Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2010 CUMA
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Son yıllarda PKK’nin
Güneydoğu’daki tüm
“serhildan” yani “başkaldırı”
gösterilerinde kadınlar ve
çocuklar kullanılıyor... Polise
taş atan çok sayıda çocuk bu
yüzden cezaevinde!..
Ancak arkalarında kim
olursa olsun; üzerlerinde yırtık
kazak, ayaklarında lastik
ayakkabılar olan bu
göstericiler sonunda çocuk...
Acıkınca ağlayan, öfkeyi
sezince ürken, ana kucağını
ve de devletin şefkatini
görünce sinen çocuklar...
Bu yüzden küçücük
yüreklerine anlayamayacakları
öfkeler yüklense de minicik
ellerindeki taşlar masum
sayılmalı...
Çocuklar hoş görülmeli...
Kucaklanmalı, sevilmeli ve
de tabii ki en önemlisi
eğitilerek devlete
kazandırılmalı...
Bilirim, tanırım onları...
Çocukken az oynamadım
benzerleriyle...
Mezopotamya’nın kültür
harmanında, ellerinden
tutulsa eğer, devleti de
bayrağı da en hayranından
çok daha sevecek hale
gelirler...
Çocuk onlar çünkü...
Öfkeye dönüştürülecek
kadar hamur, sevgiye
dönüştürülecek kadar
fidan!..
Adalet Bakanı Sadullah
Ergin, taş atan çocukların
ceza almasını engelleyen
tasarıyla ilgili önceki gün
destek turuna çıktı. Bütün
partiler tasarıya olumlu
yaklaştı.
CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Okay “Çocuklar
suçlu değil, onlar suça
itiliyor” dedi.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır, “Bu
çocuklar topluma yeniden
kazandırılmalı” diye konuştu.
BDP Grup Başkanvekili
Ayla Akat Ata ise
“Demokratikleşme için bir
şart öngörmediklerini”
söyledi.
Yaşları 7 ile 15 arasında
değişen çocukların, birilerinin
yönlendirmesiyle öfkenin
taşeronuna dönüştürülmesi
minik bedenlerin suçu değil...
Kucaklarsak onları, taşlar
eminim düşecektir
ellerinden!..
Miniklerin Taşı!..
Peki, çocuklar şiddetin öncüsü haline
getirilirken coğrafyaları terörün sokak
tabelasına dönüştürmek isteyenlere ne
demeli?..
Şırnak’a bağlı Gabar Dağı’nda son 25
yılda terör örgütünün düzenlediği
saldırılarda yüzlerce asker şehit oldu.
Gabar kurbanlarından biri 2006’da şehit
edilen Jandarma Üsteğmen Hakan
Özcan’dı...
13 askeriyle birlikte pusuya düşürülen
Astsubay Ahmet Sarıoğlu da Gabar’da şehit
edilmişti!..
21 Şubat 2008’de güvenlik
güçlerinin operasyon
düzenlediği Kuzey Irak’taki Zap
Kampı’nda ise Piyade Uzman
Çavuş Yasin Keyvanoğlu,
Kıdemli Çavuş Selam Kemer ile
erler İbrahim Gedik ve Erkan
Aslan yaşamlarını yitirdi!..
Sınır ötesindeki Avaşin ise PKK’nin
güvenlik güçlerine onlarca kayıp verdirdiği bir
başka kampın adı!..
Peki Munzur Vadisi?.. Ya da Botan
Bölgesi?.. Oralarda da PKK’li teröristlerin
peşine düşen onlarca asker şehit olmadı
mı?..
Batman Belediye Meclisi düşünmüş
taşınmış, yüzlerce askerin şehit edildiği bu
bölgelerin adlarını kentteki cadde ve
sokaklarda yaşatmaya karar vermiş!..
Eğer Batman Valiliği onaylarsa kentteki
kimi cadde ve sokaklara, PKK’nin bu
kamplarının yanı sıra, Hasankeyf
yakınlarındaki Mava Dağı, Tunceli’deki
Munzur Vadisi’nin Kürtçe adı “Adar” ile
Şırnak ve çevresi için kullanılan “Botan”
adları verilecek!..
Bazı bölgeler ise Med İmparatorluğu’nun
“Med”i ile eski DEP Milletvekili Orhan
Doğan ve sürgünde yaşamını yitiren Kürt
yazar Mahmut Baksi’nin adını taşıyacak!
Batman Valiliği, daha önce de Zap ve
Avaşin adlarının kentteki bir parka verilmesi
talebini reddetmişti.
Öcalan’ın yakalanmasının
ardından, Tunceli’de üzerindeki
bombaları patlatarak 9 askeri
şehit eden Zeynep Kınacı’nın
adı da Batman’daki Ahmet
Necdet Sezer Bulvarı’na
verilmek istenmiş ancak valilik
buna da karşı çıkmıştı...
Belediyeler kendi siyasi duruşlarından yola
çıkarak önemli saydıkları şahsiyetlerin adlarını
bir yerlere verebilirler. Orhan Doğan ve
Mahmut Baksi de bu kapsamda hoş
karşılanabilir...
Ancak Batman Belediyesi, terörü
çağrıştıran isimleri caddelere vermek
isterken hoşgörünün sınırlarını iyice
zorluyor!
BDP’li belediye, “Kürt açılımı”
tartışmalarının kaos yarattığı bir süreçte
salt ateşin üzerine körükle gitmiyor, barışa
ve kardeşliğe ısrarla taş atmaya devam
ediyor!..
Büyüklerin Taşı…
Ya eteğindeki tüm kirli taşları
iktidarın mancınığıyla ta karargâhlara
hatta kozmik odalara fırlatanlara ne
demeli?..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin generallerine
“terörist” diyen... Kemalistlere “çete”
diye iftira atan!..
Cumhuriyet’in ne kadar kazanımı varsa
hepsini düşman gören!..
CHP’nin kalesi İzmir’de yaşayan
milyonlarca insana “gâvur” diye
saldıran!..
Büyük Önder’in kurduğu partiye sürekli
nefret yağdıran!..
Her fırsatta Atatürk’e kin kusan!..
İkinci cumhuriyet denen ihanet
senaryosuna övgüler düzen!..
İşte tüm bunları misyon edinmiş bir
gazete var...
Her sayfasından, her manşetinden
kimin “taraf”ında olduğu anlaşılan bu
gazete Cumhuriyet kurumlarına
yağdırdığı taşları nereden buluyor
acaba?.. Yani bu mevkute şu kriz
ortamında bir tek reklam alamadan nasıl
ayakta duruyor?
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa
Özyürek de kamuoyunda çok tartışılan
bu konuyu merak edip harekete geçti.
Özyürek, Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan’ın yazılı olarak yanıtlaması
istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru
önergesi verdi.
Önergede, Taraf gazetesini
yayımlayan Alkım Şirketi’ne, Hazine
tarafından 3 milyon 653 bin 543 TL
karşılığı yatırım teşviki verildiğine
dikkat çekildi!..
Özyürek, ayrıca “Taraf gazetesini
yayınlayan firma; KDV, Gümrük Vergisi,
Sigorta Primi desteğinden ne kadar
yararlanmıştır?” diye sordu.
Önergede üzerinde düşünülmesi
gereken bir başka soru daha var; “Taraf
gazetesi, teşvik belgesinin
alınmasından 10 ay sonra
yayınlanmaya başlamıştır. Teşvik, bu
gazetenin yayınlanması için mi
verilmiştir?..”
Evet, anlayacağınız rejimin temeline
dinamit yerleştirmek için var gücüyle
mücadele eden bu gazete, AKP
iktidarından aldığı yatırım teşvikiyle ayakta
duruyor!..
AKP, muhalif basını “Ergenekoncu”
diye sustururken bir yandan devletin
bankasını kullanarak yandaşlarını
medya sahibi yapıyor, diğer yandan da
orduya saldıran, Cumhuriyeti ve
Atatürk’ü hedef alan bir gazeteyi
“teşvik” ediyor!..
Özyürek önergesini sonuna kadar takip
etsin ki, toplum hem düşmanını hem de
arkasındaki işbirlikçisini iyi tanısın!..
Tabii tüm bu yazıları okuyan her duyarlı
yurttaş da şapkasını önüne koyup iyice
düşünsün; devleti ve huzuru kimin taşı
yaralıyor acaba?.. Kimin taşı?..
İşbirlikçinin Taşı!..
Bakan Yõldõz, nükleer santrallarõn güvenliğini test etmek için Korelilerin Boeing çarptõracağõnõ söyledi
Nükleerinyüzde25’ikamunun
MAHMUT LICALI
ANKARA - Türk Eğitim-Sen’in öncülüğünde
yarõn düzenlenecek “Haklarımız ve Geleceği-
miz İçin Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitin-
gi”ne atamasõ yapõlmayan ve sözleşmeli statüde
çalõşan öğretmenler, akademisyenler ve eğitim
emekçileri katõlacak. Eğitim emekçileri kadrolu
öğretmenlik dõşõndaki istihdama son verilmesi-
ni, atamasõ yapõlmayan öğretmenlerin atanmasõ-
nõ ve eğitim çalõşanlarõnõn özlük haklarõnõn dü-
zenlenmesini talep edecek.
Türk Eğitim-Sen tarafõndan yarõn düzenlene-
cek mitinge Türkiye’nin dört bir yanõndan başta
atamasõ yapõlmayan ve sözleşmeli statüde çalõ-
şan öğretmenler olmak üzere büyük bir katõlõ-
mõn gerçekleşmesi bekleniyor. 81 ilden toplam
250 otobüsle başkente gelmesi planlanan eğitim
emekçileri yarõn sabah 10.00’dan itibaren Hipo-
drom’da toplanmaya başlayacak.
Katõlõmcõlar Hipodrom’dan Sõhhiye’ye kortej
halinde yürüyecekler. Saat 12.00’de ise Abdi
İpekçe Parkõ’nda miting başlayacak.
Türk Eğitim-Sen “Haklarımız ve Geleceği-
miz İçin Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitin-
gi” adõ altõnda gerçekleştirilecek eylemi, sürekli
oyalanan sözleşmeli öğretmenlerin kadroya ge-
çirilmemesini protesto etmek ve sözleşmeli öğ-
retmenlere verilen sözleri anõmsatmak, kadrolu
öğretmenlik dõşõnda öğretmen istihdamõna son
verilmesi için düzenleyecek.
Atamalarõ yapõlmayan 320 bin öğretmenin
durumunun da vurgulanacağõ mitingde; akade-
misyenler ile Milli Eğitim Bakanlõğõ ve YURT-
KUR çalõşanlarõnõn özlük, ekonomik ve sosyal
haklarõnõn iyileştirilmesi de talep edilecek.
‘Bakan’ın amacı mitingi baltalamak’
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Kon-
cuk, sözleşmeliler başta olmak üzere öğretmen-
lerin sorunlarõna değinmek amacõyla miting dü-
zenleyeceklerini belirtti. Bugüne kadar sözleş-
meli öğretmenlere verilen sözlerin yerine geti-
rilmediğini ifade eden Koncuk, şunlarõ kaydetti:
“Milli Eğitim Bakanlığı sözleşmeli öğretmen-
leri sürekli oyalamaktadır. Son olarak Bakan
Nimet Çubukçu, 70 bin civarındaki öğretme-
nin kadroya geçirilmesi için taslağın Maliye
Bakanlığı’na gönderildiğini söyleyerek yine
sözleşmeli öğretmenlerin ağzına bir parmak
bal çalmıştır. Bundan aylar önce de sözleş-
meli öğretmenlerin kadroya alınmasına iliş-
kin çalışma yapıldığını söyleyen Çubuk-
çu’nun açıklamaları nedense bir türlü hayata
geçirilmemektedir. Çubukçu’nun inandırıcı
olması için sözleşmeli öğretmenlerin kadroya
alınmasıyla ilgili çalışma takvimi derhal ilan
edilmelidir. Bakan Çubukçu’nun bu açıkla-
mayı Türk Eğitim-Sen’in 13 Mart mitingini
baltalamaya yönelik yaptığı çok açıktır.”
Eğitimci
hakkını
arıyor
Ekonomi Servisi - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız,
Güney Kore ile anlaşma imzalanan
Sinop nükleer enerji santrallarõyla il-
gili zemin ve hukuki mevzuat çalõş-
malarõnõn 3-4 ay içinde tamamlana-
cağõnõ, sunulacak raporun uygun
şartlar taşõmasõ halinde bir sonraki
aşamaya geçileceğini ve tam bir an-
laşma sağlanmasõ halinde devletler
arasõ sözleşme imzalanacağõnõ belirtti.
“Uygun şartlar olmaması halinde
ise bu çalışma nihayetlenmiş ola-
cak” diyen Bakan Yõldõz, benzeri
önerilere de açõk olduklarõnõ söyledi.
İstanbul’da bir grup gazeteciyle
bir araya gelen, daha sonra da 3. Gü-
neş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarõ’nda
basõn mensuplarõnõn sorularõnõ ya-
nõtlayan Yõldõz, nükleer konusunda
özetle şunlarõ söyledi:
2023’e kadar tüm su kaynak-
larını, güneşi ve rüzgâr enerjisini
son noktaya kadar kullansak bile
total enerji tüketiminin yüzde 25’ini
karşılayabiliriz. Çıkaracağımız kö-
mür ve petrolle bu oran biraz da-
ha artar. Gerisi, doğalgaz ithalatı-
dır, dışa bağımlılıktır. Çözümü or-
tak akılla bulmalıyız.
Nükleerde geç kaldık
Sinop’ta yapõlacak bir çalõşma
için önceki gün Güney Kore ile iyi ni-
yet anlaşmasõ yaptõk. Yüzde 25’i ka-
mu payõ olacak. Akkuyu’da da bildi-
ğiniz gibi Rusya Federasyonu ile de-
vam ediyoruz. Bu anlaşma, nükleer
santrallarõn kurulmasõyla alakalõ ka-
rarlõlõğõmõzõn göstergesidir. Türkiye
nükleer enerjiye geçmekte gecikti.
Kişi başõna milli geliri 1970’lerde bi-
zim düzeyimizde olan Güney Kore,
1973 yõlõnda ABD’den ithal ettiği
nükleer teknoloji ile başladõ, aynõ yõl
2 bin mühendisini yurtdõşõna eğiti-
me gönderdi, bugün kişi başõna ge-
lirleri 26 bin dolar.
Yeni teknolojilerle nükleerin
güvenilirliği çok yüksek. Kabuk de-
diğimiz santralı çevreleyen özel be-
ton 120 cm, bunun da içinde 56 mi-
limlik çelikten kafes örülü. Kore-
liler sağlamlığını test için bu kabuğa
Fantom düşürdüler, bir şey olma-
dı. Şimdi aynı deneyi Boeing ile ya-
pacaklar. İnşası 6-7 yıl sürecek.
Kritik malzeme dışında inşaat da-
hil santralın diğer malzemenin
yüzde 60’ını Türkiye’de üretebile-
ceğiz. Biz de zamanla bu teknolo-
jiye sahip olacağız.
Nükleer santralõn yerini belir-
lerken uzun çalõşmalar yaparsõnõz.
Sonra değiştirilmez. Biz ÇED rapo-
ru isterken firmaya “Git halkı ay-
dınlat” diyoruz.
Burada da 300 kişilik bir ekiple
halka anlatacağõz. Buna “ikna” de-
meyi sevmiyorum. Bakanlõktaki
meslek taassubunu kõrmak için
Enerji Bakanlõğõ Müsteşar Yar-
dõmcõsõ ile Çevre Bakanlõğõ’ndaki
müşteşar yardõmcõsõnõ üç ay süre ile
değiştireceğiz. Herkes konunun iki
tarafõnõ da görmeli. Burada da öy-
le olacak, anlatacağõz.
Özel sektöre açık
Biz bu konuda enerji sektö-
rüne yakın, buradaki değişimi an-
layabilecek, kapasite, finans ko-
yabilecek bir yapıyı tercih ediyo-
ruz. Ama hangi özel sektör firması
ile anlaşır, bunda dahlimiz olamaz.
Bu, Güney Kore’nin teklifi ile ala-
kalıdır. ENKA da olabilir, bir
başka firma da. Rusya Federas-
yonu’nun teklifi için de aynı şeyi
söyleyebilirim.
Günay, Perver
ile düet yaptı
Dış Haberler Servisi -
Almanya’daki Antakya Der-
neği tarafõndan davet edilen
Antakya Medeniyetler Koro-
su, Berlin’de bir konser ver-
di. Konsere katõlan Kültür ve
Turizm Bakanõ Ertuğrul Gü-
nay, etkinlik kapsamõnda
konser veren Kürt sanatçõ Şi-
van Perver ile birlikte ‘Bir
Başkadõr Benim Memleke-
tim’ şarkõsõnõ söyledi.
Kadın avukat
ölü bulundu
BODRUM (AA) - Bod-
rum’un Bitez beldesindeki
hukuk bürosunda çalõşan
Muğla Barosu’na kayõtlõ avu-
kat Reyhan Kocabõyõk’õn 2
gündür duruşmalara katõlma-
masõ ve ofise gelmemesinden
şüphelenen arkadaşlarõ, evine
gitti. Arkadaşlarõ eve girdik-
lerinde Kocabõyõk’õn iple ta-
vana asõlõ cesedini buldu.
Kalp ameliyatında
devrim
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk doktorlar
kalp ameliyatõnda devrim ni-
teliğinde bir ilki gerçekleştir-
di. Prof. Dr. Erdoğan İlkay
ve ekibi, kalbin iki karõncõğõ
arasõndaki bölmedeki olduk-
ça büyük bir kalp deliğini
hastanõn göğüs kafesini aç-
madan kapatmayõ başardõ.
Atatürk konulu
yarışma
İstanbul Haber Servi-
si - Kavram Dersaneleri Ka-
dõköy Şubesi’nin liseler ara-
sõ düzenlediği “Günümüzün
Gençleri Sorunlarõnõ Atatür-
kümüzle Konuşuyor” konu-
lu kompozisyon yarõşmasõ
ödül töreni, Kadõköy Barõş
Manço Kültür Merkezi’nde
yapõldõ. Birinciliğe Çevre
Koleji’nden Özge Erkõlõç,
ikinciliğe Kadõköy Lise-
si’den Gözde Aktaş, üçüncü-
lüğe Özel Saint Joseph Fran-
sõz Lisesi’nden Seray Kara-
alp değer görüldü.
Enerji Bakanõ Yõldõz, Güney Kore’yle yapõlan iyi niyet
anlaşmasõnõn 3-4 aylõk bir hazõrlõk döneminden sonra verilecek
rapora göre kesinleşeceğini açõkladõ. Bakan Yõldõz, “Sinop’ta
kamu payõ yüzde 25 olacak. Akkuyu’da görüşmeler sürüyor” dedi.
Kritik malzeme dõşõnda inşaat dahil santral malzemesinin yüzde
60’õnõn Türkiye’de üretileceğini belirten Yõldõz, Sinop halkõnõ
“aydõnlatmak için” 300 kişilik bir ekip hazõrlõyor.
BÜYÜK YÜRÜYÜŞ YARIN
Atamasõ yapõlmayan ve sözleşmeli
öğretmenlerin katõlacağõ mitingde kadrolu
öğretmenlik dõşõndaki istihdama son
verilmesi, atamasõ yapõlmayan
öğretmenlerin atanmasõ ve özlük
haklarõnõn düzenlenmesi talep edilecek.
Gazi Mahalle-
si’nde kah-
vehanelerin taran-
masıyla başlayan
ve daha sonra Üm-
raniye’ye de sıçra-
yan olaylarda top-
lam 23 kişi yaşa-
mını yitirmişti.
Olaydan 2.5 yıl son-
ra açılan davada, 20
sanık polis memu-
rundan 18’i beraat
ederken ikisi ise af-
tan yararlandı.
Gazi mağdurları adalet istiyor
İstanbul Haber Servisi - Gazi
Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde
bir kahvenin taranmasõnõn ardõndan
23 kişinin ölümü, 100’den fazla ki-
şinin de yaralanmasõyla sonuçlanan
“Gazi Olayları”nõn üzerinden 15
yõl geçti ancak mağdurlarõn adalet ara-
yõşõ son bulmuyor. Olaydan 2.5 yõl
sonra açõlan davada, 20 sanõk polis
memurundan 18’i beraat ederken
ikisi ise aftan yararlandõ. Dava
AİHM’ye taşõndõ, Türkiye mahkûm
edildi ancak birçok faili meçhul ci-
nayette olduğu gibi bu olayõnda ger-
çek failleri bulunamadõ.
Gazi olaylarõ ilk olarak, Gazi Ma-
hallesi İsmetpaşa Caddesi üzerindeki
Hacõ Bektaşi Veli Kültür ve Tanõt-
ma Merkezi yakõnõnda bulunan Do-
ğu, Dostlar ve Yavuz Kardeşler ad-
lõ kõraathanelerin kimliği belirsiz ki-
şiler tarafõndan taranmasõ ile başla-
dõ. Olaylarda ilk önce Halil Kaya
isimli yurttaş öldürülürken gasp
edilen taksi şöförü Mesut Efe ya-
şamõnõ yitirdi. Halk olaylarõ protes-
to etmek için sokaklara döküldü. An-
cak polisin 2 gün süren gösterilere
silahla müdahale etmesi sonucu
toplam 18 kişi yaşamõnõ yitirdi.
Olaylarõn Ümraniye’ye de sõçra-
masõyla düzenlenen gösterilerde 5
kişinin daha yaşamõnõ yitirmesiyle
ölenlerin sayõsõ 23’e yükseldi.
Olaydan 2.5 yıl sonra dava
Eyüp Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
20 polis hakkõnda, “Müdafaa ve za-
ruret sınırını aşarak faili belli ol-
mayacak şekilde adam öldürmek”
iddiasõyla dava açtõ. Eyüp Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nde açõlan dava,
“Kamu güvenliğinin sağlanama-
yacağı” iddiasõyla Trabzon’a gön-
derildi. İstanbul, Rize, Trabzon ve
Ankara arasõnda gidip gelen dava,
2.5 yõlõn ardõndan 16 Eylül 1997’de
görülmeye başlanabildi.
İlk duruşmada sanõk polisler, Adem
Albayrak, Metin Mehmet Gündo-
ğan, Hamdi Özata, Hasan Yavuz,
İsa Bostan, Sedat Özemir, Hay-
rulluh Şişman ve Metin Çakmaz
hakkõnda tutuklama kararõ verildi. Fo-
toğraflarla da teşhis edilen sanõklar,
sonraki duruşmalarda tek tek tahliye
edilirken davayõ karara bağlayan
mahkeme sanõk Albayrak’õ toplam 6
yõl 8 ay, sanõk Gündoğan’õ da 3 yõl 4
ay hapis cezasõna çarptõrdõ. Ancak sa-
nõklarõn cezasõ “af yasası” uyarõnca
ertelendi. Diğer sanõklar hakkõnda ise
beraat kararõ verildi.
ÇEVRECİLER TEPKİLİ
Sinop halkõ
direnecek
SİNOP (Cumhuriyet) - Sinop
nükleer santralõ için Türkiye ile
Güney Kore arasõnda işbirliği an-
laşmasõ imzalanmasõna çevreciler
tepki gösterdi. Çevreciler, sant-
rallara karşõ hukuki mücadeleyi
sonuna kadar sürdüreceklerini
vurguladõ.
Sinop Çevre Platformu Yönetim
Kurulu üyesi Metin Gürbüz, Mer-
sin Akkuyu’da yapõlacak nükleer
santral için Ruslarla görüşmeler sü-
rerken, Sinop’taki santral için Gü-
ney Koru Elektrik Enerjisi Şirketi
(KEPCO) ile Türkiye Elektrik Üre-
tim Anonim Şirketi (EÜAŞ) arasõn-
da anlaşma yapõldõğõnõ anõmsattõ.
Nükleer santral kurulmasõ konu-
sunda Sinoplularõn görüşünün alõn-
madõğõna dikkat çeken Gürbüz,
“Hani lisans alınacaktı? Çevresel
etki değerlendirme raporlarında
olduğu gibi, lisans sürecinin de
bir göstermelikten öte bir şey ol-
madığı anlaşılıyor. Bizlerin iznini
almadan bu kararların alınması
hiçe sayıldığımızı gösteriyor” de-
di. “Ben imzaladım, oldu bitti”
anlayõşõnõ kabul etmeyeceklerini
vurgulayan Gürbüz, hukuki müca-
deleyi sonuna kadar sürdürmeye
kararlõ olduklarõnõn altõnõ çizdi.
Gürbüz, şunlarõ söyledi: “Bu
nükleer santral sevdasının arka
planında ne var? Nükleer santral
sahibi olmakla nükleer silaha sa-
hip olamayacağımız kesin. Sinop
halkı nükleer santralı şehrimizde
ve ülkemizde görmek istemedik-
lerini, Türkiye’nin en büyük çev-
re mitingi göstermiştir.”