16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2010 CUMARTESİ 14 HABERLER Makedonya’dan göç eden Köfteci Ramiz’in 1928 yõlõnda Manisa’nõn Akhisar ilçesinde açtõğõ dört masa- lõ küçücük köfteci dükkânõyla baş- layan öykü, Ramiz’in dört oğlunun da hem okuyup hem çalõşarak ba- balarõndan aldõğõ bayrağõ bugünle- re getirmesiyle sürüyor. Şu anda Köfteci Ramiz markasõnõn 15 ilde 65 şubesi var. Bunlardan 38 tanesi İs- tanbul’da… Şubelerin 48’i franc- hising modeliyle işletiliyor. Çok yakõnda 7 tane daha açõlacak. Hedef yurtdõşõnda da büyümek. Alõşveriş Merkezi Yatõrõmcõlarõ Derneği ta- rafõndan “AVM’lerde en tercih edilen restoran markası” ödülünü alan Köfteci Ramiz’in öyküsünü kü- çük oğlu Bülent Taşkınlar ile ko- nuştuk... - Bildiğimiz kadarı ile 5 kar- deşsiniz. Hepiniz eğitimli ve mes- lek sahibi kişilersiniz. Nasıl geliş- ti Köfteci Ramiz? 4 erkek ve bir kõz kardeşiz. İkisi hukukçu, biri mühendis, kõz karde- şimiz diş hekimi, ben de işletmeci- yim. 1970 yõlõnda babamõzõn ölü- müyle birlikte, dört erkek kardeş 2000 yõlõna kadar hem meslekleri- mizi yaptõk hem de babadan kalan bu mirasõ devam ettirdik. 2000 yõ- lõnda, Akhisar’da İstanbul-İzmir Karayolu üzerinde bir yol lokanta- sõ açtõk. Bu lokanta babamõzõn 82 yõllõk tarihinden aldõğõ destekle markanõn daha fazla tanõnmasõna se- bep oldu. 2006 yõlõnda franchising modeliyle açtõğõmõz İstanbul’da Levent Çarşõ’daki ilk şubemiz ise büyüme atağõmõzõ başlattõ. - Franchising şartları neler? Yatõrõmcõdan beklediğimiz yal- nõzca finansal yatõrõm değil, Köfte- ci Ramiz markasõyla açõlabilecek farklõ lokasyonlarda farklõ projeler üretebilmesi. Yine yatõrõmcõnõn, bu işten başka işi olmamasõ, işinin ba- şõnda uzun mesailer verebilecek kadar zamanõ olmasõ da diğer önem verdiğimiz hususlar. - Toplam çalışan sayınız… Ana firmada çalõşan sayõsõ altmõ- şõn üzerinde… Ancak 58 şubede or- talama 12 kişiden fazla çalõşan var, bu da aynõ şirkette olmasa da Köf- teci Ramiz tabelasõ altõnda 750’den fazla çalõşan ordusu var demektir; ayrõca bu sayõ her geçen gün art- makta, örneğin bir ay sonra 820 ci- varõnda olacak. - 2009 cironuz nedir? 2010 için ne hedefliyorsunuz? 2009 yõlõ ciromuz ana firma ola- rak 15 milyon TL’dir. Ancak Köf- teci Ramiz tabelasõ altõndaki şir- ketlerin toplam cirosu, ortalama şube başõna yõllõk 1.2 milyon TL ci- ro düşünürseniz 70 milyon TL ci- varõnda gerçekleşmiştir. Son dört yõl boyunca her yõl yüzde yüz büyümek hiç kolay bir iş değil. Bu yõl sonu iti- barõyla 80-85 şube arasõnda bir sa- yõya ulaşacağõmõzõ, ciromuzu da bu oranda arttõracağõmõzõ düşünü- yoruz. Ancak amacõmõz hõzlõ bü- yümek ya da çok büyümek değil, en iyi franchising’i yapabilmek ve standardizasyonu korumak. İhracatçı birlikleri ve Türkiye İhra- catçılar Meclisi (TİM) seçimleri 2008 yı- lında yapılmıştı. Ancak 2009 Temmuz ayında çıkan 5910 sayılı Türkiye İhra- catçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasa’nın yürürlüğe girmesi ne- deniyle seçimlerin yenilenmesi gerekiyor. Seçim takvimine göre, 15 ile 30 Nisan 2010 ta- rihlerinde birlikler, haziranda da TİM başkanlık ve yö- netim kurulunun seçimi olacak... TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) bölgesel ve sek- törel 59 ihracatçı birliğini, 23 ihracatçı sektörü, ih- racatçılara ve ihracatçı birliklerine hizmet veren 13 genel sekreterliği, ulusal ve uluslararası düzeyde tem- sil etmekte. TİM başkanı, 59 ihracatçı birliğinin yönetim kuru- lu üyelerinden oluşan genel kurulca; icra kurulu ise, her sektörün yönetim kurulu üyeleri arasından üye- lerce; yürütme kurulu da, icra kurulu üyeleri arasın- dan seçilmektedir. Seçim sistemi özellikle böyle.. TİM Yasası’nın çıkarılması öncesi iş dünyası ya- sanın çıkarılmasına itiraz etmişti... Örneğin TÜSİAD, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İhracatçı Birlikleri’nin ayrı bir kanunla kalı- cı bir kurumsal kimlik kazandığı takdirde, Türkiye- AB Gümrük Birliği’ni tesis eden 22 Aralık 1995 ta- rihli ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararının 4, 5 ve 6. maddelerindeki ithalat ve ihracat üzerinde güm- rük vergisi ve eş etkili vergi konmasını yasaklayan hükümlere aykırı olarak yarattığı teknik engeller sebebiyle zaman içerisinde hükmünü yitirmeye mahkûm bir teşkilat kanunu yaratılmış olacağını sa- vunmuştu. TOBB ise, ihracatla ilgili tüm işlemlerin kendisi üze- rinden de yapılabileceği ve TİM’e yasal statü veri- lerek, ihracatçıdan bazı ek kesintiler yapılmasının ih- racat maliyetini arttıracağını ileri sürüyordu. Böyle bir düzenlemenin anayasaya aykırı olacağı TOBB’nin güçlü isimleri tarafından dile getirildi. Örneğin, Zafer Çağlayan dış ticaretten sorumlu devlet bakanı olunca, “TİM Yasası’nın gerekliliğini an- ladım. İhracatçıdan yılda 200 milyon dolar kesinti ya- pılması da söz konusu değil. Çünkü, kesinti için üst limit binde 1, alt limit ise on binde 2...” sözleriyle ye- ni yasayı böyle savundu. Oysa Çağlayan, milletvekili olmadan önce ASO Başkanı ve TOBB Başkanvekili olarak TİM’in iş dün- yasında ayrı bir örgüt olarak bulunmasına karşı gö- rüş bildirmişti. Çağlayan bu tutumuyla “Karakolda doğru söyler mahkeme de şaşar”ı anımsatan ya da Demirel’in ün- lü “Dün, dündür” sözünü uygulayanlardandı. İtirazlar iktidar ve muhalefet partilerince dikkate alın- madan 25 maddelik yasa iki saatte kabul edildi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle TİM üyesi şirketler, kesintilerde Bakan’ın dile getirdiği oranların çok üze- rinde bir uygulama ile karşılaştıklarını dile getirdi. Ör- neğin DTM ve TİM’e ödenen katılım paylarının ge- lirlerinin yüzde 8’ine, İGEME’ye ödenen katılım pa- yının yüzde 3.5’e çıkarılması. İhracat karşılığında alı- nan nispi ödemenin binde yarım ila binde 5 aralı- ğından on binde 2’ye indirilmesi görüşündeler. Eylül 2009’da yapılan başkanlık seçiminde oy kul- lanan delegeler arasında ‘fa- son üyeler’ olduğu konusun- da tartışmalar yaşandı ve bu konu yasanın yumuşak karnı- nı açığa çıkardı. Birlik seçimlerinde oy kullanabilmek için o birlik ile alakası olmayan farklı sektörlerdeki fir- maların çok komik bedellerle ihracat yapmış gibi gö- rünüp, o birliğe üye olarak en az 1 milyon dolar ih- racat yapmış firmaları yönetime seçilmişti. Bu kez so- runu çözebilmek için 4 Mart 2010 tarihli Resmi Ga- zete’de yayımlanan yeni yönetmelik çıkarıldı.. Haziran ayında yapılacak başkanlık seçimlerine ge- lince TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği İsmail Gülle ile Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhra- catçıları Birliği Başkanı ve “Tıkır Tıkır’ kampanyası- nın mucidi Adnan Dalgakıran potansiyel başkan adayı olarak adları geçenler. Şimdiki TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi iki yıldır başkan olarak görev yapmakta. İktidara ve Başba- kan’a çok yakın işadamlarından. İş yaşamında Ziylan Şirketler Grubu Genel Koor- dinatörü olarak profesyonel yöneticiliğinin yanı sıra, Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Ku- rulu Başkanlığı, Türk Eximbank Yönetim Kurulu Üye- liği, Türk Hava Yolları A.O. Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Deri Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği, TOBTİM Uluslararası Ticaret Merkezi AŞ Yönetim Kurulu Üye- liği, TOBBİS Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini üstlenmekte. İhracatçı şirketler bu kez sorunlarına çözüm bu- lacak yönetimi nasıl oluşturacaklar hep birlikte gö- receğiz. S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ [email protected] YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Vergi şart, avantaj hak “Bireysel Emeklilik Sistemi” (BES), kişilerin emeklilik dönemlerinde daha rahat yaşayabilmeleri ve ihtiyaç duyacakları ek harcamaların karşılanabilmesi için oluşturulan özel emeklilik sistemidir. Bu ay itibarıyla bireysel emeklilik katılımcı sayısı 2 milyon 35 bin 274 kişiye ulaştı. “Şahıs sigortaları” ise, esnaf ve sanatkârın, hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi konularda kendilerini, eşlerini, çocuklarını ve yanlarında çalışanları güvence altına almalarını sağlayan özel sigorta sistemini tanımlar. Ülkemizde şahıs sigortaları talebinde de önemli gelişmeler yaşandığını gözlüyoruz. Ancak milyonlarca kişiyi ilgilendiren bu iki temel konuda mükelleflerimizin vergi uygulamaları konusunda kendilerine sunulan avantajların pek de farkında olmadıkları görülüyor. Oysa hem kurum, hem de kişi bazında istisnalar, tevkifatlar ya da Türkçesiyle “para konusundaki kesintiler” yoluyla yapılan ödemelerden önemli bir miktarı vergiden düşmek mümkün. Şimdi; bu konunun detaylarına girmeden, öncelikle bu iki sistemin özünü anlamak için “temel mantığına” dikkat çekmek istiyorum. Değerli okurlarım, bireysel emeklilik sistemi şirketleri sizin verdiğiniz paraları “yatırım mantığıyla” sizin adınıza değerlendiren ve biriken paraları bir dönem sonra size, anlaştığınız ölçülerde geri veren kurumlardır. Yani bir SSK ya da Bağ- Kur gibi ölene kadar bir ödeme mantığı burada geçerli değildir. Şahıs sigortalarından örneğin “hayat sigortası”nda da benzer bir durum vardır. Sizin sisteme yaptığınız ödemeleri geri alma konusu biriken paranın şirketin nemalandırması noktasındaki tutar kadardır. Siz vefat ettiğinizde ise ödeme yakınlarınıza yapılır. İşte bu gerçekleri unutmadan, sisteme girenlerin bilmesi gereken “vergi uygulamaları ve avantajları” konusundaki “inceliklere” gelelim. Gelirlerde istisna ve tevkifata dikkat BES ve benzeri nitelikteki birikimli şahıs sigortaları kapsamında elde edilen gelirler, menkul sermaye iradı olarak tanımlanır ve elde edilen gelirlerin bir kısmı gelir vergisinden istisnadır. Buna göre; emeklilik hak edenlere yapılan ödemelerin yüzde 25’i, ayrıca on yıl süreyle prim ödeyenlere yapılan ödemelerin yüzde 10’u istisnadır. İki sistemde de vefat, maluliyet ve tasfiye gibi zorunlu ayrılanlara yapılan ödemeler de buna dahildir. Ayrıca tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin ödemelerin tamamı ise gelir vergisinden istisna edilmiştir. İlgili şirketler; bu iki sistem için yaptıkları ödemelerden, istisna edilen tutarlar hariç, gelir vergisi tevkifatı yapmak durumundadır. Bu da; on yıldan önce ayrılanlara yapılan ödemelerde oran yüzde 15’tir. On yılı dolduranlardan ancak emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer şahıs sigortalarından on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerde ise yüzde 10’dur. Sistemden emekli olanlar ile zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden gelir vergisi kesintisi ise yüzde 5’tir. Gelir vergisinden istisna edilen tutarlar üzerinden ise tevkifat yapılmaz. Beyanname verilecek mi? İki sistemde de menkul sermaye iradı olarak tanımlanmış gelirlerin tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmeyecektir. Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde ise bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payının elde edilen ücretin yüzde 10’una kadar olan kısmı, şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise elde edilen ücretin yüzde 5’ine kadar olan kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilecektir. Ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretin yüzde 10’u ile sınırlıdır. Bireysel emeklilikte ödenen katkı payları ve sigorta primlerinin yıllık beyanname ile beyan edilecek gelirlerde indirimi de az önce belirttiğimiz oranlar gibidir. Örnek 1’de mükellefin toplam ödediği tutar, asgari ücretin yıllık tutarını aşmadığından, matrahın tespitinde indirime konudur. Aynı mükellefin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri ve bunlar adına bireysel emeklilik sistemine ödenen prim ve katkı payları da yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilir. Örnek 2’de ise BES ve şahıs sigorta primleri için ödenen tutarlar, toplamda 3.900 TL beyan edilen gelirin yüzde 10’u olan 3.000 TL’yi aştığından mükellef yıllık gelir vergisi beyanındaki matrahtan 3.000 TL indirim yapabilir. 29.10.1967 doğumlu, bayanım. 1982 yılında ödenmiş 150 günlük sigorta primim var. Sigortalı bir işe girersem emeklilik için kaç yıl çalışmam gerekir? Vaide Kayhan 1982 işe başlama tarihinizle, 20 yıl sigortalılık süresi, 40 yaşı ve 5000 işgünü sayısını tamamlayarak emekli olunabilir. Bu durumda emeklilik için sizin 5000 gün sayısını tamamlamanız yeterlidir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. KAÇGÜNDAHAPRİMYATIRMALIYIM? Krizde halk lüks restoran yerine bize yöneldi - Ekonomik kriz sizi nasıl etkiledi? 2008 ve 2009 yõllarõnda yaşadõğõmõz eko- nomik kriz tam da bizim çõkõş yaptõğõmõz yõl- larla kesişti. Bu anlamda birçok marka gerile- me dönemi yaşarken, caddelerde, alõşveriş merkezlerinde onlarõn boşalttõğõ mağazalarõ biz doldurduk. Bu bakõmdan kriz işimize geldi. Bir de “à la carte restaurant” tipindeki kuver or- talamalarõnõn 50 TL civarõnda olduğu lüks res- toranlarõn yerine, bizim gibi “köfteci” kon- septindeki kuver ortalamalarõ 10 TL civarõnda olan restoranlar krize daha dayanõklõydõ. - Yurtdışı ile ilgili hedefleriniz var mı? Yurtdõşõyla ilgili olarak sürekli teklifler alõyo- ruz. Avrupa’da Berlin, Köln, Stuttgart, Brüksel, Londra gibi yoğun Türk nüfusu olan şehirlerin dõ- şõnda, Yunanistan’da Selanik ve Veroia’dan, Bulgaristan’da Varna ve Burgaz’dan, Amerika’da San Diego ve New York’tan, Nijerya’nõn başkenti Lagos’taki bir elmas madencisinden, hatta hari- tada yerini bile bilmediğimiz Macau Adasõ’nda- ki bir otel sahibinden bile ciddi franchising tek- lifleri aldõk. Ama en çok da Ortadoğu’dan talep alõyoruz. Ortadoğu’da görüşmelerini yaptõğõmõz Riyad, Tahran ve Kuveyt var. Ama sanõrõm baş- langõcõ Bükreş ile yapacağõz. Akhisarlõ Köfteci Ramiz’in oğullarõ Birol, Bircan, Birtan ve Bülent Taşkõnlar, hukuk, jeofizik mühendisliği ve işletmeden mezun olduktan sonra baba mesleği olan köfteciliğe döndü. Kõsa sürede 14 ilde 48 şubeye ulaşan Ramiz’in hedefi yurtdõşõna açõlmak. 6 AY ÇEKİLMEYEN EMEKLİ MAAŞI KESİLİR Aman dikkat! Özellikle son dönemlerde maaşını bankadan çekmeyerek, biriktirmeye çalışan bazı emeklilerin veya hak sahiplerinin mağdur olduğu görülüyor. Yasaya göre; SGK ile sigortalı ve hak sahiplerinin aylıklarını ödeyen PTT ve bankalardan aylıklarını 6 ay süre ile almayanların aylık hesapları kuruma iade edilip, aylıkları durdurulur. Aylık hesapları üzerinden yürütülen otomatik ödeme talimatları hareket olarak değerlendirilmez. İlave olarak, iade edilen aylıkların tekrar ödenmesi işlemleri ise ancak emekli ve hak sahiplerinin talepte bulunmaları halinde yapılır. Özetle; biriktireyim derken, tahsilatta 6 ayı geçirmeyin. TİM’de Seçim Maratonu Başlıyor... Google’dan KOBİ’lere özel eğitim Google Türkiye, 2010 yõlõ so- nuna kadar 6000 KOBİ’ye inter- netin sunduğu fõrsatlardan fay- dalanmak konusunda toplamda 37 ilde eğitim verecek. “AdWords ile Başarının Temelleri” adõ al- tõnda toplam 37 il- de gerçekleştirile- cek eğitimler, 25 Mart Perşembe gü- nü İstanbul’da Go- ogle’õn yerel iş ortaklarõyla birlikte gerçekleştireceği seminerle baş- latõldõ. Google Türkiye Ülke Mü- dürü Bülent Hiçsönmez, ko- nuyla ilgili yaptõğõ açõklamada; “Türkiye’de 2 milyondan fazla KOBİ var, fakat sadece 400 bini internetin sunduğu fırsat- lardan faydalanıyor. Bu eği- tim projesiyle, KOBİ’lerin yur- tiçi ve yurtdışında büyümelerini sağlayacak alanlara yatırım yapmalarına ve sayı- ları 27 milyonu aşan Türk internet kulla- nıcılarına doğru araçlarla ulaşabilme- lerine yardımcı olmayı amaçlı- yoruz” dedi. Google’õn başlata- cağõ eğitim programõ KOSGEB üyelerine ücretsiz olarak sunula- cak. Eğitimlerle ilgili ayrõntõlõ bilgiye http://www.ant.com.tr/egi- timler/google.html adresinden ulaşmak mümkün. KAGİDER’in kampanyasõ: ‘Çalõşmak İstiyoruz’ TÜRKİYE Kadõn Girişimciler Derneği (KAGİDER), 2010 yõlõn- da kadõn istihdamõnõ arttõrmak ve konuya dikkat çekmek için “Ça- lışmak İstiyoruz” adõyla bir kampanya başlattõ. KA- GİDER Başkanõ Gülse- ren Onanç, başta hükümet olmak üzere toplumu, ka- dõnlarõ ve şirketleri kadõn istihdamõnõ arttõrmak için harekete geçirmeyi amaç- ladõklarõnõ söyledi. Onanç, kampanyayla ayrõca siyasi aktörleri, işverenleri, sivil toplum örgütleri- ni, medyayõ ve kadõnlarõ bilinçlen- dirmek için kõsa dönemli değil, yõllara yayõlacak, geniş ve kap- samlõ bir seferberlik yaratmayõ da planladõklarõnõ vurguladõ. Onanç, Türkiye’de çalõşma yaşõndaki kadõn nüfusunun 24 milyon civarõnda, istihdam edilen kadõn sayõ- sõnõn ise 6 milyon 47 bin ol- duğunu belirterek, kentli ka- dõn istihdam oranõnõn yüzde 16.7 olduğunu ve kentteki her 6 kadõndan sadece birinin çalõştõğõnõ ifade etti. Onanç, “Kentlerde çalı- şan kadınların yaklaşık yüzde 40’ı beyaz yakalı iken ni- teliksiz işlerde ve yoğun olarak hizmet sektöründe çalışan ka- dınların oranı da yüzde 40 sevi- yelerinde” dedi. Köfteci Ramiz’in düşü gerçek oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle