18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 15 EK M 2011 CUMARTES [email protected] 14 KÜLTÜR 48. Antalya Film Festivali’nde En yi Film Ödülü, Hasan Tolga Pulat’ın ilk filmine gitti Jüri ‘Güzel Günler Göreceğiz’ dedi ANTALYA (Cumhuriyet) 48. Altın Portakal Film Festivali’nin büyük ödülü Hasan Tolga Pulat’ın yönettiği “Güzel Günler Göreceğiz” filminin oldu. “Güzel Günler Göreceğiz” yolları kesişen beş kişinin hayatını töre cinayeti ve beyaz kadın ticareti üzerinden sorgulayan bir ilk film. Bu yıl “kadın” temasıyla tamamı kadınlardan oluşan Müjde Ar başkanlığındaki jüri En İyi Yönetmen ödülüne de yarışmanın tek kadın yönetmeni Çiğdem Vitrinel’in evlilik kurumunu ele alan “Geriye Kalan” filmini değer gördü. Gecede, , ötekileştirilenlere vurgu yapılarak, demokratik, özgür, şiddetten arınmış bir toplum arzusuna yönelik konuşmalar yapıldı. Üç yıl önce ‘ilk eşcinsel namus cinayeti’ olarak gündeme oturan Ahmet Yıldız’ın hikâyesinden esinli M. Caner Alper ve Mehmet Binay imzalı ‘Zenne’ filmi ekibinin ödül alımı sırasındaki konuşmaları ise gecenin en çok alkış alan konuşmaları olYönetmen: Çiğdem Vitrinel (Geriye Kalan), En İyi Senaryo: Emre Kavuk (Güzel Günler Göreceğiz), Kadınlar Jürisi Özel Ödülü: Nar (Ümit Ünal), En İyi Görüntü Yönetmeni: Kenan Korkmaz (Lüks Otel), Norayr Casper (Zenne), En İyi Müzik: Frank Schreıber ve Hamin Derya (Yürüyüş), En İyi Kadın Oyuncu: Devin Özgür Çınar (Geriye Kalan), En İyi Erkek Oyuncu: Erdal Beşikçioğlu (Behzat Ç.), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Nesrin Cavadzade (Güzel Günler Göreceğiz), Tilbe Saran (Zenne), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Erkan Avcı (Zenne), En İyi Kurgu: Kalendar Hasan (Güzel Günler Göreceğiz), En İyi Sanat Yönetmeni: Gıyaseddin Şehir (Yürüyüş), Uluslararası Uzun Metraj Dalında En İyi Film Ödülü: “Sınırda” (On The Edge), SİYAD Ödülleri dalında Ulusal Uzun Metraj Film Ödülü: “Zenne” (M. Caner Alper ve Mehmet Binay), En İyi Belgesel Film Ödülü: “Bedensiz Ruhlar” (Sabite Kaya), En İyi Kısa Film Ödülü: “Dua” (Tuna Balkan). Yıldız Kenter Ataol Behramoğlu en sevdiğim şairlerden biri. Yazılarını da ayrı bir keyifle okuyorum. Geçen pazar gazetemizde yayımlanan “Kenterler” yazısı ne kadar doğru, ne kadar güzeldi. Gözümden kaçmış, Ataol’un yazısından öğrendim. Kent Oyuncuları, Kültür Bakanlığı’nın tiyatrolara bu yıl yapacağı parasal destekten yoksun kalmış. “Neden?” diye soruyor Ataol. “Kenterler böyle bir desteğe gereksinimi olmayan, çok varlıklı bir tiyatro topluluğu mudur? Ya da sanatsal düzeyinin yeterli olmayışı gibi bir gerekçeyle mi bu desteğe layık bulunmuyor? Yoksa başka nedenler mi var? Bu nedenlerden biri ve başlıcası, sevgili Yıldız Kenter’in özellikle Silivri’deki hukuk dışılıklar konusunda gösterdiği seçkin aydın sorumluluğu, sanatçı duyarlılığı ve bilinci olmasın?” Demokrat Parti döneminde, Nâzım Hikmet’in adının bile söylenmesinin yasak olduğu yıllarda, gencecik bir sanatçı Erdek Şenliği’nde sahneye çıkıp Nâzım’dan şiirler okumuştu. O sanatçı Yıldız Kenter’di. 1950’lerin sonları. Devlet Tiyatrosu’nda Çöl Faresi’ni izliyorum. Gencecik bir oyuncu, benim için yepyeni bir oyuncu var sahnede. Oynamıyor, büyü saçıyor sanki. On beş saatlik otobüs yolculuğundan sonra otel yerine tiyatroya gitmeye karar vermiş, nasılsa bir bilet bulup kendini salondaki koltuğa atmış beni, oyun başlamadan önce başı sürekli önüne düşen, saç diplerine kadar yorgun olan beni bile diriltiyor. Adı Yıldız Kenter. Altmış yıl tiyatro seyircisi olmak bile büyük başarı. Peki, altmış yıl sahnede kalmak nedir? Çılgınlık. Ezra Pound, bir şiirinde yazar olmaktan yakınıyor. “Tanrım, küçük bir tütüncü dükkânı ver bana. Ya da hangi mesleğe yazarsan yaz... İnsana her zaman beyninin gerektiği bu kahrolası yazarlık mesleğinden başka” diyor. Tiyatroculuk, yazarlık gibi de değil üstelik. Beyin dışında, sürekli fiziksel dirilik de istiyor. Tanrı, istediği tütüncü dükkânını verseydi, iki gün sonra kepengi kapatıp yine yazarlığa dönerdi Pound. Çünkü o da çılgınlardan biriydi. Yıldız Kenter gibi. Yıldız Kenter de çılgınlığını yaşamına iliştirmiş. Hayır. İliştirmemiş. Yaşamının özü, yaşamının gerekçesi yapmış onu. Onurla taşıyor. Ataol’la başladım, Ataol’la bitireyim. “Bu ne zamana kadar böyle sürüp gidecek?” diye soruyor Ataol. Sonra yanıtlıyor: “Ülkenin kendi sanatçısına, yaratıcı insanlara sahip çıkmasına ve siyasal iktidarların da geçip gidecek olanın o yaratıcı kişilikler değil, kendileri olduğunu anlayacakları bir bilinç düzeyine ulaşmalarına kadar...” 74 yaşındayım. Böyle bir bilinç düzeyine değil ulaşıldığını, yaklaşıldığını bile görmedim. Dilerim, 74 yıl sonra Ataol’un torunları görür. Güzel Günler Göreceğiz ekibi büyük mutluluk yaşadı. (Fotoğraflar: AA) Erdal Beşikçioğlu ve Devin Özgün Çınar. du. Caner Alper filmin Kültür Bakanlığı’nca iki yıl önce “desteklenmeye uygun bulunmamıştır” değerlendirmesini hatırlatırken Mehmet Binay da “Filmimiz diyor ki dürüstlük bazen öldürebilir. Artık kimliklerimizi saklamayacağımız bir Türkiye hayal ediyoruz” dedi. “Yürüyüş”ün senaristi Shiar Abdi de festivalin bu yıl darbeye, sansüre karşı bir duruş sergilediğini belirtirken “Biz de Kürtçe film çektiğimiz için öteki gibi hissettirildik ve sansürlendik” dedi. ecenin yıldızı Zenne Festivaldeki bazı ödüller şöyle: En İyi İlk Film: “Zenne”, En İyi G 21. Akbank Caz Festivali, Arild Andersen Trio’nun CRR’deki konseriyle açıldı ‘Şehrin Caz Hali’nden manzaralar MURAT BEŞER Norveçli emektar caz basçısı Arild Andersen, bundan 5 yıl önce İstanbul Caz Festivali kapsamında Aya İrini’ye ayak basmış, Brezilyalı vurmalı sazlar uzmanı Nana Vasconcelos ve ney üstadımız Kudsi Erguner ile birlikte, yaşantımızın 90 dakikasına fikir zenginliği katmıştı. Aradan aylar, mevsimler, yıllar ve festivaller geçti; Arild Andersen bu kez 21. Akbank Caz Festivali için CRR’nin kapısını çaldı. Bu kez yanında iki genç dostunu da getirmiş Andersen; biri İskoç saksofoncu Tommy Smith, diğeri ise İtalyan asıllı davulcu Paolo Vinaccia. Şehrin Caz Hali… Sahnenin arkasında festivalin amblemi seyrediyor salonu, kocaman. İstanbul haritasının üzerinde, şapkasının ucundan Karadeniz’e, gitarının kuyruk sokumundan Marmara’ya açılan gitarcı resmine rağmen, festivalin programında, majör bir isim olarak hiç gitarcının olmaması da Şehrin Caz Hali… Festival bu konserle siftah yapıyor; ilk notayı da Smith üflüyor, kalın bir Japon flütüyle, geniş açılı ses manzaraları çizerek, “Chorus 2” adlı parçanın girişinde. Sakin pasajlardan feryat figan melodilere geçilirken, Andersen’in basının ayağı çıkıyor; bu da ustanın parça sonuna dek biraz daha kamburunun çıkmasına neden oluyor. Şehrin Caz Hali… “Saturday”in bas solosu faslında Andersen, Keith Jarrett’i aratmayan mırıldanmalar çıkarıyor. Smith, ağır hüzünle kaplanmış bir İskoç halk şarkısından esinlenen kendi bestesi “Star”da kendinden geçiyor. Vinaccia’nın sert trampet vuruşlarıyla başlayan, ortasında davul solosuna, sonunda da davulbas duo’suna dönüşen “Science”, konserin en ritmik ve akılda kalıcı kolaylıktaki parçası. Parça aynı zamanda 60’lı yılların siyahbeyaz kara polisiyeleri için yazılmış gibi. Arka arkaya iki Smith bestesi: İlki Gregoryan esintili “Ad Te Levavi”, ikincisi Yemen halk şarkısından esinlenen “Tomorrow Tomorrow”da Smith’in borusu ötüyor. Andersen iki gençle bir trio formatında çalınca, ipler ister istemez saksofoncunun eline geçiyor. Bu da bildiğimiz parçaların yapısını zaruri değiştiriyor. Şehrin Caz Hali… Ritmini elektronik döngüye (loop) alarak altyapısını oluşturduğu ünlü parçası “Hyperborean” ile bir nebze özüne dönüyor Andersen. Devamında duraklamaksızın medley gibi çalıyorlar “Independency 4” ve “Dreamhorse” gibi yeni dönem parçalarını. Bisteki “Commander Schmuck’s Earflap Hat” ile Andersen ve arkadaşlarıyla 120 dakika geride kalıyor. Bir yıl boyunca birbirlerini görmemiş, sohbetleşmemiş tanıdık simalar, salonun çıkışındaki fuayede toplaşarak devam ediyorlar yarım kalan hasret gidermelere. Şehrin Caz Hali… (muratbeser @muratbeser. com) Norveçli emektar caz basçısı Arild Andersen, 5 yıl önce de geldiği stanbul’a bu kez yanında iki genç dostunu, skoç saksofoncu Tommy Smith ve talyan asıllı davulcu Paolo Vinaccia’yı getirmişti. T.C. ÇERKEZKÖY İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/2412 TALİMAT SATIŞI YAPILACAK TAŞINMAZIN CİNSİ, NİTELİĞİ, KIYMETİ, ADEDİ, ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: 1 TEKİRDAĞ İLİ ÇERKEZKÖY İLÇESİ GAZİMUSTAFAKEMALPAŞA MAH. 912 ADA 6 PARSEL SAYILI 699,00 M2 ÜZERİNDEKİ 140/2288 ARSA PAYLI, BLOK/KAT/GİRİŞB.B.NO: 121 (BAĞIMSIZ BÖLÜM NO: 4) MESKEN NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZ 85.000,00 TL. MUHAMMEN BEDELLE SATILACAKTIR. 2 TEKİRDAĞ İLİ ÇERKEZKÖY İLÇESİ GAZİMUSTAFAKEMALPAŞA MAH. 912 ADA 6 PARSEL SAYILI 699,00 M2 ÜZERİNDEKİ 140/2288 ARSA PAYLI, BLOK/KAT/GİRİŞB.B.NO: 121 (BAĞIMSIZ BÖLÜM NO: 5) MESKEN NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZ 85.000,00 TL. MUHAMMEN BEDELLE SATILACAKTIR. İMAR DURUMU: 1/1000 ÖLÇEKLİ REVİZYON UYGULAMA İMAR PLANINDA KONUT ALANINDA KALMAKTA OLUP AYRIK NİZAM 6 KAT İMARLI TAKS.: 0.40’TIR. HALİHAZIR DURUMU: 1 MESKEN, BİNANIN 2. NORMAL KATINDA BULUNAN 3+1 VE 120 M2 OLAN MESKENDİR. 3 ODA, 1 SALON, MUTFAK, BANYO VE WC’DEN İBARETTİR. 2 AYNI YER, ADA VE PARSELDE KAYITLI 5 NOLU BAĞIMSIZ BÖLÜM, BİNANIN 2. NORMAL KATINDA BULUNAN 3+1 VE 120 M2 OLAN MESKENDİR. 3 ODA, 1 SALON, MUTFAK, BANYO VE WC’DEN İBARETTİR. SATIŞ ŞARTLARI VE GÜNLERİ: l) Yukarıda ayrıntıları ile belirtilen 1 nolu taşınmazın birinci satışı 02.12.2011 günü, saat 14.00’ten 14.10’a kadar, 2 nolu taşınmazın birinci satışı 02.12.2011 günü, saat 14.10’dan 14.20’ye kadar, Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa bunların alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile 1 nolu taşınmazın ikinci satışı 12.12.2011 günü saat 14.00’ten 14.10’a kadar, 2 nolu taşınmazın ikinci satışı 12.12.2011 günü 14.10’dan 14.20’ye kadar, Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak kaydı ile artırma ilnanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin tahmin edilen kıymetin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerekir. Aksi halde satış talebi düşecektir. 2) Satışa iştirak edeceklerin muhammmen bedelin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı, istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga resmi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Alıcı KDV’den muaftır. Birikmiş vergiler ve Tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgelerle birlikte onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4) Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arsındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca bir hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil edilecektir. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/ 2412 talimat sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ayrıca İİK.nun 127.maddesi gereğince, işbu satış ilanının, tapuda adresi bulunmayan ve adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 04.10.2011 (İc. İf. K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 62699) Çelenk ve mutlu gün bağışlarınız için Tel: 0212 274 15 02 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 www.yekuv.org • [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi: 00158007287986476 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. PELİN TOPUZ C MY B C MY B 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle