu durum bu şekilde devam edemez ve sürdürülemez. Günde 1 dolardan daha az gelirle yaşayan 1 milyardan fazla kişi varken uluslararası toplumun geri kalanı bu kişilerin acılarına gözlerini kapatamaz, bunları ihmal edemez. Bu çok alarm verici bir durumdur. Sadece ahlaki açıdan değil, aynı zamanda siyasi açıdan da alarm verici bir durumdur” dedi. Sözlerini, “Bundan da daha kötü bir şekilde, ekonomik ve sosyal anlamdaki gelişmelere rağmen en az gelişmiş ülkeler ve dünyanın geri kalanı arasındaki açık giderek daha fazlalaşmaktadır. Bu açık kendisini gelir, eğitim, çocuk ölüm oranı, tarımsal üretim, ihracat performansı ve tüm diğer unsurlarda da göstermektedir” şeklinde sürdüren Gül, en az gelişmiş ülkelere tam destek sunabilmek için İstanbul’da bir araya geldiklerini, uluslararası topluma daha net ve güçlü bir mesaj vermek istedikleri ni söyledi. Gül şöyle konuştu: “En az gelişmiş ülkelerin giderek daha marjinal hale geldiğini gördüğümüzde kimse dünyada barış ve güvenliğin egemen olmasını bekleyemez. Bunun yanı sıra en gelişmiş ülkelere yardım edebilmek sadece güvenlik açısından bir bakışla da değerlendirilemez. Ger mutlaka durulması gereken hususlar olduğuna dikkati çekti. Gül, kadınların güçlendirilmesinin bütün kalkınma hedeflerinin merkezinde bulunduğunu dile getirdi. BAN K MUN’A SRA L MESAJI Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban KiMun’a Filistin’deki uzlaşma sonrasında BM’nin devrede kalması gerektiği mesajını verip, “İsrail başından bu yana karşısında tek muhatap olmasını istiyor. Filistin’de uzlaşma sonrası bu fırsat ortaya çıktı, ancak İsrail’den olumsuz açıklamalar geldi. BM devrede kalmalı ve fırsat kaçırılmamalı” dedi. Zirve çerçevesinde Davutoğlu, Ban’la ikili bir görüşme yaptı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre görüşmede Kıbrıs, Libya ve Filistin konuları gündeme geldi. Kıbrıs sorununun bir an önce çözümlenmesi için anlayış birliğinin teyit edildiği görüşme sonrası Türk tarafında, Genel Sekreter’in bu süreci sürüklemek kararlığında olduğu izlenimi ortaya çıktı. Ban Libya konusunda ise Türkiye’nin siyasi olarak devrede kalmasını istedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile bir araya geldi. Görüşmede Barroso, bölge ülkeleri için Türkiye’nin model olarak gösterildiğini söyledi. Gül de, “Türkiye, Türkiye’dir. Biz model olmak istemiyoruz ama bizim yaptıklarımızı örnek alırlarsa da diyecek bir şeyimiz yok” dedi. Öte yandan, BM İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Richard Falk, “25 yıldan fazla bir süredir işgal altında olan Filistin, En Az Gelişmiş Ülkeler Listesi’ne eklenmeli” dedi. Falk, doğal kaynaklar bakımından zengin pek çok Afrika ülkesinin Batı’nın müdahalesi ve sömürgecilik nedeniyle bu listeden çıkamadığını da sözlerine ekledi. BMGK kulisi Edinilen bilgilere göre Türkiye zirve boyunca yapılacak ikili görüşmelerde, 20152016 dönemi Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği için zemin yoklayacak. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu zirve boyunca muhataplarına Türkiye’nin konuya ilişkin görüşünü anlatıp bu ülkelerin desteğine ilişkin nabız tutacaklar. Konferansın ana oturumunda konuşan CocaCola CEO’su Muhtar Kent, en az gelişmiş ülkelere 1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını belirterek “Önümüzdeki 10 yıl içinde 12 milyar dolarlık yatırımı da gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi. Azgelişmiş ülkelerde hükümetlerin yatırım için çok daha iyi ortam yaratması, şeffaflığı arttırması ve adil bir oyun alanını yaratması gerektiğini kaydeden Kent, “Ben buna ‘altın üçgen’ diyorum” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünya ticareti artarken zengin ve fakir kesimler arasında uçurumun açıldığını belirterek bu ülkelerin de zenginleştirilmesinin tek yolunun dünya ticaretinin önünü açmaktan geçtiğini, ticaretin olabilmesi için huzur, barış ve istikrara ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. çekten büyük nüfusları ve zengin doğal kaynaklarıyla en az gelişmiş ülkelere yatırım yapmak aynı zamanda karşılıklı bir yarar sağlayacak olan ticari bir karardır.” Gül, bazı az gelişmiş ülkelerin gerçekten son 10 yılda güçlü büyüme performansları yakalayabildiğini vurgulayarak bazı ürünlerin fiyatlarının gerçekten yükselebildiğini, ancak son 10 yılda en az gelişmiş ülkelerin yarısından fazlasının çok az ya da negatif büyüme sağladığını anlattı. Gül konuşmasında sağlık, gıda güvenliği ve beslenmenin üzerinde Erdoğan Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda konuklara yemek verdi. Başbakan terörle mücadelede konuklara sitem etti: Yalnız bırakıldık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin terörle ve terör örgütüne karşı, kararlı bir şekilde mücadele ederken yalnız bırakıldığını söyledi. Erdoğan, konferansa katılanların onuruna öğle yemeği verdi. “Üst Düzey Yatırım ve Ortaklık” konulu toplantının da yapıldığı yemekte konuşan Erdoğan, “Türkiye, teröre ve terör örgütüne karşı çok kararlı bir mücadele verirken, üzülerek ifade etmeliyim ki, bu mücadelesinde yalnız bırakılmıştır. Bugün hâlâ, Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermeyen, kendi ülkelerinde bu mücadele için istekli davranmayan, hatta terör örgütüne destek dahi sağlayan ülkeler olduğunu biliyoruz. Bazı teröristler ve terör örgütleri üzerinden, tüm Müslümanları töhmet altında bırakmak, adı Hasan, Ahmet, Mustafa ve benzerleri olan kişilere potansiyel terörist tavrı takınmak, en az ırkçılık kadar, en az antisemitizm kadar tehlikelidir” dedi. ‘Masum değiliz’ RICCIARDONE’DEN YANIT: “Günlük harcaması 1.25 doların altında on milyonlarca insanın bulunduğu bir dünyada, açık söylüyorum, hiç kimse ama hiç kimse masum değildir ve olamaz” diyen Erdoğan, 2015’e kadar özel sektörün, en az gelişmiş ülkelerdeki yatırım miktarının kümülatif olarak 5 milyar dolara, 2020’ye kadar da 10 milyar dolara çıkarılmasını hedeflediklerini de anlattı. ddialar bir efsane, yalan İZMİR (AA) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, ABD’nin, terör örgütüyle mücadelesinde Türkiye’ye yeterince yardım etmediği şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Bu tür iddialar bir efsanedir, yalandır” dedi. Ricciardone, Türkiye’nin terör örgütüyle mücadelesinde ABD’nin zaman zaman “elinden geleni yapmadığı” gerekçesiyle eleştirilmesini “anlamsız” bulduğunu, bu tarz yaklaşımların ardındaki düşünceyi anlamakta zorlandığını söyledi. Terorizmle mücadelede Türkiye ile diplomatik alanda işbirliği yaptıklarını, diğer ülkelere PKK’ye baskı uygulama çağrısında bulunduklarını ifade eden Ricciardone, buna ek olarak iki ülke arasında hukuki yaptırımlar alanında da işbirliği olduğunu belirtti. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’dan sert eleştiriler: Sömürü sürüyor İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, günümüzde askeri saldırılar, istilalar, başka ülkelere girme durumları olduğuna dikkat çekerek “Ne zamana kadar, ne dereceye kadar bunun devam etmesine izin verilecek? Aslında bütün bu ülkelere utanarak bakmamız lazım” diye konuştu. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’nda konuşan Ahmedinejad, azgelişmiş ülkelerin uzun zamandan beri köle tüccarlarının egemenliği altında yaşadıklarını belirterek “Bu kadar uzun bir süre içerisinde, kendi ulusal imkânları, kaynakları, zenginlikleri ellerinden alındı. Onlara hiçbir şekilde kalkınma hakkı tanınmadı. Aynı sömürge güçleri günümüzde yine savaşıyorlar. Etnik ve kabile şiddeti aslında politik ve askeri müdahalelerle gerçekleştiriliyor. Daha öncekinden çok daha fazla, daha sofistike organize ve gelişmiş bir şekilde gerçekleşiyor. Buradaki amaç, bazı ülkeleri geri ve gelişmemiş durumda tutmak. Böylece bu ülkelerin zenginliklerini kendilerine transfer edecekler, biriktirecekler” dedi. Yoksulluğun Afrika, Güney Amerika ve Asya’da ülkelerin sömürülmesi ile oluştuğunu belirten Ahmedinejad, “Bu ülkelerin kaynakları hâlâ sömürülüyor, ne zamana kadar bunun yapılmasına izin verilecek” diye sordu. Ahmedinejad dün akşam düzenlediği basın toplantısında da Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk hareketleriyle başlayan süreç için “Bu uyanış, insanların dünyadaki hâkim yönetimlere bir itirazıdır. Bu itiraz dünyayı yöneten asıl kişilere ulaşacaktır” dedi. ABD’de yönetimin baskıcı olduğunu da ileri süren Ahmedinejad, ‘Bu devrimler ABD’ye de sıçrar mı merak ediyorum’ diye konuştu. Suriye ve Bahreyn’deki karışıklıklardan ABD’yi sorumlu tutan Ahmedinejad, NATO operasyonunun Libya’yı daha da karıştırdığını öne sürdü. izden daha fazla destek veren ülke varsa bilmek isterim’ Ricciardone, geçen haftalarda 5 PKK’linin uyuşturucu taciri olarak tanımlandığını, mal varlıklarının dondurulduğunu ve seyahat özgürlüklerinin ellerinden alındığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörle mücadelede Türkiye’ye ABD’den daha fazla destek veren başka bir ülke varsa, bu ülkeyi bilmek isterim. Diplomatik işbirliği yapıyoruz, hukuki yaptırımlarda işbirliğimiz var. En önemli işbirliği alanımız ise istihbarattır. ABD aşırı derecede değerli ve açık söylemek gerekirse bir o kadar da pahalı özel yeteneklere sahiptir. Bu teknik yeteneklerin kullanımı sınırlıdır, bunları örneğin Afganistan’daki kendi güçlerimizin yararına kullanmak yerine, Türk kuvvetlerinin hizmetine sunduk. Bedeli günde bir milyon doların üzerindedir, yıllık maliyeti 400 milyon dolara yakındır ve bu uygulama birkaç yıldır sürüyor.” ‘B C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle