Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2011 PAZARTESİ [email protected] 10 Yunanistan’ınderdineyeni hükümetdeçareolamadı,yardımpaketindeki 6.dilimin ödenmemesigündemde EKONOMİ 11 Komşunun hali perişan ? Yunanistan’da hükümet ortaklarından Yeni Demokrasi Partisi, yardım paketiyle ilgili reformlara uyacağına dair yazılı beyanda bulunmayı reddedince 8 milyar Avro’luk yardım diliminin ödenmesi belirsizliğe girdi. Ülkenin elindeki para ancak aralık ortasına kadar yetiyor. Ekonomi Servisi Yunanistan’da Lukas Papadimos başkanlığındaki işbirliği hükümetinin ortaklarından Yeni Demokrasi Partisinin (ND) lideri Antonis Samaras’ın, AB Komisyonu’nun, yeni yardım paketiyle ilgili re Mey İçki’yi bünyesine katan dünya içki devi Diageo, Yeni Rakı’nın Almanya satışını ikiye katlayacak Ne olacak bu Avro’nun hali HASAN ERİŞ Rumlar, kamuda maaşları iki yıl donduracak Kıbrıs Rum yönetimi ekonomik krizi atlatabilmek için kamudaki maaşları iki yıllığına durdurma kararı aldı. Hükümet, ekonomik önlemler paketi çerçevesinde yüzde 4.5’i aşan bütçe açıklarını kapatabilmek için kemer sıkma politikası uyguluyor. Rum Maliye Bakanı Kikis Kazamias maaşların dondurulması için sendikalar ile görüşmelere başladı. Sendikalar ise maaşların dondurulmasının çözüm olmayacağını belirterek vergi kaçaklarının üzerine gidilmesi gerektiğini savundu ve çalışanların haklarının elinden alınması halinde genel greve gideceklerini belirtti. Maliye Bakanlığı, kamu kontrolündeki Rum borsasının da özelleştirilmesi için çalışmalara başladı. Brüksel’e gideceği bildirildi. Maaşlar ödenmeyebilir formlara uyacağına dair yazılı irade beyanında bulunma talebini reddetmesi, 110 milyar Avro’luk paketin 8 milyarlık altıncı diliminin ödenmesini belirsizliğe soktu. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Atina yazılı irade beyannamesinde bulunmadan dilimin serbest bırakılmayacağı bir kez daha açıkça belirtilirken Başbakan Papadimos’un, sorunun çözümü için Komisyon Başkanı José Manuel Barroso ve diğer yetkililerle görüşmek üzere bugün Yunanistan, 8 milyar Avro’nun ödenmemesi durumunda dışa karşı olan yükümlülüklerini yerine getiremeyecek, bunun da ekonominin tüm alanlarına zincirleme etkisi olacak. Böyle bir olasılık, içte ocak ayı maaşlarının ödenmemesine neden olurken devlet bankalara ve kurumlara ödeme yapamayacak. Sonuçta piyasada likit para sıkıntısı ortaya çıkacak ve işsizlik daha da artacak. Yunan basınında çıkan haberlerde, ülkenin aralık ortasına kadar yetecek parası kaldığı belirtiliyor. Markus Kramer FRANKFURT Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Asya’da 55’in üzerinde ülkeye satılmakta olan Yeni Rakı, 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya satışlarını kısa sürede ikiye katlayacak yeni bir atağı başlattı. Şubat ayında 2.1 milyar dolarlık bir satış anlaşmasıyla Mey İçki’yi ? Yeni Rakı, bünyesine katan dünyanın en büyük alkollü içyeni bir dağıtım ağı ve ki üreticisi Diageo, Yeni Rakı’nın Almanya izleyenleri ‘İstanbul Ruhu’na dağıtımını ele aldı. Johnnie Walker, Captain Morgan, Baileys, taşıyan bir reklam kampanyası ile Smirnoff ve Classic Malts gibi ünlü markaAlmanya’da satışlarını ikiye ları portföyünde bulunduran Diageo’nun katlayacak. Meyhane adabını dağıtım ağına katıldıktan sonra Yeni Rakı’nın yaşatan tanıtım gecesinde söz Almanya’daki yıllık 1.2 milyon litrelik satışının bu yıl başında 1.4 milyon litreye, 2012’de döndü dolaştı rakı masalarının de bunun iki katına ulaştırılması hedefleniyor. klasik sorusu ile Böylelikle Yeni Rakı’nın 2010’da 3.5, bu yıl 4.2 noktalandı. milyon litre olan dünya ihracatının önümüzdeki yıl 5 milyon litreye çıkması bekleniyor. Halen Almanya dışında Yunanistan’ın 12 adasına yerleşmiş olan Yeni Rakı’nın dünyaya yayılma planı bundan sonra da sırasıyla Amerika, İngiltere ve Rusya pazarlarındaki dağıtımın güçlendirilmesiyle devam edecek. Yeni Rakı’nın Almanya atağı Frankfurt’ta düzenlen bir tanıtım toplantısı ile başladı. Club Michel’de Michelin yıldızlı Türk şef Ali Güngörmüş’ün meze ve yemeklerinin eşliğinde gerçekleştirilen gecede konuşan Mey İçki’nin Üst Yöneticisi (CEO) Galip Yorgancıoğlu, “Almanlar aslında anasonlu içkilere alışık. Almanya dünyanın en büyük üçüncü anasonlu içki pazarı. Ayrıca heryıl 4.5 milyon Alman turist Türkiye’yi ziyaret ediyor ve bunların birçoğu da Türkiye’de rakıyı deniyor. Amacımız, rakımızın adabına göre yemeklerle birlikte tüketildiğini anlatabilmek, Almanlar arasında popüler bir içki haline getirmek. Bunun için bir reklam kampanyası hazırladık. Yanı sıra Almanya’nın büyük şehirlerinde yer alan ideal meyhane kültürünü yaşatacak Türk restoranlarına da Almanya’da reklam Yeni Rakı ile destek vermeye başlıyoruz” dedi. ? AlDiageo Almanya’nın Genel man TV’leMüdürü Markus Kramer de rinde başlayacak hedeflerinin Türkiye’yi tatil ve‘Spirit of İstanbul’ reklam ya iş sebebiyle ziyaret eden, bu kampanyasında ‘Şerefe’ diye kadehini markayla tanışarak ‘İstanbul tokuşturan, kendini Boğaz’ın kenaRuhunu’ Almanya’da yaşarında, dostların masasında buluyor. mak isteyen Almanlar olduğunu Tabii göbek dansının kıvrak nağsöyledi. Gecenin ilerleyen saatmeleri de unutulmamış. Bir Alman lerinde söz döndü dolaştı, rakı sofiçin düşler dünyasına yolculuk ralarının klasik sorusuna geldi; Avtasarlanro’nun geleceği masaya yatırıldı. mış. Ancak bizden biraz farklı olarak, soru, kimse masayı yumruklamadan, iyimser dileklerle cevaplandı. AKP’nin Asıl Fayı Van ve Erciş depremleri sonrasında yaşananlar, AKP iktidarının gerçek niteliğinin en belirgin göstergelerinden biridir. AKP iktidarı, deprem olayının yönetiminde tam anlamıyla başarısızdır. Toplumu derinden sarsan ve ülke bütünlüğünün sorgulanmasına yol açan bu çok olumsuz ve yıkıcı sonuç, gerçekte bir organizasyon çöküntüsüdür. Van örneği, AKP’nin yönetim anlayışının derinliklerinin bütünüyle görülmesini sağlayan bir fay hattı özelliği taşıyor. ??? Deprem sonrasında Van’a tam anlamıyla yardım yağdı. Ülke halkı tek yürek oldu; uluslararası yardımlar da az değildi; ta Uzakdoğu’dan bile insanlar yardıma koştu. Diğer tarafta depremden zarar gören, kış ortasında açıkta kalan, binlerce insan yardım bekliyordu. AKP yönetimi, yardımlar ile yardım bekleyenleri günümüzde olması gereken etkinlikte buluşturamadı. Başbakanı, bakanları, üst düzey bürokratları; valileri, kaymakamları, diğer yerel yöneticileri ve büyüklüküçüklü yardım kuruluşları, hep birlikte başarısız oldu. Neden? Başarısızlığın nedeni AKP’nin kurum tanımayan yönetim anlayışında yatıyor. Bürokratik oligarşiden şikâyet ede ede işbaşına gelen ve iktidarının 10. yılına giren AKP, kendi bürokrasisini oluşturdu. Devlet çarkının her hücresine ısrarla ve kararlılıkla kendi adamlarını doldurdu. AKP damgalı yeni bürokratik oligarşinin iç işleyişi ve bürokratların niteliği; yani, kendilerinden önce görev yapanlara göre daha kalitesiz olup olmadıkları sorusunun yanıtı ayrıca aranmalıdır. Ancak, AKP yönetiminin asıl bürokratik açmazı ve başarısızlık nedeni, tek kişiye bağlı yönetim anlayışıdır. AKP yönetimi, kapitalist sistemin en temel ve belirleyici özelliklerinden biri olan kurumlaşma mantığını kavrayamıyor. AKP, kurumların, birer canlı organizma gibi, kendi iç devingenlikleri, iç işleyişleri ve dış ilişkileriyle birer varlık olabileceklerini, bilgi ve deney birikimi yapabileceklerini bir türlü anlamıyor. AKP, düşünsel kökenlerinin bir sonucu olarak kapitalizm öncesinin ilkel yaklaşımıyla, geçmişte de yeterince gelişememiş olan kurumları da adım adım yok etmiş bulunuyor. AKP, tek kişiye bağlı kurumsal yapıyı oluştururken bir başka noksanlık yapıyor. Atanan bürokratların çok büyük çoğunluğu, nesnel ölçülere göre saptanan birikim, başarım, etkinlik, verimlilik ve yeterlilikleri sonucu gelmiyor; kaynağı kamuoyunca bilinen ya da bilinmeyen ilişkileri temel alınarak getiriliyor. İşbaşına getirilen bürokratların çok büyük çoğunluğunun, yönetim biliminin öncelikle aradığı, doğruluk, dürüstlük ve değişik toplum kesimleri karşısında yansızlık gibi, bir kamu hizmetlisinde bulunması gerekli temel ölçütlere ne kadar uyduğu sorulması gereken bir sorudur. Ayrıca yeni bürokratlar, geçmişin deneyim ve birikimlerden yararlanamıyor; eski yokmuş gibi davranıyor. AKP bürokratı, bir bürokratta olması gereken kamusal sorumluluk duygusuyla hareket etme gereği de duymuyor; kamu hizmetlisi saymıyor; kendisini oraya getirenlere karşı sorumlu olduğu kanısını taşıyor. Böyle olunca da şu bakan ya da vali istifa etsin ya da demokrasilerde bunlar istifa ederdi türünden bile önerilerin hiçbir geçerliliği olmuyor. Teknolojinin ilerlemesinin sağladığı olanaklar ne kadar fazla olursa olsun, günümüzde, tek kişiye bağlı ilkel kurumsal yapıların aslında bunlara kurum denilemez başarı olasılığı yoktur. Bürokraside AKP iktidarının gücünü pekiştiren bir süreç geçerlidir. Kurumların, geçmişte de siyasallaştırıldığı, özel çıkar için kullanıldığı ve zayıflatıldığı oluyordu. Ancak AKP iktidarı, kurum tanımıyor; kurumsal yapıları, tümüyle yok ediyor. Bu yok edici kurumsal yapılanma süreciyle, uzun dönemde, ne ülke içi sorunları çözülebilir ne de siyasetiyle ve ekonomisiyle küresel ortamın sert rüzgârları ve büyük fırtınaları karşısında dayanma olanağı kalır! Toplumun görmesi gereken gerçek fay hattı budur. Galip Yorgancıoğlu İpek Kâğıt’ta tek patron Eczacıbaşı Ekonomi Servisi Eczacıbaşı Topluluğu, İpek Kâğıt’ın ABD’li GeorgiaPacific’e ait olan yüzde 50 hissesini satın alarak sermayesinin tümüne sahip oldu. Şirketten yapılan açıklamada, Eczacıbaşı ile GeorgiaPacific arasında imzalanan sözleşme gereği hisse devri, Rekabet Kurumu onayı ve diğer yasal işlemlerin tamamlanmasının ardından yeni yılın ilk günlerinde gerçekleşecek. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, hisse alımına ilişkin yaptığı açıklamada, yönetiminde tam söz sahibi olacakları İpek Kâğıt’ın, Türkiye’deki liderliğini sürdürürken dünya pazarlarında da daha hızlı bir büyüme göstermesini hedeflediklerini ifade etti. Eczacıbaşı, yenilikçi ürünler ve yeni coğrafyalarla büyüyeceklerini belirtti. Türkiye’de ilk kez modern temizlik kâğıtlarını üretmek üzere 1970’te faaliyete geçen şirketin Yalova fabrikasının yanı sıra Manisa ve Kazakistan’da da üretim tesisleri bulunuyor. İpek Kâğıt üç kıtada otuzdan fazla ülkeye ihracat yapıyor. İstanbul’a rekor bütçe İSTANBUL (AA) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2012 yılı konsolide bütçesi 19 milyar 445 milyon 178 bin lira olarak belirlendi. Büyükşehir Belediyesi bu bütçeyle 18 bakanlığın bütçesini geride bıraktı. 2012’de İBB’nin bütçesi 7 milyar 300 milyon TL olarak belirlenirken, İBB’ye bağlı kuruluşlardan İSKİ’nin bütçesi 3 milyar 280 milyon 989 bin lira, İETT’nin bütçesi 1 milyar 826 milyon 265 bin lira, bağlı şirketlerin bütçesi de 7 milyar 37 milyon 924 milyon lira olarak öngörüldü. Bir önceki yıla göre yüzde 7.70 artan konsolide bütçeden yatırımlara 8 milyar 40 milyon 85 bin lira ayrıldı. Bütçede 700 milyon lira borçlanma öngörüldü. Fındık üreticisi Progıda Singapurlu oldu Ekonomi Servisi Singapur merkezli küresel tarımsal ürün ve gıda muhteviyatı imalatçısı OLAM International, Türkiye’nin en büyük fındık üreticilerinden biri olan Progıda’yı 38 milyon dolara satın aldı. Progıda’nın yönetimini aynı zamanda İstanbul Fındık İhracatçıları Birliği ile Fındık Tanıtım Grubu Başkanı da olan Ufuk Özongun ve Jonny Fahje sürdürecek. OLAM Şirket Müdürü ve Kabuklu Meyveler Başkanı Ashok Krishen, “Bu yatırım ile hem dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye pazarına girmiş oluyoruz hem de kabuklu meyveler alanında en büyük küresel tedarikçiler arasına giriyoruz” dedi. ‘Koç 2011’i başarıyla kapatacak’ Ekonomi Servisi Tüpraş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Koç Topluluğu olarak, uygulamaya koyduğumuz stratejilerin doğruluğu ile piyasalar için belirsizliklerin arttığı bir yıl olmasına rağmen 2011’i, çalışanlarımız ve Türkiye ekonomisinin yüksek potansiyelinden aldığımız güçle başarıyla kapatıyoruz” dedi. Tüpraş’ın tüm rafinerilerinde düzenlenen kıdem armağanları ile 28. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende konuşan Koç, 2012’ye ihtiyatlı bir çalışma disiplininin şart olduğu temkinli bir iyimserlikle bakmakla birlikte, öngörülerinin bu yıl da çok sert rekabetle yüz yüze olunacağını gösterdiğini kaydederek “Bu rekabet ile başa çıkmanın ve başarmanın tek yolu dayanışmadır. Koç Topluluğu olarak her işimizde, ülke ekonomisindeki payımızın getirdiği sorumluluğu göz önünde tutarak hareket ediyoruz” diye konuştu. C MY B C MY B