18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ortadoğu’da ve Afrika’da üst üste yaşanan olaylar küresel ekonomide enkaz meydana getirecek Hasar kalıcı olacak Ayaklanmaların dünyanın en önemli petrol üreticilerinden Libya’ya sıçraması, petrol fiyatlarını zıplattı. Artan enflasyon korkusu piyasaları altüst etti. Olaylar henüz toparlanamayan küresel ekonomiyi yeni bir krize sürükleyebilir. 21. Yüzyılda Yaşamak Düğmeye basıldı, İslam dünyası, ağırlıklı petrol yatakları toprakları üzerinde, zengin Kuzey dünyasının çıkarları adına bugüne kadar ittifak yapılmış diktatörlüklerin yıkılmasını hedef alan başkaldırılar, halk ayaklanmaları, sokak eylemleri ülkelerden ülkelere, kentlerden kentlere sıçrıyor... Eylemlerin odağında kamera uzatılan bir gencin “Biz de 21. yüzyılda yaşamak istiyoruz” cümlesi çok şeyi anlatıyor. Ancak aynı amaçlı, çok daha şanslı eski Doğu Bloku ülkelerindeki halkların başkaldırılarının gelinen sonlarında, bu insanca, çok masum, bir o kadar haklı, gençlerin “21. yüzyılda yaşama özlemlerine” yanıt verilmekten o kadar uzakta kalındı ki... Acımasız diktatörlüklerin, radikal İslami şeriat yorumlarının, terörün, cemaatlerin, aşiretlerin baskıları, şiddeti altında, yüzyıllarca gerideki, ilkel yaşam ilişkilerine, düzene, akıl yerine çağ dışı tebaa, biat kültürüne mahkum kılınmışların... dünyalarında çağdaş demokratik örgütlenmelerden uzakta, pusulasız başkaldırılardan umutlu sonuçlar beklemek çok zor... Tunus’taki geçiş uzaktan çok umutsuz duyguları beslemedi. Mısır’da diktatörlüğe karşı halkın başkaldırısının nasıl olup da diktatörlüğü de ayakta tutan askeri darbeye dönüştüğünü henüz yorumlayamıyoruz... Dünya medyasının satır arası bilgilendirmelerinden sonuçta ABDAB, zengin Kuzey dünyası çıkarlarının denetimi eksenli bir iktidar biçimlenmesi çabalarının giderek güç kazanığı izlenimine varıyoruz... Başkaldırının en acımasız, en kanlı bastırılmakta olduğu Libya’da 21. yüzyıl, sözde uygarlık çağı adına insan hakları üzerinden yaşanan vahşete seyirci kalınabilme boyutunun henüz ilk şokunu yaşıyoruz. Uzmanlar çok yalın bir dille Kaddafi’nin, yüzyılın sömürü düzeni çarklarının işletilebilmesi adına yerine geçebilecek iktidar alternatifi henüz yaratılamadığı için.. aşiretler arası vahşi, kanlı çıkar çatışmasına şimdilik seyirci kalındığını anlatıyor. Kaddafi’nin gidişi garantilenemediği için insan hakları, demokrasi adına rol kesen odaklar, şimdilik suskun kalmayı yeğliyorlarmış... Medya çağındayız ya... bilgi kirliliği içinde de olsa yaşanan vahşet anında dünyaya kimi görüntüleriyle ulaşıyor. Paralı nişancıların yüzlerce sivil, silahsız göstericiyi öldürmesi vahşetinin ardından, paralı asker olgusu üzerinden bilgi yağıyor. Zengin Kuzey dünyasının çıkarlarının kollanması adına ABD, AB, Rusya... dahil çokça ülkenin, çok büyük sayılarla kullandıkları paralı askerler yanında, özel şirketler aracılığı ile çalıştırılanlara ilişkin bilgiler akıyor. Rusya adına çalışan paralı askerlerin ücretleri 1500 dolarlar, Fransa adına çalışanların 2 bin Avro civarındaymış. Asıl büyük paraları özel şirketler ödüyorlarmış. Kaddafi’nin de kullandığı uluslararası, çok sayıda ABD merkezli özel şirketlerin paralı askerlerinin aylık gelirleri 4 bin dolar civarında oluyormuş. Askerlikten, polisten emekliler kadar, suç örgütleri kökenliler de kullanılıyormuş... Dini imanı olmayan paranın kuralları, çıkarları, serbest piyasa düzeni, kuralsız, kontrolsüz dünyaya egemen olunca.. Demokratikleşemeyen, iki kutuplu dünya yarışında kapitalizme teslim olan, insancıl, paylaşımcı, eşitlikçi Marksist düzen dağılınca.. Zengin Kuzey kapitalist dünyada, insan eksenli sosyal devlet, sendikal haklar, eşitlikçi, paylaşımdan yana geliştirilmiş siyaset, hukuk, devlet düzenlerinden çok geri adımlar atıldı. En önemlisi evrensel ölçekte piyasalar düzeni adına, insan, üretim eksenli olmaktan da kopan paranın kuralsız, sanal, katlanarak büyütüldüğü bir düzende, insan hakları, demokrasi, emek haklarını kollayacak hiçbir örgütlülük şimdilik geliştirilemedi... Tek kutuplu dünyaya geçildikten sonra evrensel emek hakları, örgütlülüklerinden, demokrasiden sürekli ödün verilmesinin nedeninde, elbette giderek daha vahşi boyutlarda serbest piyasa düzeninin kuralsız gelişmesine teslim oluş vardı... Serbest piyasa düzeni, rekabet tek kutsanan değer olunca, milyarlarla dünyalının başlarına gelenlere giderek umursanmaz yaklaşılır olunca, sosyal dampingde, dibe vuruştu onlu yıllar içinde bile büyük kayıplar yaşandı. Malum bilimsel teknoloji, iletişim, devrim çağındayız ya... Milyarlarla dünyalının kazanılmış haklarında, eğitimde, sağlıkta, çalışma haklarında uçurum çöküşlerin algılatılmamasında refleks, insanları yüzyıllar gerisinin ilkel yaşamına sürüklemekle ancak oluyordu.. Irklar, çok daha acımasız, ilkel boyutlarda dinler, mezhepler, aşiretler, cemaatler, mafyalar üzerinden afyonlanma... Aynı toprakları paylaşan, aynı çıkarlarda buluşacak milyarları, haklarını arayacakları bilinç, örgütlenmelerden kopararak birbirine kırdırmada, planlı değilse, refleks olarak geçerli bir gelişme, planlama... 21. yüzyılda yaşamak istemek ne kadar doğal, insani bir haksa, bu koşulları yaratacak, insandan, akıldan, bilinçten, örgütlü olabilmekten yana ilkelerden o kadar uzaktayız... Yüzyıllar gerisine sürüklenişimiz, vahşet, insanlık dramları... bundan olabilir mi? [email protected] Piyasalar altüst Cari açık artacak Olaylar yıllık 21 milyar ton petrol ithal eden Türkiye’yi de sarsacak. OVP’de petrolün 2013’e kadar 80 dolarda seyredeceği öngörülmüştü. Dün 109 doları aşan fiyatların bu rakamlara inmesi imkânsız. Artan fiyatlar cari açığı daha da büyütecek. Ekonomi Servisi Tunus’ta başlayan ve son olarak Libya’ya sıçrayan isyan hareketleri petrol fiyatlarının son 2.5 yılın en yüksek seviyesine çıkardı, doğalgaz fiyatları yükselişe geçti. Enerji maliyetlerinin ve enflasyon rakamlarının artması, yatırımcıları oldukça huzursuz ediyor. Petrol fiyatları şu anda küresel ekonomik durgunluğun başlangıcından bu yana görülmeyen bir seviyeye ulaşmış durumda. Bu durum önde gelen petrol üreticilerini tatmin etse de küresel ekonomik krizin etkilerini hafifletmeye yetecek gibi görünmüyor. Reuters Analisti Joshua Schneyer’a göre, Libya’daki olaylar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ülkenin petrol sektörü mutlaka bundan zarar görecek ve uzun süreli, belki de kalıcı arz sorunları yaşanacak. Libya’nın petrol sektörü için olası senaryolardan hiçbiri, ekonominin can damarı olan petrol sanayisi ve petrol fiyatları için aydınlık beklentiler sunmuyor. Bu senaryolar, iç savaştan başlayıp enerji altyapısına saldırılara, ülkedeki yabancı uzmanların gitmesiyle de ihmal, bakımsızlık ve havzalarda hasara kadar değişiyor. Toparlanma yıllar alıyor Son on yıllar boyunca İran, Irak ve Venezzüella gibi OPEC ülkelerinde meydana gelen siyasi çalkantılar, bu ülkelerin petrol sektöründe kalıcı izler bıraktı. Houston Rice University’de enerji araştırmacısı ve Ortadoğu uzmanı Amy Jaffe, “Muhtemelen Libya’nın rafinaj ve petrol faaliyetleri bir kaos döneminden geçecek” dedi. Jaffe, “Petrol tesislerini kimin koruyacağı belirsiz. Pek çok yabancı tahliye ediliyor, o halde Libya’nın petrol sanayisini çalıştıracak kim kalacak? İşçilerin işbaşı yapıp yapmayacağı bile belli değil” diye konuştu. Petrol sektörü altyapısının iktidarın ve ülke zenginliğinin anahtarı olduğu OPEC ülkelerinde savaş ve benzeri karışıklıklar, toparlanması yıllar hatta on yıllar süren arz aksamalarına yol açıyor. Dünyanın en büyük tahvil fonu Pimco’nun CEO’su Mohamed ElArian da Financial Ti Libya’da yabancı petrol şirketleri üretimi azaltacakları uyarısında bulunurken, Reuters hesaplamalarına göre ham petrol üretimin yüzde 25’e varan oranda azaldı. Petrol şirketleri tarafından yapılan açıklamalar ve sektör kaynaklarının verdikleri bilgiler ülkenin petrol üretiminin Üretim 400 bin varil düştü 300 ile 400 bin varil arasında azaldığına işaret ediyor. Normal koşullarda günde 1.6 milyon varil petrol üreten Libya, dünya petrol üretiminin yaklaşık yüzde 2’sini karşılıyor. Üretilen petrolün 1.3 milyon varili ihraç ediliyor. Alıcıların büyük bölümünü ise Avrupa ülkeleri oluşturuyor. mes’a yaptığı değerlendirmede, Ortadoğu’dan gelecek şok için Batılı ülkeleri uyardı. ElArian “Küresel piyasalar Mısır ve Tunus’taki devrimlere çok fazla ilgi göstermedi. Çünkü her iki ülke de önemli küresel ekonomik güçler arasında yer almadığı gibi Batılı banka ve ülkelere fazla borcu bulunmuyor. Bu ülkeler aynı zamanda büyük emtia ihraMURAT KIŞLALI catçıları da değil. Önemli bir ANKARA İskoçya Kraliyet petrol ihracatçısı olan Libya’da Bankası (Royal Bank of Scotland) yaşanan isyan, hem bu emtia yatırımcıları için hazırladığı 22 Şuürününün fiyatını yükseltebat 2011 tarihli “Türkiye; Ortadocek hem de arz yönünde dağu’daki istikrarsızlığa açık mı?” raha fazla endişe edilmesine porunda, Libya’ya sıçrayan krizin neden olacak” dedi. Kuzey Afrika’nın diğer petrol üreticisi ülkelerine de sıçrayabileceğine işaürkiye’nin ret ederek “Türkiye, mevcut krizden faturası kabaracak çeşitli yollar ve nedenler vasıtasıyla ciddi biçimde etkilenecek gözüküTürkiye’nin petrol fatuyor” değerlendirmesinde bulundu. Rarası 2010’da 2009’a göre porda şunlar ifade edildi: yüzde 38.6 artışla 21 milyar  Yıllık enerji faturası 20 milyar do30 milyon dolara ulaştı. lar ile gayri safi yurtiçi hasılasının Son EPDK verilerine göre (GSYİH) yüzde 34’üne ulaşan Türkiye, 2010’un ilk dokuz ayında büyük bir enerji ithalatçısı olduğu için, Libya’dan 188 bin ton petşimdiden GSYİH’nin yüzde 6.5 sevirol ihraç edildi. Hükümetin yesinde büyük olan cari açığı daha da hazırladığı Orta Vadeli Progartabilir. Kaba tahminler petrol fiyatram’da petrol fiyatlarının larındaki her bir dolarlık artışın Tür2013’e kadar 7585 dolar kiye’nin enerji ithalatını 400 milyon olacağı tahmin edildi. Buna dolar arttırdığını gösteriyor. göre 2011’de yapılacak petrol  Yüksek petrol fiyatları hiç şüpithalatı 10.6 milyar dolar olarak hesiz enflasyonu tetikleyecektir. belirlenmişti. Ancak petrol fiBu durum özellikle cari açığın yatlarında yaşanan sıçrama fatuarttığı bir ortamda daha da etkili ranın bu kadarla kalmayacağını olacaktır. gösteriyor. Artan ithalatın da cari  Kuzey Afrika ile çok açığı tetiklemesi bekleniyor. Öte kapsamlı ticari ilişkileri olan yandan yükselen enerji fiyatları içeTürklerin bölgedeki yatıriye de yansıyacak. Dün benzine yapırımları azalabilir. lan zam da bunun bir göstergesi. Bu da  Türkiye’ye Ortayıl sonu için yüzde 5.3 olan enflasyon hedoğu’dan gelen yadefinin üzerine çıkma ihtimalini büyütüyor. bancı sermaye Bu noktada Merkez Bankası’nın yeni önlemler düşebilir. alması beklenebilir. RBS: Olaylar Türkiye ekonomisini sarsar T Şantiyelerin durması iç piyasayı da sarsar Ekonomi Servisi YapıEndüstri Merkezi Genel Müdürü Barış Onay, 15 milyar dolarlık iç hacmiyle Libya’nın Türk müteahhitlerinin en büyük pazarı olduğuna dikkat çekerek iç piyasaya da yansımaları olacağını, belirtti. Onay, “Olaylar müteahhitlik kadar Türk inşaat malzemeleri sektörünün önünü de tıkar. Bu yıl inşaattaki büyümeyi bu ülkelerdeki olayların ne kadar süreceği ve Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyesine çekilmesi doğrudan etkileyecektir” dedi. Benzinde şampiyonluğu kimseye kaptırmıyoruz Ekonomi Servisi Akaryakıt ürünlerinden 95 ve 97 çalışıyor oktan benzinlerin satış fiyatı dünden itibaren litrede 89 kuruş arttırıldı. 95 oktan kurEnerji ve Tabii Kayşunsuz benzinin satış fiyatı Ankara ve İsnaklar Bakanı Taner Yıltanbul’da litrede 3.95 TL’den dız, CHP Kırklareli Mil4.03 TL’ye, Van’da 4.03 TL’den letvekili Turgut Dibek’in 4.11 TL’ye çıktı. benzin fiyatlarına ilişkin soru Bu fiyatlarla ülke, benzindeki önergesine, yazılı yanıt verdi. şampiyonluğunu da iyice pekiştirYıldız, ham petrol fiyatı ve di. Türkiye, AB üyeürünlerin arztalep koşulları, navlun bedeli, döleri içinde 1.90 Avviz kuru, ülkelerin mevzuatlarına göre gümrük vergileri, ro ile benÖTV ve KDV gibi diğer vergilemelerin yanı sıra taraflazinin en rın özel hukuk çerçevesinde aralarında kararlaştırdıkları unsurlar, konjonktürel gelişmeler gibi birçok hususun yüksek fida fiyat oluşumuna etki edebildiğini kaydetti. Yıldız, EPDK’nin, eneryattan saji piyasalarında rekabetin ve öngörülebilirliğin arttırılmasına, istikrarın tıldığı sağlanmasına ilişkin çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. ülke. EPDK Ateş borsayı da vurdu Ekonomi Servisi Libya’da tırmanan şiddet olayları piyasalara satış olarak yansımayı sürdürdü. Yaşanan olayların yayılacağı endişesi Avrupa’da kayıplara neden olurken içeride düşüş yüzde 3’e ulaştı. Kayıplar yüzde 3’e kadar çıktıktan sonra endeksi ikinci seans sonunda yüzde 2.36 düşüşle 63 bin 132 seviyesinden kapandı. Banka hisselerindeki düşüşler yüzde 2.64’e ulaştı. Gösterge tahvilin faizi son 7 ayın en yükseği olan yüzde 8.72’ye yükseldi, dolar/TL 1.60 seviyesini aştı. Libya’da iş yapan Anel Elektrik yüzde 2.95, Tekfen Holding yüzde 1.38, TAV İnşaat’ı bünyesinde bulunduran Akfen Holding yüzde 0.91, Enka İnşaat hisseleri yüzde 3.2 düştü. ‘Satış baskısı artabilir’ Ata Portföy Fon Yönetim Müdürü Serdar Pazı, endekste Libya’da devam eden gerginliğin de etkisiyle yurtdışına paralel bir düşüş ya şandığını ve bu düşüşün endeksin geneline yayıldığını belirterek, “64 bin desteğinin kırılmasıyla bir geri çekilme yaşanıyor. Gösterge tahvil yükseldi. Kur sepeti kritik. Şu an bıçak sırtında. Endeks burayı kırarsa belki bir bu kadar daha satış gelebilir” dedi. ABD borsaları da düşüşle açıldı. Avrupa’da önde gelen 300 şirketi izleyen FTSEurofirst 300 endeksi yüzde 0.91, gelişmekte olan piyasalar endeksi ise yüzde 0.48 düştü. Kansere karşı önlem almıyoruz Türkiye’de kadınların yüzde 85’i meme kanserinde erken teşhisin öneminin farkında ama yüzde 64’ü meme kanserine karşı kontrol anlamında hiçbir önlem almıyor. Avon Türkiye’nin 15 yıldır sürdürdüğü ‘Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’ kapsamında gerçekleştirilen ‘Avon Meme Kanseri Araştırması’ sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre kadınlar her ne kadar erken teşhisin önemini yüksek oranda farkında olsa da sadece yüzde 4’ü meme kanserine karşı kontrol uyguluyor. Kontrol uygulayanların yüzde 72’si kendi kendine muayene yöntemini tercih ediyor. Avon Pazarlama Grup Müdürü Çağla Özdoğan, Avon’un 1992’den beri meme kanseriyle mücadele çalışmaları kapsamında 50 ülkede, 725 milyon dolarlık fon oluşturduğunu söyledi. Türkiye’de ise 2 milyon TL’ye yakın fon topladıklarını vurgulayan Özdoğan, kadınları meme kanseri konusunda bilinçlendirmek, erken teşhisin önemini anlatmak amacıyla bu fon sayesinde birçok kadına ulaştıklarını aktardı. Ezinç, güneşle serinletecek sistem üretti Kayseri’de Ezinç Metal Anonim Şirketi, klasik klimalarda kullanılan soğutucu gaz yerine, doğada saf halde bulunan katı bir malzeme kullanılarak geliştirdiği “adsorblama” tekniğiyle güneş kolektörünün ısıttığı suyun sıcaklığını düşürerek, ortama soğuk hava veren sistem üretti. Ezinç Metal Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ezinç, sistem sayesinde Türkiye’de soğutma ihtiyacının da güneş enerjisinden karşılanabileceğini söyledi. Güneş enerjisinin ısıtma ve soğutma amaçlı kullanımının ülkeye büyük getiri sağlayacağını vurgulayan Ezinç, “Klasik klimalarda soğutma gazla sağlanırken ‘adsorblama’ sistemiyle suyun ısısı 47 dereceye kadar düşürülüyor. Elde edilen soğutulmuş su, pompa istasyonları yardımı ile bir akümülasyon tankında depo ediliyor. Depo edilen soğuk su, fancoil soğutma sistemine aktarılarak mekân soğutması gerçekleştiriliyor” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle