19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 24 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Geçmişte Yaşayanlar... Geçmişle yaşamak; sürekli duruma dönüştürülmezse hem zihne cila çeker hem de rahatlatıcı bir zaman süreci oluşturabilir. Sürekli hale getirilirse insanı, eskilerin “sair fil menam” diye nitelendirdiği uyur-gezere döndürür ki, yaşamdan kopma gibi bir sonuç yaratması da kaçınılmazdır. Zaman zaman bu tiplere gazeteciler arasında da rastlanır. Kendi hayal dünyalarında kurguladıklarını olmuş, bitmiş ya da gerçekmiş gibi anlatmaları, doğrusunu bilenleri eğlendirse de kafası karışıkları etkilemesi yönünden tehlikelidir. Kimi ustalarımız bu tipleri uyarma gereksinimi duyduklarında, “Nerede o eski enginarlar” benzeri yaklaşımı tefe koymaya bayılırlar. Ama geçmişle yaşayanların, özeleştiri yapma olanağını kullanma yetileri harekete geçerse, faydalı bir iş yaptıklarından söz etmek de hakseverlik olur. Benzer hoşgörüyü geçmişte yaşayanlar için göstermek ise olanaksızdır. Bir süredir siyasetçilerimize bir haller oldu. Günümüzün sorunlarını bir yana itip, geçmişte yaşayarak sorunların üstesinden geleceklerine inandıkları kanısını yaratan çıkmaz bir yola girdiler. Anayasa değişikliğinin halkoylamasında kabul edilmesini sağlayacağına inandıkları konulardan biri de 12 Eylül 1980 darbesi. Anayasanın geçici 15’inci maddesinin kaldırılmasının öngörülmesini öyle örneklerle ballandıra ballandıra anlatıyorlar ki, sanki 12 Eylül’de anayasa değişikliğine verilen evet oyları fazla çıkarsa 13 Eylül’de darbeci paşalardan hayatta olanlar, kendilerinden hesap sorulması için tutuklanıverecekler. Tutuklamanın çok ayrıksı durumlar için geçerli olduğunu vurgulayan hukuk metinlerine karşın, önüne gelenin tutuklandığı bir süreçten geçiliyor olmasının doğrusu kimilerini etkilemesini yadırgamamak gerek. İktidarın içinden bile 15’inci maddenin kaldırılmasının uygulamada bir değişiklik getirmeyeceğini, çünkü zamanaşımının söz konusu olduğunu söyleyenler varsa da kimse ciddiye almıyor. Çünkü bu sefer de muhalefet bastırıyor. “Biz anayasa değişikliğine insan haklarını kapsayan suçlarda zamanaşımının işlemeyeceği ilkesini önerdik ama oylarınızla reddettiniz!” İnsan, hangi tarafından tutacağını bilemiyor. Sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu, anayasasında, “İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez” kuralı ile “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” kuralı Türk Ceza Yasası’nda yazmıyormuş gibi, laf salatası bile sayılamayacak hukuksal(!) tartışmalar arasında halkoylamasına gidiyoruz. 12 Eylül’ün acımasız uygulamalarını gündeme getirerek 12 Eylül’deki halkoylamasında “evet” avcılığına çıkmanın yollarını arayanların, günümüzde yaşanan benzerlerini nasıl unuttuklarını Cumhuriyet yazarları da anımsattılar. Benim kafama takılan ise şuydu. 12 Eylül’de biri sağdan biri soldan idam edilmiş olan iki gence sular seller gibi ağlayan gözler, o konuşmalar yapılırken şehit edilmiş olan yedi fidan için neden sulanmadı ya da kızarmadı bile? Geçmişte yaşamayı âdet haline getirmenin tehlikesini hiç ama hiç gözardı etmeyelim. [email protected] Türkiye, PKK’li Toğuç’u İtalya’dan istedi ROMA (AA) - Türkiye, Avrupa’da terör örgütü PKK’nin üst düzey isimlerinden Nizamet- tin Toğuç’la ilgili iade talebini dün İtalya Adalet Bakanlõğõ’na yazõlõ olarak iletti. Yazõda, kõrmõ- zõ bültenle aranan Toğuç ile ilgili iade dosyasõnõn tamamlanmasõ için halen Padova Cezaevi’nde tutulan Toğuç hakkõndaki ihtiyati tutukluluk kararõnõn 40 gün de- vam etmesi de talep edildi. Öte yandan, Venedik İstinaf Mahke- mesi, Toğuç’un Padova Ceza- evi’ndeki ihtiyati tutukluluk hali- nin devam etmesine karar verdi. Ergenekon savcılarının soruşturulmasına ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li Atilla Kart, so- ruşturmanõn gizliliğini ihlal ettik- leri gerekçesiyle “Ergenekon so- ruşturmasõ” savcõlarõ hakkõnda soruşturma yapõlmasõ isteğinin işleme konulmamasõna ilişkin Adalet Bakanlõğõ kararõnõn iptali için Ankara İdare Mahkemesi’ne yaptõğõ başvurunun reddedildiği- ni bildirdi. Kart, başkanõn muha- lefet ettiği kararõn 2 üyenin oyuyla alõndõğõnõ bildirdi. CHP’li üyelerden görüşme talebi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõ- nõ İnceleme Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, Ergenekon dava- sõndan tutuklu bulunan eski Baş- kent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal, eski İnönü Üni- versitesi Rektörü Prof. Fatih Hil- mioğlu, gazetemiz yazarõ Musta- fa Balbay ve Tuncay Özkan ile emekli Albay Atilla Uğur’u ziya- ret etmek için Adalet Bakanlõ- ğõ’na başvurdu. CHP’li Ahmet Ersin, Çetin Soysal, Malik Ecder Özdemir ile Ali Rõza Ertemür, daha önceki başvurularõna olum- lu yanõt alamadõklarõnõ belirtti. Albay Çiçek’in avukatları itiraz etti İstanbul Haber Servisi- Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek’in avukatlarõ, Ge- nelkurmay Askeri Mahkeme- si’nin, “İrticayla Mücadele Ey- lem Planõ” başlõklõ yazõyla ilgili açõlan davanõn reddine dair ver- diği karara itiraz etti. Çiçek’in kõzõ avukat İrem Çiçek, yaklaşõk 10 gün sonra askeri mahkemenin gerekçeli kararõnõ hazõrlayacağõ- nõ, bu kararõ aldõktan sonra iti- razlarõnõ ayrõntõlõ olarak dile ge- tireceklerini ve bunu mahkeme- ye vereceklerini kaydetti. Bektaş tahliye istedi İstanbul Haber Servisi - Poyrazköy’deki kazõlar sonucu ele geçirilen mühimmata ilişkin görülen davanõn tutuklu sanõğõ Levent Bektaş, İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin verdiği tu- tukluluk halinin devamõna ilişkin kararõn kaldõrõlarak serbest bõra- kõlmasõnõ istedi. Bektaş’õn avu- katlarõ İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne verdikleri dilekçe- de, müvekkillerinden ele geçiril- diği iddia edilen CD ve DVD’le- rin “emniyetteki inceleme sõra- sõnda delil bütünlüğünü kaybetti- ğine” dikkat çektiler. Çelebi’den açıklama DİSK Genel Başkanõ Süley- man Çelebi’nin avukatõ Necdet Okcan, 22 Temmuz tarihli gaze- temizin 9. sayfasõnda yer alan “Çelebi: Borç aldõk” başlõklõ ha- berimizde yer alan Çelebi’nin toplumda müvekkili Süleyman Çelebi gibi algõlandõğõnõ ifade ederek söz konusu kişinin Hasan Çelebi olduğunu bildirdi. Ok- can,“Duruşmada tanõk olarak din- lenen Hasan Çelebi, parayõ kendi- sinin aldõğõnõ ve Süleyman Çele- bi’nin para konusunda bilgisi ol- madõğõnõ söylemiştir. Ancak ha- berin başlõğõnda kullanõlan ‘Çele- bi: Borç aldõk’ cümlesi ile mü- vekkilimin ismi anlaşõlmaktadõr. Müvekilimin ne Rõza Tunçbilek ne de Cahit Tunçbilek ile hiç bir parasal ilişkisi olmamõştõr” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), özür durumuna bağlõ atamalardan kaldõrdõğõ “il emrine atanma hakkını” gelen eleştiriler üzerine tekrar geri getirdi. Böylece farklõ illerde görev yapan evli öğretmenlerin aynõ ilde çalõşmalarõnõn önü açõldõ. MEB, farklõ illerde görev yapan evli öğretmenlerin özür durumuna bağlõ atamalar aracõlõğõyla aynõ ilde çalõşmalarõnõn önünü kapamõştõ. Geçen yõlki atamalarda evli öğretmenler için il emrine atama hakkõ tanõnmasõna karşõn 2010 yõlõ özür durumuna bağlõ atamalarda söz konusu düzenlemeye yer verilmemişti. Öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine geri adõm atmak zorunda kalan MEB konuyla ilgili bir basõn açõklamasõ yaptõ. MEB Personel Genel Müdürlüğü tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, öğretmenlere 2010 özür durumuna bağlõ iller arasõ yer değiştirme başvurularõnda alanlarõnda açõlan 25 eğitim kurumu için tercih hakkõ verildiği kaydedildi. Açõklamada, öğretmenlerin 25. tercihle “bunlardan boş kalacak eğitim kurumlarına atanmak istiyorum” seçeneğini de kullanabileceği ifade edildi. Açõklamada, “Herhangi bir öğretmenimiz 26. tercihine de atanmaması durumunda ‘il emrine atanmak istiyorum’ seçeneğini seçebilecektir” denildi. Açõklamada, alanõnda 25’ten az tercih edilecek kurum bulunan öğretmenlerin, bu kurumlarõ tercih ettikten sonra “il emrine atanmak istiyorum” seçeneğini; sistemde hiçbir eğitim kurumu görünmeyen öğretmenler ise doğrudan “il emrine atanmak istiyorum” seçeneğini kullanabileceği belirtildi. Sansür sürüyor YARIMAĞAN’IN KADRO YETERSİZLİĞİ VE BAŞARISIZLIKLA İLGİLİ AÇIKLAMALARI RAHATSIZLIK YARATTI MEB-ÖSYM gerginliğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) üniversiteye giriş sistemi kapsamõnda düzenledi- ği sõnavlarõn ardõndan bazõ iller ve okul türlerindeki başarõsõzlõğa top- lantõlarda dikkat çekmesinin Milli Eğitim Bakanlõğõ’nda (MEB) rahat- sõzlõk yarattõğõ iddia edildi. Son dönemde ÖSYS Kõlavuzu ve Lisans Yerleştirme Sõnavlarõ (LYS) sonuçlarõnda yaptõğõ hatalarla eleştirilen ÖSYM’nin sõnavlarõn ar- dõndan ortaöğretimdeki başarõsõz- lõklara dikkat çektiği açõklamalarõn MEB’de rahatsõzlõk yarattõğõ iddia edildi. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan’õn üniversiteye gi- riş sisteminin ilk basamağõ olan Yükseköğretime Geçiş Sõnavõ (YGS) ve ikinci basamağõ olan LYS so- nuçlarõnõ açõklarken bazõ lise türle- rinin başarõsõzlõklarõna dikkat çeke- rek illerin başarõ sõralamalarõna yer vermişti. Yarõmağan’õn ortaöğre- timdeki başarõsõzlõğõn nedenlerinin MEB tarafõndan araştõrõlmasõ ve analiz edilmesi yönündeki ifadele- ri MEB’de tepkilere neden oldu. TBMM Milli Eğitim Komisyo- nu’nun AKP’li Başkanõ Mehmet Sağlam’õn “Beceremiyorsa bırakır gider” açõklamasõ gerginliği daha da artõrdõ. Önceki gün gerekirse istifa edebileceğini açõklayan ÖSYM Baş- kanõ Prof. Yarõmağan, konu hak- kõnda herhangi bir yorum yapmadõ. ‘AKP kadrolaşmasının önündeki engel’ CHP Grup Başkanvekili Muhar- rem İnce, ÖSYM’nin sõfõr hata ile ça- lõşmasõ gereken bir kurum olduğunu belirterek şunlarõ dile getirdi: “Kurulduğu günden son 1-2 yı- la kadar ÖSYM, ülkemizin en gü- venilir kurumu olmayı başarmakla kalmamış, dünya üzerinde de ala- nında en saygın kurumlardan bi- ri olmuştur. Kurumun bu özelliği AKP iktidarını fazlasıyla huzursuz etmiştir. Çünkü kadrolaşmak için ÖSYM’nin yaptığı sınavlar birer engel olarak görülmüştür. Bu ne- denle ÖSYM’nin kaderi YÖK yö- netimindeki değişmeye paralel bi- çimde gelişmiştir. Önce ÖSYM’nin sınavlardan elde ettiği kârın yüz- de 25’ine el konmuştur. Böylece kurumun kendini geliştirmek için yatırım yapma, nitelikli eleman çalıştırma noktasında sorunlar ya- şanmasına neden oluşmuştur.” Eğitimciler ortaöğretimde alanlarõn kaldõrõlmasõna tepki gösteriyor ‘İlköğretime dönüşür’MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Bakan- lõğõ’nõn (MEB) genel ve Anadolu li- selerindeki alanlarõ kaldõrmasõ orta- öğretimin branşlaşma hedefini etki- sizleştirirken, eğitimciler alanlarõn kalkmasõyla birlikte ortaöğretimin ilköğretime dönüşeceği ve dersha- nelerin daha da önem kazanacağõ uyarõsõnda bulundu. MEB’in genel lise ve Anadolu li- selerinde halen uygulanmakta olan Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Türkçe-Matematik ve Yabancõ Dil alanlarõnõ kaldõrmasõ eğitimcilerin tepkisini çekti. Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adıbelli, alanlarõn kaldõrõlmasõnõn branşlaşmayõ engelleyen bir uygulama olduğunu ifade etti. Alanlarõn kaldõrõlmasõ- nõn eğitim bilimi açõsõndan bakõldõğõnda büyük bir ha- taya neden olduğunu kay- deden Adõbelli, kararla “li- selerin ilköğretimleştiri- leceğini” kaydetti. Türki- ye’de yõllardõr uygulanan branşlaşmaya yönelik eği- timin MEB tarafõndan ters- yüz edildiğini anlatan Adõ- belli, “Burada bakanlığın fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlere ilişkin dersleri seçmeli okutacağı ve alanlara öz- gü zorunlu ders kav- ramının ortadan kal- dırıldığı anlaşılmak- tadır” diye konuştu. Adõbelli, uygula- mayla sõnav ve buna bağlõ olarak dershane- ler ve özel okullara mevzi kazandõrõldõğõnõ ifade etti. Adõbelli, MEB’in getirmeye ça- lõştõğõ değişikliklerin Milli Eğitim Temel Yasasõ’nda ifade edilen ilkelere ve ilköğretim ve ortaöğretimin amaç ve görevlerine aykõrõlõklar getir- diğini kaydetti. Eski YÖK Başkanve- kili Prof. Dr. İsa Eşme de eğitim sisteminin zaten sorunlu olduğuna dikkat çekerek, eğitim sisteminin ayaküzeri alõnacak karar- larla yazboza çevrilme- mesi gerektiğini vurgula- dõ. Eşme, ortaöğretimi ilköğretimden ayõran en büyük özelliğin öğrenci- lerin temel eğitim sonra- sõ kendi ilgi ve yetenek- lerine uygun alanlarda eğitim görmesi olduğunu kaydetti. Tüm dünyada uygulanan sistemin alan uygula- masõndan oluştuğuna işaret eden Eş- me, “Türkiye’de de Cumhuriyetten bu yana sistem buna göre yapı- landırılmıştır. Bu ne- denle ben milli eğitimin, liselerde branşlaşmayı kaldırarak ortaöğreti- mi ilköğretime dönüş- türmek gibi bir hataya düşeceğine inanmak is- temiyorum” dedi. Eşme, ortaöğretim ku- rumlarõndan alanlarõn kaldõrõlmasõnõn yalnõzca ortaöğretime değil, he- nüz yeni uygulamaya so- kulan üniversiteye giriş sistemini de tersyüz edeceğini kaydetti. TMMOB’DEN ÖSYS KILAVUZU’NA DAVA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühend- isleri ve Mimar Odalarõ Birliği (TMMOB), ÖSYS Kõ- lavuzu’ndaki “teknoloji fakültelerine ilişkin duyuru- larõn yer aldõğõ bölümlerin” iptali ve yürütmesinin dur- durulmasõ için Danõştay’a dava açtõ. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanõ Mehmet Soğan- cõ yaptõğõ yazõlõ açõklamada, LYS sonuçlarõna göre mü- hendislik fakültelerini tercih edecek öğrencilerin kendi aralarõnda eşitsiz bir uygulamaya maruz bõra- kõldõğõnõ, fen bilimleri alanõndan mezun olan öğren- cilerin mühendislik bölümü tercihinde dezavantajlõ du- ruma düşürüldüğünü kaydetti. Bakanlar Kurulu ka- rarõyla, çeşitli üniversitelerde kurulu bulunan mesleki ve teknik eğitim fakültelerinin kapatõlarak, yerlerine “teknoloji fakültesi” adõyla yeni fakülteler kuruldu- ğunu anõmsatan Soğancõ, “Ancak kararda hangi bö- lümlerin kurulacağõna dair herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Bu bölümlerin hangileri olduğunu tercih kõlavuzu ile öğrenmiş bulunuyoruz” dedi. Kõ- lavuzda bu fakültelere öğrenci alõmõna ilişkin yer ve- rilen bilgilere değinen Soğancõ, kõlavuzdaki tüm ko- şullarõn yasalara aykõrõ olduğunu ve evrensel bir mes- lek olan mühendislik için ülkeden ülkeye değişemeyecek kriterleri göz ardõ ettiğini savundu. LYS sınavına gi- ren yaklaşık 6 bin Mesleki Açıköğre- tim Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezununun, “Okul türü kodu”nun yan- lış girilmesi nedeniyle kendi alanlarında tercih ya- pamadıkları belirtildi. Mesleki Açıköğretim Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümü mezunu Güntülü Çakıl, LYS başvurusu sırasında kılavuzda kendilerine verilen okul kodu ile sınav sonuç belgesindeki kodların ayrı olması nedeniy- le tercih yapama- dıklarını söyledi. Çakıl “Diyarba- kır’da bizim durumumuzda olan yaklaşık bin ki- şi Türkiye genelinde ise yaklaşık 6 bin kişi bu du- rumdan mağdur” dedi. Öte yandan yetkililer okul kodu türünün Mesleki Açıköğretim Lisesi’nden yanlış yazılarak ÖSYM’ye gönderildiğini öğren- cilerin okul türlerinin düzeltildiği, öğrencilerin so- nuç belgelerine tekrar baktıklarında bu sorunun giderilmiş olduğunu görebilecekleri bildirildi. Tercih yapamadılar Farklõ illerde görev yapan evli öğretmenlerin aynõ ilde çalõşmalarõnõn önü yeniden açõldõ Öğretmenlere müjde Sansürsüz basının 102. yılı ama.. Yüksel Adıbelli İsa Eşme İSTANBUL / İZMİR (Cumhuriyet)- Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanõ ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Atilla Sertel, Türk basõnõnõn yine “istibdat” dönemiyle karşõ karşõya oldu- ğunu belirterek “Bir 24 Temmuz daha ‘zulüm’ altında geçiyor!” dedi. Aralarõnda gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn da olduğu çok sayõda gazetecinin, yazdõğõ haberlerden, kitaplardan ötürü ha- piste ya da yargõ önünde bulunduğunu yaptõ- ğõ yazõlõ açõklamada anõmsatan Sertel, “Bu- gün Türk basını ne yazık ki, 1908 önce- sinde olduğu gibi yine bir ‘istibdat’ (baskı) dönemi ile karşı karşıya. Günümüzde 1908 öncesindeki ‘sansür memurlarõ’ yok belki ancak özellikle basın üzerinde oluş- turulmaya çalışılan bir korku imparator- luğu ve yalnızca kâğıt üzerinde kaldırıl- mış sansür uygulamaları var” dedi. İstanbul’daki kutlamalar Türk basõnõnda sansürün kaldõrõlõşõnõn 102. yõlõ ve 24 Temmuz “Basın Bayramı”, bugün İstanbul’da gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklerle kutlanõyor. 2011’de 50. kuruluş yõlõnõ kutlayacak olan Basõn İlan Kurumu, Basõn Bayramõ’nõ Bab-õ Âli’de düzenlene- cek şenlikle kutluyor. 10.00’da Beyazõt Meydanõ’ndan Bab-õ Âli Yokuşu’na Bando Eşliğiinde Bab-õ Âli gezisiyle başlayacak olan etkinlikler, 11.15’te Altõn Kõzlar Gru- bu’nun konseriyle devam edecek. Saat 15.00’e kadar devam edecek olan kutlama- lara Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanõ Orhan Erinç’in de aralarõnda bu- lunduğu çok sayõda yazar ve gazeteci de ko- nuk olarak katõlacak. Etkinlikte gazetecilere “taze simit ve çay” ikram edilecek. Basõn Bayramõ dolayõsõyla gazeteciler City’s Ni- şantaşõ City Life sinemalarõnda istedikleri filmi ücretsiz olarak izleyebilecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle