Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 MART 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Acılı Tarihin Kadınları...
Bazen dağlardan ve bulutlardan arınmış
bakışı yakalarım kadınların gözlerinde. Bazen
acıyı, hüznü, umutsuzluğu...
Tıpkı depremin vurduğu Karakoçan’ın
köylerinde, bir çadırın içinde 11 çocuğuyla
birlikte ilk geceyi geçiren kadının bakışları gibi.
Yoksulluğun ve ihmalin pençesindeki kız
çocuklarını, oğlanları.
Acıyla kıvranan buz kesmiş ellerde, kıpırtısız
bir bedende, yol kavşağında ağıtlarda,
kumruların cansız dualarında.
Yüreğimin soyduğu anılar gibi, karanlık bir
göğün önünde son kasımpatları gibi.
1917’de “ekmek ve barış” için grev yapan Rus
kadınları gelir aklıma, Ankara’da TEKEL
işçilerinin direnişinde öncülük yapan emekçi
kadınları gördüğümde...
1857’de New York’ta şanlı direnişin simgesi
tekstil işçisi kadınlar tarihin derinliğinden çıkıp
gelirler karşıma.
60’lı yılların sonunda astsubay eşleri soluk bir
albümün sayfalarında siyah beyaz fotoğraflarda
el sallarlar Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta.
Kurtuluş Savaşımızda mermi taşıyan kadınlar
görürürüm Dumlupınar’da, Sakarya’da,
İnönü’de...
Vietnam’da, Bosna’da, Irak’ta...
Daha dün gibi!
Dağların bulutlardan arınmış bakışında...
Yıl 1910...
Alman sosyalistlerinden Clara Zetkin adında
bir kadın, Sosyalist Enternasyonal’de bir öneri
getirdi:
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olsun!”
Yıl 1977...
BM 8 Mart’ı Dünya Kadın Hakları ve Barış
Günü olarak onayladı...
Yüz yılı aşkın bir savaşımda emekçi kadınlar
seslerini duyurmak için çabaladı...
Savaşımda can verdi kadınlar, işsiz kaldı!
Aslında biraz gecikmiş bir yazıdır bu!
Onların öyküsü yaşamın denizleri gibiydi...
Eşsiz bir savaşın içinde gece boyu
çarpışıyorlardı...
Belki Attila Jozsef’in “Kalabalık” şiiri onlar için
yazılmıştı:
“İş ve ekmek,
İş ve ekmek...
Dalgalar gibi art arda
Yürüyor kalabalık, haykırarak
Yumruklarından taşlar fışkırıyor
Kaya parçaları ve kafanıza
Yediğiniz bir darbeden sonra
Kendinize gelirken
Gördüğünüz kıvılcımlar.
Kalabalık”
Düşünce ve sözcük arasında
anlayabileceğimiz çok şey vardır.
Yaşamdır o!
Kavgadır, mücadeledir!
Emeğin örgütlü gücüdür!
Sözcük bulunmaz düşünceye. Bir bakış
yeterlidir. Anlamlıdır anlayana...
Güneş toprağa girer mi, ay taşların içine
süzülür mü böyle günlerde? Umut bir ışık olur
mu kadının yüreğini aydınlatan günlerde?
Kansız kapılar aralanır mı şafak söktüğünde ya
da ayın kaybolduğu akşamlarda?
İran, Suriye, Mısır, Sudan gibi ülkelerde
Dünya Kadınlar Günü kutlandı mı?
Hiç sanmıyorum!
Ortadoğu’da kadın hüzünlüdür, acılıdır...
Peki, Türkiye’de kadının durumu nedir?
Anadolu’da kadının sokakta olduğunu
göremezsiniz.
Çocuk yaştaki kadınlar feodalizmin
kıskacındadır... Çocukluğunu yaşamadan
evlendirilirler...
Adına “töre” denilen o vahşet, Şanlıurfa’dan
başlar Batman’a değin uzanır.
Aile içi şiddet ve ayrımcılık...
Asya’nın kayıp kadınları...
Birleşmiş Milletler Raporu’na göre Asya’da
97 milyon kadın cinsiyete dayalı kürtaj
yüzünden, yetersiz beslenmeden ötürü sağlık
kuruluşlarına ulaşamadıkları için yaşamını yitirdi.
Sağlık hizmetleri erkek çocuklara veriliyor,
kız çocuklarına ise verilmiyor.
Asya’da kadınların yarısı okuma yazma
bilmiyor.
Benim ülkemde de kız çocukları okula
gönderilmiyor.
Düşlerin en ağırlaşmış evreninde kadının acı
tarihi yazılıyor...
Dağlardan bulutlardan arınmış bir bakış...
Acı, hüzün ve gözyaşı... Yaşamın o bilinen
öyküsü...
Kadınlar, kadınlarımız!
Kuru bir yerin karanlığından aydınlığa çıkmak
zor onlar için...
Yaşam zor!
Kavrulmuş bir toprak, yürüyen bir ay ışığı
gibidir onlar... Baskı altındadır... Evrenin insanı
yüreğinden vuran acılı tarihinin
sayfalarındadırlar...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Öğretmenlere
kadro müjdesi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu, 70 bin
civarõndaki sözleşmeli
öğretmenin kadroya
geçirilmesi konusundaki
hazõrlõklarõn belli bir
aşamaya geldiğini
belirterek “Bu konuda
yapõlacak düzenlemeye
ilişkin taslağõ Maliye
Bakanlõğõ’na gönderdik”
dedi. Bakan Çubukçu,
“Bundan sonraki aşamada
Maliye Bakanlõğõ gerekli
çalõşmalarõ yapacak,
görüşlerini bildirecek.
Nihayete erdikten sonra iş
artõk Başbakanlõk’a bir
kanun tasarõsõ olarak sevk
edilecek ve Meclis’te
görüşülecek” dedi.
Medya raporu
tamamlandı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Meclis İnsan Haklarõnõ
İnceleme Komisyonu
bünyesinde “Medyada yer
alan bazõ haberlerin,
masumiyet karinesini ihlal
ettiği iddialarõ”nõ
araştõrmak üzere kurulan
alt komisyon inceleme
raporunu tamamladõ.
Raporda, medyanõn
dördüncü güç olmaktan
çõkõp güçlerin medyasõ
haline dönüşmesi ya da
birinci güç haline gelme
gayretinin herkes
tarafõndan açõkça dile
getirilen bir konu olduğu
vurgulandõ. Raporda,
medyanõn sahip olduğu
özgürlüğün sõnõrsõz
olmadõğõ, haberde ya da
işlenen konularda kişisel
onur ve saygõnlõklarõn
zarar görmemesi
gerektiğine dikkat çekildi.
Maden kazasında
bir kayıp daha
BALIKESİR
(Cumhuriyet) -
Balõkesir’in Dursunbey
ilçesine bağlõ Odaköy’de
Şentaş Madencilik
şirketine ait ocakta 23
Şubat’ta meydana gelen
grizu patlamasõnda ağõr
yaralanan işçilerden
Mehmet Davran (32),
İstanbul’da tedavi
gördüğü Dr. Lütfi Kõrdar
Kartal Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi’nde
yaşamõnõ yitirdi.
Davran’õn evli ve biri 12
diğeri 9 yaşõnda iki erkek
çocuk sahibi olduğu
öğrenildi.
Cumhurbaşkanı
Gül dede oldu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül ilk kez dede oldu.
Gül’ün kõzõ Kübra
Sarõmermer ile Mehmet
Sarõmermer çiftinin
önceki akşam saatlerinde,
İstanbul’daki özel bir
hastanede bir kõz
çocuklarõ dünyaya geldi.
Ekvator Büyükelçisi
Augusto Alejandro Saa
Corriere’yi kabulü
sõrasõnda gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan Gül,
“İlk defa olunca heyecanlõ
bir duygu. Herkese nasip
olmasõnõ temenni ederim.
Vatanõmõz, milletimiz,
ailemiz için de hayõrlõ bir
evlat olmasõnõ isterim”
dedi. Bebeğin isminin ne
olacağõnõn sorulmasõ
üzerine Gül, buna anne ve
babasõnõn karar vereceğini
söyledi. Gül, “Bõrakõp
buraya gelmek zorunda
kaldõnõz” sözleri üzerine,
“Devlet işi her şeyin
önünde gelir muhakkak”
diye konuştu.
Baykal, ABD’deki Ermeni tasarõsõyla, Atatürk döneminin de hedef haline getirildiğini belirtti
‘Protokoller çekilsin’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, “üçlü zirve”
sonrasõnda “mutlu bir rast-
lantıyla gözaltına alınan ko-
mutanların serbest bırakıldığı
ve önemli açıklamalar yapıl-
dığına” dikkat çekerken “Eğer
orada gerçekten bu belge ha-
zırlanmışsa sadece Dursun
Çiçek değil, o ortamı hazır-
lama fırsatını verenler de, iş-
birliği yapanlar da, göz yu-
manlar da hesabını verir”
açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmada öncelikle
deprem öncesinde milli afet
planlamasõ yapma gereği üze-
rinde dururken Dünya Emekçi
Kadõnlar Günü’nü kutladõ. Bay-
kal, Ermeni tasarõsõnõn ABD
Temsilciler Meclisi’nde kabul
edilmesiyle ilgili değerlendir-
meler yaparken ABD’nin bu
konuya 1915 olaylarõ yaşan-
madan önce, 1890 yõlõndan bu
yana ilgi gösterdiğini anlattõ.
Baykal, “Son tasarı 1915 olay-
ları için karar alınmasını is-
temiyor. 1915-1923 arası ya-
şanan olaylarla ilgili. Hedef
sadece Osmanlı değil, Türki-
ye Cumhuriyeti dönemi, Ata-
türk dönemi de Ermeni it-
hamlarının hedefi haline ge-
tirilmek isteniyor” dedi. Bay-
kal, imzalanan protokollerin
derhal Meclis gündeminden
çekilmesini istedi.
Anayasa değişikliği
Baykal, anayasa değişikliği
konusunda şu görüşleri dile
getirdi: “Anayasa değişikliği
herhangi bir partinin işi de-
ğildir, Türkiye’nin işidir.
Gümrükten mal kaçırır gibi,
selin önünden kütük kapar gi-
bi anayasa değişikliği dayatı-
lamaz. Birilerine hazırlatalım,
sonra ABD’ye götürelim...
Bu ülkenin anayasası Türki-
ye’de hazırlanır. Bir partinin
genel merkezinde hazırlan-
maz.”
Baykal, adalete olan güvenin
ciddi şekilde sarsõldõğõnõ söy-
lerken, Anayasa Mahkemesi
ve Yargõtay başkanlarõnõn son
açõklamalarõna dikkat çekti.
Üçlü zirve ve sonrasõnda, “mut-
lu bir rastlantıyla gözaltına
alınan komutanların serbest
bırakıldığı ve önemli açıkla-
malar yapıldığına” dikkat çe-
ken Baykal, “Eğer orada ger-
çekten bu belge hazırlanmış-
sa sadece Dursun Çiçek değil,
o ortamı hazırlama fırsatını
verenler de, işbirliği yapanlar
da, işbirliği yapılmasına göz
yumanlar da hesabını verir.
İstanbul’daki tatbikat se-
naryosu uygulamasıyla ilgili
gene Genelkurmay’ın atadı-
ğı bir bilirkişinin raporunda
‘Kara Kuvvetleri Komutanlõ-
ğõ’nõn emrine rağmen alterna-
tif harekât planlarõna ağõrlõk
verilmiş. Plandaki olasõlõğõ en
yüksek senaryo bölümü Kara
Kuvvetleri Komutanlõğõ’ndan
gizlenmiş’ gibi ifadeler var.
Yani 2003’te yapılan tatbi-
katın emirlere uymayan bir
şekilde yapıldığı 7 yıl sonra bu
davadan sonra tespit edil-
miş. Yapılan usulsüzlükler-
den 7 yıl boyunca komutan-
lıklar haberdar olmamış, bu
yanlışlıkların hesabı kimse-
den sorulmamış, kimseye so-
ruşturma açılmamış. Günün
birinde Türk Silahlı Kuvvet-
leri’ne karşı bir psikolojik
harekât ortaya çıktıktan son-
ra -bir zamanlar var olduğu
ifade edilen psikolojik hare-
kât- fark edilmiş ki İstan-
bul’da yapılan işler yanlış,
bunlar komutanların onayı
dışında yapılmış...” dedi.
Baykal, Erzincan iddiana-
mesini kürsüden gösterirken,
“Şüpheli Saldõray Berk, Er-
zincan’daki Alevi köylerle
özel olarak ilgilenmekte, or-
dunun imkânlarını kullan-
makta, bu da Ergenekon te-
rör örgütünün lideri duru-
mundaki şüpheli Saldıray
Berk’in amacını ortaya koy-
maktadır deniyor... Yazıklar
olsun” dedi. Baykal, sözlerini,
“Bu zihniyet Türkiye’yi yö-
netiyor, bu zihniyetin borusu
ötüyor. Bu zihniyetin bir an
önce iktidardan uzaklaştırıl-
ması tek çaredir” diye nokta-
ladõ.
Kılıçdaroğlu’na:
Bu sözler yanlış
Baykal, dün grup toplantõ-
sõndan sonra gazetecilerin, CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kı-
lıçdaroğlu’nun, “Toplumsal
barışın bir parçası olacaksa
genel affa ‘evet’ deriz” sözle-
rini anõmsatmalarõ üzerine,
“Türkiye’de terörle müca-
deleye artık bir son verildi-
ğini, bu mücadeleyi açanların
ilan ettiği, ellerindeki silah-
ların tümünü teslim ettiği,
artık teröre tekrar başvu-
rulmayacağı konusunda her-
kesin haklı bir güven duya-
bildiği bir noktada bir top-
lumsal barış projesi olarak af
konusunun düşünülebilece-
ğini söyledik, ben söyledim.
İnşallah o gün geldiğinde
Türkiye’de ihtiyaç olur, im-
kân olur, bu imkânı, bu ihti-
yacı o zaman değerlendiririz.
Ama şu sırada, bakın ikinci
şehidi verdik son iki gün için-
de, böyle bir şeyin hiçbir or-
tamı yok. Bu sözler yanlış söz-
ler. Bunu gündeme getirmek,
taşımak ve buradan bir ara-
yışa girmek kesinlikle doğru
değildir” diye konuştu.
İÇERİK NETLEŞMEDİ
Anayasa
paketine
Arabistan
ertelemesi
AKP, Başbakan
Erdoğan’õn Suudi
Arabistan gezisi
nedeniyle anayasa
değişikliği paketine son
şeklini veremedi. Paketin
ayrõntõlarõ gezi sonrasõnda
değerlendirilecek ve son
kararõ Erdoğan verecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP yönetimi,
anayasa paketini Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
Suudi Arabistan gezisi son-
rasõna bõraktõ. Başbakan Er-
doğan, MYK toplantõsõnda
paketin ayrõntõlarõnõ gezilerin
ardõndan değerlendireceğini
söyledi. AKP yönetimi, pa-
kette yer alacak bazõ düzen-
lemelerin içeriği konusunda
karar veremezken sorunlu
hükümleri Erdoğan’õn kara-
rõna bõrakacak.
AKP’nin anayasa paketine
önceki gün yapõlan MYK
toplantõsõnda son şeklini ve-
receği beklentisi gerçekleş-
medi. Başbakan Tayyip Er-
doğan, “Bazı gezilerim var,
paketin ayrıntılarını gezi-
lerden döndükten sonra de-
ğerlendirelim” dedi. Suudi
Arabistan gezisi sonrasõnda
AKP’nin hazõrladõğõ anayasa
paketinin Erdoğan’a sunul-
masõ bekleniyor. Bir parti
yöneticisi, “Bu hafta sonu-
na kadar bir girişimimiz
olacak. Bu resmi bir açık-
lama olarak da olabilir”
dedi.
Pakette, HSYK’nin yapõ-
sõnõn üye sayõsõnõn 21’e çõ-
karõlmasõ, üyelerin TBMM,
Cumhurbaşkanõ, Yargõtay,
Danõştay, hâkim ve savcõlar,
Barolar Birliği tarafõndan se-
çilmesi; askerlerin sivil mah-
kemelerde yargõlanmasõ, si-
yasi partilerin kapatõlmasõnõn
zorlaştõrõlmasõ, Yargõtay
Cumhuriyet Başsavcõsõ’nõn
kapatma davasõ açabilmesi
için TBMM Genel Kuru-
lu’ndan izin almasõ, HSYK
ve YAŞ kararlarõna yargõ yo-
lunun açõlmasõ, memurlara
uyarõ ve kõnama cezalarõnda
da yargõ yoluna gidilmesi,
kadõna pozitif ayrõmcõlõk, ka-
mu denetçiliği, vergi suçla-
rõnda yurtdõşõ yasağõnõn ancak
mahkeme kararõyla verile-
bilmesi yönündeki düzenle-
melerin yer almasõ kesinleş-
ti. Paketin, 10-12 maddeden
oluşmasõ bekleniyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısına katıldı. Grup toplantısına ka-
tılan bir kadın CHP lideri Baykal’ın yanına gelerek tokalaştı. (Fotoğraf:AA)
‘Bazõlarõ rahatsõz oldu’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanvekili
Kemal Kılıçdaroğlu, Batman’da
“genel afla” ilgili sözlerinin,
“Yanlış anlaşılmanın dışında,
yanlış yere bilinçli olarak çe-
kildiğini, çünkü o bölgeye
gidişlerinin bazı çevreleri ra-
hatsız ettiğini” söyledi.
NTV’ye konuşan Kõlõçdaroğlu,
kendisinin “genel af olsun” diye
bir söz etmediğini, bunun nereden
çõktõğõnõ da anlayamadõğõnõ be-
lirtti. “Benim orada söylemek is-
tediklerim şunlardı” diyen Kõ-
lõçdaroğlu, sözlerine şöyle açõk-
lõk getirdi: “Batman’a gittim.
Batman’da işsizlik, yoksulluk,
gerçek anlamda yatağa aç giren
çocuklar var. Bunun çözülme-
si lazım. Aynı zamanda Bat-
man’da terör var. Biz dedik ki
‘Batman’da işsizliği çözeceğiz.’
Çünkü devlet doğrudan gelecek
yatırım yapacak, fabrika ku-
racak. Binlerce dönüm kamu
arazisi var. Buralarda devlet
üretme çiftliği kuracağız. Yok-
sulluğu ticari meta, siyasi mal-
zeme konusu yapmayacağız.
Aile sigortası yapacağız. Bütün
bunları yaptıktan sonra gençler
iş bulacak, alın teriyle evlerine
ekmek götürecekler. Dolayı-
sıyla terör bitecek. Terör bit-
tikten sonra da biz toplumsal
uzlaşmanın bir gereği olarak
bir talep gelirse biz affa da sı-
cak bakarız. Söylemek istedi-
ğim buydu. Biz hâlâ o söylemi-
mizin arkasındayız. Bu söyle-
mimizi daha önce sayın genel
başkanımız da dile getirdi.”
MHP lideri Devlet Bahçeli’ye
de yanõt veren Kõlõçdaroğlu,
“Şimdi Ankara’dayım. Nabza
göre şerbet de vermiyorum.
İnsanları ötekileştirmek değil...
Onlar bizimle beraber” dedi.
‘Ankara’da düzeltti’
Öte yandan AKP Grup Baş-
kanvekili Bekir Bozdağ, Mec-
lis’te Kõlõçdaroğlu’nun, “genel af-
fa” yönelik sözlerini değerlendi-
rirken daha önce CHP Genel
Başkan Yardõmcõsõ Onur Öy-
men’in, Dersim ile ilgili yaptõğõ
konuşmayõ anõmsatarak, “Bat-
man’da coşup Ankara’da şaş-
masın. Hangi CHP’liye inanıp
değerlendirme yapacağız biz
de şaşırdık” diye konuştu.
CHP lideri Deniz Baykal, ABD’nin, Ermenilerin soykõrõm iddialarõna 1915
olaylarõ yaşanmadan önce, 1890 yõlõndan bu yana ilgi gösterdiğini söyledi. Son
tasarõnõn sadece 1915 yõlõnda yaşanan olaylarõ kapsamadõğõnõn altõnõ çizen
Baykal, “1915-1923 arasõ yaşanan olaylarla ilgili. Hedef sadece Osmanlõ değil,
Türkiye cumhuriyeti dönemi, Atatürk dönemi de Ermeni ithamlarõnõn hedefi
haline getirilmek isteniyor” dedi. Baykal, ABD’nin girişimine karşõ Ermenistan
ile imzalanan protokollerin derhal Meclis gündeminden çekilmesini istedi.
Fransa’da bir grup yargıç ve avukat, gardiyanlar ve
diğer Adalet Bakanlığı çalışanlarının da desteğiyle yar-
gı bağımsızlığının ihlal edildiği ve sistemdeki sorun-
ların giderilemediği gerekçesiyle hükümeti protesto
etmek için dün Paris’te greve gitti. Gösteri yürüyü-
şü de yapan hukukçuların eylemine muhalefet par-
tisi temsilcileri de destek verdi. (Fotoğraf: AP)
Paris’te hukukçular yürüdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanõ
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õn bir süre önce Suudi Ara-
bistan’a giderek iki ülke arasõnda yükseköğretim alanõn-
da işbirliği yapõlmasõ konusunda başlattõğõ çalõşmalar dün
Suudi Arabistan Yükseköğretim Bakanõ Khaled Al-An-
qari’nin YÖK’ü ziyaret etmesiyle devam etti.
Türkiye’nin yükseköğretim yapõsõnõ “Araplaştıracak”
çalõşmalar kapsamõnda hazõrlanan protokole göre, iki ülke
arasõnda öğrenci ve öğretim üyesi değişimi, ortak program
açõlmasõ ve üniversite denkliği gibi konular yer alõyor.
Özcan, protokol kapsamõnda Türkiye’deki ilahiyat fa-
kültelerinde çalõşacak Arapça öğretmenlerinin Suudi Ara-
bistan’tan da temin edileceğini ya da Suudi Arabistan’a
gönderilecek öğrencilerin Arapça eğitimi vereceğini kay-
detti. Suudi Yükseköğretim Bakanõ Al-Anqari de iliş-
kileri geliştirmek için Suudi Arabistan Kralõ’nõn tali-
matõyla çaba gösterdiklerini belirtti. Öte yandan basõna
kapalõ yapõlan görüşme sõrasõnda, Özcan ile konuk Ba-
kan’õn birbirlerine hediyeler sunduklarõ öğrenildi.
Eğitim ‘Araplaşıyor’
Kõlõçdaroğlu, ‘genel affa’ ilişkin sözlerine açõklõk getirdi. Kõlõçdaroğlu,
sözlerinin başka amaçlarla bilinçli olarak başka yere çekildiğini söyledi
ARABİSTANLA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ
Kemal Kılıçdaroğlu.
CHP’li Akdemirci toprağa verildi
KÜTAHYA (AA) - Kütahya’da önceki gün
ormanlõk alanda otomobilinin arka koltuğunda
ölü bulunan CHP İl Genel Sekreteri Nurhan Ak-
demirci’nin (57) cenazesi belediye mezarlõğõnda
toprağa verildi. Ölümü şüpheli bulunduğu için
otopsi yapõlan ve kalp krizinden yaşamõnõ yitirdi-
ği bildirilen Nurhan Akdemirci’nin cenaze töreni-
ne belediye başkanlarõ ve CHP’liler katõldõ.
‘Özel gün’ izni Danıştay’a taşınıyor
İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Baş-
kanõ Süleyman Çelebi, yaptõğõ yazõlõ açõklamada
kadõn çalõşanlarõn “özel gün” izinlerini kaldõran
düzenlemenin iptali için Danõştay’a başvuracakla-
rõnõ bildirdi. Çelebi düzenleme ile birlikte kadõn-
larõn çalõşmasõnõn yasak olduğu birçok işte çalõşa-
bilmelerinin ve 16 yaşõndan küçük çocuklarõn da
bu sektörlerde çalõştõrõlmasõnõn önünün açõldõğõnõ
belirtti. Çelebi, düzenlemenin İş Kanunu’nun
114. maddesine de aykõrõ olduğunu ifade etti.