11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Hukukçu ve Anayasa CHP’nin anayasa değişikliğini öngören Meclis kararlarını Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü gün. Ayrıca bir de Yüksek Seçim Kurulu, referandum tarihi olarak 12 Eylül’ü açıklamış. 60 değil 120 güne uymuş. İki hukuki durum. NTV’yi dinliyorum arabada, kararlar üzerine bir hukuk yorumu alacaklar ve ünlü Siyah Gözlüklü Anayasa Hukukçusu’na bağlanıyorlar... Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Serap Yazıcı. Diyor ki iktidar hukukçusu, özetle, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu yanlıştır. Mahkeme, Meclis kararına esastan bakamaz, çünkü Anayasa Mahkemesi’nin kararları esastan incelemesi ve bozması anayasaya aykırıdır... Tamam, bir iktidar hukukçusundan zaten kimse başka bir şey beklemiyor. Ayrıca da bunları söylemesi için bağlantı kuruldu! Ama şunları duyunca durdum: Meclis’in kararı anayasaya aykırı olsa bile, Anayasa Mahkemesi esastan bu kararı inceleyemez ve bozamaz. Mahkeme sadece, karar Meclis’ten geçerken yasa yapma şekline uyulmuş mudur, buna bakabilir... Doğrudur, Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi, yasaları şekil yönünden incelemekle sınırlandırılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bu şekli incelemeye de getirdiği yorumu bir kenara bırakalım, şu ifade üzerinde duralım: Meclis’in yaptığı yasa anayasaya aykırı olsa bile, Anayasa Mahkemesi buna karışamaz ve bu açıdan Meclis kararını bozamaz... Meclis, çıkardığı yasalarla örneğin bile isteye anayasayı delik deşik edebilecek, yasaların içerik olarak uygunluğunu kimse denetleyemeyecek. O zaman şu soruyu sormak gerek: Anayasa neden var? Anayasa, Meclis yasalarıyla veya iktidar uygulamalarıyla ikide bir ırzına geçilmek için mi? Veya Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedeni nedir? Böyle bir durumu veya olasılığı, gerçek bir demokratik hukuk devletinde kimse anlayamaz... Bu şu demek: Esas anayasa Meclis’in ta kendisidir! Meclis’in yaptığı yasalar, var olan anayasanın bile üzerindedir! Zaten, iktidar, hukukçusu, yandaş medya ve “uzman”larıyla, öteden beri bu görüşteler: Meclis’te 411 oyla kabul edilen “türban yasası”nın Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi üzerine üzerinde en çok kıyamet kopartılan konu da buydu: “Üstelik Meclis’in ezici çoğunluğunu oluşturan 411 milletvekilinin kabul ettiği bir yasayı, milletin bu şaşmaz iradesinin tecellisini, Anayasa Mahkemesi nasıl iptal edebilirdi!” İktidar Koalisyonu, anayasal hukukun, hukuk devletinin, yasaların üstünlüğünü değil, çoğunluk diktasının ve bunun uygulayıcısı olarak Meclis’i ve “milli irade” tarafından iktidara seçileni, en yüksek hukuk olarak kabul ediyor. Hukuk devleti değil, bir dikta devleti! Düşündüm: Radyoda yorumlarını dinlediğim “anayasa hukukçusu”, böyle bir durumu savunmalı mıdır? Eğer bir anayasal devlete, hukuk devletine inanmıyorsa, tabii ki, Meclis’i anayasa yerine geçirme hakkını kullanacaktır!.. O zaman mesleğinde ve uzmanlığında bir görev değişikliği yapması gerekir! Prof. Süheyl Batum’a sordum. Yasaların anayasaya uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini savunan normal bir hukukçu, şüphesiz ki! Bana, Anayasa Mahkemesi’nin bu görevini engellemek için, askeri cuntalar dahil, siyasilerin icraatlarının tarihçesini anlattı! Anayasa Mahkemesi 1974’te tarihi bir karar verdi ve şöyle dedi: “Beni yasaların şekil bakımından uygunluğunu denetlemekle sınırlandırdınız. Peki, ben de öyle yapacağım, anayasada da şekil bakımından bir madde var, devletin Cumhuriyet şeklinin değiştirilemez olduğunu belirten ve değiştirilmesi dahi mümkün olmayan maddeleri var. Ben de yasaların uygunluğu için bu şekle, Cumhuriyetin niteliklerinin değiştirilemez maddelerine uygun olup olmadığını bakarım... Esasa girmiyorum, bu şekle bakıyorum..” Mahkeme, anayasanın bu şekli hükümlerine aykırı pek çok yasayı da iptal etti! Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararlarıyla artık içtihat oluşturmuştur! Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi, AKP’nin anayasa değişikliği kararlarının, devletin Cumhuriyetçi niteliğine ve değiştirilemez maddelerine şeklen uygun olup olmadığına bakacaktır! Siyah Gözlüklü Hukukçu, bakamaz diye çırpınsa bile bakacaktır! Yapacak bir şey yoktur! Şüphesiz, yasa değişikliğinin referandumda reddedilmesi olasılığı büyük!.. Dünkü yazımda bu köşeye “misafir” olan Bilgi Üniversiteli doçent, Önder Aytaç yine diyordu ki: Referandumdan büyük bir evet oyu çıkacaktır. CHP’nin kalesi İzmir’den bile!.. Doğrusu “bilimsel görüşüne” hayran oldum! Ülkemiz ne bilimciler yetiştiriyor diye düşündüm! HAFİK/SİVAS 1. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2009/21 TLMT. Satõlmasõna Karar Verilen Taşõnmazõn Cinsi, Kõymeti, Adedi, Evsafõ: Taşõnmazõn Bilgileri: TARLA Taşõnmazõn Adresi: DÜZYAYLA KÖYÜ/HAFİK - SİVAS Taşınmazın Özellikleri ve Takdir Olunan Kıymeti, Yüzölçümü: 1-176 Ada No, 158 Parsel No, GEVRE PURU Mahalle/Köy Mevkii, 6.731,41TL-Saat 08.40-09.00 5707,74 m2 2-167 Ada No, 129 Parsel No, HASUT Mahalle/Köy Mevkii, 5.737,95 TL - Saat 09.02-09.12 4864,73 m2 3-173 Ada No, 73 Parsel No, CANAVAR DERESİ Mahalle/Köy Mevkii,10.382.69TL - Saat 9.15.-09.25 3335,07 m2 4-164 Ada No, 34 Parsel No, TAŞLI DERE Mahalle/Köy Mevkii, 5.281,80 TL - Saat 09.28-09.38 4478,84 m2 5-148 Ada No, 138 Parsel No, ÇİFTE ÇORAK Mahalle/Köy Mevkii, 5.010,52 TL - Saat 09.40-09.50 4248,07 m2 6-148 Ada No, 38 Parsel No, GÜNGÖRMEZ Mahalle/Köy Mevkii,10.538,35 TL - Saat 09.53-10.03 3385,39 m2 7-122 Ada No, 325 Parsel No, KOVALI DERE Mahalle/Köy Mevkii, 17.387,01 TL - Saat 10.05-10.15 14741,66 m2 8-122 Ada No, 313 Parsel No, HACI DERESİ Mahalle/Köy Mevkii,8.293,06 TL - Saat 10.18-10.28 7031,31 m2 9-122 Ada No, 310 Parsel No, HACI DERESİ Mahalle/Köy Mevkii, 3.301,42 TL - Saat 10,30-10.40 2799,77 m2 10-122 Ada No, 90 Parsel No, BÜYÜK DERE İÇİ Mahalle/Köy Mevkii, 9.769,80 TL - Saat 10.42-10.52 8283,11 m2 11-113 Ada No, 9 Parsel No, KIZILDERE AĞZI Mahalle/Köy Mevkii, 11.082,58 TL - Saat 10.54-11.04 9396,43 m2 12-109 Ada No, 38 Parsel No, CÜNÜT Mahalle/Köy Mevkii, 10.407,91 TL - Saat 11.06-11.16 8824,39 m2 13-109 Ada No, 37 Parsel No, CÜNÜT Mahalle/Köy Mevkii, 12.686.70 TL - Saat 11.18-11.28 10756,56 m2 14-109 Ada No, 16 Parsel No, FINDIKLI Mahalle/Köy Mevkii, 14.305,38 TL - Saat 11.30-11.40 4595,77 m2 KDV Oranõ: %18 1. Satõş Günü: 30/06/2010 Çarşamba 2. Satõş Günü: 12/07/2010 Pazartesi Yukarõda özellikleri yazõlõ taşõnmazlar bir borç nedeni ile açõk arttõrma suretiyle satõlacaktõr. Satõş Şartlarõ: 1- Satõş yukarõda belirtilen gün ve saatte HAFİK ADLİYE BİNASI ÖNÜ’nde açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile yukarõda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttõrmaya çõkõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememiş ise taşõnmaz en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonun- da en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan faz- la olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcõ ve masraflarõ, KDV alõcõya aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildir- meleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/21 Tal. sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze baş- vurmalarõ ilan olunur. 05/05/2010 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 24587) Dõşişleri Bakanlõğõ’nda yeniden yapõlanmayõ getirecek yeni personel kanun taslağõ Başbakanlõk’ta Mühendis diplomat dönemi UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’ndaki yeniden yapõlandõrma çalõş- malarõ çerçevesinde siyaset bilimi, hukuk ve uluslararasõ ilişkiler gibi alan- lar dõşõndaki bölümlerden mezun olan- larõn da meslek memuru olarak alõn- masõnõn önü açõlacak. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen düzenlemeleri, “İktidarın Dışişle- ri’nde siyasi kadrolaşma girişimi” olarak nitelerken Türkiye Değişim Hareketi üyelerinden eski Dõşişleri Müsteşarõ Faruk Loğoğlu, “Ben dip- lomatların seçildiği havuzu geniş- letmede peşinen bir sakınca gör- müyorum. Meslek zaten girdikten sonra öğreniliyor. Dışişleri için asıl tehlike, üst kademeye dışarıdan atamalar yapılmasıdır” yorumunu yaptõ. Dõşişleri Bakanlõğõ Teşkilat Yasa- sõ’nda değişiklikler öngören taslağõn Başbakanlõk’a gönderildiği öğrenildi. Önümüzdeki günlerde TBMM gün- demine gelmesi beklenen taslakla il- gili çalõşmalar ilk olarak ocak ayõnda yapõlan Büyükelçiler Konferansõ sõ- rasõnda Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu tarafõndan kamuoyuna du- yurulmuştu. Personelden Sorumlu Müsteşar Yardõmcõsõ Naci Koru, Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada taslağõn Dõşişleri personelinin nicelik ve nitelik bakõmõndan güçlendirilme- sini ve insan kaynaklarõ havuzunun çe- şitlendirilmesini amaçladõğõnõ vurgu- ladõ. Bakanlõktan verilen bilgilere gö- re, yeni teşkilat yasasõnda özetle şu de- ğişiklikler öngörülüyor: ? Dõşişleri Bakanlõğõ meslek me- muru alõm sõnavõna girebilmek için si- yasal bilgiler, iktisat ve iktisadi ve ida- ri bilimler fakültelerinin 4 yõl süreli eğitim veren uluslararasõ ilişkiler, kamu yönetimi, siyaset bilimi, iktisat, maliye, işletme ve ekonomi bölüm- lerinden, hukuk fakültelerinden ya da bu dallara öğrenim programlarõnda ağõrlõklõ olarak yer veren, denkliği YÖK tarafõndan onaylanmõş yaban- cõ öğrenim kurumlarõndan mezun olma şartõ aranõyordu. Yeni düzen- lemeyle bu bölümlere tarih mezunlarõ da eklendi. Düzenlemeyle getirilen en önemli değişiklik ise başka herhan- gi bir bölümden mezun olanlarõn si- yasal bilgiler, uluslarasõ ilişkiler, ma- liye, iktisat, işletme, ekonomi, hukuk alanlarõnda ‘master ya da doktora’ derecesine sahip olmalarõ durumun- da meslek memurluğu sõnavõna alõn- masõna imkân sağlanmasõ. ? İdari memurluğun cazip hale ge- tirilmesi için başkonsolosluğa kadar yükselme imkânõ veren kariyer plan- lamasõ getirilecek. Merkez ve yurtdõ- şõ görevlerinde maaşlar arttõrõlacak. ? Erken aşamada büyükelçi olma- nõn yolu açõlacak. ? Savaş bölgelerinde görev yapan diplomatlara “mahrumiyet tazmi- natı”, Türkiye açõsõndan önemli baş- kentlere gönderilen diplomatlara da “teşvik ödeneği” verilecek. Öymen: Kadrolaşma hamlesi Taslak daha Meclis gündemine gelmeden tartõşma yarattõ. Dõşişleri kökenli politikacõlarõn önde gelen isimlerinden CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, taslakta Dõşişleri Bakanlõğõ mensuplarõnõ özlük hak- larõna ilişkin düzenlemelere muha- lefet olarak kendilerinin de destek vermeye hazõr olduklarõnõ, ancak bakanlõğa girişi düzenleyen madde- leri sakõncalõ bulduklarõnõ ve TBMM’de bu maddeye karşõ çõka- caklarõnõ açõkladõ. Dõşişleri Bakanlõğõ’nda diplomat olarak nitelendirilen meslek me- murluğunun yanõ sõra uzmanlõk ge- rektiren bölümler için uzman perso- nel istihdam edildiğini kaydeden Öymen, “Şimdi mühendislik, fi- zik, tıp ya da ilahiyat gibi bölüm- lerden gelenlere diplomatlığın yo- lunu açarsanız o zaman dış politi- kanın kalitesini düşürürsünüz. Diplomaside başarılı olmanın yo- lu uluslarası müzakerelerde sağlam hukuk, siyasi ilimler bilgisi, eko- nomi bilgisi sahibi olmaktan geçer” dedi. Düzenlemenin “Dışişleri Ba- kanlığı’na politika sokmak” an- lamõ taşõyacağõna vurgu yapan Onur Öymen, “Bakanlığı böyle adım adım dışarı açarsanız hüviyeti değişir, siyasi etki atamaları baş- lar” diye konuştu. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn yeninden yapõlanmasõ yönün- de 2006-2007 yõllarõnda raporlar hazõrlayan Dõşişleri Bakanlõğõ eski Müsteşarõ ve Türkiye Değişim Hareke- ti üyesi Faruk Loğoğlu ise taslak konusunda Öy- men’den farklõ bir yaklaşõm sergiledi. Dönemin Dõş- işleri Bakanõ Abdullah Gül’ün talimatõyla hazõrladõğõ raporlarda da, “Bakanlığın meslek memuru havu- zunun genişletilmesi gerektiği” saptamasõnda bulun- duğunu aktaran Loğoğlu, şöyle devam etti: “Ben farklı disiplinlerden gelenlere Dışişleri’nin kapısı- nın açılmasını peşinen sakıncalı bulmuyorum, personel temin havuzunun genişletilmesinin fayda- lı olacağı kanısındayım. Artık Dışişleri illa ki uz- manlık gerektiren bir alan değil. Bir tarihçi, ar- keolog da diplomat olabilir. Zaten bizim mesleği- miz girdikten sonra öğrenilebilir.” Dõşişleri Bakan- lõğõ için asõl büyük tehlikenin “alt kademeye değil üst kademeye siyasi müdahale” olacağõnõ vurgula- yan Loğoğlu, “Bu iktidar döneminde dışarıdan bü- yükelçi atamaları görüyoruz. Bakanlık için asıl büyük sıkıntı budur. Sistemik konularda Dışişleri kendi integritesini korumasını bilir” dedi. LOĞOĞLU: FARKLI DİSİPLİNLERİ PEŞİNEN SAKINCALI BULMUYORUM ‘AKP iktidarı devleti dönüştürüyor’ MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP iktidarõnda 2006 yõlõn- dan bu yana, sağlõk, dõşişleri ve gençlikten sorumlu devlet bakanlõğõ hariç tüm bakanlõk- lara toplam 404 bin 161 personel ve sözleş- meli personel alõndõğõ ortaya çõktõ. Aynõ dö- nemde kamu idarelerindeki toplam memur ve sözleşmeli sayõsõndaki artõşõn 217 bin 663 kişide kalmasõ, hükümetin sadece 404 bin ki- şilik kadrolaşmaya gitmekle kalmayõp devle- tin mevcut kadrolarõnõ da kendi kadrolarõna dönüştürdüğünü ortaya koydu. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demi- rel’in tüm bakanlõklara yönelttiği soru önergesine verilen yanõtlara sağlõk, dõşişleri ve gençlikten sorumlu Devlet Bakanõ Fa- ruk Nafiz Özak’õn bakanlõklarõ hariç diğer- lerinden yanõt geldi. Buna göre, 2006 yõlõn- dan bu yana devlete çoğunluğu memur ol- mak üzere 319 bin 654 personel ve 84 bin 407 sözleşmeli personel alõndõ. Bunun yanõ sõra bu bakanlõklara toplam 12 bin 857 na- kil yapõldõ ve bakanlõklarda 948 geçici işçi çalõşmaya başladõ. Kadrolaşmanın ötesinde dönüştürme Devlete alõnan bu kadar personele karşõn, kamu idarelerindeki kadro ve pozisyonlarõn aynõ miktarda artmamasõ, devlette AKP ikti- darõndan önce çalõşanlarõn uzaklaştõrõldõğõnõ ortaya koydu. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, AKP hükümetinin “kurumlarda herhangi bir kadrolaşmanın olmadığı” yö- nündeki açõklamalarõyla, soru önergesine ve- rilen yanõtlarõn birbiriyle çeliştiğine dikkat çekti. Demirel, “Kaldı ki bu rakamlar, son 4 yılın rakamları. Daha 2010 yılının ilk 5 ayı yok rakamlarda. 2002’nin Kasım ayın- dan itibarenki rakamlar da yok. O rakam- lar da ortaya çıktığında AKP’nin iktidara geldiği bugüne kadar bakanlıklarda nasıl kadrolaştığı daha belirgin bir şekilde orta- ya çıkacak. Ama bu rakamlar bile gerçeği ortaya koyuyor, kadrolaşmanın açık ve net göstergesi” dedi. Atatürk Samsun’a uğurlandı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 16 Mayıs 1919’da Milli Mücadele’nin ilk adımını atması nedeniyle dün Atatürk’ün Şişli’deki evinin önünden Dolmabah- çe’ye yürüyüş düzenlendi. Valilik, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Şişli İlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü, Kaymakamlık ve Şişli Belediyesi’nce düzenlenen etkinlikte, Ata- türk’ün Milli Mücadele’yi başlatmak için Şişli’deki evinden çıkarak Dolmabah- çe’ye gitmesi ve Samsun’a ulaşmak için Bandırma Vapuru’na binmesi öğrenci- ler tarafından canlandırıldı. Beşiktaş Belediyesi de dün “bağımsızlık için ilk adım” yürüyüşü düzenledi. Atatürk’ün Akaretler’deki evinin önünden başlayan yürü- yüş, Beşiktaş Sahilinde sona erdi. Yürüyüş boyunca taşınan “bağımsızlık için ilk adım” yazılı çelenk Bandırma Vapuru anısına denize atıldı. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) 19 MAYIS COŞKUSU BAŞLADI Gençlertaleplerini haykõracak İSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) - Gala- tasaray, İstanbul, Maltepe, Marmara üniversitesi öğrencilerinin de aralarõnda bulunduğu 17 üni- versitenin Atatürkçü Düşünce Kulüpleri, öğrenci konseylerinden oluşan gençlik örgütleri “Yur- duna, üniversitene, okuluna sahip çık” sloga- nõyla “19 Mayıs Gençlik Buluşması”nda bir araya gelerek “demokratik üniversite”, “para- sız, çağdaş, bilimsel eğitim” ve “bağımsız Türkiye” taleplerini haykõracak. Etkinliğe, Tek- Gõda İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel, hukuk- çu Prof. Dr. Süheyl Batum, oyuncu Müjdat Gezen ve gazeteci Banu Avar da destek vermek için katõlacak. Etkinlik, Fuat Saka konseriyle sona erecek. 19 Mayõs Gençlik Buluşmasõ, 19 Mayõs Çar- şamba günü saat 17.30’da Kadõköy’deki Cafera- ğa Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. 19 Mayõs Gençlik Buluşmasõ Düzenleme Komitesi adõna yayõmlanan bildiride, Türkiye’nin genç sahiple- rinin “yeni bir Türkiye kuracak” güce sahip olduklarõ belirtilerek 19 Mayõs’õn, gençliğin sesi- ni duyuracağõ gün olduğu ve her gencin elinde ve yüreğinde “bağımsızlık meşalesi” yandõğõ ifade edildi. 19 Mayõs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramõ heyecanõ Adana’da erken başla- dõ. Geçen cuma günü “Gençlik Yürüyüşü” ve “Gençlik Koşusu” ile başlayan kutlama etkinlikleri hafta boyunca sürecek. Dün de Sa- rõçam Piknik Alanõ’nda İzci Gençlik kampõ kurulurken, “Atatürk’ü Anma Gençlik Ku- pası Satranç Turnuvası”, “Gençlik Kupası Skeet-Trap Atıcılık Müsabakası” yapõldõ. AKP iktidarõ döneminde bakanlõklara alõnan personel sayõsõ, giden personel sayõsõnõn iki katõna ulaştõ [email protected] Ada vapurunda arama İstanbul Haber Servisi - Kabataş- Adalar seferi yapan bir vapurda içki kontrolü yapõldõğõ, yolcularõn vapura bin- mesinin ardõndan, kaptanõn, yolcularõn vapurda içki içebileceğini tahmin etti- ğini söyleyerek vapuru Kabataş İskele- si’nden kaldõrmadõğõ belirlendi. İDO yet- kilileri, uygulamayõ, “Yolcular ara- sında bulunan 4-5 kişinin vapurun ön kısmında çilingir sofrası kurarak, alkol almasından dolayı kaptan va- puru kaldırmadı” sözleriyle savundu. Gazeteport’ta önceki gün “Ada yol- cusuna kaptan işkencesi” başlõğõyla ya- yõmlanan habere göre, 18.30’da Kaba- taş-Adalar seferini yapmasõ gereken Şehit Karaoğlanoğlu isimli vapura gelen yolculara, iskeledeki güvenlik görevlileri önce poşetlerinde alkollü içecek olup olmadõğõnõ sordu, daha sonra da yolcularõn çantalarõnõ kontrol etmek istedi. Yolcular vapura bindikten sonra ise gemi kaptanõ, yolcularõn içki içebileceğini tahmin ettiğini söyleyerek vapuru Kabataş İskelesi’nden kaldõr- madõ. Çantalarõnõn aranmasõnõ protesto eden ve kaptanõn tutumu nedeniyle ev- lerine gidemeyen yolcular, iskelede 40 dakika bekletildikten sonra başka bir va- pura aktarõldõ. Bu kez de vapurun uğ- radõğõ ilk ada olan Kõnalõada’da polis- ler vapura binerek içki içilip içilmedi- ğini kontrol etmek istedi. Polis ile yol- cular arasõnda tartõşma yaşandõ. İDO’dan ilginç savunma İDO A.Ş’den yapõlan yazõlõ açõkla- mada 5 Mayõs’tan başlanan uygula- mada, ada vapuruna binişlerin kontrol edildiği belirtildi. Müşteri memnuniyeti anketleri göz önüne alõnarak söz konu- su uygulamanõn başlatõldõğõ savunulan açõklamada, şöyle denildi: “Seyyar sa- tıcıların terminalden gemilere geçişine mani olmak amacıyla ellerindeki po- şet ve çantalar kontrol edilmektedir.” İDO YETKİLİLERİ: ÇİLİNGİR SOFRASI KURDULAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle