18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 19 MART 2011 CUMARTES 4 HABERLER CHP’nin ‘Eğitim ve Gençlik Paketi’, üniversite sınavlarını kaldırmaktan her öğrenciye bursa kadar önemli vaatler içeriyor Akkuyu Durdurulmalı, Nükleer Tartışılmalı Japonya’da yıkıcı deprem bitti! Tsunami, yıktı geçti gitti. Ama nükleer felaketin etkileri sürüyor. Hem de Japonya dışında birçok ülkeyi etkiliyor. Çin kimi nükleer santrallarını kapatıyor, ABD nükleer serpinti dalgalarını çaresiz bekliyor. Nükleer büyük tehlikedir. Nükleer felaketin etkileri sınırları aşar, yılların ötesine taşar. Tüp gaz teknolojisi ile, nükleer teknoloji arasındaki farkı fark edemeyen Tayyip Erdoğan’a bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir nükleer sorunu. Türkiye her şeyden önce Akkuyu nükleer santralı projesini durdurmak zorundadır. Çünkü Akkuyu nükleer santralının yeri Ecemiş fayına 25 km. uzaklıktadır. Akkuyu için yer lisansının verildiği 1975 yılında, Ecemiş fayının ölü olduğu kabul ediliyordu. Ama daha sonra fayın birinci derecede deprem riski taşıdığı kanıtlandı. Salt bu nedenle Akkuyu nükleer santralının yapımı durdurulmalıdır. Türkiye’de 2009 itibarıyla 45 bin MW olan elektrik kurulu gücünün büyük bölümü doğalgaz temellidir. Doğalgaza dayalı elektrik pahalıdır. Doğalgaz dolayısıyla Türkiye hem o alanda hem de genel enerjide Rusya’ya fazlasıyla bağımlıdır. Bu bağımlılığın azaltılması için, doğalgazdan başka enerji kaynaklarının bulunması lazımdır. Ama Türkiye’nin elektrik üretiminin en fazla yüzde 8’ini karşılayacak olan Akkuyu, doğalgaza bağımlılığı bir ölçüde azaltsa bile, Rusya’ya bağımlılığı azaltmayacaktır. Çünkü Akkuyu bu alanda teknolojisi ve tecrübesi daha ileri ülkeler olmasına karşın Rusya’ya verilmiştir. Akkuyu enerjide Rusya’ya bağımlığı azaltmayıp, pekiştirmektedir. Bu nedenle de Akkuyu durdurulmalıdır. Türkiye doğalgazdan ürettiği elektriği pahalıya mal etmekte ve satmaktadır. Üretimin en önemli girdilerinden enerjinin pahalılığı, kalkınmaya destek değil, köstektir. Türkiye ucuz elektriğe ihtiyaç duymaktadır. Nükleer santrallardan elde edilen elektriğin kilovat saati bütün dünyada en fazla 7 senttir. Akkuyu’yu 15 yıl süreyle işletecek Ruslardan alınacak elektriğin kilovat saati ise 12.5 sent olacaktır. Bu yüzden de, Akkuyu durdurulmalıdır. Japonya’daki son deprem nükleer konusundaki tartışmalara yeni boyutlar kattı. Nükleer etkinin boyutları, bir sürü ülkeyi, hatta kıtayı tehlikeye attı. Birçok ülke, kazanın hemen ertesinde, kimi nükleer tesislerini kapatma kararı aldı. Nükleer tehdit sınır tanımıyor. Sızıntı Çernobil’de oluyor, Türkiye’de insanlar hastalanıyor. Sızıntı Japonya’da oluyor, Çin’den Amerika’ya insanlar etkisi altında kalıyor. Göreceksiniz yakında, nükleer teknoloji ve nükleer enerji yatırımı ülkelerin içişleri olmaktan da çıkacak, uluslararası kontrol altına taşınacak. Bu durumda nükleer konusunu enine boyuna tartışmak zorundayız. Nükleer değil bir kişinin, bir tek ülkenin de kararına bırakılamaz. Bakmayın siz tüp gaz teknolojisi ile nükleer teknolojisinin farkını fark edemeyen Tayyip Erdoğan’a! Kamuoyu olarak nükleer konusunu ciddi biçimde ele almalıyız. Deprem biter, tsunami geçer, Tayyip gider, nükleer felaket kalır. Onun için derim ki, Erdoğan’a kanmayalım! Nükleeri enine boyuna tartışalım. Artık aklımızı başımıza alalım! YÖK ve harçlara son KIVANÇ EL ANKARA CHP, iktidara gelmeleri halinde uygulayacakları gençlik ve eğitim politikasını belirledi. Buna göre, YÖK ve harçlar kaldırılacak, üniversite sınavına son verilecek, üniversiteye geçişte okul başarısı dikkate alınacak. İsteyen öğrenciye burs verilecek, burs miktarı asgari ücret düzeyine çıkarılacak. Öğrencilerin eylem ve protesto özgürlüğü olacak. Öğrenimini sürdüremeyeni tarlada çalışan gençlerin sosyal güvence sistemine dahil edilmesi için sertifikalı sistem getirilecek. CHP’nin önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen eğitim ve gençlik paketinin taslağına Cumhuriyet ulaştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son şeklini verece ği paket, önümüzdeki günlerde açıklanacak. Gençlerin “teşvik, destek ve rehberlik hizmetleri” ile üretime katılmalarının sağlanacağına dikkat çekilen pakette, yerel ve genel yönetimlerde CHP’nin önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen eğitim ve gençlik paketinin taslağına Cumhuriyet ulaştı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son şeklini vereceği pakete göre, YÖK ve harçlar kaldırılacak, üniversite sınavına son verilecek, üniversiteye geçişte okul başarısı dikkate alınacak. steyen öğrenciye burs verilecek, burs miktarı asgari ücret düzeyine çıkarılacak. Öğrencilerin eylem ve protesto özgürlüğü olacak. gençliğin katılımı ve temsili için gerekli tüm yasal düzenlemelerin yapılacağı kaydedildi. Pakette, şu vaatlerde bulunuldu: YÖK ve harçlar kaldırılacak. TOKİ aracılığı ile 2 yılda yurt ve barınma sorunu çözülecek, öğrencilerin yönetime katılımları sağlanacak, talep eden her öğrenciye burs verilecek, öğrenciler eylem ve protestolarını özgürce gerçekleştirecek, vakıf üniversitelerinin bursluluk kontenjanları arttırılacaktır. Herkesin yararlanacağı çağdaş gençlik kampları düzenlenecektir. Ulusal gençlik konseyi kurulacaktır. Zorunlu eğitim yeniden ele alınarak çocuk hakları sözleşmesinde taraf olduğumuz şekliyle 18 yaşını tamamlayana kadar her çocuk zorunlu eğitime alınacak. Böylelikle her çocuk ve gencimizin bakımı, sağlığı, koruması, eğitimi ve meslek kazanması devletin sorumluluğunda olacaktır. Çıraklık eğitimi çeşitlendirilerek, tüm gençlerin erişebileceği ve bu yolla meslek sahibi olacakları bir yapı kurulacaktır. Kırsal kesimde yer alan 1418 yaş grubu gençlerimiz için tarımhayvancılık ve ormancılık çıraklık kapsamına alınacaktır. Böylelikle köylerde yaşayan çocuklarımız ve gençlerimiz sertifikalı çiftçi olarak, sosyal güvenlik sistemine dahil olacaktır. Eğitime bütçeden her yıl en az yüzde 78 kaynak aktarılacak. 3 yılda derslik başına öğrenci sayısı 24 seviyesine indirilecektir. Derslik sorunu eğitim sistemimizin gündeminden çıkarılacaktır. Okulların donatımı geleceğin okulu anlayışı ile gerekli teknolojik desteklerle sağlanacaktır. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimin hiçbir kademesinde doğrudan ya da dolaylı bir biçimde hiçbir şekilde eğitime katkı adı altında ailelerden kaynak, para alınmayacaktır. YGS ve LYS sistemi kaldırılacak. Ölçme değerlendirme sistemi eğitimin tüm kademlerinde tüm boyutlarıyla etkin hale getirilecektir. Böylelikle sınava endeksli sistem yerini okul başarısına bırakacaktır. Her tür ve kademedeki öğrenci bursları eğitim tür ve kademelerine göre asgari ücretin oranları şekline getirilerek yasal, mali sisteme bağlanacak. Özel dershanelerin özel öğretim kurumlarına dönüştürülmesi yönünde gerekli çalışmalar yapılacaktır. Ekonomik nedenlerle okuyamayan, okula gitmeyen çocuk kalmayacaktır. Özel eğitim devletin öncelikli görev alanlarından biri olacaktır. Özel eğitimde taşeronlaşma gündemden kalkacaktır. Mesleki eğitim oranı yüzde 30’dan yüzde 65 seviyelerine çıkarılacak. Okulöncesi eğitimde okullaşma oranı 2. yılın sonunda yüzde 50, takip eden 2. yılda ise yüzde 100’e ulaştırılacaktır. Anadolu öğretmen liseleri ile eğitim fakültelerinin bağıntısı sağlanarak, öğretmenlik mesleği tesadüf seçimlere bırakılmayacak. Değişik adlar altında çalışan (sözleşmeliusta öğretici) arasındaki ayrımcılık giderilecek. HABERAL PART YE ÜYE OLDU Kılıçdaroğlu ‘bedelli askerliği halka soralım’ diyen Erdoğan’a yanıt verdi: Oğlun referandumla mı gitti? CHP 29 ilde HAKAN D R K ANAYASA MAHKEMES REDDETT Türk ve Tuğluk’a dönüş yolu kapandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, kapatılan DTP’nin eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliklerinin devamına karar verilmesi istemini reddetti. Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasının ardından BDP, Türk ve Tuğluk’un milletvekilliklerinin iadesi için TBMM Başkanlığı’na başvurmuştu. TBMM Başkanlığı da Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulması gerekçesiyle başvuruyu reddetmişti. Bunun üzerine, Türk ve Tuğluk’un avukatı, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. Başvuruda, yargılamanın yenilenmesi yoluyla Türk ve Tuğluk’un milletvekilliklerinin devamına karar verilmesi istenmişti. Yüksek Mahkeme, önceki gün yaptığı gündem toplantısında, Türk ve Tuğluk’un durumlarına ilişkin başvuruyu esastan görüştü. Mahkeme, Türk ve Tuğluk’un milletvekilliklerinin devamına karar verilmesi istemini “oyçokluğuyla” reddetti. HAVRAN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 96. yıldönümünü, savaşın “simge kahramanı” Koca Seyit’in doğduğu köyde kutladı. Kılıçdaroğlu, tören öncesinde Havran Merkez Camisi’nde Seyit Onbaşı ve Çanakkale şehitleri için partisince okutulan mevlidi dinledi. CHP’nin düzenlediği açıklanan mevlit için İstanbul’dan üç mevlithan getirildiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, savaşta 276 kiloluk top mermisini tek başına sırtlayarak düşman savaş gemisini saf dışı bırakan Koca Seyit’in mezarına çiçek bıraktı. Ardından “Çanakkale”ye dönerek köydeki törene katılan Kılıçdaroğlu, savaşların yalnızca Koca Seyit’i kahraman yapmakla kalmadığını, Mustafa Kemal’i de yarattığını vurguladı. Törende protokol kurallarına uyulmayarak Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının en sona bırakılması tepki çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Ana muhalefet partisi liderinin olduğu bir yerde kaymakam, vali nasıl birinci sırada olur? Çünkü bunlar hükümetin valisi, kaymakamı” dedi. Daha sonra Balıkesir’e geçen Kılıçdaroğlu yol güzergâhında yaptığı konuşmalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve partisine yönelik eleştirilerini yanıtladı. Bedelli askerlikle ilgili Erdoğan’ın “referandum” söylemini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Senin çocuğun bedelli askerlik yaparken referanduma mı gittin? Meclis çalışıyor. Ellerini kollarını kaldırsınlar, bu iş bitsin kısa dönemde” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın nükleer santralla ilgili açıklaması üzerine “Sayın Başbakan’ın nükleer santralla ilgili bilgisi tüpgazla sınırlı arkadaşlar” dedi. önseçim yapacak Büyük illerde milletvekili adaylarını merkez yoklaması ile belirleme kararı alan CHP yönetimi 29 ilde adayları önseçim ile belirleyecek. PM’den Çapan ve Sağlar’ın partiye geri dönüşüne vize çıkmadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi (PM) 29 ilde üyelerle önseçim, 12 ilde eğilim yoklaması ve 40 ilde anket yaparak adaylarını belirleme kararı aldı. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal MYK kararı ile CHP üyesi olurken PM’nin dünkü toplantısında daha önce partiden ihraç edilen eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan’ın dönüş isteklerine “hayır” dendi. CHP MYK seçim için illerde aday belirleme yöntemlerini netleştirdi. Parti sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, “Haberal üye olmuştur ama adaylık süreciyle ilgili takvim devam edecek” dedi. Kulislerde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Haberal’ın aday gösterilmesi için devreye girerek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradığı konuşuldu. Kılıçdaroğlu, “Haberal’ın üyeliğinden memnuniyet duyarız. Dünyaca saygın bir bilim insanıdır” dedi. PM, partiden daha önce ihraç edilenlerin de geri dönüş isteklerini tek tek oyladı. Sağlar ile Çapan’ın başvuruları oyçokluğuyla reddedildi. Bazı PM üyeleri Sağlar’ın geçmişte parti aleyhine sözlerini anımsattı. Oylamadan önce Balıkesir’e gitmek için toplantıdan ayrılan Kılıçdaroğlu, sonucu öğrenince üzüntüsünü dile getirdi. Sağlar da “CHP’de kimsenin sandalyesinin ortağı olmazdık” açıklaması yaptı. Genel merkez önseçim yapılacak 29 ilde 9 kontenjan kullanacak. Bu iller ve kontenjan sıraları şöyle: Afyonkarahisar, Amasya, Artvin, Aydın (2. sıra kontenjan), Bolu, Çanakkale, Çorum, Denizli (2. sıra kontenjan), Edirne, Kütahya, Manisa (2. sıra kontenjan), Muğla (3. sıra kontenjan), Niğde, Nevşehir, Sivas (2. sıra kontenjan), Tekirdağ (1. sıra kontenjan), Trabzon (1. sıra kontenjan), Uşak, Aksaray, Karaman, Karabük, Osmaniye, Düzce, Kırklareli, Erzincan, Gaziantep (2. ve 4. sıra kontenjan), Kastamonu, Kırşehir; Yozgat. PM’de büyük kentlerde de önseçim yapılması için verilen önergeye sadece 6 kabul oyu çıktı. PM, 89 Nisan’da aday listelerini görüşecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in İstanbul’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın karşısında aday gösterileceği bildirildi. Antalya’da adaylar merkez yoklaması ile belirlenecek. Büyük kentlerin de aralarında bulunduğu 12 ilde eğilim yoklaması yapılacağı kaydedildi. 40 ilde ise anketler yapılarak adayların belirleneceği öğrenildi. MYK’de İstanbul il başkanlığına, CHP’nin “Kılcal Damar Örgütlenme Modeli”ni oluşturan isim olarak bilinen Yrd. Doç. Dr. Bahri Şahin atandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Kocaseyit Köyünde düzenlenen Çanakkale şehitlerini anma törenine katıldı. (Fotoğraf:AA) ‘Ödünç oy istiyorum’ KIVANÇ EL BALIKESİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı’nın köyüne giderken gazetecilerin sorularını yanıtladı, seçmene seslendi. Geçmişte CHP’ye oy vermeyenlerden de oy isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Demokrasi için, milli iradenin parlamentoya yansıması için yoksulluğun ortadan kalkması için 1 kez oy istiyoruz. Bir kereye mahsus olmak üzere ödünç oy istiyoruz. İstiyorlarsa devam ederler, istiyorlarsa vazgeçerler. Bu adam söz veriyor size. Bugüne kadar tavrımız, duruşumuz, insani yaklaşımımızı gördüler. Bize güvenmelerini istiyoruz. Askerlik ko nusunda, aile sigortasında, seçim barajı, anayasa değişikliğinde, dokunulmazlıkta, taşeron işçilikte güvensinler. AKP’ye oy vermesinler. Bizi gördükten sonra bize dua edecekler. Her kuruşun hesabını millete vermeye kararlıyım. Herkes mütedeyyin insandan da, Kürt kökenlilerden de istiyorum. Mütedeyyin insanların bütün kaygılarını gidereceğim.” Listeden istediğini seç Kılıçdaroğlu, Siyasi Partiler Yasası’nı değiştireceklerini belirterek “Halkın gerçek iradesi Meclis’e yansıyacak. Önüne liste koydurtulmayacak” dedi. Kılıçdaroğlu yeni sistemi “Örneğin 6 aday varsa 12 aday çıkacak. İstediğine oy verecek” diye açıkladı. Taraf’ın yayımladığı WikiLeaks belgelerine göre cemaat yakın tehlike değil fakat nihai niyet kuşkulu ‘Gülenciler emniyete hâkim’ İstanbul Haber Servisi Taraf gazetesinin önceki gün yayımlamaya başladığı WikiLeaks Türkiye belgeleri haberine göre, WikiLeaks Türkiye belgelerinde Fethullah Gülen ve cemaatini konu alan gizli yazışmalar geniş bir yer tutuyor. Belgelere göre, ABD’nin Gülen bakışı zamanla yumuşamış. Gizli yazışmalarında Gülen için “Türk devletine karşı açık ve yakın bir tehlike değil” diye ABD, yine de uyararak “nihai niyetini kuşkulu olarak” nitelendiriyor. Haberde, ABD Büyükelçisi’nin 4 Aralık 2009’da merkeze yazdığı yazıda, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilişkide olduğu herkes tarafından ‘Gülenci’ olarak görülüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Gülen cephesinin dışında hatta onlar için bir tür ‘yük’ sayılıyor” denildi. Belgelerde, Gülen’in Türkiye’de hâlâ siyasi bir fenomen olduğuna işaret edilerek son 10 yıl süresince Pennsylvania’da sürgünde olsa da etkisinin devam ettiği kaydediliyor ve yapılan yorumda, “Türk milli polisinin Gülencilerin kontrolünde olduğu iddiasını teyit etmek imkânsız, ama biz buna karşı çıkan kimseye rastlamadık ve Gülenci yurtlarda kalan polis adaylarına polislik sınavındaki soruların cevaplarının önceden verildiğine ilişkin tanıklıklar işittik” deniliyor. Söz konusu haberde, Gülen cemaatinin Türk Milli Polis Teşkilatı dahil birçok devlet kurumuna sızmaları ile birleştiğinde yüzeyin altında çok daha katı bir çizginin dünya çapında bir İslamcı yayılma propagandası misyonunun yattığına işaret ediyor. Haberde, Gülen hareketinin kendi okul ağlarını, din propagandacısı haline getirilmeye müsait buldukları öğrencileri büyük bir dikkatle seçmek için kullandıkları hakkında çok sayıda güvenilir rapor elde ettiklerini, bu okullardaki yatılı öğrencilerin beyinlerinin de yıkandığını defaatle işittikleri vurgulanıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle