19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 15 EK M 2011 CUMARTES [email protected] 12 DIŞ HABERLER ‘İran liderlerini kabul etmeyin’ ABD Başkanı Obama, Suudi Arabistan’ın Washington elçisine suikast planı suçlaması nedeniyle Tahran’a tepki gösterilmesini istedi Dış Haberler Servisi ABD yönetiminin, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden İranlı liderlerin resmi ziyaretlerini kabul etmemelerini istediği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Wendy Sherman, Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi’ne suikast planladığı suçlamalarının ardından, “İran’ı bu plandan sorumlu tutmak, onları uluslararası camiada tecrit etmek ve rejim üzerindeki baskıyı artırmak için güçlü diplomatik önlemler alıyoruz. Tüm ülkelerden, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün ülkelerindeki faaliyetlerini durdurması için gerekli adımları atmalarını istiyoruz” dedi. Sherman, Başkan Barack Obama, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ulusal Güvenlik Danışmanı Thomas Donilon, Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns ve kendisi ile Dışişleri Bakanlığı’ndaki tüm yardımcıların, ABD’nin muhatabı ülkelerin başkentlerini tetemsilci gönderildiğini duyurdu. lefonla arayarak İran’a yaptırımABD Başkanı Obama ise ların ve baskının güçlendirilme“İran’ın böyle bir planda yer alsi için destek istediğini belirterek, ması, uluslararası kamuoyun“Kudüs Gücü’nün topraklada kabul edilen davranış normrındaki faaliyetlerini durdurlarının çok dışında. Bu plan, duklarından emin olmalarını ve İran’ın şiddet yaratmak için atİranlıların yapacakları üst dütığı ve başka hiçbir ülkede benzey ziyaretleri kabul etmemezerini görmediğimiz adımlarlerini ya da ertelemelerini” isdan biri” dedi. Dışişleri Bakanlıtediklerini bildirdi. Dışişleri Bağı Sözcüsü Victoria Nuland da kanı Ahmet Davutoğlu’nu araObama yönetiminin suikast planı yan Hillary Clinton’ın da İran tahakkında İran hükümetiyle geçen rafından, Suudi Arabistan’ın çarşamba günü doğrudan temas Washington Büyükelçisi’ne yökurduğunu duyurdu, ancak aynelik suikast girişimi iddialarıyla Obama liderleri aradı. rıntılı bilgi vermedi. ilgili bilgi verdiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ran yalanladı isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, ABD’nin Birleşmiş Milletler’deki (BM) İran’ın Washington Büyükelçisi’ne yönelik suikast düzenlediği iddiasıyla ilgili olarak bil daimi temsilcisi Susan Rice’ın, Suudi Aragilendirmek üzere Çin, Rusya ve Türkiye’ye bistan’ın Washington Büyükelçisi’ne “suikast planı” ile ilgili İran makamlarıyla görüşme yaptığı açıklaması İran tarafından yalanlandı. İran’ın BM’deki daimi temsilciliği bürosundan resmi İRNA ajansına yapılan açıklamada, BM’deki İran temsilcisi ile ABD arasında yapıldığı söylenen görüşme tekzip edilerek “İki ülke arasında herhangi bir görüşme veya müzakere olmamıştır” denildi. ABD’li bazı medya kurumları, görüşmenin İran’ın BM’deki daimi temsilcisi Muhammed Hazai ile mevkidaşı Susan Rice arasında geçtiğini ileri sürmüştü. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney ise Batılı ülkelerin dünyada “İranofobia” yaymaya çalıştığını söyledi. İran’ın, Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi’ne yönelik suikast planladığı yolundaki suçlamaların ardından konuşan Hameney, “Etkisiz ve aptalca yöntemlerle İranofobia yayıyorlar ama bir sonuca varamayacaklar” diye konuştu. Kaybolan Basın Özgürlüğünün Peşinde Bir grup Alman parlamenterle gazetemizi ziyarete gelen “yeşil siyasetçi” Claudia Roth söze bu cümleyle girdi: “Kaybolan basın özgürlüklerini aramak için buradayız!” “Türkiye ile uzun zamandır temastayım. Gelişmeler beni endişelendiriyor. 70 gazeteci tutuklu. Arkadaşlarımla konuştuğumda sürekli bir endişe seziyorum. Her şeyden önce otosansür var. Telefonların dinlendiğini söylemek artık paranoya değil..” diyen Roth, konuşmasının önemli bölümünü Türkiye’deki “baskı” ve “korku” ortamına ayırdı ve gelinen noktayı genel bir “Kafka atmosferi” şeklinde değerlendirdi. Bir sabah birden bir “hamamböceği” olarak uyanan Gregor Samsa’dan tutun da, gene bir sabah kendisine söylenmeyen gizemli bir suçtan tutuklanan Joseph K.’nın “Dava”sına dek uzanan yelpazede; Kafka’nın romanları malum, en ağır baskıcı rejimlerin alegorisi olarak düşünülür ve insanların başlarına gelebilecek en korkunç kâbusları anlatmak için kullanılır. Roth ve yanındaki parlamenter arkadaşlarıyla karşılıklı sohbet ortamında gelişen uzun, düşündürücü görüşmemizden çıkarken; posta kutumda Tuncay Özkan’ın “Hapiste Yatacak Olana Öğütler” kitabını buldum… Ada’da seks skandalı LEFKOŞA (Cumhuriyet) Eski Rum Maliye Bakanı Mihalis Sarris, KKTC’de gözaltına alındı. Sarris’in, önceki gece Lefkoşa’daki bir evde, “eşcinsel ilişki için pazarlık yaptığı” gerekçesiyle 2 Türk ile birlikte gözaltına alındığı bildirildi. Sarris’in “eşcinsel ilişkiden” gözaltına alındığı iddia edildi. Sarris ve iki Türk; M.B (29) ve M.K (17) ile ilgili tahkikat amaçlı 3 gün tutukluluk kararı verildi. KKTC yasalarına göre eşcinsel ilişki suç. ‘Yaşamakta ayak direyeceksin!’ Berlusconi yine kurtuldu ASLI KAYABAL MİLANO İtalyan parlamentosunda dün yapılan ve 617 milletvekilinin katıldığı oylamada Berlusconi yönetimindeki merkez sağ hükümet, 316 evet oyuyla güvenoyu almayı başardı. Çizme’de geçtiğimiz salı günü Eroğlu’nun mevduat krizi REŞAT AKAR LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük arasında bir süre önce başlayan karşılıklı suçlamaların ardından, ana muhalefetteki CTP Milletvekili Sonay Adem tarafından meclise taşınan Eroğlu’nun “mal varlığı” ve “banka mevduatlarıyla” ilgili iddialar gündemin ilk sırasına yerleşti. Adem, Eroğlu’nun, HSBC’de 2.2 milyon TL’nin üzerinde döviz ve TL mevduatının bulunduğunu açıklarken “bu kadar parayı nereden buldun” diye sordu. Küçük de “iddiaların araştırılacağını” söyledi. Eroğlu’nun banka nezdindeki mevduat hesaplarının kalem kalem resmi belge halinde açıklanması, HSBC yönetimini de krize soktu. Bankanın sözkonusu şubelerindeki kamera kayıtlarının incelendiği, bazı çalışanların ise sorguya çekildiği öğrenildi. Eroğlu’nun avukatı Oğuzhan Hasipoğlu, KKTC yasalarına göre, kişilerin özel yaşamlarıyla ilgili bilgilerin mahkeme kararı olmadan deşifre edilmesine 15 bin TL veya 7 yıla kadar hapis öngörüldüğünü bildirdi. Eroğlu, “Benim veremeyecek hesabım yok ama sanırım veremeyecek hesapları olanlar dikkatleri başka taraflara yönlendirmek için çabadalar” dedi. (Fotoğraflar: AFP/EPA) oylanan 2010 yılı devlet harcamalarına ilişkin bilançonun meclisten geçememesi nedeniyle siyasi kriz patlak verdi. Önceki gün parlamentoda yaptığı konuşmada krizi parlamenter düzeyde bir kaza diye yorumlayan Başbakan Silvio Berlusconi, tüm suçun çoğunlukta olduğunu söyleyerek vatandaşlardan özür diledi ve lideri olduğu hükümetin yoluna devam edebilmesi için bir kez daha parlamentoda güvenoyuna gidilmesini talep etti. Parlamentoda siyasiler oylarını kullanırken parlamento binası dışında yüzlerce genç hükümeti protesto etti. Milano’da ise lise öğrencilerinin Berlusconi hükümetinin hayata geçirdiği ekonomik manevra ve küresel krize karşı düzenlediği protestoda olaylar çıktı. Milano ve çevre belediyelerdeki çesitli liselerden şehrin ekonomi merkezi Cordusio’ya gelen gençler, aralarında Amerikan bankası Goldmann Sachs’in da yer aldığı çeşitli bankalar ile Berlusconi’nin sahibi olduğu Fininvest şirketini hedef alarak vernik ve yumurta firlattı. Roth’un Kafka göndermesi üzerine, ellerimin arasında bulduğum Özkan’ın kitabı bana bir işaret gibi göründü. “Bu, üzerinde illa konuşulması gereken bir işaret” diye düşündüm! Alman parlamenter heyetiyle yaptığımız değerlendirmelerin gerisini bir yana bırakarak, biraz burada Özkan’ın yürek burkan, iç kanatan, tüyler ürperten kitabından söz etmek istedim… Kitap; adına esin kaynağı olan Nâzım Hikmet’in, “Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler” şiiri ile başlıyor. O hani; “ipe çekilmeyip de atılırsan içeriye /yatarsan on yıl on beş yıl/daha da yatacağından başka/sallansaydım ipin ucunda/bir bayrak gibi keşke/demeyeceksin/yaşamakta ayak direyeceksin…” diyen şiir var ya. O şiir! Nâzım bu dizeleri ta 1949 yılında, 62 yıl önce yazmış… Türkiye’nin en büyük şairine bu trajik dizeleri yazdıran “Kafka’vari” şartlar, o gün bugün hafifleyeceğine dışardan gelen konukların da artık ayan beyan gördüğü üzere! büsbütün ağırlaşmış. Sıradan ülkelerde “Kızıma, oğluma öğütler”; “Mutfağa girecek yeniyetme ahçılara öğütler”, “Yeni evlilere öğütler”; “Dağcılara öğütler”, “Kuş gözlemcilerine öğütler” filan gibi kitaplar çıkar. Bizde, şairler ve yazarlar; “Hapiste yatacak olanlara öğüt” yazıyor ve bu bir gelenek halinde artık kuşaktan kuşağa devrediliyor. Garabet buradan başlıyor. Ve bunun adı “ileri demokrasi” oluyor. Havalandırmada on bin adım Özkan; Silivri’nin işte bu müthiş “ileri demokrasi” ortamında hayata nasıl tutunulacağını anlatıyor. “Temizlik”ten “yiyeceğe”, “spor”dan “sağlığa”, “ziyaret günlerine” dek hapishane yaşamının düşünülebilecek her alanına el atıyor. “Hapiste Yatacak Olana Öğütler” kitabı, kimi meslektaşımızın iddia ettiği gibi bir “ironi” filan değil. “İçerde hâlâ hangi suçtan yattığımı bilmeden 28 Eylül 2008’den beri tutukluyum” gelin şimdi Kafka’yı anmayın! sözleriyle açılan satırlarında Özkan; sağlığını ve benliğini kaptırmadan demir parmaklıklar ardında nasıl var olunabiliri anlatıyor. “Kendinize hemen bir hobi yaratın”, “yalnızlığı sevin”, “susmayı öğrenin” gibi bir düzine altın kuralla hapis yaşamını anlatmaya başlayan Özkan; çamaşırdan bulaşığa günlük gailelerin ötesinde, üç önemli konunun sağlığı korumak, spor yapmak ve okumak, yazmak olduğunu söylüyor. Minicik bir hücrede insan ne kadar spor yapabilir? Tuncay Özkan, kantinden tedarik edilen temizlik malzemeleriyle nasıl “halter” yaptığını tarif ediyor. 13 adım uzunluğunda, 6 adım enindeki “havalandırmada” günde iki buçuk saat nasıl yürüdüğünü (10 bin adım!) açıklıyor… “Mahpusluk okuya okuya”, “yaza yaza… biter” dedikten sonra; demir parmaklıklar ardında geçen 3 yılda “iki bin kitap” hatmettiğini, “6 kitap” kaleme aldığını anlatıyor. Cezaevinde kitap okumanın da meğer bir raconu, sırası varmış. İçeri giren herkes mutlaka “önce Kuran”ı okurmuş. Sonra “romanlar, hikâyeler, anılar gelir” diyor Özkan. Kendisi, “hukuk, şiir kitaplarıyla başlamış. Ve ne bulsa okumuş!” Bu denli yoğun entelektüel faaliyet, sporun yanında; cezaevinin neredeyse bir tatil ortamı olduğu sanılmasın. Cezaevi yemeklerinden zehirlenmeden ve hastalanmadan hayatta kalmanın bile başlı başına bir mücadele gerektirdiği anlaşılıyor Tuncay Özkan’ın satırlarından. Özkan’ın hapiste başa gelen/gelebilecek hastalıklar listesinden yaptığı sıralamayı okumak bile, başka söze gerek bırakmıyor. En kolay kapılan hastalıklar; ilk beş sırada mantarlar, bağırsak sorunları, psikosomatik rahatsızlıklar, enfeksiyonlar ve intihara dek varabilen psikolojik sorunlardan başlıyor, kansere dek uzanıyor. Kader utansın demeyin. Yüreğiniz el veriyorsa mutlaka bu kitabı okuyun. ‘ÖFKEL LER’ BUGÜN SOKAKLARDA Dış Haberler Servisi New York’ta “Wall Street’i İşgal Et” sivil girişiminin 17 Eylül’den beri mekân edindiği Zuccotti Park’ta dün yapılması beklenen temizlik ertelendi. Göstericiler temizliği erteleme kararını kendileri açısından zafer olarak değerlendirdiler. Bugün de dünyanın dört bir yanında eylemler yapılacak. Finans dünyasının merkezi Wall Street’in hemen yanındaki Zuccotti Park’a kamp kuran eylemciler, parkın temizlik için boşaltılmasına karşı durmak amacıyla “şiddet içermeyen savunmaya” çağırmış, bunun üzerine dün sabahın erken saatlerinden itibaren parktaki gösterici sayısı artmış, çok sayıda medya mensubu ve televizyon kamerası da bölgede toplanmıştı. Temizliğin yapılabilmesi için parkın boşaltılması, uyku tulumları ve küçük çadırların parktan kaldırılması istenmişti. Parkta kalanlar, uyku tulumlarını ve çadırlarını kaldırmadılar ve parkın temizliğini kendileri yapmaya çalıştı. Wall Street işgali eylemi ABD’nin çeşitli şehirlerine de yayılırken, sistem karşıtları açlık, yoksulluk ve işsizliğe karşı İstanbul, Washington, Londra, Roma, Tokyo, Sidney, Montreal, Dublin, Hamburg, Brüksel, Stockholm ve Hong Kong’da da gösteri yapacak. İstanbul’daki eylemciler, “Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul” adlı bir Facebook grubu ve yine Facebook’ta oluşturulmuş “Ayaklan İstanbul” isimli bir etkinlik ile örgütleniyor. Bugün 13:00’de Taksim Meydanı’nda başlatılacak protestoların, 31 Ekim’e kadar sürdürülmesi planlanıyor. ‘Ayaklan stanbul’ Libya’da Türk elçiğinde patlama Haber Merkezi Libya’da Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği ile büyükelçilik rezidansı arasında akşam saatlerinde patlama meydana geldi. Patlama anında binanın bahçesindeki güvenlik kamerasıyla ilgilenen bir kişi hafif yaralandı. Patlamayı duyan çevredeki muhalif askerler çevreye gelişigüzel ateş etmeye başladı. Bu sırada bir isyancı asker arkadaşlarının kurşunuyla yaralandı. Türk Büyükelçiliği görevlileri patlamanın elçiliğe yönelik bir saldırı olmadığını, olayla ilgili araştırma yaptıklarını belirtti. Öte yandan Reuters’in haberine göre Kaddafi taraftarları, Trablus’ta yerleşim birimlerine saldırı düzenledi. Çatışma gece boyunca sürdü. New York’taki Zuccotti Parkı’nı temizlik yapılacağı gerekçesiyle terk etmesi istenen eylemciler, kararın ertelenmesi üzerine sevinç gösterileri yaptı. (AP) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle