18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 Van için 500 bin TL toplandı ? Kültür Servisi Van’da meydana gelen deprem nedeniyle depremzedelere yardım amacıyla 40 sanatçı ve topluluğun katılımıyla önceki gün Küçükçiftlik Parkı’nda gerçekleştirilen “Van İçin Rock” konserlerinde 500 bin TL yardım toplandı. Konserin tüm geliri, Van’da bir ilköğretim okulu yaptırmak için kullanılmak üzere Türk Kızılayı’na aktarıldı. Konserde toplanan yardım malzemeleri de, 4 TIR’la Van’a yola çıktı. 584 gönüllünün çalıştığı konserde, 20 TL’den satışa çıkan toplam 14 bin adet bilet satıldı, 10 bin kişi de konseri izledi. Gün boyunca Van’daki depremzedelere yardım amacıyla 20 bine yakın SMS gönderildi. İran’dan yükselen sesler her salı önce Açık Radyo’dan yayılıyor, ardından Kumbaracı50’de vücut buluyor Bu seslere kulak verin ÖZLEM ALTUNOK o n ve Asu Mar Serkan Keski İran’dan sesler yükseliyor bugünlerde İstanbul’da. Önce her salı Açık Radyo’dan yayılıyor, ardından Kumbaracı50’de vücut buluyor. İran’daki hak ihlalleri üzerine kaleme alınmış bu sekiz gerçek hikâyeye hayat veren, “başkalarının acısını” seslendirenler arasında Derya Alabora, Şebnem Sönmez, Serkan Keskin, Asu Maro, Ayça Damgacı, Tansu Biçer de bulunuyor. İsveç’ten Riksteatern’in yürütücülüğünü yaptığı ve SIDA’nın desteklediği “İran’dan Sesler” adlı bu radyo oyunları projesi Türkiye’nin yanı sıra eş zamanlı olarak İsveç, İngiltere, Almanya’da da radyo oyunu ve sahne okuması olarak sunuluyor. Projenin Türkiye ayağını ise “İnsan haltları ve insan hakları” teması altında Altıdan Sonra Tiyatro üstleniyor. “Çok açık, net bir ortaklık bu” diyor bir kadının tanıklığının anlatıcısı olarak dahil olduğu proje için Tilbe Saran: “Eğer bugün başkalarına yapılanları görmezsek, onları korumaz, savunmazsak yarın bizim başımıza geldiğinde yalnız kalacağımız açık.” İnsanlara radyodan seslenmenin de çok kıymetli olduğunu vurgulayarak ekliyor: “ Dinleyici de o sese bir beden uydurmak zorunda, herkes o sesi kendi yolculuklarına taşıyabilir.” Gazeteci bir kadının sorgucusuna ses veren Serkan Keskin de ona katılıyor: “Bir yere dokunacak ve hep beraber bir araya gelip söz söyleyeceğimiz düşüncesi çok hoştu. Çünkü genel, hepimizi ilgilendiren bir dert söz konusu” diyor. Lou Reed & Metallica’dan ‘Lulu’ ? Kültür Servisi Lou Reed & Metallica’nın beklenen alümleri “Lulu”, Universal Music ve Avrupa Müzik işbirliği ile tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de bugün raflardaki yerini alıyor. Bu iki önemli isim albümde, Alman dışavurumcu yazar Frank Wedekind’in tiyatro eseri “Lulu”dan esinlenerek, kendi dillerinde, insan ruhunun karanlık labirentlerine dair yeni hikâyeler anlatıyorlar. Albümde yer alan tüm şarkıların sözleri Lou Reed’e ait. Tilbe Saran Tasarım Bienali’nin küratörleri ? “İran’dan Sesler” adlı projenin Türkiye ayağını “İnsan haltları ve insan hakları” teması altında, Altıdan Sonra Tiyatro üstleniyor. İran’daki hak ihlalleri üzerine kaleme alınmış bu sekiz gerçek hikâyeye hayat veren, “başkalarının acısını” seslendirenler arasında Derya Alabora, Şebnem Sönmez, Serkan Keskin, Asu Maro, Ayşe Selen, Tansu Biçer de bulunuyor. Şebnem Sönmez ise projenin şiddete, özellikle de kadın şiddetine ironik bir bakışı olmasından etkilenmiş öncelikle; “Üstelik bunu bir oyuncu için çok özel bir yolla, duygumuzu sadece sesimizle aktararak yapmaya çalışıyoruz. Radyoyla büyüyen biri olarak bana nasıl hayaller kurdurduğunu çok iyi bilirim. Bu sesin dinleyiciye ulaşması şiddetin ense kökümüzde olduğunu görmesi demek” diyor. Recm cezasına çarptırılan Rafat’ın ve tecavüze uğrayan Mina’nın hikâyesine geçen salı kulak verdik. Sırada ise “vatana ihanet eden”, sesini yükselttiği için tehdit edilen ya da sadece evinde çanak anten kullanıyor diye işkence gören diğer in Ayşe Selen sanların hikâyeleri ses bulacak. Kulak ardı edilmesin, bu sesler daha da yayılabilsin diye... ( “İran’dan Sesler” 1, 8, 15 Kasım’da saat 18.30’da Açık Radyo’da, saat 20.30’da Kumbaracı50’de. 0212 243 50 51) ? Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 13 Ekim 2012 16 Aralık 2012 tarihleri arasında ilki gerçekleştirilecek İstanbul Tasarım Bienali’nin eş küratörleri, mimarlar Emre Arolat ve Joseph Grima olarak belirlendi. İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu Üyesi ve Londra Tasarım Müzesi Direktörü Deyan Sudjic’in önerisi ile belirlenen “Kusurluluk” (Imperfection) temasını ayrı ayrı yorumlayacak küratörler, bienal teması çerçevesinde hazırlayacakları bağımsız çalışmalarla iki farklı yaklaşım sunacak. Küratörlerin çalışmalarının çerçevesi, 2012 yılı başında duyurulacak. TİYATRO BOYALI KUŞ’UN YENİ OYUNU: İÇ SES LİBYA’DA SON YILLARIN EN BÜYÜK ARKEOLOJİK SOYGUNU Modern bir ‘Adem ile Havva’ hikâyesi Kültür Servisi Alternatif feminist tiyatro topluluklarından Tiyatro Boyalı Kuş, yeni oyunu “İç Ses” ile izleyicinin karşısına çıkıyor. Modern bir “Âdem ile Havva” hikâyesi olarak yorumlanan “İç Ses”te, erkek egemen sistem, kadın erkek ilişkisi üzerinden inceleniyor. Oyunun metin ve rejisini Jale Karabekir üstlenirken oyuncu kadrosunda Şengül Özdemir ve Gökmen Kasabalı bulunuyor. Oyunda iç sesler Sema Mağara ve Serhan Süsler, diğer seslerse Tilbe Saran, Kaya Akarsu ve Pınar Oğuz tarafından seslendiriliyor. 2000’de kurulan Tiyatro Boyalı Kuş’un bugüne kadar sahnelediği oyunlar arasında “Ferhat ile Şirin”, “Aşk, ihanet, yalnızlık vesaire”, “Böyle Bir Aşk Masalı”, “Tahterevallide Aşk”, “Ophelia’yı Kim Öldürdü” bulunuyor. Tiyatro Boyalı Kuş’un “İç Ses” oyunu, bugün, 15, 22 ve 29 Kasım’da saat 20.30’da Cihangir Sahne’de. Detaylı bilgi için: 0212 245 21 09 Bingazi Hazinesi çalındı Arkadaşımızın mutlu günü düğününe ailelerinin yanı sıra dostları ve meslektaşları katıldı. Cumhuriyet ailesi olarak çifte mutluluklar diliyoruz. ültür servisi çalışanlarından Öznur Kyaşamını Oğraş, 29 Ekim’de Erdem Çolak’la birleştirdi. Mutlu çiftin 8 bin parçalık koleksiyonda Bingazi yakınlarındaki antik Roma kentinden çıkarılan eserler ve Büyük İskender dönemine ait sikkeler de yer alıyordu. Kültür Servisi Muammer Kaddafi iktidarının ardından yeni bir düzene geçmeye çalışan Libya, arkeoloji tarihinin en büyük hırsızlıklarından birine sahne oldu. Bingazi Ticaret Bankası’nda yer alan ve “Bingazi Hazinesi” olarak bilinen, 8 bin parçalık koleksiyon çalındı. Antik sikkeler, mücevherler ve heykellerden oluşan koleksiyonu çalan hırsızlar, beton tavanını delerek bankaya girdi. Şehrin tarihi eserler yöneticisi Yussuf bin Nasr, soygunu bir ‘felaket” olarak nitelendirirken, bu koleksiyonun çalınmasıyla birlikte tarihlerinin bir parçasının da çalınmış olduğunu belirtti. Polislerin hırsızların peşine düştüğünü söyleyen Bin Nasr, koleksiyondan bazı parçaların yurtdışına kaçırılmaya başlanmış olabileceğini söyledi. İngiliz arkeolog Paul Bennett ise “Bu soygun, şimdiye kadar duyduğum en büyük soygundur” dedi ve çalınan eserlerin bir kısmının pazar yerlerine düşmüş olabileceğini söyledi. Çalınan koleksiyondaki parçaların bir bölümünün tarihinin Büyük İskender zamanına uzandığı belirtiliyor. Koleksiyonda, ender görülen altın ve gümüş kabartmalı sikkeler, hat sanatı örnekleri ve Kuran’dan ayetler de yer aldığı açıklandı. 20. yüzyıl boyunca birkaç kez el değiştirmiş olan koleksiyon, II. Dünya Savaşı sırasında İtalyanların elinde bulunuyordu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle