23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Güven ile Umut... Gündelik duygular değildir ‘güven ile umut’. Bu iki duygu, bebeklik döneminden başlayarak son nefesimize kadar yaşadığımız sürece bize yaşamı sevdirir ya da yaşamdan soğutur. Toplumumuz bu iki duyguyu da kaybediyor. İnsanımız bu iki duyguyu da kaybediyor. Gitgide derinleşen bir kamplaşma, artan işsizlik, yüksek eğitimin bile artık güvenli bir gelecek kurmaya yetmemesi. Toplumun siyasal iktidar tarafından ‘yandaşlar ve karşıtlar’ diye ikiye bölünmesi. Herkese bir ‘öç alma’ kanısı veren öfke ve şiddet dolu sözler, tutumlar, uygulamalar. Siyasal iktidar bu iki duyguyu azaltan bir yol izliyor. Siyasal muhalefet bu iki duyguyu yükselten bir yol izlemiyor. Muhalefet sadece sert eleştiriler yapıyor ama toplumun ‘güven ve umut’ boşluğunu dolduramıyor. Oysa, ‘toplumsal yönetim’ nerede olursa olsun, toplumda ‘güven ve umut’ uyandırmak zorundadır. İster bir ülkenin hükümeti, ister bir şirketin yönetim kurulu, ister bir öğretmen, ister bir aile büyüğü olsun, birlikte olduğu topluluğu ‘güvensiz ve umutsuz’ bıraktığı zaman kötü yönetiyor demektir. Güvenilir umut, umutlu güven İşte bu bileşim kişiyi de, toplumu da depresyondan kurtaracaktır. Bu da görünür davranışlarla olur. ‘Güvenilmez umut’, hayal satıcılığıdır. Deneyimli topluluklar aldırmaz bile. ‘Umutsuz güven’ ise, korunmak için sığınma ile sonuçlanır. Her ikisi de ne özgürlük getirir, ne demokrasi yaratır. Birisi bezirgâna kanmaktır, diğeri ise kendi iradesini başkasına teslim etmek... Bursa Kitap Fuarı’nda iki gün kaldık, bir söyleşi yaptım. Konu, ‘Tehlikeli Cehalet’ idi. Gelen topluluk, özellikle öğretmenlerin öğrencileriyle gelmeleri hepimizi mutlu etti. Özellikle öğrencilere; ‘En tehlikeli cehaletin içinde bulunulan durumu fark etmemek’ olduğunu söyledim. Çalışmadığı halde başarılı olacağını sanmak. Hak etmediği şeyi elde etmeyi beklemek. Sahip çıkmadığı demokrasiyi olur sanmak. Neden geride kaldığını anlayamamak. Kendi hatalarını başkalarına yıkarak rahatlamak. Gerçeklerle yüzleşmekden kaçınmak. Kendi iradesini başkasının ipotek altına almasına boyun eğmek. Bağımlılıktan medet ummak. Düşünmemek. Aldırmamak. Üstüne vazife almamak. Hep başkasından beklemek. Bunların hepsi de TEHLİKELİ CEHALET idi. Bütün bunları fark etmemek, sonra da hep yakınarak başkalarını suçlamak toplumsal yanlışımızdı. GÜVENİLİR UMUT mu? İrademizdi. Yaptıklarımızdı. Yapacaklarımızdı. UMUTLU GÜVEN Mİ? Kendimizdik. Birlikteliğimizdi. Dayanışmamızdı. Bunlar neredeyse başarı oradaydı. Gerisi mi? Laklakadır. erdalatak@gmail.com CHP lideri Baykal, anayasa değişikliği konusunda Başbakan Erdoğan’õ sert dille eleştirdi ‘Seni Hikmetyar yetiştirdi’KIRŞEHİR (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, siya- seti orduya yerleştirme çabasõnõn yü- rütüldüğünü belirterek, bunun tehli- keli sonuçlar doğuracağõ uyarõsõnda bulundu. Anayasa değişikliğine iliş- kin Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a sert çõkan Baykal, “Sen Cum- huriyetin temel değerlerini, hu- kuk devletini, demokrasiyi ve la- iklik ilkesini istemiyorsun, sorun oradan kaynaklanıyor. Sen o kül- türü Hikmetyar’ın dizinin dibinde çöküp, ondan eğitim aldığın gün- lerden aldın. Seni Hikmetyar ye- tiştirdi, Türkiye’de bizleri Musta- fa Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi. Partisinin Kõrşehir İl Kongresi’nde konuşan CHP Genel Başkanõ Baykal, AKP hükümetinin “Türkiye’nin hukuk sistemini tepeden tırnağa kendi ihtiyacına göre şekillendir- mek istediğini” belirtti. Baykal, “Biz deriz ki siyaset; camiye, kış- laya, mahkemeye girmesin. Siyaseti camiye sokmayacaksınız. Sokar- sanız hem cami hem siyaset bozu- lur. Kışlaya siyaset sokarsak mem- leketin çıkarını kim koruyacak? Neye döner, Balkan savaşına dö- ner. Allah bir daha o Balkan gün- lerini yaşatmasın. Kışlaya siyaseti soktuğunda kimseye hayır gelmez, memlekete hayır gelmez. Siyasetin mahkemede de yeri yok. Hâkim kendi siyasi anlayışına göre karar versin, sanık kendi siyasetine göre destek arasın, böyle bir şey olur mu?” dişe konuştu. Türkiye’de si- yaseti camiye sokma doğrultusunda bir tehlike ortaya çõktõğõnõ ve Anayasa Mahkemesi’nin AKP’ye “Sen laik- liğe karşı eylemlerin odağı oldun” dediğini vurgulayan Erdoğan, son dö- nemde Türkiye’de hiçbir dünya de- mokrasisinde görülmemiş olaylarõn yaşandõğõnõ belirtti. Olayların altında bir senaryo var Eski kuvvet komutanlarõnõn, ordu komutanlarõnõn gözaltõna alõnmalarõna değinen Baykal, şunlarõ söyledi: “Bu- nun altında sadece hukuk, yasala- ra saygı anlayışının yattığına inan- mamız mümkün mü? Bunun al- tında bir başka senaryonun yattı- ğı açık bir gerçek değil mi? Bu memleketin şerefli evlatları birbi- ri ardından onur intiharları yap- mak durumunda kalıyorlar. İd- dialar ortaya atılıyor, altından bir şey çıkmıyor. 3 yıldır bu suçlama- lar sürüyor. Ortada iddiadan baş- ka bir mahkeme kararı var mı? Tutuklama kararı var ama hü- küm yok, yargı yok. Yıllarca içeride kalıyorsun, neyle suçlandığını bile bilmiyorsun. Bu hiçbir çağdaş yar- gılama sistemi içine yerleştirile- cek bir uygulama değildir.” ‘Farklı kültür dayatılıyor’ Hukukun hükmünü siyasetçilerin vermesini sağlamak için AKP’nin anayasa değişikliği yapmak istediği- ni belirten Baykal, Erdoğan’õ hukuk devleti, demokrasi ve laiklik ilkele- rini istememekle suçladõ. Baykal, “Farklı bir kültürü bizim devlet dü- zenimize, cumhuriyetimize dayat- maya çalışıyorsun. Sen o kültürü Hikmetyar’ın dizinin dibinde çö- küp, ondan eğitim aldığın günler- den aldın. Seni Hikmetyar yetiş- tirdi, Türkiye’de bizleri Mustafa Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi. Baykal, Habur’da PKK’li terörist- lerin “kahraman” gibi karşõlandõğõnõ, onlarla mücadele eden devletin gü- venlik görevlilerinin ise Ergenekon soruşturmasõnda mahkemelerde he- sap verdiğini vurguladõ. Anayasa de- ğişikliğiyle ilgili referandumun ka- çõnõlmaz olduğunu belirten Baykal, “Referandum, hepimiz için tarihi bir fırsat olacaktır. Referandumu, bunlar hakkında hüküm vermek için bir fırsat olarak değerlendir- meliyiz. ‘Bu iktidar kalsõn mõ gitsin mi, artõk yeter mi yoksa çileye devam mõ? diyeceğiz” dedi. Hükümetin korku salarak medyayõ yõldõrdõğõnõ ifade eden Baykal, “Basını yıldır- dılar, televizyonları yıldırdılar, kimse konuşamıyor artık. Konuşan bir tek CHP var” diye konuştu. Partisinin Kõrşehir il kongresinde konuşan CHP Genel Başkanõ Baykal, “Sen o kültürü Hikmetyar’õn dizinin dibinde çöküp, ondan eğitim aldõğõn günlerden aldõn. Seni Hikmetyar yetiştirdi, Türkiye’de bizleri Mustafa Kemal Atatürk yetiştirdi” dedi. TAŞ ATAN ÇOCUKLAR Erdoğan anayasa değişikliği ve yargõ reformu konusunda muhalefete yüklendi ‘Olur olur bal gibi olur’ ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, anayasa değişikliği ve yargõ reformu konusunda muhalefete yüklenirken genel seçimlerin de za- manõnda yapõlacağõnõ belirtti. Ana- yasa değişikliğine ilişkin muhale- fetin eleştirilerini hedef alan Er- doğan “Hani bir zamanlar var- dı ya bir şarkı: Olur olur bal gi- bi olur” dedi. Şanlõurfa’da yapõmõ tamamlanan tesis ve projelerin toplu açõlõş töre- ninde konuşan Erdoğan, Ermeni soykõrõmõ iddialarõyla ilgili ABD Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen yasa ta- sarõsõna tepki gösterdi. Erdoğan, “Biz Amerika’ya şa- şıyoruz. Oradaki basit bir seçim hesabına, oradaki basit bir dias- pora harekâtına veya hareketine Türkiye’yi feda edebilecek anla- yışa doğrusu ben acıyorum ve gü- lüyorum” diye konuştu. Referandum ve anayasa değişik- likleriyle ilgili muhalefeti eleştiren Erdoğan, “‘Referandum demo- kratik bir haktõr’ diyorum, ‘iste- mezük’ diyorlar. Siz bize vekâlet verdiniz ama bunlar kabul etmi- yorlar. Ama er ya da geç genel se- çimler geliyor. Çünkü bunlar oturdukları koltuktan güç alan- lar, oturdukları koltuğa güç ka- tanlar değil. O zaman gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Şu anda yargı referandumu konuşuluyor. Daha bilmeden görmeden ‘hayõr, istemezük’... Halkımızın bazı önemli meselelerini ‘gelin burada konuşalõm tartõşalõm’ diyoruz, ‘is- temezük’... Ya bir görün ne var bunun içinde?” dedi. Yargõ refor- muyla ilgili tüm partilerle görüşe- ceklerini ifade eden Erdoğan, geri çevrilmeleri durumunda referan- duma başvuracaklarõnõ anlattõ. Hayal dünyasında geziyorlar Meclis’in yeni anayasa yapa- mayacağõ yönündeki görüşlere de tepki gösteren Erdoğan, “Böyle saçmalık olur mu, dünyanın ne- resinde görülmüş? Bu meclisler niçin oluşur; yasa yapmak için, anayasa yapmak için, değiştir- mek için. Bunun için kurulan bir Meclis’e sen diyorsun ki ‘Bu par- lamentoda bu olmaz’. Hani bir za- manlar vardı ya bir şarkı; ‘Olur olur bal gibi olur’ Millet sizi se- çecek, parlamentoya göndere- cek, sen ‘Olmaz’ diyeceksin. Bun- lar bir defa kendi kimliklerini reddediyorlar. Bir siyasetçiye bu yakışır mı? Ama bunlara ya- kışır” diye konuştu. İktidara geldiklerinden bu yana çetelerle, mafyayla, hukuk dõşõ ör- gütlenmelerle, kirli senaryolarla uğraştõklarõnõ ifade eden Erdoğan, her türlü demokrasi dõşõ müdaha- leye karşõ cesur bir duruş sergile- diklerini söyledi. Seçimlerin zamanõnda yapõlaca- ğõnõ belirten Erdoğan, “Artık 16 ay- da bir değişen hükümetler döne- mi yok. Bunlar hayal dünyasında geziyorlar. Birisi kalkıyor diyor ki ‘Bu yõl sonuna kadar seçim olur’. Bir diğeri ‘Erken seçim olmasõ la- zõm’. Daha çok sayıklarsınız çok. Bu boyacı küpü mü sok sok çı- kar? Var mı böyle bir şey? Bun- lar demokrasi dersinden hep sı- nıfta kaldılar. Yeter, söz de karar da milletindir” dedi. ‘Padişahım çok yaşa’ Alandakilerden birinin “Padişa- hım çok yaşa” yazõlõ döviz göster- mesi üzerine Erdoğan, “Bak, ‘Pa- dişahõm çok yaşa’ diyorsun ama ben ne padişahım, ne padişahlığa özentim var. Kaldır onu” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa Topçular Meydanı’nda toplu tesis açılış törenine katıldı. (AA) Tasarõ raftan iniyor Doğu ve Güneydoğu’daki sokak gösterileri nedeniyle AKP’nin rafa kaldõrdõğõ taş atan çocuklarla ilgili yasa tasarõsõ yeniden gündeme geliyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümeti, Doğu ve Güneydoğu’daki sokak gösterileri nedeniyle rafa kaldõrdõğõ taş atan ço- cuklarla ilgili olarak Terörle Mücade- le Yasasõ’nda değişiklik yapõlmasõna ilişkin yasa tasarõsõnõ yeniden günde- me getiriyor. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, bu hafta CHP’yi ziyaret ederek tasarõya destek isteyecek. Kürt açõlõmõ kapsamõnda TBMM gündemine getirilen tasarõ, gösteriler- de taş attõklarõ gerekçesiyle terör su- çundan ağõr ceza mahkemelerinde yar- gõlanan çocuklarõn çocuk mahkeme- lerinde yargõlanmasõnõ öngörürken ha- pis cezasõnõ arttõrõcõ düzenlemelerin de kaldõrõlmasõnõ hükme bağlõyor. Tasa- rõda, ayrõca AİHM kararlarõ doğrultu- sunda yeniden yargõlama yoluna iliş- kin hükümler bulunuyor. CHP ve MHP, terörist başõ Abdullah Öcalan ile terör örgütünün üst düzey yöneti- cilerine yeniden yargõlama yoluyla af getirilmek istendiğini belirterek tasarõya karşõ çõkõyor. CHP Grup Başkanveki- li Hakkı Süha Okay, tasarõnõn TBMM Başkanlõğõ’na sunulmasõnõn ardõndan yaptõğõ açõklamada, tasarõnõn 9. mad- desiyle Ceza Muhakemesi Yasasõ’nõn 311. maddesinin 2. fõkrasõnõn yürür- lükten kaldõrõldõğõnõ belirterek bu fõk- rada Öcalan’õn yeniden yargõlanmasõ- nõn önünü kapatan ve Öcalan hakkõn- da verilen kararõn kesinleştiği 4 Şubat 2003 tarihinin de kaldõrõlacağõnõ söy- ledi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, ta- sarõyla Öcalan’õn yeniden yargõlan- masõ yolunu açacak hiçbir düzenleme getirilmediğini savunsa da partinin bazõ hukukçu kurmaylarõ, CHP ile ay- nõ endişeyi taşõyor. Partili milletvekil- leri, “Gerçekten AİHM’de Öca- lan’ın yeniden yargılanmasına iliş- kin bir karar çıkması durumunda her şey olabilir. Türkiye’de bir hâ- kim, AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanmaya karar vere- bilir. Öcalan’ın cezaevinde bulun- duğu süre dikkate alındığında ye- niden yargılanma durumunda ser- best kalması bile gündeme gelebilir” itirazõnõ dile getirdiler. Ergin, CHP’ye gidiyor Ergin, bu hafta CHP grup baş- kanvekillerini ziyaret ederek tasarõ- ya destek isteyecek. AKP’nin parti içindeki endişeler nedeniyle de CHP’nin itiraz ettiği yeniden yargõ- lanmayla ilgili maddeleri tasarõ met- ninden çõkarabileceği ya da taş atan çocuklarla ilgili maddelerin ayrõlmasõ yoluna gidebileceği belirtildi. Yeter mezarõ başõnda anõldõ İstanbul Haber Servisi - Limter-İş Sendikasõ Eğitim Uzmanõ Süleyman Yeter, 7 Mart 1999 tarihinde gözaltõnda işkencede öldürülüşünün 11. yõlõnda dün Alibeyköy’deki mezarõ başõnda anõldõ. Limter-İş Sendikasõ tarafõndan Alibeyköy Mezar- lõğõ’nda düzenlenen anma töreninde konuşan eşi, sendikacõ Ayşe Yumli Yeter, “Süleyman’ın ölü- müyle ilgili kırmızı bültenle aranan Ahmet Oku- ducu hâlâ yakalamadı” dedi. Ayşe Yeter şöyle ko- nuştu: “Bugün hâlâ 12 Eylül darbesi döneminin katliamcılarının yargılanmadığını biliyoruz. Kirli savaş gerçeğini ve ardından katledenlerin yargı- lanmadığını, sorumluların cezalandırılmadığını biliyoruz. Bu yüzden biz aileler olarak yitirdikle- rimizin ardından onların mücadelesini sürdüre- ceğimizi söyledik.” ‘İşaret ettiği yolda inatla yürümeliyiz’ Limter-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Kamber Say- gılı da “Süleyman Yeter bir fabrika işçisiydi, bir devrim işçisiydi, bir parti işçisiydi” diyerek şöyle devam etti: “İşçi sınıfı TEKEL direnişiyle birlikte yeniden silkelendi. Bizlerin yapması gereken Sü- leymanların işaret etmiş olduğu yolda çok karar- lıca, çok inatça, çok bilgece yürümektir.” KORUMA GİYDİRDİ Başbakan Yardımcısı Bü- lent Arınç, Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde bir di- zi açılış yaptı. Bir anaoku- lun açılışı sonrasında içeri girdiği sırada Arınç’a galo- şunun koruması tarafından giydirilmesi ise dikkat çek- ti. Gazetecilerin kendisini görüntülediğini fark eden Arınç, “Bakalım altına ne yazacaklar” dedi. (Fotoğraf: HÜRRİYET) ÖLÜMÜNÜN 11’İNCİ YILDÖNÜMÜ ‘Genel affa evet diyebiliriz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu, “toplumsal barışın bir parçası olması halinde genel affa evet diyecekle- ri” mesajõ verdi. Kõlõçdaroğlu, BDP’li belediye baş- kanlarõnõn tutuklanmasõnõ da eleştirdi. Partisinin Batman il kongresinde konuşan Kõlõç- daroğlu, demokratik açõlõmõ değerlendirdi. sorunun çözümü için gerektiğinde “genel affa destek vere- bileceklerini” ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Bu sorunu çözmeye talibiz, kardeşlik içinde çözeceğiz. Sağ- lıklı, güçlü bir ekonomi politikası izleyerek çöze- ceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebi- leceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. Toplum- sal barışın bir parçası olacaksa biz genel affa ‘evet’ deriz. İktidara geldiğimizde bu bölgede, kesinlikle hiçbir özelleştirme yapılmayacaktır. Devlet burada fabrika kuracaktır” dedi. ‘Çocukların hapse atılması kabul edilemez’ BDP’li belediye başkanlarõnõn tutuklanmasõnõ da eleştiren Kõlõçdaroğlu, “Eline kelepçe vurup sıra- ya dizip boy boy fotoğrafını çekmek dünyanın hangi modern ülkesinde var. Cebinde yarım li- mon çıktı diye çocuğu tutuklayıp hapse atacak- sın. Bunu kabul etmiyorum” diye konuştu. CHP’Lİ KEMAL KILIÇDAROĞLU ‘İktidar yorgun, muhalefet alternatif değil’ Yurt Haberleri Servisi - Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül, ül- kemizdeki iktidarõn yorgun ve heyecansõz, muhalefetin ise alternatif olmaktan uzak ol- duğunu söyledi. Sarõgül, TDH il merkezini açmak için geldi- ği Tekirdağ’da, coşkulu bir kalabalõk tarafõn- dan karşõlandõ. Tekirdağ Cengiz Topel Meyda- nõ’nda toplanan binlerce ki- şilik kalabalõğa hitap eden Sarõgül, bugünkü iktidarõn yorgun ve heyecansõz oldu- ğunu söyledi. Muhalefetin de iktidara alternatif olama- dõğõnõ ve ömür boyu muha- lefette kalmak istediğini be- lirten Sarõgül, “Halkın der- di başka, Ankara’daki si- yasetçilerin derdi başka. Onlar çözüm üretmek ye- rine, kendi koltuklarını korumaya çalışıyorlar” dedi. Hükümetin gündeme getirdiği anayasa değişikliği konusuna da deği- nen Sarõgül, “İktidara soruyorum. Sekiz yıl- dır tek başına ülkeyi yönetiyorsunuz. Bugü- ne kadar anayasayı değiştirmek neden aklı- nıza gelmedi. Seçimlere bir yıl kala mı ana- yasa değişikliğini hatırladınız. Türkiye’nin mutlaka yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı var. 40 maddeyi geçmeyen yeni bir anayasa yapılmalı. Bu anayasayı TDH iktidarında biz yapacağız.” şeklinde konuştu. TDH LİDERİ SARIGÜL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle