Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
sayfalarında izlediğiniz kimilerini anımsatmıyor
mu: “Edepsizlikte tekleriz / Kimi görsek etekleriz /
Hak’tan ümit bekleriz / Ne utanmaz köpekleriz”.
Ya Orhan Veli’nin yıllarca önce yazdığı “Pireli
Şiir”indeki “Bu düzen böyle mi gidecek?”
dizesindeki soruyu günübirlik birbirimize
sormuyor muyuz?
Fıkralarıyla, hicivleriyle ünlü Neyzen Tevfik’in
yıllarca önce yazdığı yobazlıkla ilgili şu dizelerini,
son 50 yıldır, özellikle son yıllarda yoğun biçimde
sürekli yinelemiyor muyuz:
“Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden /
Softalık zorla anırtı ile aldı yürüdü / Kara bir dinle
taassup pusudan çıktı yine / Yurdu şâhâne cehalet
yeni baştan bürüdü.”
Bir büyük usta Aziz Nesin. Aramızdan ayrılalı
hayli oldu ama, öykü kitaplarıyla olduğu kadar
kimi şiirleriyle de yaşıyor.
Öyle şiirler ki, sanki Aziz Ağabey alaycı,
iğneleyici, eleştirisel dizeleriyle yaşıyor hâlâ…
“Eferüm Oğlum Ehmet” başlıklı şiirinde
günümüzdeki siyaset ve siyaset dışı ünlülere
sesleniyor:
“Bir tutup bin atmalı / Gaymağa bal katmalı /
Gık dese muhalefet / Anasını satmalı / …Eferüm
oğlum Ehmet / Sen bu yolda devam et!”
Aynı şiirde acaba iktidara mı sesleniyor:
“Her tedbiri almalı / İktidarda kalmalı / Her gün
başka bir havadan / Yem borusu çalmalı /…
Eferüm oğlum Ehmet / Sen bu yolda devam et!”
Ümit Yaşar Oğuzcan… Binlerce şiir, on
binlerce dize bıraktı. Onun yazdıkları bugünü
düşündürüyor.
Örneğin “Sadrazamın Kavuğu” şiiri... Dünü mü
bugünü mü anlatıyor, siz karar verin:
“Sadrazam efendimizin kavuğu / Halkın derdini
dinler her sabah mabeyinde / El pençe durup
ağlaşırlar / Fukara Ali’ler / Dert küpü olmuş Veli’ler
/ Hasan’lar Hüseyin’ler / On binler / Yirmi binler /
Yüz binler / Velhasıl mabeyinde her sabah / Halk
inler / Kavuk dinler.”
Son günlerde muhalefetin eleştirilerinde eksik
olmayan Yüce Divan söylemleri; nedendir
bilmiyorum, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Kir ve
Sadrazam Hamamda” başlıklı uzun şiirini aklıma
düşürdü...
Şiiri okuyunca; böyle bir şiirin bugünlerde
anımsanmasına gerek olup olmadığına… ve
neden anımsadığıma rahatlıkla karar
verebileceksiniz.
İşte “Kir ve Sadrazam”:
“Günlerden bir gün / Hamama gideceği tuttu /
Sadrazam hazretlerinin / Bir yanında birinci veziri /
Bir yanında ikinci veziri / Bir yanında üçüncü veziri
/ Sonra efendime söyleyeyim / Peşkircibaşısı /
Nalıncıbaşısı / Sabuncubaşısı / Velhasıl tam dört
yüz kişilik kafile / Peştamal takıp girdiler hamama /
Geçtiler kurnanın başına / Üçer beşer / Sadrazam
derseniz / Kuruldu göbek taşına / Yan gelip yattı /
Memleketin en ünlü tellakları / Sardılar dört bir
yanını / Kimi elini kaptı, kimi bacağını / Bir
keseleme, sürtme faslıdır başladı / Tamam on iki
saat / On iki ünlü tellak / İncitmeden keselediler /
Hazretin mübarek vücudunu / Öylesine kir çıktı ki
sormayın / Her biri nah parmağım gibi / Aman
efendim bu ne kiri / Demeğe kalmadı / Keselerin
altında eriyip gitti / Koskoca sadrazam / Bütün
maiyet erkânı yerinden fırladı / - Nittünüz devletliyi
/ Dediler tellaklara / Tellaklar cevap verdi: / - Biz
yıkadık, keseledik / Devletlinin kirden ibaret
olduğunu bilemedik / Suç bizde değil / Neyleyelim
/ Kir bitti / Sadrazam elden gitti.”
Dünden bugüne uzanan şiirsel eleştirileri;
Mehmet Kemal’in yıllarca önce yazdığı ve bugün
medyada siyasette her gün karşılaştığınız
kimilerini anlatan “Şecere” başlıklı dizeleriyle
kapatalım:
“Dedenin adı Satılmış / Babanın adı Satılmış /
Seninki Satılmış / Ben senin sülaleni bilirim /
Satılmış oğlu Satılmış.”
SAYFA 13 ŞUBAT 2010 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Şubat
Oslo -3
Helsinki K -6
Stockholm K -3
Londra Y 4
AmsterdamK 2
Brüksel K -1
Paris K 1
Bonn K -2
Münih K -1
Berlin K 1
Budapeşte K 3
Madrid Y 8
Viyana K 0
Belgrad K 0
Sofya K 6
Roma Y 11
Atina PB 17
Zürih K 0
Moskova B -10
Aşkabat PB -1
Taşkent PB 1
Bakû B 2
Bişkek B -3
Tiflis K 2
Kahire B 28
Şam B 22
İstanbul Y 12
Edirne Y 12
Kocaeli Y 16
Çanakkale Y 13
İzmir Y 13
Manisa Y 16
Denizli Y 18
Zonguldak Y 16
Sinop Y 17
Samsun Y 18
Trabzon PB 21
Giresun PB 16
Ankara Y 14
Eskişehir Y 14
Konya B 14
Sıvas B 8
Antalya Y 16
Adana B 18
Mersin B 18
Diyarbakır PB 14
Şanlıurfa PB 16
Mardin PB 13
Siirt PB 13
Hakkâri K 5
Van K 6
Kars K 1
Yurt geneli çok
bulutlu, Doğu Ka-
radeniz’in kıyı ke-
simleri dışında kalan
tüm yurt yağışlı ge-
çecek. Genellikle
yağmur ve sağanak,
Doğu Anadolu böl-
gesi ile Bayburt ve
Gümüşhane çevre-
lerindekarla karışık
yağmur ve kar şek-
linde görülecek. Ha-
va sıcaklıklarında
önemli bir değişiklik
olmayacak.
DÜN bu sütunda çıkan “Beşinci
Kol” yazısını komşu sütundaki
A.M.C. Şengör’ün “Her Şehre
Üniversite Açmak Üzerine...”
başlıklı yazısıyla birlikte okuyup
onlara bir de Deniz Kuvvetleri
Komutanı ile Genelkurmay
Başkanı’nın aynı günkü demeçleri
eklenince, herhalde ortaya konan
“dörtlü”nün notalarında asker-sivil
ilişkisine bütünlükçü bir bakış
sezip öyle düşünmek hiç yanlış
olmaz.
En yüksek rütbeli komutan,
“orduya yönelik iddiaların moral
bozucu oluşundan” söz ediyor.
Bahriyenin başındaki komutan,
amirallerden yarısının, Deniz
Kuvvetleri’ndeki subaylardan
yüzde 38’inin, 23 bin astsubaydan
dörtte birinin yüksek lisans
diplomalı olduğunu, emrindeki
gemilerin “teknolojiyle yüzdüğünü”
vurgulamakta. Kuvvet
akademilerindeki eğitimin yüksek
niteliğini iyi bilen Şengör de siyasal
nedenlerle olur olmaz yerlerde ve
niteliklerde üniversite açmanın
yanlışlığını sürekli eleştiren bir kişi
olarak bilinir.
Görev duygusuna güvenilen
askerinin aynı zamanda iyi
eğitildiğini bilen bir toplumda bazı
çevrelerin orduyu yıpratıcı
tutumlarla oluşturduğu orkestra,
senfoniden daha çok, dinlenmesi
utanç veren bir kakafoni izlenimi
yaratıyor.
Neden?
Çünkü o âlemdeki “âlimlik”, çok
kişiyi şaşırtan derinliği ve
kapsamıyla, bilimsel değerden
daha çok, iman gücünün
sarsılmazlığından esinlenir.
Öylesine derin ve kapsamlıdır ki o
sarsılmazlık, yüzyıllar öncesinde
filanca “Ebu bilmem kim”in falanca
“Ebu bilmem kim”e söylediği
rivayet edilen bir söz bile kolayca
bir dogma ağırlığı kazanabiliyor.
İman zırhına bürünerek saygınlık
ve dokunulmazlık kazanıp inanç
özgürlüğüne giren böyle bir
bilgeliğe karşı çıkmak, elbet hem
yanlış, hem de gereksiz, hatta
yararsız olur. Ama o bilgeliğin de,
aydınlanmanın akılcı laik eğitimi
hedef tahtası yaparak başlıca
uğraş durumuna sokması aynı
derecede yanlış ve yararsız değil
midir?
İmam hatip eğitimi ve özellikle
üniversitelere giriş sistemi
tartışılırken sık sık gündeme gelen
bu çelişkili durumun sağduyulu ve
akla yatkın çözümlerle aşılması
gerekir. Bu bakımdan, Yüksek
Öğretim Kurulu’na egemen
olanların laik devletteki hukuk
düzenini temsil eden yüksek yargı
kurumlarıyla yanlış bir inatlaşmaya
girişmesi kadar zararlı ve tehlikeli
bir tutum olamaz.
Herhalde bu çeşit çıkmazlardan
bile ancak Kemalist
Cumhuriyetin sağladığı demokrasi
ve özgürlük çerçevesinde
çıkılabileceği, hatta bunun toplumu
son derece hayırlı sosyo-ekonomik
çözümlere götüren bir diyalektiğe
çevrilebileceği düşünülürse,
cumhuriyetçi kalmaya kararlı
orduyu ve özerk kalması zorunlu
üniversiteyi yıpratmanın da kutsal
inançların günahlar listesine
girmesi gerekmez mi?
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Kuartet ve Orkestra
mumtazsoysal@gmail.com
AKP’Lİ SAĞLAM
‘Seçim yerine
atama
yapõlsõn’
YUSUF BAŞTUĞ
ADANA - AKP Kahramanmaraş
Milletvekili ve Milli Eğitim Ko-
misyonu Başkanõ Mehmet Sağ-
lam, üniversitelerde yapõlan rek-
törlük seçimlerinin üniversitelere
fitne ve siyaset soktuğunu ileri
sürdü. Sağlam, seçim yerine atama
yapõlmasõnõ istedi.
Türkiye’de okullarda 100 bin
civarõnda öğretmen açõğõnõn bu-
lunduğunu da bildiren Sağlam, ba-
kanlõğõn bunu kabul etmediğini, an-
cak okullarda ciddi öğretmen açõ-
ğõ bulunduğunu vurguladõ. 2002 yõ-
lõnda eğitime 4 milyar dolar ayrõl-
dõğõnõ aktaran Sağlam, 2010 yõlõn-
da ise 28 milyar dolarõn eğitime ay-
rõlmasõna karşõn sorunlarõn sürdü-
ğünü ifade etti.
‘Kazanan atansın’
diyemedi
YÖK kurulduğunda üniversite
rektörlerinin atamayla göreve ge-
tirildiğini kaydeden Sağlam, 1992
yõlõnda yapõlan bir değişiklikle
rektörler için üniversitelerde seçim
yapõlmaya başlandõğõnõ anõmsattõ.
Sağlam, şöyle konuştu: “Üni-
versitelerde 6 aday seçimle be-
lirleniyor. YÖK aldığı oylara
bakmaksızın bu adaylardan üç
tanesini Cumhurbaşkanı’na su-
nuyor. Cumhurbaşkanı aldık-
ları oylara bakmadan istediğini
4 yıllığına rektör atayabiliyor.
Seçim varsa politika var, ay-
rımcılık var. Dünyada iki sistem
var. Amerika ve İngiltere gibi ül-
kelerde atama yapılıyor. Süresi
belli değil. Başarılı olursa devam
ediyor, olmazsa görevden alını-
yor. Avrupa’da ise üniversite
senatoları aday gösteriyor. Ama
Avrupa da, öbür sisteme doğru
kayıyor. Türkiye’de üniversite-
lerdeki seçim sistemi kalkmalı.
Atama yapılmalı. Mantıklı olan
budur.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay
9. Ceza Dairesi, yasadõşõ Anadolu Federe İslam
Devleti/İslami Cemaat ve Cemiyetler Birliği
(AFİD/İCCB) yöneticisi Metin Kaplan’a, ana-
yasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs
etmek suçundan verilen müebbet hapis cezasõnõ
bozdu. Karar uyarõnca Kaplan 10 yõldan 15 yõla
kadar hapis istemiyle yeniden yargõlanacak.
İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi, “Türkiye
Cumhuriyeti’nin Anayasası’nın öngördüğü
laik Cumhuriyet düzeni yerine şeriat esasına
dayalı bir düzen getirmek amacıyla silahlı ey-
lemlere teşebbüs eden AFİD/İCCB adlı yasa-
dışı silahlı terör örgütünün lideri ve yönetici-
si olduğu hususunda kesin kanaate” vardõğõ
Kaplan’a “Anayasal düzeni silah zoruyla de-
ğiştirmeye teşebbüs” suçundan ağõrlaştõrõlmõş
müebbet hapis cezasõ vermişti.
METİN KAPLAN DAVASINA BOZMA
Müebbet yerine
10 yõl hapis
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Eğitim sendikalarõ ve sivil top-
lum örgütleri YÖK’ün hukuka ay-
kõrõ olduğunu çok iyi bilmesine
karşõn katsayõ konusunda inat etmesi
nedeniyle kaos yaşandõğõ görüşün-
de birleşiyor.
Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel
Adıbelli, Danõştay’õn 21 Temmuz
2009 tarihli katsayõ uygulamasõnõ yü-
rütmesini durdurmasõnõn ardõndan
“hukuku dolanacağını” açõklayan
YÖK’ü her fõrsatta uyardõklarõnõ ve
istismar inadõnõn büyük bir kaosa ne-
den olacağõnõ ifade ettiklerini anõm-
sattõ. Cumhurbaşkanlõğõ seçimiyle
birlikte yeniden şekillendirilerek si-
yasi iktidara bağõmlõ bir kurum ha-
line getirilen YÖK’ün Danõştay ka-
rarlarõnõ yok sayarak, yüz binlerce
öğrenciyi ve ailesini büyük bir kao-
sa sürükleyecek yeni katsayõ dü-
zenlemesini yürürlüğe soktuğunu
belirten Adõbelli, şunlarõ söyledi:
“Yapılmak istenilen milyonlarca
öğrenci ve ailesinin umutlarını si-
yasi rant pazarına sürerek, ayak-
ta durma güçlüğü yaşayan iktida-
ra koltuk değneği yaratmaktır.”
‘YÖK kaldırılmalı’
Eğitim Sen Genel Başkanõ Zü-
beyde Kılıç attõğõ her adõmda yeni
sorunlar üreten YÖK’ün derhal kal-
dõrõlmasõ gerektiğini belirtti. TÜ-
MÖD Genel Başkanõ Prof. Dr. Al-
paslan Işıklı ise sorunun temelinde
imam hatip liselerine Türkiye’nin
gereksinimlerinin kat kat üstünde öğ-
renci alõnmasõ yanlõşlõğõnõn bulun-
duğunu anlattõ. Işõklõ, “Bu uygula-
manın sonucundadır ki şırıngayı
iç çamaşırın üstünden yapan ve-
ya karşı cinsten hastaları muaye-
ne etmeyi reddeden hekimler tü-
retilmiştir” diye konuştu.
Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADD) Genel Sekreteri İzzet Polat
Ararat da yaptõğõ açõklamada “Hu-
kuk devletini savunan siyasi par-
tileri bu zorbalığa son vermeye ça-
ğırıyoruz” görüşünü dile getirdi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - ÖSYM Başkanõ Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, Danõştay’õn
YÖK’ün katsayõ farkõnõ ortadan
kaldõran kararõnõ iptal etmesine yo-
rum getirmek istemediğini belirtir-
ken öğrencilerin karar yokmuş gi-
bi sõnava hazõrlanmasõnõ istedi.
Yaşar Üniversitesi’nin konuğu
olarak İzmir’de bulunan Yarõmağan,
“Kararlar ÖSYM tarafından
alınmamaktadır. Alan ve alan
dışı arasında büyük fark var. Bu
fark kapatılamayacak derecede.
Değişiklik yapılması gerekir. Bu
durum benim yetkim dışındadır.
Danıştay yasalar çerçevesinde
karar veriyor” dedi.
‘Adaylar tedirgin olmasın’
Durumdan adaylarõn etkilenme-
mesinin mümkün olmadõğõnõ kay-
deden Yarõmağan, “Adayların te-
dirgin olmaması gerekir. Katsa-
yılar belli ölçüde etkili oluyor. Şu
anda belirsizlik var. Katsayılar
YÖK’ün kararıyla eşitlendi. Şim-
di yeni bir düzenleme yapılacak.
YÖK’ün itirazı kabul edilirse
son karar geçerli olur, kabul edil-
mezse yeni kararlar alınır. Aday-
lar kendilerini bu kararlardan sı-
yırsınlar. Burada benim kişisel
görüşüm önemli değil. 0.3 ve 0.8
katsayıları aralarında çok fark
vardı. Bu 40 puanlık bir farka ne-
den oluyordu. Belirli alanlardan
mezun olanlar diğer alanlara gi-
demiyor. Herkes meslek lisesini
konuşuyor ama alan dışından
olanlar için de durum geçerlidir.
Örneğin fen bölümü mezunu hu-
kuk bölümüne gidemiyordu. Bu
farkın kaldırılması gerekir. Kat-
sayı küçük bir kitlenin sorunu-
dur” diye konuştu.
Başvurular 2 gün uzatıldı
Danõştay’õn gerekçeli kararõnõ
okumadõğõnõ da bildiren Yarõma-
ğan, okusa da yorum yapamaya-
cağõnõ söyledi.
YGS başvurularõnõn 2 gün uza-
tõldõğõnõ anõmsatan Yarõmağan, baş-
vuru sayõsõnõn dün itibarõyla 1
milyon 500 bin olacağõnõ tahmin et-
tiklerini kaydetti. Yarõmağan, son
birkaç yõlda fakültelerde kontenjan
artõşõ yaşandõğõnõ da belirterek “Bu-
nun bir üst sınırı var. Derslik, la-
boratuvar sınırı ve öğretim üye-
sinin yeterliliği. Mevcut üst sını-
ra yaklaşıldı. Kontenjan artışı
yeni programların açılmasıyla
olabilir. Bunun için öğretim üye-
sinin yeterli olması gerekir” dedi.
Eğitim sendikalarõ ve sivil toplum örgütleri YÖK’ün katsayõ inadõna tepkili
‘YÖK’ün inadõ kaos yarattõ’
ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarõmağan öğrencilerin
Danõştay kararõ yokmuş gibi sõnava hazõrlanmasõnõ istedi
Başkan yorumdan kaçındı
Soru
kitapçõğõnda
skandal
4. SINIF TEST KİTABI
KONYA (Cumhuriyet) -
Konya’da ilköğretim 4. sõnõflar
için hazõrlanan test kitapçõğõnda
Türkiye’nin Doğu ve Güneydo-
ğu Anadolu Bölgeleri “Kürdis-
tan” olarak gösterildi. Konya
Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin
ise çõkan haber üzerine inceleme
başlattõklarõnõ söyledi.
Yerel yayõn yapan Konya Posta
Gazetesi’nin dünkü sayõsõndaki
haberde, ilköğretim 4. sõnõf “tema-
test” isimli soru kitapçõğõnda harita
skandalõna yer verildi. Haberde, ki-
tapçõkta yer alan, “Şehirlerin, böl-
gelerin, ülkelerin sınırlarını gös-
teren haritalara ne ad verilir?”
sorusunda kullanan haritada Doğu
ve Güneydoğu Bölgesi’ni “Kür-
distan” olarak gösterildi. Bu hata
üzerine kitabõn yayõncõ firmasõ
TÜBİGEM Yayõn Grubu yetkili-
lerinden Ahmet Aydın özür dile-
di. Açõklamasõnda, “Kitapçık ha-
zırlandıktan sonra, internetten
indirilen haritayı grafikerimiz
eklemiştir. Tamamen grafiker-
den kaynaklanan bir hata ol-
muştur. Bu hatayı yapan arka-
daşımız da emekli bir öğretmen
ve böyle bir şeyin olmasını iste-
mezdi. Kendisi bizzat gaziler-
den, şehit yakınlarından ve her-
kesten özür diliyor” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cu-
ma namazını kıldığı Eyüp Cami-
si’nde olay çıktı. Camiye alınma-
yan ve hacı olduğu öğrenilen yaş-
lı bir adam sinirlenerek bariyerleri
itti, polise de yumruk atmaya ça-
lıştı. Yaşlı adam, “Lanet olsun, Al-
lah kahretsin sizi. İçeri girip namaz
kılacaktım. Sen kimsin! Padişah
mısın?” diye bağırdı. Yaşlı adam
daha sonra içeriye alındı. Öte
yandan, konvoydaki araçlardan
biri, bir polis memurunun ayağı-
nı ezdi. Erdoğan, daha sonra ay-
nı camide Ayten Karal adlı yurt-
taşın cenaze namazına katıldı.
Erdoğan’a tepki:
Padişah mısın?
GÖREVE DEVAM EDECEK
‘Beyaz eşyacı’
valiye 7 ay
hapis cezası
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Giresun Valisi Mustafa
Yaman, Tunceli Valiliği döne-
minde seçim öncesinde valilik
imkânlarõnõ bir siyasi partinin
(AKP) seçim propagandasõna
yardõm etmek için kullandõğõ ge-
rekçesiyle açõlan davada 7 ay 15
gün hapis cezasõna mahkûm ol-
du. Yaman, kamu görevinden de
men cezasõ aldõ, ancak hakkõnda-
ki ceza ertelendi.
Dönemin Tunceli Valisi Ya-
man’õn, 29 Mart yerel seçimi ön-
cesinde “her eve beyaz eşya”
kampanyasõ başlatmasõ tartõşma
yaratmõştõ. Yüksek Seçim Kuru-
lu da bunu seçmen oyunu etkile-
meye yönelik bir faaliyet olarak
değerlendirerek, Yaman hakkõn-
da soruşturma yapõlmasõ için İç-
işleri Bakanlõğõ’na şikâyet etmiş-
ti. Bakanlõk 2 mülkiye başmü-
fettişi görevlendirmişti. Yargõtay
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Vali
Yaman’õn ilgili kanuna muhale-
fetten, 6 aydan 1 yõla kadar ha-
pisle cezalandõrõlmasõnõ istemiş-
ti. Yaman, “Memur ve hizmet-
lileriyle her türlü araç, gereç
ve imkânlarını siyasi bir parti-
nin veya adayın emrinde veya
herhangi bir siyasi faaliyette
çalıştırmaları, kullanmaları
veya kullandırılmaları yasak-
tır” hükmünü ihlal etmekle suç-
lanõyordu. Başsavcõlõk, hazõrladõ-
ğõ iddianameyi, Yargõtay 8. Ceza
Dairesi’ne göndermişti. Yargõtay
8. Ceza Dairesi dün kararõnõ
açõkladõ. Daire, “Yardımların
bir siyasi partinin (AKP) lehi-
ne kullanıldığı” gerekçesiyle
Yaman’õ, 7 ay 15 gün hapis ce-
zasõna çarptõrdõ. Yaman’a “ka-
mu görevi üstlenmesinden men
ve seçme ve seçilme hakkından
men” cezasõ da verildi. Ancak
Yaman’õn cezasõ ertelendi.
Karar, Yaman’õn görevini sür-
dürmesine engel oluşturmuyor.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan.