28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara S S S S B S S B B B B B S 13 11 13 12 16 16 16 11 11 12 12 12 10 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S B PB PB PB PB PB B B B PB 10 9 7 19 19 19 12 15 11 12 7 7 0 Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel PB Paris PB Bonn PB Münih PB Berlin PB BudapeştePB Madrid Y Viyana PB 2 6 6 14 10 12 14 14 14 8 3 17 2 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B PB PB PB PB PB Y Y PB Y Y PB PB 6 12 19 16 7 2 13 9 10 12 8 20 15 Ülke genelinde yağış beklenmiyor. Ülkemizin doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. İç ve doğu bölgelerde buzlanma ve don olayı, sabah saatlerinde Marmara, İç Ege, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile İç Anadolu’nun batısında yer yer sis bekleniyor. 21 KASIM 2011 PAZARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Kasım GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Avrupa Yol Ayrımında Yunanistan ve İtalya’da Papandreu ve Berlusconi’nin istifasının ardından iktidara gelen ‘kemer sıkma’ taraftarlığıyla ünlü Papademos ve Mario Monti’nin işbaşına gelmesiyle AB yeni ve tehlikeli bir döneme girmiş görünüyor. Söz konusu iki ülke ve krizin eşiğindeki Portekiz, İspanya ve belki de Fransa başta olmak üzere çok sayıda AB ülkesi ise sırada. O kadar ki, krizin önlenmesinde sert ekonomik önlemler almaktan öte çözüm üretemeyenlerin, bu kez kemer sıkma politikalarını uç noktalara götürerek AB’nin tümü için işlerin içinden çıkılmasını daha da olanaksız hale getireceklerinden korkuluyor. Daha açık deyişle, bugüne kadar Birliğin kimi ükelerini tehdit eden krizin bu kez Birliğin tümünün varlığını tehdit evresine gelip dayandığından ciddi endişe duyuluyor. Bu açıdan yaklaşıldığında AB’nin uzak olmayan bir zamanda ciddi bir varlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Bunun belirtileri ise ortada, göz tırmalıyor. Krizi yaratanlar, krizin bir kez daha krizle çözüme ulaştırılması seçeneğini benimsemiş görünüyorlar. Zira örneğin Yunanistan ve şimdilik İtalya’da işbaşına gelen yönetimlerin başbakanları dahil çok sayıda üyesi, krizin başsorumlulusu olmanın yanı sıra krizden büyük paralar kazanan ABD’nin ‘devlet içinde devlet’ olarak ün yapan dev finans merkezi Goldman Sachs ve ‘eski çalışanları’dır. Daha açık bir deyişle Goldman Sachs, borçlandırılmasına yardımcı olduğu ülkelere, bu kez alacakların tahsili için, ücretlerin dondurulmasından azaltılmasına uzanan bir dizi sert ekonomik önlemler dayatmayı planlamanın peşinde görünmektedir. ??? Ancak bu defa bunu aracılar eliyle değil bizzat kendisi yapma kararındadır. Örneğin Yunanistan’ın vadesi dolan borçlarının ve memur ücretlerinin ödenmesi gibi acil sorunlarını karşılamak için serbest bırakılacak 8 milyar Avro’luk bölümü bu kez sert ekonomik önlemlerin alınması ve hayata geçirilmesi koşuluna bağlanmıştır. Büyük bir olasılıkla İtalya da aynı koşulla yardım alabilecektir. Yunanistan’da çok sayıda yorumcunun altını çizdiği bir başka gelişme ise sosyalist PASOK’un liderinin 1974’ten bu yana ilk kez nasıl olup da aşırı sağcı partinin kabinede yer almasına rıza gösterdiğinin sorgulanmasıdır. Ancak sorgulanması gereken salt bununla sınırlı değildir. Zira her iki ülkede işbaşına gelen başbakanlar ve çok sayıda bakanın, AB Merkez Bankası’nın yeni başkanı Mario Draghi düşünüldüğünde, her iki ülkenin borç batağına saplanmasının mimarı olan ünlü finans devi Goldman Sachs’ın eski memurları aracığıyla bizzat iktidara geldiği kimse için sır değildir. Dolayısıyla sözü geçen iki ülke ve muhtemelen sıradaki diğer AB ülkeleri şimdiden kemerleri kalan son deliğe dek sıkmaya ve çaresiz yeniden sokaklara dökülmeye hazırlanmalıdır. ??? Peki, kimdir bu Goldman Sachs? Paranın en güçlü odaklarınan biri sayılan bu banka, yılda ortalama yüzde 30 rantabiliteyle son on yılın dünyadaki en kârlı bankalarından, dahası kural tanımayan küresel serbest piyasacılığın mabetlerin biridir. Politik açıdan da dünyanın en güçlü odakları arasında yer almaktadır. Örneğin sadece bir iki hafta içinde AB’nin iki ülkesi Yunanistan ve İtalya’da ‘kemer sıkma’ uzmanı Papademos ve Mario Monti gibi iki eski çalışanının başbakanlığa getirilmesini sağlamış olması, sözü edilen politik gücünün şaşmaz kanıtları arasındadır. Uzun süreden bu yana Atina’nın krizden yatağa düşmesinin önde gelen sorumluluları arasında yer alan Goldman Sachs’ın bir başka özelliği ise borç batağına saplanmasında büyük payı olan küçük ülkelerin borçları üzerinde spekülasyon yaparak büyük paralar kazanmanın ustalarından biri olmasıdır. Örneğin 2001’de Yunanistan’ın, Avro’ya dahil olmasını engelleyen olması gerekenden fazla olan borçlarını kuşkulu finans ürünleriyle daha az göstererek Avro’ya girmesini sağlamıştır. Ayrıca PIB üzerinden borçlarını rakamlarla oynayarak az göstermesi de keza Goldman Sachs’ın eseridir. Yunanistan’ın durumunun daha da kötüleştiği ve Tanrı’nın her günü iflastan söz edildiği 2009 yılında çaresiz Papandreu yönetimi bir kez daha Goldman Sachs’ın kapısını çaldığında ve üç yüz milyon dolar komisyon karşılığında Yunanistan’ın pazara sürdüğü tahvillerinin ödenme açısından güvenilir olduğu ile ilgili görüş bildirerek bu ülkenin borçlanmaya devam etmesine yardımcı olmuştur. Güç duruma düşen müşterisinden kâr sağlamakta sakınca görmeyen bu finans devi, faizlerin artmasını da kışkırtarak yardımla yükümlü olduğu müşterisinin alacaklılar önüde diz çökmesine katkıda bulunmakta sakınca görmemişir. ??? Yol ayrımındaki Avrupa’nın önünde iki seçenek var. Ya Birliği küresel serbest piyasaya bağlayan Lizbon Anlaşması’nı bir yana bırakarak Birliğin kuruluş felsefesi dayanışmanın, sosyal adaletin Avrupa’sına dönmek ya da faşizme kadar gidecek bir istikrarsızlığın batağında tarih olmak. O yoksa biz varız CHP’li milletvekilleri, 2 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan gazetemiz yazarı ve İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın kitaplarını imzaladı İstanbul Haber Servisi CHP milletvekilleri dün TÜYAP Kitap Fuarı’nda 2. Ergenekon davasında 2 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın kitaplarını imzaladı. Gazetemiz yöneticileri, yazarları ve çalışanları da etkinliğe katılarak destek verdi. Fuarın son gününde, dün Cumhuriyet Kitapları standında “Balbay gelemiyor, biz varız” söylemiyle düzenlenen imza günü etkinliğine, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Grup Başkanvekili, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Amasya Milletvekili Ramis Topal, İzmir Milletvekili Prof. Hülya Güven, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, İstanbul Milletvekilleri Oktay Ekşi, Süleyman Çelebi, Sedef Küçük, Mahmut Tanal, Mevlüt Aslanoğlu, İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ile gazetemiz yazarlarından Alev Coşkun, Prof. Erol Manisalı, Ergin Yıldızoğlu, Prof. Coşkun Özdemir, Meriç Velidedeoğlu, Faik Bulut, Öner Yağcı, Zekiye Yüksel katıldı. Etkinlikte konuşan Gürsel Tekin, “Stant çok dramatik. İlginin üst boyutta olmasına sevindim. Türkiye’nin de buna ihtiyacı var” dedi. ‘TUTUKLU DEĞİL REHİNE’ Etkinlikte İnce ,“Şu anda Balbay ve Haberal tutuklu değildir, millet iradesi tutukludur” derken Cihaner de “Biz arkadaşımıza ‘tutuklu’ diyemiyoruz, arkadaşımızı ‘rehine’ olarak görüyoruz” diye konuştu. (Fotoğraflar: SİBEL BAHÇETEPE) illet iradesi tutukludur’ Sakarya’nın Pamukova ilçesinde yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında fezleke hazırlandığını anımsatan Muharrem İnce “Önümüzdeki günlerde o fezlekeyi Meclis kürsüsünden yırtacağım” dedi. İnce “Balbay, faşist AKP iktidarında tutukludur” ifadelerini kullandı. ‘M Oktay Ekşi millet iradesinin hapsedilmesinin ne kadar yanlış olduğunun anlaşılması için destek amacıyla bir araya geldiklerini vurguladı. Mahmut Tanal toplumun aydınlanması uğruna hem sağlıklarını hem de özgürlüklerini feda eden tutuklu gazeteci, milletvekilleri ve aydınlar için bir araya geldiklerini belirtti. Süleyman Çelebi de bir dayanışma buluşması gerçekleştirdiklerini, yalnız Balbay değil tüm siyasi hukuksuzluğa uğrayanlar için mücadele verdiklerini ifade etti. ODATV DAVASI YARIN BAŞLIYOR Gazeteciler hâkim karşısında doküman” olarak değerlenİstanbul Haber Servisi dirilmesi, kamuoyunda büErgenekon soruşturmaları yük tepki topluyor. kapsamında açılan ve gazeDavanın 134 sayfalık idteciler Ahmet Şık, Nedim dianamesinde, Küçük’ün Şener, Soner Yalçın’ın da odatv internet sitesinin imtitutuklu bulunduğu odatv dayaz sahibi Yalçın ve odatv vasının görülmesine yarın çalışanlarına Çağlayan’daki Adliye Sa ? Şık’a ait kitap taslağının verdiği talimatrayı’nda baş “örgütsel doküman” olarak larla internet sitesinin yayınlalanacak. Dadeğerlendirilmesi, rını örgütün vanın sanıklarından MİT kamuoyunda tepki topluyor. amaç ve hedefpersoneli leri doğrultuKâşif Kozinoğlu, 12 Kasunda yönlendirdiği iddia sım’da kalp krizi sonucu ediliyor. İddianamede Yalölmüştü. 14 sanıklı davada çın’ın Şık’a “İmamın OrProf. Yalçın Küçük, eski dusu” isimli örgütsel doküEmniyet Müdürü Hanefi manın hazırlatıldığı iddia Avcı’nın aralarında bulundu ediliyor. İddianamede Neğu 11 kişi tutuklu yargılanıdim Şener’in Soner Yalyor. Gazeteci Şık’ın “İmaçın’ın talimatıyla Hanefi Avmın Ordusu” kitap taslağıcı ve Ahmet Şık’ı yönlendirnın iddianamede “örgütsel diği öne sürülüyor. 200 kilo patlayıcı imha edildi alanda eğitim aldığının, başarı derecesinin göstergesidir. Yaşama atıldığında kendisini ifade etmek için kullanabileceği en önemli belgedir. Ömrü boyunca önemi bazen artacak bazen azalacak ama değeri hiçbir zaman yok olmayacaktır. Aslında ulusların devlet kurma süreci de böyle bir şeydir. Kuruluş sürecinde ortaya konan başarı, toplumsal gelişimi kurumlaştıran adımlar, bir bütün olarak “diploma” gibidir. O ulusun elde ettiği diploma, sonraki yıllarda da başlıca rehberlerinden biri olur. Çağı yakalamada, dönemsel atılımlarda hep o ilk mayanın, yani diplomanın büyük payı vardır. ??? Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı ve devamındaki Kuruluş Savaşı bizim başlıca diplomamızdır. Başta verdiğimiz örnekte olduğu gibi, bir kişinin bileğinin hakkıyla aldığı diplomayı sonradan tartışma konusu yapmak ne kadar anlamsız ve sonuçsuz bir durumsa Atatürk’ü ve eserlerini tartışmak da aynı kapıya çıkar. Tartışılmasın mı? Elbette tartışılabilir. Ancak yakın tarihimizde sıklıkla gördüğümüz gibi, bunların tümü Mustafa Kemal’in haklılığına çıkar. Bu sonucu bilenler zamanla kendilerince değişik yöntemler denediler. Bunlardan biri onu ikiye ayırmak, bölmekti. Mustafa Kemal’i ayrı Atatürk’ü ayrı değerlendirmeye giriştiler. Efendim Kurtuluş Savaşı’nı yapan Mustafa Kemal’e diyecek bir şey yoktu ama, devrimleri yapan Atatürk ne ölçüde başarılı olmuştu! Böyle ayırıp bölmekle olmayınca, bir başka yöntem denendi; tümüyle sahip çıkmak! Bu yöntem en somut ifadesini, iktidarı döneminde Erbakan’ın şu sözünde buldu: “Atatürk yaşasaydı Refah Partili olurdu!” Bütün bu arayışların altında yatan, toplumun belleğinden Atatürk’ün silinememesiydi. Ne yapsalar etseler olmuyordu. Şimdi iktidar yelpazesinin farklı kollarında daha değişik bir yöntem deneniyor: Atatürk’ü yeniden tarif etmek! İktidar bunu pek çok alanda denedi. Özellikle laiklik, hukuk, sosyal devlet gibi kavramlar, karşı çıkmakla baş edilemeyince “yeniden tarifine” girişildi. Bu tür konularda dönemsel başarılar elde edilmiş gibi görünse de o kavramların özünü bozamazsınız. Hele Atatürk’ü kendinize göre yeniden tarife giriştiğinizde ya gülünç duruma düşersiniz ya da gerçeği görür vazgeçersiniz. “Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir” demiş bir lideri yeniden tarife girişmek, “Suyun kaynama noktasını ben ayrıca icat etmek istiyorum” demek gibi bir şey. Kim bilir, belki Atatürk’ü yeniden tarife girişenler de onun yolunu izlemekten başka bir çare bulamayacak! 14 Kasım günü, kişiliğiyle, ürettikleriyle, duruşuyla, her şeyiyle “sanatçı” unvanını hak eden Esin Afşar’ı yitirdik. Nâzım’ı, Yunus Emre’yi, Mevlana’yı bugüne taşıyan, sese müziğe büründüren Esin Afşar hem Anadolu’nun gücüne ve derinliğine hem de küresel gelişime, insanlığın ortak değerlerine inanmış, gönül vermiş bir sanatçıydı. İki kez Silivri’ye, duruşma salonuna ziyaretimize gelişini de ayrıca paylaşmadan geçemeyeceğim. Olanları anlamaya çalışıyordu, “nasıl yani”, “nereye kadar” sorularını art arda soruyordu. Şimdi benzer soruları ben sormadan edemiyorum: Nasıl olur Esin Hanım, hani özgürlükte güzel bir Ankara buluşması yapacaktık? Hani Ruhi Su söyleyecektik? Sanatçı olmak, her zaman dik durmaktır, diyenlerin başı sağ olsun!.. Esin Afşar M ardin Midyat yakınlarından geçen BOTAŞ’a ait petrol boru hattında 3 gün önce meydana gelen patlamadan sonra başlatılan aramalarda bulunan 3 patlayıcı dün kontrollü olarak patlatıldı. Patlama düzeneklerinde yaklaşık 200 kilo A 4 plastik patlayıcı kullanıldığı ve 500 metre kablo kullanılarak patlatılmaya hazır hale getirildiği öğrenildi. Bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. Andıç sanığı Bakıcı kayıplara karıştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yakalama kararı bulunan ‘İnternet Andıcı’ davası sanığı Tümgeneral Mustafa Bakıcı kayıplara karıştı. Bakıcı’nın Kuzey Irak üzerinden Rusya’ya kaçtığı öne sürülüyor. Bakıcı’yı mahkemeye çıkarması gereken Ankara Merkez Komutanlığı personeli hakkında da soruşturma başlatıldığı belirtiliyor. Bakıcı’nın yurtdışına çıkarken hesaplarındaki tüm paralarını çektiği öne sürüldü. Bakıcı’nın eşi aracılığı ile verdiği emeklilik dilekçesi ise işleme konuldu. Bakıcı, Ergenekon davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’den sonra ikinci firari paşa oldu. Dursun Çiçek avukat olacak Haber Merkezi “İrtica ile mücadele” belgesi hazırladığı iddiasıyla tutuklu yargılanan emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek’in Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi olduğu sınavlara girmek için İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne nakledileceği bildirildi. Çiçek’in, sınavların yapılacağı 15 Aralık 4 Ocak arasında naklinin İzmir 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ne yapılması için Adalet Bakanlığı’na, avukatı da olan kızı İrem Çiçek aracılığıyla başvurduğu bakanlığın başvuruya olumlu yanıt verdiği bildirildi. Çiçek, sınavların süreceği üç hafta boyunca İzmir’deki cezaevinde kalacak. YILMAZ’DAN ‘VİCDANİ RET’ MESAJI ABDULLAH GÜL’ÜN GÖREV SÜRESİ ‘Hapis cezalarında tekerrür kalkacak’ Yurt Haberleri Servisi Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye’nin gündeminde “vicdani ret” konusunun olmadığını belirterek yapılacak olan düzenlemenin “vicdani redde verilen hapis cezasının tekerrüründe hapis cezasının kaldırılıp makul tek cezaya düşürülmesi” olduğunu bildirdi. İncelemelerde bulunduğu Sivas’ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, vicdani redde ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Gündemde vicdani ret yok. Nedir Türkiye’nin gündeminde olan? Vicdani redde verilen hapis cezasının her tekerrüründe hapis cezasını kaldırıp makul tek cezaya düşürmek. Bu da İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına uyumlu hale getirmek için Türkiye’nin yapması gereken yükümlülük.” Eminağaoğlu YSK’ye başvurdu ANKARA (ANKA) Anayasa değişikliği sonrasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinde belirsizlik olduğunu belirten YargıSen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, YSK’den 12. Cumhurbaşkanlığı seçiminin 30 Haziran28 Ağustos 2012 tarihleri arasında yapılarak sonuçlandırılması konusunda gerekli kararları almasını istedi. Eminağaoğlu, avukatı Ali Musa Sarıçimen aracılığıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresine ilişkin belirsizliğin kaldırılması ve seçim takviminin yayımlanması için YSK’ye başvurdu. Başvuruda, anayasa değişikliğiyle “çözüme kavuşturulmuş” olduğu düşünülen Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin siyasi ve hukuksal tartışmaların son bulmadığı kaydedildi. Gazetecilere destek İstanbul Haber Servisi Tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız’ın Togan Yayınları’ndan çıkan “Yılan’ın Kış Güneşi (Silivri’den Bir Terör Faaliyeti Daha)” kitabının imza günü gazeteci arkadaşları tarafından TÜYAP Kitap Fuarı’nda dün yapıldı. BDP’li Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreyya Önder de Ragıp Zarakolu ve gazeteci Ahmet Şık ile tüm siyasi tutuklular için başlattıkları Belge Yayınları’ndaki nöbeti sürdürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle