23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER SOKAK KÖPEKLER YLE GÖNÜLLÜ OLARAK LG LENEN CEM LE ÜLKER ÇIKAN YANGINDA YAŞAMINI Y T RD 3 BARINAKTA FAC A İstanbul Haber Servisi Bakırköy’de hayvan barınağı yanındaki barakada çıkan yangında Cemile Ülker adındaki kadın yanarak hayatını kaybetti, 6 köpek de telef oldu. Kartaltepe Mahallesi’ndeki Bakırköy Belediyesi’ne ait hayvan barınağının önündeki boş alanda bulunan barakada dün henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. İtfaiye ekiplerince söndürülen yangının ardından barakadan Cemile Ülker’in (55) cesedi çıkarıldı. Yanarak öldüğü belirlenen Ülker’in cesedi morga kaldırıldı. Ülker’in yanında bulunan 6 köpeğin de yanarak telef olduğu belirtildi. Hayvan barınağında işçi olarak çalışan Hasbi Çuval, Ülker’in, hayvan barınağının yanına baraka yaparak burada sokak köpekleriyle gönüllü olarak ilgilendiğini söyledi. Çuval, “Belediye yetkilileri kendisini birçok kez huzurevine yerleştirerek, köpeklerine barınakta bakmayı teklif etti. Fakat köpeklerden ayrılmak istemediği için kabul etmedi. Köpeklerin aşısını bile kendisi yaptırırdı. Köpeklerden başka kimsesi yoktu” dedi. Yangının çıkış nedeni ile ilgili araştırmanın devam ettiği kaydedildi. Erbakan Sonrası: Polisle Otoriter… Mahalleyle Totaliter! Erbakan’ın vefatı doğal olarak pek çok kişiyi üzdü: Benim de iyi tanıdığım ve diyaloğumun olduğu bir politikacıydı. Allah rahmet eylesin. Siyasal İslam ve Sosyalizm, bağımsız parti kimlikleriyle 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonra, 1961 Anayasası ile Türkiye’deki çok partili düzene girdi. Siyasal İslamın lideri Erbakan’dı. 1973 seçimlerinden sonra Ecevit ile koalisyon yaptı ve Başbakan Yardımcısı oldu. Daha sonra Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde de iktidar ortağı olarak yer aldı. Ecevit’le koalisyon ortağı olduğu sırada, hem 163’üncü maddeden hüküm giymiş İslamcıların hem de 141142’den cezalandırılmış solcuların affı konusunda sözünü tutmadı; İslamcıların affı kabul edildikten sonra, solcuların affına destek vermedi. Siyasal İslamın Türkiye’deki çokpartili düzene entegrasyonu iki farklı görüşün ortaya çıkmasına yol açtı: Birinci görüş, siyasal İslamın çokpartili düzen içinde yer almasıyla demokratikleşeceği ve böylece rejim karşıtı eğilimlerin de törpüleneceği umudunu taşıyordu. İkinci görüş ise, siyasal İslamın son amacının Türkiye’de bir şeriat devletini hayata geçirmek olduğu, bu nedenle de demokratik laik rejime karşı bir tehdit oluşturduğu biçimindeydi. Ne yazık ki, “Milli Görüş” adı altında Erbakan’ın liderliğinde örgütlenen İslamcı partiler, 28 Şubat 1997’ye kadar ikinci görüşün kaygılarını güçlendirecek bir söylemi sürdürdüler. 28 Şubat 1997’den sonra Erbakan’dan ayrılan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener ve Bülent Arınç önderliğindeki bir grup Adalet ve Kalkınma Partisi AKP’yi (kendi deyimleriyle Ak Parti’yi) kurdu ve İslamcıların söylemlerini değiştirdi. AKP insan haklarını ve demokrasiyi savunan bir söylem kullanmaya başladı. Ayrıca Erbakan çizgisindeki Milli Görüş’ün izlediği anti emperyalist ve anti Amerikancı görüşler terk edildi. AKP bu yeni söylemiyle 2002’de iktidara geldi ve yaklaşık dokuz yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Kimilerine göre, rejimi ve siyasal İslamı demokratikleştiriyor… Kimilerine göreyse Türkiye’yi otoriter bir yönetim altında yavaş, ama emin adımlarla muhafazakârlaştırarak totaliter bir şeriat devletinin temellerini atıyor. İktidar yandaşı medya birinci görüşü savunuyor… Muhaliflerse ikinci görüşe ilişkin eylemler ve söylemler üzerinde duruyor. İktidarın dokuz yıllık uygulamalarına baktığımızda, bütün demokrasi söylemlerine karşın yargı, medya ve üniversiteler üzerindeki baskı ve denetimin arttığını, vatandaşların özel yaşamlarının bile izlendiği, denetlendiği ve teşhir edildiği bir eğilimi görüyoruz. Kimileri buna “muhafazakârlaşma” diyor… Sanki toplum kendi kendine muhafazakârlaşıyormuş gibi… Kimileriyse Şerif Mardin’in terminolojisiyle “mahalle baskısı” deyişini tercih ediyor. Oysa din bilgini Prof. Şahin Filiz’in ifade ettiği gibi bu olay bir “mikrofaşizm”. Yine Filiz’in ifade ettiği gibi arkasında da tarikatlar ve cemaatler var. Bir yandan polisin içki içilen lokantaları ve hatta içki satılan süpermarketleri basması, yazarları sabahın köründe gözaltına alması, “yanlışlıkla” üretildiği söylenen delillerle insanların yargılanması, türbana izin verilip, başörtüsünün çıkarttırılması… Öte yandan “halk(!)” tarafından basılan sanat galerileri, konserler, içki sattığı için protesto edilen turistik oteller… Polisin arkasında iktidar… “Mahalle baskısı” denilen olayın ardında tarikatlar ve cemaatler var. Ne dersiniz, siyasal İslam demokratikleşiyor mu acaba? Kadınların korunmasına ilişkin yasa taslağının bekletilmesi, kadın örgütlerini isyan ettirdi ‘Önlem masası’ kurulmalı BARIŞMAYA GELD SEV L ARINAN Eşini vurup intihar etti ANTALYA (AA) Ayrı yaşadığı eşiyle barışmak için İstanbul’dan Antalya’ya gelen koca, eşini öldürdükten sonra intihar etti. İstanbul’da oturan ve iki çocukları olan Ömer (35) ve Tuğba Dilek (34), sorunlar nedeniyle ayrı yaşamaya başladı. Tuğba Dilek, evini terk ederek Antalya’daki annesi Ş.S’nin yanına yerleşti. Dün İstanbul’dan gelen Ömer Dilek, kayınvalidesi Ş.S’nin evine gitti ve eşiyle barışmak istediğini söyledi. Ancak çift arasında tartışma başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine anne Ş.S. komşulardan yardım istedi. Bu sırada iki el silah sesi duyuldu. Eve dönen Ş.S, kızı ve damadını başından tabanca ile vurulmuş halde buldu. ANKARA Kadın cinayetlerinin her gün artmasına karşın Ailenin Korunması Yasası’nda değişiklik öngören taslağın bekletilmesi kadın örgütlerini harekete geçirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dan görüşme talebinde bulunan kadın örgütleri, kadınların korunması için “acil önlem masası” önerisini gündeme getirecek. Artan kadın cinayetlerine geçen günlerde İstanbul’da sokak ortasında beraber yaşadığı Tarık Ertuğrul tarafından bıçaklanarak öldürülen Şehri Filiz cinayeti eklendi. Kadın cinayetlerini önlemek için kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından hazırlanan Ailenin Korunması Yasası’nda değişiklik öngören taslak 12 Ocak’tan bu yana Başbakanlık’ta bekletiliyor. Taslakta, koruma kararı için “resmi nikâh” koşulu kaldırılırken, boşanmış resmi evlilik ol KATL AMLAR YÜZDE 1400 ARTTI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP zmir Milletvekili Canan Arıtman, KadınErkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na başvurarak “AKP iktidarı süresinde yüzde 1400 oranında artan kadın katliamlarının araştırılmasını” istedi. Arıtman, kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekerken “Teröre bile bu kadar çok kurban vermedik. Artık son zamanlarda her gün biriki kadın aile içi şiddet nedeniyle öldürülmektedir. Erkekler kadının boşanmasını, kendisini terk etmesini kabul etmiyor, kadını geri dönmesi için tehdit ediyor, şiddet uyguluyor, bunlara rağmen başaramazsa bu kez de öldürüyor. Ayrıca tehdit altındaki kadınlar koruma taleplerini ilgili kamu kurumlarına iletmelerine rağmen, gerekli önlemler alınmamış, ihmalkârlık ve görev ihmali neticesinde koruma altına alınmayan kadınlar öldürülmüştür” dedi. maksızın birlikte yaşayan kişilerin de “koruma” kapsamına alınması, şiddet veya şiddete uğrama tehlikesinin de koruma kararı nedenlerinden biri olarak sayılması öngörülüyor. Kadın örgütleri ise taslağın Başbakanlık’ta bekletilmesine isyan ediyor. Artan cinayetler için harekete geçme kararı alan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na bağlı 13 dernek başkanı Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dan görüşme talebinde bulundu. Başkanlar kadın cinayetleriyle ilgili artık adım atılmasını istiyor. Erdoğan ve Atalay’dan acil ön lem masasının kurulması talebinde bulunacak olan örgütler, cezaevleri ile karakollar arasında internet bağlantısı kurulup sorunun kısa sürede çözüleceğini belirtirken, şiddet nedeniyle cezaevine giren erkeklerin tahliye edilmesi durumunda kadının korunmasını da istiyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, randevu talebinin verileceği tarihe kadar başka kadınların ölmemesi için dua edeceklerini söyledi. Ayşe Paşalı cinayetinin ardından kadın ölümlerinin arttığına dikkat çeken Güllü, Başbakan Erdoğan’ın “Benim ülkemde erkekler kadınları öldüremeyecek. Hükümet olarak bu önlemi aldık, bundan sonra olmayacak. Profesyonel teknolojiyi kullanan emniyet teşkilatına bu ölümlerin önüne geçebilmek için Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’ndan gerekli talimat verilmeli” demesi gerektiğini söyledi. ‘Alev alev yanıyoruz’ ki el silah sesi Kapsam genişliyor GAZETEC YE HAP S CEZASI ÖLDÜRÜLEN AYKUT’UN ANNES SONGÜL ALICI: Zübeyde’si gitti adı ‘Hanım’ kaldı stanbul Şehir Hatları Turizm San. ve Tic. AŞ’ye bağlı çalışan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin adını taşıyan “Zübeyde Hanım” adlı vapurdaki “Zübeyde” adı, vapurun hâkim rengi beyaza boyanarak belirsizleştirildi. Bu duruma tepki gösteren yurttaşlar, “Atatürk’ün annesinin adına dahi tahammül gösteremeyen bir anlayış, şehir hatlarını nasıl yönetebilir. Şehir hatları yönetimini, bunu görmeyen veya görmezlikten gelen anlayışı protesto ediyoruz” dedi. stanbul Şehir Hatları Genel Müdürlüğü yetkilileri, bu yazıdan habersiz olduklarını, konuyu araştıracaklarını, yanlışlık varsa da düzeltilebileceğini söyledi. Kimine ‘ifade özgürlüğü’ kimine ceza ÖMER ŞAN KRED ALAMAYINCA RİZE Kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve ‘Kürt kuma önerisi’ olarak değerlendirilen, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın açıklamaları, Rize Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilirken aynı açıklamalara gönderme yaparak, Rize’nin içme suyu sorununu, ‘Kürtleri kocasız, Rizelileri susuz bıraktı’ başlığıyla haber yapan Rizeli gazeteci Ahmet Topçu’ya önceki günkü Rize Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada hapis cezası geldi. Mahkeme, haberi yayımlayan gazeteci Topçu’ya, söz konusu haberde Belediye Başkanı Bakırcı’nın kişilik haklarına yönelik saldırı olduğu gerekçesiyle, 11 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Topçu’ya verilen ceza hükmünün geri bırakılmasına da karar verdi. Rize’de günlük yayın yapan yerel Vira Karadeniz gazetesinde yayımlanan haberinde Topçu, “Kürt sorununa abuk subuk çözümler arayan Bakırcı, Türkiye’nin en çok yağış alan ili Rize’de, su sorununa bir türlü çözüm bulamadı. İftar sonrası kahvelerde susuzluğun şokunu yaşayan vatandaşlar, ‘Kürtlerin yerini biz aldık. Bu ramazan günü bizi susuz bıraktı. Kürtlere çözüm bulmaya çalışacağına, 5 yıldır Rize’nin su sorununa çözüm bulsaydı. Kürtleri kocasız, Rizelileri susuz bıraktı’ şeklinde konuşuyorlar” diye yazmıştı. Gazetede yer alan haber sonrası, Rize Belediye Başkanı Bakırcı, avukatı Yunus Çoruh aracılığıyla Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, yayımlanan haberin ‘kişilik haklarına yönelik hakaret içerdiği’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunarak şikâyetçi olmuştu. Çıplak ayakla Ankara’ya yürüyeceğim 3 oğlunu ahıra bağladı ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum’un Oltu ilçesinde oturan evli, 3 çocuk babası 36 yaşındaki Tuncay Vural, bankadan hayvancılık kredisi alamayınca ahırına inek yerine üç oğlunu bağladı. Şehitler Mahallesi’ndeki 30 dönüm tapulu arazisi üzerine kurduğu 70 büyükbaş hayvan kapasiteli ahırına kredi alamadığını belirten Vural, “Hükümetin çıkardığı 7 yıl faizsiz hayvancılık kredisine müracaat ettim. Banka, ahır yaptırmam gerektiğini söyledi. Bende elimde avucumda ne varsa 70 başlık ahırı tamamladım. Kredi için bankaya gittiğimde ahırıma 6 bin TL değer biçtiler. Bu parayla tavuk kümesi bile yapılmaz” dedi. Haber ses getirmişti “Aykut bıçaklanmadan saatler önce, kendisine saldıranlardan kaçarak ağabeyiyle mahallemizKüçükçekmece İkitelli’de 6 deki karakola sığınmış. Kaay önce saçları uzun ve görakolda da tehditler sürmüş. zünde lens olduğu iddiasıyla Karakoldan o güne ait kabıçaklanarak öldürülen ünimera kayıtlarını istiyorum versite öğrencisi Aykut Alıancak ‘yok’ diyorlar, göcı’nın (19) annesi Songül rüntüleri vermiyorlar. O gün Alıcı, suçluların bulunması, karakolda görevli olan polis gereken cezaya çarptırılması memurlarından da şikâyetiçin imza kampanyası başlatçiyim. Emniyet Müdürümüz tı. Bir hafta önce başlayan ve Hüseyin Çapkın’a sesleniyoyaklaşık 4 bine yakın imza toprum; Ne olur oğlumun katillelayan anne Alıcı, “Dava halen rini bana bul.” Taksim’de geçen açılmadı. Çocuğum çıplak ayakhafta 24 saatlik oturma eylemini gerlarıyla sokakta öldürüldü. çekleştirdiği, eylemlerine deBir anne olarak topladığım Tuncelili bir ailenin 2 vam edeceğini anımsatan Alıcı imzaları çıplak ayaklarımla çocuğundan küçüğü “İmzaları sağlığım yerinde Adalet Bakanlığı’na götüreİstanbul Üniversitesi olursa Adalet Bakanlığı’na ceğim. Bu ülkenin yüce adaöğrencisi Aykut Alıcı, 20 gün kadar sonra kendim letine sesleniyorum, katiller 14 Ağustos 2010 güçıplak ayaklarımla götüreceyakalansın” dedi. nü, kendisine sözlü ğim. İnternet üzerinden de Oğlu gözünün önünde bıtacizde bulunduğu idimza kampanyası başlatacaçaklanan anne Songül Alıcı, oğdia edilen 9 kişiyle etğım” dedi. Alıcı’nın avukatı lunun katillerinin 9 kişi oldutiği kavga sonucu eviTaylan Tanay da geçen hafta ğunu öne sürerek, “Yalnızca nin önünde bıçaklaçarşamba günü Küçükçekmece bir kişi Silivri Cezaevi’nde, o narak öldürüldü. Cumhuriyet Savcılığı’nın sokişi de susma hakkını kullaruşturma ile ilgili dosyayı Banıyor. Olayın üzerinden 6 ay geçti, katiller cezalandırılmadı. Yüreğim kırköy Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiğiyanıyor” dedi. Anne Alıcı şunları söyledi: ni, davanın henüz açılmadığını söyledi. S BEL BAHÇETEPE ÖĞRET M ÜYELER NDEN PROTESTO ‘Tıp fakülteleri yok ediliyor’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakülteleri Öğretim Üyeleri Girişimi, Sağlık Bakanlığı’nın son yıllardaki uygulamalarına karşı cüppeleriyle protesto eylemi gerçekleştirdi. İÜ Su Ürünleri Fakültesi önünde toplanan grup, pankartlarla İÜ’nün Beyazıt’taki merkez kapısına dek yürüdü. Burada öğretim üyeleri adına açıklama yapan Prof. Raşit Tükel, Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ün uygulamalarının tıp fakülteleri ve üniversite hastanelerini çöküşün eşiğine getirdiğini savundu. Tükel, “Bakanlığın üniversite hastanelerine el koymasına ve hastalarımızı müşteri olarak gören performans sistemine sesimizi yükseltiyoruz” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle