Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2010 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Gri ve Yeşil
“ABD’nin 24 Nisan’ı ‘Ermeni soykırımını
anma günü’ ilan etmesini öngören yasa
tasarısının Temsilciler Meclisi gündemine
alınması, Dış İlişkiler Komitesi’nin 4 Mart
oylamasında kabul edildi.” Bu haberin
yayımlandığı gün gazete köşelerinde, özellikle
AKP yanlısı yazarlarda egemen hava, “Teori
gridir ama hayat yeşildir” ilkesinin kendini bir
kez daha dayattığını gösteriyordu.
Bu ilkenin kendini dayattığı durumların en
çarpıcı örneklerinden birine ABD Merkez
Bankası önceki başkanı Greenspan’ın Senato
komisyonunda verdiği ifadeyi izlerken şahit
olmuştuk. Greenspan, gerçekliğin, yaklaşık kırk
yıldır dünyayı anlamlandırmakta kullandığı
düşünsel sistemine uymadığını görmekten
dolayı çok şaşkın olduğunu söylüyordu.
Mali kriz, Greenspan’ın, “serbest piyasanın
kendiliğinden dengeye geldiğini, ekonomik
özneler rasyonel beklentilerle davrandıklarını”
savunan “teorisinin” hayatın yeşilinden ne
kadar uzak olduğunu ortaya koydu. Greenspan
gibiler, şimdi pişman olmuş insan taklidi
yapıyorlar, ama bu serbest piyasa
dogmatizminin yol açtığı felaketleri ortadan
kaldırmıyor.
Şimdi benzer bir “yeşil ve gri” ilişkisinin
Türkiye’nin dış politika doktrini ve uygulamaları
alanında şekillenmekte olduğunu görüyoruz.
İki saptama ve bir varsayım
AKP iktidara gelirken yapılan tartışmalara ve
dış politikaya yön veren “Stratejik derinlik”
tezlerine bakınca, iki temel saptama ve bir
varsayım dikkat çekiyor. Saptamalardan biri,
AKP’nin iktidara gelişinin arkasındaki tarihsel
ve jeopolitik “gerekliliğe” ilişkin olarak “tarihte
ilk kez iç ve dış dinamiklerin çakıştığını” ileri
sürüyordu. Diğer bir deyişle, Türkiye’de
güçlenen bir akımın planlarıyla, uluslararası
güçlerin beklentileri örtüşmüş, bu ikisi
arasında bir sinerji oluşmuştu. “Stratejik
derinlik” başlıklı kitabın teorik sonuçları da,
Türkiye’nin bölgede güç yansıtabilmek için
uluslararası bir büyük gücün kaldıracına
(desteğine) gereksinim olduğuna ilişkindi.
Böylece, Türkiye’ye bir alt-emperyalist işlev
biçiliyordu. Türkiye hem komşularıyla “sıfır
sorun” ilkesine dayalı bir dış politika izleyebilir,
hem de tarihsel kültürel zenginliğine dayanarak
Ortadoğu’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir
coğrafyada bir “Osmanlı barışı” alanı
oluşturabilirdi.
Bir kapitalist devletin dış politika hedefleri
açısından (ideolojik cilasını kazımaya
kalkışmazsak) bu “sıfır sorun” ve “barış alanı”
hedeflerinin, kabul edilebilir hatta arzu edilebilir
olduğu söylenebilir. Ama ne yazık ki, gri renkli
teorinin (doktrinin), hayatın yeşilliğinin hışmına
uğrayarak dağılması gibi bir olasılık da vardır.
Eğer “iç dinamiklerle dış dinamikler
arasındaki uyum” bozulursa, bölgede kaldıraç
olarak kullanılacak olan büyük güçle, bu
kaldıracı kullanmayı zorlaştıracak türden
gerginlikler oluşmaya başlarsa, bölgede
komşuların kendi aralarındaki yüksek oktanlı
gerginlikler, kendilerini pratik sonuçlarıyla
birlikte açığa vurmaya başlarsa, AKP
hükümetinin ve dış politikasının ivmesine enerji
veren dayanaklar ortadan kalkmaya
başlayacaktır.
Gürcistan - Rusya savaşının ardından
Başbakan’ın, inisiyatif kullanarak, bölgede
çıktığı istikrar sağlama gezisi karşısında içerde
ve dışarıda yükselen eleştirel sesleri
anımsayınca, böyle bir sürecin Davos
olayından önce başladığını düşünüyorum. Ama
sanırım Davos olayı bir dönüm noktası oldu.
Ondan sonra Türkiye’nin “Batı’dan kopmaya”
başladığına ilişkin yorumlar ABD ve İngiltere
medyasında giderek artan sıklıkta görülmeye
başlandı. Aksini savunan, güven vermeye
çalışan yorumlar ise giderek azınlıkta kalıyordu.
Başbakan’ın son ABD ziyareti sırasında
yaşananlar, bu ziyaretin arkasından, oluşan
ağır hava da bir şeylerin iyi gitmediğini
gösteriyordu. O sırada Russia Today
televizyonunda bir “istihbarat uzmanının”, ilk
anda “gri propaganda” kokan “Obama
yönetimi Ergenekon’un kendi ilişkilerini de
destabilize etmeye başlamasından şikâyetçi,
bunu da Erdoğan’a söylediler” diyen yorumu
da şimdi, son aylarda, ABD medyasında,
“Ergenekon”, sonra da “Balyoz” bağlamında
kimi kaygıları dile getiren yorumlardaki
artışların ışığında daha bir ilginçlik kazanıyordu.
Giderek İran’a yönelik ambargo olasılığı
gündemde öne çıkar, tam bu sırada Türkiye’nin
İran’la ilişkileri dikkatleri çekmeye başlarken
yapılan ticaret anlaşmaları, Prof.
Davutoğlu’nun bence çok haklı olarak yaptığı
“Ortadoğu Sorununda Quartet işlevini yitirdi,
yol haritası değil, yolun sonuna ulaşmak
gerekiyor” saptamaları, büyük olasılıkla ABD
tarafında Türkiye bağlamında oluşan
belirsizlikleri ve kaygıları güçlendiriyordu.
AKP’nin, kendisine açık uluslararası manevra
alanına, hegemonyacı ortağının “tolerans
sınırlarına” ilişkin varsayımları zorlanırken dış
politika doktrini, yaşamın yeşilliğine çarpmaya
başlamış gibi görünüyor.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
Bahçeli, Erdoğan’õn ABD gezisini iptal etmesini ve Ermenistan’la ilişkilerin dondurulmasõnõ istedi
MHP’den soykõrõm tepkisiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - MHP lideri Devlet Bahçeli,
ABD Temsilciler Meclisi Dõş İlişki-
ler Komitesi’nin sözde Ermeni soy-
kõrõm tasarõsõnõ kabul etmesine, “Eş-
siz ecdadımız hakkında hüküm
vermek Newyork’lunun Vaşhing-
ton’lunun Teksas’lının hakkı da de-
ğildir, haddi de değildir” sözleriy-
le tepki gösterirken, AKP hükümeti-
ne de Ermenistan’la ilişkileri don-
durmasõ, İncirlik Üssü’nün kullanõmõ
konusunda yeni düzenlemeye gidil-
mesi çağrõsõ yaptõ.
Bahçeli, partisinin grup toplantõ-
sõnda Elazõğ depreminde yaşamõnõ yi-
tirenlerle ilgili taziyelerini iletti. Ya-
şanan can ve mal kaybõnõn sorumlu-
luğunu yalnõzca bugünkü hükümete
yükleme fõrsatçõlõğõ yapmayacağõnõ
kaydeden Bahçeli, “Ancak görül-
memiş kalkınma ve gelişme iddia-
larının ne kadar temelsiz olduğu-
nu da görmek lazımdır” diye ko-
nuştu. Ülkede yaşanan büyük işsiz-
lik sorununa karşõn Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn bu konuyu ağzõna al-
madõğõnõ belirten Bahçeli, yurttaşla-
rõn da sorunlarõn çözümü için
AKP’nin “yakasına yapışması” ge-
rekirken, iktidar partisi tarafõndan
kurgulanan “kamplaşma ve ger-
ginlik oyununun ortasına düştü-
ğünü” söyledi. Bahçeli, Başbakan’a,
“Sayın Erdoğan sen gideceksin.
Devri iktidarın mutlaka sona ere-
cektir. O zaman Türkiye’de güneş
başka doğacak ve üç hilal sevgi ola-
cak, aş olacak, iş olacak ve huzur
vatanımızın her köşesine yağa-
caktır” diye yüklendi.
Grup konuşmasõnda geçen hafta so-
nu Diyarbakõrspor-Bursaspor maçõ
nedeniyle Diyarbakõr’da yaşanan
olaylarõ da değerlendiren Devlet Bah-
çeli, suçlu ve kusurlunun ne Diyar-
bakõrlõ ne de Emniyet teşkilatõ oldu-
ğunu söyledi.
MHP lideri Bahçeli, olaylarõn so-
rumluluğunun süreci adõm adõm da-
vet eden ve “açılım” adõ altõnda
“yıkım projesi” başlatan AKP hü-
kümetinde olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli geçen hafta ABD
Temsilciler Meclisi Dõş İlişkiler Ko-
mitesi’nde sözde Ermeni “soykırı-
mı” tasarõsõnõn onaylanmasõna da tep-
ki gösterdi.
AKP hükümetinin bu konuda ye-
terince tepki koyamadõğõnõ dile ge-
tiren Bahçeli, Erdoğan’a ABD ge-
zisini iptal etmesi, Ermenistan’la
imzalanan protokolün geri çekilme-
si ve Ermenistan’la ilişkilerin don-
durulmasõ çağrõsõnõ yineledi. Bahçeli,
ayrõca İncirlik’in kullanõmõna ilişkin
yeni düzenlemeye gidilmesi, bunun
da ABD’ye iletilmesini istedi.
Şanlıurfa mitingi
Devlet Bahçeli, AKP’nin yõkõm
projesine karşõlõk “Bin Yıllık Kar-
deşliği Yaşa ve Yaşat” mitingleri
başlattõklarõnõ ve ilk mitingi 13 Ara-
lõk’ta Ankara’da yaptõklarõnõ anõm-
satarak mevsim koşullarõ nedeniyle
ara verdikleri mitingin ikincisini de
27 Nisan’da Şanlõurfa’da yapacak-
larõnõ bildirdi.
Bahçeli grup toplantõsõndan sonra
gazetecilerin “Diyarbakır’da da
miting yapacak mısınız” sorusu
üzerine “Evet Türkiye’nin her ta-
rafına gideceğim inşallah” dedi.
Bahçeli, “genel af söylemleri
CHP tarafından da dile getiril-
meye başlandı, siz nasıl karşılı-
yorsunuz” sorusuna ise “Bu PKK
talebidir, AB dayatmasıdır. CHP
nerede, nasıl duracağını netleştir-
melidir. Böyle gelişi güzel, coğraf-
yaya dağılmış şekliyle siyaset üre-
tilmez. Herkes, nerede konuşursa
konuşsun ama esas söz başkentte
olmalıdır” yanõtõnõ verdi.
PKK’YE DARBENİN PERDE ARKASI
Avrupa’daki
operasyonu
ABD istedi
Avrupa’daki terör örgütü PKK unsurlarõna yönelik
olarak başlatõlan operasyonlarõn, Türkiye’nin
Kürt açõlõmõnõn Irak ayağõ bağlamõnda, ABD ve
Avrupa ülkeleri ile yürütülen bir dizi yoğun temas
sonucu gerçekleştirildiği ortaya çõktõ.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Avrupa’daki
PKK’ye yönelik operasyonun
perde arkasõ yavaş yavaş netleş-
meye başlarken, asõl amacõn Av-
rupa’dan Kandil’e yönelik finan-
sal desteğin kesilmesi ve örgütün
propaganda ayağõnõn ortadan kal-
dõrõlmasõ olduğu belirtildi.
ABD’nin özellikle uyuşturucu,
insan ve silah kaçakçõlõğõ bağla-
mõnda beş aydan bu yana yürüt-
tüğü yoğun diplomatik baskõnõn,
İtalya ve Belçika’da terör örgü-
tüne yönelik operasyon yapõlma-
sõnõ sağladõğõ öğrenildi.
Avrupa’daki PKK unsurlarõna
yönelik olarak başlatõlan ope-
rasyonlarõn, Türkiye’nin Kürt
açõlõmõnõn Irak ayağõ bağlamõn-
da, ABD ve Avrupa ülkeleri ile
yürütülen bir dizi yoğun temas
sonucu gerçekleştirildiği ortaya
çõktõ. Edinilen bilgilere göre,
terör örgütünün Avrupa ayağõna
yönelik operasyon konusu, Tür-
kiye, Irak ve ABD’nin de yer al-
dõğõ üçlü mekanizma çerçeve-
sinde ele alõndõ.
Yürütülen görüşmelerde, ör-
gütün Avrupa kaynaklõ finansal
ayağõnõn kesilmemesi, siyasal
propaganda ve özellikle Avrupa
Konseyi, Avrupa Parlamentosu
ve Avrupa Komisyonu ile Al-
manya’daki yerel parlamentolar
nezdinde yürüttüğü kulis faali-
yetlerinin ortadan kaldõrõlmama-
sõ durumunda, Kandil’deki mili-
tan grubunun etki altõna alõna-
mayacağõ görüşü öne çõktõ.
Formül arayışı
Bunun üzerine, terör örgütünün
Avrupa’daki finansal ayağõnõn
kesilmesi ve siyasal propaganda
faaliyetlerinin durdurulmasõ için
formül aranmaya başlandõ.
PKK’nin birçok Avrupa ülkesi ta-
rafõndan terör örgütü olarak kabul
edilmesi nedeniyle, dikkatler Roj
TV yayõnlarõna izin veren Belçi-
ka’ya, 1999 yõlõnda Abdullah
Öcalan’a ev sahipliği yapmõş
olan İtalya’ya çevrildi. Siyasal
baskõ ya da siyasal ikna diplo-
masisi yürütülmesi yerine, konu-
nun uyuşturucu, insan kaçakçõlõ-
ğõ, kara para aklama, haraç top-
lama gibi uluslararasõ suçlarõn
önlenmesi üzerinden yürütülme-
si kararlaştõrõldõ.
Bu mutabakat sonrasõnda Was-
hington yönetimi attõğõ adõmlara
yasal gerekçe oluşturmasõ için
PKK’nin lider kadrosunda yer
alan Murat Karayılan, Ali Rıza
Altun ve Zübeyir Aydar’õ 14
Ekim 2009’da “Özel Olarak Be-
lirlenmiş Uyuşturucu Kaçakçı-
sı” ilan etti. Dõşişleri Bakanlõğõ bu
üç PKK’linin ABD’de bulunan
mal varlõklarõnõn dondurulmasõna
ve ABD vatandaşlarõnõn bu şa-
hõslarla ekonomik veya ticari ni-
telikli işlem yürütmesinin yasak-
lanmasõna karar verildi.
PKK daha önce de ABD yöne-
timi tarafõndan 30 Mayõs 2008’de
“Yabancı Narkotik Çeteleri Be-
lirleme Yasası” çerçevesinde
yaptõrõm uygulanan uyuşturucu
kaçakçõlarõ listesine dahil edil-
mişti. Bu çerçevede, ABD’nin
gerek güvenlik, gerek istihbarat
konularõnda uzman yaklaşõk 15 ki-
şilik bir heyeti, ekim ayõndan iti-
baren bu konuda Avrupa’da yo-
ğun bir faaliyet içine girdi.
Tutuklu olarak yargõlanacaklar
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Belçika yargõsõ, geçen haf-
ta terör örgütü PKK’ye yönelik operasyon
kapsamõnda yakalanan Kongra - Gel Baş-
kanõ Remzi Kartal ve yardõmcõsõ Zübe-
yir Aydar’õn da aralarõnda bulunduğu 8 ki-
şinin tutuklu yargõlanmasõna karar verdi.
Savcõlõk, terör örgütü PKK’ye üye olmak
ve bu çerçevede Belçika’da faaliyetlerde
bulunmakla suçlanan 8 sanõğõn tutuklu yar-
gõlanmasõ talebinde bulunmuştu. Mahke-
me bu talebi uygun buldu. Adli makamla-
rõn sanõklar hakkõnda yeni bir iddianame ha-
zõrlayacağõ, sanõk avukatlarõnõn da savun-
malar üzerinde çalõşacaklarõ kaydedildi.
Belçika polisi, geçen hafta PKK’ye yöne-
lik 300 polisin katõldõğõ geniş çaplõ bir ope-
rasyon düzenlemiş, Türk istihbaratõ ve
adli yetkililerin işbirliğiyle gerçekleştirilen
operasyonda 22 kişi gözaltõna alõnmõştõ. Bu
kişilerden 14’ü savcõlõk sorgusunun ar-
dõndan serbest bõrakõlmõştõ.
Tutuklu yargõlanacaklar arasõnda Me-
zopotamya radyosu ve Roj TV çalõşanla-
rõ da bulunuyor. Zanlõlara yönelik suçla-
malar arasõnda, PKK’ye finansman sağ-
lamak amacõyla para toplamak, askeri ve
fikri eğitim kamplarõna zorla eleman yol-
lamak ve Belçika’dan radyo yayõnlarõ
yoluyla örgüte mesaj göndermek gibi
suçlamalar yer alõyor.
PKK’nin Belçika’yõ bombalõ saldõrõ-
larla tehdit ettiği öğrenildi. Belga ajansõ-
nõn haberine göre “AG Sigorta” adõyla
faaliyet gösteren bir firmaya gönderilen
PKK imzalõ faksta bu hafta içinde Brük-
sel’de bazõ binalarõn bombalanacağõ teh-
didi yer aldõ. PKK imzalõ faksõ inceleme-
ye alan Brüksel polisinin “tehdidi inan-
dırıcı bulmadığı, fakat tetikte kalmayı
sürdüreceği” belirtildi.
Devlet Bahçeli geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi Dõş
İlişkiler Komitesi’nde sözde Ermeni “soykõrõmõ” tasarõsõnõn
onaylanmasõna da tepki gösterdi. AKP hükümetinin bu konuda
yeterince tepki koyamadõğõnõ dile getiren Bahçeli, Erdoğan’a
ABD gezisini iptal etmesi, Ermenistan’la imzalanan protokolün
geri çekilmesi ve Ermenistan’la ilişkilerin dondurulmasõ çağrõsõnõ
yineledi. Bahçeli, ayrõca İncirlik’in kullanõmõna ilişkin yeni
düzenlemeye gidilmesi, bunun da ABD’ye iletilmesini istedi.
‘Uluslararası müdahale’
Belçika’da mahkeme Kartal ve Aydar’õn da aralarõnda olduğu 8 kişi için savcõlõğõn talebini uygun buldu
BDP Eşbaşkanõ Kõşanak operasyon kararõnõn Türkiye, ABD
ve Irak üçlü mekanizma toplantõsõnda alõndõğõnõ ileri sürdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP
Eşbaşkanõ Gültan Kışanak, Belçika’da Roj
TV ve PKK’ye yönelik yapõlan operasyonlarõ
“Roj TV’ye ve Kürt siyasetçilere uluslar-
arası müdahale” olarak nitelendirirken ope-
rasyon kararõnõn Türkiye, ABD ve Irak üçlü
mekanizma toplantõsõnda alõndõğõnõ ileri sürdü.
BDP grup toplantõsõnda 8 Mart Dünya Emek-
çi Kadõnlar Günü etkinlikleri kapsamõnda Kõşa-
nak söz aldõ. Grup salonunda da yine Kadõnlar
Günü etkinlikleri kapsamõnda, konuklara sarõ
ve kõrmõzõ karanfiller dağõtõldõ. Türkiye’de ka-
dõnlarõn büyük bölümünün şiddete maruz kaldõ-
ğõnõ ifade eden Kõşanak, sorunun sadece kadõn-
dan sorumlu devlet bakanlõğõ mekanizmasõ ile
çözülemeyeceğini belirtti. Türban sorununa da
değinen Kõşanak, “başörtü kadın sorunu de-
ğil, politik sorun” görüşünü savundu.
Kõşanak, Belçika’da yapõlan PKK ve Roj TV
operasyonunda televizyon çalõşanlarõnõn polis
şiddetine maruz kaldõğõnõ belirterek, Belçika
hükümetini Kürtlerden “özür dilemeye” çağõr-
dõ. Roj TV’ye ve Kürt siyasetçilere karşõ dü-
zenlenen operasyonun uluslararasõ çapta müda-
hale olduğunu ve başõndan sonuna kadar Tür-
kiye’nin de yer aldõğõnõ savunan Kõşanak “Da-
ha da ötesi iddialar bu operasyonun Türki-
ye, ABD ve Irak üçlü mekanizma toplantı-
sında kararlaştırıldığı yönündedir” dedi.
TMY ikinci anayasa
Konuşmasõnõn sonunda yargõ krizini değer-
lendiren Kõşanak, Türkiye’de anayasadan kay-
naklõ hak ve özgürlük sorunu olduğunu, yeni
bir anayasa yapõlmadan sorunlarõn çözülemeye-
ceğini kaydetti. Kõşanak, Terörle Mücadele Ya-
sasõ’nõ “ikinci anayasa” olarak nitelendirerek
“TMY’nin yarattığı kriz mevcut olduğu sü-
rece yargıyı bağımsız ve tarafsız hale getir-
mek mümkün değil.” dedi.
BDP grup toplantısında Dünya Emekçi Kadınlar Gü-
nü kapsamında eşbaşkan Gülten Kışanak söz aldı. (AA)
Operasyonların
ardından terör
örgütü PKK’nin
Belçika’yı bombalı
saldırılarla tehdit
ettiği öğrenildi. Bir
firmaya gönderilen
faksta bu hafta
içinde Brüksel’de
bazı binaların
bombalanacağı
tehdidi yer aldı.
İstanbul Haber Servisi - Terörle mücadele
ekipleri Gaziosmanpaşa’da 15 yõl önce meydana
gelen “Gazi Olaylarõ”nõn yõldönümünde eylem
hazõrlõğõ içerisinde bulunduklarõ tespit edilen te-
rör örgütü DHKP-C’ye yönelik operasyon ger-
çekleştirildi. Özel harekât ve çevik kuvvet polis-
lerinin de katõlõmõyla düzenlenen operasyonda,
35 kişi gözaltõna alõndõ. Bu kişilerin üzerlerinde
ve yakalandõklarõ yerlerde yapõlan aramalarda
çok sayõda örgütsel doküman ele geçirildi.
DHKP-C’ye yönelik
operasyonda 35 gözaltõ