Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
22 MAYIS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Madenci Dulları
Türkiye işçi sınıfının nabzının madencilerde
atmaya başladığının algılanması gereken
günlerdi. 12 Eylül süreci, Özalizme karşı en
büyük patlamanın burada yaşanacağının
öngörüsü ile yazıişlerine bir dizi yapmayı
önermiştim. Yazı dizimin odağında maden
kazalarında ölen işçilerin dul kalan eşlerinin
öyküleri olacaktı.. Ölüsü dirisinden daha değerli
maden işçisini çok çarpıcı anlatan, karnında
çocuğu ile dul kalmış genç bir madenci eşinin
öyküsü bende en ağır iz bırakanı..
Ölen madencinin aile büyükleri görüşme
tarihinde iki aylık bebeği ile odasına kapanmış
gelinlerinin kolay kolay konuşmayacağının
uyarısını yapmışlardı.. Uyuyan bebeğinin
beşiğini sallarken sayıklar biçimde, fısıldar gibi
yavaş sesle, galiba bir kadın ve yabancı
olduğum için, kendi kendine konuşur gibi hiç
kimselerle konuşamadıklarını anlattı durdu..
Dinlediklerimle donup kalmış hiç soru
soramamıştım... Hâlâ anımsadıkça tüylerim
diken diken oluyor...
Kocasını severek evlenmiş, karnında ilk
çocuğu dul kalmıştı. Acısını içine sindiremeden
kendi ailesi ile kocasının ailesi arasında çıkan
büyük kavgada iki arada bir derede kalmıştı.
Ailesi yeniden başkası ile evlendirmek üzere
geri almak için diretiyordu. Birkaç kez zorla
götürmeyi denemişler, ziyarete gittiğinde
bırakmamaya çalışmışlardı. Kocasının sevgisi
taptaze yüreğinde bir başka erkeğin yatağına
girmeyi aklının ucundan bile geçiremiyor, öfke
ile kocasının anne-babasına sığınıyordu..
Onlarda da güvende değildi. Şimdilik
odasına kapanmasına fazlaca ses
çıkarmıyorlardı. Kulağına koca ailesinden de
başka koca arayışları çalınmıyor da değildi.
Zaten komşuları odasına kapanmasının nedeni
olmuşlardı. Hiç utanmadan, “Karımı boşayayım,
çocuklarla evde kalır, seninle nikâh yaparım..”
diyerek yolunu kesmeye kalkanlar, rahatsız
edenler çıkıyordu. Çocukluk arkadaşlarını bile
kaybetmişti. En can arkadaşları onunla
görüşmekten kaçınıyor, kocalarının kendilerini
boşayıp, onunla evlenmesinden korktuklarını
açık açık söylüyorlardı. Bu dünyada beşikteki
çocuğu, kocasının hayalinden başka bir şeyi
kalmamıştı..
Çok genç, acının daha bir güzelleştirdiği bir
kadındı. Ama paylaşılmaz oluşu, henüz çok
sıcak ölüm acısına bu saygısızlık, güzelliğinden
değil, ölüsü dirisinden daha değerli madenci
eşinin ölümü ile bağlanmış maaş ve ödenen
tazminattandı...
Her biri bir başka dram o yazı dizisinden
sonra, her maden kazası olduğunda gözlerim
kadın fotoğraf karelerine takılır. Öykülerini,
dramlarını okumaya çalışırım... Başbakan
Erdoğan’ın kader gibi sunmaya çalıştığı son
büyük katliamın kadın fotoğraf karelerinde de
her yaştan ağıt yakan kadınlar, anneler, eşler,
kız çocukları var... Birçok çocuklu, çok genç
kadınlar elbette çoğunluktalar...
Birden onların içinde, ölüsü dirisinden daha
kıymetli olan madencinin de bulunmadığı
gerçeği ile birlikte, parasal değeri üzerinden
paylaşılmayacak kadın öyküsü, dramı
çıkmayacağını da algılayıp bir başka türlü
çarpılıp, donup kaldım... Ölenler toplu pazarlık
hakkından yararlanan, TKİ işçileri değiller.
Ölenler yerin 500 metre altında asgari ücret
civarında ücretle çalıştırılan taşeron işçileri..
Dullarına sıcak acıları ile birlikte ilk gününden
yaşam kavgası ek miras olarak kalmış oluyor...
Başbakan Erdoğan iktidarının
sorumluluğundaki katliamdan sonra,
protestolardan sıyrılmak refleksi ile
Zonguldak’ta kırdığı potu düzeltecek sözler
bulmak yerine dün kadere inanmayanları
Diyanet’e havale etmekle, sıkıştığı her yerde
dini siyasette kullanmada, iktidar
sorumsuzluğunda sınır tanımazlığına bir örnek
daha verdi.
Kader, seçmenden oy satın almak uğruna
Türkiye’nin her köşesinde seçmene kömür
dağıtan, dağıttığı kömürün karşılığı yatırım
parasını TKİ’ye ödemeyen, yıllardır işçi sağlığı
iş güvenliği için olmazsa olmaz yatırımları
yapamayan TKİ’nin işyerinin içinde, sorumluluk
alanında, taşeron şirketin işinde yaşanan
katliamın kendisi olmalı. Kader iktidarının
sorumluluğunda madenden tekstile yaşanan
kayıt dışı, işçinin can güvenliğini yok sayan
çağdışı ilkel koşullarda üretim artışı ile
patlayan iş cinayetleri. Türkiye’nin en yüksek iş
cinayeti içeriğinde iş kazalarının yaşandığı ülke
konumuna gelmesi..
Kul suçunu, sorumluluğunu, yağmayı,
vurgunu, kirli siyaset-sermaye-çıkar ilişkilerini
saklamada, din, inanç istismarcılığını sonuna
kadar kullanabileceklerini sananlar, elbette
sendikal, toplumsal örgütsüzlüğe güveniyorlar.
Zonguldak’ta yine iş cinayeti niteliğinde bu
türden grizu patlamalarının ardından gelen
uyanışla, sendikal örgütlülük dinamizmi ile
dünya emek tarihinde verilmiş en büyük dersin
izlerinin tümden silinmiş olabileceğini
varsayıyorlar... Zonguldak’tan dipten gelmeye
başlayan seslere bakılırsa bir kez daha
yanılıyorlar.. CHP’yi vurmayı hedeflemiş
komplonun bugün başlayan kurultay sonuçları
ile bozulması, ters tepmesi gibi bir rüzgâr
Zonguldak’tan da esmeye başlıyor...
soner@cumhuriyet.com.tr
Yeni lider Oyak RenaultEkonomi Servisi - “Türkiye’nin en büyük
1.000 ihracatçısı” Türkiye İhracatçõlar Mecli-
si (TİM) Yönetim Kurulu Başkanõ Mehmet Bü-
yükekşi tarafõndan düzenlenen toplantõyla açõk-
landõ. Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre, 2009
yõlõnda gerçekleştirilen 102.1 milyar dolarlõk ih-
racatõn yüzde 62.2’sini ilk 1.000 ihracatçõ firma
gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ihracatõnõn yüzde 53.4’ünü ilk 500
ihracatçõ firma, yüzde 9.1’ini ikinci 500 ihracatçõ
firma ve yüzde 37.5’lik kõsmõnõ ise diğer ihra-
catçõ firmalar gerçekleştirdi.
2009’un en büyük ihracatçõlarõ sõralamasõn-
da ilk sõrada 3 milyar 12 milyon 461 bin dolar
ile Oyak Renault otomotiv fabrikalarõ yer alõrken
ikinci sõrayõ 2 milyar 84 milyon 111 bin dolar ile
Vestel Dõş Ticaret, üçüncü sõrayõ 2 milyar 81 mil-
yon 957 bin dolar ile Ford Otomotiv aldõ.
Sõralamada ilk 20 ihracatçõ sõrasõyla Tofaş,
Tüpraş, Arçelik, Toyota Otomotiv, Habaş, İç-
daş, GSD Dõş Ticaret, Diler Dõş Ticaret, Şişe-
cam Dõş Ticaret, Çolakoğlu Dõş Ticaret, BSH
Ev Aletleri, Pergamon-Status Dõş Ticaret,
Bosch Sanayi ve Ticaret, Mercedes-Benz Türk
AŞ, Yücel Boru, Trakya Tekstil ve Giyim ile Eti
Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü yer aldõ.
Geçtiğimiz yõl ilk 500 içerisindeki ihracatçõ fir-
malarõn ortalama kârlõlõğõ yüzde 5.35’ten 8.08’e,
ikinci 500’de yüzde 4.9’dan 6.93’e yükseldi. TİM
Başkanõ Büyükekşi, ilk 500’de yüzde 51, ikin-
ci 500’de yüzde 41 oranõnda kârlõlõkta artõş ol-
duğuna dikkati çekerek, “Kriz yılı olduğu ve ih-
racat düştüğü halde kârlılıkta artış var. Bu,
hep ‘kur kur’ diye devamlı gündeme getirdi-
ğimizin ne kadar etkisi ve katkısı olduğunu
gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yerli daha kârlı
İlk 1.000 ihracatçõ firmanõn kârlõlõğõ ise yüz-
de 7.45 iken, yabancõ sermayeli şirketlerin kâr-
lõlõğõ yüzde 6.55 oldu. Büyükekşi, bu duruma
ilişkin ise “Yerli şirketlerin yabancı şirketlere
göre daha kârlı olduğu dikkati çekiyor. De-
mek ki yabancı şirketler kâr merkezi olarak
Türkiye’yi seçmiyorlar. Kârlarını yurtdışında
bırakıyorlar” yorumunu yaptõ.
Geçtiğimiz yõl ihracat gerçekleştiren firmalarõn
yüzde 75.7’si üretici ihracatçõ, yüzde 17.7’si grup
dõş ticaret firmasõ ve yüzde 6.5’i sektörel sermaye
dõş ticaret şirketinden oluştu.
Verilere göre, ilk 10 üretici ihracatçõ firma sõ-
ralamasõnda 3 milyar 12 milyon dolar ile Oyak
Renault birinci sõrada yer alõrken ikinci 2 mil-
yar 82 milyon dolar ile Ford Otomotiv, üçün-
cü 2 milyar 4 milyon dolar ile Tofaş oldu. To-
faş’õ sõrasõyla Tüpraş, Arçelik, Toyota, Habaş,
İçdaş, BSH ve Bosch izledi. Dõş ticaret firma-
larõnda 2 milyar 84 milyon dolar ile Vestel Dõş
Ticaret oldu.
2009 yõlõnõn en büyük ihracatçõlarõ sõralamasõnda ilk sõrada 3.2 milyar dolar ile
Oyak Renault Otomotiv Fabrikalarõ yer alõrken ikinci sõrayõ 2.8 milyar dolar ile
Vestel Dõş Ticaret, üçüncü sõrayõ 2.8 milyar dolar ile Ford Otomotiv aldõ.
En mutlu
Kuzeydoğu, en
mutsuz Akdeniz
26 Mayõs’õ ‘mücadele günü’ ilan eden konfederasyon başkanlarõ ortak bildiri yayõmladõ
Grev madenciye ithaf edildi
Ekonomi Servisi - Türk Aile Yapõsõ
Araştõrmasõ’nõn sonuçlarõna göre Türk
ailesinin mutluluk algõsõnda en yük-
sek oran Kuzeydoğu Anadolu bölge-
si ile Orta Doğu Anadolu, en düşük
oran Akdeniz bölgesinde görüldü.
Aile ve Sosyal Araştõrmalar Genel
Müdürlüğü, 2006’da 12 bin 280 ha-
nede, 18 yaş ve üzeri toplam 24 bin
647 bireyle yapõlan görüşmelerle el-
de edilen Türk Aile Yapõsõ Araştõr-
masõ’nõ bölgelere göre karşõlaştõrdõ.
Toplumda aile ilişkilerinin kötüye
gittiğini düşünenlerin oranõ yüzde
63.1 oranla en fazla Batõ Anadolu’da
yaşõyor.
Güneydoğu Anadolu’da yaşayan aile-
lerin çocuk sayõsõ 4.8 iken, bunu 4.2
ile Kuzeydoğu Anadolu, 4.1 ile Orta
Doğu Anadolu izliyor. En az çocuk
oranõ Batõ Marmara, Ege ve İstanbul
bölgelerinde görülüyor.
Ailedeki genç ile ebeyevenler arasõnda
sorun yaşama konusunda en yüksek
ortalama Batõ Anadolu bölgesine, en
düşük ortalama Batõ Marmara, Doğu
Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerine ait. Gerek Türkiye gene-
li gerek bölgeler açõsõndan gençle
ebeveyn arasõnda daha çok ‘kılık-kı-
yafet tarzı’, ‘arkadaş seçimi’, ‘eğ-
lence tarzı’ ve ‘okul meslek seçi-
minde’ sorun yaşanõyor.
Et’te aslan payõ
Ürdünlü’nün
Ortak bildiride konfederasyonlar,
üretimden gelen güçlerinin
kullanõlmasõnõn nasõl
gerçekleştirileceği konusunda
serbest bõrakõldõ.
ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet)
- Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu, DİSK
Başkanõ Süleyman Çelebi, Kamu-Sen Baş-
kanõ Bircan Akyıldız ve KESK Başkanõ Sa-
mi Evren’in imzasõyla 26 Mayõs eylemine
ilişkin ortak bildiri yayõmlandõ. Bildiride 22
Şubat’ta alõnan kararõn bir gereği olarak
Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK’in
26 Mayõs’õ uygulanan emek karşõtõ politi-
kalara karşõ “mücadele günü” olarak ilan
ettiği vurgulandõ. Bildiride, “26 Mayıs
2010 Çarşamba günü, konfederasyonla-
rın üretimden gelen güçlerinin kullanıl-
masının nasıl gerçekleştirileceği konusunu
kendilerinin belirlemesine; 26 Mayıs
2010 Çarşamba günü saat 13.00’te ör-
gütlü bulunulan tüm işyerleri önünde
konfederasyonlar tarafından hazırlanan
ortak metnin okunmasına karar veril-
miştir” denildi.
Öte yandan, KESK Genel Başkanõ Sami
Evren, Taksim Hill Otel’de düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, 26 Mayõs’ta yapacaklarõ
grevi, Zonguldak’ta göçük altõnda yaşam-
larõnõ yitiren maden işçilerine ithaf ettikle-
rini belirterek, “Ülkemizin gerçek sorunu
işsizliktir. Bizler emekçilerin taleplerinin
karşılanmasını istiyoruz. Özgür, eşitlik-
çi, demokratik bir ülke yaratana kadar
mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
26 Mayõs’ta aralarõnda hak gasplarõna son
verilmesi, kõdem tazminatõ hakkõnõ ortadan
kaldõracak girişimlerin terk edilmesi gibi
maddelerin de bulunduğu 12 maddelik is-
teklerini dile getireceklerini ifade eden Ev-
ren, eyleme tüm emekçileri beklediklerini
kaydetti.
THY Genel Müdürlük binası önünde bir araya gelen çalışanlar, işverenin anlaşma karşıtı
tutumunu protesto etti. Sendika, THY’ye birinci yıl yüzde 11+seyyanen 150 zam öneriyor.
Hava-İş Sendikası THY’de grev kararı aldı
İstanbul Haber Servisi - Türk- ş’e bağlõ Hava-
İş Sendikasõ, Türk Hava Yollarõ (THY) 22.
Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili
görüşmelerin uyuşmazlõkla sonuçlanmasõ
nedeniyle, grev kararõ aldõ. Grev kararõ, THY
Genel Müdürlük binasõna asõldõ. Hava-İş
Sendikasõ Genel Başkanõ Atilla Ayçin, “Son
teklifler üzerinden anlaşmaya hazırsanız
imzalayalım. Ama yok ‘imzalamam’ derseniz
hodri meydan. 13 maddelik isteklerimizi size
ilettik. Bunları ‘karşõlayamayõz’ derseniz grev
uygulama kararını en kısa zamanda
belirleyeceğiz” dedi. Hava-İş Sendikasõ üyeleri,
Yeşilköy’deki THY Genel Müdürlük binasõ
önünde bir araya gelerek, işverenin anlaşma
karşõtõ tutumunu ve toplu iş sözleşmelerinde
yaşanan uyuşmazlõğõ õslõklarla ve alkõşlarla
protesto etti. Ayçin, teklif ettikleri “birinci yıl
yüzde 11+seyyanen 150 zam” önerisi üzerinden
görüşmelere halen açõk olduklarõnõ söyledi.
Ayçin, “Yetkililerin personele uyguladığı
yüzde 6’lık zam dışında 1 yıl için ortalama
yalnızca yüzde 2.1 gibi ilave bir zam ödeyerek
personele ne kadar değer verdiğini
gösterdiğini”de sözlerine ekledi.
(Fotoğraf: HÜLYA KESKİN)
Turkcell hissesinde
Çukurova lehine karar
Ekonomi Servisi -
Çukurova Holding,
mülkiyetindeki dolaylõ
Turkcell hisselerine ilişkin
Alfa Grubu ile Çukurova
Holding ve Çukurova
Finance International
arasõndaki ihtilafa
ilişkin British Virgin
Islands (BVI)
Mahkemesi’nde
görülen davada
mahkemenin
Çukurova lehine karar
verdiğini açõkladõ.
Çukurova Holding’e
vekâleten avukat
Yalın Akmenek
tarafõndan İMKB’ye
gönderilen özel durum
açõklamasõnda, “BVI
Mahkemesi tarafından 20
Mayıs 2010’da verilen
kararda, Çukurova’nın
temerrüde düşmediği
belirlenmiş ve
Alfa Grubu’nun
iddia ve talepleri
reddedilmiştir.
Ayrıca
Çukurova’nın
Alfa Grubu’na
teminat olarak verdiği
söz konusu hisseleri,
ilgili ödemenin
yapılmasıyla geri
alabileceği
belirtilmiştir” denildi.
MERCEDES-BENZ 180 KİŞİYİ İŞE ALACAK
Mercedes-Benz Türk, Aksaray’daki kamyon fabrikasõn-
da üretimi arttõrma kararõ aldõ. Mercedes-Benz Türk,
iç pazardaki canlanma ve Mercedes-Benz kamyonla-
rõna olan talebin belirgin bir şekilde artmasõ üzeri-
ne Haziran 2010’dan itibaren yeniden çift vardiya-
da üretime geçmeye karar verdi. Mercedes-Benz
Türk Direktörler Kurulu Başkanõ Wolf-Dieter
Kurz gerek çift vardiyaya geçiş, gerekse Merce-
des-Benz Actros modelinin Türkiye’de üretimine
hazõrlõk kapsamõnda Aksaray fabrikasõnda bu
ay içinde 180 kişiyi işe alacaklarõnõ söyledi.
3 DAKİKADA ŞİPŞAK MAKARNA
Selva, üç dakikada servise hazõr hale getirilebilen ma-
karna geliştirdi. ‘Şipşak Makarna’ adõ verilen ürüne,
en çok çalõşan bayanlarõn ve üniversite öğrencilerinin
ilgi göstermesi bekleniyor. Normal makarnalarõn 8-12
dakikada piştiğini belirten Selva Gõda Genel Müdürü
Mehmet Karakuş, “Yeni ürünümüz herhangi bir kat-
kõ ve koruyucu madde ilave edilmeden üç dakikada pi-
şiyor. Kõsa sürede pişmesinin sebebi tamamen kalõp
özellikleriyle ilgili. Kalõp daha şeffaf olduğu için ay-
nõ zamanda yüzde 73 oranõnda su içeriyor. Bu ino-
vasyon için uzun süredir çalõşõyorduk” dedi.
TÜRKİYE HYUNDAI’NİN ANA VATANI
Hyundai Türkiye Yönetim Kurulu Başkanõ ve Ceo’su Kwang Heum Um, “Tür-
kiye bizim için ana vatan. Hyundai Türk Malõ bir araç. Bununla da her zaman
markamõz ve başta yöneticilerimiz her zaman gurur duymuş durumdayõz za-
ten” dedi. Um, 1997’den beri Türkiye’de üretim yaptõklarõnõ, bu üretimin so-
nucunda da geçen yõl bilindiği gibi binek otomotivde Tür-
kiye lideri olduklarõnõ anõmsattõ. Türkiye’de üretim ya-
pan fabrikanõn tüm dünya üzerinde çok
yüksek kalite ile üretim yapan yerlerden bir
tanesi olduğunu belirten Um, “Türk işçisi
çok özenli, dikkatli, eğitimli ve yetenek-
li bir biçimde araçlarõ üretiyor” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Et ve Balõk Kurumu’nun (EBK), aç-
tõğõ 8 bin ton kasaplõk canlõ sõğõr it-
halatõ ihalesinin büyük bölümünü
Ürdünlü Khaled Hijazi &Ghosheh
LTD. CO kazandõ.
EBK’den yapõlan yazõlõ açõklamada,
oybirliği ile alõnan karar çerçeve-
sinde, 1, 2, 4, 6, 7, 8 ve 9. kõsõmla-
rõn toplam 20 milyon 75 bin ABD
Dolarõ ile Khaled Hijazi&Ghosheh
LTD. Co, 3. kõsmõ toplam 1 milyon
272 bin 500 Avro ile Slovakya’dan
Dituria-SS.R.O, 5’inci kõsmõ toplam
2 milyon 740 bin Avro ile Avustur-
ya’dan Altõntern Handels Gmbh,
10. kõsmõ toplam 2 milyon 700 bin
Avro ile Almanya’dan Hacõlar He-
lal Et Kombinasõ firmalarõna ihale
edilmesinin kararlaştõrõldõğõ bildirildi.
Aksa Enerji hisselerinin
İMKB ulusal pazarda iş-
lem görmeye başladı. Ak-
sa Enerji, İMKB’de enerjideki 10. şirket. Hisseleri 7 bin 373 yatırımcıya,
yüzde 29’u yurtiçi kurumsal yatırımcıya, yüzde 7’si de yurtdışı kurumsal
yatırımcılara satılmış durumda. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan ve Kazancı
Holding’in kurucusu Ali Metin Kazancı’nın gongu çalmasıyla hisseler işlem
görmeye başladı. Törene, Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazan-
cı, SPK Başkanı Vedat Akgiray, TSKB Genel Müdür Yardımcısı Şeniz Yar-
can ve TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu (soldan sağa) katıldı.
Aksa Enerji borsada
TİM’e göre 2009’daki 102.1 milyar dolarlõk ihracatõn yüzde 62.2 ’sini ilk 1.000 ihracatçõ firma gerçekleştirdi