Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 12 Eylül’ü Yargılamak 12 Eylül 1980’in üzerinden yakında otuz yıl geçmiş olacak. O günlerde altmışlı yaşlarında olması gereken darbe lideri orgeneral, demek ki şimdilerde doksanın üzerinde. “Beşibiryerde” diye anılan darbeci generallerden üçü hayatta değil. Sanırım bir de, (soyadına da uygun olarak) darbeci kurulun en “şahin”lerinden olduğu söylenen (şimdi o da ilerlemiş bir yaşta) zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı henüz nefes alıp vermekte... 12 Eylül 1980’in sorumluları kuşkusuz sadece bu insanlar değil. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Ben, mesela, Barış Derneği Davası diye anılan zalimlikte, bizi yargılayan mahkemenin başkanı (o sırada binbaşıydı) Atilla Ülkü’nün şimdilerde nerelerde, neler yapmakta olduğunu merak ediyorum. Sivil savcı Mustafa Gül acaba nerelerdedir? Mahkeme heyetinde bir de (o sırada yüzbaşı) Tarık Kale vardı. Hayatın garip bir paradoksu olarak (Ali Sirmen de yazdı) onu Silivri’de savunma avukatları arasında görmeyeyim mi! 12 Eylül yargılanacaksa eğer, darbeci generallerin buyruğunda asıp kesen bütün bu insanlar yargı önüne çıkarılacak mı? Zamanaşımından söz ediliyor. Kimileri de darbecilik insanlık suçudur, zamanaşımına girmez demekte. Cinayet insanlık suçu değil mi? Kemal Türkler’in katil sanığı nasıl yararlandı zamanaşımından? Bana sorarsanız, cinayet ve benzeri suçlarda zamanaşımı söz konusu olamaz. Bir insanı sonsuzca yok eden kişi, zaman kavramından niçin yararlandırılsın? Ahlak ve mantık böyle söylüyor. Fakat ne yapalım ki sadece bizde değil, hukuk devletinin bulunduğu bütün ülkelerin hukukunda zamanaşımı diye bir kavram var. 12 Eylül darbecilerinin ve onlara hizmet etmiş bütün kişi ve kadroların işledikleri suçlar zamanaşımına girer mi, girmez mi, bunu bir hukukçu gibi bilemem. Bildiğim şey, 12 Eylül’ü yargılama iddiasının günümüz koşullarında boş bir lakırdıdan ibaret olduğudur. Boş ve demagojik... Çünkü asıl amaç, milletin gözünü bir de böyle boyayıp AKP’nin ömrünü biraz daha uzatma çabasıdır... Günümüzdeki yönetimin, şimdi adını koyarak söyleyelim, 12 Eylül faşizmiyle bir alıp veremeyeceği olamaz. Sorun sadece darbe lideri Ahmet Kenan Evren’in devletin en yüksek katında ağırlanması da değil. AKP öncesinde de (gelmiş geçmiş bütün yönetimlerce) en yüksek düzeyde ağırlandı... Günümüz Genelkurmay Başkanı kendisini hastanede ziyaret etti. Kenan Evren, son yolculuğuna da, çok büyük olasılıkla devlet töreniyle uğurlanacaktır... Çünkü asıl sorun, 12 Eylül’de zulme uğramış olan asıl kitlenin, özetle “sol”un, bugün de devlet yönetiminde olmayışıdır... Bir başka deyişle, 12 Eylül rejimi, ekonomi politiğiyle, siyasetiyle, günümüzde de iktidardadır... “Sol”un hesabını 12 Eylülcülerden bugünkü hükümet, parlamentodaki bugünkü çoğunluk mu soracak?.. Kendini sol içinde sayıp buna inananlar varsa, akıllarına şaşmak gerekir. İnanıyormuş gibi yapanlara ise söyleyecek söz zaten olamaz... 12 Eylül faşizmi, asker ve sivil bütün kadrolarıyla, zamanaşımı söz konusu olmaksızın elbette yargılanmalıdır... Fakat bunu günümüzün sol ve emekçi karşıtı, sivil darbeci, dinci, yeni Osmanlıcı, takıyyecilikte zirve yapmış siyasal yönetimi değil; tutarlı, kararlı, sol, sosyal demokrat bir siyasal yönetim başarabilir... Minareler süngümüz deyimiyle tarihe geçmiş olan, TEKEL işçilerinin direnişine 12 Eylülcüleri aratmayacak biçimde saldıran, “Ergenekon”da savcılığa soyunan kişinin bu kez de neredeyse sol bir söylemle gözyaşı dökmesine ise en ilginç ve anlamlı tanıyı bence Yaşar Okuyan koydu: “Referandumdan hayır oyu çıkacağını anladığı için ağlıyor...” [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 AKP’den sanal saldırı açıklaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Halkla İlişkiler Başkanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, partinin kurumsal internet sitesindeki anketin kaldõ- rõlmasõyla ilgili, anketin “karanlõk emelli internet korsanlarõ tarafõndan yönlendirilmeye başlandõğõ”nõn tespit edildiği belirtti. Açõklamada, bir bilgisayardan ve bir IP numarasõndan yalnõzca bir oy verilmesine izin veren sistemin kõrõldõğõ savunularak, bu işlem sonucunda aynõ bilgisa- yardan yüzlerce “hayõr” oyu verilmesinin sağlandõğõ ifade edildi. Erbakan’a sürpriz ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saadet Par- tisi’nin gergin geçen kongresinde yeniden genel baş- kanlõğa seçilen Numan Kurtulmuş, Necmettin Er- bakan’õ evinde ziyaret etti. Görüşmede kongre ve son- rasõnda yaşanan sürecin de değerlendirildiği öğrenildi. Erbakan’õn Özel Kalem Müdürü Mehmet Karaman da dün Erbakan’õn Kurtulmuş’a görevi bõrakmasõ için baskõ yaptõğõ haberlerini yalanladõ. Hasan Lala iddiaları yalanladı Haber Merkezi - Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ’un oğlu Murat Başbuğ ile fotoğraflarõ çeki- len ve PKK’li olduğu ileri sürülen Hasan Lala iddialarõ yalanladõ. Fotoğrafõ yayõmlayan Vakit gazetesine ko- nuşan Lala, PKK’ye yönelik operasyonda gözaltõna alõndõğõnõ, PKK üyeliği suçlamasõyla yargõlandõğõnõ, 12 ay hapiste yattõktan sonra serbest bõrakõldõğõnõ, Mu- rat Başbuğ’un çok yakõn arkadaşõ olduğunu söyledi. Lala, “İnternet bağlantõm bile yok. İtirafçõ olan ka- dõn örgüt üyesi alakam olmadõğõnõ anlattõ” dedi. Erzurum Kongresi’nın 91. yılı İstanbul Haber Servisi - Türk Üniversiteli Ka- dõnlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanõ Nazan Mo- roğlu, Erzurum Kongresi’nin 91. yõldönümü nedeniyle açõklama yaptõ. Moroğlu, kongrenin öneminin ulus egemenliğine dayalõ demokratik bir düzenin kuru- lacağõna koşulsuz karar verilmesi olduğunu söyledi. Yurt Haberleri Servisi - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 5 gün önce yola dö- şenen patlayõcõnõn infilak etmesi sonucu yaralanan yüzbaşõ şehit oldu. 18 Temmuz’da t 16.00 civarlarõnda İpekyolu Caddesi’nde Karayollarõ 11. Bölge Müdürlüğü 117. Şube Şefliği karşõ- sõnda yol kenarõna döşenen patlayõcõnõn infilak etmesi sonucu ağõr yaralanan Yüz- başõ Barış İbrahim Yurtseven, Yüzüncü Yõl Üniversitesi Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Yurtseven tüm müdahalelere karşõn kurtarõlamayarak şehit oldu. Isparta nüfusuna kayõtlõ olduğu öğrenilen şehidin cenazesi akşam saatlerindeki törenin ar- dõndan Ankara’ya gönderildi. HAKKÂRİ’ye 5 kilometre uzaklõktaki Bay köyü yakõnlarõndaki gece nöbet yerine değişime giden Özel Harekât Şube Müdür- lüğü’ne ait zõrhlõ aracõn geçişi sõrasõnda patlama meydana geldi. Önceki gece 21.40 sõralarõnda meydana gelen patlamada ölen ya da yaralanan olmadõ. Bölgedeki operas- yon kapsamõnda arama-tarama çalõşmalarõ sonucu ikinci bir patlayõcõ düzeneği daha bulundu ve bölgeye gelen bomba uzman ekipleri tarafõndan imha edildi. Genelkur- may da Hakkâri’de İkiyaka Dağlarõ kuze- yini 25 Temmuz-1 Eylül tarihleri arasõnda “geçici güvenlik bölgesi” ilan etti. SİİRT’te de kent merkezindeki Bay- raklõ Tepe mevkisindeki Doğu Kõşla’ya önceki gece 21.15 sõralarõnda teröristler- ce roketatarlõ saldõrõ ve ardõndan taciz ateşi açõldõ. Güvenlik güçlerinin karşõlõk vermesiyle çõkan çatõşma 10 dakika sür- dü. Teröristler kaçarken askeri birlik içindeki kuru otlar yanmaya başladõ. Bir- lik içerisinde çõkan yangõn, askerlerin ça- basõyla kõsa sürede söndürüldü. MARDİN’in Ömerli ilçesinde devriye görevi yapan polis aracõna önceki gece saat 22.00 sõralarõnda ilçe girişinde pusu kuran teröristler tarafõndan ateş açõldõ. Polislerin de karşõlõk vermesi üzerine kõsa süreli çatõşma çõktõ. Teröristler kaçarken hafif yaralanan 3 polis, hastanede ayakta tedavi olduktan sonra taburcu edildi. Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu ilk toplantõsõnõ yaptõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ Kamu Düzeni ve Güvenliği Müste- şarlõğõ’nõn kurulmasõndan sonra ilk kez topla- nan Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nda kurumlar arasõ koordinasyon masaya yatõrõldõ. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, “Terörle müca- deleye bakışta çok daha kapsamlı, çok daha farklı yeni bir dönem olacak” dedi. İlk toplantõyla müsteşarlõğõn kurumsal bazda başlamõş olacağõnõ belirten Atalay, “Daha analizci, daha derinlemesine bakışla ve çok- boyutlu bakışla terörle mücadele stratejile- rinin geliştirilmesinde hükümete yardımcı olacak, tekliflerde bulunacak” diye konuştu. Atalay, kurulda Genelkurmay Başkanlõğõ, İç- işleri, Adalet, Dõşişleri bakanlõklarõ, Jandarma Genel Komutanlõğõ, Emniyet Genel Müdürlü- ğü ve MİT’ten yetkililer bulunduğunu anõmsattõ. Atalay, “Birikimi olan bütün değerlerimizi de burada değerlendireceğiz ” dedi. “Özel hu- dut birlikleriyle ilgili çalışma gündeme ge- lebilir mi?” sorusunu Atalay, “Onun çalışması zaten sürüyor” diye yanõtladõ. Bir gazetecinin “Meclis’in olağanüstü top- lanması gündemde” sözleri üzerine de Atalay, bunun gerektiğinde olabileceğini belirtti. Atalay: Yeni bir dönem Hakkâri’de yola döşenen patlayõcõnõn yaraladõğõ Yurtseven kurtarõlamadõ. Bölgede operasyonlar sürüyor Yaralõ yüzbaşõ şehit oldu ‘Totaliter devlet uygulamasõ’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Eski Adalet Bakanõ Hik- met Sami Türk, MİT’in Kõzõlay’daki an- kesörlü telefonlarõ dinlediği iddialarõyla il- gili “Bu tür uygumalara bütün vatan- daşlarını potansiyel suçlu olarak gören totaliter devletler başvurur” dedi. Hakkõnda PKK’lileri koruyan askerleri soruşturmadõğõ yönünde haberler çõkan Hava Kuvvetleri Savcõsõ Albay Ahmet Zeki Üçok, avukatlarõ aracõlõğõyla önceki gün bir açõklama yaparak iddialara yanõt vermişti. Üçok, MİT’in bir soruya karşõlõk “Biz ülke genelinde belli başlı yerlerde- ki ankesörlü telefonları dinliyoruz. Me- sela Kızılay meydanındaki gibi” biçi- minde yanõt verdiğini de ifade etmişti. Eski Adalet Bakanõ Türk, zaman zaman Türkiye’de neredeyse 72 milyon insanõn telefon görüşmelerinin dinlenmesi yönün- de uygulamalarõn yapõldõğõnõn anlaşõldõğõ- nõ belirterek, “İletişim dinlenmesi ancak bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturma sırasında ve suç işlendi- ğine ilişkin başka türlü kuvvetli şüphe belirtilerinin bulunmaması ve başka türlü delil elde etme olanağının olma- ması durumunda başvurulacak istisnai bir yoldur. Aksi takdirde 72 milyon in- sanı dinleyen totaliter bir devlet görü- nümü ortaya çıkar. Ayrıca bundan do- layı zarara uğrayan insanların bu za- rarlarının da devletçe karşılanması ge- rekir” diye konuştu. “MİT’in Kızılay’daki ankesörlü tele- fonları dinlemesini, amacını aşan bir uygulama olarak gördüğünü” kaydeden Türk, bu dinlemeyi haklõ gösterecek so- mut delillerin olmasõ gerektiğini söyledi. Ankesörlü telefon dinlemesi Genelkurmay, terörle mücadele çalõşmalarõ kapsamõnda Hakkâri’de İkiyaka Dağlarõ kuzeyini 25 Tem- muz-1 Eylül tarihleri arasõnda “ge- çici güvenlik bölgesi” ilan etti. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İs- tanbul Şubesi, yaşa- mını yitiren Abdullah Akçay hakkında, kan kanseri olduğu halde “cezaevi koşullarında kalabileceği” yönünde rapor veren Adli Tıp Kurumu üyelerini protesto etti. Yenibos- na’daki Adli Tıp Kurumu önünde toplanan ÇHD üyeleri, “Adli Tıp Kurumu öldür- meye devam ediyor. Nur Birgen ve ekibini durdurun” pankartı açtı. Grup adına açık- lama yapan avukat Güçlü Sevimli, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin dü- zenlediği raporda Adli Tıp Kurumu raporunun “yalanlandığını” belirtti. Sevimli, Ak- çay’ın ölümünün sorumlusunun, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi’nin verdiği kararlar ve bu dairenin başındaki kişi olan Nur Birgen ve ekibi olduğunu savundu. (HÜSNÜ GÜL) Avukatlar: Adli Tıp öldürüyor SÖNMEYEN ATEŞ Lozan’õn 87’nci yõldönümü kutlanõyor Haber Merkezi - Lo- zan Barõş Antlaşma- sõ’nõn 87. yõldönümü yurt genelinde etkinlik- lerle kutlanacak. CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Genel Sekreter Yardõmcõsõ Gülsün Bilgehan, dün parti genel merkezinde Lozan Antlaşmasõ’nõn imzalanmasõnõn 87. yõl- dönümü dolayõsõyla dü- zenlenen “Unutulmaz Devlet Adamı İsmet İnönü Fotoğrafları Sergisi’’nin açõlõşõnõ yaptõ. Sav, serginin açõlõ- şõnda yaptõğõ konuşma- da, Lozan antlaşmasõnõn basit bir anlaşma olarak değerlendirilemeyeceği- ni belirterek, ‘’Lozan bir abidedir’’ dedi. İstanbul’da törenler CHP İstanbul İl Örgü- tü, Lozan’õn 87. yõldönü- münü, İsmet İnönü’nün Maçka’daki anõtõ önünde düzenleyecekleri törenle kutlayacak. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Bir- liği de Ortaköy Meyda- nõ’nda düzenleyecekleri etkinlikle kutlayacak. Ayrõca Heybeliada İnö- nü Evi ve Müzesi’nde de etkinlik yapõlacak.