Katalog

SAYFA CUMHUR YET 24 MART 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER Genelkurmay’ın geçici güvenlik bölgesi kararına iptal Yurt Haberleri Servisi Genelkurmay Başkanlığı’nın Tunceli’de 2009 yılında 5 ayrı geçici güvenlik bölgesi ilan etmesi ve bunun 3 aylık sürelerle bugüne kadar uzatılması karşısında bir yurttaş mahkemeye başvurdu. Malatya Bölge İdare Mahkemesi de Genelkurmay’ın geçici güvenlik kararının iptaline karar verdi. Genelkurmay Başkanlığı, 2009 yılının mayıs ayında Tunceli’nin Nazımiye ilçesine bağlı Büyükyurt köyü Dokuzkaya mezrası’nın da aralarında bulunduğu 5 bölgeyi, 3 ay süreyle geçici askeri güvenlik bölgesi ilan etti. 1994 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltılan Dokuzkaya Mezrasında boşaltılmadan önce oturan Ali Karabulut, avukatı Barış Yıldırım aracılığıyla mahkemeye başvurarak uygulamanın iptalini isteyerek dava açtı. Avukat Yıldırım dava dilekçesinde, Genelkurmay Başkanlığı’nın geçici güvenlik bölgesi uygulamasını, serbest dolaşım özgürlüğü, mülkiyet hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiğini ve anayasa aykırı iddialarıyla iptalini istedi. Kararında, “Söz konusu bölgenin geçici askeri güvenlik bölgesi olarak ilan edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” ifadesine yer veren mahkeme de Genelkurmay’ın geçici güvenlik kararını iptal etti. Mahkeme kararının bir ilk olduğunu belirten Yıldırım, bundan sonra uygulanacak geçici askeri güvenlik bölgesi uygulamalarına karşı açılacak davalar için de emsal teşkil edeceğini söyledi. Avukat Yıldırım, bu kararla tazminat davalarının yolunun da açıldığı görüşünü savundu. Bölgedeki bazı güvenlik uzmanları ise “Genelkurmay Başkanlığı’nın siviller zarar görmesin diye Doğu ve Güneydoğu’da bazı yerlerde ‘geçici askeri güvenlik bölgesi’ uygulamasıyla ilgili bu iptal kararının, terörle mücadeleyi sekteye uğratabileceği” görüşünü savundu. Vahşi Kurt Sürüsü Demirtaş, hükümet dört ana konuda adım atıncaya kadar sivil itaatsizlik eylemlerinin süreceğini açıkladı BDP’den kesintisiz eylem Çarkın’ın sözlerine inceleme İstanbul Haber Servisi Susurluk davasının önemli isimlerinden eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın yargısız infazlarla ilgili yaptığı itiraflarının ardından bazı mağdur aileler ile avukatlarınca, 19911996 yılları arasında yapılan yargısız infazlarla ilgili başta Mehmet Ağar, Necdet Menzir, Hanefi Avcı, Reşat Altay ve Çarkın olmak üzere 138 emniyet ve istihbarat mensubunun yargılanması için suç duyurusunda bulunuldu. Öte yandan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, Çarkın’ın sözleriyle ilgili inceleme başlattı. Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önünde toplanan Halkın Hukuk Bürosu üyeleri ve yargısız infazlarda yaşamını yitirenlerin aileleri adına basın açıklaması yapan Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay, Perpa’da 13 Ağustos 1994 tarihinde Sabri Atılmış, Selma Çıtlak, Nebi Akyürek, Hakan Kasa, Mehmet Salgın’ın ölümüyle sonuçlanan çatışmayla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını anlattı. DİYARBAKIR Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK), AKP hükümetinin 8 yılda Kürt sorununun çözümü için sayısız fırsatı siyasi çıkarları uğruna heba ettiğini öne sürerek kesintisiz eylem süreci başlatıldığını açıkladı. Hükümetin 4 ana konuda adım atması şartını ortaya atarak, girişecekleri eylemler dizininin bir meydan okuma olmadığını belirten BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sivil itaatsizlik eylemlerini halkın Kürt sorunun çözümü için inisiyatif alması olarak açıkladı. BDP ve DTK, Kürt sorununun çözümü için yeni bir sayfa açtığını ilan etti. Buna ilişkin olarak Demirtaş, yardımcısı Gülten Kışanak, DTK Başkanı Türk ile Aysel Tuğluk, çok sayıda partili ile birlikte dün Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. AKP hükümetinin 8 yıllık iktidarı döneminde, Kürt sorununun çözümü için sayısız fırsatı, siyasi çıkarları uğruna heba ettiğini belirten Demirtaş, bu nedenle halkın ve sivil iradenin Kürt sorununun çözümü için inisiyatif aldığını söyledi. Hükümetin 8 yıldır Kürtleri oyaladığını ileri süren Demirtaş, eylemlerin sona ermesi için sıraladığı “ana dilde eğitim”, “KCK davası siyasi tutuklularının ser best bırakılması”, “askeri ve siyasi operasyonların durdurulması” ve “yüzde 10 barajın kaldırılması” başlıklarındaki dört koşulun yerine getirilmesini bekleyeceklerini söyledi. Demirtaş, “Bu dört talebimiz Kürt sorununun çözümünde önemli bir anahtardır ve kapıyı açacaktır” diye konuştu. Demirtaş, “Bu devasa sorun karşısında hiçbir çözüm açıklamayan bu hükümetin tavrını artık kabul etmiyoruz. Biz aynı zamanda çatışmaların, ölümlerin önüne geçmek istiyoruz. Bu konuda samimi bir duruş göstermek istiyoruz. Sivil itaatsizlik eylemleriyle sürece müdahale edilmesini istiyoruz. BDP ve DTK olarak halkımızla birlikte hükümetin bu suskunluğunu bozana kadar TÜSİAD’ın anayasa değişikliği önerisine BDP dışındaki partiler mesafeli yaklaştı ‘ lk 3 madde korunmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜSİAD’ın “anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek” maddelerinin de değiştirilmesini içeren anayasa değişikliği önerisine, BDP dışındaki partiler “mesafeli” yaklaştı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, anayasanın ilk üç maddesinde yer alan hususların Türkiye’de yaşayan 74 milyonun ortak paydası olduğunu ifade ederek, “Esas olan; ilk üç maddede değişmez olarak ifade edilen maddelerin varlığını korumasıdır” dedi. Ancak bazı kurumların, meslek odalarının hazırladığı anayasa taslaklarında bu özellikler korunmakla birlikte yazım hatalarının giderilmesi gerekçesiyle farklı düzenlemeler yapıldığına işaret eden Çiçek, “Biz ifade bozukluklarına rağmen anayasanın ilk üç hatta beş maddesiyle ilgili bir değişiklik düşünmedik, düşünmüyoruz” diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, taslakla ilgili olarak “Biz anayasanın değiştirilemez maddelerinin değiştirilebileceğini düşünmüyoruz. Bunu doğru da bulmuyoruz. Ama ülkemizde demokrasi ve özgürlük var, insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilirler. Anayasanın değiştirilemez maddeleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu idaresidir, o iradeye de hepimizin saygı duyması gerekir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de “Taslakta vekillerin başörtüsü takabileceği ifade ediliyor, ne diyorsu BDP: STEKLER M Z N B R KISMINI KARŞILIYOR TÜSİAD’ın yeni anayasa önerisine BDP’den destek geldi. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “önemli bir çalışma” olarak değerlendirdiklerini belirtti. Kaplan, “TÜSİAD’ın çalışmasında eşitlik, özgürlük, adalet, anadilde yasakların kalkmasına, bölge parlamentosundan demokrasinin güçlendirilmesi, seçim barajlarının kaldırılmasına kadar bizim de dile getirdiğimiz hususlara yer verdiğini görüyoruz.TÜSİAD’ın önerileri bizim isteklerimizin bir kısmını karşılıyor. Bizim tam olarak ne istediğimizi de önümüzdeki günlerde biz de kamuoyuna açıklayacağız.” nuz?” sorusu üzerine “TBMM’de, okulda, hastanede, yargıda olmamalı. Üniversitede okurken ona karışmamız lazım” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise TÜSİAD’ı “ısmarlama anayasa” hazırlığı yapmakla suçlayarak “Bu anayasanın Erdoğan’ın hazırladığı anayasadan ne farkı var. Ergun Özbudun başrollerde” dedi. TÜSİAD’ın anayasanın değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddelerin değiştirilmesini önerdiğine işaret eden Vural, “Ne sıkıntıları varsa değişmez maddelerle. İstiklal Marşı değiştirilebilirmiş, başkent Ankara değiştirilebilirmiş. İzmir Marşı’nı iyi okusunlar. Mücevher taşa yazıldı bunlar. Ondan sonra bir de kalkıyor diğer Boyner ‘Türkiye’nin, ülkenin bölünmesinden önce insan daha önemlidir, bölünebiliyor’ diyor. Sen kimsin ya? Gittin yüzde 40 alacağım diye çıktın yüzde 1 alıp tepe üstü düştün. Ne biçim senaryolarla karşı karşıyayız. Çağdışı, gerçek dışı bir zihniyet, adam kalkmış bunu söylüyor. ‘Bireyin mutluluğu daha önemlidir’ diyor. Kim oluyorsun ya? Bu nasıl bir zihniyettir?” İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin de, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasal belgesi olan Misakı Milli kararının birinci maddesinde ‘vatan topraklarının ayrılmaz bir bütün’ olduğu belirtilir. TÜSİAD patronları şimdi Misakı Milli kararını bir kenara atmayı savunuyor” görüşünü ileri sürdü. Gültekin, TÜSİAD’ın toplantısında, Vatan topraklarının bütünlüğünün tartışmaya açıldığını” söyledi. ‘KAFES’TE DD A ‘3 No’lu DVD değiştirildi’ İstanbul Haber Servisi Poyrazköy kazıları ve Kafes Eylem Planı davasının tutuklu sanığı emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz, planın bulunduğu 3 No’lu DVD’de, emniyetçe el konulduktan sonra değişiklik yapıldığını iddia etti. Ersöz, davanın 6 Nisan’daki duruşması öncesinde dosyadaki çelişkilere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Planın çıktığı 3 No’lu DVD’de, emniyetteki 24 Nisan 2009’da yapılan ilk incelemede suç unsuru bulunamadığına dikkat çeken Ersöz, “9 Mayıs’ta yapılan ikinci incelemede bulunuyor. Bu nasıl olur?” dedi. DVD’de değişiklik yapıldığını iddia eden Ersöz, “Yoksa bu bilgiler sehven mi yüklendi?” diye sordu. Ersöz, davada sanıklar lehine delillerin gözardı edildiğini savundu. ‘Ismarlama anayasa’ TÜRK: PANZER EZSE DE KARŞILIK VERMEYECEĞ Z 138 EMN YETÇ YE SUÇ DUYURUSU MAHMUT ORAL Ahmet Türk ise hükümetin Kürt sorunu konusundaki duyarsızlığının toplumu tehlikeli bir noktaya götürebileceğini belirtti. Eylemlerinin tamamen demokratik olacağını dile getiren Türk, “Bizler bu konuda çok duyarlı davranacağız. Panzerler gelip bizi ezse de hiçbir eyleme karşılık vermeyeceğiz. Bunlar bir halkın talebidir.” dedi. özellikle yeni anayasa konusunda hükümet somut bir açıklama yaparak taleplerimize cevap verene kadar halkımızla her yerde alanlarda olacağız. Bizim karşımıza güvenlik güçlerini göndermeyin, gönderecekseniz siyasi temsil kabiliyeti olan kabine temsilcilerini, İçişleri Bakanı’nı gönderin. Bizim muhatabımız güvenlik güçleri değil. Hükümet halkın tahammül sınırlarını artık görmelidir. Bu halk 2012 yılında artık bu sorunla yaşamayacak. Bu demokratik bir halk inisiyatifidir. Hükümet de, başbakan da meselelere bu ciddiyetle yaklaşmalıdır” diyen Demirtaş, ilk eylemin bugün oturma eylemi şeklinde başlayacağını açıkladı. Çakırözer’e yasadışı dinleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay’ın, gazetemiz Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in Milliyet’te çalıştığı sırada akreditasyonunu yasadışı teknik takip ve fişleme bilgilerine dayanarak iptal ettiği ortaya çıktı. Radikal gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Başkanlığı, akredite olacak gazetecileri belirlerken ya da akrediteleri iptal ederken kanunlara aykırı biçimde “teknik takip”ten yararlanmış. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı talebiyle hazırlanan, “Gizli” ibareli, 11.04.2001 tarihli ve Yaşar Büyükanıt’a ait olduğu iddia edilen paraflı belgede; Çakırözer’in telefonlarının dinlenmesi sonucu elde edilen bilgiler yer alıyor. Çakırözer ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 10 yıl sonra söz konusu hukuk dışı belgenin ortaya çıkarılmasının manidar olduğunu belirterek, “Cumhuriyet gazetesi ve bu kurumdaki konumumun, belgenin sızdırılış amacına alet edilmek istendiği kaygısını taşıyorum. Topluma, yasadışı dinlemelerin yalnız bu döneme özgü olmadığı, mevcut iktidar öncesinde de yaşanmış olduğu mesajının verilmek istendiği izlenimindeyim” dedi. Yurt Haberleri Servisi Şırnak’taki Nevruz kutlamalarında, BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in tokat attığı Şırnak Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner, “Oyuna gelip ben de tokat atsaydım, Türkiye şu anda başka bir şeyi konuşuyor olacaktı. Tuncel hakkında, hem ceza, hem tazminat davası açıyorum” dedi. Hürriyet gazetesinde yer alan haberde, Çetiner, “Göstericilerin tacizine karşı kuvvet gösterildi ancak ağır müdahale yoktu, hastaneye giden bir kişi bile yok aralarında” dedi. Polisin sorumluluğunu yerine getirmesinde en ufak bir zafiyet olmadığını be lirten Çetiner, “BDP Milletvekili Hasip Kaplan’la görüştük. ‘Ben de hâkim olamıyorum’ dedi. Tuncel’le olay öncesi durumu müzakere ettik. Kendisi ısrarla ‘Biz yürüyeceğiz, dinlemiyoruz’ dedi. Birkaç bin kişilik taşlı molotoflu topluluk, biz bunları görüşürken bile tacizde bulunuyorlardı. ‘150200 kişilik grup geçsin, daha fazlasına müsaade etmeyiz’ dedik. Dinlemediler, dağıttık. Cop hiç kullanmadık” dedi. Müdahaleden 10 dakika sonra, Tuncel’in yanına geldiğini anlatan Çetiner, “Attığı tokat, yüzümü sıyırıp geçti. Hakaretleri de hepiniz duydunuz” dedi. ‘Oyuna gelmedik’ O müdür konuştu C MY B C MY B